Ana Sayfa Blog Sayfa 102

Julie Holbrook’tan 2021’in Bob Saç Stilleri

0

Zamansız bir klasik olan bob, en son trendlere uyum sağlarken tahtından asla vazgeçmeyen bir saç kesimi. Bob saç modeli de kendi içinde farklı stillere ayrılıyor. 

Pixie Bob: 1990’larda, özellikle henüz David Becham’la evil değilken Victoria Becham’ın saç modasına kazandırdığı “pixie bob”, 2021’de geri dönüş yapıyor. 

Julie Holbrook, Instagram @headrushdesigns

Katlı Bob: Pixie Bob’dan, üstte bir kabarıklıkla ayrılıyor. En tipik özelliklerden biri, ense kısmında çok fazla katlandırma olması. 

Julie Holbrook, Instagram @headrushdesigns

LOB Bob: Uzun Bob 1920’lerden beri moda sahnesinden inmedi. 2021’de karşımıza hafif katlı ve büyük dalgalarla çıkıyor. 

lob bob saç kesimi
Julie Holbrook, Instagram @headrushdesigns

Bu üç bob türünü de başarıyla ve göz alıcı renklendirmelerle ortaya koyan Kısa Saç Uzmanı Julie Holbrook, tasarımlarıyla bob’un hakkını veriyor. 

bob saç
Julie Holbrook, Instagram @headrushdesigns
bob saç
Julie Holbrook, Instagram @headrushdesigns
Julie Holbrook, Instagram @headrushdesigns
Julie Holbrook, Instagram @headrushdesigns
bob saç kesimi
Julie Holbrook, Instagram @headrushdesigns
Julie Holbrook, Instagram @headrushdesigns

Göz Altı Işık Dolgusu

0
göz altı ışık dolgusu

Hem sağlığımız açısından hem de estetik açısından olumsuzluk teşkil eden göz altı morlukları ve şişlikleri istenmeyen cilt sorunlarının başında geliyor. Bu problemlerin çözümü olarak da uzun süre etki gösteren özel “göz altı ışık dolgusu” tekniği kullanılıyor. Yapılan bu işlem sayesinde belirli bir süre gözaltı morluk ve şişliklerden tamamen kurtulabiliyorsunuz. Cinsiyet fark etmeksizin hem erkek hem kadınlar göz altı morluklarından kurtulmak için bu tekniği tercih ediyorlar.

Göz Altı Dolgusu Nedir?

Göz altı dolgusu kişilerin uykusuzluk veya yorgunluk gibi türlü nedenlerden kaynaklanan gözaltı torbaları, morlukları veya şişkinliklerini gidermek için yapılan bir işlemdir. Bu işlemin amacı, göz altımızda bulunan ve cildimizi canlı tutan hyalüronik asit miktarını dengeye getirerek cildin eski parlaklığına ve nem oranına kavuşmasını sağlamaktır.

göz altı ışık dolgusu

Göz Altı Işık Dolgusu Nasıl Yapılır?

Bu tekniği yaptırmak isteyenler genellikle göz altı dolgusu nasıl yapılır sorusunun cevabını arıyor ve buna göre kararını vermek istiyorlar. Işık dolgusu cilt altına değil, kemik üzerine yapılmaktadır. Uygulamadan önce dolgunun yapılacağı bölgeye anestezik bir krem sürülür ve bu sayede dolgu sırasında kişi herhangi bir ağrı hissetmez.

Göz altı dolgusu yaptıranlar ve yapan uzman hekimler, etki süresinin hyalüronik asit kullanımından dolayı 1-2 yıl arası sürdüğünü dile getiriyor. Fakat her estetik tekniğinde olduğu gibi kişinin kendi özelliklerinin yanında, estetik işlem sonrası gösterilen dikkate bağlı olarak da göz altı dolgusu etki süresinde değişiklik gözlenebiliyor. Bu sebeple göz altı dolgusu kalıcı mı sorusunun cevabına belirli bir süre kalıcı demek daha doğru olacaktır.

Işık Dolgusu ve İyileşme Süreci

Işık dolgusu kişiye uygulanırken ağrı vermediği gibi işlem sonrasında da kişide ağrı meydana gelmez. Göz altı ışık dolgusu tekniği yapıldıktan sonra kişi normal hayatına sağlıklı şekilde geri dönebilir. Sadece dolgunun yapıldığı gün sıcak su gibi etkenlere dikkat edilmelidir. Belirli günlerde dolgunun yapıldığı bölgede hafif şişlikler meydana gelebilir fakat kısa süre içerisinde bu şişlikler ortadan kaybolur. Bu yüzden ışık dolgusunun iyileşme sürecinin bir hafta içerisinde tamamlandığını söyleyebiliriz.

Göz altı dolgusu fiyat bakımından her teknikte olduğu gibi yapılan bölgeye, yaptırılan estetik uzmanına veya şehire göre değişkenlik gösterebiliyor. Siz de ışık dolgusu yaptırmaya karar verdiyseniz alanında uzman bir kişi ile görüşerek tekniği uygulayabilirsiniz.

Lisa Schoor’dan Yenilikçi Topuzlar

0

Kanadalı Kuaför  Lisa Schoor, “To the Ritz” koleksiyonu için 1960’ların saç modellerinden ve Herb Ritts’in siyah beyaz fotoğraflarından esinlendiğini belirtiyor. Yenilikçe topuz modelleri,sSınırlarda gezinen tasarımlar…

topuz, Lisa Schoor, “To the Ritz”

Kuaför: Lisa Schoor, Winnipeg, Kanada

Fotoğraf: Brian Gould

Makyaj: Tannis Legary

Stilist – Linda Nelson

Ayrılık Vaktinin Geldiğini Gösteren 14 İşaret

0

Ayrılmak, bir ilişkiyi sonlandırmak, özellikle de partnerinize yıllarca emek verdiyseniz, asla kolay değildir. İlişki yaşamaya başladığımızda çoğu zaman derinlerde bir yerde sorunları teşhis etsek bile, çoğu zaman aşk ya da ilişkide başarısız olma korkusu, bizi bu olumsuzlukları görmezden gelmeye iter. Hiç kimse ayrılık yaşamak istemez; ayrılık acı vericidir, etkileri uzun sürer ve bu süreç yalnızlık duygusunu çok yoğun hissetmemize neden olabilir. Öte yandan aşağıda sıralanan davranış modellerinin görüldüğü bir ilişkinin devam etmesi, çok daha üzücü sonuçlar doğurur. Hiç kimse saygı ve sevgi görmediği ya da kendisini mutlu etmeyen ilişkileri hak etmez. İşte, ayrılma zamanının geldiğine dair önemli işaretler:

İhtiyaçlarınız Karşılanmıyorsa

Duygusal ihtiyaçlarınız asla karşılanmıyorsa, örneğin evlenmek istediğinizi belirttiğiniz halde partneriniz evliliğe net bir karşı duruş sergiliyorsa, çocuk sahibi olmak isteminize karşın partneriniz kesin bir dille çocuk istemediğini ifade ettiyse ilişkiyi devam ettirmek size sadece zarar verir. İnsanlar kolay kolay değişmez, bir gün değişeceği ve ihtiyaçlarınızı karşılayabileceği inancıyla bir ilişkiye tutunmayın; neticede üzülen siz olursunuz. 

İhtiyaçlarınızı Başka İnsanlarla Karşılamaya Çalışıyorsanız

Partnerinizle açık bir iletişim kuramıyor ve onunla konuşup çözmeniz gereken sorunları sürekli olarak bir arkadaşınızla paylaşıyorsanız, cinsel ihtiyaçlarınızı partnerinizden çok diğer insanlarla karşılama eğilimindeyseniz, kısacası anlaşılmak, duyulmak ve tatmin olmak için yanıtları ilişki dışında arıyorsanız, bu bir şeylerin olması gerektiği gibi gitmediğini ve temelde bir yanlış olduğuna işarettir. 

Sosyalleştiğinizde Partneriniz Size Asla Katılmıyorsa

Sevgiliniz ya da eşiniz, ortak davet edildiğiniz veya dahil olduğunuz her şeye katılmak zorunda değildir, ancak sizin için önem taşıyan buluşmalara katılmak için çaba sarf etmelidir. İlgi alanlarınıza dahil olmaları için onlara daima yalvarmak zorunda kalıyorsanız, bir şeyler yanlış demektir.

Sizi Hiçbir Şeye Dahil Etmiyorsa

Birkaç aydır birlikte olmanıza rağmen partnerinizin hayatı hakkında neredeyse hiçbir şey bilmediğinizi hissediyorsanız bir şeyler yanlıştır. Partneriniz sizi arkadaşlarıyla takılmaya ve kendi dünyasına katılmaya  davet etmiyorsa, bunun altında ciddi bir sorun yatıyor olabilir.

Parterinize Karşı Dürüst Olmaktan Korkuyorsanız

Birlikte olduğunuz kişinin yanında tamamen kendiniz olabilmek, isteklerinizi ve fikirlerinizi açıkça beyan etmek ve bir şeyi anlamadığınızda sorabilmek için kendinizi o ilişkide rahat hissetmeniz şarttır. Partnerinizle düşünceleriniz ya da isteklerinizle ilgili tartışma düşüncesi sizi korkutuyorsa, tehlike çanları çalıyor demektir.  Saklanarak ve susarak sağlıklı ve sizi mutlu eden bir ilişki yaşayabilmeniz mümkün değildir. 

Ayrılık kolay bir süreç değildir, ancak hiç kimse saygı ve sevgi görmediği, kendisini mutlu etmeyen ildir ilişkiyi hak etmez.

Güven Duymuyorsanız

Güven bir ilişkinin belkemiğidir. Partnerinize güvenemeyeceğinizi ya da onların size güvenmediğini düşünüyorsanız, ilişki asla yürümeyecektir. Sürekli sizi bir şeyler hakkında sorguya çekiyor ve sizden hesap soruyorsa, onun size dürüst olmadığına dair şüpheleriniz bir türlü yatışmıyorsa, neden birlikte olduğunuzu ciddi ciddi düşünmelisiniz. Elbette bir ilişkinin başında ufak tefek kıskançlıklar olması normaldir. Fakat ilişki yeni değilse ve hala güven problemi yaşıyorsanız, ileride ruh ve fiziksel sağlığınızı ciddi biçimde etkileyebilecek durumları, ayrılık kararıyla engelleyebilirsiniz. 

Çocuk Olursa Düzelir Diye Düşünüyorsanız

Gerçek şu ki, ilişkiniz yürümüyor, sorunlar günden güne daha da büyüyorsa, duygusal ihtiyaçlarınız karşılanmıyorsa, ilişkiye dahil olan bir çocuk mevcut sorunları ortadan kaldırmadığı gibi, ipleri koparmayı daha da güçleştirir. İlişkinin daha iyi olması için aktif bir çaba görmüyorsanız, ilişkinizi çocuk kurtaramaz.

İstismar Ediliyorsanız

Fiziksel ya da duygusal istismar hiçbir şekilde kabul edilemez ve hoşgörülmemelidir. İstismarının sözlü, fiziksel ya da psikolojik olması fark etmez. Üstelik, fiziksel istismarın sadece sosyo-kültürel ve eğitim düzeyi düşük çevrelerde görülmediğini de çok iyi biliyoruz. Düzenli istismara uğrayan kişiler içten içe bunu hak ettiklerini düşünürler. Daha iyisini hak ediyorsunuz! Partneriniz size sözlü olarak saldırıyor, size çirkin isimler takıyor, kendinizi kötü ve değersiz hissettiriyor ve sizi korkutuyorsa o ilişkiden güvenli bir şekilde en kısa sürede çıkın. Gerekirse polisi aramaktan ve uzaklaştırma emri çıkarttırmaktan çekinmeyin.

“İlişkiye Çok Emek Verdim” Diyerek Vazgeçmeyi Reddediyorsanız

Ayrılma düşüncesi sık sık aklınızdan geçiyor ama “Bu ilişkiye çok emek verdim” diyerek bırakıp gitmeyi göze alamıyor musunuz? “O kadar zaman harcadım, ayrılırsak başka birini bulamayabilirim” mi diyorsunuz?  Sosyal baskılardan dolayı yanlış kişiye razı olmayın. Mutlu ve yalnız olmak biriyle birlikte olup mutsuz olmaktan çok daha iyidir. 

İlişkinizi Hiç Kimse Onaylamıyorsa

İlişkiyi iki kişi yar, dolayısıyla da karar verirken başkalarının ne düşündüğü çok önemli olmamalıdır. Bir istisna dışında: Eğer arkadaşlarınız ve aile üyelerinizden hiçbiri partnerinizi onaylamıyorsa, onların görüşleri dinlemeye değer olabilir. Bir veya iki kişinin düşüncesi bir insan hakkında adil karar vermek için yeterli değildir, ancak hiç kimse ilişkinizi desteklemiyorsa bunun ardında meşru bir neden olma ihtimali yüksektir.

Aynı Değerleri Paylaşmıyorsanız

Evlilik, çocuklar, sosyal ilişkiler, hayattaki duruşunuz, nasıl para harcamak istediğiniz gibi konularda ikiniz de hemfikir misiniz? Bu noktalarda temel anlaşmazlıklar olması, ileride daha büyük sorunların çıkabileceğine dair önemli bir göstergedir. 

Düzenli Olarak Saygısızlığa Maruz Kalıyorsanız

Partnerinizin söyledikleri ve tavırlarının size iyi hissettirip hissettirmediği önemli bir kriterdir. Örneğin; sizi gerçekten rahatsız eden bir şeye üzüldüğünüzde sizinle dalga mı geçiyor ya da endişelerinizi dile getirdiğinizde gözlerini mi deviriyor? Bütün bu davranış modelleri size saygı duyulmadığınızı hissettirir. Ve bu ilişkinin sağlığı açısından iyi bir işaret değildir. Ayrılık, kendinizi yeniden bulmanız için iyi bir başlangıç olabilir.

Hayatınızdaki Diğer İnsanlarla İletişiminiz Kesildiyse

Partneriniz hayatınızdaki en önemli kişi olabilir, ancak hayatınızdaki tek kişi olmamalıdır. Bir düşünün: En son ne zaman arkadaşlarınızla takıldınız? AilenİZle en son ne zaman bir araya geldiniz? Hayatınızdaki herkesten koptuğunuzu ve yavaş yavaş uzaklaştığınızı  hissediyorsanız, manipülatif  ve kontrolcü bir kişilikle birlikte olma ihtimaliniz yüksektir. Bu durumda arkanıza bile bakmayın. 

Artık Mutlu Değilseniz

Kulağa biraz tuhaf gelebilir. “Mutlu değilsem, bunun zaten farkındayımdır ve tabii ki ilişkimi sonlandırırım” diye düşünebilirsiniz. Ancak ayrılık her zaman kişinin varsaydığı kadar kolay değildir. Neden mutsuz olduğunuz konusunda bahaneler uyduruyor, gerçekleri inkar ediyor ya da gerçeklerle yüzleşmeyi reddediyor olabilirsiniz. 

Botoks Nedir? Botoks Detayları ve Botoks Fiyatları

0

Estetik alanında sıkça söz edilen botoks herkesin kafasında botoks nedir Sorusunu canlandırır oldu. Son dönemlerde hem ünlülerin hem de halkın botoksa yönelmesi ve kırışıklıklardan kurtulmak için başvurduğu ilk adres olması bu estetiğin önemini büyük ölçüde arttırdı. Peki ününü arttıran bu botoks nedir? Hangi amaçla botoks yaptırılır? Botoks nasıl yapılır? Bu sorularınızın cevaplarını şimdi birlikte inceleyelim.

Botoks Nedir?

Botoks kişilerin sıklıkla kırışıklıklarından ve deri üzerinde oluşan çizgilerden kurtulmak amacı ile yaptırdığı ameliyatsız bir estetik işlemidir. Daha genç görülmek için başvurulan botoks aynı zamanda tedavi amacı ile de yapılmaktadır. Örneğin koltukaltı terlemelerinde tedavi amacı ile botoks işlemi uygulanmaktadır.

Günümüzde botoks işlemi uygulanan birçok bölge bulunuyor. Bunlardan birkaç örnek vermek gerekirse dudak botoksu, çene botoksu ve kaş botoksu ilk aklımıza gelenler olacaktır. Botoks çeşitleri oldukça fazla olsa da etki süresi için aynı şey söylenemez. Yapılan botoksların genellikle 2 gün sonra etkisi görülmekle birlikte 3-6 ay arası kalıcılığı bulunuyor. Bu süre kişinin cildine, yaşına ve yapılan bölgeye göre tabi ki değişkenlik göstermektedir.

Botoks Nedir
Istock, botoks nedir

Botoks Nasıl Yapılır?

Botoks nedir sorusunun ardından botoks nasıl yapılır sorusu akıllara takılıyor. Botoks işlemi çoğunlukla 10 dakika sürmektedir. Kısa sürede yapılan bu işlemde acı veya rahatsızlık hissi görülmediği gözlenmiştir. Kullanılan madde laboratuvar koşullarında seyreltilmiş olan botulinum toksinidir. Bu toksin, dudak botoksu için dudağa, kaş botoksu için kaşa enjekte edilir. Enjekte işleminde genellikle herhangi bir anestezik ilaca gereksinim duyulmuyor. Sadece 10-15 dakika önce botoks uygulanacak bölgeye lokal anestezi kremi sürülmesi yeterli oluyor.

Botoks Fiyatları

Botoks fiyatları botoksun uygulanacağı bölgeye göre değişiklik göstermektedir. Genel olarak ele alırsak 500 – 1500 TL arası bir fiyat ortalaması mevcuttur. Botoks çeşidine göre değiştiği gibi hangi estetik uzmanının yapacağına göre de fiyatta oynama olmaktadır.

Botoks nedir ve nasıl yapılır, fiyat aralığı nedir sorularının yanında etkisi ve yapıldıktan sonra nelere dikkat edilmesi gerektiği de merak edilenler arası. Botoksun kısa işlemi sonrası genellikle kişiler normal hayatlarına geri dönüş sağlayabiliyorlar. Sadece botoks günü ve devamında özellikle iki üç gün kuaför, havuz veya sauna gibi mekanlara gidilmemesi öneriliyor. Sizler de bunlara dikkat etmeli ve yan etki oluşturacak durumlardan kaçınmalısınız.

Kilo Vermenize Destekçi Yeşilçay Latte Tarifi

0
KİLO VERMENİZE DESTEKÇİ YEŞİLÇAY LATTE TARİFİ


Hem lezzetli olsun hem de bana kilo aldırmasın? diyenlere yeşilçay latte tarifi

Hepimizin sık sık diyete girdiği ya da bir çoğumuzun sağlıklı beslenmeyi hayatına adapte etmeye çalıştığı bir dönemdeyiz. Bu dönemde yaptığımız ana öğün ve ara öğünlerin kalori ve besin değerlerine de normal zamana göre iki kat fazla dikkat ediyoruz. İstiyoruz ki yediğimiz içtiğimiz şeyler bize kilo aldırmasın ve hatta mümkünse metabolizmamızı hızlandırsın kilo vermemize yardımcı olsun.

Bu istekleriniz doğru besinleri tüketince pek tabii mümkün. Sağlıklı beslenme sürecinde hele de kilo vermeyi amaç haline getirdiysek besinlerle tam bir savaş halindeyiz. Bizler savaşcı besinlerde hedeflerimiz. Doğru içerikler ile üretilen yiyecek ve içecek gruplarının kilo almanıza sebep olması bir yana kilo vermenize yardımcı olduğu gerçeği yadsınamaz.
Bu hafta ki tarif paylaşımımda benimde bir diyetisyen olarak danışanlarıma sık sık önerdiğim sizlerinde çok beğenerek tüketeceğinize inandığım yeşil çay lattenin tarifini sizlerle paylaşmak istiyorum. Kim demiş latte kilo aldırır? Bizler Latteyi öyle bir hale getiririz ki bırakın kilo aldırmayı kilo vermemize bile yardımcı olur. İçine eklediğimiz yeşilçay, filtre kahve, zencefil, zerdeçal ve tarçın karışımıyla hem metabolizmamızı hızlandırır hem de lezzetli bir ara öğün tüketmiş oluruz.

Diyet yaparken kilo kaybetme dönemindeyseniz ve ara öğün olarak rahatlıkla tüketebileceğiniz bir içecek arayışındaysanız Yeşil Çay Latte tam size göre bir tarif. Üstelik kalorisi de yok denecek kadar az sadece 40 kcal.

YEŞİL ÇAY LATTE


Malzemeler;
100 ml su
1 tutam yeşil çay
150 ml bardak badem sütü
1/2 su bardağı demlenmiş filtre kahve
1/2 çay kaşığı zencefil, zerdeçal ve tarçın karışımı

YAPILIŞI: Bir tutam yeşil çayı cezvemizde önceden kaynattığımız 100 ml kaynamış suyun içine ekleyip ağzını kapatarak 5 dakika demlenmesi için bırakıyoruz. 150 ml badem sütünü başka bir cezveye alıp içine filtre kahvemizi zencefil, zerdeçal ve tarçın karışımını ekleyip ocakta pişirmeye alıyoruz.. Son olarak demlemiş olduğumuz yeşil çayımızı ve kaynamış sütümüzü karışrıtıyoruz. Sadece 40 kcal olan bu içeceğin yanında bir porsiyon meyveyi gönül rahatlığı ile ara öğün olarak tüketebilirsiniz.

Afiyet olsun.
Dyt. Sinem KARACA

https://www.dreamstime.com/person-holding-yellow-green-lime-shape-ceramic-tea-pot-public-domain-image-free-82963400

Covid-19 Flörte de Darbe Vurdu

0

Covid-19, insanların, özellikle de gençlerin iş ve sosyal yaşamlarının yanı sıra flörtleri de baltaladı. Yaşadığımız pandemi sürecinde yeni insanlarla tanışma ihtimali neredeyse sıfıra indi. 

Pandemiden önce birçok çift okulda, işte, spor salonunda, ortak hobilerin paylaşıldığı alanlarda, konserlerde ya da barlarda tanışırdı; flört artık neredeyse tamamen online bir düzleme indirgenmiş durumda. En popüler tanışma uygulamalarından birkaçına sahip olan Match Group, yaklaşık bir milyon artışla bir yıl içinde ortalama abone sayısında yüzde 11 artış olduğunu bildirdi. 

Match Group America’nın CEO’su Amarnath Thombre, Elizabeth Segran’a verdiği röportajda, “Verilerimiz, insanların ilk etapta kime ulaştıkları konusunda daha seçici ve daha bilinçli davrandıklarını gösteriyor. Bu, insanların birbiriyle teması kesme yüzdesini kısmen düşürdü. Geçmişte, insanlar uygulamayı tercihleri ve zevkleri itibarıyla eşleştikleri insanlara hızlı ulaşmak için kullanıyor ve ardından mümkün olduğunca çabuk yüz yüze buluşuyorlardı. Anketlerimiz, pandeminin ilk iki ayında, normalde yüz yüze randevulaşan kullanıcıların çoğunun evlerini terk etmek istemediklerini ortaya çıkardı. Bu günlerde, şehirler yeniden açılırken, bazı bekarlar, yüz yüze görüşme riskini alıp almayacaklarına karar vermekte güçlük çekiyor” dedi. Thombre, bu durumun sonucunda Match, Tinder ve Hinge dahil birçok uygulamanın artık eşleşen kişilerin sohbet etmesine izin veren bir video işleviyle donatıldığını belirtiyor.

Bekarlar Arasında Umutsuzluk Duygusu Giderek Artıyor

Pandemi birkaç aylık sosyal mesafe kısıtlamasını aşarak öngörülemeyen bir zaman dilimine yayıldıkça, bekarlar arasında umutsuzluk duygusu giderek artıyor. Yalnızlık duygusu, bir partner ihtiyacını her zamankinden daha da güçlü hissettiriyor. Birçoğunu da durum böyle gittiği sürece birlikte vakit geçirmekten hoşlanacakları, yaşamlarını paylaşabilecekleri kişiyi asla bulamayacaklarına ilişkin kaygılar sarmış durumda. 

Sosyalleşmenin Ekonomik Yükünden Sıyrılmak Başta Cazipti

Yeni şartlar, haftada birkaç akşam yemeği veya kahve randevusu için para ödeyemeyecek kadar maddi güçlük çeken erkekler ile iş ve sosyal yaşamında sürekli bakımlı görünmek ve görünümünü yenilemek için hayli masraf yapan kadınları rahatlatmadı da değil. Özellikle de yeni koşullar, gündelik cinsel ilişkiler yaşamayan, daha yavaş bir tempoda yaşayanlar için pandeminin başında memnun ediciydi. Ancak  salgın devam ettikçe kısıtlamalar herkesin planlarını sekteye uğrattı.

Bir diğer önemli gelişme de, cinselliğin değil, bağ kurmanın peşinde olanların tanışma uygulamalarını tamamen bırakması oldu. Özellikle ilişkiye yeni başlayan çiftlerin birlikte yeni deneyimler yaşaması veya fiziksel olarak yakınlaşması pandemi döneminde iyice zorlaştı, bu da aradaki bağı ve ilişkiyi kırılgan hale getirdi. Bunun da ötesinde insanlar şu an duygusal bağlanmayı daha da zor hale getiren varoluşsal sorunlarla boğuşuyor.

Eski Sevgililere Dönüş Trendi

Pandeminin diğer bir etkisi de şu oldu: Pek çok insan, eski sevgilisini/sevgililerini aradı ya da ona/onlara mesaj attı. Konuyla ilgili olarak gerçekleştirilen bir ankette katılımcıların çoğu, yaşam tarzını ve seçimlerini bildikleri biriyle ilişki kurmanın, sağlık önlemleri konusunda aynı fikirde olacaklarını öngördükleri için bir yabancıyla olduğundan daha güvenli hissettirdiğini belirtti. 

İnsanlar ciddi bir ilişki kurmayı bekledikleri yaşa yaklaştıkça endişeler daha da keskinleşiyor. Belki de bu pandemi süreci, bir ilişki istemediğini iddia edenleri bile yalnızlıkla sınamış ve bir yaşam ortağı bulma ihtiyacı ile yüzleştirmiştir, kim bilir?

Amanda Kay’den Tuval Saçlar

0

Son yıllarda saçları tek bir renkle sınırlı tutmak sıkıcı ve demode hale geldi. Çok renkli saç stilleri artık her yerde! Hollywood ünlülerinden genç Türk pop ve rock yıldızlarına, top modellerden futbolculara, tanınmış pek çok ismin öncülük ettiği bu yeni trendi adım başı pek çok kadında da görmeye alıştık.

Farah Zeynep Abdullah, Masumlar Apartmanı, Instagram @masumlarapartmani

Hatta, Farah Zeynep Abdullah’ın sevilen Türk tv dizisi Masumlar Apartmanı’nda canlandırdığı İnci karakteri, mavi ve yeşil tonları da kucaklayan sarı saçlarıyla pek çok kişiye esin kaynağı oldu.

Saç renklendirme zorlu bir iştir, ancak usta eller tarafından yapıldığında sanata dönüşür. Tıpkı Renklendirme Uzmanı ve Eğitmen Amanda Kay’in renkli saç çalışmaları gibi…

amanda kay tuval saçlar
amanda kay tuval saçlar
amanda kay tuval saçlar
amanda kay tuval saçlar
amanda kay tuval saçlar
amanda kay tuval saçlar

Sebzeyi Ana Öğüne Koymanız İçin 5 Neden!

0

Toplum olarak ana yemekte bol karbonhidratlı, bol yağlı yemekler tüketmeyi seviyoruz. Pek çoğumuz ana yemekte sadece sebze seçeceğini görünce, “Nasıl doyacağız?’’ endişesi yaşıyor. İşte, sebzeye karşı bu önyargıyı kırmak ve ana yemeklerde ona şans vermek için 5 neden:

1. Kalorileri Düşüktür!

Kalorisi tabağınızda görmek istediğiniz o karbonhidratlı yemeklerden çok daha düşüktür. Bu nedenle sınır koymadan, doyana kadar yeseniz bile çok daha az kalori almış olursunuz.

2. Lif İçerikleri Yüksektir!

Peki, bu ne demek? Bir besinin lif içeriği ne kadar yüksekse, vücutta sindirimi de o kadar uzun sürer. Bu da tok kalma süremizin uzamasını sağlar. Makarnayı, pilavı yiyip 1 saatte acıkanlar, hala sebzeye şans vermek istemiyor musunuz yoksa?

3. Hastalıklar için Güçlü Bir Kalkandır!

İçindeki vitaminler, mineraller ve antioksidanlar sayesinde bizi başta kanser olmak üzere birçok hastalıktan korurlar. Pek çok araştırma sebze tüketen toplumların, daha uzun ve kaliteli bir hayat sürdüğünü göstermektedir.

4. Su İçerikleri Yüksektir!

Karbonhidratlar gibi kendilerine su çekip ödem yapmak yerine, bol su içeriğiyle vücüdun su ihtiyacını karşılamasına destek olurlar. Günlük hayatta yeterli miktarda su tüketemeyen kişiler sebzelerin yardımına başvurabilirler.

5. Hücreleri Yeniler!

Bayanlar dikkat! Sebzedeki antioksidanlar, hücre yenilenmesine destek olur. Bu da yaşlanmayı geciktiriyor demek, kırışıklarınızın oluşumunu yavaşlatıyor demektir.

Saydığım 5 sebep umarım yeterince ikna edici olmuştur! Haydi sebze yemeye!

Nazlı Deniz Ayyıldız Atak, Uzman Diyetisyen

New Gen 2021 İlkbahar Yaz koleksiyonu

0
New Gen 2021 İlkbahar Yaz koleksiyonu

NEW GEN by İSTANBUL MODA AKADEMİSİ MERCEDES-BENZ FASHION WEEK ISTANBUL’DA!

Yeni normalin ilk dijital moda haftasında İstanbul Moda Akademisi tasarımcıları “New Gen by İMA” defilesinde koleksiyonlarını sergiledi.

İstanbul Moda Akademisi 13 yıldır bugünün ve geleceğin moda profesyonellerini yetiştiriyor. Türkiye’nin önde gelen moda okulu (İMA) mezun tasarımcılarının koleksiyonları dijital Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul (MBFWI)’da genç ve dinamik bir moda şovuyla sunuldu.

İMA, Moda ve modayla ilgili tüm alanlarda yenilikçi ve modern bir yaklaşımla eğitim faaliyetleri yürütüyor. Uluslararası platformlarda kabul görmüş İMA’da moda tasarımı eğitimi almış genç yetenekler New Gen defilesinde sektörle buluştu.

Yetenekli ve gelecek vaat eden moda tasarımcılarına profesyonel kapsamda destek vermek amacıyla İstanbul Moda Akademisi tarafından kurulmuş bir platform olan koleksiyon farklı konseptiyle dikkat çekti.

İMA New Gen defilesi kapsamında 6 tasarımcı, Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul’da yerini aldı. www.mbfwistanbul.com ve sosyal medya hesaplarında yayınlanan, dijital defile bu sezon da moda haftasına genç bir enerji, dinamizm ve yenilik kattı.

6 genç tasarımcı, Aycan Hakalmaz, Ezgi Yıldırım, Mehmet Demir, Selina Alp, Süreyya Süleymanoğlu ve Tanyeli Erdem’in sunduğu koleksiyonları ve dijital defileyi izlemek için: https://www.youtube.com/watch?v=WJpdYU-hP9I

What If (Farzedelim) teması altında toplanan genç tasarımcıların koleksiyonları, her birinin kendi anahtar kelimeleri üzerine kurguladıkları tasarımların bir araya gelmesinden oluşuyor.  Cazibeyi yansıtan şık ve modern görünümlerin yer aldığı New Gen 2021 İlkbahar Yaz koleksiyonu modern ve şık stiller ile öne çıkıyor. Farklı tarzların bir araya gelmesi ile oluşan özgün koleksiyonda cesur ve özgür ruhun dışa vurumunun görüldüğü kıyafetler yer alıyor.

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin (İHKİB) organizasyonuyla düzenlenen MBFWI; T.C. Ticaret Bakanlığı öncülüğünde gerçekleşiyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) nezdinde kurulmuş olan Türkiye Tanıtım Grubu (TTG) tarafından desteklenmektedir. Ayrıca,  Moda Tasarımcıları Derneği (MTD), Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) ve İstanbul Moda Akademisi (İMA) kuruluşları ile işbirliği yapılmaktadır.