Ana Sayfa Blog Sayfa 142

RENGARENK VENTOSO’LAR SCOTTY İLE KAPINIZDA!

0

Baharın canlı renkleriyle Ventoso fön makineleri şimdi daha da renklendi! Ventoso fön makine serisi V5 Silex5000’in arka filtre kapağı 9 farklı renk seçeneğiyle size özel hale getirildi. Dilediğiniz renk seçeneğiyle daha renkli ve daha eğlenceli fön makineleri, İtalyan motor ve tasarımıyla Ventoso’da.

Şimdi www.ventoso.com.tr adresinden vereceğiniz V5 Silex5000 fön makinesi siparişlerinde filtre kapağı rengini seçerek, kişiselleştirilmiş fön makinesi deneyimine siz de katılın.

Üstelik www.ventoso.com.tr adresinden vereceğiniz İstanbul içi siparişlerinizde, dilediğiniz Ventoso fön makinesini, 6 saat içinde Scotty Motor Kurye aracılığıyla kapınızdan teslim alabilirsiniz!

Nasıl Sipariş Verebilirim?

Scotty Kurye ile aynı gün içerisinde ürünlerinizi teslim almak için tek yapmanız gereken ödeme ekranında, sipariş gönderimi bölümünden “Scotty Motor Kurye” seçeneğini işaretlemek. Girdiğiniz İstanbul içi adres bilgileri Scotty Kurye’ye tanımlanarak 6 saat içinde ürünleriniz adresinize teslim edilecektir. Hemen sipariş vererek bu hızlı deneyimi siz de yaşayabilirsiniz.

*Sadece İstanbul içi gönderilerde ve www.ventoso.com.tr adresinden yapılan alışverişlerde geçerlidir.

*Adalar, Arnavutköy, Çatalca, Silivri, Şile bölgelerine hizmet verilmemektedir.

İlham veren Avant-Garde Saç Tasarımları

0

Juan Ayoso tarafından hazırlanan bu avant-garde saç modelleri birçok pagan figürden ve doğadan ilham alıyor. Mistik detayların yoğun olduğu bu koleksiyonda aksesuarlar ön planda.

SAÇ: Juan Ayoso

MAKYAJ: Carmen Ballesteros

STİL: Norma Azucena

FOTOĞRAF: Fraco Álvarez

Altıpatlar Mimarlık kurucusu Mimar Yasin Altıpat ile salon tasarımlarını ve ödüllerini konuştuk

0
Yasin Altıpat

Altıpatlar Mimarlık’ın kurucusu Yasin Altıpat ile salon tasarımları, dünden bugüne değişen salon dekorasyonu, salonda mimarinin önemi ve Estetica Dergisi ile Paris’te gerçekleşen Mondial Fuarı tarafından  desteklenen yarışmada kazandığı Estetica Design ödüllerinden konuştuk…

Kendinizi tanıtır mısınız?

1975 doğumluyum. İç mimarlık yapıyorum. İstanbul Teknik Üniversitesinden mezunum. Mimarım ama iç mimarlık yapıyorum. Yaklaşık 20 yıldır kuaför salonları ve buna benzer güzellik merkezleri, sağlık merkezleri ve spa işleri yapıyoruz. Bu yürüyen bir kolumuz. Bunlar dışında da ikinci iş kolu olarak çağrı merkezi ve ofis dizaynı üzerine çalışmalarımız var. Genel iş profilimizde 20 yılın getirdiği birçok kuaför salonu var. Hem yurtiçi hem yurtdışı işleri yaptık. Yaklaşık 5 yıldır da aynı ciddiyette çağrı merkezleri için tasarımlar yapıyoruz.

Mezun olduktan sonra direkt iç mimarlık mı yapmaya başladınız?

Aslında mezun olurken mimar olarak mezun oldum fakat bulunduğum iş gereği iç mimar olarak çalıştım. Kendi ofisimi açmadan önce 2 farklı deneyimim oldu. 7. yılımda da bir ortağımla beraber kendi ofisimizi açtık. 4 sene sonrasında da kendi ofisimi açtım. Yaklaşık 10 senedir kendi ofisimi yönetiyorum.

Biz sizi kuaför salonlarından tanıyoruz. İlk hangi salonu tasarladığınızı hatırlıyor musunuz?

Aslında, ilk L’Oréal Professionel’ın Akatlar’daki genel merkezini yapıyorduk. Oradaki akademiyi yaptık. O zaman kendi ofisim yoktu. Diğer arkadaşlarla birlikte yaptık sağ olsunlar bana her konuda yardımcı oldular. Daha sonra L’Oréal’den bir tanıdığımız vesilesiyle Yeşilköy’de bir salon yaptık. Sonra Bakırköy’de Diva Kuaför’ü tasarladık. Oradan sonra zaten arkası geldi.

İlk yaptığınız kuaför salonlarıyla son dönemde yaptığınız salonları karşılaştırdığınızda ne gibi farklılıklar görüyorsunuz?

Tabii arada bir 15 yıl var. Zaten olması gereken değişim de göz önüne alınmalı. Şunu söyleyebilirim ki; bizim 15 sene önce salon tasarlarkenki yaklaşımımız müşteride şu an olduğu gibi değildi. Siz mimar olarak bir şeyler yapmak istiyor olabilirdiniz ama müşteri ve kuaför için bu çok acayip bir şey değildi. Yani kuaförün o dönemki yaklaşımı ‘yapılsa da olur yapılmasa da, müşteri zaten bana geliyor’ şeklindeydi.

Ama son zamanlarda insanlar verdiği ücretin karşılığını almak istiyor. İyi bir yerde oturmak istiyor mesela, iyi yerde saç kestirmek istiyor bulunduğu yerden keyif almak istiyor. Günün sonunda hizmet ve alternatiflerin çokluğu ve hayatı güzel yaşayan insanların varlığı insanda iyi şeyler yapma isteği uyandırıyor. Fakat son zamanlarda yapılan salonların çoğunda maalesef standardın getirdiği basitlik var bence. İnovatif salonlar azınlıkta diyebilirim. Bence bizim farkımız biraz da işletme ile alakalı. Yani biz orada mimari açıdan varız ama işletmeyi bilen mimarlar olarak oradayız. Bu işin daha teknik ayaklarını biliyoruz ve işletmeyle de oldukça entegre. Saç kesimi ağırlıklı bir salonsa orası ona göre dizayn edilmeli mesela.

Kuaför salonları açısından baktığımızda fark yaratan salonlar tasarlıyorsunuz. Size göre sizin farkınız nedir?

Biz kendimizi konumlarken aslında bizi nasıl görmeleri gerektiğini yıllarca insanlara anlatmaya çalıştık. Biz kişiye ya da salona özel çalışmayı seviyoruz. O salon renklendirmesiyle öne çıkıyorsa ona özel bir tasarım ya da kesimle öne çıkıyorsa ona özel bir tasarım yapıyoruz. Kuaförlük sektöründen örnek vermek gerekirse; iki tip kuaförden örnek verebiliriz. Biri sadece saç kesiyor diğeri ise saçı müşterinin yüz hatlarına göre, onun istediği modele göre saç kesiyor. Biri 30 liraya keserken diğeri 400 liraya kesiyor mesela. Bütün bunların arasındaki fark ne ise bizim aslında bu meslekte, kuaför salonu tasarımında kattığımız fark da bu. Kendime özel bir şeyler istiyorum diyebilen, kendini özel hissetmek isteyen insanlar bizi tercih ediyor. Bu bakış açısıyla, mesleğinde atlama yapmak isteyen ve çalıştığı profile layık olmak isteyen insanlar bizimle çalışıyor. Kalite ve tecrübe diyebiliriz kısaca.

Sadece kuaför salonu tasarımları hakkında değil de diğer çalışmalarınız hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Biz aslında birlikte çalıştığımız her meslek kolundan bir şeyler öğrenmeye çalışıyoruz. Kuaförlerle çalışmak bize detay öğretti, enerjisi yüksek, inovatif ve yaratıcı insanlarla çalışmayı öğretti. Bu, bence, sektörün önde giden kişilerin vizyonu. Biz bunları kuaförlerden öğrendik. Şimdi de çağrı merkezlerinde öğrendiğimiz şey; asıl olan yaşam alanı. Orada çalışan insanlar yaşam alanında yeni nesillerle nasıl buluştuğu, yeni nesillerin bu yaşam alanına nasıl entegre olduğu ve onların orada nasıl mutlu olacağı önemli. Yeni nesil, Google Office dediğimiz ofisler bize heyecan veriyor. Bize hem metraj veriyor hem de büyük hacimli işler yani birçok insanın içinde olduğu bir çalışma oluyor. Kuaför salonları bizim için mikro ölçekli çalışmalarsa, çağrı merkezleri de makro ölçekli çalışmalar ve biz her ikisinden de beslenebiliyoruz. Bizim için burada önemli olan birbirleriyle olan geçişleri sağlayabilmemiz. Bu iki kol birbirini bu şekilde tamamlıyor diye düşünüyorum.

Şu ana kadar yaptığınız tasarımlardan en beğendiğiniz hangisi? 

Buna cevap vermem çok zor. Ben hep şu taraftan bakıyorum; en son yaptığım iş, en iyi iş olmalı çünkü gelişiyoruz ve gelişmeye devam etmeliyiz. Bu bakış açısıyla bakıldığında doğal olarak tabii ki en son yaptığım işleri beğenirim. Burada yorumlanması gereken şey şu ki; ‘10 yıldır hep aynı mimari çizgide misin?’ bunlara bakmak lazım. Biz de çalışma sonunda çektirdiğimiz fotoğraflardan ve sunum taslaklarından ne kadar geliştiğimizi görebiliyoruz. Yeniliğe açık olup onu uygulamak gerekiyor.

2 kez Estetica Dergisi ile Paris’te Mondial Fuarı tarafından gerçekleştirilen En İyi Salon Tasarımları Yarışmasında 2 salon tasarımınız ödül aldı. Bu sizin için ne ifade ediyor?

Öncelikle bize o şansı veren salon sahipleri Mahmut Ebil ve Yıldırım Özdemir’e ve Estetica ailesine teşekkür etmek isterim. Tabii ki çok değişik ve inovatif 2 salon tasarımı olduğunu düşünüyorum. Yurtdışı ölçeği ile bakıldığında yurtdışı hep öndeymiş gibi görünse de artık şunu görmeye başladık ki; aslında biz yurtdışı için de yeterince iyiyiz. Bize bunun güvenini verdi bu yarışma aynı zamanda. Kendinizden emin olmak ayrı, takdir edilmek ayrı şeydir. Bunu takdir olarak görüp gururlanıyoruz tabii. Bize farklı kapılar açacak bir yarışmaydı.

Salonlarını yenilemek isteyen kuaförlere ne gibi ipuçları verebilirsiniz?

Kişi kendi gelişiyorsa, salonu da aynı oranda gelişmeli ve değişmeli. Bu bazen bir destekle olabilir bazen de kendi zevkiyle olabilir. Beğeni dediğimiz şey tartışılabilir bir kavram ama teknik daha az tartışılır. Bu nedenle kuaför salonu dediğimizde üçüncü ya da beşinci yılında renk gibi bir görsel değişimi sağlıyoruz. Yedinci senede de değişen hayat şartları nedeniyle ve müşteri talepleri doğrultusunda daha köklü değişimler gerekiyor. Yeni fonksiyonlar entegre ediliyor. Onuncu senede ise salon tamamen değişiyor. Önerebileceğim şey şu ki; müşteri talepleri ve trendlere uyum sağlamak. Dekoratif olarak, zaman zaman renkle zaman zaman aydınlatma ve peyzaj gibi alanları yeni ve canlı tutmaları gerekiyor.

Size göre tasarım nedir? Nelerden ilham alıyorsunuz?

Tasarım tek başına yapılabilen bir şey değildir. Tasarımdaki kritik şey şu bence; ben bir yere el atarken oranın kullanıcısının bilgisi, yeteneği ve yaşam tarzı çok önemli kriterler. Çünkü ben ona sadece neyin güzel duracağını söyleyebilirim ama bir şey söylemesi gereken yine odur. Saç kesmeden örnek vereyim: mesela ben saçımı kestirmek istiyorumdur ve kuaföre gitmişimdir. Bana kuaförüm sana şu modeli keselim derse beni tanıdığı ve teknik detayları bildiği için böyle söylediğini bilirim. İnsanlar kendine uygun, kendine yakışan şeyleri severler. Biz de bu kriterlerde tasarımlar yapıyoruz. İnsanların kendilerini oldukları yerde mutlu hissetmesini istiyoruz ve onların kişiliklerine göre tasarımlar yapıyoruz.

Estetica Dergisi ve Hairist hakkında ne düşünüyorsunuz?

Estetica ve Hairist, sosyal medyanın kullanılmasıyla birlikte her zaman aktif ve canlı bir platform olarak herkesi bir arada tutuyor. Varlığı sayesinde biri iki, ikiyi dört etmeye başladı. sürekli olarak büyümesiyle karşılıklı bir enerji oluştu. Güzel, destek alan ve sürekli bir enerji ve bunun ürünü de muhteşem oluyor. Yeni nesil buradan çok güzel şekilde besleniyor. Bu çok büyük bir katkı.

Yasin Altıpat’a paylaşmış olduğu bilgilerden dolayı teşekkür ederiz.

Yasin Altıpat’a Estetica Design ödüllerini kazandıran tasarımlarını aşağıda görebilirsiniz.

Dünyanın en iyi salonları arasında Yıldırım Özdemir Alaçatı

Ebil Saç Tasarım 2016’nın En İyi Salonları arasında

Altıpatlar Mimarlık’ın websitesi için tıklayın.

İlham veren saç koleksiyonu: OCEANIC

0

Okyanus, geniş bir yaşam alanı, çok sayıda şekil, renk ve ton adeta görsel bir hazine. Hacim ve doku bakımından sonsuz bir zenginlik…

Su altı bitki örtüsü ve faunası, çok kırılgan ve akıllarımızda kalıcı bir güzelliğe sahip, sürekli gelişen bir sistem. Bu koleksiyonda dünyayı bir mercan, anemon ve sünger ordusuyla fethetmeyi hayal eden deniz kızları mevcut.

Manuel Mon’un okyanusun zengin görüntüsünü ilham alarak hazırladığı bu koleksiyonda yoğun mavi tonlar, hasır ve mercan dokuları vurgulanmış.

Saç: Manuel Mon
Instagram: @manuelmonoficial
Fotoğrafçı: Bernardo Baragaño Instagram: @vertigoestudio
MUA: De Maria Makyaj Instagram: @de_maria
Stilist: Visori FashionArt Instagram: @visorifashionartstudio
Uzantılar: Elegance Saç Uzantıları Instagram: @elegancehairextensions
Ürünler: Revlon Profesyonel Instagram: @revlonprofessional_es
Model: Celia Fernandez

KORONAVİRÜS SALGINI: YAYILMAYI ÖNLEMEK İÇİN BİLGİ VE EN İYİ UYGULAMALAR

0

Hem profesyonel salon endüstrisinin hem de müşterilerin sağlığı ve refahı en önemli önceliktir ve bu sadece acil durum sırasında değil, her zaman mükemmel bir şekilde salon ve kişisel hijyen prosedürleri uygulanmalıdır. Bu, güzellik profesyonellerinin neden lisanslandığına ve salonların devlet düzeyinde bir düzenleyici organ tarafından denetlendiğine ilişkin harika bir örnektir. Salon ortamındaki herkesin ve kamu müşterilerinin sağlığının ve güvenliğinin korunmasını sağlamak, geçirdiğimiz zor dönemlerde hiç olmadığı kadar önemlidir.

Salon profesyonellerinin COVID-19’un yayılmasını önlemeye yardımcı olmak için takip etmesini önerdiği kolay takip edilen uygulamaların bir listesi bulunmaktadır. Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü’nden gelen toplu bilgilere dayanarak mevsimsel soğuk algınlığı, grip ve salgınlara karşı alınması gereken önemler ise şunlardır:

DEZENFEKSİYON: Tezgah üstünden, alet ve ekipmanlara, uygulama odalarına, ağda çubuklarına, resepsiyon alanları ve saç şekillendirme alanlarına kadar her zaman uygun temizlik ve dezenfeksiyon son derece önemlidir. Bunu kesinlikle takip ettiğinizden emin olun – yoğun alanları genellikle bir antibakteriyel temizleyiciler ile mutlaka dezenfekte edin.

ELLERİNİZİ YIKAYIN: Mikropların yayılmasını önlemek için ellerinizi en az 20 saniye sabun ve suyla yıkamanızı öneriyor. Her işlemden önce ve sonra, yemekten sonra, tuvaleti kullandıktan sonra ve burnunuzu temizledikten, öksürdükten veya hapşırdıktan sonra ellerinizi yıkayın. Tezgahınızda da% 60 alkol bazlı el dezenfektanı bulundurun.

EVDE KAL: Bağışıklık sisteminizi güçlü tutmaya çalışın – bol miktarda C vitamini, huzurlu uyku ve bol su için. Ancak, siz veya müşteriniz hastalanırsa, Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü evde kalmanızı şiddetle tavsiye ediyor.

İYİ DONANIMLI SALON: Salonunuzun sağlıklı alışkanlıkları teşvik etmek için sabun ve alkol bazlı el temizleyicilerin, kolonyaların yeterli olduğuna dikkat edin. Ancak stoklamaktan da uzak durun.

ELLER KAPALI: Soğuk algınlığı ve grip mevsimi boyunca, el sıkışmak veya müşterilerinize ve iş arkadaşlarınıza sarılmak iyi bir fikir değildir. Bunun yerine, müşterinize iyi hijyen uyguladığınızı ve herkesin sağlıklı kalmasına yardımcı olmak için “eller-kapalı” protokolünü izlediğinizi söyleyin. Ayrıca, virüsün bulaşması için kolay bir yol olduğundan ellerinizi “kapalı” ve yüzünüzden uzak tutun.

İLETİŞİM: Konuklara ve çalışanlara el yıkama, dezenfektan, kullanımdan sonra çalışma alanlarını silmek, öksürükleri örtmek ve elden çıkarma gibi hijyen standartlarının önemini hatırlatan ön büroda ve salon dinlenme odasında tabelalar gönderin. politikaları. Ayrıca, çevrimiçi rezervasyonlar sırasında, telefonda, metinle ve şahsen, salonunuzun koronavirüsün yayılmasını önlemeye yardımcı olmak için aldığı önlemleri müşteriyle paylaşmak önemlidir.

SAĞLIK BAKANLIĞININ KORONAVİRÜS’E KARŞI 14 KURAL’INA UYUN!

COVID-19’un Ana Belirtileri Nelerdir?

COVID-19’un en yaygın semptomları ateş, yorgunluk ve kuru öksürüktür. Bazı hastalarda ağrı ve ağrı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, boğaz ağrısı veya ishal olabilir. Bu semptomlar genellikle hafiftir ve yavaş yavaş başlar. Bazı insanlar enfekte olur, ancak herhangi bir semptom geliştirmezler ve kendilerini iyi hissetmezler. Çoğu insan (yaklaşık% 80) özel tedaviye ihtiyaç duymadan hastalıktan iyileşir. COVID-19 alan her 6 kişiden yaklaşık 1’i ağır hastalanmakta ve nefes almakta güçlük çekmektedir. Yaşlı insanlar ve yüksek tansiyon, kalp veya diyabet gibi altta yatan tıbbi sorunları olanların ciddi hastalıklara yakalanma olasılığı daha yüksektir. Ateş, öksürük ve nefes almada zorluk çeken insanlar tıbbi yardım almalıdır.

SALONUNUZU VE EKİBİNİZİ SALGIN HASTALIKLARDAN NASIL KORURSUNUZ?

0

Dünya Sağlık Örgütü’nün, hızla yayılan Wuhan coronavirus ( Vuhan koronavirüs 2019-nCov) için uluslararası acil durum ilan etmesiyle birlikte endişeler de giderek artıyor. Wuhan coronavirus için aşı geliştirilene kadar kendinizin, ailenizin, ekibinizin ve müşterilerinizin güvenliğine son derece dikkat etmelisiniz.

Yakın zamanda yurt dışı tatil planınız varsa, durum kontrol altına alınana kadar gitmemeniz tavsiye ediliyor.

Virüsten daha fazla zarar veren şey kaos ortamıdır.

Bu nedenle en önemlisi paniğe kapılmamak, Facebook ve Twitter gibi bilgi kirliliğinin çok olduğu yerlerde güvenli kaynaklar dışındaki hesaplara inanmamak. Aldığınız bilgilerin doğruluğunu mutlaka sağlık örgütleri ve yerel kaynaklardan doğrulayın.

Wuhan koronavirüs salgını, ilk olarak Çin’in  Wuhan kentinde görüldü ve 23 ülkeye yayılarak kısa sürede sağlık afetine dönüştü. Bilenen rakamlara göre virüsten etkilenen kişi sayısı  9.776 iken virüs kaynaklı ölüm sayısı 213.

Wuhan koronavirüs bir diğer adıyla  2019-nCoV, mutasyona uğramış bir virüs tipi olduğundan şimdilik bilinen bir tedavisi yok. Fakat dünya çapında aşı geliştirmek için yoğun bir çaba var. Daha önce de sağlık felaketine dönüşmüş olan Sars ve Mers salgınları da coronavirus tipiydi ve bunlara karşı aşı geliştirilerek kontrol altına alınmıştı.

Salgın henüz Türkiye’de neyse ki görülmedi. Fakat yoğun turist ve göç alan, dünya ticaretinde de aktif olan bir ülke olduğumuzu göz önünde bulundurarak önemlemlerimizi, bu acil duruma karşı büyük bir titizlikle almalıyız.

Dünya Sağlık Örgütü’nün Uluslararası Acil Durum ilan ettiği  Wuhan coronavirus (2019-nCoV) salgınına karşı dikkat etmeniz gereken hususlar ise şöyle;

Koronavirüs (coronavirus) belirtileri nelerdir?

Virüse yakalananlarda önce yüksek ateş başlıyor. Ardından kuru öksürük şikayetleri gözleniyor. Bir haftanın sonunda ise nefes darlığı sorunları ortaya çıkıyor.

Ancak şu an eldeki bilgiler sadece hastaneye kaldırılan ağır hastaların yaşadıklarıyla sınırlı. Virüse yakalanıp daha hafif bir şekide atlatan olup olmadığı konusunda detaylı bir bilgi henüz yok.

Koronavirüsler orta derece soğuk algınlığından ölüme varacak semptomlara yol açabiliyor.

İnsandan insana nasıl bulaşıyor?

Başta virüsün sadece hayvandan insana bulaşabildiği açıklanmıştı. Ancak daha sonra virüsün, insandan insana da bulaştığı anlaşıldı. SARS, insandan insana çok kolay bulaşabiliyordu. Virüse yakalanmış bir kişinin kalabalık bir ortamda öksürmesi dahi SARS’ın yayılması için yeterli olabiliyordu.MERS ise insandan insana daha zor bulaşan bir koronavirüstü.

Yeni virüs solunum yollarını etkiliyor. O nedenle öksürük ve temas yoluyla bulaşıyor olması yüksek bir ihtimal olarak görülüyor.

Çin, virüse yakalananların belirti göstermeye başlamadan hastalığı bulaştırabildiğini açıklamıştı.

Ne kadar hızlı yayılıyor?

Vakaların sayısı hızla 40’tan 7711’e yükselmiş gibi gözükebilir.

Ancak Çinli yetkililerin testleri yoğunlaştırmasıyla birlikte zaten virüse yakalanmış olan birçok kişi tespit edildi ve bu da virüse yakalan kişi sayısının hızlı biçimde yükselmesine yol açtı.

Salgının ne kadar hızlı yayıldığı konusunda henüz net bir bilgi bulunmuyor.

kaynak: BBC, WHO, CDC

Bilgi Paylaşım ve Aktarım Merkezi Olarak Kuaför

0
Smiling client sitting in a hair salon while hairdresser is combing her hair. Focus on client; Shutterstock ID 301639736; PO: TODAY.com

Kuaför salonları veya güzellik merkezleri gibi yerlerin, imaj kültürünün üretim veya yapılandırma sahaları olarak modern çağın vazgeçilmez uğrakları haline geldiklerini, başka bir deyişle imaj sahibi olmanın veya kuaföre gitmenin kentli bireyin sosyalleşme biçimleri arasında zorunlu ritüellerden biri olmaya başladığını ifade edebiliriz. Bu toplumsal gerçeklikten hareketle, eksenindeki imaj üretim sürecinin ve onun etrafındaki sosyal etkileşimlerin sosyolojik niteliğini keşfetmek oldukça önemlidir. Nasıl ki parklar, kahvehaneler, çarşılar her görüşten insanın bir araya geldiği kamusal alanlarsa, tüm diğer kamusal alanlar gibi kuaförler de toplumun sosyal dinamikleri arasında yer alır.

Kuaför iyi bir fikir danışmanı işlevi görebilmektedir.

Kuaförler, bir nevi sosyal bilgiyi toplama, yayma gibi görevler üstlenmektedir ve güzellik- bakım alanından, ailevi meselelere, ekonomiye, siyasete, karşı cins görüşlerine kadar birçok konu ve bilginin aktarıldığı, yeniden yorumlandığı yerlerdir. Kuaförler ve özellikle kuaför çalışanı, her türlü toplumsal bilginin paylaşılması ve yayılmasında oldukça aktif bir rol oynar. Bu bilgilerin paylaşımı, müşterinin ve kuaförün kültürel birikimi, davranışı, yaşı, cinsiyeti, mesleği, sosyo-ekonomik durumu ve medeni hali gibi birçok etken altında gerçekleşir. Örneğin kuaförün erkek olması, alınan hizmetle ilişkilendirildiği gibi sohbet etme biçimini de doğrudan etkileyebilmektedir. Özellikle sevgilisi, kocası ile sorun yaşayanlar veyahut yeni bir sevgili adayına nasıl yaklaşması gerektiğini bilmeyenler için erkek kuaför iyi bir fikir danışmanı işlevi görebilmektedir. Zira kuaförün benzer sorunlarla daha önce sıklıkla karşılaşma ve çözme deneyimlerine daha fazla sahip olmuştur. Bu nedenle de karakterine ve tarzlarına uygun birtakım fikirleri zamanla oluşturmuş olabilir. Sadece yakın ilişkilerin bilgisi değil, güzelleşmeye dair tüyolar, gündem, siyaset ve mahallede ise çevrede olup bitenlere yönelik birçok bilgi de bu ağdadır.

Sosyalleşme dolayısıyla kuaför, sadece güzellik ve bakımın değil, erkeklerin ve erkeklik dünyasının da bir aynası olma görevini üstlenir. Erkekliğe ilişkin bilgi stokunun bir yedeği veyahut harici hafızasıdır. Dışarıdaki erkekliğin kuaförün süzgecinden damıtılmış hali gibidir. Erkeklerin dünyasını anlama, kavrama ve aldığı ipuçlarını özel hayatına transfer edip uygun manevralar geliştirmek açısından son derece işlevsel bir niteliği söz konusu olabilmektedir. Kuaförün elde ettiği deneyime dayalı bilgi stoğu en az iki temel kaynaktan beslenir (özellikle de erkek kuaförler için). Birincisi erkek olma hasebiyle sahip olduğu toplumsal bilgidir. İkincisi ise kadın müşterilerin hayatındaki erkeklerin bilgisini taşımasından elde ettikleridir. Kuaför, müşterilerinin anlattıklarını, kendi deneyimlerini ve sosyal çevresinden elde ettiklerini harmanlar, müşterinin artık arka planını da biraz biliyorsa ona göre bir “ayna” tutar; fikirlerini ve önerilerini paylaşır; yorum ve değerlendirmelerde bulunur. Kuaför sadece kuaförlük hizmetinde değil bu konularda da hünerliyse daha çok değerli hale gelmektedir. Kuaför, müşterisini kendisine bağlama gereğinden dolayı da dolayı bu yöndeki niteliği hep geliştirmek durumundadır. 

Dolayısıyla sürekli değişen gündem, dinamikler, olaylar ve unsurlar karşısında kuaförün, doğal bir biçimde oluşmuş aktarım görevi bazı sorumlulukları da beraberinde getirir. Dünyada olup bitenleri okuma-anlama, kültürel düzeyini geliştirme, iletişim becerisini yüksek tutma ve bu alanlarda okuma yapma tıpkı sanatı kadar da önem teşkil etmektedir.

Kaynak ve ileri okuma:  Ercan GEÇGİN,Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, 2019, Cilt: 12, Sayı: 25, s. 230-253. 

İlham veren saç koleksiyonu: FOREVER DA VINCI

0

Leonardo Da Vinci’nin portre çalışmalarından esinlenen Antonio Calvo Estilistas, FOREVER DA VINCI koleksiyonunu, Leonardo Da Vinci’nin 500. ölüm yıldönümü onuruna hazırlandı.

Koleksiyondaki bakır renkler Rönesans’a özgü. O dönemin yaygın olarak kullanılan bu tonlar İngiltere Kraliçesi Elizabeth I tarafından da tercih edilmiş. Rönesans döneminde kadınlar saçlarını siyah sülfür, kına, bal ve şap karışımı ile boyuyordu. Bu nedenle koleksiyonda da kızıl saç tonları tercih edilmiş.

Kıyafet için ilham, o dönemlerde giysilerin altına giydikleri geceliklerden geliyor. Rönesans zamanında saç stilleri mücevherlerle donatılıyordu, ve bu koleksiyondaki saçlar da Leonardo’nun eserlerinin onuruna gerçek mücevherler, gerçek sanat eserleri yaratmak için kullanıldı.

Saç: Antonio Calvo @ Antonio Calvo Stilistler
Instagram: @antoniocalvoestilistas
Fotoğrafçı: Danny Goiry Instagram: @dannygoiri
Rötuş: Javier Villalabeitia Instagram: @javiervillalabeitia
MUA: María Freire Instagram: @ maria.freiretenreiro
Stilist: Conchi Silvent Instagram: @ conchiperez_74
Video: Edi Vieito

Gelin Saçı Modelleri: Volcanic

0

Volkan gibi, kaya gibi.

Güçlü, gerçek bir aşk. Kararsız olduğu kadar mantıksız. Tehlikeli olduğu kadar güzel. Ayı anımsatan bir manzara. Bu sevginin, koyu renkleri ve kurak yüzeyleri ile cildin yumuşaklığını, ipliğin inceliğini, beyazın parlaklığını karşılayan ve kucaklayan, dünyanın toprağın gücüyle birleştiği mükemmel bir ortam.

Bir yanardağın, maksimum ihtişamı , özünden vazgeçmeyen bir kişiliğin sadık yansımasını sunan gelinlerin zarif inceliği.

Korkusuz adım atan gelinler, ideallerini etkiler üzerine savunan gelinler. Bunlar, güzelliği ve gizemi zarafet ve manyetizma ile birleştiren Volkanlar, Tabiat Ana’nın güzel yaratıkları.

En görkemli yanardağ gibi, içeride ateş dolu olarak dışarıya ilham veriyorlar.

Saç: Raquel Saiz @ Salon Blue Raquel Saiz
Fotoğrafçı: Esteban Roca
MUA: Manuela Gimenez
Stilist: Blumynt
Takı: Tomás Pelayo
Modelleri: Sara Loinaz, Maria Abiega, Maria Mir Lapidó

Gelin Saçı Modelleri: True Love

0

True Love, farklı gelin stillerine odaklanan bir koleksiyon. Beş farklı gelin için beş farklı gelin saçı yaratıldı: Flapper, Romantik, Boho-Chic, Civil ve Rocker.

Luciana Sabariz ve ekibi, farklı bağlama tekniklerinin birleştirildiği en şık geli saçı modellerini seçtiler: Danteller, düğümler, örgüler, dalgalar, saç fileleri ve şeritler.

2020 yılının gelin saçı trendleri arasında da yer alan bu modeller, birçok kararsız gelin adayı için ilham kaynağı oluyor.

Saç: Luciana Sabariz ve Norma Mejía @Sabariz Hairtists
Saç asistanı: Javier Novo
Fotoğrafçı: David Arnal
MUA: Emma Izquierdo
Stilist: Eunnis Mesa, Aaron Gil Llacer