Efi Davies, yeni çalışması Parousia ile kadın özgüvenini ve güçlenmesini merkeze alan çarpıcı bir koleksiyon sunuyor. Koleksiyonun adı, Yunanca “Presence/Varlık” anlamına gelen Parousia’dan geliyor.
British Hairdresser of the Year ünvanlı saç sanatçısı Davies’e göre her görünüm, kadın güçlenmesinin damıtılmış niteliklerini taşıyan bir duruşu temsil ediyor. Bu yaklaşım, saçın yalnızca stil değil; aynı zamanda kimlik, görünürlük ve sahnedeki “varlık” hissi olduğuna dair güçlü bir mesaj veriyor.
Parousia (Presence/Varlık) Nedir?
Parousia, Efi Davies’in koleksiyonuna adını veren kavram ve Yunanca’da “Presence/Varlık” anlamına geliyor. Davies, bu kavramı yalnızca bir tema olarak değil; her look’un merkezine yerleşen bir odak noktası olarak ele alıyor. Sonuçta Parousia, teknik ustalığı estetikle birleştirerek izleyicide net ve güçlü bir etki bırakmayı hedefliyor.
Koleksiyonun Dikkat Çeken Yönleri
Parousia koleksiyonu, temel kuaförlük disiplinini avant-garde bir yorumla yeniden sahneye taşıyor. Davies’in yaklaşımında her siluet; doku, form ve hacim üzerinden “görülme” duygusunu yükseltiyor. Editoryal dünyada etkisi yüksek bu anlatı, saç tasarımını bir aksesuar gibi değil, başlı başına bir sanat dili olarak konumlandırıyor.
Efi Davies’ten Ödül Sonrası Mesaj
Efi Davies, meslektaşları tarafından kutlanmayı ve “gerçekten görülmeyi” kariyerindeki en büyük onurlardan biri olarak tanımlıyor. British Hairdresser of the Year ve Avant-Garde Hairdresser of the Year ödüllerini ise “tanımlayıcı, hayat değiştiren” bir dönüm noktası olarak değerlendiriyor; yıllar süren emek, detay odaklı çalışma, geç saatlere uzanan üretim ve cesur yaratıcılığın karşılığını aldığını ifade ediyor.
Çekim Künyesi
Saç: Efi Davies (TONI&GUY London) Make up: Lan Nguyen-Grealis Styling: Borna Prikaski Fotoğraf: David Mannah
Efi Davies Kimdir?
Efi Davies; avant-garde yaklaşımıyla, özellikle örgü ve hair-up/topuz tekniklerindeki uzmanlığıyla öne çıkan bir saç sanatçısı. TONI&GUY International Artistic Team içinde önemli bir role sahip olan Davies, aynı zamanda TONI&GUY felsefesi ve eğitimini global ölçekte temsil ediyor. Kişisel saç bakım markası LABEL.M için de elçi olarak görev alıyor.
Daha Fazla Bilgi
Resmî site: toniandguy.com Instagram: @efidavies, @tonianguyworld
Sık Sorulan Sorular
Parousia ne demek? Parousia, Yunanca’da “Presence/Varlık” anlamına gelir ve koleksiyonun ana temasını oluşturur.
Koleksiyonunun ana mesajı nedir? Kadın özgüveni ve güçlenmesini “güçlü bir varlık” hissi üzerinden görünür kılmak.
Koleksiyonda hangi yaklaşım öne çıkıyor? Temel kuaförlük tekniklerinin avant-garde estetikle birleştirilmesi; form, doku ve siluet odağında yüksek etki.
Dünyaca tanınan saç sanatçısı Michelle Summers Davies, yapay zekâdan ilham alarak hazırladığı Modulux koleksiyonu ile modern, insan dokusunu kaybetmeyen futuristik saç tasarımlarını bir araya getiriyor. Koleksiyon, modüler yapı ve lüks dokunuşların birleşimiyle geleceğin saç modasına yön veriyor.
“Modulux, geleceğe dönük düşünce ile teknik disiplinin kesişiminden doğan; her bir görseli yapı ile yumuşaklık arasında kusursuz bir denge kuracak şekilde tasarlanan bir koleksiyon. Koleksiyonun adı, modüler ve lüks kelimelerinin birleşiminden geliyor ve yükseltilmiş, uyarlanabilir, editorial gücü yüksek saç formları yaratma fikrini yansıtıyor.
Yapay zekâ ile oluşturulan konseptlerden ilham aldım; teknolojiyi bir çıkış noktası olarak kullanarak bu fikirlerin her birini hareket edebilen, akabilen ve formunu koruyabilen gerçek saçlara dönüştürdüm. Her model, modern ama yabancılaşmamış, futuristik ama hâlâ insani hissettiren silüetler oluşturmak için özel doku hazırlığı ve hassas yerleştirmelerle çalışıldı.
Soft şeftali tonları, monokrom görünümlere ince bir sıcaklık katarak şekillerin saflığını bozmadan koleksiyona derinlik ekliyor.
Temiz çizgiler ile doğal dağınık dokuların kontrastı, bütün koleksiyona her an değişebilecekmiş hissi veren bir gerilim kazandırıyor.
Modulux, geleceğin saç tasarımının soğuk veya robotik olmak zorunda olmadığını gösteriyor. ”
Her görünüm, hassasiyet ile duygunun saç üzerinde birleştiğinde ortaya çıkan evrimin hikâyesini anlatıyor.
Editör Notu: Michelle, 35 yılı aşkın süredir kuaförlük yapan, Pembrokeshire, Galler’de kendi adını taşıyan salonun sahibi bir saç sanatçısıdır. Achromatopsia koleksiyonu ile Wales & South West Yılın Kuaförü finalistleri arasında yer almıştır. 19 yıldır Matrix UKI artistik ekibinin bir parçası olarak kampanyalarda ve salon eğitimlerinde görev almıştır. National TV Awards ve The X Factor saç ekiplerinde çalışmıştır.
Diamond Blonde Bob, İngiltere’nin önde gelen kuaförlerinden Skaiste Buinicke tarafından yaratılan ve “Fellowship Snapshot Image of the Year 2025” ödülünü kazanan çarpıcı bir model.
Londra’daki Brooks & Brooks salonunda tasarlanan bu tek-uzunluk bob kesimi, özenli renk çalışması ve hassas kesim teknikleriyle maksimum etki yaratıyor. Bu tasarım, Skaiste’e ayrıca L’Oréal Colour Trophy yarışmasında Londra bölge birinciliği de kazandırdı.
Bob, zamansız bir saç modeli olarak her sezon yeniden trend oluyor. Kısadan omuz hizasına kadar farklı uzunluklarda uygulanabilen bob, yüz hatlarını belirginleştiren modern ve sofistike bir görünüm sunmaktadır.
Düz, katlı veya dalgalı formlarda uyarlanabilen bob modelleri, özellikle tek-uzunluk (one-length) bob formunda güçlü ve grafik bir siluet oluşturmakta.
Skaiste’nin tasarımında olduğu gibi, kesim sürecinin en başında sağlam ve keskin bir temel oluşturmak, renklendirme işleminin etkisini arttırmaktadır.
Hassas kesim teknikleri, saçın ışığı daha iyi yansıtmasını sağlayarak parlaklığı yükseltiyor.
Diamond Blonde Bob Nasıl Yapılır?
1. Kesim: Tek-Uzunluk Bob Temeli Saç omuz hizasında, keskin hatlara sahip tek-uzunluk bir bob olarak kesilir. Bu temel, renklendirme için güçlü bir zemin oluşturur.
2. ve 3. Renk Uygulaması: Taç ve Alt Bölüm Taç kısmında elmas şeklinde ayrılan bölüm üzerine L’Oréal Professionnel Dialight ile özel bir renk karışımı uygulanır. Alt bölüm ise önce Blond Studio 9 ile açılarak yüksek kontrast ve parlaklık elde edilir.
4. ve 5. Tonlama ve Şekillendirme Açma işleminden sonra saç, tonlama ile yüksek parlaklığa kavuşturulur. Ardından düz şekilde fönlenir ve düzleştirici ile son dokunuş verilerek profesyonel bir bitiriş sağlanır.
Bob Saç Modeli Hakkında Kısa Bilgi
Bob kesimi, 1920’lerden bu yana popülerliğini koruyan klasik bir saç modelidir. Kısa bob, uzun bob (lob) veya asimetrik bob gibi farklı türleri bulunmaktadır. Modern bob stilleri, keskin hatları ve minimal çizgileriyle yüz hatlarını belirginleştiren şık bir görünüm sunar. Bu nedenle her yaş ve yüz tipine uyarlanabilen çok yönlü bir stildir.
Neden Diamond Blonde Bob Trendi?
“Diamond blonde” soğuk ve sıcak alt tonların birleşimiyle oluşan çok boyutlu bir parlaklık sunar. Bu görünüm, ışığı mükemmel şekilde yansıtarak saçta adeta bir elmas etkisi yaratır. Bob kesim ile birleştiğinde güçlü, modern ve dikkat çekici bir stil ortaya çıkar.
Uzmanlar, bu trendin 2026’nın da en popüler saç stilleri arasında olacağını öngörüyor.
Sonuç: Zamansız ve Göz Alıcı
Profesyonel kuaförlerin teknik ustalığını yansıtan ve modern bir görünüm isteyenler için ideal bir saç modelidir.
Parlaklık, keskin hatlar ve doğru tonlama birleştiğinde ortaya hem günlük kullanımda hem de özel davetlerde öne çıkan göz alıcı bir stil çıkıyor.
Rüyada saç kesilmesi görmek ne anlama geliyor? Ünlü rüya yorumcuları ve psikologlar açıklıyor.
Rüyada saç kesilmesi ne anlama geliyor?
Hem klasik rüya tabircileri hem de modern Amerikalı ve Avrupalı psikologlar, bu rüyanın güçlü bir değişim, yenilenme ve kontrol sembolü olduğunda birleşiyor. Uzmanlara göre bu rüya, kişinin hayatında önemli bir dönemeçten geçtiğini ve bilinçaltının bu dönüşümü sembollerle yansıttığını gösteriyor.
İbn Sîrîn: “Saç kesilmesi yüklerden arınmayı simgeler”
Klasik İslam rüya tabirlerinin en bilinen ismi İbn Sîrîn, rüyada saçın kesilmesini kişinin hayatındaki ağırlıklardan kurtulma çabasıyla ilişkilendiriyor. Uzmanlara göre rüya sahibi kesim sırasında rahatlık hissediyorsa, bu değişimin olumlu olacağına işaret ediyor.
Nablusî: Başkasının saç kesmesi dış baskıları gösteriyor
Abdülgani Nablusî’ye göre rüyada bir başkasının saçınızı kesmesi, çevresel etkilerin artmasına veya kişinin kontrol alanında zayıflama yaşamasına işaret ediyor. Rüya gören kişinin yaşam kararlarını başkalarının yönlendirmesi bu sembolle ifade ediliyor.
İbn Arabî: Saç, kimliğin ve nefsin sembolüdür
Tasavvuf düşünürü İbn Arabî, saçın rüyalarda kimlik, nefis ve alışkanlıkların temsili olduğunu belirtiyor. Bu nedenle saçın kesilmesi, kişinin eski benliğini geride bırakma ve içsel bir dönüşüme hazırlanma isteği olarak yorumlanmaktadır.
Amerikalı ve Avrupalı Uzmanlar: Değişimin psikolojik boyutu
Modern rüya analistleri ve psikologlar da saç kesme rüyasını güçlü bir dönüşüm sembolü olarak değerlendiriyor.
Carl Jung: Kimlik dönüşümü
İsviçreli analitik psikolog Jung’a göre saç, kişisel güç ve kimlik anlamı taşır. Rüyada saç kesilmesi, kişinin yaşamında kimliksel bir değişim istediğini gösterebilir.
Sigmund Freud: Özgüven ve kontrol ilişkisi
Freud, saçın kesilmesini özgüven ve toplumsal imajla ilişkilendirir. Kötü hisle görülen rüyalar, kontrol kaybı ve kaygıyı temsil eder.
Lauri Loewenberg: Büyük bir kararın habercisi
Amerikalı rüya analisti Loewenberg, saç kesme rüyalarını genellikle “hayatta büyük bir değişime hazırlanma” olarak yorumlar. Bu rüya, kişinin yeni bir döneme adım atmak istediğini gösterir.
Tony Crisp: Psikolojik yenilenme
İngiliz yorumcu Crisp’e göre saç kesmek, geçmişin yüklerinden kurtulma çabasını temsil eder. Bu rüya, psikolojik bir temizlenme sürecinin işaretidir.
Kendi saçını kesmek ne anlama geliyor?
Hem klasik hem modern yorumculara göre rüyada kişinin kendi saçını kesmesi, hayatın kontrolünü ele alma ve değişimi başlatma isteğini gösteren en güçlü sembollerden biridir. Bu rüya genellikle olumlu kabul edilir.
Başkası tarafından saçının kesildiğini görmek uyarı niteliğinde olabilir
Uzmanlara göre bu rüya:
dış baskılar,
kontrol kaybı,
yönlendirilme duygusu
gibi mesajlar taşır. Rüya sırasında hissedilen duygular, tabirin yönünü belirleyen en önemli unsurdur.
Saç kesilmesine sevinmek: Yeniden doğuşun habercisi
Eğer rüyada saç kesilmesi sonrası rahatlama veya mutluluk hissediliyorsa, bu kişinin hayatında olumlu bir yenilenme sürecine girdiğini gösterir. Uzmanlar bu rüyayı “ferahlık ve yeni bir başlangıç” olarak yorumlar.
Uzmanlara göre: Rüyada saç kesilmesi, dünyanın birçok kültüründe evrensel bir dönüşüm sembolü
Rüya tabircileri ve psikologlar, saç kesme rüyasının ortak mesajının değişim, yenilenme ve duygusal dönüşümolduğunu vurguluyor. Rüyanın detayları ve hissettirdiği duygular ise kişinin bilinçaltının hangi yönde bir mesaj verdiğini anlamada kritik rol oynuyor.
Saç dökülmesi hem kadınlarda hem erkeklerde yaygınlaşıyor! “Saçlarım avuç avuç dökülüyor” diyorsanız! Nedeni; genetik değil, hatalı alışkanlıklarınız olabilir! Yanlış diyet, saç dökülmesi nedeni! Saç düzleştiricisi kullanan, sık fön çektirenler dikkat!
Dr. Orkhan Bairamov
Saç dökülmesine karşı etkili önlemler!
Saç dökülmesi son yıllarda hem kadınlarda hem de erkeklerde giderek artan bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Acıbadem Kartal Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Orkhan Bairamov, saç dökülmesinin sadece genetik nedenlerle değil, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerle de yakından ilişkili olduğunu belirterek “Saçlarımız dış görünümümüze katkı sağlayan, fiziksel kimliğimizi oluşturan, özgüvenimizi ve ruh halimizi doğrudan etkileyen en önemli estetik yapı taşlarından biridir. Sağlıklı bir bireyde günde 50-100 adet saç teli dökülmesi normal kabul edilir ve bu sayı kadar yeni saç çıkışı olduğu için kozmetik açıdan belirgin fark görülmez. Ancak dökülmenin, bu sayının üstüne çıkması durumunda, nedenini doğru saptamak ve tedavi amaçlı dermatoloji uzmanına danışmak gerekir” diyor.
Özellikle modern çağda kaçınılmaz hale gelen stresin de saç dökülmesini artırdığını vurgulayan Dr. Bairamov, saç dökülmesine yol açan 9 önemli etkeni ve alınması gereken önlemleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Genetik etkenler
Aile bireylerinde erken yaşta başlayan saçlarda seyrelme öyküsü varsa, bu sonraki nesillerde de benzer şekilde saçlarda dökülmeye neden olabilir. Bu erkek tipi saç dökülmesi (androjenetik alopesi) denilen durum saç dökülmesinin en sık nedenidir ve hem kadınlarda hem de erkeklerde görülebilir.
Hormonal etkenler
Hamilelik, doğum sonrası, menopoz, polikistik over sendromu gibi nedenlere bağlı olarak saçlarda geçici veya kalıcı seyrelme, dökülmeler görülebilir. Hamilelik ve doğum sonrası gelişen saç dökülmesi çoğunlukla geri dönüşlüdür.
Menopoz, polikistik over sendromu olan kişilerde saçlar zamanla incelir ve bazı saç kökleri kaybolur.
Stres ve duygusal faktörler
Yoğun stres, üzüntü, kaygı ve duygusal çalkantılar saç köklerinin büyüme döngüsünü olumsuz etkileyerek saç dökülmesini hızlandırabilir, ani ve yoğun dökülmeler gelişebilir. Dr. Orkhan Bairamov, strese bağlı saç dökülmesini önlemek için; düzenli ve kaliteli uykuya, her gün yürüyüş veya egzersiz yapmaya, müzik dinlemeye, doğada zaman geçirmeye, hobi edinerek zihni rahatlatmaya ve stresi yönetmeyi öğrenmek için gerekirse uzman desteği almaya özen gösterilmesi gerektiğini vurguluyor.
Otoimmün ve metabolik hastalıklar
Bağışıklık sistemi bazı durumlarda kendi hücrelerine saldırabiliyor. Hipotiroidi, hipertiroidi, diyabet ve diğer otoimmün hastalıklara bağlı olarak saç zayıflar, incelir ve dökülme görülebilir. Bunlar bazen genel seyrelme, dökülme gibi, bazen de saçkıran (alopesi areata) gibi görülür.
Yanlış beslenme ve vitamin eksikliği
Dengesiz ve yetersiz beslenme sonucunda demir, vitamin B12, folat, biotin, çinko, selenyum gibi vitamin ve minerallerin eksiklikleri saç sağlığını doğrudan etkiler. Saçın yapı taşı olan keratin, yeterli besin desteği olmadan üretilemez.
Sağlıklı saç için dengeli bir beslenme planı ve gerekli görülmesi halinde doktor önerisiyle düzenli vitamin kullanmak büyük önem taşır.
Uzun süreli açlık diyeti
Günümüzde pek çok kişi, hızlı kilo vermek amacıyla bilinçsiz ve düzensiz açlık diyetlerine başvuruyor. Ancak uzun süreli açlık diyetleri ya da tek tip beslenme alışkanlıkları, saç dökülmesine neden olabilir ve dökülmeyi hızlandırır. Bu nedenle herhangi bir diyet programına başlamadan önce mutlaka bir doktora veya beslenme uzmanına danışın ve size özel, kişisel ihtiyaçlarınıza göre hazırlanmış programı uygulayın.
İlaç kullanımı
Bazı ilaçlar vücuttaki hormon dengesini veya saç kökü döngüsünü bozabilir. Özellikle kemoterapi ilaçları, antidepresanlar ve doğum kontrol hapları saç kaybına neden olabilir. Genelde bu ajanlara bağlı dökülmeler ani başlangıçlı ve yoğun olup çoğunlukla geri dönüşlüdür. Tedavi sona erdiğinde saçlar çoğu zaman yeniden çıkabilir ancak bazı durumlarda kalıcı etkiler de görülebilir.
Yanlış bakım ve travma
Dermatoloji Uzmanı Dr. Orkhan Bairamov “Aşırı ısı (fön, düzleştirici vb), sık saç boyaması, kimyasal işlemler, sıkı saç toplama gibi uygulamalar sürekli yapıldığında saç kökleri zayıflar ve bu zamanla saç kaybına neden olabilir.
Bu nedenle saç boyama gibi kimyasal işlemleri sınırlayın, saç kurutma makinesi, maşa ve düzleştirici gibi uygulamaları sık yapmayın ve aşırı ısıdan kaçının. Topuz veya atkuyruğu gibi saça zarar verecek modeller yerine, gevşek stilleri tercih edin.
Saçınızı tararken geniş dişli tarak kullanın ve nazik olun, kimyasal içerikli bakım ürünleri yerine saçın doğal yapısını destekleyen, besleyici içerikli şampuan ve maskeleri kullanın” diyor.
Saçlı deri hastalıkları
Saç dökülmesinin önemli nedenlerinden biri de; doğrudan saçlı deriyi etkileyen hastalıklardır. Saçlı derinin mantar ve bakteriyel enfeksiyonları, sedef veya egzama gibi cilt hastalıkları saç köklerinin bulunduğu alanı iltihaplandırarak saçın sağlıklı uzamasını engeller. Kaşıntı, pullanma, yağlanma veya kızarıklık gibi belirtilerle başlayan bu rahatsızlıklar zamanla saç tellerinin kökten zayıflamasına neden olarak dökülme yapabilir.
Erken dönemde dermatolojik müdahale ve doğru saç derisi bakımı, saç kaybının önüne geçilmesinde kilit rol oynar.
İskoç kuaför David Corbett, Japon Kintsugi sanatından ilham alan Fracture koleksiyonu ile kusurların ve kırıkların içindeki güzelliği saç tasarımına taşıyor.
İskoçya’nın en dikkat çekici kuaförlerinden biri olarak gösterilen David Corbett, yeni saç koleksiyonu “Fracture” ile mükemmellik algısına farklı ve güçlü bir yorum getiriyor. Japon Kintsugi sanatından ilham alan Fracture koleksiyonu, kusurların saklanması gerektiği fikrine karşı çıkarak, kırıkların ve çatlakların içindeki güzelliği ön plana çıkarıyor.
Kintsugi, kırılan seramiklerin çatlaklarının altınla onarıldığı, kusurun bir hata değil, hikâyenin parçası olarak görüldüğü geleneksel bir Japon sanatı. David Corbett de bu felsefeyi saç tasarımına taşıyor. Böylece Fracture koleksiyonunda saçtaki “kusurlar”, yani kırık hatlar, asimetriler ve beklenmedik geçişler gizlenmek yerine tasarımın en çarpıcı unsuru haline geliyor.
Corbett bu yaklaşımını şöyle özetliyor: “Mükemmelliğin peşinde koşarken, çoğu zaman kusurlunun ne kadar güzel olabileceğini görmezden geliyoruz. Çoğu şeyde çatlaklar olmalı; yoksa ışık içeri nasıl girer?”
Fracture, yalnızca bir saç koleksiyonu değil; aynı zamanda günümüz güzellik standartlarına şiirsel bir itiraz niteliği taşıyor. Saçların “kusursuz ve pürüzsüz” olması gerekliliğini reddederek, her bireyin kendine özgü yapısını, dokusunu ve farklılıklarını birer güzellik unsuru olarak ele alıyor.
Fracture koleksiyonunun temel özellikleri şöyle özetlenebilir:
Düz ve kusursuz yüzeyler yerine, doku, hareket ve bilinçli asimetri ön plandadır.
Saçtaki çatlak, kırık ve ayrışmış gibi görünen hatlar, tasarımın artistik bir parçası olarak kullanılıyor.
Yumuşak geçişlerle birleşen sert hatlar, “kırılgan ama güçlü” bir karakter yaratıyor.
Her modelde, bireyin hikâyesini yansıtan özgün bir saç silüeti hedeflenmektedir.
Bu yaklaşım sayesinde Fracture koleksiyonu, hem salon müşterileri hem de moda, fotoğraf ve sanat odaklı projeler için duygusu yüksek, hikâyesi olan saç stilleri sunuyor. Kuaförler için bu koleksiyon, hem yaratıcı teknikler hem de konsept üretimi açısından ilham verici bir örnek niteliğindedir.
Koleksiyonun kreatif ekibi
Fracture koleksiyonunun güçlü görsel dili, arkasındaki profesyonel ekip sayesinde daha da etkileyici bir hale geliyor. Saç, makyaj, styling ve fotoğrafın uyum içinde çalıştığı bu proje, bir saç koleksiyonunun ne kadar bütüncül bir sanat çalışmasına dönüşebileceğini gösteriyor.
Saç: David Corbett – David Corbett Hairdressing, Glasgow Makyaj: Roseanna Velin Styling: Magdalena Jacobs Fotoğraf: Richard Miles
Her bir karede saç tasarımı, makyaj ve styling bir araya gelerek Fracture temasını destekleyen, editoryal düzeyde güçlü bir hikâye anlatımı sunuyor.
Koleksiyon hazırlamanın kuaförler açısından önemi
Fracture koleksiyonu, sadece görsel olarak etkileyici bir çalışma değil; aynı zamanda kuaförler için koleksiyon hazırlamanın ne kadar önemli olduğunu gösteren somut bir örnek. Günümüz kuaförlük dünyasında koleksiyon üretmek, hem mesleki gelişim hem de markalaşma açısından büyük değer taşıyor.
1) Kişisel stil ve imza yaratma
Her kuaförün sektörde fark edilmesi için kendine ait bir stili ve imzası olması gerekiyor. Koleksiyon hazırlamak, “Ben nasıl saç tasarlıyorum? Nasıl bir duygu yaratmak istiyorum?” sorularına verilen görsel bir cevap niteliğinde. Fracture gibi konsept koleksiyonlar, David Corbett’in hem sanatsal bakış açısını hem de teknik dilini net bir şekilde ortaya koyuyor.
2) Güçlü bir portföy ve rekabet avantajı
Koleksiyonlar; yarışmalara katılım, dergi yayınları, sosyal medya içerikleri ve markalarla iş birlikleri için son derece güçlü bir portföy oluşturuyor. Bir kuaför, bir koleksiyon üzerinden kesim, renk, doku ve şekillendirme konusundaki tüm becerisini tek bir proje ile gösterebiliyor. Bu da hem yerel hem uluslararası alanda görünürlük sağlıyor.
3) Salon kültürünü ve ekibi güçlendirme
Koleksiyon hazırlama süreci, tek başına yapılan bir iş olmaktan çok bir ekip çalışmasıdır. Saç, makyaj, styling, fotoğraf ve bazen de video prodüksiyonun bir arada yürütüldüğü bu süreç, salonun yaratıcı atmosferini güçlendirir. Genç kuaförler için bu tür projelerde yer almak, mesleki özgüven kazandıran büyük bir deneyimdir.
4) Trend takip etmek yerine trend yaratma
Koleksiyon hazırlayan kuaför, sadece trendleri takip eden değil, onları yorumlayan ve yeniden tanımlayan kişi haline gelir. Fracture koleksiyonu, kusursuzluk algısını sorgulayarak, daha insani, daha duygusal ve daha gerçek bir güzellik dili öneriyor. Bu da kuaförlere, müşterilerine “klasik katalog” görüntülerinden çok daha derin ve anlamlı saç fikirleri sunma imkânı veriyor.
5) Müşteri ile bağ kurma ve hikâye anlatma
Koleksiyon, salona gelen müşteriye anlatılabilecek güçlü bir hikâye sunar. Kuaför, “Bu sezon Fracture’ın ruhundan ilham alan, biraz daha keskin ama duygusu olan bir kesim deneyelim mi?” dediğinde, müşteri kendine özel bir tasarım aldığını hisseder. Böylece saç tasarımı, sadece teknik bir işlem olmaktan çıkar; kişisel bir deneyime dönüşür.
David Corbett hakkında
David Corbett, İskoçya’nın Bothwell bölgesinde bulunan David Corbett Hairdressing salonunun sahibi ve Birleşik Krallık’ın en heyecan verici kuaförlerinden biri olarak kabul ediliyor. Scottish Hairdresser of the Year (İskoçya’da Yılın Kuaförü) unvanına sahip olan Corbett, salonunda 10. yılını kutlarken, hem yaratıcı vizyonu hem iş yönetimi yaklaşımı ile sektöre ilham vermeye devam ediyor.
Yaratıcı projeler, röportajlar ve sektör analizleri için David Corbett, hem artistik hem de iş odaklı yorumlar sunabilen güçlü bir referans isim konumunda.
Cloud Dancer 2026 Pantone Yılın Rengi, kar beyazına yakın sakin bir ton. Saç rengi uzmanları bu trend tonu, kime yakıştığını ve nasıl kullanılacağını anlatıyor.
Pantone, 2026 Yılın Rengi olarak “Cloud Dancer”ı açıkladı. Hafif gri/nötr alt tona sahip, temiz, karı andıran bir beyaz olan Cloud Dancer; hem moda hem de saç rengi dünyasında sakinlik, sadelik ve yeni bir başlangıç hissiyle öne çıkıyor.
Bulutumsu, yumuşak ve nötr bu ton; sarışınlar için sofistike bir güncelleme, daha koyu saç rengine sahip olanlar içinse iddialı bir dönüşüm anlamına geliyor. Saç rengi uzmanları, Cloud Dancer’ın nasıl uygulanması gerektiğini, kimlere yakıştığını ve bakım tüyolarını paylaşıyor.
Cloud Dancer nasıl bir renk?
Cloud Dancer; klasik platin sarısından bir adım farklı, daha dengeli ve nötr beyaz bir ton olarak tanımlanıyor. Hafif gri/nötr alt ton, rengin fazla sıcak ya da fazla soğuk görünmesini engelleyerek daha rafine bir sonuç veriyor. Bu da hem kış mevsimi için “kar beyazı” bir etki, hem de yılın geri kalanında sade ama çarpıcı bir görünüm sağlıyor.
Tracey Ann Smith (MOOD Kreatif Direktörü): “Kış için kar beyazı, sakin ama iddialı”
MOOD’un kreatif direktörü Tracey Ann Smith’e göre Cloud Dancer, yeni yıla “temiz bir sayfa” açmak için ideal bir seçim. Hafif gri/nötr alt ton, renge sakin ve barışçıl bir hava katıyor. Özellikle kış sezonunda neredeyse karı andıran bu beyaz, hem cesur hem de son derece şık duruyor ve hâlihazırda sarışın olanlar için güçlü bir alternatif oluşturuyor.
Daha koyu saç rengine sahip olanların bu tona ulaşmak için saçlarını belirgin şekilde açtırmaları gerektiğini vurgulayan Smith, rengin temiz ve turunculaşmadan kalması için profesyonel ürünlerle desteklenmiş bir bakım rutini öneriyor. Kendisi salon uygulamalarında önce MOOD Level 7 Bleach ile saçı temiz bir zemine kadar açtığını, ardından MOOD Demi Doubles ile tonlayarak mükemmel buz beyazını elde ettiğini söylüyor. Ev bakımında ise birkaç haftada bir MOOD Silver Specific şampuan ve saç kremi, aralarda da açılmış saçlar için geliştirilen MOOD Ultra Care serisinin kullanılmasını tavsiye ediyor.
Suzie McGill (Rainbow Room International Sanat Direktörü): “Bulutumsu, vanilya köpüğü gibi bir beyaz”
Rainbow Room International sanat direktörü Suzie McGill, Cloud Dancer’ı “yumuşak, vanilya köpüğü gibi, kabarık ve bulutumsu bir beyaz” olarak tanımlıyor. Ona göre bu ton, saçının fazla sıcak ya da altın yansımalı görünmesini istemeyen, hafif küllü, kremamsı sarıları tercih edenler için mükemmel.
Özellikle kalabalığın arasından sıyrılmayı sevenler için kısa ve karakterli bir pixie kesimi, temiz tonlu buz beyazıyla birlikte kullanmayı sevdiğini söyleyen McGill, açma işlemi sırasında saçın sağlığını korumanın önemine dikkat çekiyor. Rengi açarken Fibreplex ile saçı güçlendirdiğini, ardından Schwarzkopf Professional BlondMe 2% ile platin bir baz oluşturduğunu, sonrasında 9,5-1 Vibrance ile tonlayarak küllü, neredeyse griye yakın ama pirinçleşmeyen bir sonuç elde ettiğini belirtiyor.
Daha moda odaklı bir görünüm isteyenler için renk bloklama tekniğini öneren McGill, bu saf beyaz tonu; kahverengi ya da siyah bloklarla kontrastlayarak saça ekstra drama eklemenin mümkün olduğunu, düz ve parlak şekillendirme ile de rengin canlılığının en üst seviyeye çıktığını söylüyor. Bu noktada Schwarzkopf OSiS Smooth & Shine Serum’u bitiş ürünü olarak öne çıkarıyor.
Seung Ki Baek (RUSH Hair Kreatif Renk Uzmanı): “Minimalist ama çok boyutlu bir tuval”
RUSH Hair’in kreatif renk uzmanı Seung Ki Baek, salonlarında renk trendlerini yakından takip ettiklerini ve Cloud Dancer’ın Pantone Yılın Rengi olarak duyurulmasını heyecanla karşıladıklarını ifade ediyor. Klasik platin sarısının ötesinde, vanilya ve kremsi şeritlerle zenginleştirilmiş, çok boyutlu bir sonucun hedeflendiğini vurguluyor.
Son aylarda salon müşterileri arasında daha soğuk, buz tonlu sarışınların belirgin şekilde arttığını söyleyen Baek’e göre, Cloud Dancer’ın yumuşak ve rüya gibi görünümü; saçın sağlığını ve doğal parlaklığını ön plana çıkarmak için ideal. Bu tonu, renk uzmanlarına “minimalist ama çok boyutlu” bir tuval sunan, derinlik ve ton varyasyonlarıyla özgürce oynanabilen modern bir beyaz olarak tanımlıyor.
Cloud Dancer kimlere yakışır?
– Hâlihazırda açık ton sarışın olanlar: Saç rengi zaten açık olanlar, Cloud Dancer’a daha kontrollü ve saç sağlığını daha az zorlayan bir geçiş yapabilir. Bu grup için tonlama ve bakım doğru yönetildiğinde, sonuç hem ultra şık hem de günlük kullanıma uygun oluyor.
– Koyu renk saçlı ama radikal değişim isteyenler: Koyu kahverengi ya da siyaha yakın saçlarda bu tona ulaşmak için güçlü bir açma süreci gerekiyor. Bu yüzden profesyonel destek, bağ güçlendirici ürünler ve düzenli bakım şart. Sonuç ise gerçek anlamda “baş döndürücü” bir dönüşüm.
– Küllü, nötr sarı sevenler: Sıcak, bal ya da altın sarılar yerine daha nötr, kiri dökülmüş gibi görünen beyaz tonlar isteyenler için Cloud Dancer tam nokta atışı. Özellikle pürüzsüz kesimler, grafik bob’lar ve pixie’lerle birlikte çok modern duruyor.
Cloud Dancer saç renginde bakım neden kritik?
Cloud Dancer gibi yüksek açma gerektiren tonlarda en önemli başlık, saçın sağlığı. Uzmanların ortak vurgusu şu:
– Açma işlemi mutlaka kontrollü yapılmalı, – Bağ güçlendirici, onarıcı ürünler sürece dahil edilmeli, – Salon sonrası bakım rutini (mor/silver şampuan, besleyici maske, açılmış saçlara özel seri) aksatılmamalı.
Düzenli bakım yapılmadığında bu ton, kolayca sararıp matlaşabiliyor. Ancak doğru ürünler ve düzenli bakım randevularıyla Cloud Dancer uzun süre temiz, parlak ve nötr beyaz halinde kalabiliyor.
Sonuç: 2026’nın saçta imza rengi
Pantone’un 2026 Yılın Rengi Cloud Dancer, saçta hem minimalist hem de iddialı bir anlatı sunuyor. Kar beyazına yakın, sakin ama güçlü bu ton;
– Sarışınlara sofistike bir güncelleme, – Radikal değişim isteyenlere cesur bir imza, – Renk uzmanlarına ise çok boyutlu yaratım alanı sağlıyor.
Doğru teknik, doğru tonlama ve disiplinli bir bakım rutini ile Cloud Dancer, 2026 boyunca saç trendlerinin en çok konuşulan renklerinden biri olmaya aday görünüyor.
Fön makinelerinde ve genel olarak saç kurutma cihazlarında en sık görülen arızalardan biri kablo patlaması veya kablo yanması problemidir.
Bu durum yalnızca cihazın çalışmamasına değil, aynı zamanda elektrik çarpması ve yangın riskinin artmasına da yol açabilir. Kablo patlaması çoğu zaman beklenmedik şekilde ortaya çıkar; fakat teknik olarak anlaşılır, önlenebilir ve doğru ürün seçimi ile risk büyük ölçüde azaltılabilir.
Bu makale; kablo arızalarının nedenlerini, kablo yapısının teknik yönlerini, bağlantı biçimlerinin önemini ve Ventoso ile BabylissPro gibi profesyonel markaların güvenlik yaklaşımını objektif bakış açısıyla değerlendirmektedir.
“Kablo patlaması”, iç iletkenlerin birbirine veya dış yüzeye temas etmesi sonucu kısa devre, aşırı ısınma, kıvılcım oluşumu, duman veya izolasyon yanması meydana gelen arıza türünü ifade eder. Patlama terimi genellikle kullanıcıların gördüğü ani kıvılcım veya sert ses nedeniyle gündelik dilde kullanılan bir tanımdır.
Bu arıza özellikle fön makinelerinde önemlidir çünkü:
Cihaz yüksek watt değerine sahiptir (1800–2400 W)
Kablo hem elektriksel hem mekanik yüke maruz kalır
Cihaz uzun süre kesintisiz çalışabilir.
Dolayısıyla elektrik kablosu, cihazın en çok zorlanan bileşenlerinden biridir.
2. Fön Makinesi Kablolarında Arıza Nedenleri
Kablo patlaması tek bir sebepten kaynaklanmaz; çoğu zaman birden fazla faktörün birleşimiyle ortaya çıkmaktadır:
● Aşırı ısınma
Kablo akım taşıma kapasitesinin sınırına ulaştığında iç iletkenlerde ısı artar, izolasyon bu sıcaklığa dayanamazsa yanma ve kısa devre oluşur.
● Mekanik zorlanma ve kablo kırılması
Kablonun sürekli aynı noktadan bükülmesi (özellikle gövde bağlantı bölgesi ve fiş girişinde) iletkenlerin kristal yapısını zayıflatır ve kopmalar oluşturur.
● İzolasyonun kimyasal ve termal yıpranması
Nem, boya, açıcı, temizlik kimyasalları veya UV ışığa maruz kalma PVC izolasyonu çatlatır ve iç iletkenleri açığa çıkarır.
● Düşük kalite malzeme seçimi
Kalitesiz ürünlerde maliyeti düşürmek amacıyla:
Daha ince bakır kesiti
Geri dönüşümlü izolasyon malzemesi
Zayıf bağlantı noktaları kullanılır. Bu da profesyonel ortamlarda arıza ihtimalini belirgin şekilde artırır.
● Yanlış kullanım alışkanlıkları
Cihazı kablosundan çekerek taşımak
Kabloyu gövdeye sıkıca dolamak
Çalışırken kablonun teker veya masa altında sıkışması
Fişten kablodan tutarak çekmek
hepsi zamanla kablo bütünlüğünü bozar.
3. Kablo Yapısı ve Teknik Değerlendirme
Bir fön makinesi kablosu temelde üç ana bileşenden oluşur:
Bileşen
Görevi
Bakır iletken
Elektrik akımını iletir
İzolasyon
İletkenlerin birbirinden ve dış ortamdan ayrılmasını sağlar
Dış kaplama
Darbe, kimyasal ve çevresel etkilere karşı koruma sağlar
Profesyonel kullanım için ideal kablo özellikleri:
0.75–1.00 mm² kesitli saf bakır iletken
70–120 °C termal dayanımlı izolasyon
Termoplastik elastomer (TPE), kauçuk veya silikon dış kaplama
Ev tipi cihazlarda genellikle PVC izolasyon kullanılırken, ağır hizmet gerektiren salon ürünlerinde yüksek sıcaklık dayanımlı elastomer daha güvenlidir.
Standart kablo güvenliğini; elektriksel koruma, topraklama, termal dayanım ve mekanik mukavemet kriterleriyle tanımlar.
Ayrıca CE ve RoHS sertifikaları cihazın güvenlik ve toksik madde standartlarını karşıladığını gösterir.
4. Kablo Uçlarının Klemens ile Bağlanmasının Önemi
Kablo yalnızca dış kalitesiyle değil, makineye bağlandığı noktadaki bağlantı yöntemiyle de güvenlik ve dayanıklılık açısından belirleyicidir. Üreticiler iki farklı bağlantı yaklaşımı kullanır:
Profesyonel kullanıcıların tercih ettiği iki marka üzerinden kablo güvenliği farklarını incelemek mümkündür.
🔹 Ventoso
Kalın kesitli bakır kablo
Termal dayanımlı elastomer izolasyon
Gövde bağlantı noktasında ekstra esnek güçlendirme
Klemens ile bağlantı
Profesyonel kullanıcılar için ücretsiz bakım hizmeti
Bu mühendislik yaklaşımı yoğun salon kullanımında kablo arızalarının düşük olmasını sağlar.
🔹 BabylissPro
Uzun ömürlü ve yüksek esneklikli kablo kaplaması
Bağlantı bölgelerinde esnek destek
Birçok profesyonel modelde klemensli bağlantı
Minimum tekrarlanan bükülme problemi.
🔹 Düşük kalite cihazlarla kıyaslama
Özellik
Ventoso / BabylissPro
Düşük kalite ürünler
Bakır kesiti
Kalın
İnce
İzolasyon
Termal dayanımlı
Geri dönüşümlü PVC
Bağlantı
Klemens
Lehim
Kablo ömrü
2–5 yıl
3–12 ay
Güvenlik
Yüksek
Düşük
Profesyonel cihazların fiyatının daha yüksek görünmesinin nedeni pazarlama değil, mühendislik maliyetidir.
6. Kullanıcıların Uygulayabileceği Güvenlik Önlemleri
Kablo patlaması tamamen engellenemez; ancak doğru alışkanlıklarla oldukça azaltılabilir.
Kabloda sertleşme, çatlak, yanık kokusu veya aşırı ısınma varsa cihaz fişten çekilmelidir.
Kablo makine üzerine sıkıca sarılmamalıdır.
Cihaz kablosundan tutularak taşınmamalıdır.
Çalışırken kablonun tekerlek, masa veya sandalye altında ezilmesine izin verilmemelidir.
Salon ortamında boya ve kimyasallardan uzak tutulmalıdır.
Profesyonel kullanıcılar için yılda bir kez serviste kablo kontrolü önerilir.
7. Sonuç
Fön makinesi kablo patlaması; yanlış kullanım, yetersiz malzeme kalitesi, termal yük, mekanik zorlanma ve hatalı bağlantı yöntemleri nedeniyle ortaya çıkan ciddi fakat önlenebilir bir sorundur. Profesyonel markaların kablo kalitesine yatırım yapmasının sebebi estetik değil güvenliktir.
Ventoso’nun yüksek termal dayanımlı kablo ve klemens bağlantı yaklaşımı,
BabylissPro’nun esnek kablo tasarımı ve elastomer kaplaması,
uzun ömür, iş güvenliği ve kesintisiz performans sağlar. Doğru marka tercihi ve bilinçli kullanım, hem cihaz ömrünü uzatır hem de elektriksel riskleri en aza indirir.
SSS – Sık Sorulan Sorular
Fön makinesi kablosu neden ısınır?
Yüksek güç tüketimi sonucu iletkenlerde ısı oluşur. Düşük kaliteli izolasyon veya uzun süreli kullanım ısınmayı artırır.
Kablo patlaması tehlikeli midir?
Evet. Kıvılcım, ark ve elektrik çarpması riski vardır. Yanık kokusu veya duman fark edilirse cihaz hemen fişten çekilmelidir.
Kablo evde onarılabilir mi?
Hayır. Bantlama veya geçici çözümler güvenli değildir. Onarım yalnızca yetkili servis tarafından yapılmalıdır.
Kablonun klemensli olup olmadığı neden önemli?
Lehim bağlantılar uzun vadede ısı ve titreşim nedeniyle çatlama riski taşır. Klemens bağlantılar çok daha güvenli ve dayanıklıdır.
Salon ortamında kablo ömrü neden kısalır?
Kablo bükülme döngüsü artar. Bu nedenle profesyonel sınıf kablo tasarımına sahip cihazlar tercih edilmelidir.
Kaynakça
IEC 60335-2-23 – Household and similar electrical appliances – Safety – Particular requirements for appliances for the care of the skin and hair
CE ve RoHS – Avrupa Birliği Elektrikli Cihaz Güvenlik Standartları
Küçük Ev Aletleri Güvenlik Test Raporları ve laboratuvar uyumluluk prosedürleri
Pantone Renk Enstitüsü, her yıl olduğu gibi bu yıl da tasarım, moda, mimari ve kültürel eğilimleri şekillendirecek Yılın Rengi seçimini duyurdu.
2026’nın rengi, huzur ve sadeliği merkezine alan PANTONE 11-4201 “Cloud Dancer” oldu. Beyaza yakın yumuşak tonuyla dikkat çeken Cloud Dancer, 2026’nın estetik yaklaşımında minimalist ve dingin bir dönüşümün habercisi olarak değerlendiriliyor.
Pantone uzmanları, 2026’nın rengini belirlerken küresel ölçekte yükselen “sadelik ihtiyacı”na vurgu yaptı. Sosyal, kültürel ve teknolojik karmaşanın arttığı bu dönemde Cloud Dancer;
Zihinsel netlik,
Sakinlik,
Tazelenme hissi,
Minimalist estetiktemalarını temsil ediyor.
Rengin, özellikle iç mimari ve moda sektöründe “temiz başlangıç” algısını güçlendiren bir etki yarattığı düşünülüyor.
Cloud Dancer’ın Özellikleri
Renk Kodu: PANTONE 11-4201
Ton: Beyaza yakın, yumuşak, doğal bir kırık beyaz
Hissi: Hafiflik, zarafet, dinginlik
Kullanım Alanları: Moda, dekorasyon, grafik tasarım, ürün tasarımı, kozmetik
Pantone’a göre Cloud Dancer, hem modern hem de zamansız bir görünüm sunuyor. Böylece tüm yaratıcı disiplinlerde uyumlu bir temel ton görevi görecektir.
2026 Trendlerinde Cloud Dancer Etkisi
● Moda Sektörü
2026 koleksiyonlarında sade ve rafine tasarımlar ön plana çıkacak ve tasarımcılar Cloud Dancer’ı özellikle doğal dokulu kumaşlarla sıkça kullanacak.
● İç Mekân Tasarımı
Minimalist dekorasyon trendi güçlenirken, renk duvar boyasında, mobilya döşemelerinde ve aksesuar tasarımlarında ferahlık sağlayan bir ana ton olarak öne çıkacak.
● Marka ve Ürün Dünyası
Markalar, logolarda, ambalaj tasarımlarında ve kullanıcı deneyiminde “temiz görünüm” algısını pekiştirmek için bu renge yönelecek.
Pantone’dan Açıklama
Pantone yetkilileri, Cloud Dancer’ın seçilme gerekçesini şu sözlerle özetliyor:
“2026’da insanlar sadeleşme, dinginlik ve yenilenme arıyor. Cloud Dancer, bu kolektif duyguyu yansıtan, modern dünyanın gürültüsüne karşı bir nefes alma alanı sunan bir renk.”
2024: Peach FuzzPantone, her yılın rengini belirlerken kültürel dinamikler, tasarım hareketleri, teknik yenilikler ve küresel ruh hâlini göz önünde bulunduruyor.
PANTONE 11-4201 Cloud Dancer – Güzellik ve Saç
Sadelikle ilişkilendirilen PANTONE 11-4201 Cloud Dancer, minimalist şıklığın bir ifadesini yaratmak veya kesikler, kalpler, inciler ve ışıltılarla yapılan sanatsal uygulamalarda sınırsız yaratıcılığa zemin hazırlamak için temiz ve modern bir temel sunar. İster yumuşak, rüya gibi pastellere yönelin, ister yüksek kontrastlı ve dikkat çekici detaylara, beyaz tırnaklar görünümü taze, modern ve zahmetsizce şık tutmanın mükemmel bir yoludur.
Göz makyajında eyeliner, iddialı farlar veya hafif aydınlatmalar kullandığınızda, PANTONE 11-4201 Cloud Dancer ile dramatik ve sanatsaldan minimalist ve aydınlık etkilere uzanan modern ve göz alıcı stiller yaratırsınız. Dengeli bir görünüm elde etmek için onu siyah eyeliner gibi kontrast renklerle veya tamamlayıcı pastel tonlarla eşleştirebilirsiniz.
Saçta kullanıldığında PANTONE 11-4201 Cloud Dancer, tek başına veya renk bloklamada modaya uygun bir ifade sunar; özellikle düşünülmüş ve özenli bir kişisel stil ile tamamlandığında etkisini daha da artırır.
Sonuç
Pantone’un 2026 Yılının Rengi olarak seçtiği Cloud Dancer, sadeleşme ve ruhsal dinginliğin yükseldiği modern yaşamın güçlü bir yansıması olarak ön plana çıkıyor. 2026 boyunca moda, mimari ve tasarım dünyasında bu rengin etkilerini yoğun şekilde göreceğiz.
Kuzey Kıbrıs’ta güzellik ve saç tasarımı alanına yeni bir soluk getiren Umut Beauty Hair Salon, yalnızca hizmet kalitesiyle değil, aynı zamanda özgün mimarisiyle de dikkat çekiyor.
Salonun iç mimarisi, saçın doğal dalga hareketinden ilham alınarak tasarlanmış özel bir S formu üzerine kurulu. Bu akıcı yapı hem estetik görünümü güçlendiriyor hem de çalışanların ve müşterilerin rahat hareket edebileceği ferah bir alan yaratıyor.
Konsept Tasarımın Kalbinde: Konfor ve Hijyen
Umut Beauty Hair Salon’da tasarımın her aşaması, misafirlerin kendini özel ve rahat hissetmesi üzerine şekillendirildi. Mekân planlamasında özellikle şu unsurlar ön planda tutuldu:
Maksimum konfor ve ergonomi
Rahat dolaşım alanları
Üst düzey hijyen standartları
Doğal ve güçlü aydınlatma
Yüksek hizmet kalitesini destekleyen işlevsellik
Mimari detaylar yalnızca göze hitap etmekle kalmıyor; salonun her köşesi, müşteri deneyimini kusursuzlaştırmak için özel olarak düşünülmüş durumda.
Fonksiyonellik ile Estetiğin Buluştuğu Alan
Salon kapasitesi ve kullanılan ekipman, hizmet akışını hızlandıracak şekilde planlandı:
3 profesyonel yıkama ünitesi
Aynı anda 8–10 kişiye hizmet verebilen geniş kullanım alanı
10 ergonomik ve modern tasarımlı koltuk
Bu özellikler, Umut Beauty Hair Salon’u adanın en fonksiyonel ve en konforlu salonlarından biri haline getiriyor.
Adada Tek: Saç Dalgası Formuyla Tasarlanan Mimari
Kuzey Kıbrıs genelinde saç dalgası konseptiyle tasarlanmış tek salon olma özelliğini taşıyan Umut Beauty Hair Salon, yalnızca bir hizmet noktası değil; kendinizi özel hissedeceğiniz yeni nesil bir güzellik deneyimi sunuyor.
Burada her detay, estetikten taviz vermeden rahatlığı ve kusursuz hizmeti ön planda tutmak için planlandı.
İçeri adım attığınız ilk andan itibaren salonun mimarisinin sunduğu akış, atmosferin huzuru ve ekip profesyonelliği size “Ben burada iyi hissedeceğim” duygusunu yaşatmayı amaçlıyor.