Kültürel, Toplumsal ve Mekânsal Bir Dönüşüm
Kadın kuaförlüğü, yalnızca bir meslek değil; estetik, kimlik ve toplumsal dönüşümün aynasıdır. Türkiye’de kadın kuaförlüğü, Osmanlı’daki geleneksel saç bakım alışkanlıklarından doğmuştur. Cumhuriyet’in modernleşme adımlarıyla da profesyonel bir kimliğe bürünmüştür.
Bu hikâye, Pera’daki Levanten kuaförlerle başlar. Ancak Anadolu’daki kadın girişimcilere, ardından küresel moda ve dijitalleşmeye uzanan çok katmanlı bir süreçtir.
1. Kadın Kuaförlüğünün Osmanlı Dönemindeki İlk İzleri
Osmanlı’da saç bakımı hamam kültürüne dayanıyordu. Kadınlar saçlarını kına, yağ ve doğal karışımlarla şekillendiriyordu.
“Berber” veya “maşita” adıyla anılan kadın ustalardan hizmet alıyorlardı. Ancak 19. yüzyılın sonlarında Avrupa modasının saray çevresine girmesiyle Fransızca “coiffeur” terimi dilimize girdi.
2. Pera (Beyoğlu) Dönemi: Azınlık Kuaförlerinin Doğuşu
19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında Beyoğlu/Pera, Batılı yaşam tarzının simgesiydi. Levanten, Ermeni, Rum ve Yahudi esnaflar tarafından açılan kuaför salonları İstanbul’un modern kimliğini şekillendirdi. Carmelo Patitucci, Lombardon Parfüm ve Kuaför Salonu, Paris Kuaför ve Mösyö Vili gibi isimler dönemin sembolleri olmuştur.

3. Cumhuriyet Dönemi (1920–1950): Kadının Kamusal Görünürlüğü
Cumhuriyet reformları, kadınların eğitim ve iş yaşamına katılımını teşvik ederken kuaförlük mesleği de yaygınlaştı. 1920’lerde Rus göçmen kuaförler İstanbul’a geldi. 1950’de İstanbul Kadın Kuaförleri ve Manikürcüleri Esnaf Odası kurularak mesleğin kurumsallaşması başladı.
1929’dan itibaren düzenlenen güzellik yarışmaları (Feriha Tevfik, Mübeccel Namık, Naşide Saffet, Neriman Halis gibi isimlerle) Türkiye’deki kadınların görünümündeki yenilenmeyi gösteren ve etki eden unsurlar olmuştur.
4. Anadolu’da Kuaförlüğün Yayılışı (1920–1960)
Ankara’da Petro Vasiliç (Şükrü Moray), Hakkı Gürkan, Mustafa Süsler gibi ustalar öne çıkanlardı.
İzmir’de Şükrü Akan ve Hasan Vardar dikkat çekti. Tarsus’ta Roza Solak ve Anjel, Anadolu’nun ilk kadın kuaförlerindendir.
Antalya, Bursa ve Gaziantep’te 1930’lardan sonra kentleşmeyle birlikte kuaförlük yaygınlaşmıştır.
5. 1980 Sonrası: Kurumsallaşma, Medya ve Mesleki Dönüşüm
1984 yılında İstanbul merkezli Kuaförler Derneği faaliyete başladı. Bu kuruluş, kuaförlüğü sanat, moda ve eğitimle birleştiren ilk profesyonel örgütlenmelerden biri oldu.
L’Oréal, Wella, Schwarzkopf Professional gibi markalarla iş birlikleri başladı. Meslek liseleri ve özel akademiler açılarak kuaförlük sistematik eğitim haline geldi.
6. 1990 – 2000: Medya, Moda ve Estetica Dergisi
2004 yılında Türkiye’de yayın hayatına başlayan Estetica Dergisi, kuaförlük sektöründe uluslararası bilgi paylaşımının ve trend takibinin merkezi haline geldi.
İtalyan kökenli dergi, Türk kuaförlerini dünya sahnesine taşıyarak sektöre profesyonel bir vizyon kazandırdı. Estetica, yalnızca saç modasıyla sınırlı kalmayıp; kuaförlük eğitimi veren meslek liseleri ve yüksekokulların tanınmasında, bu eğitim kurumlarının sektördeki markalarla iş birliği geliştirmesinde önemli rol oynadı. Bu okulların sektöre kazandırılması için çalışmalar yürüttü.
İlham veren saç modellerinin yanı sıra, yöneticilik, işletmecilik ve liderlik konularını da gündemine alarak kuaförlük sektörüne ilham veren bir “kutup yıldızı” işlevi gördü.

7. 2010’lar: Yarışmalar, Kadın Girişimciler ve Dijitalleşme
2011’de başlayan Hairist etkinliği ve 2012’de başlayan Hairist Yılın Kuaförü Yarışması, Türkiye kuaförlük tarihinde bir dönüm noktasıdır. Bu etkinlik ve yarışma, kuaförlere yaratıcılıklarını sergileme fırsatı tanıdı ve genç ustaları teşvik etti. Hairist sektörde eğitim, haber ve trend paylaşımında önemli bir dijital platform haline geldi.

8. Günümüz: Kadın Kuaförlüğünün Ekonomik ve Toplumsal Önemi
2025 itibarıyla Türkiye’de yaklaşık 30.000 kuaför salonunun faaliyet gösterdiği öngörülmektedir. Kadın istihdamı oranı %50’nin üzerindedir. Kuaförlük özgüven, estetik ve psikolojik destek sağlayan sosyal bir mekândır. Bu çerçevede kuaförlük mekansal anlamda da dönüşmüş ve sadece bir ihtiyacı karşılamaktan çok konfor alanları haline gelmiştir. Lüks, geniş ve ferah kuaför salonları büyük markalarla yarışır boyuta ulaşmış; meşhur Ziverbey Köşkü bile kuaför salonu olmuştur.
Bir dönemin mahalle arasında kalan küçük işletmeler, Bebek’teki ünlü kuaför Yıldırım Özdemir’in deyimiyle Erdem Kıramer, Muammer Yaprakgül, Hakkı Kutlugün, Metin Bahçecik gibi kuaförler sayesinde villalarda hizmet vermeye başlamıştır.
Bu dönem içerisinde Salih Pehlivan, Mahmut Ebil , Sabit Akkaya, Adnan Serter, Habip Örs, Yusuf Koçyiğit, Mehmet Başata, Zahiddin Bozdal, Osman Çapa, Yunus Yurga, Mehmet Çuhacı, Ali Gür, Mehmet Tatlı, Hakkı Kutlugün, Baykan Gürkan, Sibel Bircan, Ali Kırıktarak, Hakan Köse, Yıldırım Özdemir, Mustafa Demirbağ, Cemil İrez, Suat Tekten, Emrah Kemendi, Bülent Duruk, Cem Ardıç, Hüseyin Alkan ve Metin Aydın gibi isimler mesleklerinin gelişimine katkı sağlayanlar içinde şahit olduklarımızdan bir kısmı.
Artan AVM sayısına paralel olarak Ali Gür ve Mehmet Tatlı markaları başta olmak üzere kuaför salonları zincirleşmeye de başlamıştır. Anadolu’da da benzer yapıları görmek mümkün olmuştur. Dijitalleşme ile birlikte ise kuaförlüğün görünürlüğü de artmış, sektör yeni nesil kuaförleri tanıma fırsatı bulmuştur. Ahmet Çoban, Kadir Alkan, Toprak Şeker ve Yusuf Yalmancı bunun ilk örneklerindendir. Aslında yeni nesil kuaförler arasında olup çıtayı bir kademe daha yukarıya taşıyan bir başka isim de Emre Ayaksız’dır. Türk kuaförlüğünü global seviyede temsil eden Emre Ayaksız bugün Türkiye dışında pek çok ülkede düzenlediği seminerlerle Türk kuaförlüğünü başarıyla temsil etmektedir.

9. En büyük sorun eleman
Geleneksel yöntemlerle ‘Çırak aranıyor’ yazısıyla sağlanan eleman ihtiyacı 4+4 okul sistemi nedeniyle en üst seviyeye çıkmıştır. Bugün 250’nin üzerinde lise seviyesinde mesleki okuldaki saç bakımı ve güzellik hizmetleri bölümüne ve 19 üniversite bünyesindeki yüksekokula rağmen kuaför salonlarında duyulan eleman ihtiyacı her geçen gün artmaktadır.
Kuaförler Derneği girişimleriyle Marmara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Saç ve Güzellik Uygulamaları Bölümü de 2025 yılı itibarıyle açılmıştır. Bu sayede lise seviyesindeki meslek okullarında verilen eğitimlerin bu bölümden mezun branş öğretmenleri tarafından verilmesi mümkün olacaktır.

10. Sonuç
Osmanlı hamamlarından dijital platformlara uzanan kadın kuaförlüğü tarihi; kadının görünürlüğü, emeği ve yaratıcılığının yüzyıllık hikâyesidir.
Bugün kuaförlük, kişisel özgüvenin, toplumsal modernleşmenin aynası ve simgesidir.
Kaynakça
- Nur Akın – 19. Yüzyılın İkinci Yarısında Galata ve Pera, Literatür Yayınları.
- Orhan Türker – Pera’dan Beyoğlu’na, Kitapyurdu.
- MEGEP (MEB) – Kuaförlüğün Tarihsel Gelişimi.
- Hairist – Türkiye’de Kuaförlük Sektörü ve Yılın Kuaförü Yarışması.
- Estetica Türkiye – Yayın Arşivi (2004–2024).
- Kuaförler Derneği (K.D.) – Kuruluş Belgeleri ve Etkinlik Raporları, 1984–2020.
- Tarsus Akdeniz Gazetesi – Cumhuriyet Döneminin İlk Kadın Kuaförü Roza Solak.
- Avlaremoz – İstanbul’un Mösyösü, Kuaför Vili’si.
- CTAD / HÜ – 20. Yüzyılın İlk Yarısında Antalya’nın Kentsel Gelişimi.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:








































































