Ana Sayfa Blog Sayfa 416

Saçı tutamlara ayırma

0

 

Saçı tutamlara ayırmak çalışma kolaylığı sağlar. Bir saç  üzerinde birden fazla işlem yapılmasını sağlar. Her boyda ve ebatta tutam ayrılabilir.  Tekniğe uygun çalışma yapabilmek için saçta mutlaka ayrımlar yapılmalıdır. Saçı tutamlara ayırarak yapılacak olan işlem sırasında müşterinin saçını çekerek canının yanması önlenmiş olacaktır. Aksi takdirde düzgün tutamlara ayrılmamış bir saç uygulama sırasında dolaşacağı için müşterinin canı yanacaktır. Yapılan uygulama sonuçlarının doğru olması da yine tutamların doğru ve düzgün olmasına bağlıdır.

Kullanıldığı Yerler

Saç analizi yapmada ve saç diplerini kontrol etmede mizanpli, perma, fön, röfle-meç, boya, papiyot, kesim gibi uygulamalarda kullanılır.

 

Modern Kuaförlüğün Gelişimi

0

 

 

Dünya Savaşı'na (1914–1918) kadar egemen olan uzun saç tuvaletinin yerini, Amerika'dan gelen kısa saç modası ''alagarson'' aldı. Bu saç, düzenli bir bakım ve uzmanca bir kesim gerektiriyordu.

 

1782 yılında Marcel Grateau, ondülasyonu buldu. Bu kısa zamanda yayıldı ve çeşitli biçimleme olanakları geliştirdi.

 

K. Nesser’in bulduğu (1906) sıcak perma ve Josef Mayer’in düz bigudisi büyük yenilikler getirdi. Kimyasal ürünler, kuaförlük mesleğine yeni olanaklar verdi.

 

Greteau, bir gün tesadüfen saç yaparken saçı normal olarak yuvarlak ayağın değil de yüksek ayağın kenarının üzerine koydu. Sonuçta oyuk, derin, doğal bir dalga çıktı. Ondüle demirinin yerini bugün ondüle çubuğu aldı.

 

1900 yılından sonra teknikle birlikte birçok olanak gelişti. Karl Ludwig Nessler, Londra'da sıcak permayı uyguladı ancak Amerika’da üne kavuştu. Bir aletle saçlar, dik cıvatalara sarıldı. Bir küllü suyla ıslatıldıktan sonra saçlar, ısıtıcılarla kaynatıldı. Lastik örtüler, başın yanmasını engelledi.

 

1924 yılında Ö. Josef Mayer, Nessler'in "spiral sarması"nın yerine bugünkü düz sarmayı getirdi. Tek bozukluk saçı koruma yüzünden diplerinin uzun kalmasıydı.

 

1920 yılında kıvırcık uzun saç, bir el suyu perması ile biçimlendi.

 

Fransız Thıllay ve Hugo, ilk kez hidrojen peroksitle saç rengini açtılar.

 

Schwarzkopf, 1933 yılında ilk alkalisiz şampuan (nonalkali) çıkardı.

 

1941 yılında bir Amerikan firması, alkalili amonyum thiogliykolat temelinde bir soğuk perma patenti çıkardı.

 

1947 yılında Schwarzkopf, Almanya'daki ilk soğuk permayı çıkardı.

 

1947 yılında Wella ilk soğuk permayı (onaltherma) piyasaya sundu.

 

 1950 yılında krem biçimli oksidasyon boyalarını çıkardı.

 

Kaynak: Kuaförlüğün Tarihsel Gelişimi

 

Mısır Kuaförlüğünün Tarihçesi

0

 

Mısırlıların tarihi, gelişmiş kültür ve adetleri hakkındaki detaylı bilgileri, piramitlerde bulunan heykeller, rölyefler ve resimler vermektedir. 1822 yılından sonra hiyeroglifler, papirüsler de çözülebildi. Prenses Kavit’in taş lahtindeki rölyefi, Mısırlıların peruk yapımında, saç tuvaleti yapımında ve saç-vücut bakımında yüksek bir düzeye ulaştıklarını gösterir. Mezarların içinde sık sık süsler ve süs aletleri bulunur. Günlük banyolar ve kremlenmeler, normal vücut bakımına dahildir. Halk, su aygırı yağını cilt ve saç bakımı için kullanırken kibarlar, değerli balzam ve parfümler kullanırlardı. Yüzü süslemek de ola ğandı. Gözlerin vurgulanması için kaşlar tıraş edilir ve üzerlerine siyah boya sürülürdü. Göz kapakları için yeşil, yanak ve dudaklar için kırmızı renk kullanılırdı.

 

Güneşten korunmak için başa çok süslü, sanatsal açıdan zengin bir baş örtüsü örtülürdü. Halk, kısa kesilmiş saç üzerinde deri ya da keçeden yapılmış basit bir kep taşırdı.

Baş bakımı ve saç tuvaleti, özellikle kölelerin işiydi. Saç biçimlerinin çeşidi çoktu. Daha eski resimler, omuza kadar düşen küt kesimli saç tuvaletlerini göstermektedir. Daha sonraları uzun, omuza tutam ya da örgü halinde düşen saçlar tercih edildi. Birer sanat eseri olan çok çeşitli peruklar, bayramlarda bayanların olduğu kadar erkeklerin de vazgeçilmez saç süsleriydiler. Takma, yapıştırılmış ya da asılmış çene sakalı asalet sembolü sayılıp bunlar, kraliçeler tarafından bile kullanılırdı. Saçları kıvırmak için sıcak toprak bigudiler kullanılırdı. Saç tuvaletleri ya da peruklar, renkli alın bantları, süslü metal çemberler, çiçekler ya da diğer sembolik şekillerle süslenirlerdi. Birkaç resimde baş üzerinde bir balzam konisi bulunduğu ve buradan saça kokulu yağ damladığı görülmüştür. Saçların ve tırnakların kızıl tonlara boyanması için kına kullanılırdı.

 

 

 

Kaynak: Kuaförlüğün Tarihsel Gelişimi

 

Roma Kuaförlüğünün Tarihçesi

0
 

 

Roma’da, MÖ 150 yılında, vücut bakımı ve güzellik işlerini kadın köleler yapıyordu, ama özerk çalışanlar da vardı. Saç kesme, tıraş etme, manikür ve pedikür “tonsor”un göreviydi. Dükkânına “tonstrina” denilirdi.

 

Roma saçları önceleri Yunan etkisi altındaydı, sonra bu etkiden giderek kurtularak daha sanatkâr oldular. Saç yapımında pahalı süsler ve postişler kullandılar.

 

Germenler ile Romalılarda sarı saç sevgisi oluştu. Odun kökü, kireç, kına ve deniz suyu, papatya özütü, yumurta sarısı güneşte saatlerce soldurularak saça sürülür ve saça altın tozu ekilirdi. Bu yöntemler yeterli olmadığından Germen kadınlarının peruk ve postişleri, yeni bir ticaret kapısı açtı. Roma iktidarının Kavimler Göçü, Hıristiyanların hükümet olması ve Vandal Zabtı ile çökmesi sonucunda Antik Çağ sona erdi.

 

Kadın

Cumhuriyet Döneminde MÖ 500 yılından MÖ 30 yılına kadar kadın, uzun saçını bir pamuk ağ ile sarılan bir düğüm hâlinde toplardı. Daha sonra ağlar, insan saçından yapıldı. Roma İmparatorluğu Döneminde (MÖ 30 yılından itibaren) iki tipik saç tuvaleti, çeşitli değişimlerle sık sık görüldü.

 

Kemik ya da iyi tahtalardan yapılma saç tokaları, uzun altın, gümüş, bronz ya da fildişi tokalar ve pahalı saç süsleri süs için kullanılırdı. Becerikli Mısır ya da Yunan kadın köleler, “calamistrum” yardımı ile harika saç tuvaletleri yaparlardı.

 

Evli Romalı kadın, bu çağın başlangıcında saç tuvaleti üzerinde açık bir peçe taşırdı. Zamanla artan zenginlikle gündüz ve gece için çeşitli peruklar yapıldı. Heykeltıraşlara saç tuvaletli büstleri ısmarlanırdı.

 

Erkek

Cumhuriyet Döneminde uzun bir saç ve sakal taşırdı. İmparatorlukta kibar burjuva, demir tıraş bıçağı ile tıraş olurdu. Düşük seviyedeki halk, sakal bırakırdı. Saç, asker gibi kısa kesilirdi. Bazen tek tek hafif bukle perçemler, alına düşerdi. Geç Roma İmparatorluğu Döneminde birçok erkek, kısa bakımlı çene ve bıyıkla kıvırcık ve bukleli saçı tercih ederdi. Tipik Roma saçı, uzun yıllar tepeden tüm kenarlar düz bukleli ve dalgalı olarak tarandı.

 

Kaynak: Kuaförlüğün Tarihsel Gelişimi

 

Her şey çocukla başlar!

0

Biz ” Her şey çocukla başlar!” inancıyla yola çıktık.

 Kuaförlük sektöründeki 37 yıllık deneyimi ile Haluk Feyzioğlu, çıraklık dönemini Muammer Yaprakgül’ün yanında geçirip, MM Bahçecik’te çalıştıktan sonra 1999 yılında kendi salonunu açtı.

İyi işlere imza atmayı seven Haluk Feyzioğlu, kardeşi Hande Feyzioğlu ile birlikte güzel bir aile salonu işlettiklerini, salona gelen tüm müşterilerin sıcak bir ortam ile karşılaştıklarını, 1976’dan beri hala aynı müşterileri koruduklarını söylüyor. Sürekli değişen trendleri yakaladıkları ve dokunduğu her şeye değer kazandırdıkları için müşterilerin salona gönül bağları da güçleniyor.

Eğitime, yeniliklere verdikleri önem, fuarları-etkinlikleri takip etmeleri, insana verdikleri değer, paylaşımcı ruhları, manevi güçleri salonu öne çıkaran başarı anahtarları arasında geliyor.

Hande&Haluk, Psikolog Jülide Sevim ve Koordinatör Erdem Topuz’un desteğiyle, Mardin Midyat Çalpınar Köyü’nde çocukların hayallerine dokunan bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirdi. 

Haluk ve Hande Feyzioğlu ile gerçekleştirdikleri sosyal sorumluluk projesi hakkında konuştuk.

Mardin’de gerçekleştirdiğiniz sosyal sorumluluk projesini biraz anlatır mısınız?

Başka dünyaları görmek, onların kalbine dokunmak istedik. Hande&Haluk ekibinden 13 kişi olarak Mardin’e gittik. Çok keyifliydi ancak en önemlisi onların gözlerindeki ışıltıyı  görmek bambaşka bir mutluluktu.

Müşterilerin de desteğiyle Mardin’e götürdüğümüz kitaplar, boya kalemleri, resim malzemeleri, okul gereçleri, tokalar, atkılar, eldivenler, kaşkoller, uçurtmalar, şekerler çocuklara ışık oldu.

Koordinatör Erdem Topuz’dan projeyi gerçekleştirmek için uygun bir yer bulmak için yardım aldık. Mardin’in en uç bölgesinde bulunan ve yardıma en çok ihtiyaç olan Midyat Çalpınar Köyü’ne gittik.Amacımız oradaki insanları mutlu etmekti.

İlk durak Midyat Çağdaş Yaşam Kız Öğrenci Yatılı Yurduydu. Geçen yıl 4 öğretmenin kaçırıldığı okulda;  gencecik, kararlı öğretmenler ve 180 çocuğun dudaklarından dökülen sevinç sesleriyle panolarımızı kurduk, bir yandan resimler yaparken bir yandan da, kız öğrencilerin saçlarını örüp, onlara hediye ettiğimiz tokalarını taktık, erkeklerin saç traşlarını yaptık. Onların şekerlerini yerken, hediye paketlerini aldıklarındaki yüz ifadeleri yüreklerimize kazınmışken, her birimizin gözleri dolu doluydu: Biz ” Her şey çocukla başlar!” inancıyla yola çıktık ve hayallerimize doğru hep birlikte uçurtmalarımızı uçurduk.

Psikolog Jülide Sevim öğrencilerle konuştu. Çocuklar, duyacakları tatlı kelime ile bambaşka dünyalara kaçabilirler. Jülide Sevim onlara hayallerini nasıl gerçeğe dönüştürecekleri konusunda yol gösterdi.

Projenin sürekliliği olacak mı?

Devamlılığın olması çok önemli. Sömestri tatilinden önce Edirne’de bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bundan sonraki hedef en batıdaki başka bir yoğun ihtiyaç duyan Edirne’nin Enes ilçesinin bir okulu.  Daha sonra ise İç Anadolu Bölgesi’nde Karadeniz’de Artvin ya da Zonguldak olabilir. Bu proje bizim çok hoşumuza gitti.
Biz de sizi kutluyor, örnek projelerinizin devamını diliyoruz.
 

MM Bahçecik 2014 Sonbahar Kış Koleksiyonu

0

 

 MM Bahçecik'in 2013-2014 Sonbahar-Kış Koleksiyonu modern, özgür ve kadınsı bir stili yansıtıyor. 

Deniz Akkaya’nın asil ve güçlü duruşuyla kendini gösteren doğal ve çarpıcı modeller sezona damgasını vuracak gibi görünüyor.

Koleksiyonda çeşitli uzunluklarla dağınık ve hacimli bob stiller, kahküllü doğal görünümlü ve rahat iri dalgalı modeller ön plana çıkıyor. Düz saçları hareketlendiren örgüler ise ince ve zarif detaylar arasında geliyor.

 

 

2013-2014 Sonbahar-Kış Koleksiyonu’nda renklerde soğuk ve pastel tonlar ağırlıkta. Soğuk gümüş sarılar, küllü kahveler, karamel tonları üzerine yapılan balyajlar sezonun trend renkleri olarak, kadınları stil ikonlarına dönüştürüyor. 

 

İlk Ünlü Kuaför: Léonard Autié

0

 

Kraliçe Marie Antoinette’nin kuaförü Léonard Autié, modern tarihin en ünlü kuaförü olarak biliniyor. Barcelona’da bulunan Raffel Pages müzesinde Léonard Autié zamanından kalan oldıkça geniş bir arşiv bulunuyor.   

Léonard’ın salonda çalışmaya başlamasıyla birlikte tüm rakiplerini gölgede bırakacak bir şöhret yarattı.

Salon hayatından tiyatro sektörüne geçti. Başarısı, yarattığı saç stilleri ile Paris’te popüler bir kuaför olarak bilinirliğini artırdı.

Léonard 1779 yılına Avrupa’nın en ünlü kraliçesi olan Marie Antoinette’nin özel kuaförü oldu ve şehvetli, çığır açan, büyüleyici saçlar yarattı. Günümüze kadar taşınan ün Sofia Coppola’nın filmlerine yansıdı.

 

 

Sofistike, abartılı görünümler o dönemde çok ses getirdi ve çoğu kuaför bu görkemli stillerden ilham aldılar. 

Léonard’ in kreasyonlarında yukarı dik bir şekilde toplanmış görkemli saçlar, mücevherler, kuştüyü, çiçekler, meyveler, saçlarda gemi ve kale modelleri dikkat çekiyor.  

 

 

Bir yıldız söndü: Aldo Coppola

0

 

Gitmek bazen geride iz bırakmaktır…

 

Kimileri hayatlarına sığdırdığı başarılar ile aynı duyguyu ve inancı paylaşan gelecek nesile ilham olur!

İşte onlardan biri bir bütün olarak yaklaştığı kuaförlük mesleğini layığıyla yerine getirmiş bir isim olan Aldo Coppola…

 

Milano’nun saç tasarımı ve modayı bütünleştiren efsane kuaförü Aldo Coppola 73 yaşında hayata veda etti. 

12 yaşında babasının yanında kuaförlük mesleğine adım atan Coppalo, 16 yaşında Floransa’da şovlarda boy göstermeye başlamıştı.

 

Modanın kalbinin attığı Milano’da Armani, Valentino, Ferre, Versace gibi markalarla işbirliği yapan Coppola 1980’li yılların İtalya saç trendlerine öncü oldu.   

Naomi Campbell, Sophia Loren, Monica Bellucci ve Linda Evangelista’dan ilham aldı. Stili ile birebir örtüşen en sevdiği yüz Charlize Theron’a aitti. Farklı bir çizgisi vardı, onu büyük yapan da buydu

 

L'Oreal Professionnel ile işbirliği yaparak, salon zincirlerinde başarıyı yakaladı. Onlarca başarı, şov ve ismini taşıyan bir şirket… Seni unutmayacağız Aldo Coppola…  

 

O'nu anmak için son koleksiyonunun kamera arkası görüntülerini sizinle paylaşmak istedik.

 

Kerastase Özel

0

 

Kuaförlüğün ışıltılı markası Kérastase, özel ürünlerinin yanı sıra özel projeleriyle de ışık saçıyor.

“Couture Styling” lansmanı hakkında Kérastase Türkiye Direktörü Neslihan Üner ve Kérastase İş Geliştirme-Eğitim Müdürü Ayşen Ensel ile konuştuk.

Estetica: Kérastase markasını güçlü ve tercih edilir kılan özelliklerini paylaşır mısınız?

Neslihan Üner: Kérastase bildiğiniz gibi dünyanın en lüks salonlarında en prestijli kuaförler tarafından kullanılıyor. Bu marka başarısının kaynağında herşeyden önce saç tasarımcılarının ihtiyaçlarına uygun yüksek kaliteli, yenilikçi, ilham veren ürünleri geliştiriyor olması yatıyor.

 

 

Estetica: Kérastase yüzü olarak Kate Moss ile bir işbirliği ve yeni ürünler var. Güçlü ve ses getiren bir işbirliği. Kuaförlüğe de katkı sağlayan bir proje. Neler anlatacaksınız? Couture Styling derken?

Neslihan Üner: 2013’te Kérastase olarak yepyeni bir çağ başlatıyoruz. “Saç Modası Çağı”. Kişiye özel şekillenen stiller, uzun süreli tutuş gücüyle özgürce hareket eden saçlar… Dünyaca ünlü saç gurusu Luigi Murenu ile birlikte kuaförlerin ihtiyaçları göz önüne alınarak tasarlanan bu ikonik styling ürünler tasarım dünyasında gerçek bir devrim niteliğinde. Ve bu devrimi yaratırken tüm dünyanın stil ikonu olarak kabul ettiği ünlü bir top model ile işbirliği yapıldı. Kérastase dokunuşu ile Kate Moss!

Estetica: Kérastase Couture Styling ürünlerinin özelliklerinden bahseder misiniz?

Ayşen Ensel: Kérastase Couture Styling, kişiselleştirilmiş yapılandırma ve son dokunuş olarak Prado mavisi ve Menekşe moru 2 renk kategorisinde 6 üründen oluşan bir koleksiyon.

Prado mavisi olan seride 4 adet şekillendirici ürün var ve nemli saçlarda kullanılıyor, saçta hafızaya aldığı dokunuşlarıyla natürel plaj dalgaları, romantik S’ler, ve saçta yükselen ve hacmin öne çıktığı saçlar için muhteşem bir etki oluşturuyor.

Menekşe moru olan seri kişiselleştirilmiş son dokunuş ürünleri 2 adet ürün var, Laque Couture esnek sabitleyen sprey ve hacmin ve tazeleme etkisinin yeni ilahı Power Bluff kuru şampuan.

 Kérastase Couture Styling hakkında detaylı bilgiyi Estetica Dergisi  Ekim Kasım sayısında bulabilirsiniz. 

 

Beyaz Kelebek Sertifikalı Salonlardan Görüşler

0

 

Bekir Kuaför – Bekir Teke

Beyaz Kelebek Projesi’nin sunumları çok güzeldi; anlatımları, animasyonları süperdi. Çok etkili bir proje olduğunu düşünüyorum. Proje sektörde olması gerekenlerin fikir beyanını yapıyor, denetliyor. Ben çok beğeniyorum, güzel buluyorum. Kuaförlüğe katkısı gerçekten çok olumlu.

Elemanlarımız da Beyaz Kelebek projesine katıldı. Bizim işletme sahibi olarak düşündüklerimizi orada dinlediler, bizim anlattıklamız dışında da bir fikir sahibi oldular. Kendilerine daha çok dikkat ettiler diye düşünüyorum. Vizyon kazandırma bakımından kuaförlüğe sağladığı fayda için bu projeyi meslektaşlarıma öneriyorum.

 

İbrahim Kuaför-Serkan Söylemez

Beyaz Kelebek Projesi güzeldi, eğiticiydi. Aslında çoğu kuaförün bildiği, ancak uygulamadığı bilgiler verildi. Bu proje bizim bilgiklerimizi hayata geçirebilmemize yardım etti.

Elemanların müşterilere karşı davranışları olması gerektiği yönde değişti, salonda temizliğe daha çok dikkat edilmeye başlandı. Bizim salonumuz için çok iyi oldu. Daha fazla katılım olması için meslektaşlarıma da öneriyorum.

Kemal Mustafa – Çağatay Gümüş

Beyaz Kelebek kuaförlük sektöründe belli bir standardı oturtmak açısından çok iyi bir uygulama. Meslektaşlarımızın aynı seviyeye gelmesi bizi gururlandırır. Hem müşteriler hem de kuaförler için güzel bir proje. İnsanlar eğitimden sonra aradaki farkı çok net görüyorlar.

Eğitim uzun ve oldukça kapsamlıydı. Zor bir eğitim değildi. Bizim salonumuzda bütün kriterler neredeyse uygundu. Sadece bir iki eksiğimiz vardı. Onları gördük ve tamamladık. Bu anlamda bize çok büyük bir fayda sağladı. Sertifikamızı aldık. Mutluyuz.

Meslektaşlarıma bu projeyi öneririm. Eminim ki herkes kendi çapında yaptığı uygulamaların bazen yanlış olduğunu görebiliyor. İnsanın bazen gelişmek için kabuğunu kırması, önyargılarını kaldırması gerekiyor.

Key Kuaför ve Güzellik Salonu Atakent-Cem Benteşe

Beyaz Kelebek Projesi uygulanmasıgereken ancak geç kalmış bir projedir. Bu uygulama için L’Oréal Professionnel firmasına çok teşekkür ediyoruz. Çünkü bu sayede bilinçli, düzgün işletmelerin önü açıldı.

Bu projenin kuaförlük sektöründe yapılan işlere değer verilmesi, salonların daha sistematik çalışması gibi katkıları oldu. Katılımcılar eksikliklerini ve ne yapılması gerektiğini gördüler.

Eğitimler her seviyede kuaförün alabileceği eğitimlerdi. Anlaşılır bir dildeydi, sunumlarda açıklayıcı bilgiler verildi. Çok etkili olduğunu ve fayda elde ettiğimizi söyleyebilirim.

Meslektaşlarıma ben Beyaz Kelebek projesini anlatıyorum. Sektörün gelişmesi adına daha iyi rekabet yapılabilsin isterim.

Beyaz Kelebek projesi Mavi Bayrak projesine benziyor. Biraz daha farkındalık kazanması gerektiğini düşünüyorum.

Ozan Kuaför – Ozan Kahya

Beyaz Kelebek Projesi’nden sektör için yararlı bilgiler öğrendik. Güzel doneler aldık. Sunumlar çok güzeldi, özellikle gerçekçi olması beni çok etkiledi.

Kuaförlük camiasının bilinçlenmasi açısından sektöre fayda sağlıyor. Kuaför salonunun temiz olması, elemanlarınızın o heyecanı yaşaması ayrı bir güzellik.

Eğitim benim için zor bir eğitim değildi; fakat elemanlar için biraz zorlayıcı olabilir. Eğitimde işletmeye karşı bakışım değişti. Daha fazla katılım olması için meslektaşlarıma kesinlikle öneririm.

Beyaz Kelebek Projesi hakkında L’Oréal Profesyonel Ürünler Bölümü Pazar Geliştirme Müdürü Gülşah Camcı Yılmaz’dan aldığımız detaylı bilgiyi Estetica Dergisi  Ekim Kasım sayısında bulabilirsiniz.