Ana Sayfa Blog Sayfa 99

Aveda’nın ilk “Global Sürdürülebilirlik Elçisi: Arizona Muse

0

Artık %100 vegan bir marka olduğunu duyuran Aveda, ilk global sürdürülebilirlik elçisi olarak model ve iklim aktivisti Arizona Muse ile çalışacağını açıkladı. 

“Zulümsüz güzellik” ve çevre sorumluluğunda öncü olan Aveda, her yıl sürdürülebilirlik adına gezegen üzerindeki olumsuz etkisini daha da azaltmaya yardımcı olacak kilometre taşları belirliyor. 

Aveda, kurulduğu 1978 yılından bu yana hayvanlara zulme karşı duran bir marka olarak, sadece sınırlı sayıda üründe arı bazlı bal, balmumu ve balmumu türevi bileşenler içeren bazı ürünler kullanıyor ve büyük ölçüde vegan olma özelliği taşıyordu. Marka, Ocak 2021 itibarıyla ürünlerinde artık bal, balmumu veya balmumu türevi bileşenleri de kullanmayacağını, yola yüzde 100 vegan bir marka olarak devam edeceğini duyurdu.

Aveda’nın İlk Global Sürdürülebilirlik Elçisi Arizona Muse oldu

Aveda vegan

Yeni oluşturulan “Global Sürdürülebirlik Elçisi” pozisyonunu üstlenecek olan Arizona Muse, marka ile birlikte markanın sürdürülebilirlik girişimlerini desteklemek için çalışacak ve bireylerin çevresel değişimi teşvik etmek için yapabilecekleri bilinçli seçimler konusunda eğitim verecek; marka adına diğer düşünce liderleriyle görüşmelerde bulunacak ve “ürünlerden balmumu ve balmumu türevi bileşenleri kaldırarak % 100 vegan formülasyonlara geçiş” dahil olmak üzere, Aveda’nın sürdürülebilirlik haberlerini paylaşacak. 

Aveda Global Marka Başkanı Barbara De Laere, bu gelişmeye ilişkin şunları söyledi: “Bu adım bizim için heyecan verici. Aveda, sürdürülebilir vegan malzemeler için yüksek performanstan ödün vermemek ve güzel ürünler yaratmak ile çevresel ve sosyal açıdan daha sorumlu olmak arasında seçim yapmak gerektiğine kuvvetle inanan birinci sınıf bir kuaför, çevreci ve aktivist tarafından kuruldu. Duyurularımız, misyonumuzun bir devamı niteliğindedir. % 100 vegan ürünler sunarak ve çevresel duyarlılık konusunda gerçek bir öncü ve elçi olan Arizona Muse ile ortaklığımız nedeniyle artık gezegen üzerindeki etkimizi daha da azaltabileceğimiz için heyecan duyuyoruz. ” 

* Vegan ürünler, herhangi bir hayvansal veya hayvansal türevli içerik olmadan yaratılan ürünler olarak tanımlanıyor. 

Soğuklara Karşı Cilt Bakımı Tavsiyeleri ile Cildinizi Koruyun

0
Cilt Bakımı Tavsiyeleri

Bazılarımız kış günlerini severken bazılarımız da yaz günlerini iple çekerler. Bakıldığında her iki mevsimin de kendine has güzel özellikleri var. Ancak her iki mevsimde de yapmamız gereken önemli bir şey var; cilt bakımı. Cildimiz aşırı sıcaklardan tahriş olabildiği gibi soğuklardan dolayı da zarar görebiliyor. Özellikle kış günlerinde deri dökülmeleri, cilt kurumaları ve benzeri sorunlar, kış aylarının çetin olduğu dönemlerde kendilerini çok sık belli ediyor.

Sonuç olarak cilt bakımı konusuna duyulan ihtiyaç kış mevsiminde daha çoğalır. Bu yazımızda, kış aylarında ortaya çıkan aşırı soğuk havanın cildinizi nasıl tahriş ettiğinden bahsedeceğiz. Akabinde bu cilt bakımı konusundaki tavsiyelerimize yer vereceğiz. Gelin başlayalım.

Kış Aylarında Cildimiz Neden Tahriş Olur?

Kış aylarında cildimiz soğuk havaya çok sık maruz kalır. Bu durumda kan dolaşımı yavaşlar ve cildiniz kendini koruma konusunda zayıf kalabilir. Çünkü yetersiz kan dolaşımı, cildin yeteri kadar beslenememesine yol açar. Sonuçta cildiniz hassaslaşır ve kurumaya başlayabilir. Bu gibi sorunları ortadan kaldırmak adına cilt bakımı konusunda oldukça dikkatli davranmanız gerekiyor. Özellikle de kış mevsiminin en soğuk geçtiği bu günlerde cildinize daha çok önem vermelisiniz. “Cilt bakımı nasıl yapılır, tavsiyeleriniz nelerdir?” diyorsanız, yazımızın devamında yer alan tavsiyelere tek tek göz atabilirsiniz.

Kış Mevsiminde Cilt Bakımı Tavsiyeleri

Yaz veya kış fark etmeksizin her mevsimde cilt bakımı yapmak gerekir. Çünkü vücudumuzdaki diğer tüm organlar ve dokular gibi cildimizin de birtakım ihtiyaçları vardır. Eğer cildinizi yeteri kadar beslemezseniz, o da kuruyabilir ve sonuçta size acı dolu bir yüz olarak geri dönebilir. “Bu sorunlar benden uzak dursun.” diyorsanız, vereceğimiz tavsiyelere hemen göz atın:

  • Vitamin ve makro besinler açısından dengeli beslenin. Özellikle de C ve A vitamininden yoksun kalmamaya dikkat edin.
  • Nemlendirici kremlerden faydalanın ve krem seçimi konusunda şüpheci olun. Her krem cildinize iyi gelecek diye bir şey yoktur.
  • Güneş koruyucu kullanarak, hassaslaşan cildinizi güneşe teslim etmeyin. Zira güneş kış aylarında da cildinizi yakabilir.
  • Makyaj yaparken alkol ve tonik içeren ürünlerden uzak durun. Kurumuş cildinizi daha da kurutmayın.
  • Sık sık duş alın ve makyaj yaptıktan sonra cildinizi iyice temizleyin. Duş alırken su sıcaklığına dikkat edin ve kış aylarında çok sıcak suda duş almaktan kaçının. Böylece cildinizin aşırı sıcağa ve soğuğa maruz kalmasını engelleyebilirsiniz.
  • Peeling yaparak cilt bakımı konusunda ihmalkarlıktan uzak durun. Ölü hücreleri belirli aralıklarla cildinizden atarak hücre yenilenmesini düzenleyin.

Haber Dosyası: Pandemi, Kuaförlük & Markalar – Aveda

0

“Pandemi, Kuaförlük & Markalar” başlıklı haber dosyamızın ilk bölümünün konuğu Aveda Türkiye Marka Genel Müdürü Gökçe Kırtay.

Hairist: 2020, pandemi, salonların kapatılması ve etkileri hakkında düşüncelerinizi, büyüme-küçülme bilgileri ve bu dönemde sektör özelinde sağladığınız katkıları paylaşabilir misiniz?

Gökçe Kırtay: Pandemi tüm sektörlerle birlikte kuaförlük sektörünü de etkiledi ve bir müddet daha etkilemeye devam edecek gibi görünüyor. Bu süreç sektördeki pek çok orta ve küçük ölçekli işletmeyi olduğu gibi kuaförlük sektörünü de finansal olarak ciddi anlamda olumsuz etkilendi. 

Estee Lauder grubu olarak yaptırdığımız pazar araştırmaları ışığında, pandeminin etkisiyle ziyaretçi sayılarında %40 civarında düşüş olduğunu gördük. Bu durum hem salon sahipleri hem de işletme çalışanları için zorlukları ve yeni iş yapış şekillerini beraberinde getirdi. Bu değişikliklere Türkiye pazarında uzun zamandır ihtiyaç vardı. Ancak bunun genele yayıldığını ve tüm salonların sürece ayak uydurduğunu söylemek zor. Bu süreçte Aveda markası olarak beraber çalıştığımız salonlara ciddi finansal destekler verdik. Vade günlerimizi uzattık. Dönemsel ve kalıcı kampanyalar dahilinde beraber çalıştığımız salonların maliyetlerini düşürecek stratejilerle, sektörde uygulama başı maliyet, stok seviyeleri ve kârlılık anlamında sektör standartlarının üstünde dönüşler sağlayacak aksiyonlar aldık. Salonlar kapandıktan sonra tekrar açılmadan önce can suyu olsun diye, salonlarımıza bedelsiz boya gönderdik, tüm salon ekiplerine yüzlerce saat süren online eğitimler gerçekleştirdik. Salonların online serüvenine katılmak isteyenlere destek olduk. 

Türkiye’de gerçekleşen ilk dijital kongreyi hayata geçirdik. Salon bazında çalışarak salonların iş geliştirme projelerini hayata geçirdik ve burada en önemli farkımız firma olarak ticari yaklaşmayıp elimizden geldiğince esnaflık yapmaya çalıştık. Beraber yola çıktığımız kimseyi geride bırakmadık.

Hairist: Kuaför salonları ve sektör özelinde 2021’e bakışınız ve beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?

Gökçe Kırtay: 2021 yılında “ne yaparım?” diyen değil, yapan salonlar başarılı olacak. Açıkçası sektörü gözlemlediğimde bir tarafta duran ve “vah vah, tüh tüh” diyenler, diğer yanda da büyümek için aksiyon alanlar olduğunu gördüm. En önemlisi süreklilik; bunun önemini altını çizdiğimizde tüm salon sahibi dostlarımız buna katılıyor, ancak uygulamada sürekliliği sağlayabilenlerin sayısı sınırlı. Zor bir dönemden geçiyoruz. Ektiğiniz bir tohumun filizlenmesi bir süreç alabilir. Hemen vazgeçmeyin. Aşı sonrası  bile ekonominin ve sektörün geri gelmesi için global tahminler 2024 yılını gösteriyor ki bu da en iyi senaryo. Buna göre planlama yapmak  önemli. Ekonomik parametreleri takip etmek gerekli, bu konularda destek almak anlamlı olabilir.
Salon içinde detayları yakalayan kazanacak (tanzim teşhir, dekor, servis kalitesi, hatta telefonda ve online iletişim).
“Yeniliğe açığım,” deyip de kapalı olmadığınızdan emin olmalısınız. 

Hairist: Kuaför salonu sahiplerine, çalışanlarına önerileriniz nedir?

Gökçe Kırtay: “Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar elde etme beklentisine delilik denir “ diyor Albert Einstein. Pandemi öncesi ve sonrasında hayatın değiştiğini ve değişeceğini kabul etmek gerekiyor. Önerilerimi şöyle sıralayabilirim:
1.  Kâr & Zarar tablosu hakimiyeti her zamankinden daha önemli.  Kangren oldu ise vücuda yayılmadan kesmek lazım.  Rasyonel davranabilmek ama bu aşamada bencil olmamak değerli.
2.  Verimlilik konusunda sadece randevu sistemini uygulamaya çalışmak yetmez. Verimliliği arttırmak için kişi başı servis verilen müşteri adedini de arttırmak gerekiyor. Bunun için salonlar yeni dünyanın tüketici odaklı olduğu gerçeğini göz önüne almalı ve buna göre stratejiler üretmeli. Bir yenilik yapmadan bir fark yaratmadan mış gibi yapan salonlar değil, yeniliğe emek koyan salonlar bu fırtınadan sonra büyüyor olacak.
3.  Tüm salonların online’a girmesi ve buradan başarı elde etmesi mümkün görünmüyor. Bu sürece doğru araştırma ve strateji ile başlamak gerekiyor, yoksa kuaför salonları sadece firmaların lojistik operasyonlarını yapar hale gelir. Burada da marka karması oldukça kritik çünkü pek çok durumda salonlara online site komisyonları, lojistik maliyeleri, servis giderleri ile zarar ediyor ve bu zor dönemde bir darbe daha alıyorlar. Dikkat!
4.  Dijital iletişim  olarak adlandırılan yeni iş modellerinin sektöre adaptasyonunu içselleştiren salonlar fark yaratıyor olacak. Müşterinin arkasına geçip saçı iki taraftan havalandıran hareketlerle gelinecek noktaya geldik. Artık kaliteli iletişim, kaliteli içerik, tüketicinin merak duyduğu konularda paylaşımlar üretmek önemli. Ama tüm kuaför dostların bilir kişi olmasına da gerek yok. Eğlenceli, sürükleyici içerikler üretenler ipi göğüsleyecek.5.  Salonların daha az marka ile çalışmalarını tavsiye ediyorum. Ürün karmasını kârlılık için rafine etmeli. Tüketiciye yatırım yapmayan markaları taşımak şu dönem için rüzgar değirmenleri ile savaşmak gibi.

Hairist: Globalde ve yerelde 2021 planlarınız, şirket yapılanmanız, eğitim-etkinlik takviminiz, ürün lansmanlarınız hakkında neler paylaşmak istersiniz?

Gökçe Kırtay: Pandemi sürecinde çok önemli lansmanlar gerçekleştirdik. Nutriplenish ve Botanical Repair serileri 2020 -2021 sezonunda pek çok otorite tarafından dünyada yılın ürünü seçildi. En son olarak Elle dergisi Botanical Repair serisinin ürünlerini bu ödüle layık gördü. Yakın gelecek için ise sürprizlerimiz var. Pandeminin şakası yok. Bu dönemde en büyük lüks sağlıklı olmak. Bu nedenle global kongre ve toplantılar pandemi süreci tehlike oluşturmadığı zamana kadar beklemede. Bir diğer konu da şu: bu dönemde salonların önceliği finansal olarak bu bütçeleri salonların süreci atlatmaları için kullanmak ki biz de buna saygı duyuyor ve sistemimizi bu sene için bu şekilde revize ediyoruz.  Ancak şunu söyleyebilirim ki ciddi projeler, yeni düzene uygun eğitimler, ses getirecek işler yapmak için çalışıyor ve salonlara özel gelişim sağlayacak projelerle ilerliyoruz.

Bill Tsiknaris’ten Cüretkar Avangart Stiller

0

Cüretkar Rüya Tanrısı anlamına gelen Morpheus Audacious koleksiyonu, 2019 ve 2020 Avustralya Saç Modası Ödülleri (AHFA) “Yılın Avangart Kuaförü” ödülünün sahibi olan ve son olarak Alfaparf Miliano’nun Kreatif Direktörü seçilen Bill Tsiknaris’in imzasını taşıyor.

Bill Tsiknaris avangart

Abartılı aşırılığın, Bill Tsiknaris’in yorumuyla yeniden ifade bulduğu koleksiyon, kusursuz bir renk, doku ve desen dizisi sunuyor.  

Bill, saçı yıkayıp kesmek yerine işe tamamen kuru saçla başlıyor. “Bu, müşterilerimin saçlarının nasıl hareket ettiğini görmeme ve saçın doğal yapısını hissetmeme izin veriyor. Ayrıca alınan  ağırlığın miktarını ya da uygulanması gereken iç desteği de görebiliyorum” diyen Bill, “Çoğu insan saçlarını kuru halde kullanır, ben de saçı o haliyle kesiyorum” diyor. 

Bill Tsiknaris avangart
bill tsiknaris avangart

Hiçbir şey düz, sert bir hat kadar ‘Az önce saçımı kestim’ imajı yaratmaz, bundan kaçınmak için Bill saçı parçalara ayırıp farklılıklar yaratarak, görünüme canlı bir etki veriyor. Bill, “Nasıl yeni bir kot pantolon aldığınızda, üzerinize iyi durması için bir parça yumuşaması gerekiyorsa, ben de aynı şeyi saç için yapıyorum. Bu, size uyan bir stille sonuçlanır ve sizin bir parçanız olur,” diyor. 

Bill Tsiknaris avangart

Saç Tasarımı: Bill Tsiknaris 

Salon: Tsiknaris Hair, Brisbane, Avustralya 

Renklendirme: Chris Tsiknaris ve Anna Dahlin 

Fotoğrafçı: David Mannah 

Makyaj Sanatçısı: Pablo Morgade 

Stilist: Josie McManus 

Bill Tsiknaris – Ödüller

 • 2020 AHFA Avustralya Avangart Yılın Kuaförü 

• 2019 AHFA Avustralya Avangart Yılın Kuaförü 

• 2019 AHFA QLD Yılın Kuaför Finalisti 

• 2019 AIPP Yılın En İyi Videosu Finalisti 

• 2019 AIPP En İyi Saç Şekillendirme Koleksiyonu 

• 2019 AIPP En İyi Renk Finalisti 2018-2019 

• 2018 Yılın Hair Expo Ekibi Finalisti 

Badem Göz Estetiği Nedir? Nasıl Yapılır?

0
badem göz estetiği

Hollywood yıldızlarından tanıdığımız keskin ve etkileyici bakışların kaynağı olan badem gözler, günümüzde hem erkek hem kadınlar tarafından sıklıkla tercih ediliyor. Gün geçtikçe daha da popülerleşen badem göz estetiği, bakışları canlı tutmasıyla birlikte kişinin daha genç bir görünüme kavuşmasını da sağlıyor. Peki cerrahi işlemler gerektiren badem göz ameliyatı nasıl yapılıyor? Badem göz nedir? Bu soruların cevaplarını gelin birlikte açıklayalım.

Badem Göz Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Lokal anestezi altında yapılmaktadır. Öncelikle gözün dış köşesinden ve üst bölgesinden bir kesi açılır ve göz cerrahi bir iplikle ustaca yukarı doğru çekilir. Askı orada bulunan kemik zarına tutturulur ve badem göz yapısı oluşturulmuş olur. Bu işlemlerin toplamında göz üzerinde 2-4 arası dikiş atılmaktadır ve bunların alınma süresi de genellikle bir haftadır. Yapılan operasyon ortalama yarım saat ile bir saat arasında değişmektedir.

Operasyon sonrasında kalıcı izler oluşup oluşmadığını merak edenler ise içlerini ferah tutabilir. Yapılan işlemler herhangi bir iz oluşturmuyor.

badem göz estetiği

Badem Göz Estetiği Kalıcı Mı?

Badem göz estetiği için gerçekleştirilen ameliyat sonrası kavuştuğunuz o güzel bakışlar ve canlı göz altları kalıcılığı çok uzun bir süre değildir. Yapıldığı süreden sonra 3-5 yıl arası kalıcılığı bulunmaktadır. Aynı zamanda ameliyat yapıldıktan sonra eğer oluşan göz yapısı beğenilmezse, tekrar eski haline geri döndürülebilir.

Ameliyatı Sonras Nelere Dikkat Edilmeli?

Ameliyat yapıldıktan sonra kişinin gözüne bandaj uygulanmıyor. Farklı bir malzeme kullanılarak kişi normal hayatına devam ediyor. Fakat burada ilk olarak dikkat edilmesi gereken nokta kişinin badem göz ameliyatı yaptırdıktan sonra araba kullanmaması ve trafiğe çıkmamasıdır. Bunların yanında ameliyat sonrası en azından bir-iki gün banyo yapılmaması öneriliyor.

Fiyatları

Badem göz estetiği ameliyatı cerrahi bir operasyon olmakla birlikte kısa sürede istenilen görünüme kavuşturmasıyla herkesin takip ettiği ve yaptırmak istediği bir ameliyattır. Yapılan işlemler risk taşımadığı için ve sonrasında bir iz bırakmadığı için popülerliği de sürekli olarak artıyor. Ekstra işlemler ve büyük operasyonlara gerek kalmadığı için badem göz estetiği fiyat bakımından uçuk rakamlar barındırmıyor. Uzman bir estetik doktoru ile görüşerek detaylı bilgi alabilirsiniz.

Collective Heads Yıldönümü 24 Şubat’ta…

0
collective heads

Geçtiğimiz yıl bir grup kuaför meslektaşın fikirleri doğrultusunda kurulan ve Collective Heads adını alarak ‘özgür ol’ mottosuyla İstanbul Maag Saç&Sanat kuaför salonunda düzenlenen saç tasarım etkinliğinin 2.si 24 Şubat’ta gerçekleşecek.

İlki salon çalışması ve paylaşımı olarak gerçekleşen etkinlik bu yıl Futuristic Effect temasıyla dijital sahnede gerçekleşecek ve hairistcomtr instagram hesabından yayınlanacak.

Etkinliğin teması olan Futuristic Effect hakkında Metin Aydın’dan bilgi aldık: ’20.yüzyılın başlarında italyada ortaya çıkan ‘Futurizm’ , geçmişin estetik değerlerini ve geleneklerini reddeden, modernleşme, makineleşme ve sürat kavramlarının hayatın temelleri olması gerektiğine dayalı bir sanat kavramıdır.

Taklidin hiçbir formunu kabul etmeyen bu özgün kavram bize hayattaki her şeyin sürekli olarak değiştiğini ve bu hareketin hayatın en önemli gerçeği ve kaynağı olduğuna işaret etmektedir. Bizler ‘Collective Heads’ olarak ‘Futuristic Effect’ mottomuz ile yola çıkıp, kendi ruhumuzu yansıtabileceğimiz renk tonlarımız, dokularımız ve çizgilerimizin verdiği motivasyon ile görmeyi hayal ettiğimiz geleceği 24 Şubat’ta günümüze taşıyacağız.’

Her Doku ve Boydaki Saç için İdeal: Karantina Shag

0

Rahat, cool ve zahmetsiz bir saç modeli. 

Dalgalı, dağınık uçlar, üstte katlar ve çok sayıda doku… 80’lerin rock yıldızı imajının modern bir versiyonu… Rahat, cool ve zahmetsiz saçlar!

Hemen hemen her dokuda ve boydaki saça uygulanabilen bu stilde dikkat edilmesi gereken şey katlarda aşırıya kaçmamak. Asıl püf noktası ise kakül ve perçemlerde. Kakülü düzelttiğinizde saç kesimi daima yerine oturacaktır. 

karantina saf rahat saç modeli
karantina shag rahat saç modeli

2020 dahil olmak üzere üç kez “Yılın İngiliz Kuaförü” seçilen Brooks & Brooks’un (@Brookshair) yaratıcı ekip üyesi Sam Ashcroft‘a göre, “Bu rahat saç modeli, canlı ve zahmetsiz doğasıyla hemen hemen her renge kusursuz bir şekilde uyum sağlıyor. Çok fazla hareket, yön ve dokuya sahip olduğu için, kesim boyutla mükemmel bir şekilde eşleşiyor. Katları çevrelemek için ton üzerine tonlanmış kesitlerle uygulanan renklendirme, bu saç modelinin kendini göstermesinde etkin bir rol oynuyor.”

kaynak: the journal

Asla Yapmamanız Gereken Makyaj Hataları

0

Makyaj, çoğumuzun hayatında önemli bir yere sahip olan ve güzelliğimizi pekiştiren bir işlemdir. Güzel bir makyaj ile çok daha etkileyici bir cilde sahip olabilir, bakımlı bir görünüm kazanabilirsiniz. Fakat yapabileceğiniz küçük makyaj hataları bile dışarıdan bakıldığında kötü bir izlenim yaratabiliyor. Yanlış tonda kapatıcı seçimi, özensiz sürülmüş fondötenler, cilt tonunuza aykırı rujlar ve allıklar sizleri doğallıktan uzaklaştırıyor. Ardından yaptığınız işlemlerin tamamen boşa gitmesine ortam hazırlıyor.

Bu yazımızda sizlere asla yapmamanız gereken makyaj hatalarından bahsedeceğiz. Aynı zamanda ufak detaylar vererek mükemmel makyajın sırlarını sizlere açıklayacağız. İsterseniz vakit kaybetmeden yazımıza geçerek hangi hatalardan kaçınmanız gerektiğine değinelim.

1.    Yanlış Kapatıcıyla Yapılan Makyaj Hataları

Kapatıcılar, göz altı ve yüz çevresine uygulanan kozmetik ürünlerdir. Koyu bölgeleri, göz altı morluklarını ve göz halkalarını yok etmeleriyle bilinirler. Yanlış kapatıcı seçimi ise sık görülen makyaj hataları arasında yer alıyor. İstemeden göz altlarınızın hayalet gibi bembeyaz bir görüntüye sahip olmasına neden olabilirsiniz. Bu yüzden kapatıcı seçerken, cildinizden maksimum 1 ton açık olan kapatıcıları tercih edin. Bunu yapabilmek için de seçtiğiniz kapatıcıyı bileğinizin iç kısmına sürdükten sonra, bileğinize güneş ışığında bakın. Kapatıcı sürüldüğünü fark etmiyorsanız ve derinizin rengine uyum sağladıysa, gönül rahatlığıyla göz altlarınıza uygulayabilirsiniz.

Yanlış kapatıcı seçimine dair makyaj hataları görseli

2.    Yüz Çevresini Makyaja Dahil Etmemek

Makyaj yaparken mutlaka kullandığınız ürünleri yüzünüzün tüm bölgesine ve boynunuza yaymayı ihmal etmeyin. Örneğin, yüzünüze fondöten uygularken sadece çene kısmına kadar işlem yapmanız doğru olmayacaktır. Böyle bir uygulamada, çenenizde fondöten kalıntıları kalabilir ve boynunuzla yüzünüz arasında renk farkları oluşur. Bu yüzden bu tür makyaj hatalarına mahal vermemeli, uyguladığınız fondöteni boyun kısmınıza doğru genişletmelisiniz.

3.    Kuru Ciltlerde Yapılan Makyaj Hataları

Makyaj yapmanın altın kuralı, önceden cildinizi temizlemek ve yapılacak işlemlere hazırlamaktır. Kuru bir cildiniz varsa, yüzünüzü yıkayıp cildinizi kirlerden arındırmalı ve makyaj yapmadan önce nemlendiricilerle beslemelisiniz. Özellikle yanaklara sürülen allıklar, fondötenler, göz altı ve dudak makyajlarında kuruluk istenmeyen sonuçlar doğuruyor. Sürdüğünüz rujun dudağınızda doğal ve canlı bir görüntüye sahip olmasını mı istiyorsunuz? Fondöteniniz teninizde pul pul ve kuru bir görüntü mü bırakıyor? Bu sorunları, nemlendirici kullanarak ve cildinizi makyaja hazırlayarak çözebilirsiniz.

makyaj hataları resimleri yanlış maskara kullanımı

4.    Aşırı ve Yanlış Rimel Kullanımı

Çoğumuz rimelleri her makyaj rutinimizde kullanıyoruz. Yine de bakışlarımıza çarpıcılık ve etkileyicilik kazandıran rimeller makyaj hatalarına kurban gidebiliyor. Fazla rimel kullanımı, kirpiklerimizi birbirine yapıştırarak oldukça yapay ve kötü bir görünüm ortaya çıkarıyor. Aynı zamanda etkileyici bir kirpik makyajı isteyenler öncelikle kirpiklerini mutlaka kıvırmalıdır. Kıvrık hale gelen kirpikler makyaja çok daha yatkın bir hale gelirler. Böylelikle, kıvrık kirpikler üzerinde rimelleri daha etkili kullanarak istediğiniz görünüme kolayca kavuşacaksınız. Bu yüzden rimel kullanırken sürekli maskaranızı sürekli rimel kutusuna batırmamalısınız.

Bişektomi Nedir? Yanak Estetiği (Hollywood Yanağı) Nasıl Yapılır?

0
bişektomi

Son zamanlarda Hollywood yanağının popülerleşmesi ve çoğu insanın yanak estetiği yaptırmayı tercih etmesiyle herkesin aklında bişektomi nedir sorusu dönüp dolaşıyor. Özellikle ideal kiloda olsa da yüzü ve yanakları dolgun kişilerin bu görünümden rahatsız olması, kendini kilolu hissetmesi gibi problemler kişiyi yanak estetiği yaptırmaya yönlendiriyor. Yanak estetiği ile bu kişilerin yanağında bulunan fazlalık yağ dokusu herhangi bir iz bırakmadan alınır ve kişi istediği ‘Hollywood Yanağı’na sahip olur.

Bişektomi Nedir?

Yanak estetiği olarak adlandırılan bu estetik, yüz hatlarını belirginleştirmek ve daha estetik bir görünüm kazandırmak için yapılan işlemlerden oluşuyor. Elmacık ve çene kemiklerini belirginleştirerek ve yanakta bulunan fazlalık yağları alarak kişinin yüz hatlarının incelmesi yanak estetiği içerisinde yer alır. Yapılan tüm bu işlemler kesi açılarak yapılır fakat herhangi bir iz bırakmaz.

yanak estetiği

Kimler Yanak Estetiği Yaptırabilir?

Yapılacak yanak estetiği yüz hatları üzerinde olacağı için, operasyon yaptıracak kişinin yüz hatlarının oturmuş olması aranan özellikler arasında. Bu yüzden yaş sınırı olarak yanak estetiği için 25 yaş ve üzeri kişilerin yaptırabileceği belirlenmiş. Eğer 25 yaş altı iseniz ve bişektomi yaptırmak istiyorsanız biraz daha beklemelisiniz.

Bişektomi Operasyonu Nasıl Yapılır?

Yanak estetiği operasyonu lokal anestezi altında yapılır. Ayakta tedavi edilen bir ameliyat olan bu estetik türünde, yanakta bulunan yağ torbalarının oradan bir kesi açılır ve yağ torbaları çıkarılır. Bu işlem her iki yanağa da uygulandıktan sonra dikiş atılır ve operasyon tamamlanır. Genellikle ameliyat yarım saat sürmektedir.

Ameliyat Öncesi ve Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli?

Dikkat edilen ilk nokta ameliyat öncesi en az bir hafta önce alkol ve sigara tüketiminin sona erdirilmesidir. Aynı zamanda kullanılan kan sulandırıcı ilaçlar da kullanılmamalı, gerektiği takdir estetik cerrahına danışılarak kullanılmalıdır. Bişektomi ameliyatından sonra ise iyileşme süreci kişiye bağlı olarak değişse de genellikle bir hafta 14 gün içerisinde kişi kendini toparlamaya başlar. Özellikle ilk 2-3 gün beslenmeye ve soğuk içecekler tüketmeye özen gösterilmeli, hekimden bir reçete alarak beslenilmelidir. Tüm bunların sonundan daha belirgin bir yüz hatları ortaya çıkacak, kişinin yüzü estetik bir görünüme kavuşacaktır.

Yanak estetiği önemli bir operasyon olduğu için iyice araştırmalı, iyi ve uzman bir estetik cerrahı tercih edilmelidir. Uygulanacak teknikler yüz hatlarınıza uygun olarak tercih edilmeli ve tecrübeli bir hekim eşliğinde bu tercih yapılmalıdır.

Sudi Etuz 2021 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu

0
Sudi Etuz 2021 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu

Kült detayları modern bir üslupla yorumlayan tasarımcı Şansım Adalı

Zarif Koleksiyon

Sudi Etuz 2021 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu

Şansım Adalı, romantik, feminen ve zarif çizgide duran kadınları yaratmayı hedefliyor. Moda ve tasarım sektörüne giriş yaptığı andan itibaren  koleksiyon sunumları ile adından sıkça söz ettiriyor. Tasarımcı, markası Sudi Etuz‘un İlkbahar Yaz 2021 koleksiyonunu Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul kapsamında dijital olarak gerçekleşen organizasyonda  tanıttı. Tasarımcı dünyada bir ilki gerçekleştirerek koleksiyonunu markasına ait dijital karakter SUI-D’nin ön sunumuyla izleyicilerle buluşturdu.

Sade ve şık görünümler

Bambaşka bir hava

Geçmiş koleksiyonlarında mekan seçimleri, teknoloji kullanımı ile büyük bir başarı ve etkileşim elde eden tasarımcı, bu sezon da içinde bulunduğumuz dijitalleşme dönemine uyumlu sunumunu avatar karakteri SUI-D’nin animasyon açılışıyla gerçekleştirdi. Aylar süren hassas bir çalışmanın ürünü olan dijital karakter, Sudi Etuz markasının tanıtımını gerçekleştirirken ayrı kişilik kodlamalarıyla bağımsız bir dijital kimlik olarak sosyal platformlara damga vurdu. Şansım Adalı ve markanın dijital ekibi global moda seyrinin tamamen değiştiği bu dönemde, lokal tanıtıma ezber bozan global bir yaklaşımla yarattığı karakteri lanse etmenin heyecanını paylaşmayı tasarım dünyasında büyük bir değişimin sonucu olarak niteledi. Zamansız stiller, minimalist yaklaşımlar ile klasik çizgileri modern bir yapı ile sunan tarasımcı bu sene de birbirinden çarpıcı kıyafetler ile özel bir koleksiyona imza attı.

Özgün ve özel bir koleksiyon

Şansım Adalı yeni koleksiyonunu: “Kendi sonsuz karmaşasında bireysel özgünlüğünü başarabilmiş bir yaşam arayışı ve bunun beraberinde gelen “doğal” sorgulamalar… Çoğulluğun ve farklılığın içinde bir olabilmek. Beton yapıların statikliğinde kendine bir yaşam alanı yaratan ünik bir bitki doğallığında…” olarak niteledi. Koleksiyonda “denim’lerin” doğal renklerle kullanılması fakat protest romantizmin de yırtılan dikişlerde kendini göstermesi dikkat çekti. Markanın tasarım imzası haline gelen kol duruşlarının bu sezon halatlarla yükselişi, renkli nakış işlemeler, boncuklar, tüllerin arasından kendini gösteren desenler gelecek yazın giyim yorumlarına natürel bir gönderme yaptı. Performansta kullanılan  modellerin yaşsız, milliyetsiz ancak kimlikli karması da sunumun tam kalbinde, yeni dünya yaşamına kavramsal bir tasarım bakışını gösterdi.