Ana Sayfa Blog Sayfa 3

Günlük Kombinler İçin Erkek Pantolon Seçenekleri

0
Hatemoğlu pantolon

Hatemoğlu’nun zamana meydan okuyan kalitesiyle tasarlanan kanvas ve kumaş pantolon modelleriyle günlük kombinlerinize şıklık ve rahatlık katın.

Erkeklerin kıyafet dolabının temel taşlarından biri olan pantolonlar, günün her anında konforu ve stili bir arada sunma görevini üstlenir. İşe giderken, sosyal bir aktiviteye katılırken veya hafta sonu rahatlığının keyfini çıkarırken giyilen doğru bir pantolon, tüm görünümün karakterini belirler.

1924 yılından bu yana erkek giyiminde kalite ve zarafetin adresi olan Hatemoğlu, köklü mirasını modern tasarım anlayışıyla birleştirerek her tarza ve gereksinime uygun, zengin bir pantolon koleksiyonu sunuyor.

Hatemoğlu pantolon

Stil ve Konforun Mükemmel Dengesi: Kanvas Pantolonlar

Günlük giyimin olmazsa olmazları arasında yer alan kanvas pantolonlar, pamuklu dokularıyla bütün gün rahatlık sunarken, şık duruşlarıyla da hem şık hem spor bir görünüm sunar. Dayanıklı yapıları sayesinde uzun ömürlü bir kullanım vadeden bu pantolonlar, çok yönlülükleriyle ön plana çıkar.

Hatemoğlu koleksiyonunda yer alan farklı renk ve kesimlerdeki kanvas pantolon modelleri, dolabınızdaki birçok parçayla kolayca uyum sağlar. Bej, haki, lacivert ve gri gibi nötr tonlardaki bir kanvas pantolonu, basic bir tişört ve spor ayakkabılarla birleştirerek dinamik bir hafta sonu stili yaratabilirsiniz.

Aynı pantolonu, şık bir gömlek ve blazer ceketle kombinleyerek ofis ortamına veya akşam yemeği davetine uygun hale getirebilirsiniz.

Doğru Kesimi Bulmak: Slim Fit ve Regular Fit

Pantolon tercihindeen önemli unsurlardan biri vücut tipine uygun doğru kesimi bulmaktır. Hatemoğlu, bu noktada farklı beklentilere göre kesim seçenekleri sunar.

• Slim Fit (Dar Kesim): Vücudu saran, modern ve daha fit bir görünüm sunan slim fit kesim, özellikle dinamik bir tarz benimseyen erkekler tarafından tercih edilir. Bu kesim, bacakları daha uzun göstererek estetik bir silüet oluşturur.

• Regular Fit (Normal Kesim): Klasik ve zamansız bir rahatlık sunan regular fit, hareket özgürlüğünü sınırlamayan, daha rahat bir kalıba sahiptir. Klasik ve spor kombinlerde rahatlıkla kullanılabilen bu kesim, bütün rahatlıktan ödün vermek istemeyenler için idealdir.

Her Duruma Uygun Erkek Pantolon Koleksiyonu

Bir erkeğin kıyafet dolabında farklı durumlar için üretilmiş çeşitli pantolonların bulunması, tarz sahibi kombinler oluşturmanın anahtarıdır. Hatemoğlu’nun zengin koleksiyonu, bu çeşitliliği en kaliteli kumaşlar ve özenli işçilikle sunar. Markanın sunduğu erkek pantolon modelleri arasında kanvasın yanı sıra yün karışımlı kumaşlardan üretilen klasik pantolonlar, daha rahat chino modelleri ve mevsime özel dokulara sahip alternatifler bulunur. Özellikle iş hayatında profesyonel bir görünüm için tercih edilen kumaş pantolonlar, kaliteli bir gömlek ve ceketle birleştiğinde kusursuz bir takım oluşturur. Chino pantolonlar ise kanvasa göre daha hafif yapılarıyla özellikle bahar ve yaz aylarında konforlu bir seçenek olarak ön plana çıkar.

Kumaş Kalitesi ve Detayların Önemi

Hatemoğlu’nun bir asra yaklaşan deneyimi, her bir üründe kendini gösteren kumaş kalitesi ve ayrıntılara verilen önemde saklıdır. Pantolonların dokusu, dikişlerin kalitesi, düğme ve fermuar gibi detaylar, ürünün yalnızca şıklığını değil, dayanıklılığını da belirler. Nefes alabilen pamuklu kumaşlar, esneklik sağlayan elastan karışımlar ve kış aylarında sıcak tutan yünlü dokular, her mevsime ve gereksinime yönelik çözümler sunar. Marka, tasarımlarında kullandığı yüksek kaliteli malzemelerle, pantolonların yapısını uzun süre korumasını ve her giyimde aynı konforu sunmasını garanti altına alır.

Hatemoğlu pantolon
Hatemoğlu Pantolon

Kombin Tavsiyeleriyle Günlük Stilinizi Yaratın

Doğru pantolonu seçtikten sonra onu nasıl kombinleyeceğiniz, stilinizi yansıtmanız açısından büyük önem taşır.

• Ofis Şıklığı: Lacivert veya antrasit tonlarında regular fit bir kumaş pantolonu, beyaz bir gömlek ve desenli bir kravatla tamamlayarak klasik bir ofis görünümü elde edebilirsiniz. Ancak kombininizi deri ayakkabılar ve uyumlu bir kemerle tamamlamayı unutmayın.

• Hafta Sonu Konforu: Bej rengi slim fit bir chino pantolonu, polo yaka bir tişört ve loafer ayakkabılarla birleştirerek rahat ve şık bir stil oluşturabilirsiniz.

• Akşam Yemeği Kombini: Siyah veya bordo gibi iddialı bir renkteki kanvas pantolonu, balıkçı yaka bir triko ve şık bir blazer ceketle kullanarak sofistike bir tarz oluşturabilirsiniz.

Erkek giyiminin temel unsuru olan pantolonlar, doğru seçildiğinde tarzınızı tamamlayan en güçlü parçalardır.

1924’ten gelen mirası ve kalite anlayışıyla Hatemoğlu, her erkeğin dolabında olması gereken zamansız ve modern pantolon alternatifleri sunar. Kumaş kalitesi, kusursuz kesimleri ve zengin model çeşitliliği ile Hatemoğlu koleksiyonunu keşfederek, günlük kombinlerinize zarafet ve konfor katacak pantolonu bulabilirsiniz.

Toz Açıcı mı, Krem Açıcı mı?

0
toz açıcı mı krem açıcı mı

Toz açıcı ve krem açıcı farklarını, profesyonel kullanım ipuçlarını, olası zararları ve güvenli depolama koşullarını bu yazıda bulacaksın.

Saç açma işlemleri, kuaför salonlarının en hassas ve teknik çalışmalarından biridir.

Kuaförler, müşteri memnuniyetini sağlarken saçın sağlığını da korumalıdır.

Piyasada en yaygın iki açıcı türü bulunur: toz açıcı ve krem açıcı. Peki bu iki ürün arasındaki farklar nelerdir? Hangisi hangi işlem için daha uygundur? Kuaför ürünü yanlış kullandığında saç ne tür zararlar görür? Bu rehber, tüm bu soruların yanıtlarını sana adım adım anlatacak.

✳️ Toz Açıcı Nedir?

Kuaförler genellikle mavi veya beyaz renkteki toz açıcıyı, yüksek açma gücü sayesinde koyu saçları açmak için tercih eder.
Kuaför, toz açıcıyı oksidan kremle karıştırarak aktif hale getirir ve saçtaki pigmentleri çözer.
Sonuçta karışım, saçın rengini birkaç ton açar.

🔹 Toz Açıcı Özellikleri

Kokusuz veya düşük amonyaklı seçenekleri bulunur.

Yüksek açma gücü: Koyu saçlarda 6–7 tona kadar açma sağlar.

Hızlı etki: Özellikle röfle, ombre veya balayage tekniklerinde mükemmel sonuç verir.

Dikkatli uygulama: Kuaför, tepkimenin hızına göre süreyi doğru ayarlamalıdır.

Kuaför salonunda toz saç açıcı oksidanla karıştırılıyor
Kuaför salonunda toz saç açıcı oksidanla karıştırılıyor

✳️ Krem Açıcı Nedir?

Krem açıcı, yumuşak dokulu yapısıyla kuaförlere kontrollü bir açma olanağı sunar.
Kuaför, bu ürünü özellikle kök açma veya global açma işlemlerinde kullanır.
Ayrıca saç derisine nazik davrandığı için hassas saç tiplerinde avantaj sağlar.

🔹 Krem Açıcı Özellikleri

  • Deriye daha nazik: Tahriş riskini azaltır.
  • Krem formül: Akma yapmaz, kuaförün çalışmasını kolaylaştırır.
  • Nemlendirici içerikler: Saçın kurumasını önlemeye yardımcı olur.
  • Kontrollü açma: Renk geçişlerinde homojen sonuç verir.
Krem saç açıcı saç köklerine uygulanıyor
Krem saç açıcı saç köklerine uygulanıyor

⚖️ Toz Açıcı ve Krem Açıcı Arasındaki Farklar

ÖzellikToz AçıcıKrem Açıcı
FormuTozKrem
Açma GücüYüksekOrta
Uygulama AlanıRöfle, ombre, balayageKök açma, global açma
Etkime SüresiHızlıKontrollü
Saç ve Deri EtkisiDaha sert, tahriş edebilirDaha nazik
Profesyonel Seviyeİleri düzey kuaförler içinOrta-ileri düzey için
RiskYüksek (yanma, kırılma riski)Düşük ama dikkat gerektirir

⚠️ Saç Açıcıların Olası Zararları

Açıcı ürünlerin içeriğinde bulunan kimyasallar, kuaför yanlış işlem yaptığında saç yapısına ciddi zarar verir.
Bu nedenle her kuaför, uygulama öncesinde saçın geçmiş işlemlerini analiz etmelidir.

💢 Yaygın Zararlar

  • Saç kırılması: Kuaför açıcıyı yüksek volüm oksidanla uzun süre beklettiğinde saç yanar.
  • Elastikiyet kaybı: Aşırı açılmış saç süngerimsi bir hal alır ve tarama sırasında kolayca kopar.
  • Saç derisi tahrişi: Toz açıcı doğrudan temasta kızarıklık ve yanma oluşturur.
  • Renk dengesizliği: Yanlış karışım oranı, turuncu veya sarı tonlara neden olur.

💡 Profesyonel İpucu:
Kuaför, işleme başlamadan önce tutam testi (strand test) yaparak saçın tepkisini ölçmelidir.
Bu sayede hem renk kontrolü hem de saç sağlığı korunur. yap ve saçın geçmiş işlemlerini kontrol et. Böylece hem renk kontrolünü hem de saç sağlığını korursun.

Aşırı açılmış ve yıpranmış saç telleri yakın plan görünüm
Aşırı açılmış ve yıpranmış saç telleri yakın plan görünüm

🧯 Güvenlik, Yanıcılık ve Depolama Koşulları

Kuaförler, açıcı ürünleri doğrudan alevden uzak tutmalıdır.
Kimyasal yapı, tepkimeye açık maddeler içerdiği için doğru depolama alışkanlıkları büyük önem taşır.
Ayrıca, salon ortamının sıcaklığı ve nem oranı da ürünün performansını etkiler.

🔹 Toz Açıcı Güvenliği

Toz açıcılar persülfat tuzları barındırır ve bu maddeler yanmayı destekler.
Bu nedenle kuaför, ürünü dikkatli biçimde saklamalıdır.

Dikkat edilmesi gerekenler:

  • Toz açıcıyı nemli ve sıcak ortamdan uzak bir dolapta sakla.
  • Metal kap yerine plastik veya cam kap kullan.
  • Ürünü güneş ışığından koru, çünkü güneş ışığı formülü bozabilir.

🔹 Krem Açıcı Güvenliği

Krem açıcılar hidrojen peroksit (H₂O₂) içerir.
Bu madde doğrudan yanıcı değildir, ancak oksijen açığa çıkararak diğer maddelerin yanmasını hızlandırabilir.
Bu nedenle kuaför, krem açıcıları ısı kaynaklarından uzakta tutmalıdır.

Dikkat edilmesi gerekenler:

  • Ürün, güneş altında kaldığında genleşir ve sızdırabilir.
  • Alkol bazlı ürünlerle aynı rafta bulundurma.
  • Kapağı her zaman sıkıca kapat.

Kuaför Salonlarında Güvenli Kullanım ve Depolama Önerileri

ÖnlemAçıklama
HavalandırmaKuaför, kimyasal buharı solumamak için salonu düzenli olarak havalandırmalıdır.
Yangın SöndürücüSalon, Sınıf C (kimyasal) yangın söndürücü bulundurmalıdır.
Koruyucu EkipmanKuaför, eldiven, maske ve gözlük takmalıdır.
Ürün EtiketleriMSDS belgeleri okunmalı ve personele eğitim verilmelidir.
Depolama OrtamıÜrünler serin (maks. 25°C), kuru ve karanlık dolaplarda saklanmalıdır.

💡 Ek Tavsiye:

Her kuaför salonu, kullandığı açıcı ve oksidanların MSDS belgelerini el altında tutmalı ve çalışanlarını bu konuda bilgilendirmelidir.Bu hem yasal gereklilik hem de müşteri güvenliği açısından zorunludur.

✅ Hangi Açıcı Ne Zaman Kullanılmalı?

Toz Açıcı:
Kuaför, koyu saçlarda röfle, ombre veya balayage gibi güçlü açma gerektiren işlemler için toz açıcı kullanır.

Krem Açıcı:
Krem formüllü açıcılar, hassas saç yapılarında ve kök açma işlemlerinde en iyi sonucu verir.

Kuaför, doğru karışım oranını ve uygun oksidan volümünü seçerek hem rengi hem de saç bütünlüğünü korur. Ayrıca, işlem sırasında süreyi dikkatle izlemek başarıyı artırır.

🎯 Sonuç: Profesyonellik Güvenlikten Geçer

Saç açma işlemi, teknik bilgi kadar dikkat ve özen ister. Kuaför, ürün seçimini, uygulama süresini ve güvenlik önlemlerini her zaman titizlikle yönetmelidir. Sonuç olarak, doğru bilgi ve disiplinli uygulama hem müşteriyi memnun eder hem de markanın güvenilirliğini güçlendirir.

Doğru karışım oranı, uygun oksidan volümü ve dikkatli uygulama ile hem renk başarısı hem de saç bütünlüğü korunabilir.

Vakko Kadın Sonbahar/Kış 2025–26 Koleksiyonu

0
vakko

Vakko Kadın Sonbahar/Kış 2025–26 Koleksiyonu, Paris’in zarif sokaklarından ilham alarak modern kadının gardırobuna güçlü bir enerji katıyor. 

Kaşmir, ipek ve yün gibi seçkin kumaşlarla hazırlanan koleksiyon; incelikli işçilik, net siluetler ve sofistike detaylarla lüksün çağdaş yorumunu sunuyor.

Paris ilhamıyla şekillenen Vakko Kadın Sonbahar/Kış 2025–26 Koleksiyonu; kaşmir, ipek ve yün karışımlarıyla hazırlanan parçalarıyla net hatlı ceketlerden akıcı elbiselere, hafif trikolar ve uzun kabanlara uzanan çeşitliliğiyle öne çıkan bir koleksiyon sunuyor.

Her parçada görülen incelikli işçilik, Vakko’nun köklü tasarım mirasını bugünün estetiğine taşıyor.

Bu sezon Vakko kadını; gücü ve feminenliği bir arada yansıtan siluetlerle öne çıkıyor. Kırmızının iddiası beyazların dinginliğiyle dengelenirken, camel, haki ve gri tonları koleksiyona zamansız bir şıklık kazandırıyor. Oversize formlardan vücuda oturan kesimlere uzanan geçiş, feminenliğin yükselişini anlatıyor.

Dantel dokunuşlar, zarif aksesuarlar, modern bir tavırla koleksiyona hayat veriyor.

Koleksiyon, beyazlar ve pastel tonların yanı sıra kahve, haki, camel ve gri tonlarıyla zenginleşen parçalarıyla zamansız şıklığı yalın ama etkili bir bakışla sunuyor. 

Koleksiyon; oversize formlardan vücuda oturan elbiselere, zarif ceketlerden fonksiyonel montlara, lüks trikolar ve sofistike gömleklere kadar geniş bir seçki sunuyor. Kadife, bukle, tüvit ve ince kaşmir dokular, hem gündüz hem geceye uyum sağlayan bir bütünlük yaratıyor.

Vakko Kadın Sonbahar/Kış 2025–26, siyah-beyaz kontrastlarını da antrasit ve kahve tonlarıyla yeniden yorumluyor. Ton sur ton geçişler, kazayağı ve ekose desenlerle birleşerek sofistike bir kış paleti ortaya çıkarıyor. Altın tonlu iri düğmeler ve zarif işlemeler, koleksiyonu lüks detaylarla tamamlıyor.

Her parçası incelikle tasarlanan koleksiyon, modern kadının günlük ritmini şehirden davetlere taşıyacak şekilde kurgulandı. Böylece Vakko kadını, bu sezonun güçlü ve yalın estetiğini, günün her anına taşıyor.

Trend Alarmı: Butterscotch Bixie

0
butterscotch bixie

Saç dünyasına damga vuran trendlerden biri: Butterscotch Bixie. Hem kesimi hem de rengiyle dikkat çeken bu stil, salonlarda müşterilerin “yeni ben” dönüşümüne ilham veriyor.

Bixie’nin Dönüşümü

“Bixie” kesimi, bob ve pixie saçların kusursuz birleşimi. Ense kısa tutulurken, üst kısımlar katmanlarla hareket kazanıyor. Yanlarda ve önde yumuşak geçişler yüz hatlarını çerçeveliyor. Kısacası, bob’un feminen formunu, pixie’nin cesur dokusuyla buluşturuyor.

Butterscotch Tonun Gücü

Bixie, sadece kesimle değil renk paletiyle de öne çıkıyor. “Butterscotch” adı verilen sıcak ton, altın, bal ve karamel yansımalarının karışımından oluşuyor. Uygulamada kökler bir iki ton koyu bırakılırken, orta ve uçlara doğru balayage ya da baby-lights tekniğiyle ışıltılar serpiştiriliyor. Böylece çok boyutlu, parlak ve modern bir görünüm ortaya çıkıyor.

butter scocth hair

Kime Yakışır?

  • Yüz şekilleri: Oval, kare ve kalp yüzleri öne çıkarıyor; yuvarlak yüzlerde ise tepe hacmi ve perde kahkül denge sağlıyor.
  • Saç dokusu: İnce telliler için hacim yaratıcı, kalın telliler için hafifletici, dalgalı ve kıvırcık saçlarda ise doğal formu belirginleştirici etki sunuyor.

Bakım ve Salon Önerileri

  • Kesim periyodu: 4–8 haftada bir rötuş ile form korunmalı.
  • Renk yenileme: 6–10 haftada bir gölge kök ve ışıltılar tazelenmeli.
  • Ev bakımı: Renk koruyucu şampuan ve nem desteği şart. Sıcak tonları korumak için aşırı mor şampuan kullanımından kaçınılmalı.

Stil Önerileri

  • İnce tellide kuru şampuan + doku spreyi,
  • Dalgalı saçlarda difüzör ve krem formüller,
  • Kalın tellide hafifletilmiş kesim ve krem bazlı ürünler öneriliyor.

Kuaförlere İpucu

Müşteriniz “Butterscotch Bixie” istediğinde şu cümleyi aklınızda tutun:

“Kısa ense, katmanlı tepe, yumuşak yan geçişler ve perde/yan süpürülmüş kahkül. Renkte gölge kök, uçlarda bal ve karamel ışıltılar.”

Son Söz

Butterscotch Bixie, sadece bir saç kesimi değil; modern, sıcak ve iddialı bir dönüşümün adı. 90’lardan ilham alan, ama bugünün parlak renk teknolojileriyle desteklenen bu stil, salonlarda sezonun en çok talep gören trendlerinden biri olmaya aday.

Butterscotch nedir?

Butterscotch, genellikle şeker (özellikle kahverengi şeker) ve tereyağı karışımından yapılan, tatlı bir aromadır.
İngiliz kökenlidir ve hem tatlılarda, hem de şekerlemelerde, soslarda ve içecek aromalarında sıkça kullanılır.

Krem Oksidan Nedir? Hangi Hacim Ne İşe Yarar, Nasıl Kullanılır?

0
KREM OKSİDAN

Krem oksidan (cream developer), saç boyası veya açıcıyla karıştırılarak boyama/renk açma tepkimesini başlatan, hidrojen peroksit (H₂O₂) içeren krem kıvamlı bir üründür.

Oksidan; boya içindeki renk öncülleri (örneğin PPD/PTD) ve kuplörlerle reaksiyona girerek kalıcı rengi oluşturur, aynı zamanda doğal pigmenti (melanin) okside eder ve saç kütikülünü açarak pigmentlerin içeri girmesini sağlar. Krem formu; emülsifiye ediciler ve koyulaştırıcılarla daha kontrollü, akmayan bir uygulama sunar (sıvı geliştiricilere göre bölgesel çalışmayı kolaylaştırır).  

Krem Oksidanın İçeriği (Örnek INCI- Ürünün formülündeki bileşenleri uluslararası standart isimlerle gösteren sistem)

Çoğu krem oksidan su, hidrojen peroksit, cetearyl alcohol gibi kıvam artırıcılar, fosforik asit gibi tamponlayıcılar ve EDTA/etidronic acid gibi şelatlayıcı stabilizatörler içerir. Bunlar peroksidin depoda kararlı kalmasına, kıvamın fırça ile çalışmaya uygun olmasına yardım eder.  

Not: Profesyonel/kozmetik güvenlik değerlendirmeleri, saç boyalarında tüketici ürünleri için %12.4’e (yaklaşık 40 vol) kadar H₂O₂ kullanımının bildirildiğini; profesyonel ürünlerde bu değerin %15’e çıkabildiğini not eder. Tam güvenlik değerlendirmesi formül/ürüne özeldir.  

“Hacim” Ne Demek? 10–20–30–40 Vol Karşılaştırması

“Hacim (Volume)” ifadesi, geliştiricideki oksijen salma kapasitesini (dolaylı olarak yaklaşık H₂O₂ yüzdesini) belirtir:

  • 5 vol ≈ %1.5 H₂O₂ – çok hafif işlemler/tonlamalar içindir.  
  • 10 vol ≈ %3 H₂O₂ – çok hafif açma, sadece ton/koyulaştırma içindir. 
  • 20 vol ≈ %6 H₂O₂ – 1–2 ton açma, beyaz kapama için en yaygın seçimdir.
  • 30 vol ≈ %9 H₂O₂ – 2–3 ton açma; daha belirgin değişimlerde kullanılır.
  • 40 vol ≈ %12 H₂O₂ – yüksek açma ve kalın/dirençli saçlarda dikkatli kullanım. (Profesyonel uygulama MUTLAKA önerilir.)  

İpucu: Geliştirici + açıcı (bleach) ile çalışırken mekanizma benzer; sadece boyadaki gibi pigment depolanmaz, açma gerçekleşir. Doğru teknikle 8 tona kadar açma mümkündür (saç yapısına ve ürüne bağlıdır).  

KREM OKSİDAN

Krem mi, Sıvı mı? Hangisini Seçmeli

  • Krem oksidan: Kıvamlı yapı → akmaz, daha kontrollü sürüm, bölgesel/folyo tekniklerde avantaj sağlar.  
  • Sıvı oksidan: Daha akışkan → şişe ile hızlı uygulamalarda tercih edilebilir. (Bazı üretici açıklamaları bu noktayı vurgular.)  

Seçim, tekniğe ve ürün markasına göre yapılmalı; her boya serisi kendi geliştiricisiyle en tutarlı sonucu verir.  

Karışım Oranları (Mixing Ratio)

Markadan markaya değişse de en sık görülen oranlar şunlardır:

  • 1:1 veya 1:1.5 (bir kısım boya : 1–1.5 kısım oksidan) – kalıcı boyalarda yaygın.  
  • 1:2 – bazı serilerde (özellikle belirli tonlayıcı/kalıcı serilerde) üretici tavsiyesi olabilir; mutlaka ürün kılavuzuna bakın.  

Yanlış oran rengi zayıflatabilir veya dengesiz sonuca yol açabilir; üretici teknik föyü daima önceliklidir.  

Uygulama Adımları (Özet)

  1. Saç ve saç derisi analizi (gözeneklilik, geçmiş kimyasal işlemler).
  2. Doğru hacmi seçin: hedef ton değişimi, beyaz yüzdesi ve saç kalınlığına göre.  
  3. Ölçerek karıştırın (tartı/ölçü kap) – üretici oranına uyun.  
  4. Zamanlayın ve kontrol edin (süre, ısı kullanılacaksa talimata uygun).
  5. Nötrleştirme & bakım (pH dengeleyici şampuan/maske).

Güvenlik: Patch Test ve Regülasyon Notları

  • Patch test (deri duyarlılık testi) boyama öncesi her seferinde önerilir: Dirseğin içi/ kulak arkası; üretici talimatına göre bekletin, reaksiyon varsa uygulamayın. (FDA ve NHS tüketici kılavuzları).  
  • H₂O₂ güvenliği: Kozmetik içerik değerlendirmelerinde saç boyalarında tüketici ürünleri için %12.4’e kadar, profesyonel ürünlerde %15’e kadar kullanımlar rapor edilmiştir; formül ve kullanım talimatı güvenliğin belirleyicisidir.  
  • Alerjenler: Kalıcı boyalarda kullanılan PPD/PTD gibi öncüller bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara yol açabilir; ürün talimatı ve test şarttır.  

Sık Sorulan Sorular (SSS)

Krem oksidan tek başına saçı açar mı?

Amaç dışı kullanımı tavsiye edilmez; oksidan, boya/açıcı sisteminin parçası olarak formüle edilmiştir. Saç ve deride hasar riskini artırabilirsiniz.

Profesyonel ürünler yalnız başına kullanılmak üzere tasarlanmaz.
(Genel eğitim kaynakları, geliştiricinin doğru ürünle birlikte kullanılmasını vurgular.)  

20 vol ile kaç ton açılır?

Genellikle 1–2 ton açma/kapama ve beyaz kapama için standart tercihtir; saç yapısı ve marka talimatı sonucu etkiler.  

Krem oksidanın krem olmasının faydası ne?

Daha kıvamlı olduğu için akma riski düşer, fırça ile daha kontrollü uygulama yapılır; bölgesel işlemlerde avantaj sağlar.  

💧 KREM OKSİDAN KULLANIMINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

1. Doğru Volüm Seçimi

Oksidan, “volüm” değeriyle (10, 20, 30, 40 vol.) saçtaki açma gücünü belirtir:

  • 10 Vol (3%) → Saç tonunu açmadan hafif renk değişimi veya koyu renk boyalar için.
  • 20 Vol (6%) → Genellikle kalıcı boyalar ve beyaz kapama için.
  • 30 Vol (9%) → Renk açma veya güçlü açıcı işlemler için.
  • 40 Vol (12%) → Çok güçlü açıcı, sadece profesyonellerce dikkatle kullanılmalı.

⚠️ Gereğinden yüksek volüm kullanmak saçta yoğun yanma, kırılma ve elastikiyet kaybına yol açabilir.

2. Doğru Karışım Oranı

Boyayla veya açıcı tozla üreticinin belirttiği oranda karıştırılmalıdır (örneğin 1:1 veya 1:2).

Aşırı oksidan: ➜ Boya akışkan olur, açma işlemi düzensizleşir.

Az oksidan: ➜ Renk yeterince gelişmez, açılma yetersiz olur.

3. Süreye Dikkat Et

Krem oksidanlı karışım belirtilen süreden uzun bekletilmemelidir (genellikle 30–45 dakika arası).

Fazla bekletme ➜

  • Saç tellerinde protein ve lipid yapısının bozulması,
  • Aşırı kuruma ve kopma,
  • Kafa derisinde yanma ve tahriş riski yaratır.

4. Temas ve Güvenlik

  • Eldiven kullanılmalı 🧤
  • Gözle, ciltle doğrudan temas ettirilmemelidir.
  • Temas ederse bol suyla yıkanmalıdır.
  • Açık yaralar veya tahrişli cilde sürülmemelidir.

🔥 YANICI / YAKICI ÖZELLİKLERİ

  • Hidrojen peroksit, oksitleyici bir maddedir — yanıcı değildir, ancak yanmayı hızlandırır.➜ Yani alev almaz, fakat diğer maddelerin daha kolay yanmasına neden olabilir.
  • Ciltte uzun süre kalırsa yakıcı etki gösterir (kimyasal yanık, beyazlaşma, tahriş).
  • Gözle temas ederse çok tehlikelidir, kalıcı hasara yol açabilir.

Kaynaklar (seçkili)

  • Kimya/işleyiş: p-fenilendiamin ve oksidatif boyama mekanizması; oksidanın rolü.  
  • Hacim ve kullanım rehberi: 10–20–30–40 vol amaçları.  
  • İçerik örnekleri/INCI: Wella & perakende krem geliştirici formülleri.  
  • Karışım oranları: Sık görülen oranlar ve marka örnekleri.  
  • Güvenlik & patch test: FDA ve NHS tüketici rehberleri.  
  • Kozmetik güvenlik değerlendirmesi (H₂O₂): CIR raporu.  

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK BENZER HABERLER:

Kuaför Olmak Zor mu? Başarılı Kuaför Olmanın 7 Altın Kuralı

0
kuaför olmak zor mu

Kuaförlük, dışarıdan sadece saç kesmek gibi görünse de, aslında sanat, sabır ve iletişim becerisi gerektiren zorlu bir meslektir.

Güzellik ve bakım sektörünün hızla büyümesiyle birlikte kuaförlük artık sadece el becerisi değil, aynı zamanda yaratıcılık ve trend takibi isteyen bir kariyer haline geldi. Peki kuaför olmak gerçekten zor mu? Ve bu meslekte nasıl fark yaratılır?

💪 Kuaförlüğün Fiziksel ve Zihinsel Zorlukları

Kuaförlük, bedensel dayanıklılık isteyen bir meslektir. Gün boyu ayakta kalmak, ellerin ve bileklerin sürekli çalışması, zamanla yorgunluk ve kas ağrılarına neden olabilir.

Ayrıca saç boyaları, bakım ürünleri ve kimyasallarla temas etmek de koruyucu önlem gerektirir. Ama zorluk yalnızca fiziksel değildir. Her müşteri farklı bir saç tipi ve tarzla gelir. Bu da kuaförün yaratıcılığını, iletişim becerisini ve detaycılığını sürekli geliştirmesini gerektirir.

Bir kuaför, sadece saç kesmez — kişiye özel bir imaj tasarlar.

🧠 Kuaförlükte Sürekli Öğrenme ve Trend Takibi

Saç modası her sezon değişiyor. “Balayage”, “ombré”, “air touch” veya “bob kesim” gibi teknikler trend oluyor ve kısa sürede yerini yenilerine bırakıyor.

Başarılı bir kuaför, değişime ayak uydurmak için kendini sürekli eğitir. Eğitim seminerlerine katılır, Schwarzkopf Professional, Wella Professional, Hush ve Loreal gibi markaların teknik kurslarını takip eder, sosyal medyadan yeni teknikler öğrenir.

Unutma: Kuaförlükte ustalık, öğrenmeyi hiç bırakmamaktır.

💬 Başarılı Kuaför Olmanın 7 Altın Kuralı

1. Eğitim ve Ustalık Belgesi Al

Temel eğitimlerle başlayıp ustalık belgesi alarak mesleğini profesyonel hale getir.

2. Hijyen ve Düzen

Temiz, düzenli ve ferah bir salon her zaman müşterinin güvenini kazanır.

3. İletişim Becerilerini Geliştir

Müşteriyi dinlemek, isteklerini anlamak ve doğru yönlendirmek başarıyı getirir.

4. Trendleri Takip Et

Saç modasını, cihazları (örneğin Ventoso X3PRO, Ventoso X2 Ionic 7000, Dyson) ve renk tekniklerini güncel tut.

5. Kişisel Marka Oluştur

Sosyal medyada portföyünü paylaş, yaptığın işleri tanıt. Instagram ve TikTok kuaförler için en güçlü vitrinlerdir.

6. Zaman Yönetimi Yap

Randevularını iyi planla. Müşteri bekletmemek memnuniyeti artırır.

7. Tutku ve Sabırla Çalış

Saçla çalışmak sadece bir iş değil, bir sanattır. Tutku olmadan kuaförlükte ilerlemek zordur.

sabit akkaya
Sabit Akkaya – Instagram

💰 Kuaförlükte Kariyer ve Kazanç Potansiyeli

Kuaförlükte kazanç, tecrübe ve müşteri kitlesine göre artar. İlk yıllarda düşük olabilir ama zamanla kendi markanı ve sadık müşteri portföyünü oluşturdukça gelir de yükselir.

Özellikle gelin saçı, saç bakım, renklendirme gibi özel alanlarda uzmanlaşmak fark yaratır.

🌟 Sonuç: Zor Ama Ödüllendirici Bir Meslek

Kuaförlük, hem fiziksel hem zihinsel olarak emek isteyen ama karşılığını da fazlasıyla veren bir meslektir. Bir müşterinin salonundan gülümseyerek ayrılması, kuaför için en büyük ödüldür.

Kısacası: 
Kuaför olmak zor, ama güzelliğin ve yaratıcılığın kalbinde yer almak paha biçilemez.


Önerilen Okuma:

➡️ “Yapay zeka kuaförlüğü yok eder mi?”

➡️ “Saç Bakımında En Yeni Teknolojiler.”

Acaba Bir Şeyi Kaçırıyor muyum Kaygısı Yaşıyor musunuz!

0
fomo

Dijitalleşen dünyada sürekli bağlantıda kalma isteği, birçok kişide bir şeyleri kaçırıyorum endişesini beraberinde getirebiliyor. Bu durum psikolojide FOMO (Fear of Missing Out) yani günceli kaçırma korkusu olarak tanımlanıyor.

Batıgöz Sağlık Grubu Balçova Cerrahi Tıp Merkezi’nden Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Sema Bayçın, gündemi kaçırma korkusu olarak da bilinen bu durum hakkında merak edilenleri anlatıyor.

FOMO Nedir?

FOMO, başkalarının heyecan verici ve tatmin edici deneyimler yaşadığına dair algıyla tetiklenen, kişinin bu deneyimlerden geri kalma ve dışlanma endişesidir. Başka bir tabir ile, çevrenizde her an önemli, eğlenceli veya düzenli giden bir şeylerin olup bittiği ve sizin bundan mahrum kaldığınız korkusudur.

Uzm. Dr. Sema Bayçın, FOMO’nun yaygınlaşmasındaki etkenlerden birinin sosyal medya olduğunu belirtiyor. Sosyal platformlar, bize hayatın sadece parlak ve seçilmiş anlarını gösterir. Bu “idealize edilmiş gerçeklik” karşısında, kendi günlük yaşantımızı kıyaslama eğilimine gireriz. Sürekli kıyaslama, doğal olarak kendimizi yetersiz ve izole hissetmemize neden olabilir.

Kendinizi Test Edin: FOMO Belirtileri Nelerdir?

Aşağıdaki soruları yanıtlayarak, FOMO’nun hayatınızdaki etkisini ölçebilirsiniz. Bu bir tanı testi olmasa da anlamanıza yardımcı olabilir.

Aşağıdaki maddelerden hangileri size tanıdık geliyor?

1. Sürekli Çevrimiçi Olma İhtiyacı Hissetmek

Gözünüzü açar açmaz, yemek yerken, hatta tuvaletteyken bile sosyal medyayı veya telefonunuzu sürekli kontrol etme dürtüsü hissediyor musunuz?

2. Telefon Bataryası Endişesi

Telefonunuzun şarjı azaldığında veya internet bağlantınız kesildiğinde, gelişmelerden haberdar olamama endişesiyle yoğun bir kaygı ya da panik mi yaşıyorsunuz?

3. Sosyal Medya Karşılaştırması

Başkalarının paylaştığı kusursuz tatil fotoğrafları, kariyer başarıları veya eğlenceli etkinlikleri gördüğünüzde, kendi hayatınızın sıkıcı, yetersiz veya geride kalmış olduğunu mu düşünüyorsunuz?

4. “Her Şeye Yetişme” Baskısı

İyi bir arkadaş, başarılı bir çalışan ve aktif bir sosyal birey olma adına, ilginizi çekmese bile her davete, her seminere veya her trende yetişme konusunda aşırı bir baskı mı hissediyorsunuz?

5. Anı Kaçırma Kaygısı (Fiziksel Ortamda Bile)

Arkadaşlarınızla ve ailenizle yüz yüze vakit geçirirken bile telefonunuzu kontrol etmeden duramıyor, telefonunuzdaki gelişmelerin o anki sohbetten daha önemli olduğunu mu düşünüyorsunuz?

6. Odaklanma Güçlüğü

Sürekli bildirim beklentisi veya bir şeyleri kaçırma kaygısı nedeniyle işte, okulda veya günlük işlerinizi yaparken konsantrasyon sorunları mı yaşıyorsunuz?

Eğer bu maddelerin birçoğuna “Evet” cevabını verdiyseniz, FOMO’nun yaşam kalitenizi olumsuz etkileme riski yüksek olabilir.

FOMO ile Başa Çıkma Yolları: Kontrolü Geri Alın

Uzm. Dr. Sema Bayçın, gündemi kaçırma korkusunun yarattığı kaygı döngüsünü kırmak için öncelikle farkındalık geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. 

Sosyal medyada gördüğümüz içeriklerin çoğu, seçilmiş ve filtrelenmiş karelerden ibarettir. Bu nedenle daha az mükemmeliyetçi olmak ve  herkes sürekli mutlu ya da aktif algısının gerçeği yansıtmadığını kabul etmek, zihinsel rahatlama sağlar. Hatta FOMO’nun zıttı olan JOMO (Joy of Missing Out – Kaçırma Sevincini) benimsemek, kimi zaman evde kalmanın ya da sessizliği tercih etmenin huzur verici yönlerini fark etmemize yardımcı olabilir.

Dijital sınırlar koymak da etkilidir. Günün belirli saatlerinde telefonu sessize almak, uygulama kullanım sürelerini bilinçli şekilde kısıtlamak ve gereksiz bildirimleri kapatmak, sürekli kontrol etme dürtüsünü azaltır. Bunun yanı sıra, sosyal medya yerine gerçek bağlantılara yönelmek, aileyle geçirilen zamana, arkadaşlarla yapılan sohbetlere ya da keyif veren hobilere odaklanmak hem zihinsel hem de duygusal dengeyi güçlendirir.

FOMO, günlük yaşamı ciddi şekilde etkilemeye başlamışsa, örneğin uyku düzenini bozuyor, ilişkilerde sorunlara yol açıyor ya da genel ruh halini olumsuz etkiliyorsa, altında kaygı, düşük özsaygı veya depresyon gibi başka psikolojik faktörler bulunabilir. Böyle bir durumda uzman desteği almak, bu döngüyü sağlıklı biçimde kırmak açısından önemli bir adımdır.

Uzm. Dr. Sema Bayçın, 

“Teknoloji hayatımızı kolaylaştıran bir araçtır. Ancak gündemi kaçırma kaygısı kontrolsüz hale geldiğinde hem ruhsal hem de fiziksel sağlığı tehdit eder. Bilinçli kullanım sayesinde günceli takip ederken sağlığımızı korumak mümkündür” diyerek sözlerini tamamlıyor.

Profesyonel Fön Deneyimi için Ventoso Fön Makineleri

0
Profesyonel Fön

Profesyonel Fön Deneyimini Evinize Taşıyın: Ventoso Fön Makineleri ile Farkı Hissedin

Ventoso fön makineleri, profesyonel kuaförlerin vazgeçilmezi olmanın yanı sıra, evde de kusursuz fön deneyimi yaşamak isteyen kullanıcıların ilk tercihi haline geldi. Yüksek motor gücü, ısı kontrolü ve dayanıklı tasarımıyla Ventoso, saç şekillendirmede performans ve kaliteyi bir araya getiriyor.

🌬️ Güçlü Performans: Hızlı Kurutma, Etkili Şekillendirme

Ventoso fön makineleri 2000–2400 watt motor gücüyle yoğun hava akışı sağlar. Saçlar kısa sürede kurur, elektriklenme azalır. Ventoso V5 SILEX modeli, salon yoğunluğuna dayanıklı motoruyla uzun ömürlü performans sunar.

🌡️ Akıllı Isı Teknolojisi: Saç Dostu Kurutma

Ventoso V5 Exclusive modeli, iyon teknolojisi sayesinde saçı kuruturken aynı anda nem dengesini korur. Böylece saç telleri yumuşak ve parlak kalır, kırılmalar azalır.

💪 Ergonomik ve Sessiz Tasarım

Ventoso fön makineleri hafif gövdesiyle uzun süreli kullanımda bile konfor sağlar. Sessiz motor teknolojisi hem kuaför salonlarında hem ev ortamında rahat kullanım sunar.

✨ Sonuç

İster profesyonel olun ister kişisel bakımınıza özen gösterin; Ventoso fön makineleri ile her gün mükemmel fön deneyimi yaşayabilirsiniz.

Ajda Pekkan Saçları: Platin Sarıdan Açık Kumrala Uzanan İlham Veren Değişim

0
ajda pekkan saçları

Türk pop müziğinin efsane ismi Ajda Pekkan, yalnızca sesiyle değil, saç değişimi ve tarzıyla da kuşaklar boyunca ilham vermeye devam ediyor.

Her dönem yeni bir görünümle karşımıza çıkan Süperstar’ın Ajda Pekkan saçları, güzellik ve zarafetin simgesi haline geldi.

🎞️ 1960’lardan 1980’lere: Doğallıktan Işıltılı Platin Saçlara

Kariyerinin ilk dönemlerinde Ajda Pekkan saçları, dönemin modasına uygun olarak doğal kahverengi tonlardaydı.

Ancak 1980’lerle birlikte sahne ışıkları altında yepyeni bir ikon doğdu: Ajda Pekkan platin saç dönemi!

Bu dönemde kullandığı parlak platin ton, onun sahne kimliğiyle özdeşleşti ve “Süperstar” imajının temel parçası oldu.

Platin saç, Ajda Pekkan’ın zarafetini ve güçlü kadın imajını tamamladı.

2000’ler: Modern Minimalizm ve Zarif Duruş

2000’li yıllar Ajda Pekkan için daha sade ama etkileyici bir dönemi temsil ediyor. Uzun, düz ve parlak saçlar, modern minimalizm anlayışının yansıması oldu.

Bu süreçte Ajda Pekkan saç değişimi, gösterişli platin tonlardan biraz daha yumuşak geçişlere yöneldi.

Ayrıca sanatçı, saç bakımına büyük önem vererek yıllar boyunca sağlıklı görünümünü korudu. Mor şampuanlar, keratin destekleri ve düzenli kesimlerle parlaklığını sürdüren saçları, hayranları için örnek bir güzellik rutini haline geldi.

Ajda Pekkan ve Saçları

2025: Ajda Pekkan Kumral Saç Dönemi — Doğal Güzelliğe Geçiş

2025 yılı itibarıyla Ajda Pekkan yeni imajıyla herkesi şaşırttı.

Yıllardır süregelen platin tonlarını bırakıp açık kumral renge geçiş yapan sanatçı, bu adımıyla hem doğallığı hem de zarafeti yeniden tanımladı.

Ajda Pekkan kumral saç tercihi, yüz hatlarını yumuşatırken, yaşla birlikte gelen olgun güzelliği öne çıkarıyor.

ajda pekkan saçları
Ajda Pekkan Yeni Saç Rengi

Magazin dünyası bu değişimi “Süperstar’ın doğal dönüşü” olarak yorumladı. Ajda Pekkan, yine kendi tarzını yaratmayı başardı ve “güzellikte cesaret” kavramını bir kez daha sahiplendi.

Ajda Pekkan ve Saçları

Ünlü Saçlarından İlham Alanlar İçin Saç Bakım Tüyoları

Ajda Pekkan saçlarından ilham almak isteyenler için işte onun tarzını yansıtan birkaç pratik öneri:

1. Yumuşak Ton Geçişleri Kullanın

Radikal değişim yerine “balayage” veya “ombré” gibi geçişli boyalar tercih edin. Saç, bu sayede daha doğal görünür.

2. Nem ve Parlaklık Şart

Platin veya kumral fark etmez; nem maskeleri ve argan yağıyla saçın elastikiyetini koruyun.

3. Düzenli Uç Kesimi Yapın

Ajda Pekkan saçlarının her zaman sağlıklı görünmesinin sırrı, düzenli olarak kırıkları aldırmaktan geçiyor.

4. Renk Koruyucu Ürünleri İhmal Etmeyin

Renkli saçlar için sülfatsız şampuan ve UV koruyucu sprey kullanmak uzun ömürlü parlaklık sağlar.

5. Saç ve Kişilik Dengesini Kurun

Ajda Pekkan yeni imajıyla gösterdi ki, sade bir saç stili bile doğru duruşla çok güçlü bir ifade taşıyabilir.

Saç Renk Değişiminden İlham Almak

Saç renk değişiminden ilham almak isteyen herkes için Ajda Pekkan, özgüvenin ve yenilenmenin sembolü. Kariyeri boyunca defalarca imaj değiştiren Süperstar, güzelliğin yaşla değil, ruhla ilgili olduğunu bir kez daha kanıtladı. “Ajda Pekkan imajı”, zamana meydan okuyan bir zarafet dersi niteliğinde:

Güzellik değişir ama stil kalır.

Dyson ile Saç Bakımında Yeni Bir Rutin

0
dyson saç bakımı

Dyson, mühendisliğini formülasyon alanına taşıyarak geliştirdiği iki saç bakım serisini, Türkiye’deki kullanıcılarıyla buluşturuyor. 

Dyson Chitosan™ formülasyon serisindeki her saç tipine uygun şekillendirme öncesi ve şekillendirme sonrası ürünleri, daha sağlıklı saçlar ve uzun süre dayanan stiller sağlarken, Dyson Omega™ Saç Bakım Serisi de ayçiçeği yağı da dahil olmak üzere yedi omega bakımından zengin yağın benzersiz bir karışımından güç alan ürün yelpazesi, saçı güçlendiriyor, besliyor ve dolaşıklığı gideriyor.

Dyson teknolojileri, sadece kusursuz şekillendirme değil; saç sağlığını koruyan bir rutin oluşturma konusunda da kullanıcıya yol gösteriyor. 

dyson saç bakımı

Dyson ChitosanTM Saç Bakım Serisi

Dyson, ilk saç bakım ürünleri olan Dyson Chitosan™ formülasyon serisiyle güzellik dünyasında bir sonraki adımını atıyor. İstiridye mantarından elde edilen karma bir makromolekül olan kitosan ile güçlendirilen ve Dyson Triodetic™ teknolojisiyle tasarlanan ürün yelpazesi, saç sağlığına yapılan on yılı aşkın yatırımların bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.  

Saç tellerini sert bağlarla birbirine kilitleyen basit polimerler kullanan diğer saç bakım ürünlerinin yarattığı sorunlarla mücadele etmek için tasarlanan Dyson Chitosan™ formülasyon serisi, gün boyu esnek tutuş, hareket ve parlaklık sağlamak için yüksek nemde bile farklı şekilde çalışıyor. Tüm saç tipleri için uygun olan Dyson’ın ilk formülasyonları, severek yaptığınız stillerin daha uzun süre dayanmasına yardımcı olmak için Dyson’ın saç bakım teknolojilerindeki başlıklarla çalışacak şekilde tasarlandı.

Kahraman bileşen “Kitosan”

Kitosan, güzellik dünyasında genellikle bilinmeyen bir moleküldür. Bilenler ise muhtemelen bu kabuklu deniz hayvanı türevinin besin takviyesi olarak veya bazı ambalaj ürünlerinde kullanıldığını duymuşlardır.

Dyson, yaptığı araştırmalar sonucunda istiridye mantarından kitosan elde etti. Kitosan, mantarın hücre duvarlarında bulunan kompleks bir makromoleküldür. Hassas ama güçlü olan bu madde mantarlara şeklini verirken, Dyson’ın geliştirdiği üründeki esnek tutuşunun temelini oluşturuyor.

dyson kitosan

Dyson Triodetic™ teknolojisiyle tasarlanmış, gün boyu esnek tutuş

Kitosan ile güçlendirilen Dyson Triodetic™ teknolojisi, yapışkanlık, kırılganlık veya çatallaşma olmadan hafif bir bağ yapısıyla stilleri esnek bir şekilde sabitliyor. Bu esnek bağlar saçın hareket etmesine, esnemesine ve diğer saç telleriyle uyum içinde şeklini korumasına olanak tanıyarak yüksek nemde bile gün boyu esnek bir tutuş sağlıyor. Daha az kabarma ile yumuşak, parlak ve pürüzsüz stiller sunuyor.

Kurucu ve Baş Mühendis James Dyson yeni teknoloji ile ilgili: “Diğer bazı saç bakım ürünleri saç tellerini tutkal gibi birbirine yapıştıran basit polimerler kullanırken, Dyson’ın formülasyonları farklı şekilde çalışıyor. Dyson Chitosan™ formülasyonları kullanıldığında, kompleks makromolekül, hareket ve parlaklık ile 2 kat daha fazla tutuş için saç tellerini tel tel destekleyen esnek bağlar oluşturmaya yardımcı oluyor.” dedi.

Dyson Chitosan™ şekillendirme öncesi saç kremi 

Doğal bir his veren dokusu ile uzun süre kalıcı tutuş için formülasyonu elinize eşit bir şekilde uyguladığınızda kremden şeffaf bir seruma dönüşüyor. Şekillendirmeden önce nemli, havluyla kurutulmuş saçta hazırlık için kullanılan ürün, yüzde 50’ye kadar elektriklenmeyi¹ azaltan ve saçın doğal parlaklığını koruyan bakım maddeleriyle, pürüzsüzlük katmak ve parlaklığı korumak için hassas bir şekilde karıştırılmış yüksek performanslı silikonlar ve yağlar içeriyor. 

Mümkün olan en iyi sonuçlar için, her biri farklı saç şekillerine ve bakım tercihlerine göre uyarlanmış içeriklerle harmanlanmış yenilikçi dört çeşidi ile tüm saç tipleri için tasarlanmıştır.

Dyson Chitosan™ şekillendirme sonrası saç serumu

Tüm saç tipleri için şekillendirilmiş saçlarda kullanılmak üzere geliştirilen ve sertleşme, kırılma veya kalıntı olmadan 2 kat daha kalıcı stiller sağlayan serum, vegan özellikli ve paraben içermiyor. Saça anında nemlenmiş ve parlak bir görünüm kazanmış hissi veren ürün, ısı veya hava ile kurutma sonrasında stillerin sabitlenmesini sağlıyor. Hyaluronik asit içeren formülasyon, yüzde 80’e varan bağıl nemde ağırlık oluşturmayan koruyucu bir kalkan görevi görüyor ve yüzey hasarı belirtilerini onardığı bilinen bir amino asit karışımı içeriyor. Elektriklenmeyi yüzde 50’ye varan oranda azaltıyor.

 Dyson Chitosan™ çok amaçlı saç şekillendirme spreyi 

Saça son şeklini vermek, iki yıkama arasında saçı canlandırmak veya yeniden şekillendirmek gibi pek çok amaç için tasarlanan sprey; kuru, şekillendirilmiş saçlarda kullanım için geliştirildi. Gücünü temel içeriği olan kitosandan alan Dyson Triodetic™ teknolojisi, her saç telini destekleyen esnek, hafif bağlar oluşturarak stilinizi yüksek nemde bile uzun süre koruyor.

Paraben içermeyen formülasyon, yapısal özellikleriyle bilinen bir içerik olan bambu özütü ve kitosanla birlikte çalışarak saçlarınızın 2 kat daha kalıcı olmasını sağlayan hidrolize buğday proteini ile zenginleştirildi. 


Dyson Omega™ Saç Bakım Serisi

Dyson, ikinci formülasyonlu saç bakım serisi olan Dyson Omega™ besleyici serisini tanıttı. 13 yıllık tarım uzmanlığını 12 yıllık saç bilimi araştırmalarıyla birleştiren Dyson mühendisleri, kuru saç sorununu çözmek için doğal içeriklere başvurdu. Dyson’ın Lincolnshire, İngiltere’deki kendi çiftliklerinden toplanan ayçiçeği yağı da dahil olmak üzere yedi omega bakımından zengin yağın benzersiz bir karışımından güç alan ürün yelpazesi, saçı güçlendiren ve onaran nemlendirici bir saç bakım yağı ile besleyen ve dolaşıklığı gideren bir bakım spreyinden oluşuyor.

Ürünler, tüm saç tipleri için anında ve uzun süreli besleyicilik sağlıyor

Çiftlikten Formülasyonlara 

2012 yılında kurulan Dyson Farming, 36.000 dönümlük işlenebilir arazisiyle İngiltere’nin en büyük tarım işletmesi olma özelliği taşıyor. Yaklaşık 20.000 futbol sahası büyüklüğünde olan Dyson Farming, İngiltere’de buğday, maltlık arpa, yağlı tohumlar ve patates üretiminde ilk beş (5) üretici arasında yer alıyor. Ayrıca, Dyson Omega™ serisi için ayçiçeği de üreten çiftliğin dokuz hektarlık ayçiçeği tarlasında 800.000’den fazla ayçiçeği yetişiyor ve bazıları 1.83 cm uzunluğa ulaşıyor.

Görünüşleri için değil, benzersiz kimyasal özellikleri nedeniyle seçilen ayçiçeklerinin yağı, saçları derinlemesine nemlendirmeye, saç telini yumuşatmaya ve elektriklenmeyi azaltmaya yardımcı olan esansiyel yağ asitleri, özellikle omega 6 ve 9 açısından zengindir.

Hafif moleküler yapısı sayesinde, yağ saç teli tarafından hızla emiliyor ve birikinti oluşturmuyor.

Dyson Oli7™ Karışımı

Dyson Farming ayçiçeği yağına ek olarak, Dyson Oli7™ karışımı, her biri kendine özgü özellikleri nedeniyle seçilmiş altı farklı bitkisel yağ içeriyor:

•    Dyson Farming Ayçiçeği tohumu yağı 

•    Zeytinyağı 

•    Habeş yağı 

•    Mısır yağı 

•    Avokado yağı 

•    Susam yağı 

•    Macadamia yağı

Kurucu ve Baş Mühendis James Dyson yeni teknoloji ile ilgili: Omega, Dyson Çiftliklerinde yetiştirilen bir içeriğe sahip ilk Dyson ürünü olma özelliği taşıyor. Tüm saç tipleri için tasarlanan bu ürün, kendi yetiştirdiğimiz doğal bileşenleri kullanarak kuru, dolaşık ve elektriklenen saç sorununu çözüyor. İleriye bakarak, inovasyon, teknoloji ve içerik biliminin uygulanması yoluyla saç sağlığını iyileştirmenin yeni yollarına öncülük etmeye devam ediyoruz.” diyor. 

 Dyson Omega™ nemlendirici saç bakım yağı 

Silikon içermeyen, yoğunlaştırılmış yağ, saçları yumuşatıyor, pürüzsüzleştiriyor ve daha yumuşak, daha kolay şekillendirilebilir saçlar için koruyucu bir nem bariyeri oluşturuyor.

Dyson Oli7™ karışımı ile kuru, kırılgan ve hassas saçları besliyor ve onarıyor. Biyoteknoloji ile fermente edilmiş yağ kompleksi ile aktive edilerek saçı ağırlaştırmadan besleyicilik sağlıyor. 230°C’ye kadar ısı ve UV koruması sunuyor.

dyson saç bakımı

Dyson Omega™ durulanmayan saç bakım spreyi

Saçı besleyen, açılmasını kolaylaştıran, yumuşatan, elektriklenmeyi azaltan, 230°C’ye kadar ısı ve UV koruması sunan, kırılmaları en aza indiren ve nemlendiren 8’i 1 arada çok işlevli saç bakım ürünüdür. Temel içeriği olan Dyson Oli7™ karışımı, silikon içermeyen ve omega bakımından zengin yedi yağı bir araya getirerek saçı besliyor. Fermente yağ kompleksi, saçı ağırlaştırmadan formülasyonlarımızın etkinliğini arttırmak için Oli7™ karışımı ile çalışıyor. 

 Ürünler, Dyson mağazaları ve Dyson web sitesinden satın alınabiliyor.

 (1)İşlem görmemiş saçlarda
 (2)Yüzde 80 bağıl nemde test edilmiştir
 (3)Yüzde 80 bağıl nemde test edilmiştir
 (4)İşlem görmemiş saçlarda
 (5)15.11.2024 tarihli Financial Times makalesinde yer almaktadır.