Ana Sayfa Blog Sayfa 415

Peruka’nın İncelikleri

0

 

– Peruk yapılacak saç, rengi açılacak veya başka bir renge boyanacak ise; bu işlemlerin. Saç tres tezgahında işlenmeden önce demet halindeyken yapılması uygundur.

– Peruğa meş veya röfle yapılması isteniyorsa , bu işlemlerin de saç demet halindeyken yapılması gerekir. Meş ya da röfle için rengi açılıp hazırlanmış saçlar, tres tezgahında örülürken natürel renk arasına katılarak işlenir.

– Peruk ve takma saçalara permanat yapılması gerektiğinde, kesik ham saça permanat yapılamayacağı için, peruk veya takma saç işlenip dikildikten sonra yapılmalıdır.

 

 

– Peruk veya herhangi bir takma saça şekil verirken sarıp kurutularak tarayıp biçimlendirmek, mizampli yapmak daha sağlıklıdır. Fön ve sert fırçalarla bu saçlar üzerinde şekil vermeye çalışmak saçların dolaşıp kırılmasına sebep olur.

– Peruk ve takma saçların yıkanmasında iyi cins şampuan krem kullanılmalı, soğuk su saçı sertleştireceği için daima çok sıcak olmayan su ile yıkanıp durulanmalı. Bu saçlar yıkanırken çitilenmez, sadece el hareketleriyle okşar gibi ve suya batırılıp çıkartılarak yıkanmalıdır.

– Peruk ve takma saçlar kullanılmadığı zamanlar bir kutu içerisinde muhafaza edilmelidir. Açıkta kaldığı zaman tozlanıp kirlenir. Çok kirlenen ve sık sık yıkanan bu saçlar yıpranır, bozulur ve saçın dikili olduğu düzen deforme olur.

 

Kaynak: Ahmet Erkan & İbrahim Güngör –  Modern Kuaförlük Sanatında Eğitim 

 

 

Ödüllü bir salon markası: Aydın Taner Kuaför

0

Salon yönetiminin öneminin bilincinde olmak kurumu her zaman ileri götürüyor.

İşte bu farkındalık ile yola çıkan Aydın Taner Kuaför’ün  hikayesini Sebahattin Yıldız’dan dinledik.

Aydın Taner Kuaför’de salon yönetimi ile ilgilenen Sebahattin Yıldız ile dünden bugüne salonun hangi aşamalardan geçtiğini, çalışanlarına ve eğitime verdikleri önemi,  1988 yılından beri yürüdükleri yolda nelere inandıkları ve hedefleri doğrultusunda nasıl bir strateji uyguladıklarını konuştuk. 

Aydın Yıldız mesleğe nasıl başladı?

Aydın Yıldız, 1981 yılında abisi Rıza Yıldız’ ın yönlendirmesi ile 16 yaşındayken Pendik İstanbul’ da, Bacım Kuaför’ de, Erdoğan Çelik’in yanında mesleğe başlıyor. 1984-1985 Bağdat Caddesi’nde meslek hayatına devam ediyor. Aynı dönemde kardeşi Taner Yıldız’ı da yanına alıp, 1 yıl sonra askere gidiyor. Askerlik dönüşü, 1 yıl kadar Pendik’ te Erol-Birol Telci Kuaför’ de çalışıyor. 1988  yılında ilk salonunu 35 metre kare alanda, Pendik’ te Aydın Kuaför ismiyle açıyor. Kardeşi Taner Yıldızı da yanına alıyor. 3 yıl sonra ilk salonunu kapatarak, oraya yakın ikinci salonuna geçierek Aydın Taner Güzellik Salonu olarak faaliyete başlıyor.

Aydın Taner Kuaför Salonu işleyişi ve felsefesiyle;

2009 yılında Wella Trend Vision Türkiye-Kesim ve Renklendirme Özel Jüri Ödülü,  

İşletmeci Kuaförler Zirvesi  -Ekip Motivasyonu Dalında Marmara Bölgesi 1.liği.,

2010’da İşletmeci Kuaförler Zirvesi – Ekip Motivasyonu Dalında Marmara Bölgesi 1.liği. 

2010 Wella Trend Vision Türkiye-Kesim ve Renklendirme 2.lik Ödülü, 

2011’de İşletmeci Kuaförler Zirvesi  – Ekip Motivasyonu Dalında ve Sosyal Sorumluluk Projesi Dalında Marmara Bölgesi 1.liği,

2011’de Wella Trend Vision Türkiye-Kesim ve Renklendirme 3.lük Ödülü ve son olarak

2012’de Hairist Topuz Kategorisi Yılın Kuaförü Ödülü ve  MC. Akademi Topuz Yarışması 1.lik ve 2.lik Ödülü aldı. 

1988 Yılında, 5 kişilik ekip, 35 metrekare hizmet alanıyla kuaförlük mesleğine başlayan Aydın Taner, bugün Pendik, Tuzla ve Gebze salonlarında 1000 metre kare alanda 80 kişilik ekibi ve profesyonel  markalarla hizmet sunarak, büyümeye devam ediyor. Mesleki gelişimini, yurtiçi ve yurtdışı organizasyonları takip ederek,  ‘’Güzelliği yaratmak ortak tutkumuz”  sloganıyla, hizmet  sunmaya davet ediyor.

Peki sizin salona dahil oluşunuz nasıl oldü

Marmara Üniversitesi’nde Maliye bölümünü bitirdim. Fakat ailemizin çoğu kuaför olduğu için evde hep meslekten konuşulurdu. Bu yüzden kuaförlüğün gidişatına hep bir aşinalığım vardı. Aydın Bey 1992 yılında sen de bizim yanımızda çalış dedi. Ben de kabul ettim. Yurtdışında gerçekleşen sektördeki gelişmeleri takip ederek salona taşımak için çalıştım. Almanya’da kozmetik fuarlarına gidip, yeni ürünleri getiriyorduk. Bu bizim kurumsal gelişimimizi hızlandırdı.  Sektörde herkesten önce bir şeyler yapmaya çalıştık.  Bir kuaför salonu sadece iyi bir saç kesimi ya da iyi renklendirme yapmakla sınırlı kalmamalı. Çünkü müşteri geldiği zaman bütünüyle salona bakıyor. Kendilerini mutlu hissetmeleri çok önemli. Ben farklı bir hava katması için sürekli salonda eşyaların yerini değiştiriyorum. Almanya’da kuaförlük okuluna gittim, Toni&Guy’un eğitimlerinde salon yönetimi dersleri aldım ve  teorik bilginin önemini anladım.

Salon Yönetimi eğitiminde nasıl dersler aldınız?

Almanya’da her şeyin bir düzeni olması gerektiğini öğrendim. Boyanın eğitimini aldıktan sonra uygulamak, emniyet sağlamak, önlük kullanmak önemli. Biz de her şey tek kullanımlıktır. 2000 yılında birçok kuaför salonunda kullanılmayan malzeme bizde mevcuttu.

İstediğiniz kadar iyi kesim yapın, salonun içinde güzel bir koku, otomatik su makinesi, hijyenik bir ortam olmadığı zaman hiçbir anlamı yok. İnsanların bir kuaförden mutlu ya da mutsuz olması tek bir nedene bağlı olmuyor. Müşteri çıkarken  sunduğumuz hizmetler aklında kalıyor. Temiz salon, güzel ürünler, iyi uygulama ve fayda odaklı olmak bize yeni müşteriler kazandırıyor.

Salondaki çalışanlara eğitim veriyor musunuz?

Tabi, salon yönetimi olması gerektiğini, giriş çıkış saatlerinin önemini anlatıyoruz ve  onlara eğitim ve sorumluluk veriyoruz. Aynı zamanda kişisel anlamda geliştirmek gerektiğini anlatıyoruz.

“Sevgi, bilgi, para paylaşırsan artar”. Bu bizim mottomuz. Kuaförlük gündemi takip edip, gözlem yapmaktan geçiyor.

Hedef kitleniz nedir?

B+ tipi müşteri. Ciromuzun yüzde 80’i topuz. Biz hızlı servis yapıyoruz. Daha çok lojistik, daha çok müşteri. Pendik B- C arası müşteri, Tuzla B, B+, Gebze B, B+ müşteri profiline sahip.  Böyle bir strateji izledik. 

Çalışanlar ile aranız nasıl?

Çalışanlarla mümkün olduğunca uzun soluklu çalışıyoruz. Her ay salon toplantısı gerçekleştiriyoruz. Tüm çalışanları ayrı topluyorum. Çırakların problemlerini ayrı çözüyoruz, ortak problemleri hep birlikte konuşuyoruz. Böylece toplantı verimini artırıyorum. 3 ayda 6 ayda 1 tüm salonları bir araya topluyoruz.

Çalışanlara maddi manevi destek oluyoruz. Çalışma arkadaşlarım bana çok güvenirler. Onların sorunları doğrultusunda çözüm üretiyoruz. Motivasyon için geziler düzenliyoruz.

Çalışanlara iş işleyişi hakkında anketler hazırlıyoruz, konuşulması gereken bir şey varsa bunları çözmeye çalışıyoruz. Bizim beslenme kaynaklarımız çalışan arkadaşlarımızdır. Onlar müşterileri daha iyi tanıyorlar. Toplantılarımızda sorunları konuşuyoruz ve kaynağını tartışıyoruz. Bizim salonda ya evlenip, ya da dükkan açıp giderler. Şimdiye kadar kimseyle kötü ayrılmadım. 

Peki kendi salonlarını açan çalışanlarınıza karşı tavrınız ne oluyor?

Aydın Bey de zamanında çalıştığı yerden kendi yerini açmak için ayrılmıştı. Bu yüzden  bizden ayrılanlara destek olmaya çalışıyoruz.

Eleman bulurken sıkıntı çekiyor musunuz? Nasıl eleman buluyorsunuz?

Son iki yıldır elaman bulmak daha zor. Çünkü her yerde kuaför yetişiyor. Mesleğe çok geç başlıyorlar. Yeni nesil artık her şeyden çabuk bıkıyor. Kuaförde kalıplar içinde kalmak istemiyor. Yeni nesil 3 ayda saç yıkamak, 5 ay sonra fön çekmek, 1 yıl sonra kesim yapmak; her şeye kolay erişmek istiyor. Aradığını bulamayınca başka yerlere gidiyor. Eleman problemimiz çok ciddi. Mümkün olduğu kadar gelen elemanları çok sıkmadan çalıştırıyoruz. İlk önce yeni başlayanlar Pendik’te mesleki eğitime tabi kılıyoruz.  

Kendi içinizde verdiğiniz eğitimlerden biraz söz edebilir misiniz?

Hem kendi içimizde eğitim veriyoruz, hem de çalışanlarımızı stüdyolara, akademilere gönderiyoruz. Eğitmenler salona gizli müşteriler olarak geliyorlar. Salon temizliği, çalışanların yaklaşımları gibi unsurları ölçümlüyorlar. Şubelerin sorunları belirleniyor ve gidermek için eğitim konuları şekilleniyor.

Türkiye’deki kuaförlük eğitimi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ben çalışanların okurken çalışmalarını tercih ederim. Çünkü kuaförlerin sahnesi salondur. Şu an Kız Meslek Okulu’ndan mezun olmuş, maşa tutmasını bilmeyen insanlar var. Okulların teori konusunda yararlı olduğunu düşünüyorum. Fakat okullarda iyi bir uygulama yapılmıyor.

Sizin salonlarınızda kaç kişi meslek lisesi mezunu ?

2 kişi. Ama salona geldiklerinde renk, pigment bilgileri yoktu.

Anketleri ne kadar zamanda bir yapıyorsunuz?

2 yılda bir yapıyoruz. Anketleri şeffaf bir kutunun içine koyuyoruz. Özel bir katlama biçimi vardır. O anketler bizi iyi yönde yönlendiriyor. Bu sayede müşterinin hangi yaş grubunda olduğunu, salonda nelerin olumlu, nelerin olumsuz olduğunu düşünüyor, hepsini tek bir rapor halinde görüyoruz.

Peki biraz ödül kazandığınız Hairist etkinliği hakkındaki görüşlerinizi alalım.

Mesleğine değer veren kuaförler HAIRiST’e hazırlanıyorlar. Eleştirilere açık olan bir organizasyon. Çok güzel bir organizasyon, formatı belli. Biz her zaman HAIRiST’in yanındayız. Çünkü mesleğe ciddi bir katkı sağlıyor.  Bu sene salondan 17 kişi olarak katıldık. Bu sene 2 yarışmacı ile katılmayı düşünüyoruz. Çok adil, çok prensipli.. Bizim yarışmada 9 kişi çıktı. HAIRiST’in bize büyük bir katkısı oldu. Biz geçen sene çok önceden hazırlandık ve çok özen gösterdik ve 1. olduk.  Bizim amacımız HAIRiST’te 1. olmak değil, salonumuzun hizmet kalitesini artırmak. HAIRiST çalışanlarımıza müthiş bir motivasyon sağlıyor. 

Paylaştığınız bilgiler için teşekkür eder, başarılar dileriz.

Sektörde ilk defa bandrollü bir çalışma

0

Birbirinden beslenen ve ilham alan bir sektör olan kuaförlükte farklı çalışmaları paylaşan ve bunları meslektaşlarına sunan çalışmalar gün geçtikçe artıyor. Bu artışla birlikte bu tür çalışmalara yönelik taleplerde de seçicilik ve kalite artıyor.

 

Uzun yıllardır topuz konusunda paylaşımlarda bulunan ve gerek yurtiçine gerekse de yurtdışına bunları taşıyan Sibel Bircan 3.topuz dvd'si çalışmasını Estetica Dergisi  koordinasyonuyla sunuyor.

 

Telif yasasına ve korsan  yayınla mücadeleye istinaden sektörde ilk defa BANDROLLÜ olarak Estetica Dergisi koordinasyonunda hazırlanan ve satışa sunulan çalışma içerisinde 5 farklı model üzerinde Sibel Bircan tarafından uygulanan 5 farklı topuz modelini adım adım izleyecek; en güncel topuz koleksiyonunu salonunuza taşıyabiliyorsunuz.

 

Düğün Günü'nü yansıtan ve gelin ile nedimelerinin saç modellerinde uygulanan teknikleri gözler önüne seren bu dvd için Estetica Dergisi'ni aramanız yeterli olacak.

Estetica Dergisi'ne 0212 272 02 70 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz.

 

Davines: Sürdürülebilir Güzellik

0

 

Davines ve ülkemizdeki çalışmaları, projeleri hakkında Murat Abacılar ile konuştuk. “Sürdürülebilir Güzellik” sloganı markayı tanımlayan özel bir ifade. 30 yıl önce İtalya’da başlayan yolculuk bugün 75 ülkede devam ediyor. 5 yıldan bu yana ise Abko Kozmetik bünyesinde ülkemizde faaliyet gösteriyor.

 

Estetica: Profesyonel kozmetik sektörüne nasıl başladınız?

Murat Abacılar:  Türkiye’ye dünyadaki en iyi ürünlerden bir tanesini getirmeye karar verdim. Araştırmalarım sonucunda Davines’in dünyada butik bir vizyona sahip olduğunu, sadece kuaförlere özel ürünler ürettiklerini tespit ettim. Görüşmelerden sonra Davines’in Türkiye temsilciliğini aldım ve hayatımda yaptığım en doğru işin bu olduğunu düşünüyorum.

Estetica: En doğru iş derken?

Murat Abacılar: Ürünlerden sadece kuaförler değil, son tüketiciler de çok mutlu. Davines’in vizyonu dünyanın en büyük firması olmak değil; dünyanın en iyi ürünlerini üreten firma olmak. Bu yüzden kendi fabrikalarında AR-GE çalışmaları için büyük yatırımlar yapıyorlar.

Dünyanın çok farklı yerlerinde mesela Amazon’da çok değişik bitkiler bulup, bunların saç ile ilgili hangi özelliklerini kullanıp, ürün geliştirme aşamasında nasıl fayda sağlayabileceklerini test ediyorlar. Ürünlerin sadece içeriğine değil, ambalajlarında kullandıkları kağıtlara kadar her şeye çok önem veriyorlar. Hep geri dönüşümü olan ürünler kullanılıyor. Doğaya geridönüşümü kolaylaştıran, saç ve saç derisine faydalı ürünler üretiyorlar. Rakiplerinden ayıran en büyük özelliği bu.

Saç sağlığına önem veren, müşterisinin güzelliğine önem veren, farklılık yaratmak isteyen salonlarla çalışıyoruz. En önemli şey tabii ki eğitim. Problemler karşısında doğru ürünü bulup uygulayan salonlar başarıyı yakalıyorlar.

Estetica: Farklı diğer çalışmalarınız neler?

Murat Abacılar: Ürün kalitesi ve güzelliğinin yanında Artistik Takım ve eğitimlerimiz var. Bu takımın başında üç yıldır İngiltere’de Yılın En İyi Kuaförü seçilen ve Davines Uluslararası Artistik Direktör olan Angelo Seminara var. 2 yıldır Davines World Wide Tour etkinliğinde şov yapıyor ve uluslararası koleksiyonu tanıtıyor. Bu sene World Wide Tour Mayıs ayında Paris’teydi. Geçen sene Miami’deydi. Bir sonraki için ise üç aday ülke var: Brezilya, San Petersburg ve birkaç ay içerisinde belli olacak bir Avrupa ülkesi.

Teknik ekip yılda iki kez İstanbul’a gelip destek veriyor. Angelo Seminara tarafından hazırlanan koleksiyonun üzerinden geçiyor ve salonlarımızla paylaşıyoruz.

Davines’e özel Flamboyance tekniğini kullanıyoruz ki bu teknikte şeffaf bir kağıt kullanılıyor. Salonda yapıldığı zaman müşterilerin dikkatini çekiyor. Davines’in felsefesi hep farklı olmak, yenilik ve değişiklik. Fark yaratmak, mesleğini bir adım ileri taşımak isteyen salonlarla çalışıyoruz. Avrupa’da Davines ile çalışan salonların cirolarında bir yıl içerisinde minimum yüzde 25 ve müşteri sayısında da aynı şekilde artış tespit edilmiş.

 

 

Estetica: Salonların büyümesi ve ürün tanıtımları için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Murat Abacılar: Hem yurtiçinde salonlarımızı destekliyoruz hem de İtalya Parma’da, Londra’da ve Paris’de teknik ve artistik eğitimler veriyoruz. Bölgesel olarak salonlarımızı bir araya getirerek ürün bilgilendirmeleri ve mesleki eğitimler düzenliyoruz. Salonları, satış eğitimleri, iletişim eğitimleri ile destekliyoruz.

Teknik ekibimizde Aziz Bey ve Erman Bey var. Uluslararası elçi kuaförümüz Gülay Tiran ve Özdemir Özcan ki bu ekibi genişletmemizi istediler ve bu sayıyı 5’e çıkarmayı düşünüyoruz.

Estetica: Uluslararası World Wide Tour’un ardından neler var?

Murat Abacılar: Mümkün olduğunca salonları biraraya getirmek istiyoruz. Çünkü onlar da bundan besleniyorlar. 4-7 Eylül arası 80 kişilik bir ekip olarak Bulgaristan Varna’da olacağız. 15-17 Eylül tarihlerinde ise Almanya’ya gideceğiz. 20-23 Ekim’de her sene gerçekleşen Kıbrıs turumuz var. Yine kış aylarına özel geleneksel kayak seyahatimiz var.

Davines dünyası adeta bir aile gibi. Marka, insanları birbirine bağlıyor. Bir sonraki önemli projemiz Davines Mesleki Gelişim Programı çerçevesinde Türkiye’deki kuaförleri Avrupa’daki salonlarda iki üç günlük deneyim atölyelerine sokmak, yurtdışındaki kuaförleri de Türkiye’deki salonlara getirerek bu salonlarda iki üç günlük deneyim atölyelerine katılmalarını sağlamak. Bunun ses getireceğine ve gelişime, deneyime katkı sağlayacağına inanıyoruz.

 

Haberin devamını EsteticaTürkiye Ağustos-Eylül sayısında bulabilirsiniz.

 

Hakan Köse’nin HAIRiST Hakkında Görüşleri

0

 

 

31 Mart ve 1 Nisan 2013 tarihlerinde gerçekleşen "Yılın Saç Tasarım Etkinliği"nde şovuyla çok ses getiren Hakan Köse,  HAIRiST hakkındaki görüşlerini anlattı.

Hakan Köse'nin heyecanını ve tüm  enerjisini hissedeceğiniz videoyu seyretmeye hazır mısınız?

 

 

Saç İnceltme Teknikleri

0

Saç İnceltme

İnceltme sonrasında saç, daha fazla hacim, destek, hareket, belirgin doku veya daha az ağırlık kazanır. Genellikle saç tutamının üç alanında doku kazandırma tekniği uygulanır.

İnceltme işleminde farklı sonuçlar elde etmek için farklı kesici araçlar kullanılır. Bu kesici araçlar düz makas, ustura ve ara makası olabilir.

1-Tutamın dibinden inceltme:(Dipten inceltme):

Kalın ve gür saçlar başın etrafında yoğunluk yapıp kabaracağında dipten inceltme işlemi yapılır. Ara makası, düz makas ya da ustura kullanılabilir.

-Dipten inceltmelerde ara makasın kullanılışı: Kuru yada ıslak saç kalın ve geniş olmayacak şekilde ayrılıp, parmaklar arasında tutularak kaldırılır ve derinin 2-3 cm gerisinden dipten inceltme işlemine başlanır. (Uzun saçlarda) Aynı yere 2 kez ara makası vurulmamalıdır. Saç gergin tutulmalı ve makas çapraz vurulmalıdır. Tek makas hareketiyle saç kesilmelidir. Eğer dipten uca kadar inceltilmesi gereken bir saçsa (çok gürse ve kabarıyorsa) incelttiğimiz yerin 2 cm yukarısından makas çapraz vurulmalı ve saç ucuna kadar işlem tekrarlanmalıdır. Aynı işlem düz makasla da yapılabilir. Bir tutam saç alınarak makasın ağzına yerleştirilir ve makas kapatılmadan aşağıya ve yukarıya doğru ritmik hareketlerle kaydırarak ara makasıyla yapılan inceltme işlemi düz makasla yapılabilir.

-Dipten inceltmede dikkat edilecek noktalar: Saç sınır çizgisine yakın bölgelerde dipten inceltme işlemi yapılmamalıdır. Ayırma çizgisine yakın olan yerlerde dipten inceltme işlemi yapılmamalıdır. Tepe bölgesinde dipten inceltme işlemi yapılmamalıdır.

2-Tutamın ortasından inceltme:

Tutamın ortasından yapılan inceltme, saç modeline dışa doğru genişlik ve hacim kazandırır. Tutamlardaki yükü hafifletir ve saçın baştan uzaklaşarak hacim kazanmasını sağlar. Kısa saçlar uzun saçlara destek olur.

3-Tutamın ucundan inceltme ( Form çizgisinin inceltilmesi, uçtan inceltme):

Form çizgisindeki saç uçları inceltildiğinde saçın ağırlığı hafifler, saç uçları serbestleşir. Saça daha fazla hareket kazandırılmış olur. Form çizgisi yumuşar ve ağırlık olan bölümlerle daha uyumlu bir geçiş sağlanır. Bu tekniğe uçtan inceltme denir. Çeşitli teknikler kullanılır. Bunlar:

 a-Dıştan inceltme:

Bu teknikte saç uçlarının hafifçe yukarıya doğru kıvrılmasını sağlamak için,saçın yüzeyi tıraşlanır. Yapılan hareketin uzunluğu ve uygulanan basıncın gücü, elde edilecek sonucu etkiler.

b-İçten inceltme:

Saçın içe doğru kıvrılmasını artırmak için ustura, tutamın arkasında tutulup, kavisli bir hareketle uygulanır. Yine uygulanan basıncın gücü ve hareketin uzunluğu, saç uçlarının ne kadar inceleceğini belirler.

c-Çentik tekniği:

Bu teknik düzensiz uzunluklar oluşturur.Genellikle saç uçlarında daha kaba bir doku elde etmek için kullanılır. Kuaförlerin en çok kullandıkları inceltme tekniklerinden biridir. Hem form ve tasarım çizgisi kesmek, hem de hareketli doku kazandırmak için uygundur. Saçın ağırlığını alıp hafiflettiği ve ilgi çekici bir doku kazandırdığı için, dalgalı veya kıvırcık saçlarda bu teknik tavsiye edilir.

d-Point tekniği:

Bu teknikte, makasın ve usturanın ucunu kullanarak genellikle saç uçlarında hafif uzunluk farklılıkları elde edilir. Uçlardaki inceltmenin gücü, elin tutuşuna ve kesim sayısına göre farklılaşacaktır.

e-İnceltme makası ile inceltme:

Uzun ve kısa saçların düzenli aralıklarla oluşması için sık dişli inceltme makası kullanılır.Sık dişli makaslar daha çok saç keserken,geniş aralıklı seyrek dişli makaslar daha az saç keser.

f-Kaydırma tekniği:

Bu teknikte makas, ağzı açık olarak saç yüzeyinde kaydırılır. Makasın açıklık derecesi, dokuya kazandırılacak hareketin gücünü belirler. Saça genişlik ve hacim sağlar.

Saç İnceltme Teknikleri

Pixie Kesim

0

 

Kullanımı son derece rahat, güzelliğine güvenen kadınların tercihi
Pixie Kesim

 

Pixie kesim, usturayla kısa kesilmiş olmasına rağmen yumuşak katlı saç kesimidir. Oldukça feminen bir görüntüsü olan kesimde, arkalar kısa, yanlar ise üst kısımdan daha uzundur. Hafif doğal dalgalar tüm dikkatleri yüze çeken pixie saç kesimini daha da çekici gösteriyor.

 

Pixie kesim, 1950’lerde Audrey Hepburn ile moda oldu. 1960’larda Mia Farrow ve İngiliz süpermodel Twiggy'nin de kullandığı Pixie kesimin modası hiç geçmiyor.

 

 

Alyssa Milano, Anne Hathaway, Ashlee Simpson, Ashley Greene, Beyonce, Carey Mulligan, Charlize Theron, Dannii Minogue, Elisha Cuthbert, Emily Browning, Emma Watson, Evan Rachel Wood, Frankie Sandford, Ginnifer Goodwin, Halle Berry, Jamie Lee Curtis, Jessie J, Judi Dench, Katie Holmes, Keira Knightley, Lauren Holly, Lea Seydoux, Mandy Moore, Mariska Hargitay, Mia Wasikowska, Michelle Williams, Miley Cyrus, Natalie Portman, Nena, Olivia Thirlby, Rihanna, Sandy Duncan, Victoria Beckham ve Winona Ryder gibi sanatçılar pixie kesimi kullananlar arasında geliyor.  

 

TONI&GUY: Başarı Öyküsü

0

 

TONI&GUY CEO'su Toni Mascolo

 

İlk TONI&GUY salonu iki kardeş Toni Mascolo ve Guy tarafından 1963 yılında Clapham Londra’da kuruldu. Daha sonra diğer kardeşleri Bruno ve Anthony de salona ortak oldular.    

 

 1988 yılında TONI&GUY salon zincirlerinin ilki kuruldu. 1990’ların sonlarına doğru 20 ülkede 100’ün üzerinde salon açıldı. TONI&GUY salonlarında  global çapta tüm standartlar profesyonel bir şekilde uygulanıyor. 

 

Her sene TONI&GUY’ın Global Kreatif Direktörü Sacha Mascolo-Tarbuck ve Uluslararası Artistik Takımı, Global Trend Koleksiyonu hazırlıyorlar. Koleksiyonlarda daha çok moda ve popüler kültürün yansımaları ağırlıklı olarak görülüyor.  

 

 

TONI&GUY Global Kreatif Direktörü Sacha Mascolo-Tarbuck 

 

2004 yılında moda ve kuaförlük arasında köprü oluşturan TONI&GUY, Londra Moda Haftası (London Fashion Week)  ve Londra Moda Hafta sonu (London Fashion Weekend)’in sponsoru oldu.  

 

Londra Moda Haftası’nın (London Fashion Week)’in resmi sponsoru olarak TONI&GUY, Giles Deacon, Todd Lynn, Jean-Pierre Braganza, Pam Hogg ve Tata Naka gibi tasarımcılarla çalıştı ve 80 şov yarattı.

 

2008 yılında Toni Mascolo İngiliz Kuaförlük Ödülleri'nde OBE Onur Ödülü gibi onlarca ödül kazandı. 2013 yılında altı kere “Süpermarka” ödülü kazanan TONI&GUY, iki kere “CoolMarka” ödülü aldı. TONI&GUY bu iki kategoride ödül alan ilk kuaförlük markası!

 

 

İngiltere’de 5 bin, diğer ülkelerde 2 bin üzerinde çalışanı olan TONI&GUY’ın 42 ülkede tam 420 salonu ve tüm dünyada 23 akademisi bulunuyor. Akademilerinde ödüllü eğitmenler ile  yüksek stardartta kaliteli bir eğitim veriliyor.

 

 

Dünyada en büyük salon zinciri olan TONI&GUY, yenilikçi kesimler, renklendirmeler, sıradışı stiller ve geniş ürün yelpazesiyle saç bakım ve şekillendirici ürünleri sunarak 4/4'lük bir marka haline geldi! 

 

İz Bırakanlar: Demi Moore

0

 

Demi Moore onu en iyi tanıdığımız  kült film “Hayalet”den günümüze çeşitli saç stilleri kullandı. 1990’ların başında pixie kısa saç kesimi ile yüzünün sağ tarafına gelen sert kahkülü, ilk bakışta Demi Moore’un gözlerine odaklanmayı sağlıyordu.

 

Güzelliğine son derece güvenen Moore, 1996 yılında saçlarını kazıttı ve 90’ların sonunda kısa saç modellerine veda edip, uzun saç stillerini tercih etmeye başladı. Ama ona çok yakışan çekici ve doğal  kısa saçları tüm hayranlarında derin bir iz bıraktı. 

 

Türk Kuaförlüğünün Lokomotifi: Nebioğlu

0

 

50 yıldır, tüm Türkiye’deki kuaför ve berberlere malzeme tedarik eden Nebioğlu’nun başarısının ardındaki Sezai Nebioğlu ve oğlu Yusuf Nebioğlu’yla, sektörü, Nebioğlu’nun 50 yılını konuştuk.

 

Estetica: Bütün kuaförler Nebioğlu’nu tanıyor, biliyor ve sektörde yıllardır süren ciddi bir ticari itibarınız var. Bunu neye borçlusunuz?

Sezai Nebioğlu: Biz bu işin en eskilerindeniz. Ticari prensibimiz daima dürüstlük üzerine. Müşteri kandırmaca, yalan dolan yok. “Bugün müşterimize malı satalım da, yarın ne olursa olsun!” diye bir düşüncemiz yok. Sattığımız malın devamlı arkasındayız.

 

Estetica: Nasıl başladınız, paylaşır mısınız?

Sezai Nebioğlu: Giresun, Görele doğumluyum. Zaza Han’daki yerimize 1963 senesinde geldim, bu yıl 50’inci yılımız. Görele’de zaten toptan ve perakende hırdavat ve kırtasiye işimiz vardı. O zaman haberleşme ve ulaşım bugünkü gibi değildi. Yöredeki dükkânımızda bulunan çeşitleri günü gününe temin edebilmek için İstanbul’a geldik. Hem o işi takip ettik, hem de Zaza Han’da hırdavat ve kırtasiye işine devam ettik. Zaza Han’da aşağıda saç kesme makinesi, jiletler vs. vardı ve müşteri de geldiği zaman, “Makas var mı ya da makine var mı?” diye soruyordu. Müşteri yönlendirdi aslında bizi.

 

Estetica: Bu işin öncülerinden birisiniz. Kozmetik pazarı o günden bugüne nasıl bir değişim gösterdi?

Sezai Nebioğlu: O zamanlar kuaför malzemeleri bugünkü kadar çeşitli değildi ve bugünkünün %10’u oranında bile ürün yoktu o zaman. Hatta bugün fazlalığın da enflasyonu var. Aynı ürünü üreten firmalar da çoğaldı. Boyasından jölesine inanılmaz ürün çeşitliliği var şimdi. Şampuanda, köpükte, spreyde, hiç aklımıza gelmeyecek malzemelerde muazzam bir gelişim oldu.

 

Estetica: Firmalarla ilişkiyi nasıl tahsis ettiniz?

Sezai Nebioğlu: Sözleşmemiz nasılsa, anlaşmamız ne ise muhakkak o sözleşmeye uyarız. Taahhüdümüzü mutlaka yerine getiririz. Müşteriye söz verdiysek gece 12 bile olsa ürünü onu teslim ederiz. Ödememizi de söylenen vakit, söz verilen tarih neyse, o gün yaparız.

 

Estetica: Her markayla çalışıyor musunuz?

Sezai Nebioğlu: Zaza Han, Ümraniye ve İSTOÇ’taki mağazalarımızda her markayla çalışıyoruz ama her gelenden de mal almıyoruz. 15 çeşit boyamız var. Piyasada ise 100 çeşit boya var, biz müşterilerin en çok rağbet ettiklerini satmaya çalışıyoruz.

 

Estetica: Kuaförlere yönelmenizin sebebi neydi?

Sezai Nebioğlu: Kuaförlere yönelme kararı aldık, çünkü değişimler bizi o tarafa doğru götürdü. Oğluma da dedim, paran batarsa kuaförde en fazla 500 liran batar, ama toptancı olduğunda bu rakam 20 -30 binleri buluyor. Ayrıca kuaförlerin %80’inden peşin para alıyoruz. En büyük firmalar bile şimdi perakende salonuna yöneldi. Doğuş Holding, Sabancı Holding, bunların hepsi perakende sektörüne ağırlık vermeye başladı, çünkü ticaretin yönü değişti.

 

Estetica: Sektörü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sezai Nebioğlu: Hanımların %70’i kuaföre gitmiyor. Anadolu’da sadece çok özel günlerde, düğün, nişan vs. kuaföre gidiyor insanlar. Hayatında hiç kuaför salonuna gitmemiş olanlar var. Yeni yeni potansiyel artıyor. Bizdeki kuaföre gitme oranı, Avrupa’daki gibi değil. Türkiye’de kuaförlük hizmeti alan kadınların sayısı az. Gençlerle beraber bu da biraz değişiyor artık.

 

Estetica: Gelen müşteriler en çok neye önem veriyorlar?

Yusuf Nebioğlu: Açıkçası, ikili ilişkiye, sıcaklığa, kurulan diyaloğa önem veriyorlar daha çok. İş yaparken muhabbetini ediyor, sektör hakkında yeni bir duyum alıyor. Zaza Han’da özellikle böyle bir ortam var. Hızlı bir şekilde bütün malları tedarik edebilmemiz de önemli onlar için. Zaten bizim orası kozmetikçi dolu. İstediği mal ne olursa olsun, mutlaka hemen tedarik ediliyor ve müşteri mutlu oluyor.

 

Tarihi Zaza Han'ı hiçbir zaman unutmayacağız.

Haberin devamını  Estetica Türkiye dergisi Haziran Temmuz sayısında bulabilirsiniz.