Ana Sayfa Blog Sayfa 416

Prof. Dr. İlham Sabuncu: Sağlıklı Saçlar

0

 

Yüzyıllardır hemen hemen herkesin başında ortak bir dert var ki o da  saç dökülmeleri… Kimileri başa gelen çekilir der ve sonuçlarına katlanır, kimileri için saçının tek bir teli çok önemlidir ve soluğu hemen doktorda alır. Sağlıklı saçların sırrını bilmek, iyi saç taramak, iyi kesim yapmak ya da usta bir renklendirmeden önce geliyor. 

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermotoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlham Sabuncu'dan saç dökülmelerinin nedeni ve sağlıklı saçlar için neler yapılması gerektiği hakkında bilgi aldık.   

hairist.com.tr: Saç dökülmesi sorununun kaynağı nelerdir?

Prof. Dr. İlham Sabuncu: Birçok faktör saç dökülmesine neden olur. Hipo ve ya hiper tiroid, menopoz öncesinde ve son dönemlerinde ve doğum sonrasında yoğun saç dökülmeleri görülür.   

Bunlar dışında sağlıksız diyet yapan kişilerde ortalama 1-6 ay arasında saç kaybı olur. Bunun nedeni vücudun protein kaybıdır. Çinko, biotin ve demir eksikliği saç dökülmelerinin diğer nedendir. Bu maddeler kişiye verildiğinde saç dökülmesi azalmakta ve yaklaşık 2 ay sonra tamamen saç dökülmesi durmaktadır.

Stres de saç dökülmesine neden olur. Ayrıca bazı sistamik hastalıklarda ve kanserde, ateşli hastalıklardan sonra 2-5 ay sonra saç kaybı olmaktadır. Kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar saç kaybına neden olmakta, tedavi kesildikten sonra saçlar tekrar geri gelmektedir. Çok nadir olarak kalıcı saç dökülmesi görülmektedir. Bunun yanında tedavi amaçlı kullanılan kalp, tansiyon, diyebetik ve mide ilaçları, A vitamin asitler, antiseptikler androjenik ilaçlar saç dökülmesine neden olabilir.

hairist.com.tr: Erkeklerde ve kadınlarda saç dökülmesi sorunu aynı süreçlerde mi ilerliyor?

Prof. Dr. İlham Sabuncu: Androjenik saç dökülmesi, erkeklerde 50 yaşından önce yüzde 50, kadınlarda ise 50 yaş öncesi görülme oranı yüzde 6 iken, 70 yaştan itibaren bu oran yüzde 30-40’a yükselir. 

hairist.com.tr: Saç kestirmenin saç dökülmesine faydası var mı?

Prof. Dr. İlham Sabuncu: Saçlar kısa kesildikten sonra tarama ve yıkama esnasında uzun saçlar tarağa takılır ve saç dökülmesi artar. Saçlar kesildikten sonra tarama azaldığı için saç kaybı azalır. Uzun saçları sıkı bağlamakta saç dökülmelerine neden olabilir.

hairist.com.tr: Saç ne kadar zamanda uzar? Kadın ve erkekte saç sayısı aynı mıdır?

Prof. Dr. İlham Sabuncu: İnsanlarda yaklaşık 5 milyon kıl folikirü mevcut olup, bunlar 80 – 150 bini kafa derisinde bulunmaktadır. Erkekte de, kadında da kafa saçları günde 0,3 – 0,5 mm kadar uzar.  

hairist.com.tr: Saçlar neden beyazlar? Saçın özellikleri nelerdir?

Prof. Dr. İlham Sabuncu: Yaşlanma ile birlikte saçın rengini veren melenositler azalır ve saçlar beyazlaşmaya başlar.

hairist.com.tr: Saçlarımız için nelere dikkat etmeliyiz?

Prof. Dr. İlham Sabuncu: Saçları temiz tutmamız gerekir. Çok sık ve sert sabun ile yıkamak da yanlıştır.  Saçlar için kaliteli şampuanlar kullanılmalıdır.

Ayrıca bazı ilaçlar saç dökülmelerine yol açabileceği için gereksiz yere ilaç almamak ve beslenmeye de dikkat etmek gerekir.

hairist.com.tr: Saçlar nelerden etkilenir?

Prof. Dr. İlham Sabuncu: Şiddetli güneş ışığı, tuzlu deniz suyu, uygunsuz tarak kullanımı saçların kırılmasına ve dökülmesine neden olur. Ayrıca uygunsuz beslenme ve tek çeşit gıda rejimlerinde saçlarda dökülme meydana gelir. 

L’Oréal Professionnel’ın Tarihi

0

1907

 L'Oréal Professionnel saç renklendirme ürünlerini sunmaya başladı. 

 

1909

Doktor, kimyager ve editörlerin birlikte yazdıkları ilk yayın La Coiffure de Paris

Eugène Schueller da 1912 yılında derginin editör takımına dahil oldu. 

 

1910

 

Eugène Schueller tüm tutku ve azmiyle şirket için yeni fikirler geliştirken, ürünler saç stilistlerine tanıtıyordu. 

 

1925 

L’OREAL D’OR İLE AYDINLANMA

 

 

1929 

L’ORÉAL BLANC:  Platin sarışınlığın cazibesinin kaynağının buluşu!

 

 

1940

 L'Oréal Professionnel kuaförlere eğitimler düzenlemeye başladı. 

 

 

1945

 L'Oréal Professionnel boyalı, işlem görmüş saçlar için ilk kalıcı permayı sundu. 

 

 

1951

IMÉDIA CRÈME: %100 kapatma özelliği

 

 

1952

RÉGÉ COLOR

 

1954

L'Oréal Professionnel İngiltere ilk L'Oréal Professionnel Colour Trophy etkinliğini gerçekleştirdi.  

 

 

1978

 L'Oréal Professionnel klasik saç boyalarından marjinel kalıcı boyaya hızlı bir geçiş yaptı.  

 

 

1990

Yeni renk teknolojisi: "Tone on tone" 

 

 

2000

 L'Oréal  Professionnel SÉRIE EXPERT lansmanını gerçekleştirdi.

 

 

2006

 L’ORÉAL Kuaförlük Eğitim Akademisi açıldı.

 

                                                                                     

2010

L'Oréal Professionnel geleceğin boyası INOA'yı  kuaförlerle buluşturdu. 

 

 

2011

Güzel bir saçın iyi bir bakım ile yaratılabileceğini savunan L'Oréal Professionnel, doğanın gücünden ilham alarak, Serie Nature'yi sundu. 

 

Meslek AŞKIYLA, 14 Sene ASK

0

 

Uzun yıllardır ASK (Akademi Schwarzkopf) bünyesinde görev yapıyorsunuz. İnci Yeldan'ı tanıyabilir miyiz?

4 yaşında babamın görevi nedeniyle taşındığım İsviçre’de 22 sene  yaşadım. Kuaförlük mesleğini de İsviçre’de öğrendim. Meslek okuluna 16 yaşında başladım. Kuaförlük mesleğini babamın yönlendirmesiyle tercih ettim. Okula başladığım ilk gün mesleki derse gelen hocamdan o kadar etkilendim ki, istemeyerek başladığım mesleği bana dersi farklı bakış açıları ile anlatarak sevdirdi. Aynı zamanda “daha sonra ne yapabilirim” ile ilgili bana bir mesaj verdi. Onu izlerken, kendimi biraz orada görmeye başladım. Dersin sonunda  kendisine ben de sizin gibi eğitmen olmak istiyorum dedim. O da bana evet olabilirsin ama bunun için çok çalışman gerekiyor dedi. Burada olmak için çok tecrübe gerektiriyor. Bunun için uzun yıllar çalışman lazım; kazandığın tecrübeleri yeni nesil kuaförlerle paylaşabilirsin dedi ve ben o günden beri hep bunun için çalıştım.

Okul zamanında çalıştığım salonda çok değerli bir ustam vardı. Salon sosyo-ekonomik açıdan üst konumda müşterilere sesleniyordu. Ustam çok mesafeli, seviyeli örnek bir kuafördü. Orada müşteriye nasıl yaklaşılması, kuaför ve müşteri arasındaki diyaloğun nasıl olması gerektiği konusunda sağlam bir temel aldığımı düşünüyorum.  Çok keyifli bir ortamda orada çalıştım. Salonda çalışanlar arasında tek Türk bendim. İlk önce biraz yabancı hissettim, ama üçüncü senenin sonunda patronum beni bırakmak istemedi; ama ben daha farklı arayışlar içindeydim.  Oradan ayrılıp, genç kesime seslenen bir salona geçtim.

Türkiye’ye ailem ile birlikte döndüm ve bir süre sonra Eczacıbaşı Schwarzkopf’un verdiği Teknik Eğitim Uzmanı  ilanı ile karşılaştım. Gazete ilanını görünce 16 yaşında hedeflediğim kariyere ulaşacağımı hissettim.  Hemen başvuru yaptım. 1999 yılında görüşmeye geldim ve işe başladım.

Hayalimi 20 yıl sonra gerçekleştirebildiğim için doya doya eğitim vermek istedim. Bilgilerimi meslektaşlarımla paylaşmak arzusuyla çok mutlu bir şekilde çalıştım. Görevime 1999’da Teknik Eğitim Uzmanı olarak başladım, 5 yıl sonra Teknik Eğitim Sorumlu Uzmanı olarak devam ettim. Şu an Akademi Müdürü olarak çalışmaya devam ediyorum.   

Salon hayatını özlüyor musunuz?

Özlüyorum. Eğitim Uzmanı olarak ilk işe başladığım zaman salon çalışmalarım çok daha fazla oluyordu.  Büyük şovlarda hep beraber çalışıyoruz. Yardıma ihtiyaç olduğu zaman hemen eldivenleri giyiyorum. İşimi severek yapıyorum. Fakat benim için eğitim daha ağır basıyor. Şimdiye kadar hep işe gideceğim için mutlu uyandım. Hiçbir zaman aynı şeyleri anlatacağım diye düşünmedim. Çünkü sürekli karşımdaki öğrenciler değişiyor. Farklı sorular yöneltiyorlar. İlgi farklı oluyor. Eğer öğrenciler çok ilgiliyse ona göre derslerin dinamiği de değişiyor.

İsviçre’deki salonlar ve eğitimler nasıldı?

İsviçre’de bütün eğitimler ücretliydi. Salon ve okulda çok şey öğreniyorduk. Şovlara ve eğitimlere tüm salon çalışanları gidiyordu. Salonda kimin hangi eğitime ihtiyacı varsa belirlenip, ihtiyaç doğrultusunda kişiye göre eğitimler veriliyordu. İlk iki yıl salonun eğitimlerine katılıyor, üçüncü yılda da ihtiyacımız olan eğitimlere gidiyorduk.

İsviçre’de salonlarda randevu sistemi işliyor. Herkesin neler yapacağı önceden planlanıyor. Salon çalışanları hangi müşteriye ne kadar zaman ayıracağını belirleyebiliyor. Çalışma saatleri 08.00- 18.30 arası. Bu düzen insanın içine işliyor. Türkiye’ye gelince en çok bu konuda zorlanmıştım. Fakat şimdi İsviçre’ye gidince her şeyin otomatik olarak ilerlemesi beni boğuyor.

Derslerde öğrencilerle yaşadığınız ilginç bir anı var mı?

Unutamadığım bir şey var: Essential Looks eğitimi için bir salondan bir arkadaş katıldı. Salondakilerle paylaşmaları için  katılımcılara kitapçıklar, bannerlar, görseller verdik. Daha sonra katılımcıların salonuna gittik. Salondakiler salon sahibi eğitime gitti, fakat hiçbir şey vermemişsiniz. Trend nedir? Hiçbir şeyden haberimiz yok dediler. Salon sahibine banner sorduğumuz zaman, ben onu evde duvarıma astım dedi. Verilen teknik tablomuz gibi bazı materyalleri odasına asan kuaförler var.

 

Kuaförlük sizin için neyi ifade ediyor?

Kuaförlük sürekli insanların kendilerini yenilediği bir sektör. Her şeyden ilham alıyoruz. Sadece dergilerden değil doğadan, bizi harekete geçirecek her şeyden etkileniyoruz ve işimize yansıtıyoruz.

Kuaförlük mesleğinde müşteri memnuniyeti ön planda geliyor. Biz insanları mutlu ediyoruz, yüzlerini güldürüyoruz. Bence bu çok önemli.

 

Ülkemizde kuaförlüğün daha üst düzeyde olması için neler yapılmalı?

Salonlarda sistemlerin oluşması çok önemli. Bütünü ele almak önemli, salonda nasıl bir eğitimle destek verilmesi gerekiyor bunların belirlenmesi gerekiyor.

Kuaförlerin eğitimleri alıp, salonla paylaşılması çok önemli. Yenilikleri salona dahil etmek gerekiyor.

Ben derslerime doğru kişilerin katılmasını istiyorum. Eğitimi aldıktan sonra sadece o kişide kalması yanlış, salonun gelişimi için öğrendiklerini ekibine de aktarmasını istiyorum. Bazen salonda eğitime gelen kuaförlerin ekibinin o eğitime katıldığından haberleri bile olmuyor. O bilgiler salona indiği zaman değerli olmaya başlıyor. Bu zihniyet değişirse Türkiye’de sektör olarak daha çok ilerleyebileceğimizi düşünüyorum.

Salonlarda bir sistem olması gerekiyor. Görev dağılımı, iş planı yapılıp, takibinin gerçekleştirilmesi gerekiyor.

Çalışanlarla iyi diyaloglar kurulması gerekiyor. Her çalışanın %100 performans sağlanması çok önemli. Müşteri kapıdan içeri girdiği andan, çıkana kadar herkesin görevi belirlenmeli. Yurtdışında hep bu şekilde çalışılıyor. 6 aydan 1 seneye kadar bir çalışanın hangi aşamalardan geçeceği iyi belirlenirse, 3 senede bir usta olarak işe başlayabiliyorsunuz.

Bence bayanlar daha çok bu işin içinde olmalı. Özellikle renk uzmanları kadın olmalı. Çünkü çok titizler.

 

 

 

 

İşiniz dışında nelerle ilgilenirsiniz?

İşimin dışında çok değer verdiğim bir ailem var. Çekirdek bir aileyiz biz ve hayatımızı mutlu bir şekilde sürdürüyoruz.  

En son izlediğiniz film? En son okuduğumuz kitap?

Son zamanlarda Leyla adında bir kitap okuyorum. Lady Diana’nın hayatını izlemek istiyorum.

Hangi dergileri takip edersiniz?

Bütün magazin dergilerini takip etmeye çalışıyorum. Estetica, Cosmopolitan, Vogue gibi dergileri takip ediyorum. Çünkü oralardan besleniyoruz. Yurtdışında da Top Hair dergisi ile ilgileniyorum.

Estetica bizim için tüm dünyada olan sektörümüzdeki yenilikleri Türkiye’ye getiriyor. Estetica dergisinden özellikle kuaförlerin çok yararlandıklarını düşünüyorum.

Peki, Hairist hakkında neler düşünüyorsunuz? Yarışma ve şovları değerlendirir misiniz?

HAIRiST tüm kuaförleri bir araya getiren çok güzel bir etkinlik.  Kuaförler birbirlerini görüyorlar,  rakipler bile orada sohbet etme şansı yakalıyorlar. HAIRiST’teki şovlardan ilham aldıklarını düşünüyorum. Beğeni ile seyrediyoruz.

Kuaförler şovdan aldıkları ilhamla kendilerine ve salonlarına bambaşka bir motivasyonla yenilikler katabiliyorlar.

Dünden bugüne kuaförlük nasıl değişti?

İlk eğitime başladığımız zaman öğrenciler çok ilgiliydi. Dersler dolup taşıyordu. Artık o kadar fazla talep olmuyor. Sektörde çok fazla sirkülasyon söz konusu.

Salonlarda en küçük bir şey söylendiği zaman çalışanlar çekip gidebiliyorlar, aynısı eğitimler için de geçerli. Öğrenci eğitime geliyor, ertesi gün çok önemli bir işim var gelemeyeceğim diyor. O gün Facebook’ta maçta çekilmiş bir fotoğrafını görüyorum. Çok enteresan. Hayatı belki biraz daha ciddiye almaları gerekiyor. Çünkü çok güzel bir meslek icra ediyorlar. İnsanları güzelleştiriyorlar, mutlu ediyorlar. Daha çok tutunsalar belki daha güzel şeyler çıkar. Yeni nesil biraz daha hoş tutulmak istiyor.

Hedef kitle doğrultusunda eğitimlerin formatı da şekillenmeye başladı. Artık daha çok interaktif sunumlar yapmaya başladık. Eskiden öğrenciler oturup, dinliyordu ve mutluydu, bundan tatmin oluyordu. Fakat şimdi böyle değil.

 

Daha iyi olması için neler yapılmalı?

İnsanların hayal gücü ile hazırladıkları çalışmaları izlemek çok güzel. Ama ben şovlara  biraz da eğitici bir şeyler bekliyorum. HAIRiST’de bütün şovlar bir tema üzerinden çalışılmış olması çok güzeldi. Ama ben biraz da kuaförlerin şovdan fikir alıp çıkmasını isterim.

Eğitmen sahneye çıkıyorsa, şov yerine eğitici ve salonda kullanılır olması da gerekiyor. Hem hayal gücü katılmış, hem de sınırlı kalmış öğeler işlenebilir. Örneğin biz Essential Looks Şov’ da kısa, orta ve uzun saçlar için salonlarda rahatça uygulanabilir konseptler belirledik.

Şovlarda doyurucu, ilham verici bir hava oluyor, fakat izle ve öğren bölümünden kuaförler daha çok ilham alıyorlar.  

Kesim ve renk bir bütündür. Eğitimlerde daha çok kesime ağırlık veriliyor, fakat renk eğitimleri çok fazla verilmiyor.

 

Kuaförlük için bir cümle kurmanızı istiyoruz:

Her zaman Schwarzkopf’ta söylediğimiz gibi “ Saça tutkuyla bağlıyız”.

 

Pivot Point Hakkında Her Şey

0

 

 

 

Saç ve güzellik alanında dünyanın 1 numarası olan Pivot Point, 52 yıllık bir kuruluştur. Amerika’da 40 eyalette ve dünyada 82 ülkede faaliyet göstermektedir.
Toplam 200 üye okulda yılda 50,000 mezun ve 1 milyon öğrenci eğitim almaktadır ve sadece Fransa‘da 120 okulun 90’ı Pivot Point sistemi ile eğitim vermektedir. 

 
Pivot Point'in hem kuaför okullarına hem de usta kuaförlere yönelik programları bulunmaktadır. Geometrik ve bilimsel yöntemlerle kesim,boya, şekillendirme ve topuz konusunda eğitimler gerçekleşmektedir.

Türkiye'de Pivot Point
 
Daha önceki yıllarda özel firmaların eğitmen desteğiyle Türk kuaförleriyle tanıştırdığı bu sistemin Türkiye’deki ilk akademisini 2012 yılının başında Pivot Point eğitmeni sayın Yusuf Koçyiğit açtı. Yusuf Koçyiğit önderliğinde Türkiye’deki çoğu kuaförü eğitimin temeliyle tanıştıran Pivot Point Türkiye ekibi, Chicago / Amerika’daki merkez akademiden aldığı destek ile bu sektörde Türkiye’de fark yaratmaktadır. Yakın zamanda bunun en güzel örnekleri Türkiye’de ; HAIRiST 2013 saç şovunda Yolly Ten Koopel ( Uluslararası Artistik Direktör) Joakim Ross ( Uluslararası Artistik Ekip Üyesi) ve Sinan Ergün ( Pivot Point Türkiye Saç Kesim Eğitmeni) geleceğin modellerini başarıyla sunmuş.  Ayrıca bu yıl ikincisi Hollanda’nın Amsterdam şehrinde düzenlenen dünyadan seçkin kuaförlerin katıldığı, Pivot Point / Creative Jam Session 2 etkinliğinde uluslar arası artistik ekip Yolly Ten Koopel önderliğinde yeni koleksiyon saç modellerini tanıtarak katılımcıların hayal gücünün sınırlarını zorlayabilecekleri tasarım örnekleri sunmuştur.
 

 

Türkiye’deki kuaförlük mesleğine bağlı okullardaki mesleki eğitimin yeterliliği dünyadaki örneklerinin çok uzağında olduğu bilinen bir gerçek. Pivot Point Türkiye şuanda üzerinde çalıştığı ve  gelecek projelerinin en üstünde bulunan A’dan Z’ye kuaförlük okulu projesini lise ve üniversite düzeyindeki meslek okullarıyla yaptığı çalışmalarla yakın gelecekte hayata geçirecektir.
 
Kuaförlükde çıraklıktan yetişme dönemi çok hızlı bir şekilde kapanıyor ve bu gelecekte istihdam açısından büyük problem yaratacak. Bu problemi ortadan kaldırmanın tek yolu nedeni ? nasılı ? niçini? soran ne yaptığını bilen eğitimli kuaförler yetiştirmek. Pivot Point Türkiye’nin en önemli amacı da budur.

Pivot Point eğitimlerinin içerikleri ; 

*Temel kesim ve İleri düzey kesim  olarak ikiye ayrılıyor.  
*Temel sac kesimi ( salon sclupture) Sure 2 gün / öğleden önce teorik , öğleden sonra pratik.   
*İleri düzey sac kesimi ( Meta ve Meta Men ) Sure 1 veya 2 gün.  
 *Topuz eğitimi : 1 gün temel / 2 gün ileri düzey. 

 

 

 

Farklılıklar

Bütün koleksiyonlar doğadan alınan ilhamla formu / dokusu / rengi, göz önüne alınarak gör – planla – yarat – kişiselleştir formülüne bağlı kalınarak oluşturulmaktadır. Bütün sistem kendi içinde senkronize olarak hayal gücüyle sınırlandırılamayacak kadar modeli öğrencilere sunulmaktadır.

Her eğitimde mutlaka eğitim kitabi ve DVD katılımcıya veriliyor. Yapılan eğitimler bu kitap ve DVD'lerle aynı içeriktedir.  Çünkü eğitimi alan kişi gerektiği zamanlarda bütün almış olduğu bilgileri bu kaynaklarla güncelleyerek taze tutabilir.   

-Mesleki gelişim fırsatı modayı takip etme ve uygulama imkanı 
-Salon içerisinde ayni dilin konuşulması 
-Tekrar edebilme imkanı
-Sistemli çalışma ile hata riskinin ortadan kaldırma 
-Ekibin gelişiminde katkıda bulunma
-Farklılaşma imkanı 
– İş büyütme olanakları
 

 

Peruka’nın İncelikleri

0

 

– Peruk yapılacak saç, rengi açılacak veya başka bir renge boyanacak ise; bu işlemlerin. Saç tres tezgahında işlenmeden önce demet halindeyken yapılması uygundur.

– Peruğa meş veya röfle yapılması isteniyorsa , bu işlemlerin de saç demet halindeyken yapılması gerekir. Meş ya da röfle için rengi açılıp hazırlanmış saçlar, tres tezgahında örülürken natürel renk arasına katılarak işlenir.

– Peruk ve takma saçalara permanat yapılması gerektiğinde, kesik ham saça permanat yapılamayacağı için, peruk veya takma saç işlenip dikildikten sonra yapılmalıdır.

 

 

– Peruk veya herhangi bir takma saça şekil verirken sarıp kurutularak tarayıp biçimlendirmek, mizampli yapmak daha sağlıklıdır. Fön ve sert fırçalarla bu saçlar üzerinde şekil vermeye çalışmak saçların dolaşıp kırılmasına sebep olur.

– Peruk ve takma saçların yıkanmasında iyi cins şampuan krem kullanılmalı, soğuk su saçı sertleştireceği için daima çok sıcak olmayan su ile yıkanıp durulanmalı. Bu saçlar yıkanırken çitilenmez, sadece el hareketleriyle okşar gibi ve suya batırılıp çıkartılarak yıkanmalıdır.

– Peruk ve takma saçlar kullanılmadığı zamanlar bir kutu içerisinde muhafaza edilmelidir. Açıkta kaldığı zaman tozlanıp kirlenir. Çok kirlenen ve sık sık yıkanan bu saçlar yıpranır, bozulur ve saçın dikili olduğu düzen deforme olur.

 

Kaynak: Ahmet Erkan & İbrahim Güngör –  Modern Kuaförlük Sanatında Eğitim 

 

 

Ödüllü bir salon markası: Aydın Taner Kuaför

0

Salon yönetiminin öneminin bilincinde olmak kurumu her zaman ileri götürüyor.

İşte bu farkındalık ile yola çıkan Aydın Taner Kuaför’ün  hikayesini Sebahattin Yıldız’dan dinledik.

Aydın Taner Kuaför’de salon yönetimi ile ilgilenen Sebahattin Yıldız ile dünden bugüne salonun hangi aşamalardan geçtiğini, çalışanlarına ve eğitime verdikleri önemi,  1988 yılından beri yürüdükleri yolda nelere inandıkları ve hedefleri doğrultusunda nasıl bir strateji uyguladıklarını konuştuk. 

Aydın Yıldız mesleğe nasıl başladı?

Aydın Yıldız, 1981 yılında abisi Rıza Yıldız’ ın yönlendirmesi ile 16 yaşındayken Pendik İstanbul’ da, Bacım Kuaför’ de, Erdoğan Çelik’in yanında mesleğe başlıyor. 1984-1985 Bağdat Caddesi’nde meslek hayatına devam ediyor. Aynı dönemde kardeşi Taner Yıldız’ı da yanına alıp, 1 yıl sonra askere gidiyor. Askerlik dönüşü, 1 yıl kadar Pendik’ te Erol-Birol Telci Kuaför’ de çalışıyor. 1988  yılında ilk salonunu 35 metre kare alanda, Pendik’ te Aydın Kuaför ismiyle açıyor. Kardeşi Taner Yıldızı da yanına alıyor. 3 yıl sonra ilk salonunu kapatarak, oraya yakın ikinci salonuna geçierek Aydın Taner Güzellik Salonu olarak faaliyete başlıyor.

Aydın Taner Kuaför Salonu işleyişi ve felsefesiyle;

2009 yılında Wella Trend Vision Türkiye-Kesim ve Renklendirme Özel Jüri Ödülü,  

İşletmeci Kuaförler Zirvesi  -Ekip Motivasyonu Dalında Marmara Bölgesi 1.liği.,

2010’da İşletmeci Kuaförler Zirvesi – Ekip Motivasyonu Dalında Marmara Bölgesi 1.liği. 

2010 Wella Trend Vision Türkiye-Kesim ve Renklendirme 2.lik Ödülü, 

2011’de İşletmeci Kuaförler Zirvesi  – Ekip Motivasyonu Dalında ve Sosyal Sorumluluk Projesi Dalında Marmara Bölgesi 1.liği,

2011’de Wella Trend Vision Türkiye-Kesim ve Renklendirme 3.lük Ödülü ve son olarak

2012’de Hairist Topuz Kategorisi Yılın Kuaförü Ödülü ve  MC. Akademi Topuz Yarışması 1.lik ve 2.lik Ödülü aldı. 

1988 Yılında, 5 kişilik ekip, 35 metrekare hizmet alanıyla kuaförlük mesleğine başlayan Aydın Taner, bugün Pendik, Tuzla ve Gebze salonlarında 1000 metre kare alanda 80 kişilik ekibi ve profesyonel  markalarla hizmet sunarak, büyümeye devam ediyor. Mesleki gelişimini, yurtiçi ve yurtdışı organizasyonları takip ederek,  ‘’Güzelliği yaratmak ortak tutkumuz”  sloganıyla, hizmet  sunmaya davet ediyor.

Peki sizin salona dahil oluşunuz nasıl oldü

Marmara Üniversitesi’nde Maliye bölümünü bitirdim. Fakat ailemizin çoğu kuaför olduğu için evde hep meslekten konuşulurdu. Bu yüzden kuaförlüğün gidişatına hep bir aşinalığım vardı. Aydın Bey 1992 yılında sen de bizim yanımızda çalış dedi. Ben de kabul ettim. Yurtdışında gerçekleşen sektördeki gelişmeleri takip ederek salona taşımak için çalıştım. Almanya’da kozmetik fuarlarına gidip, yeni ürünleri getiriyorduk. Bu bizim kurumsal gelişimimizi hızlandırdı.  Sektörde herkesten önce bir şeyler yapmaya çalıştık.  Bir kuaför salonu sadece iyi bir saç kesimi ya da iyi renklendirme yapmakla sınırlı kalmamalı. Çünkü müşteri geldiği zaman bütünüyle salona bakıyor. Kendilerini mutlu hissetmeleri çok önemli. Ben farklı bir hava katması için sürekli salonda eşyaların yerini değiştiriyorum. Almanya’da kuaförlük okuluna gittim, Toni&Guy’un eğitimlerinde salon yönetimi dersleri aldım ve  teorik bilginin önemini anladım.

Salon Yönetimi eğitiminde nasıl dersler aldınız?

Almanya’da her şeyin bir düzeni olması gerektiğini öğrendim. Boyanın eğitimini aldıktan sonra uygulamak, emniyet sağlamak, önlük kullanmak önemli. Biz de her şey tek kullanımlıktır. 2000 yılında birçok kuaför salonunda kullanılmayan malzeme bizde mevcuttu.

İstediğiniz kadar iyi kesim yapın, salonun içinde güzel bir koku, otomatik su makinesi, hijyenik bir ortam olmadığı zaman hiçbir anlamı yok. İnsanların bir kuaförden mutlu ya da mutsuz olması tek bir nedene bağlı olmuyor. Müşteri çıkarken  sunduğumuz hizmetler aklında kalıyor. Temiz salon, güzel ürünler, iyi uygulama ve fayda odaklı olmak bize yeni müşteriler kazandırıyor.

Salondaki çalışanlara eğitim veriyor musunuz?

Tabi, salon yönetimi olması gerektiğini, giriş çıkış saatlerinin önemini anlatıyoruz ve  onlara eğitim ve sorumluluk veriyoruz. Aynı zamanda kişisel anlamda geliştirmek gerektiğini anlatıyoruz.

“Sevgi, bilgi, para paylaşırsan artar”. Bu bizim mottomuz. Kuaförlük gündemi takip edip, gözlem yapmaktan geçiyor.

Hedef kitleniz nedir?

B+ tipi müşteri. Ciromuzun yüzde 80’i topuz. Biz hızlı servis yapıyoruz. Daha çok lojistik, daha çok müşteri. Pendik B- C arası müşteri, Tuzla B, B+, Gebze B, B+ müşteri profiline sahip.  Böyle bir strateji izledik. 

Çalışanlar ile aranız nasıl?

Çalışanlarla mümkün olduğunca uzun soluklu çalışıyoruz. Her ay salon toplantısı gerçekleştiriyoruz. Tüm çalışanları ayrı topluyorum. Çırakların problemlerini ayrı çözüyoruz, ortak problemleri hep birlikte konuşuyoruz. Böylece toplantı verimini artırıyorum. 3 ayda 6 ayda 1 tüm salonları bir araya topluyoruz.

Çalışanlara maddi manevi destek oluyoruz. Çalışma arkadaşlarım bana çok güvenirler. Onların sorunları doğrultusunda çözüm üretiyoruz. Motivasyon için geziler düzenliyoruz.

Çalışanlara iş işleyişi hakkında anketler hazırlıyoruz, konuşulması gereken bir şey varsa bunları çözmeye çalışıyoruz. Bizim beslenme kaynaklarımız çalışan arkadaşlarımızdır. Onlar müşterileri daha iyi tanıyorlar. Toplantılarımızda sorunları konuşuyoruz ve kaynağını tartışıyoruz. Bizim salonda ya evlenip, ya da dükkan açıp giderler. Şimdiye kadar kimseyle kötü ayrılmadım. 

Peki kendi salonlarını açan çalışanlarınıza karşı tavrınız ne oluyor?

Aydın Bey de zamanında çalıştığı yerden kendi yerini açmak için ayrılmıştı. Bu yüzden  bizden ayrılanlara destek olmaya çalışıyoruz.

Eleman bulurken sıkıntı çekiyor musunuz? Nasıl eleman buluyorsunuz?

Son iki yıldır elaman bulmak daha zor. Çünkü her yerde kuaför yetişiyor. Mesleğe çok geç başlıyorlar. Yeni nesil artık her şeyden çabuk bıkıyor. Kuaförde kalıplar içinde kalmak istemiyor. Yeni nesil 3 ayda saç yıkamak, 5 ay sonra fön çekmek, 1 yıl sonra kesim yapmak; her şeye kolay erişmek istiyor. Aradığını bulamayınca başka yerlere gidiyor. Eleman problemimiz çok ciddi. Mümkün olduğu kadar gelen elemanları çok sıkmadan çalıştırıyoruz. İlk önce yeni başlayanlar Pendik’te mesleki eğitime tabi kılıyoruz.  

Kendi içinizde verdiğiniz eğitimlerden biraz söz edebilir misiniz?

Hem kendi içimizde eğitim veriyoruz, hem de çalışanlarımızı stüdyolara, akademilere gönderiyoruz. Eğitmenler salona gizli müşteriler olarak geliyorlar. Salon temizliği, çalışanların yaklaşımları gibi unsurları ölçümlüyorlar. Şubelerin sorunları belirleniyor ve gidermek için eğitim konuları şekilleniyor.

Türkiye’deki kuaförlük eğitimi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ben çalışanların okurken çalışmalarını tercih ederim. Çünkü kuaförlerin sahnesi salondur. Şu an Kız Meslek Okulu’ndan mezun olmuş, maşa tutmasını bilmeyen insanlar var. Okulların teori konusunda yararlı olduğunu düşünüyorum. Fakat okullarda iyi bir uygulama yapılmıyor.

Sizin salonlarınızda kaç kişi meslek lisesi mezunu ?

2 kişi. Ama salona geldiklerinde renk, pigment bilgileri yoktu.

Anketleri ne kadar zamanda bir yapıyorsunuz?

2 yılda bir yapıyoruz. Anketleri şeffaf bir kutunun içine koyuyoruz. Özel bir katlama biçimi vardır. O anketler bizi iyi yönde yönlendiriyor. Bu sayede müşterinin hangi yaş grubunda olduğunu, salonda nelerin olumlu, nelerin olumsuz olduğunu düşünüyor, hepsini tek bir rapor halinde görüyoruz.

Peki biraz ödül kazandığınız Hairist etkinliği hakkındaki görüşlerinizi alalım.

Mesleğine değer veren kuaförler HAIRiST’e hazırlanıyorlar. Eleştirilere açık olan bir organizasyon. Çok güzel bir organizasyon, formatı belli. Biz her zaman HAIRiST’in yanındayız. Çünkü mesleğe ciddi bir katkı sağlıyor.  Bu sene salondan 17 kişi olarak katıldık. Bu sene 2 yarışmacı ile katılmayı düşünüyoruz. Çok adil, çok prensipli.. Bizim yarışmada 9 kişi çıktı. HAIRiST’in bize büyük bir katkısı oldu. Biz geçen sene çok önceden hazırlandık ve çok özen gösterdik ve 1. olduk.  Bizim amacımız HAIRiST’te 1. olmak değil, salonumuzun hizmet kalitesini artırmak. HAIRiST çalışanlarımıza müthiş bir motivasyon sağlıyor. 

Paylaştığınız bilgiler için teşekkür eder, başarılar dileriz.

Sektörde ilk defa bandrollü bir çalışma

0

Birbirinden beslenen ve ilham alan bir sektör olan kuaförlükte farklı çalışmaları paylaşan ve bunları meslektaşlarına sunan çalışmalar gün geçtikçe artıyor. Bu artışla birlikte bu tür çalışmalara yönelik taleplerde de seçicilik ve kalite artıyor.

 

Uzun yıllardır topuz konusunda paylaşımlarda bulunan ve gerek yurtiçine gerekse de yurtdışına bunları taşıyan Sibel Bircan 3.topuz dvd'si çalışmasını Estetica Dergisi  koordinasyonuyla sunuyor.

 

Telif yasasına ve korsan  yayınla mücadeleye istinaden sektörde ilk defa BANDROLLÜ olarak Estetica Dergisi koordinasyonunda hazırlanan ve satışa sunulan çalışma içerisinde 5 farklı model üzerinde Sibel Bircan tarafından uygulanan 5 farklı topuz modelini adım adım izleyecek; en güncel topuz koleksiyonunu salonunuza taşıyabiliyorsunuz.

 

Düğün Günü'nü yansıtan ve gelin ile nedimelerinin saç modellerinde uygulanan teknikleri gözler önüne seren bu dvd için Estetica Dergisi'ni aramanız yeterli olacak.

Estetica Dergisi'ne 0212 272 02 70 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz.

 

Davines: Sürdürülebilir Güzellik

0

 

Davines ve ülkemizdeki çalışmaları, projeleri hakkında Murat Abacılar ile konuştuk. “Sürdürülebilir Güzellik” sloganı markayı tanımlayan özel bir ifade. 30 yıl önce İtalya’da başlayan yolculuk bugün 75 ülkede devam ediyor. 5 yıldan bu yana ise Abko Kozmetik bünyesinde ülkemizde faaliyet gösteriyor.

 

Estetica: Profesyonel kozmetik sektörüne nasıl başladınız?

Murat Abacılar:  Türkiye’ye dünyadaki en iyi ürünlerden bir tanesini getirmeye karar verdim. Araştırmalarım sonucunda Davines’in dünyada butik bir vizyona sahip olduğunu, sadece kuaförlere özel ürünler ürettiklerini tespit ettim. Görüşmelerden sonra Davines’in Türkiye temsilciliğini aldım ve hayatımda yaptığım en doğru işin bu olduğunu düşünüyorum.

Estetica: En doğru iş derken?

Murat Abacılar: Ürünlerden sadece kuaförler değil, son tüketiciler de çok mutlu. Davines’in vizyonu dünyanın en büyük firması olmak değil; dünyanın en iyi ürünlerini üreten firma olmak. Bu yüzden kendi fabrikalarında AR-GE çalışmaları için büyük yatırımlar yapıyorlar.

Dünyanın çok farklı yerlerinde mesela Amazon’da çok değişik bitkiler bulup, bunların saç ile ilgili hangi özelliklerini kullanıp, ürün geliştirme aşamasında nasıl fayda sağlayabileceklerini test ediyorlar. Ürünlerin sadece içeriğine değil, ambalajlarında kullandıkları kağıtlara kadar her şeye çok önem veriyorlar. Hep geri dönüşümü olan ürünler kullanılıyor. Doğaya geridönüşümü kolaylaştıran, saç ve saç derisine faydalı ürünler üretiyorlar. Rakiplerinden ayıran en büyük özelliği bu.

Saç sağlığına önem veren, müşterisinin güzelliğine önem veren, farklılık yaratmak isteyen salonlarla çalışıyoruz. En önemli şey tabii ki eğitim. Problemler karşısında doğru ürünü bulup uygulayan salonlar başarıyı yakalıyorlar.

Estetica: Farklı diğer çalışmalarınız neler?

Murat Abacılar: Ürün kalitesi ve güzelliğinin yanında Artistik Takım ve eğitimlerimiz var. Bu takımın başında üç yıldır İngiltere’de Yılın En İyi Kuaförü seçilen ve Davines Uluslararası Artistik Direktör olan Angelo Seminara var. 2 yıldır Davines World Wide Tour etkinliğinde şov yapıyor ve uluslararası koleksiyonu tanıtıyor. Bu sene World Wide Tour Mayıs ayında Paris’teydi. Geçen sene Miami’deydi. Bir sonraki için ise üç aday ülke var: Brezilya, San Petersburg ve birkaç ay içerisinde belli olacak bir Avrupa ülkesi.

Teknik ekip yılda iki kez İstanbul’a gelip destek veriyor. Angelo Seminara tarafından hazırlanan koleksiyonun üzerinden geçiyor ve salonlarımızla paylaşıyoruz.

Davines’e özel Flamboyance tekniğini kullanıyoruz ki bu teknikte şeffaf bir kağıt kullanılıyor. Salonda yapıldığı zaman müşterilerin dikkatini çekiyor. Davines’in felsefesi hep farklı olmak, yenilik ve değişiklik. Fark yaratmak, mesleğini bir adım ileri taşımak isteyen salonlarla çalışıyoruz. Avrupa’da Davines ile çalışan salonların cirolarında bir yıl içerisinde minimum yüzde 25 ve müşteri sayısında da aynı şekilde artış tespit edilmiş.

 

 

Estetica: Salonların büyümesi ve ürün tanıtımları için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Murat Abacılar: Hem yurtiçinde salonlarımızı destekliyoruz hem de İtalya Parma’da, Londra’da ve Paris’de teknik ve artistik eğitimler veriyoruz. Bölgesel olarak salonlarımızı bir araya getirerek ürün bilgilendirmeleri ve mesleki eğitimler düzenliyoruz. Salonları, satış eğitimleri, iletişim eğitimleri ile destekliyoruz.

Teknik ekibimizde Aziz Bey ve Erman Bey var. Uluslararası elçi kuaförümüz Gülay Tiran ve Özdemir Özcan ki bu ekibi genişletmemizi istediler ve bu sayıyı 5’e çıkarmayı düşünüyoruz.

Estetica: Uluslararası World Wide Tour’un ardından neler var?

Murat Abacılar: Mümkün olduğunca salonları biraraya getirmek istiyoruz. Çünkü onlar da bundan besleniyorlar. 4-7 Eylül arası 80 kişilik bir ekip olarak Bulgaristan Varna’da olacağız. 15-17 Eylül tarihlerinde ise Almanya’ya gideceğiz. 20-23 Ekim’de her sene gerçekleşen Kıbrıs turumuz var. Yine kış aylarına özel geleneksel kayak seyahatimiz var.

Davines dünyası adeta bir aile gibi. Marka, insanları birbirine bağlıyor. Bir sonraki önemli projemiz Davines Mesleki Gelişim Programı çerçevesinde Türkiye’deki kuaförleri Avrupa’daki salonlarda iki üç günlük deneyim atölyelerine sokmak, yurtdışındaki kuaförleri de Türkiye’deki salonlara getirerek bu salonlarda iki üç günlük deneyim atölyelerine katılmalarını sağlamak. Bunun ses getireceğine ve gelişime, deneyime katkı sağlayacağına inanıyoruz.

 

Haberin devamını EsteticaTürkiye Ağustos-Eylül sayısında bulabilirsiniz.

 

Hakan Köse’nin HAIRiST Hakkında Görüşleri

0

 

 

31 Mart ve 1 Nisan 2013 tarihlerinde gerçekleşen "Yılın Saç Tasarım Etkinliği"nde şovuyla çok ses getiren Hakan Köse,  HAIRiST hakkındaki görüşlerini anlattı.

Hakan Köse'nin heyecanını ve tüm  enerjisini hissedeceğiniz videoyu seyretmeye hazır mısınız?

 

 

Saç İnceltme Teknikleri

0

Saç İnceltme

İnceltme sonrasında saç, daha fazla hacim, destek, hareket, belirgin doku veya daha az ağırlık kazanır. Genellikle saç tutamının üç alanında doku kazandırma tekniği uygulanır.

İnceltme işleminde farklı sonuçlar elde etmek için farklı kesici araçlar kullanılır. Bu kesici araçlar düz makas, ustura ve ara makası olabilir.

1-Tutamın dibinden inceltme:(Dipten inceltme):

Kalın ve gür saçlar başın etrafında yoğunluk yapıp kabaracağında dipten inceltme işlemi yapılır. Ara makası, düz makas ya da ustura kullanılabilir.

-Dipten inceltmelerde ara makasın kullanılışı: Kuru yada ıslak saç kalın ve geniş olmayacak şekilde ayrılıp, parmaklar arasında tutularak kaldırılır ve derinin 2-3 cm gerisinden dipten inceltme işlemine başlanır. (Uzun saçlarda) Aynı yere 2 kez ara makası vurulmamalıdır. Saç gergin tutulmalı ve makas çapraz vurulmalıdır. Tek makas hareketiyle saç kesilmelidir. Eğer dipten uca kadar inceltilmesi gereken bir saçsa (çok gürse ve kabarıyorsa) incelttiğimiz yerin 2 cm yukarısından makas çapraz vurulmalı ve saç ucuna kadar işlem tekrarlanmalıdır. Aynı işlem düz makasla da yapılabilir. Bir tutam saç alınarak makasın ağzına yerleştirilir ve makas kapatılmadan aşağıya ve yukarıya doğru ritmik hareketlerle kaydırarak ara makasıyla yapılan inceltme işlemi düz makasla yapılabilir.

-Dipten inceltmede dikkat edilecek noktalar: Saç sınır çizgisine yakın bölgelerde dipten inceltme işlemi yapılmamalıdır. Ayırma çizgisine yakın olan yerlerde dipten inceltme işlemi yapılmamalıdır. Tepe bölgesinde dipten inceltme işlemi yapılmamalıdır.

2-Tutamın ortasından inceltme:

Tutamın ortasından yapılan inceltme, saç modeline dışa doğru genişlik ve hacim kazandırır. Tutamlardaki yükü hafifletir ve saçın baştan uzaklaşarak hacim kazanmasını sağlar. Kısa saçlar uzun saçlara destek olur.

3-Tutamın ucundan inceltme ( Form çizgisinin inceltilmesi, uçtan inceltme):

Form çizgisindeki saç uçları inceltildiğinde saçın ağırlığı hafifler, saç uçları serbestleşir. Saça daha fazla hareket kazandırılmış olur. Form çizgisi yumuşar ve ağırlık olan bölümlerle daha uyumlu bir geçiş sağlanır. Bu tekniğe uçtan inceltme denir. Çeşitli teknikler kullanılır. Bunlar:

 a-Dıştan inceltme:

Bu teknikte saç uçlarının hafifçe yukarıya doğru kıvrılmasını sağlamak için,saçın yüzeyi tıraşlanır. Yapılan hareketin uzunluğu ve uygulanan basıncın gücü, elde edilecek sonucu etkiler.

b-İçten inceltme:

Saçın içe doğru kıvrılmasını artırmak için ustura, tutamın arkasında tutulup, kavisli bir hareketle uygulanır. Yine uygulanan basıncın gücü ve hareketin uzunluğu, saç uçlarının ne kadar inceleceğini belirler.

c-Çentik tekniği:

Bu teknik düzensiz uzunluklar oluşturur.Genellikle saç uçlarında daha kaba bir doku elde etmek için kullanılır. Kuaförlerin en çok kullandıkları inceltme tekniklerinden biridir. Hem form ve tasarım çizgisi kesmek, hem de hareketli doku kazandırmak için uygundur. Saçın ağırlığını alıp hafiflettiği ve ilgi çekici bir doku kazandırdığı için, dalgalı veya kıvırcık saçlarda bu teknik tavsiye edilir.

d-Point tekniği:

Bu teknikte, makasın ve usturanın ucunu kullanarak genellikle saç uçlarında hafif uzunluk farklılıkları elde edilir. Uçlardaki inceltmenin gücü, elin tutuşuna ve kesim sayısına göre farklılaşacaktır.

e-İnceltme makası ile inceltme:

Uzun ve kısa saçların düzenli aralıklarla oluşması için sık dişli inceltme makası kullanılır.Sık dişli makaslar daha çok saç keserken,geniş aralıklı seyrek dişli makaslar daha az saç keser.

f-Kaydırma tekniği:

Bu teknikte makas, ağzı açık olarak saç yüzeyinde kaydırılır. Makasın açıklık derecesi, dokuya kazandırılacak hareketin gücünü belirler. Saça genişlik ve hacim sağlar.

Saç İnceltme Teknikleri