Ana Sayfa Blog Sayfa 410

Meslek aşkının temsilcisi: Ahmet Erkan

0

Sadece bulunduğu sektörden kazanç sağlayan değil, aynı zamanda sektörüne katkı sağlayan bir isim olmak onur vericidir. Yapmış olduğu girişimlerle ülkemizde okullar bünyesinde kuaförlük bölümlerinin açılmasına katkı sağlayan isimlerden biri olan Ahmet Erkan “Türkiye’de mesleğimizin pek çok problemleri vardır. Çözümü için tek çare eğitimdir. Eğitimsiz sanat olmaz.” diyerek vizyonunu öne koyuyor.

Mesleğine aşık, gelişime açık, eğitimin önceliğine inanan özel bir isim: Ahmet Erkan ile mesleğin inceliklerini, farklı pencerelerden bakıldığında nasıl her şeyin değişebileceğini konuştuk.

Kuaförlüğe ne zaman başladınız? Kendinizi biraz tanıtır mısınız?

Ben iki yaşındayken babam vefat etmiş. Annem ve kardeşim ile beraber Ankara’da gecekondu mahallesinde fakir bir aile çocuğu olarak yoksulluk içinde büyüdüm. İlkokul çağlarında erkek berberliği çıraklığı yaptım. 1953 yılında bayan berberliğine başladım. O zor günlere rağmen hayatımı kazanmak için önce iyi bir insan, sonra da her yönüyle yetişmiş bir sanatkar olmak için gayet gösterdim. Çok sevdiğim mesleğimin kurallarına dikkat etmeye ve öğrenmeye çalıştım. 53 yıllık evliyim. Bir kızım iki oğlum üç tane de torunum var. Eşim ile beraber Alanya’da yaşıyoruz. 

1953 yılında hangi salonda çalışıyordunuz? Ustanız kimdi? 1960 yılında kendi salonunuzu açtığınız zaman ustanız nasıl tepki verdi?

1953 yılında Ankara’da Kızılay semtinde Atatürk bulvarında Bahar Kuaför Salonu’nda mesleğe başladım. Ustam Fikri Erbaş, 1960 yılında kendi salonumu açıncaya kadar hep bu salonda çalıştım. Ayrılma kararımı ustama söylediğim zaman ustam bana çok ısrar etti, ayrılmamı istemedi. Ayrıldığım zaman bana kızdı. Yıllar sonra ben yanına gittim ve barıştık.

Dünden bugüne kuaförlük sektöründe ne değişti?

30 yıldan bu yana Türkiye’de pek çok değişiklikler oldu. Bununla beraber kuaförlük sektöründe de önemli değişim ve yenilikler oldu. Saç boyaları, saç kozmetik ürünleri ve kullanılan makina alet gibi meteryeller ile şık ve modern salonların çoğalması gibi önemli değişikler oldu.

Bizim zamanımızda klasik olarak birkaç saç kesme makası, tarak, fırça ve basit el aletlerinden başka malzememiz yoktu. Saçları paslı bigudi ve tokalarla sarardık. Mizanpli dayanıklı olsun diye saçı bira ile ıslatırdık. Reçineyi toz hale getirip ispirto ile karıştırıp sprey yapardık. Imedia, Koleston ve Igora Royal markalarında saç boyası ile iki tane de yerli üretim permanant losyonu vardı.  

Bununla beraber meslek öğrenecek gençlerin mesleğe bakışı değişti. Öğrenme isteği, çalışma hevesi ve hırsı azaldı. Bu gençler arkadaşlarına ve tuttukları futbol takımına verdikleri değeri mesleklerine vermiyorlar. Bu sebeple çalıştırılacak yetişkin eleman bulmak zorlaşıyor.

Sizce iyi bir kuaför nasıl olmalıdır?

İyi meziyetlere sahip, mesleki teknik bilgileri bilen ve uygulama yeteneği olan iyi bir kuaför olabilmek için;

·      Meslek ve ticaret ahlakına uymak, toplum önünde kuaförlük mesleğinin değerini ve prestijini korumak.

·      Meslektaşlarına, beraber çalıştığı insanlara ve müşterilerine karşı güvenli ve saygılı olmak.

·      Mesleğini ve yaptığı her işi severek, keyif alarak ve  coşkuyla yapmak.

·      Bencil olmayıp, paylaşmayı bilmek

·      Mesleğinin ve çalışma hayatının gerektirdiği bütün incelikleri teknik bilgi ve becerileri geliştirmek.

·      Kuaförlük mesleğinin öncelikli ve temel kuralı temiz olmaktır.

·      Kuaför kendi temizliği, kılık kıyafeti düzgün olması gibi işleri temiz ve titizlikle yapmalı

·      Disiplin hayatın her alanında önemlidir. Ailede, okulda ve bütün işyerlerinde olduğu gibi      kuaförlükte de önemli etkendir. Disiplin olmayan yerde huzur ve başarı olmaz.

·      Yabancı dil bilmek kuaförlerin ufkunu geliştirmeleri açısından önemlidir.

Özetle iyi bir kuaför bildikleri ile yetinmeyip, daima doğruyu, güzeli ve yeniliği arayan, paylaşmayı seven, çevresini, toplumu iyi tanıyan ciddi, güvenilir, temiz olmalıdır.

Kendinizi nasıl bir kuaför olarak değerlendirirsiniz? Sizi farklı kılan nedir?

Beni tanıyanlar benim için “ Mesleğine aşık, işini iyi yapar, dürüst, disiplinli, mesleğini başkalarına öğretmeyi, bilgi paylaşımını seven, özellikle gençlerin iyi sanatkar olmaları için onlara örnek olur. Elinden gelen yardımı esirgemez” derler. Kuaförlük mesleğini korumak yüceltmek arzumdur.

Bugünkü yaşamımı mesleğime borçluyum. Uzun yıllar dernek yöneticiliği başkanlığı, yarışmalarda jüri üyeliği, kız meslek liseleri ve Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Kuaförlük bölümlerinde öğretmenlik yapmış olmam ile yazdığım kitaplarım mesleğime olan aşkımın ürünleridir.

Yazdığınız kitapların hikayesini, oluşum sürecini anlatır mısınız?

1963 yılında Ankara Kuaförler derneğinin akşam kuaför kursunda öğretmenlik yaparken, öğrencilerime mesleki teknik bilgiler öğretirken, onların sosyal bilgiler bakımından eksik olduklarını gördüm. Kuaförlük mesleğinde sosyal bilgilerin ne kadar önemli olduğunu bildiğim için mesleki bilgiler ile beraber sosyal bilgiler de öğretebilmek için meslek sevgisi, sorumluluk duygusu, iş ahlakı gibi konu başlıkları altında özetleyip yazdım. Küçük bir not defteri şeklinde öğrencilere verdim. İşte bu noktadan sonra kitap yazma fikri doğdu.

İlk kitabı 1970 yılında yazmaya başlarken Milli Kütüphane ‘de araştırma yaptık, mesleğimizle hiçbir bilgiye ulaşamadık. Eski kitap sanat dükkanlardan da bilgi bulamadık. Kitabımızın yazımında çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemlerinde edindiğimiz bilgi ve tecrübelerimizle yurtiçi ve yurtdışında katıldığımız seminerleri iyi takip ederek tuttuğumuz notlar, bilmediklerimizi bilenlere sorarak, yabancı kitaplara bakarak, gelişme ve değişimleri takip ederek hazırladığımız bilgileri 1971 yılında meslektaşım İlhan Akıncılar ile beraber Türkiye’de ilk defa Kuaförlük Eğitimi kitabını yazdık. Aradan 21 yıl geçtikten sonra 1992 yılında meslektaşım İbrahim Güngör ile Modern Kuaförlük Sanatında Eğitim kitabını yazdık.

1996 yılında 2. Baskı ve 2001 yılında da 3. Baskısını meslektaşlarımızın hizmetine sunduk. Ayrıca ben 1995 yılında Berberlik Sanatında Eğitim isimli erkek berberi kitabını yazdım. Türkiye’de ilk defa yazılan bu kitaplar M.E.B Talim ve Terbiye kararı ile eğitim kitabı olarak öğretmen ve öğrencilere tavsiye edildi. 

Dünyaya bir daha gelseniz yine kuaför olur muydunuz?

77  yaşımdayım, köşeme çekilip, mesleğimden uzaklaşmadım. Türk kuaförlük sanatına hizmet ettiğimi, kitabımı okuyan binlerce insanın benden bilgi edindiği duygusu ve onuruyla mesleğimi çok seven biri olarak yaşıyorum. Dünyaya bir daha gelmek mümkün olsa yine kuaför olurdum.

Sizce doğru eleman nasıl bulunur?

Kuaförlük sanatı öğrenilmesi zor, uygulaması daha da zor, dikkat ve titizlik isteyen bir meslek. Bununla beraber müşterilere hizmet verirken çalışanların dürüst, temiz, saygılı ve çalışkan olmaları gerekir. Bu niteliklere sahip eleman bulmak kolay değil.

Salonunuzdan ayrılan elemanlara karşı yaklaşımınız nasıl oluyor?

Kendisine meslek öğrettiğimiz bir eleman salonumuzdan ayrılacağı zaman kurallara uygun hareket ederse dostluğumuz devam ediyor.

HAIRiST etkinliği hakkında ne düşünüyorsunuz?

HAIRiST etkinliği Türk Kuaförlük Sanatı için çok önemli bir organizasyon. Bu şovu herkes izlemeli. Ben 3 senedir izliyorum.

Estetica Dergisi hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz?

Kuaförlük tarihinde meslek öğretim usta-çırak ilişkisi ile oluyordu. Meslek öğretimi için yazılı belge, kitap bulunmazdı. 1960 yıllarında Türkiye’ye yabancı kuaförlük dergileri gelmeye başladı. Yabancı dil bilmediğimiz için resimlerine bakıp, bilgi edinmeye çalışırdık. 10 yıl önce yayın hayatına başlayan, başarı ile devam eden ve daha uzun yıllar kuaförlüğe hizmet etmesini temenni ettiğim uluslararası kuaför dergisi Estetica’nın Türk kuaförlük sanatına ışık tutuyor. Ayrıca mesleki eğitim konularında çok faydalı bilgiler veriyor. 

Türk kuaförlüğünün gelişimi için neler yapılmalıdır?

Türk kuaförlüğünün gelişmesi için bu mesleği yapan herkesin mesleğinin bugününe ve geleceğine ciddi bir şekilde sahip çıkması gerekir. Öncelikle mesleğin önde gelen isimlerinin kuaförlük mesleğinin gelişimi için düşünmesi, birlikte projeler üretmeleri gerekiyor.

En sevdiğiniz saç rengi ve stili nedir?

Ben natüralist bir sanatkarım. Renklerin ve saç stilinin sade, doğal ve mankene yakışmış olanını, göze hoş gelenini severim. 

İş dışında hayatınızda ne var?

Emekliyim, boş zamanlarımda meslektaşlarımı ziyaret ederim. Genç kuaförlerle sohbet eder, sorularına cevap verir, kuaförlüğün ne kadar önemli bir meslek olduğunu anlatır, başarılı olmaları için önerilerde bulunurum.

Genç meslektaşlarınıza önerileriniz nedir

Ben 17 yaşımda çalıştığım kuaför salonuna sabah erkenden giderken, sanki sevgilimle buluşacakmışım gibi sevinç ve heyecanla giderdim. Verilen her işi en iyi şekilde yapar, devamlı çalışır öğrenmeye gayret ederdim. Akşam salondan ayrılırken sevgilimin güler yüzünü ve sıcak ellerini bırakıp gidiyormuş gibi içimi hüzün kaplardı.   

Bugün kuaför olmak isteyen gençlerin pek çoğu kuaförlüğün ne kadar önemli, ince, zarif ve güzel bir meslek olduğunun farkında değiller. Sabahları işe isteksiz gidip ellerinde cep telefonu mesaj yazmak, gazetenin magazin sayfalarını karıştırmak, tuttuğu takımın oyuncu kadrosunu konuşmak gibi şeylerle zaman harcamayı bırakıp ustanın yanında yapılan işlerin ne olduğunu, nasıl yapıldığını izleyip, öğrenmeye çalıştıklarında daha başarılı olacaklardır.

Bir cümleyle kuaförlüğü tanımlar mısınız?

Kuaförlüğü güzel sanatların bir dalı olarak düşünürüm. Hanımefendilerin güzelliklerine güzellik katmak gibi çok özel ve güzel bir iş yapmanın mutluluğunu yaşadım. Kuaförlüğü tanımak için benim penceremden bakmak gerek.

Mesleğe yeni giren ve ileride ünlü bir kuaför olmayı hayal eden gençler; ustanızın iyi meziyetlerinden ve teknik bilgi ve becerilerinden faydalanıyor musunuz? Unutmayın ki, ustalar mesleğimizin büyüğü ve kendi alanının en deneyimli kişileridir. Sizi istikbale hazırlayan ustanıza her an sevgi ve saygı gösteriyor musunuz?

Ustalar; her alanda kendinizi yüceltirken, başkalarını önemsemeyip küçük mü görüyorsunuz? Hep ben… ben… ben mi diyorsunuz? Kıskanç mısınız? Yardımlaşmayı ve paylaşmayı seviyor ve uyguluyor musunuz? Sevgiyle yaşamanın insan hayatında ne kadar önemli, onurlu ve değerli olduğunu unutmayalım.

Ahmet Erkan hakkında görüş aldık:

Metin Bahçecik

Ahmet Erkan sektörde birçok başarıya imza atmıştır. Emekli olduğu halde hala mesleğe destek vermeyi bırakmıyor. Kendisi tam anlamıyla bir eğitim gönüllüsüdür. Türkiye’de ilk defa Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesinde Kuaförlük ve Güzellik Bölümü’nün açılmasına ön ayak olmuştur. 7 yıl hocalık yapıp, 200-300 öğrenciyi mezun etmiştir.

Mesleğine aşık, paylaşımcı bir kuaför olmuştur. Kitapları meslektaşlarına ışık olmuştur. Kuaförlük eğitimi ile çok yazan-çizen ve not alan Ahmet Erkan ağabeyim Mehmet Bahçecik’in de ustasıdır. Alanya’ya yerleştiğinde ona oralar sana dar gelir demiştim. Çünkü yerinde duramayan, sürekli bir şeyler yapmak isteyen bir yapısı var. Tahmin ettiğim gibi orada da yapacak birçok şey buldu. Dağ başında bile olsa yine de bu meslek için bir şeyler yapan bir ustadır. Mesleği konuşurken keyif aldığım, mesleğin hafızası olarak nitelendirdiğim çok değerli bir insandır.   

İsmet Şahin

Değerli usta Ahmet Erkan’ı Ankara’da Kuaförler Derneği’nin kurslarından tanıyorum. Ankara Kuaför Odası Başkanlığı Yönetim Kurulu Üyesidir, Meslek Okullarında ve Üniversitelerde ders vermiştir.

Teorik ve pratik bilgiyi birleşerek yarının kuaförlerini ve kuaförlük alanında yetişen öğretmen adaylarını yetiştirmiştir.

Hala Çıraklık Eğitim Merkezleri’nde Meslek Liseleri’nde ve Üniversitelerde öğrencilere ders kitabı olarak gösterilen Modern Kuaförlük Sanatı eserine imza atmıştır. Ahmet Erkan’a sektöre kattığı fayda ve bu kadar paylaşımcı olduğu için çok teşekkür ediyorum. Başarıları saymakla bitmez.

Biz de Sayın Ahmet Erkan’a Türk kuaförlüğüne kattığı değerler için teşekkür ediyor, saygılarımızı sunuyoruz.

  

 

Eşit Katlı Kesim Tekniği

0

 

Eşit katlı kesim tekniğinde önce çevre ayrılır. Baş düz tutularak doğal düşüş yönünde tarayıp ve saç tek parmak genişliğinde kaldırılır. Kılavuz çevre uzunluğu oluşturmak için saç dibi ayrımına paralel olarak kesilir. Başın ön kısmında boydan boya dikey ayrımlar oluşturulur.

 

90 derecelik tarama açısıyla ,dik açılı tarama yönünde taranır. Parmaklar başın kavisine paralel olarak tutulup ve parmaklara paralel olarak kesilir.Hareketli tasarım çizgisi önden arkaya doğru kesilir. Başın tepesindeki döner noktaya gelindiğinde başın yuvarlaklığını ortaya çıkarmak için yıldız şeklinde ayırımlar oluşturulur. 90 derecelik tarama açısıyla, dik açılı tarama yönünde taramaya devam edilir ve başın kavislerine paralel olarak kesilir.

 

Başın çevresini işlemeye devam edilir. Enseyi keserken,elin şeklinin değişir. Bu sayede el tutuşu başın iç bükey şekline uyumlu hale getirilir. Son bölümünü 90 derecelik tarama açısı ve dik açılı tarama yönünde tarayarak kesim tamamlanır. Saç dikey ayrımlarla kesildiği için kontrol yatay ayrımlarla yapılır. Kontrol sırasında saç 90 derecelik tarama açısıyla taranir. Kesim sonrasında saçın her yeri eşit uzunlukta olur. 

Kaynak: www.erkandos.com

Renklerin Dünyası ve Gülay Tiran…

0

Hayatın her anından ilham alan, heyecanlı, dinamik, enerji dolu Gülay Tiran ile renklerin büyüsünü, saç sağlığının her şeyin üstünde tutulması gerektiğini, mesleki vizyonunu, yaşam tarzını ve yaklaşımlarını konuştuk…İşte renklerin dünyasında Gülay Tiran…

Gülay Tiran Hairstylist   Kuaförlüğe nasıl başladınız?

1986 senesinde Kuaförlük Meslek Lisesi okudum, kuaförlüğe 17 yaşında stajyer olarak Erdem Kıramer salonunda başladım. Daha sonra Diva’ya transfer oldum. Orada tanıştığım iki arkadaşım ile beraber yepyeni bir salon açtık. Yaklaşık on yıl beraber çalıştık ve Cozy adıyla çok da güzel bir marka yarattık. Daha sonra hepimiz yollarımızı ayırarak kendi şirketlerimizi kurduk. Şimdi 5 yıldır aktif olarak kendi salonumda çalışıyorum.

Rengin hayatınızdaki yeri nedir?

Hayat renk demek bence. Doğaya bakarsak, her şeyin bir rengi var. Mevsimlerin, günün, sabahın erken saatlerinin, gündüzün, akşamın farklı renkleri var. Hayatı algılamamızı sağlayan yegane şey renk. Güneşin doğuşuyla yeni bir güne başlıyoruz. Ayın çıkışıyla yeni bir geceye başlıyoruz. Her mevsimin kendine göre bir rengi var. Yazın masmavi bir deniz bize büyük bir enerji veriyor. Güneş bize çok güzel bir enerji veriyor. Ama sonbaharda turuncuya kaçan neşesini kaybeden yapraklar daha içe dönük, sıcağı arzulayan duygular yaratıyor. Renkler duygularımızı ortaya koyuyor. Bizi yönlendiriyor ve duygularımıza hitap ediyor. Karakteristik ve duygusal olarak bizi etkiliyor. Dolayısıyla ben de saç yaparken müşterilerin renklerinden ilham alıyorum.

Herkesin bir pigmenti var. Saçının, cildinin, gözünün, erkekse sakalının bütün müşterilerin farklı renk tonları var. Bu tonların içerisinde oyun oynamak benim çok hoşuma gidiyor. Bazen bir şeyleri değiştirmek aslında tamamıyla renk ile oluyor. Çok güzel bir saç kesiyorsun, çok koyu renkse bazen gördüğün hareketleri netleştirmek istiyorsun. Bu noktada en güzel şey arasına renk koymak oluyor.

İnsanların hayata karşı tabuları var. Fakat ben onların hiçbirini tanımıyorum. Bazı insanlar “Ben çok ciddi bir iş yapıyorum saçımda renk olmaz” diyor. Birçok insanda renge karşı bir tutuculuk var. Sanki o bir renk değilmiş gibi sarışın olmayı herkes kabul ediyor.  Aslında o da bir renk. Hatta Türkiye’de yaşayan kadınların çoğunun doğasında olmayan bir renk.  Hayata farklı renkler de katmak gerekiyor. Bazen aynı saçın bir iki ton açığı ya da koyusu bazı insanlarda güzel duyuyor. Kimilerinde de mavi, yeşil, beyaz, mor, pembe güzel olabilir; bu o kadar da korkulacak bir şey değil aslında.

Ben çok klasik tarzı olan kadınların saçına bir tutam mor yapabiliyorum. Bu onları cesaret edip yapamadığı şeye ulaştırarak, çok mutlu ediyor; hayatlarında neşe ve enerji kazandıklarını söylüyorlar.

Gülay Tiran Hairstylist

Renklerle oyun?

Benim en sevdiğim şey renklerle oynamak. Resim yaparken de fotoğraf çekerken de öyle. Boş zamanlarımda, kendimi dinlendirdiğim zamanlarda fotoğraf çekiyorum ya da resim yapıyorum. Renklerle çok uğraşıyorum ve renklerdeki skalam çok geniş. Kendimi sadece kahverengiler, kızıllar ya da sarılar diye sınırlamıyorum. Bu müşterime de yansıyor. Çünkü benim saçlarım da çok renkli, salonumda çalışanların saçlarında da renk hakim. Dolayısıyla insanın gözü görünce aklı yatıyor ve müşterilerimize de renk tavsiye ederken hiç zorlanmıyoruz. Kesimin bir yerinden çıkan çok farklı renkler olabiliyor.

Ancak malzeme konusunda büyük bir açlığım var. Bu nedenle yeni çıkan ürünleri takip ediyorum ve onları kullanmayı, renk denemeyi seviyorum. Birçok insan kırmızı oje sürüyor ama mavi renk çok marjinal geliyor. Kadınlar kırmızı ojeyi yadırgamıyor. Kırmızı da doğal tırnak rengimiz değil. Ama alışılagelmiş. Mesela Marilyn Monroe sarışın bir kadın. Herkes onu naif, seksi ve masum olarak görüyor. Fakat Andy Warhol fotoğraflarını renklendirince kült oldu. İşin içine renk girince o seksi kadın form değiştirdi. Neyi nasıl gördüğünüz çok önemli.

Sağlıkla ilgili terapilerde de renk çok kullanılıyor. Şimdi organik ve doğal beslenme furyası var. Orada da ne yersen o’sun felsefesi var. Yeşillik yersen sen de onlar gibi daha fresh canlı ama ölü donmuş şeyler yersen sen de ölü olursun. Yediğimiz, içtiğimiz, baktığımız, dokunduğumuz, hissettiğimiz her şeyin bir rengi var. Ve o renkler bizim hem psikolojimizi etkiliyor, hem sağlığımızı etkiliyor, hem de hayatımızı etkiliyor. Renk terapistleri birçok hastalığı renklerle tedavi ediyorlar. İnsanların enerjileri renklerle dengelenebiliyor.

Renkte hareket olması gerektiğini düşünüyorum. Hiçbir zaman tek renk kullanmayı sevmiyorum, tavsiye de etmiyorum. Çünkü bir peruk alırsanız dibinden ucuna kadar aynı renk olduğunu görürsünüz. Hiçbir naturel renkte tek ton yoktur, en az 3 ton vardır. Ensemizdeki saçlarımızın rengi farklı, dibi farklı, ucu farklıdır. Bunu küçük bir çocuğun saçına bakarak çok iyi anlayabilirsiniz. Çünkü hiçbir çocuğun saç rengi dibinden ucuna kadar aynı değildir. Hep degradeler vardır. Zaten doğal olan da budur. Saç tek renk olunca yaşadığını gösteremez. Oyuncak bebeklerin saçları gibi sentetik görüntüsünde olur. Ben de tavsiyede bulunurken müşterilerime, her zaman tonsilton tavsiye ediyorum. Mevsimlere göre kahverengi, kumral saçlar da yapıyorum ama onların da içinde her zaman tonsilton oluyor. Çünkü gölge varsa ışığı görürüz ya da ışık varsa gölgeyi görürüz.

Farklı tonlarla yüz mimiklerimize, karşı tarafa verdiğimiz mesajlara yön veririz.  Yaptığımız renk ve rengin konumlanmasıyla, çok sert, çok yumuşak ifadeler elde ederiz ya da müşterilerin hiç ifadesi kalmayabilir. İfadeyi öne çıkaran şeyler yapmayı seviyorum. Bazen bir saç rengi yapıyorum, gözünün rengi ortaya çıkıyor. İnsanlar benim gözlerim bu renk miydi diyor. O tonsilton her şeyi ortaya çıkarabilir. Önemli olan ifadeyi vurgulayabilmek. Bunun için de her zaman bir renk kesinlikle yetmiyor. Ben bazen de rengin zıt tonlarını bir arada kullanmayı çok seviyorum.

Yaptığım iş tamamen geometriyle alakalı. Bir şeyin ortaya çıkmasını istiyorsam, onu renkle vurguluyorum. Yine bir şeyi kapatmak istiyorsam, renkle geriye çekiyorum. Mutlaka bir şeyi geriye çekerken, bir şeyi öne almalıyım. Yoksa hepsi bir arada olursa saç, kaş, göz, kirpik, saç, ten derken düz bir çizgi olur. İfadede bir belirginlik olmaz. Bunun için de kullandığın renkler ve renklerin saç kesiminde yerleştiği yerler her şeyi vurguluyor.

Fotoğraf ve resim ile uğraşmanız vizyonuzu geliştirip mesleğinize fayda sağlıyor olmalı.

Gülay Tiran Hairstylist10 sene önce bir fotoğraf kursuna gittim. Ben hep çok detaycı olduğumu düşünürdüm. Vizörden bakmayı öğrenince gözümün önünden gri bir tabaka kalkmış gibi, farklı bir netlik geldi. Proporsiyonu, açıları daha farklı görmeye başladım. Aslında insanın kendine kattığı değerler aynı şeyleri başka bakış açılarından görebilmelerini sağlıyor. Fotoğrafın bana çok büyük faydası oldu.

Müşterilerin “Boya saça zarar verir mi”, “Mor, pembe gibi saç boyaları hemen akar mı” gibi çekinceleri olduğunda onlara nasıl yaklaşıyorsunuz?

Müşterime bütün gerçekleri, teknik olarak yapılabilecekleri ve yapılamayacakları anlatıyorum. Dolayısıyla bir güven ortamı oluşuyor.  Yapılamayacaklar konusunda çok kararlı davranıyorum. Saç boyamak saça zarar vermez fakat boyama işleminde yanlış teknik, yanlış ürün kullanırsanız en güzel ürün de olsa, en güzel teknik de olsa iyi sonuç vermez.

Güzel bir saç taramak, güzel bir saç kesmek istiyorsanız; saçın sağlıklı olması lazım. Eğer saçın sağlığı yerinde değilse, dünyanın en güzel boyasıyla, dünyanın en güzel rengini yaratın, muhteşem bir saç kesin, maalesef olmaz. Kumaş bir elbise dikeceğinizi düşünün, çok güzel bir kalıp, çok güzel bir renk, ama kumaş yanıksa ne dikseniz olmaz. Fakat iyi bir kumaş iyi bir terziyi ortaya çıkartır ve sonuçta ortaya güzel bir sonuç çıkar. Saç da aynı şekilde.

Ben öncelikle saçı hiçbir kimyasal madde ile buluşturmadan bakım yapıyorum. Saç sağlığına kavuşana kadar belki 1 ay belki 3 ay sadece bakım yapıyorum ve bu konuda ısrarlı davranıyorum. Benim teknik bilgimden kaynaklı bir güven ortamı olduğu için insanlar dinliyor. Saçın sağlığı yerine geldikten sonra saçın kalitesi de artıyor. Genelde dalgalı saçlar sağlığı yerinde olmayınca o havasını kaybediyor ya da düz ipeksi saçlar o görünümü kaybediyor. Sağlığı yerinde değilse elektrikleniyor.

Saç sağlığına kavuşunca boya uyguluyorum. Her rengin mutlaka iki üç alternatifi vardır. O renge ulaşmak adına yapılması gereken adımlara doğru bir sıralamayla yapıyorum ve söylüyorum.  Eğer acele edersek olur ama sonrasında yaşayacaklarını, sabredersek doğru sıralamayla gidersek, zaman alacağını ama uzun vadede daha kullanışlı olacağı anlatıyorum. Zaman zaman bazı müşteriler rengin saçta nasıl görüneceğini denemek istiyor. Bu durumda yarı kalıcı, mat boyalar hatta günübirlik boyalar kullanabiliyoruz. Memnuniyetine, alışkınlıklarına göre, insanlar beğendikleri modelleri kendilerinde beğenmeyebiliyorlar. Zaman zaman görmek istiyor, peruk var mı taksam da baksam diyorlar. Ama ben o renkleri kısmen de olsa deneyip görmelerini tavsiye ediyorum.

Müşterilere boya işleminden önce saçta kalmayan boyalarla hafif renkler geçerek, pigmentler kullanarak onlara ön gösteriyorum.  Bu müşterinin daha doğru karar vermesinde yardımcı oluyor. Sağlıklı saçlarda bunu yaşamıyoruz. Daha önceden yapılmış kimyasal işlemler hakkında bilgi alıyorum. Kullandıkları malzemeleri araştırıyorum. Çünkü bir takım teknik malzemelerde onun etkisi gitmiş olabilir. Ama teknik olarak saçta kalır. Açık renk olan bir saçı koyu renge boyadıysan onu görmezsin ama saçı açtığında hepsi ortaya çıkar. Aradaki geçişte bir önceki işlemlerin ne olduğu benim içim çok önemli. Bazen müşteri bir işlem yaptırmış olabiliyor ve onun etkisi kesmeden 6 ay boyunca geçmiyor. Onu bilmezsem yanlış analiz olabilir. Bunun için de iyi analiz yapılması gerekir.

Görsellerle ve renk skalasıyla da anlaşıyoruz. Bunu yaptıktan sonra o renge ulaşmak için alternatifi gösterebiliyorum. Kalıcı, tam kalıcı, akıcı oksidasyonlu, oksidasyonsuz, pigment gibi bir sürü alternatif var. Genelde tavsiyelerde bulunurken saçın sağlığı, saçın analizi, doğru ürün kullanımı bir bütünün parçaları gibi doğru sonuca ulaştırıyor.

Nasıl beyaz bir kağıdın üzerine resim yaparken rengi çok net görebiliyoruz, doğru renge ulaşmak için ne ile neyi karıştırmamız gerektiğini ancak bulabiliyoruz. Saçın kendine ait bir rengi var, istediğimiz renge getirebilmek için teknik bilgi çok önemli. Saçın kimyasını tanımak, ürünü tanımak, ürünün kimyasını tanımak, reaksiyonu çok iyi hesaplamak çok önemli. Hem işin duygusu, görselliği, şıklığı bir yana işin mutfak tarafı da çok önemli.

Renklendirme öncesi çizim için iPad uygulaması kullanıyor musunuz?

Yok kullanmıyorum. Çünkü orada tam olarak gerçek sonucu göremiyorsunuz. Suni olduğu için kullanmıyorum. Ben birebir iletişimle görsellerle olmasını tercih ediyorum. Hem de birine vakit ayırmak ona gerçekten özel hissettiriyor.

Hepimizin amacı fark yaratabilmek, herkes işini yapıyor fakat farklı algılar bizim dikkatimizi çekiyor. Aynı malzemeyi kullanarak, farklı sonuçlar elde edebiliyoruz. Farklar ve farklılıklar bizi etkileyen şeyler. Görüntüyü farklı kılmak da benim elimde.

Renklendirme ve kesim için ayrı uzmanlık Türkiye’de yerleşir mi?

Türkiye’de henüz oturmuş değil. Biz salonda bazı projelerde birlikte çalışıyoruz. Bazı saçların renginde, kesiminde ekip çalışması yapıyoruz.  Bazen birebir yapıyoruz. Ekip çalışması yeni bir fikrin üremesine de faydalı oluyor. Çalışma ortamımızı da geliştiriyoruz.

Kuaförlük sizin için bir cümleyle nedir?

Kuaförlük benim için yaşam biçimi. İşim benim için hayatımın her parçasıyla entegre ve son derece keyif alıyorum. Bazen bir galeri gezerken, parkta yürürken, pazarda, herhangi bir yerde bir renk, bir geometri bana bir şekilde ilham veriyor. Çünkü aklım hep işime yansıtabileceğim ilham kaynaklarında. Saç düşünmeyi seviyorum. Çocukluğumda bile öyleydi hep rüyamda saç görürdüm, sabah olsa da gitsem de ekipteki bir arkadaşımda denesem derdim.

Gülay Tiran Hairstylist

Dünya çapında en çok beğendiğiniz idolüm dediğiniz bir saç tasarımcısı var mı?

Bazı tasarımcıların renklendirmelerini çok beğeniyorum. İdolüm olarak bir şey diyemiyorum. Ama çok takip ediyorum. Bazen o böyle yapmış, ben de öyle yapayım diye düşünüyorum. Farklı yerlerden ilham alıyorum. Sadece saç tasarımcılarını değil, mimariyi çok seviyorum. İnsanların moda anlayışı birbirleriyle çok bağlantılı.

İnsan başındaki kıl kütlesine yoğunlaşmak değil, bütüne bakmak istiyorum. Pastanın içine bir tane fıstığa tutkulu değilim, ben pastayı seviyorum ve bütüne bakmak istiyorum. Detaylar çok önemli. Uzak doğudaki moda da çok hoşuma gidiyor. Alternative Hair Show’u da seviyorum.

Hangi tarz kesime renklendirme yapmayı en çok seviyorsunuz?

Ben daha çok asimetrik ve geometrik kesimleri seviyorum. Bazen düz bir saçı asimetrik boyarsanız, farklı boylarda gözüküyor. Farklı boyalarda bir saçı bir yerinden dümdüz boyarsınız da farklı bir şey ortaya çıkıyor. Gözde yarattığı efekt daha canlı, genelde asimetrik saçları seviyorum. Çünkü ellerimiz, parmaklarımız, doğaya baktığınızda her şey asimetrik. Asimetri ile algıda seçicilik daha çok ön planda oluyor.

Gülay Tiran’a paylaştığı deneyimler ve bilgiler için çok teşekkür ederiz.

Gülay Tiran Hairstylist Kuaför Salonu hakkında bilgi edinmek için:

https://randevu.hairist.com.tr/randevu/gulay-tiran-hairstylist-istanbul

____________________________________________

Uzayan Katlı Saç Kesim Tekniği

0

 

 

Uzayan katlı kesimde en sık kullanılan teknik, ters katlı kesim tekniğidir. Bu teknikte sabit tasarım çizgisi kullanılır.Tasarım çizgisi oluşturulduktan sonra tutamlar bu çizgiye doğru taranır.Bu sayede tasarım çizgisinin ters yönünde uzunluklar elde edilir.Yüzün etrafındaki katlı doku arkaya doğru azalır.Başın üst kısmında daha kısa olan uzunluklar başın alt kısmında gittikçe artan uzunluklar oluşur.

 

Önce saç ortadan enseye kadar ayrılır.İlk tutam yüz çizgisine paralel olarak ayrılır.Saç olabildiğince doğal düşüşüne en yakın şekilde tutulur. Dudak hizası uzunluk belirleyicisi olarak kullanarak ortadan kesmeye başlanır. Saç  yüze değmemesi için başın hafif öne eğilmesi gerekir. Saç öne doğru taranır. Uzunluğun artması için parmaklar yüze doğru açılanır.Parmak tutuşu paralellikten ne kadar uzaksa, o kadar uzunluk artışı sağlanır.Paralel olmayan formda tutup yüzden uzak açı oluşturulur. Bütün saç,paralel olmayan sabit tasarım çizgisine taranır.

 

İkinci ayırımı öne doğru düz tarayıp birinci tutam ile birleştirilir.Ortadan kesmeye başlayıp geri kalan çizgiyi paralel olmayan parmak tutuşuyla kesilir. Çizginin diğer tarafı da aynı teknikle kesilir. İstenirse diğer tarafa geçmeden önce kesimin bir yanı tamamen de bitirilebilir.Bütün saç kesimi boyunca paralel olmayan parmak tutuşu kullanılır. Başın arkasındaki orta ayırıma kadar çalışılır.

 

Saçlar başın etrafından sabit tasarım çizgisine doğru taranır ve paralel olmayan tutuşla kesime devam edilir. Diğer yanda aynı teknikle tamamlanır. Başı hafif öne eğerek saçı doğal düşüşüne tarayıp arkadaki şekil çizgisi oluşturulur.Dış çevre hafif dışbükey kesilip öndeki şekil çizgisiyle birleştirilir. Ve kesim tamamlanır, aşağıya doğru aşırı uzayan bir saç¸ modeli oluşur. 

 

Kaynak: www.erkandos.com

 

 

Aveda Türkiye Pazarlama ve Satış Müdürü Gökçe Kırtay ile Aveda Kongresi 2013

0

 

Amerika Birleşik Devletleri’nin Minneapolis şehrinde düzenlenen Aveda Kongresi hakkında Aveda Türkiye Pazarlama ve Satış Müdürü Gökçe Kırtay’la konuştuk.

 

 

Estetica: Öncelikle sektörün içinden tanıdık bir isim olarak yeni görevinizi kutluyor ve başarılar diliyoruz. Kongreyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Gökçe Kırtay: Aveda 2013 Nomad Kongresi, dünya çapında 17 farklı ükeden toplam 3500 katılımcı ile küresel ölçekte ve ilk defa Türk kuaförlerinin katılımı ile gerçekleşti. Bu organizasyonu üç başlık altında değerlendirmek doğru olacaktır. Öncelikle katılımcılara özenli bir sunumla aktarılan sahne şovlarından bahsedecek olursak: Kongre yeni ve farklı tekniklerin uygulandığı yaratıcı sahne sunumlarının, dünyanın dört bir yanından önemli yetenekler tarafından aktarıldığı başarılı bir organizasyon oldu. Gerçekleşen tüm şovlar profesyonellere teknik ve artistik açılardan ilham verici olmanın yanı sıra çevresel sorumluluğu içinde barındıran Aveda değerlerinin sanatsal anlatımlarıydı.

 

Estetica: Devasa bir sahne, ardı ardına şovlar ve şovları ayakta alkışlayan büyük bir izleyici kitlesi. Büyük bir organizasyondu. Türkiye’deki çalısmalarınız hakkında neler söyleyeceksiniz?

 

Gökçe Kırtay: Aveda, kozmetik sektöründe dünya genelindeki en büyük oyunculardan biri olan Estee Lauder Companies’in bir markası. Sadece selektif kozmetik kategorisindeki markaları bünyesinde bulunduran Estee Lauder Companies, Aveda markası ile hem tüketiciler hem de saç ve cilt profesyonelleri için yüksek performanslı, botanik bazlı ürünler sunuyor.

 

Türkiye’de de yaklaşık üç yıl önceki lansmanının ardından stratejisi doğrultusunda selektif bir şekilde büyüyen Aveda, beraber çalıştığı salonlar ile her gün yeni projeleri hayata geçirerek büyümeye ve sektör içinde dünya genelinde iş modelleri ile fark yaratmaya devam ediyor.

 

 

Estetica: Bir sonraki etkinlik ne zaman ve 2014’te neler göreceğiz?

Gökçe Kırtay: Aveda, her yıl global ölçekte uluslararası organizasyonlara imza atıyor. Bu sene Amerika’da gerçekleşen Aveda kongresini 2014 yılında Londra’da gerçekleşeçek Master Jam etkinligi takip ediyor olacak. Her iki yılda bir düzenlen bu organizasyonda Aveda Salonlarını süprizler bekliyor olacak.

Estetica: Teşekkür ediyor, başarılar diliyoruz. Aveda’nın Misyonu: “Avedadaki misyonumuz ürettigimiz ürünlerden, topluma geri kazandırma biçimlerimize kadar, içinde yaşadıgımız dünyaya özen göstermektir. Aveda’da sadece güzellik dünyasında değil, bütün dünyada çevre liderligine ve sorumluluğuna örnek oluşturmaya gayret ediyoruz.”

Haber hakkında detaylı bilgiyi Estetica Dergisi  Aralık – Ocak sayısında bulabilirsiniz. 

 

 

Dakika Başına Giderlerinizi Hesaplayın

0

 

Fiyatlarınız müşterilere sunduğunuz servis seviyesini yansıtıyor mu ve bu sayede hedeflediğiniz geliri elde edebiliyor musunuz?

Fiyatlandırmanızı en iyi şekilde belirlemek için üç faktörü dikkate almalısınız.

  • Dakika başına masrafınıza bağlı olarak gereken en düşük fiyat
  • Rakiplerinizin hizmet fiyatlandırması
  • Müşterilerinizden ne kadar ödemelerini istemeyi düşündüğünüz

Bu üç faktörün birleşimi sizin fiyatlarınızı belirlemeli. İçlerinden bir faktörü dikkate almak iyi, doğru ve kabul edilebilir bir fiyat belirlemeye yetmez.

Aşağıdaki hesaplayıcı dakika başına maliyetleri gösterir ve salonunuzda verdiğiniz herhangi bir servisin minimum fiyatının ne olması gerektiğini belirler. Gireceğiniz kriterin, mümkün olduğunca spesifik olmasına dikkat edin.

Yıllık ortalama çalışma saatleri, daha çok hastalık izni vb. gibi etkenlerden dolayı normal hesaplarınızdan daha farklı olabilir.

Verimlilik oranı, hiçbir zaman %100 olmaz çünkü hafta içinde salonda hiç müşteri olmadığı zamanlar olabilir ya da bir müşteri siz doluyken birden ortaya çıkabilir. Bu bilgileri bilmiyorsanız Schwarzkopf Temsilciniz’e ortalama değeri sorabilir ve dakika başına masraflarınızı hesaplamak için yardım alabilirsiniz.

Örnek olarak, bir kalfanın ortalama haftada 50 müşteriye servis verdiğini düşünüyorsunuz ve eğer 40 kişiye hizmet veriyorsa verimlilik düzeyi %80 olmuş demektir. Ancak, kesin rakamları bulmak imkânsızdır ve gereksizdir çünkü hesaplama birçok faktörü içerebilir: ortalama randevu süreleri, müşterileri organize etmek, fön randevuları, çocuk randevuları vb.

ASK Education, salon finansmanınızı hızlıca gözden geçirmeniz için salonunuza özel, kullanımı kolay, on-line hesaplama araçları oluşturdu.

Hesaplayıcıyı yüklemek için: http://tr.ask-schwarzkopf.com

 

 

Saç Boyamada Renklerin Birbirleri Üzerine Etkileri

0
Cosmetics and makeup for teenagers, fashionable girl with colored dyed hair dyeing eyelashes with mascara looking in the makeup mirror at home near the window

Güneşin görünen ışığı belli bir dizi renk içerir. Buradaki üç ana hâkim renge temel (ana renk) renkler denir. Bunlar mavi, kırmızı ve sarıdır.

Renk çemberinde bulunan ana renkler ve ara renkler, birbirlerine karşıt gelen renklerle karıştırıldıklarında gri-kahverengi bir renk elde edilir. Yani bu renkler karşılıklı olarak birbirlerinin etkilerini yok eder ve hafifletir.

Bir ana rengin tamamlayıcısı olan bir ara rengi elde etmek için diğer iki ana renk karıştırılır. Buna göre,

  1. Mavinin tamamlayıcı ara rengi, kırmızı ve sarının karışımı olan turuncudur.
  2. Sarının tamamlayıcı ara rengi, mavi kırmızının karışımı olan mordur.
  3. Kırmızının tamamlayıcı ara rengi, sarı ve mavinin karışımı olan yeşildir.

Bir ana renk ve onun tamamlayıcısı olan ara renk birbirlerine karşıttır ve birbirinin etkisini yok eder. Saç boya işlemleri sırasında, bazen ortaya istenmeyen sarı ya da kırmızı tonlar çıkabilir. İstenmeyen renklerin renk çemberinde karşıt renklerle etkileri giderilebilir.

Sarımsı izler mor ile kırmızımsı izler yeşil ile turuncumsu izler ise mavi (kül) ile yok edilebilir. Çok mat ve külsü tonlar kırmızı tonlarla canlandırılabilir ama saç renginin başka bir renk tonu ile düzeltimi yoluyla daha koyu bir renk alır.

Ana Renkler

Saç renkleri ana renk ve yansıma renge göre belirlenir. Bu renkler en açık sarıdan siyaha kadar uzanır. Renk miktarı özellikle eumelanin (mat-koyu) miktarı tarafından belirlenir. Yansıma renk ise pheomelanin (sarı-kırmızı) miktarına, yani renklerin karışım oranına bağlıdır. Ana renk aynı olmasına rağmen çok sayıda yansıma renk vardır.

Ana renk:Yansıma renk dikkate alınmaksızın saçta hâkim olan renktir. Çarpıcı karakteri olmayan örtücü renkler verir. Bu renkler beyaz saçı boyamada rahatlıkla kullanılır.

Ayrıca yansıma renklerle karıştırılarak kullanılır. Beyaz saçları boyarken bir miktar saçın kendi doğal renginden konulmalıdır ki kolaylıkla beyaz saçlar kapanabilsin.

Ana renkler:

  • Siyah,
  • Koyu kahverengi, orta kahverengi, açık kahverengi,
  • Sarı, koyu sarı, orta sarı, açık sarı, ışıklı sarı ve fildişi renkleridir.

Yansıma Renkler

Yansıma renk hâkim rengin dışındaki yansıma yapan renktir. Örneğin bir saç, külsü, kızıl ya da bakır yansımalı renkte olabilir. Yansımaların en basit tanımı “Renk çemberindeki ana ve ara renk olan altı renkten (tüm bileşim renkleri olan ‘gri’) türetilen renklerdir.” Beyaz, kapatma özelliğine sahip değildir, ana renge yansıma verir.

  • Küllü renkler: Mavimsi tepki verir. Buna ‘sandre’de denir.
  • Mat renkler: Yeşil renkler içerir ve kırmızı tonları örtmek için kullanılır.
  • Kırmızı renkler: Canlı, parlak yansımalar verir.
  • Bakır renkler: Sıcak, genç yansımalar verir.
  • Pastel renkler: Açık, ince yansımalar verir. İlk rengin çok açık olmasını gerektirir. Bu nedenle saçta saratma (renk açma) yapılmalıdır.
 
Ana renk ile yansıma rengin beraber okuması
renk teknik

Kaynak: Güzellik ve saç bakım hizmetleri saç boyama teknikleri – Megep

Doğanın getirdiği mucize: KYANA

0

 

Sağlıklı ürünleriyle müşteri memnuniyetini ön planda tutan boya markası KYANA Eğitim Sorumlusu Sotiria Vasiliadis ve KYANA markasının Türkiye Distribütörü Bilenler Kozmetik Genel Müdürü Murat Bilen ile konuştuk.

 

Estetica: Neden Kyana markasını tercih ettiniz? Ürünlerin özellikleri neler?

 

Murat Bilen: Kyana markasını insan sağlığını ön planda tuttuğu için tercih ettik. Biz hem kuaför salonlarına bunu anlatmaya çalışıyoruz hem de kuaför salonlarına gelen misafirlerin bunu bilmesini istiyoruz. Çünkü müşterilerin sağlıklı bir boya kullanabiliyor olmaları bizim için çok önemli. Kyana’nın bu anlamda bir adım daha üstte olduğunu düşünüyoruz. Marka, saça kesinlikle daha fazla saygı duyuyor.

 

Kyana markasını çıkış noktası sağlıklı ürünler üretmek. Kanser hastaları güvenle bu ürünleri tercih ediyorlar. Bizi markaya yakın hissettiren faktör de bu oldu.

 

Estetica: Kyana ürünlerinin kuaföre sağladığı faydayı paylaşır mısınız?

 

Murat Bilen: Biz kuaförlere öncelikle ürünlerin sağlık yönünden sağladığı faydayı anlatıyoruz. Markanın en önemli özelliklerinden biri de boyanın 100 gram olması. Böylece beyaz olan saçlarda da, beyaz olmayan saçlarda da 50 gr, 75 gr kullanabiliyorsunuz. Boyanın boyutu ve karışım oranı açısından daha ekonomik oluyor. Kısaca bir tüp ile iki saç boyayabilmek mümkün. Kuaförler ürünler ile istedikleri sonuca kolaylıkla ulaşabiliyor. Bütün bu özellikleri bir arada yakalayabilmek çok önemli.

 

 

Estetica: Markanızı ve şirketinizi tanıyabilir miyiz?

 

Sotiria Vasiliadis: Kyana 2006 yılında faaliyete geçmiş Yunanistan kökenli bir şirket. Selanik’te faaliyete başladı. Şirket felsefemiz kalite ve insan sağlığını ön plana alarak ilerliyor olmamız. Çoğu ürünümüzün içerisinde amonyak bulunmuyor. Ürünlerimiz bitkisel içeriklerden meydana geliyor. Ürünlerimizin satış noktaları sadece profesyonel salonlardır. Şirket misyonun kuaförlere sürekli eğitim verilmesi ve modayı takip etmesidir.

 

Estetica: Eğitim politikanızı anlatır mısınız?

 

Sotiria Vasiliadis: Moda akımlarına göre saç kesimleri ve renklendirme eğitimleri veriyoruz. Sadece Yunanistan’da değil yurtdışında da eğitimlerimiz devam ediyor. Sadece yurtdışındaki eğitimlere katılmakla kalmayıp yurtdışından da kuaförlük sektörünün önde gelen eğitmenlerini getirip, müşterilerimizin faydalanmasını sağlıyoruz.

Estetica: Türkiye'de çalışmalarınız ne zaman ve nasıl başladı?

Sotiria Vasiliadis: Bilenler Kozmetik Kyana markasının sunumundan çok etkilenip, sağladığı fayda doğrultusunda bu ürünlere yönlendi. Ürünlerimizi bir kez uygulayanlar vazgeçemiyorlar. İkna olmaları için bir kez denemeleri yeterli oldu.

Haber hakkında detaylı bilgiyi Estetica Dergisi  Aralık – Ocak sayısında bulabilirsiniz. 

 

Wella Trend Vision 2013

0

 

 

Trend Vision 2013’de yarışmacıların kalp ritimleri çok yüksekti ve yine her biri iç dünyasını yansıtan trendi yaratıcılıkları ile şekillendirerek, saçlara imzalarını attılar.

 

Jüri üyeliğini Artistik Kuaförler Derneği Başkanı Hakan Köse, Hüseyin Özcan ve Estetica Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Erkan Güzel’in yaptığı yarışmada Genç Yetenek Kategorisi'nde Ufuk Çatıkkaş, Renk Kategorisi'nde ise Rahmi Can Pehlivan birinciliği elde ettilier.

 

 

Kendini gerçekleştirmek ve vizyonunu geliştirmek isteyen, yeniliklere açık olan, ulaşmak istediği yol doğrultusunda kararlı adımlar atan genç ve yetenekli kuaförlerden Trend Vision hakkında görüşlerini aldık.

 

AYŞENUR BULUT

AYŞENUR KUAFÖR, SAMSUN, GENÇ YETENEK KATEGORİSİ, FUSION TRENDİ

 

Trend Vision’a katılmayı çok istiyordum, fırsatını bulunca karar verdim. Buraya gelmeyi bir ödül olarak görüyorum. Hem müşterilerime, hem kendime geniş kapsamda daha faydalı olmak adına buradayım.Yarışmaya katılabileceğimi öğrendiğim zaman kalbim çarpmaya başladı. Fusion trendini modelimin yüz şekli ve ten rengine göre seçtim. Çünkü her trend ve renk, her modele uymuyor.

 

DOĞUŞ HASAN KAYA

AYNADAKİ GÜZELLİK, KIRKLARELİ, GENÇ YETENEK KATEGORİSİ, DECIBEL TRENDİ

 

Yarışmayı çok etkileyici buluyorum. Hem kendimizi göstermek hem de güzel bir başarı sergilemek adına önemli bir yarışma olduğunu düşünüyorum. Daha önce de Trend Vision’ı yakından takip ediyorduk.

 

Decibel trendi ile yarışmaya katılıyorum. Çok renkli ve sakin bir trend olduğu için kendime yakın hissettim. Bu trend benim kendi tarzımı yansıtıyor.

 

FIRAT KERKEZ

İKON SAÇ TASARIM, İSTANBUL, RENK KATEGORİSİ, FUSION TRENDİ

 

Ben yarışma için Fusion trendini seçtim. Çünkü doğu batı sentezini saça yansıtmak istedim. Bu konu benim hep ilgimi çekmiştir. Benim yarışmaya beşinci katılışım.

 

Trend Vision’a katılmak için beni ekip arkadaşım yönlendirdi. Bu yarışma bana her seferinde bir şeyler kattı. Bu benim işime, salonuma, kestiğim saçlara, yaptığım renklendirmelere yansıyor. 20 yaşın üzerinde 30 yaşın altında olan herkese tavsiye ederim. Çünkü kesinlikle insanın ufkunu genişletiyor.

 

HANİFİ FIRINCIOĞLU

HAIR PARK FATOŞ, MALATYA, RENK KATEGORİSİ, ECHO TRENDİ

Benim mesleki hedefim sadece bir salon açıp, orada durmak değil. Trend Vision’da Echo’yu seçtim, çünkü bu trend benim kişiliğimi yansıtıyor. Ondaki depresiflik, çöküntü bana çok yakın geldi. Bu yüzden trendi çok iyi yansıttığıma inanıyorum.

 

MUSTAFA ALİ NİŞANCI

STUDIO KUAFÖR ASTORIA, İSTANBUL, GENÇ YETENEK KATEGORİSİ, FUSION TRENDİ

 

Bir aydan beri yarışmaya hazırlanıyoruz. Fusion trendini uyarlayacağız. Bu yarışmada yeniliklere açık kuaförler ile tanışmak benim için önemliydi. Görsel olarak da kendime çok şey katacağımı düşünüyorum.

 

RAHMİ CAN PEHLİVAN

RAHMİ HAIR DESIGN, ADANA, RENK KATEGORİSİ, FUSION TRENDİ

 

 

Benim Trend Vision’a üçüncü katılışım. Mesleki açıdan ufku açan bir yarışma olduğunu düşünüyorum. Bana yenilik katacağına inanıyorum.

 

Kategoriyi gördüğüm anda yarışmaya katılmaya karar verdim. Çünkü renk tonlarını çok sevdim ve bana uyacağını düşündüm. Şu an çok heyecanlıyım, beklentim çok büyük. Umarım birinci oluruz.

 

UFUK ÇATIKKAŞ

SAÇ KARAN SAÇ TASARIM, İSTANBUL, GENÇ YETENEK KATEGORİSİ, ECHO TRENDİ

 

 

Ben Trend Vision’a ilk olarak 2006 yılında katıldım. Bu benim beşinci katılışım olacak. Geçen sene Türkiye birinciliği almıştım. Bizim hedefimiz ikinci kez birinci olmak ve dereceye girebilmek. Bunun için gereken hazırlığı yaptık. Geçen sene Madrid’de Trend Vision 2012’yi seyretme fırsatı bulduk.

Ben 2012 yılında temsilen Madrid’e gittiğimde Echo tanıtıldığında bu trendi uyarlayamaya karar vermiştim. Çünkü kendime çok yakın hissettim. Bunu çok daha rahat bir şekilde sunabileceğime inandım. Şu an yarışmaya beşinci kez katılmama rağmen yine de çok heyecanlıyım. Heyecan olmazsa bu iş olmuyor. Beklentimiz tabii ki herkesin olduğu gibi birincilik.

 

DÜNYA FİNALİ

Ülke finalistlerinden ön eleme ile seçilecek olanlar ülkelerini Mayıs 2014’te Frankfurt’ta düzenlenen Hair World bünyesindeki Wella Trend Vision Yarışması’nda temsil etmeye hak kazanacaklar. Frankfurt’a Wella Trend Vision Dünya Finali’ni izlemeye hazırlanın!

 

WELLA'DAN KUTLAMA:

Selen Çeler, Pazarlama Müdürü:

2013 yılı Wella Professionals için rengin yılıydı. Her rengin kendine özel bir ritmi ve sesi; arkasında bir anlam ve özelliği var felsefesinden yola çıkarak 2013 trendlerini Fusion , Decibel , Echo, Allegra olarak 4 farklı tarzda yorumladı ve bunu tüm salonlar ile paylaştı.

 

2013 yarışmacıları ise bu trendleri Young Talent ve Color kategorilerinde yorumlayarak meslektaşlarıyla paylaşma fırsatı yakaladılar. Tüm katılımcıları emekleri , özverileri ve herşeyden önemlisi yarışmacı ruhlarını yansıtacak cesarete sahip oldukları için teşekkür ediyoruz.

 

Young Talent Kategori birincimiz Ufuk Çatıkkaş ve Color Kategori birincimiz Rahmi Can Pehlivan'ı gönülden tebrik ediyoruz.

 

Haber hakkında detaylı bilgiyi Estetica Dergisi  Aralık – Ocak sayısında bulabilirsiniz. 

 

Kıbrıs’ta Bertram K. ile Yeni Kesim Teknikleri

0

 

Son yıllarda kuaförlüğün enerjisini artıran bir isim olan Bertram K. yine özel bir projeye imza atarak 200 meslektaşıyla kesim tekniklerini paylaştı. Tekniklerini 'dürüm tekniği' gibi yerel isimlerle ifade ederek daha kalıcı olmasını sağlayan ve sahnedeki samimiyeti ile gönülleri fetheden Bertram K. ile samimi bir röportaj yaptık.

Estetica: Sizin için “kesimin ustası” diyorlar. Kolay, hızlı tekniklerle, eğlenceli bir eğitim veriyorsunuz ve daha fazla zaman ve ciro kazanılmasını sağlıyorsunuz.

 

Bertram K.: Ben derslerde çok eğleniyorum. Bu yüzden katılımcıların da eğlenmesini istiyorum. Benim için en önemli nokta, onlara bir ipucu, bir fikir verebilmek. Sadece tekniği göstermek değil, tekniği kafalarında biçimlendirmelerini sağlamak istiyorum.

 

Estetica: Katılımcılara tamamen farklı bir şey mi öğretiyorsunuz?

 

Bertram K.: Onları izleyerek değerlendirmek yerine, basite indirgenmiş kesim tekniklerini gösteriyorum. 50 yıl içerisinde eğitimin çok yanlış bir yöne doğru gittiğini düşünüyorum. Uygulanan teknikler çok karmaşık. Ben kesimin kolay yöntemlerini göstermeye çalışıyorum. Eğitimlerimin başarısının, katılımcılara kolay ve hızlı kesim tekniklerini göstermemden kaynaklandığını düşünüyorum. Böylece basite indirgenmiş teknikleri salonlarda kolayca kullanabiliyorlar. Ben bir superstar olmaya çalışmıyorum. Ama teknikler süperstar!

Estetica: Katılımcılar sizi eğitim anlayışınız sayesinde merakla seyrediyorlar.

 

Bertram K.: Çok karmaşık olduğunuzda insanlar sıkılıyorlar.İnsanları eğitimden sonra hemen uygulanabilir teknikler gösterdiğiniz zaman heyecanlanıyorlar. Ben eğitimlerde bilgiyi eğlenceli bir şekilde veriyorum.

 

Estetica: Bunu Bertram K.’nın sırrı olarak kabul edebilir miyiz?

 

 Bertram K.: Evet. Otantik olmalısınız. Anthony Mascolo’dan öğrendiğim bir şey var.“Sahnede kendinizden başka biri olmamalısınız.” Katılımcılar kongrede gördükleri kişi ile gece de, partide de vakit geçirmeliler. Ve hep aynı samimiyetle aynı kişiyi görmeliler. Sizi günlük hayatta ve eğitmen kimliğinizle görmeliler. Eğitimden sonra da onlarla diyalog kuruyorum. Fikir alışverişi yapıyorum. Ulaşabilir olmalısınız. Böylece değerli olursunuz.

 

Estetica: Daha kaç tane teknik var ki bunları eğitimlerde göstereceksiniz?

 

Bertram K.: 2.5 senedir akılda kalıcı teknikler öğretiyorum. Sadece saç kesimi değil, aynı zamanda bir format aktarıyorum. Saçı doğru yöne ayırmak, doku yaratmak, eğitimlerin felsefesi, bütün saçlar aynı teknik üzerinden şekilleniyor. Minimum çaba ile aynı teknikle maksimum stil ve şekil oluşturulabiliyor.

 

Estetica: Kuaförlük sizin için ne ifade ediyor?

 

Bertram K.: 15 yaşımda kuaför olmaya karar verdim. Eğer bu işte başarılı olmak istiyorsanız, bu mesleği yaşamanız gerekiyor. Her yere taşımanız gerekiyor. Onunla nefes almanız lazım. İnsanlar beni seyrederek kendi salonlarında uyguluyorlar. Bununla gurur duyuyorum.

 

Estetica: Bertram K.’ya kuaförlüğe kattığı enerji ve sunduğu yenilikler için teşekkür ediyoruz.

 

Haber hakkında detaylı bilgiyi Estetica Dergisi  Aralık – Ocak sayısında bulabilirsiniz.