Ana Sayfa Blog Sayfa 344

Kontürleme ile dönüşüm

0

Kontürleme ile dönüşüm

Kontürleme ile yüz kusurlarını kapatarak benzersiz bir görünüme kavuşturmak günümüzün en gözde trendlerinden. Özellikle gelin makyajlarında porselen makyaj dediğimiz kontürlemenin yoğun olarak kullanıldığı teknikler öne çıkmakta. İşte bir gelin makyaj örneği:

Görsellerde özellikle aydınlatılması gereken bölümlere dikkat çekiliyor. Dudak çevresine sürülen beyaz kalem ise hem dudağı belirginleştiriyor hem de aydınlık ve ışıltılı bir görünüm kazanmasını sağlıyor. Öncesi-sonrası resminde görüldüğü üzeri yüzdeki bütün kusurlar makyaj mucizesi ile kapatıldı.

Saç-Makyaj: Tanita Becker @Team Hair Inn! Hützen, www.hair‐inn‐koeln.de

Head‐of‐Hair: Ute Hützen

Fotoğraf: Petra Hützen, www.petrahuetzen.de 

 

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

 

Kullanışlı ve rahat

0

Ki Se Tsu Salon

Farklı tarzıyla öne çıkan salonlardan Ki Se Tsu Kuaför Salonu iks design adlı mimarlık firması tarafından tasarlandı. Ortaya çıkan ise: Rahat ve kullanışlı ayrıca benzersiz bir dokuya sahip son derece keyifli bir salon.

Salonun tüm görsellerine haber galerisinden ulaşabilirsiniz.

Mimar: iks design

Proje: ki se tsu hair salon

Yer: Nagoya, Japan

Fotoğraf: Keisuke Nakagami

Proje yılı: 2013

Logo,Grafik dizayn: Tomoshi Yoshida

 

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

 

Estetica Dergisi Yılın Meslek Onur Ödülü Baykan Savaş’ın

0

Estetica Dergisi Yılın Meslek Onur Ödülü 2016 Baykan Savaş’ın oldu.

Hairist 2016 Kuaförlük ve Kariyer Günü bünyesinde Estetica Dergisi Yılın Meslek Onur Ödülü töreni de gerçekleşti.

Estetica Dergisi Yılın Meslek Onur Ödülü ilk olarak 2013 yılında Metin Bahçecik’e layık görüldü. 2014’te ise AKD Kurucu üyelerinden merhum Muzaffer Çapkın’a ve 2015’te ise yazar ve kuaför olan Ahmet Erkan’a takdim edilmişti. Büyük bir heyecanla Estetica Dergisi okuyucuları tarafından seçilerek verilen ödüle bu sene Baykan Savaş layık görüldü.

Mesleki başarıları, sektöre kattığı yenilikler, sektörün yararına yaptığı çalışmalar ve aynı zamanda kişiliği ve davranışları ile tüm meslektaşlarına örnek olabilecek nitelikte kuaförlerin sahip olabildiği ödül, ödülün ilk sahibi olan Metin Bahçecik tarafından Baykan Savaş’a takdim edildi ve tüm salon duygusal anlara şahitlik etti.

Yılın Kuaförü 2016

0

İşte Yılın Kuaförleri

Kuaförlük ve Kariyer Günü bünyesinde gerçekleşen törende HAIRiST Yılın Kuaförü 2016 Ödülleri sahiplerini buldu.

Büyük Jüri tarafından Mahmut Ebil’in Jüri başkanlığında gerçekleşen oylamalar doğrultusunda Mayıs 2015’ten beri Ayın Finalistleri olarak kazanan tasarımlar arasından Şekillendirme ve Topuz kategorsinden ve Renk ve Kesim kategorisinden dereceye giren adaylar, büyük ve ihtişamlı törende ödülleri ile buluştu.

Yılın Kuaförü 2016 Yarışması’nda Hüseyin Alkan her iki kategoriden birinci seçildi. Renk ve Kesim kategorisinde Gürkan Duman ikinci ve Muhammet Usta üçüncü oldu. Şekillendirme ve Topuz kategorisinde ise ikinci Ayhan Önlüel olurken, üçüncülüğü aynı puan olarak paylaşan Can Özcan ve Ülkü Usta oldu.

Toplamda 3000’nin üzerinde saç tasarımı içerisinde aylarca süren çalışmalar doğrultusunda kazanan adaylar bu büyük törende ödüllerini havaya kaldırdı.

İşte kazananlar ve tasarımları:

İki kategoridede kazanarak HAIRiST Yılın Kuaförü 2016 birincisi olan Hüseyin Alkan:

Şekillendirme ve Topuz İkincisi Ayhan Önlüel:

Renk ve Kesim İkincisi Gürkan Duman:

Şekillendirme ve Topuz Üçüncüsü Can Özcan:

Şekillendirme ve Topuz Üçüncüsü Ülkü Usta:

Renk ve Kesim Üçüncüsü Muhammet Usta:

 

Estetica Yunanistan ödül töreni

0

Hair Awards by Estetica Hellas

Estetica Hellas tarafından ilk defa düzenlenen ödül töreni organizasyonu büyük bir başarı yakaladı.

18 Nisan’da Yunanistan’ın popülar mekanlarından Athens Concert Hall in Athens’de, Hair Awards by Estetica Hellas olarak Estetica ağının Yunanistan versiyonu ödül töreni gerçekleşti.

Ödül, Yunanistan meslek odaları tarafından resmi olarak onaylanan profesyonel kuaför dernekleri ile tüm saça yönelik sektörü temsil eden prestij ödülüdür.

Sanal jüri yani Estetica Hellas okuyucular tarafından seçilen Hair Awards 2016’nın 19 kategorideki kazanan ürünleri ve markaları:

L'ORÉAL: Yılın Markası

• ILLUMINA COLOR – WELLA: Yılın Yenilikçisi

• ΕΙΜΙ- WELLA: Yılın Lansmanı ve Reklam Kampanyası

• STEAMPOD – L'ORÉAL: Yılın Profesyonel  Araç- Gereçleri

• HIGH LIFE HAIR EXTENSIONS – HIGH LIFE : Yılın Büyüyen Markası

• WELLA: Yılın Eğitimcisi

• VANG: Yılın Profesyonel Kuaförlük Okulu

• KOLESTON PERFECT – WELLA: En İyi Saç Boyası

• INOA – L'ORÉAL PROFESSIONNEL: En İyi Amonyak İçermeyen Saç Boyası

• DIA RICHESSE / DIA LIGHT – L'ORÉAL PROFESSIONNEL: En İyi Tonlama

• BLONDOR – WELLA: En İyi Aydınlatıcı

• AWAPUHI MOISTURIZING LATHER SHAMPOO – PAUL MITCHELL: En İyi Saç Tedavisi

• FUSIO DOSE – KÉRASTASE: En İyi Yüksek Özellikli Saç Tedavisi

• NIOXIN – WELLA: En İyi Saç Dökülmesini Önleyen Marka

• TEA TREE SPECIAL SHAMPOO, SHAPING CREAM – PAUL MITCHELL: En İyi Bakım ve Erkek Stilleri

• SOLEIL – KÉRASTASE: En İyi Saçı Güneşten Koruyan Ürün

• SP LUXE OIL – WELLA: En İyi Yağ

• FIX DESIGN – TECNI.ART – L'ORÉAL PROFESSIONNEL: En İyi Styling Ürünü

• CREPAGE DE CHIGNON – TECNI.ART – L'ORÉAL: En İyi Yaratıcı Styling Ürünü

The Hair Awards of Estetica Hellas, Italyan Saç Ürünleri Ödülleri ile başladı. estetica.it ve parrucchierando.com, Cosmetica Italia, Camera Italiana dell'Acconciatura ve Cosmoprof birlikteliği ile organize edildi.

Adım adım teknikler

0

Adım adım teknikler

VT Academy Grace Koleksiyonunun adım adım uygulamalı teknikleri:

 
 
Saç: VT ACADEMY
Ürünler ve Araçlar : T-LAB Professional, VT Professional

hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

 

Yönetici olmak

0

Yönetici olmak

İyi bir yönetici olmanın bazı altın kuralları vardır. Sizler için derlediğimiz kurallara göz atın:

  • Ekibiniz ile özel bir dil oluşturmalısınız. Aynı hedeflere odaklanmalı ve birlikte odaklandığınız hedeflere ulaşmak için ekip arasında doğru bir iş bölümü yapmalısınız. Ekibinizi, onların yetenekleri doğrultusunda yönlendirirseniz başarıya ulaşacaksınız.

  • İyi bir dinleyici olun, ekibinizle kuracağınız iletişimin altın kurallarından biri de budur. Sizinle konuşmaktan çekinmemeli, sorunlarını paylaşabilmeli, iş ile ilgili konularda sizinle gerekli münasebete girmekten kaçınmamalı.

  • Eşitlikçi olun, ekibiniz arasında ayrım gözetmeksizin herkese değer verin ve onları takdir edin. Gerçekleştirdikleri işlerin boyutlarıyla orantılı olarak onlara dengeli ve adaletli bir muamele gösterin.

  • Dürüst ve şeffaf olun, size her zaman güvenebilmelerinin tek yolu budur. Ortak kararlar almak veya aldığınız kararları onlarla paylaşmak şeffaf olabilmenin anahtarlarındandır.

  • Eğitici olun; bildiklerinizi, öğrendiklerinizi, tecrübelerinizi her zaman ekibiniz ile paylaşın. Böylelikle hem ekip ile iletişiminiz güçlenir hem de ekibinizde daha kalifiye çalışanlarınız olur.

  •  

    Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki

    haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

     mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

    İndirmek için tıklayın:   

     

    https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

     

    https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

Gelin saçı neden önemli?

1

Gelin saçları üzerine

Evlenecek olan her bayanın rüyalarını süsler; güzel, beyaz bir gelinlik ve yerlere kadar sürünen metrelerce uzunlukta bir duvak. O günün kusursuz geçmesi için her hazırlık yapılır. Nikah tarihi alınır, hazırlıkları gerçekleştirilir, salon tutulur, dekor seçilir, davetli listesi ve davetiyeler hazırlanır… Kısacası o gün ne lazımsa her imkana baş vurulur. Bu hazırlıkların içinde fotoğrafçı, makyöz ve kuaför; gelinle damattan sonra başrollerdeki kişilerdir.

Bu konuda başrol gelin ve kuaför olsun istedim ve kuaförlük sanatına 26 yılını vermiş bir uzman olarak, bu yazımda özellikle gelin saçı ve tasarımları konusunda önemli ayrıntılara değindim:

Tarihi çok eskiye dayalı bir gelenektir gelin süslemek. Yıllar boyu bazı değerlere ve törelere dayalı olarak düzenlenen bu süreçte önceleri gelin süslemede en önemli faktör duvak olmuştur. Duvak, bir gelinin görünümünde en tamamlayıcı etkenlerden bir tanesiydi. O dönemlerde gelin saçına ve makyajına pekte önem verilmezdi. Önemli olan gelinin evlendiği gün damada çekici gözükmesi açısından gözüne biraz sürme sürmesi ve dudağında birazda ruju olması idi. Kına gecesi ve düğünlerde mahallenin önde gelen maharetli bayanları, gelinin saçlarını örerek şekillendirir, süsler ve gelinin güzel görünmesi sağlanırdı. Düğün anından gecesine kadar gelinin yüzünü kendi ailesi dışında, damat da dahil olmak üzere kimse görmesin diye bir duvakla kapatır ve gelinle damat bir araya gelinceye kadar duvak açılmazdı. Bu nedenle de gelinin saçının nasıl yapılmış olduğunun pek önemi yoktu.

Günümüzde gelin saçı, gelinlerimizin en az duvak kadar önemsedikleri bir ayrıntı haline gelmiştir. Saçlarının rengi aylar önceden belirlenir, provalar yapılır. Düğün gününün ilk saatleri gelin saçı için ayrılır ve ayrı bir heyecanı vardır bunun, çünkü gelinin saçı en önemli tamamlayıcı unsurdur ve kusursuz olmalıdır. O nedenle her ne kadar modaya dayalı saç modelleri ve topuzlar, dergilerden, model kitaplarından ve ünlü kişilerden örnek alınsa da, gelin saçı gelinin kişiliğini yansıtacak ve rahat taşıyabileceği modeller olmalıdır. Giyilecek gelinliğe, gelin buketine ve takılacak duvağa kadar her ayrıntı önem taşır bir saç tasarımı için. Hatta boyun ve boynun uzunluğu, kararların iyi düşünülerek alınması için önemli unsurlardandır. Bir kuaföründe bu unsurları biliyor olması ve saç modelini kişiye göre tasarlaması gerekmektedir. Bu aşamada kuaförün ve gelinin birbirlerini iyi tanıyor olmaları çok önemlidir. Saçını günlük yaşamında hiç toplamayan veya toka kullanmayan bir bayan için topuz seçimi gelinin en önemli gününde bir çileye dönüşebilir. Saça takılan toka ve çok sıkı bağlanmış lastikler nedeni ile başağrısı gibi sıkıntı verici durumlarla karşılaşılabilir. Bu güzel günü berbat edebilecek saç modellerinden kaçınılmalıdır. Her alanda olduğu gibi gelin topuzlarında ve tasarımlarında da kişinin yüz hatlarına göre seçim yapılmalı ve kişi, saçı ve makyajı ile bambaşka biri haline getirmemelidir.

Kuaförlerin meslekleri gereği aşırı fantazileri ve bu fantazilerini uygulama istekleri olmaktadır. Özellikle platin sarısı saçları tercih etmektedirler. Bunun nedeni yapılan modelleri bu renklerin iyi yansıtmasıdır. Bu sebepler her ne kadar geçerli olsa da beyaz bir gelinlikte platin sarısı, kontrast oluşturamayacağından saçın sönük kalmasına sebep olacaktır. Bu gibi tercihlerde gelinlik seçimi yaparken tamamen kapalı bir model olmamasına dikkat edilmelidir. Gelin buketinde bulunan çiçeklerin  renklerinden kullanılması da daha doğru ve doğal bir seçim olacaktır. Aynı şekilde çok siyah saçlarda beyaz gelinlik içinde her ne kadar gündüz güzel gözükse de günün geç saatlerinde loş ışık ve yorgunluğun vermiş olduğu sebeplerle gelinin yüzünde çok ağır ve sert ifadelere neden olabilir. Yani kısacası çok koyu ve çok açık renkleri seçerken çok iyi düşünülmeli ve gelinin yaşına uygun en doğru saç rengi tercihini kuaförü ile birlikte yapılmalıdır. Gelin makyajında abartılı renklerden kaçınılmalı, gelinin masumiyeti ve sadeliğini ön plana taşımalıdır. Makyaj değil gelin güzel gözükmelidir.

Unutmayın ki bir gelinin düğün gününde kendini nasıl hissettiğini sonradan fotoğraf karelerinde izlemek mümkündür. Bu kareleri izlerken ''keşke'' dememek için, gelinin isteklerinin yanı sıra kuaförünün ve makyözün de katkıları da göz önünde tutulmalıdır. Yapılan saçların ve  makyajın geline nasıl yansımış olduğunu izlemek; hem gelin ve ailesi tarafından hemde gelinin kuaförü ve makyözü tarafından zevkli bir deneyim olmalıdır.

Yazan: Gülgün Biçerel Uysal

haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

 

Alp Kavasoğlu bizimle deneyimlerini paylaştı

0

Alp Kavasoğlu bizimle deneyimlerini paylaştı

Alp Kavasoğlu

Herkesin ekranlardan tanıdığı bir yüz: Alp Kavasoğlu… Oldukça ilginç bir özgeçmişe sahip Alp Kavasoğlu’ndan onun hikayesini dinledik:

hairistcomtr: Sektöre farklı bir geçişiniz olmuş, öncelikle bunu konuşalım…

Alp Kavasoğlu: Benim 2000’li yıllarda L’Oréal Türkiye’nin genel müdürlüğüne iş görüşmesine gitmemle başladı aslında her şey.  ODTÜ Sosyoloji ve Felsefe çift anadal mezunuyum. Fakat mezun olduktan sonra hiçbir zaman kendi işimi yapmak istemedim ve her zaman hayalim saç-makyaj artisti olmaktı.  Ben dört beş yaşlarında teyzeme onun saçlarını taramak için ağladığımı hatırlıyorum. Yani bu derece çok seviyorum. Doğduğum günden beri bunun farkındayım fakat uzunca bir süre bu hayalim gerçekleşmedi. O zamanlar evren bana bunu getirmemişti. Çünkü kolay bir şey değil. Bizde alaylı bir sistem var. Bir kuaföre çırak olarak girip, yıllarca çalışıp sonrasında bir yerlere gelebilmek kolay değil. Ben üniversiteyi de bitirdiğim için benden beklenen sosyoloji ve felsefe ile alakalı bir iş yapmamdı. Bir dönem hiç çalışmadım. Fakat hobi olarak resim, saç-makyaj yapıyordum.

Birgün bir arkadaşım bana L’Oréal’de çalışmamı tavsiye etti. Bir satış temsilcisi arıyorlarmış. L’Oréal’de çalışmak ve işe alınmak çok kolay bir şey değildir. Başvurmayı önce düşünmedim fakat arkadaşlarım benden habersiz CV’mi yollamış. Sonra görüşme için aradılar. Görüşmeye gittiğim zaman, o zaman ki satış müdürü Özgür Uysal benim ODTÜ’den arkadaşım çıktı. O da ‘‘Gel Alp, sen başla. Ben senin yapabileceğine inanıyorum.’’ dedi. Üst üste altı görüşmeye girdim ve bu süreç altı ay filan sürdü. Fakat benim hep hedefim eğitim departmanına geçebilmekti. Satış danışmanı olarak bana bu durum ne kazandırdı derseniz: Müşterilerimi eğitime götürdüğüm zaman ben de onlarla beraber eğitimi izler ve eğitime odaklanırdım. Eğitmenle, eğitimcilerle sohbet ediyordum, her zaman onlardan bir şeyler kapmaya çalışıyordum. Kuaföre gidip boya siparişi alırken, bir yandan da kuaförün yaptığı boyayı seyrediyordum. Daha sonrasında kendi kendime bir sürü eğitim almaya başladım. Benim birincil olarak işim saç, ben kuaförüm. Fakat şu anda daha çok makyaj artisti olarak ön plana çıktım. O dönemde bütün kazandığım parayı eğitimlere harcamaya başladım. Yurtdışında ve yurtiçinde eğitimler…

Bunları yaparken yirmi üç, yirmi dört yaşlarındaydım. Eğitimleri aldıktan sonra Matrix’ten bana eğitim departmanına geçmek gibi bir teklif geldi. Matrix’te bir süre devam ettikten sonra hayallerim ile uyuşmamaya başladığı için çok üzülerek bırakmak zorunda kaldım. Üzüldüm çünkü L’Oréal benim hayal firmamdı. Tam o zamanlar Mehmet Tatlı Akademi’de eğitim sorumlusu arıyorlardı. Necdet Yazıcı sağ olsun hiç unutmam; ben daha hayatında saç kesmemiş bir adam iken bana güvendi. Sonrasında ‘‘Bir baktım Mehmet Tatlı Akademi’deyim, bir baktım saç kesiyorum, bir baktım röfle yapıyorum.’’ Derken Mehmet Tatlı Akademi’de eğitim direktörü oldum ve bütün salonların eğitimlerinden sorumlu olmaya başladım. Ardından ‘‘Benim hayalim makyaj artisti olmak.’’ dedim ve makyaj yapmaya başladım. İlk makyaj artistliği deneyimlerime freelance olarak başladım. Şu anda saçtan makyaja keskin bir dönüş yapmışım gibi görünse bile hiçbir zaman öyle bir dönüş olmadı. Makyaj artistliğim ön planda olsa da bu işte hiçbir fark yok.

”Şu an moda çekimlerine giderken bile tercihim her zaman; saç ve makyaj yapacak kişi olarak gitmek.”

Sadece makyaj ya da sadece saç artisti olmak istemiyorum. Çünkü ben toplam görünüme daha çok önem veriyorum. Tek bir insanın elinden bir kadın çıktığı zaman çok daha farklı oluyor. Makyaja yöneldikten sonra moda sektöründe aslında böyle bir ihtiyaç olduğunu gördüm ve dergi çekimlerine gitmeye başladım. Bu arada Tatlı Grubu’ndan hâlâ ayrılmadım ve hiçbir zaman ayrılmayacağım. Tatlı Grubu’yla benim duygusal bir bağım var ve bir gönül borcum var ama artık dışarıdan eğitim vermeye devam edeceğim. Grubun bünyesinde değil. Çünkü şu anda zaten saç ve makyaj üzerine kendi salonumu açtım. Bu salon aslında Beauty Break adında bir stüdyo.

hairistcomtr: Yaptığınız televizyon programları hakkında konuşalım.

Alp Kavasoğlu: Bir sistem var manken ajanslarında, mankenler ile cast yapılır ve çekim için model olacak mankenler ajanslar aracılığıyla seçilir. Biz bunu neden makyaja ya da saça uyarlamıyoruz, diye düşündüm. Çünkü dünyada örnekleri var. Ortağım Özgür Topkan ile beraber bu işe girme kararı aldık. Bir ajans kurup bu işi yapmaya başladık yani saç ve makyaj artistlerinin menajerliğini yapmaya başladık. Sonra fotoğrafçılar ve stilistler de geldi. Aslında bu iş moda sektörü için bir yetenek avı haline dönüştü. Ajansımızın adı Hoppala Production. Sonrasında ise televizyon başladı. Yine çok şanslıydım. Çünkü TV8 ailesiyle çalışmaya başladım. TV8 şu anda Türkiye’de eğlencenin en önemli adresi. İlk başta yapımcımız bize geldiğinde sadece saç ve makyaj yapacağım diye konuşmuştuk. Fakat sonrasında bana jüri olmayı teklif ettiler. Devam da ediyorum bu programa. Böyle Çok Daha Güzelsin adlı programdayım ve işimle çok alakalı bir program. Hayata küsmüş olan kadınlara özgüven kazandırıyoruz.

hairistcomtr: Üniversite eğitimi almış biri olarak sektörde bir artınız olduğunu düşünüyor musunuz?

Alp Kavasoğlu: Şuna çok inanıyorum ki bölümün çok bir alakası olmasa da üniversite okumak çok büyük bir vizyon katıyor insana. Bir boş vermişlik var sektörde araştırma adına. Ben üniversitede o kadar zor bir araştırma ve okuma süreci geçirdim ki bu bir alışkanlık haline geldi ve ben sürekli araştırıyorum. Benim kendimi geliştirebiliyor olmamın sebebi, araştırma yapmak. Hiçbir zaman araştırmayı bırakmıyorum. Kuaförlük dediğin işin sürekli geliştirilebilecek bir tarafı var. Örneğin: İnsan yüzündeki bir milimetrelik bir kesimin, bütün imajı değiştirebileceği üzerine bulgular okuyorum. Üniversitelerde bu konularla ilgili araştırmalar yapılıyor. Araştırmacı olmanın vizyonu geliştirdiğine eminim.

hairistcomtr: Salon kuaförlüğünü neden tercih etmediniz?

Alp Kavasoğlu: Kendime böyle bir zirve koymadım. Ben maalesef çok büyük salonlarda kuaförün müşteriye, müşterinin kuaföre yabancılaştığını düşünüyorum. Saç, sanat, müşteri hepsi yabancılaşıyor ve mekanikleşiyor. Çünkü ben bu işi aşkla yapıyorum. Bu iş benim için her şey ve ben yabancılaşmak istemiyorum.

hairistcomtr: Sizin gibi farklı bir sektöre yönelmek istediği takdirde aile baskısı, toplum baskısı ve benzeri durumlarda kalarak istemediği bölümlerde okuyup kendini gerçekleştiremeyen birçok insan var. Siz bunu aşarak, kendi istediğiniz işi yapmaya başladınız. Bununla ilgili kuaför olmak isteyenlere vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Alp Kavasoğlu: Benim annem dahi hiçbir zaman saç ve makyaj artisti olduğumu kabul etmedi. Bir bankaya gir, düzgün bir işin olsun gibi tavsiyeler verirdi. Birinci olarak Türkiye’deki kuaförlerin şu fikirden uzaklaşmaları gerekiyor: Çok zor. Bunu unutsunlar ilk önce. Günün sonunda atom parçalamıyoruz. Günün sonunda yaptığımız şey sanat ile zanaatın karışımı bir şey. Biraz yetenek ve bilgi ile yapılabilir. Bu bir gönül işi. Bana da söylediler: Senin bir yere girip kesim yapman için kaç yıl harcaman gerekir ve benzeri… İlk başlarda duyduğum şey şuydu: Sen kuaför değilsin. Fakat bunu kim belirliyor? Hayır, benim bunun için on yıl harcamama gerek yok. Ben hâlâ sabah akşam araştırma yapıyorum ve bu sebeple kolay geliyor. Eğer istiyorlarsa bunun için araştırma yapmalılar, böylelikle her şey kolaylaşacak.

Kendini geliştirmek için aşkla, azimle bu işi yaparsan; altı ayda sürebilir, bir sene de sürebilir ama on yıllar, yirmi yıllar değil. İşte bizde bu sektörel bir problem olduğu için bekliyoruz ki yıllar geçsin, yavaş yavaş öğrensinler… Benim şu an eski asistanım Mustafa Erkanlı yirmi dört yaşında ve benimle aynı seviyede saç ve makyaj yapabiliyor. Benim böyle bir düşüncem var. Her şey çok kolay ama sadece çok fazla araştırırsan. Bir de sosyal medyayı kullanmak zorundalar. Binlerce insan ürettiği her şeyi oraya koyuyor. Senin Türkiye’de olman sadece burayı takip edeceğin anlamına gelmiyor. Sosyal medya ile Amerika’daki kuaförü de görebilirsin, Nijerya’daki kadının zenci makyajını nasıl yaptığını da görebilirsin. Bunlar sadece araştırmakla alakalı.

hairistcomtr: Türkiye’deki sektör ile yurtdışındaki sektör arasında sizce nasıl bir fark var?

Alp Kavasoğlu: Paris’e ve New York’a sürekli gidiyorum. Gördüğüm kadarı ile Paris’te biraz daha değişime kapalılar. Fakat New York’ta çok profesyoneller ve çok daha tarzlar. Bizimle hiçbir alakası yok, ne makyajda ne de saçta. New York’ta makyaj artisti ya da saç artisti olduğun zaman, sanatçı gözüyle bakıldığından inanılmaz bir saygı duyuyorlar. Günün sonunda giyilebilir bir sanat icra ediliyor. Güzel bir saçı her gün taşırsın. Amerika’nın çok ünlü stil editörleri de der ki: Modanın en önemli kısmı saç. Çünkü müşterinin kendi parçasına stil veriyorsun. Makyaj bile bu kadar etkili değildir. Makyaj silinir ama saçı silemezsin.

Amerika’da backstage’e seni dokuzda çağırırlar ve dokuza beş kala gittiğin takdirde kapıyı açmazlar ya da dokuzu on geçe gittiysen yine almazlar. Yani inanılmaz disiplinliler ve herkesin yeri bellidir, herkesin saati bellidir. Bu çok büyük bir fark.

hairistcomtr: Bir kuaför, bir kadınla nasıl iletişim kurar? Nasıl güven duymasını sağlar?

Alp Kavasoğlu: Öncelikle, kadını anladığını kadına anlatması gerekiyor. ‘Bana bıraktan’ vazgeçmek gerekiyor. Onun ne istediğini anladığını ona hissettirirsen, kadına o güveni verirsin ve aidiyet duygusu artar. Bu kadının sadakatini de belirler. Bir de bazı belli başlı kalıplar var kuaförlükte; asla müşterinin yanında oturulmaz gibi. Fakat ben konsültasyon yaparken müşterimle aynı seviyede otururum. Çünkü ona el pençe divan durmak anlamsız. Ona şu mesaj verilmeli: Sen buraya geldin ve ben senin istediğini sana şov yaparak vereceğim. Çünkü bir yerde bu benim sanatım. Bunu kadına söyleyince güven sağlıyorsun. Kesinlikle bütün kuaförlerin vazgeçmesi gereken şey ise kadınla aynadan konuşup, arkasından sürekli saçı ile oynamak.

hairistcomtr: Analiz hakkında konuşalım. Müşteri nasıl analiz edilir?

Alp Kavasoğlu: Benim için en önemli şey mevsimsel renk analizi. Beni hiç yanıltmadı kadının mevsimini öğrenmek. Yapacağım saçtan makyaja kadar, pembe alt tonu mu kullanacağım, sarı alt tonu mu kullanacağım, öğrenmem gerekli ve bunun içinde kadının mevsimini öğrenmeliyim. Yüz şeklini bilmem gerekiyor ve bunu acaba böyle mi diye değil, gerçekten geometrik olarak analiz etmeliyim. Yüz şeklini, yaşam şeklini öğrenmem gerekiyor. Bunu yaparken de ‘Sizin yüzünüz yuvarlak’ gibi eksi bir cümle ile değil, ‘Sizin yer yüz enerjiniz yüksek’ diye söylemelisiniz. Böyle dediğiniz zaman kadının kalbini kırmamış oluyorsunuz. Bunlar küçük ip uçları ama bunları uyguladığınız zaman kadınları kazanıyorsunuz. ‘Saçın çok yıpranmış’ demek yerine ‘Sizin saçınızın neme ihtiyacı var’ demek gerekir. Olumsuz cümlelerden kaçınıp, pozitif cümleler her zaman kullanılmalı.

hairistcomtr: Sosyal medya kuaförler için neden önemlidir?

Alp Kavasoğlu: Sosyal medya artık her şey. Bu sebeple kuaförlerin çok iyi kullanmaları gerekiyor ve sayfalarının bir karakteri olması gerekiyor. Sosyal medyadaki kullanıcı seni neden takip etsin sorusunu önce kendine sormalı. Kuaförler Türkiye’de çok fazla yanlış post giriyor. Life style çok önemli. Blogger’ların hepsi belli bir çizgiye sahip. Yanda kola, kahve bardağı, diğer tarafta boya fırçalarıyla saç keserken video çekmek ilgi çekmez. Daha güzel bir görüntü oluşturmalılar. Gerçekten doğru ışık, filtre kullanılmalı. Bunlara çok dikkat edilmelidir. Bu bir iş ve pazarlama tekniği, bunu kullanmaları gerekiyor.

Ödüller sahiplerini bekliyor

0

Ödüller sahiplerini bekliyor

Yılın Kuaförü ödüllerinin ve Estetica Dergisi Yılın Meslek Onur Ödülü'nün sahiplerini bulacağı Kuaförlük ve Kariyer Günü'ne son 3 gün kaldı! 

Bu özel ödülleri daha anlamlı ve benzersiz kılmak için ödüller seramik sanatçısı Serkan Önder tarafından tasarlandı ve üretildi.

İşte sahiplerini bekleyen özel ödüller:

Onur ödülü için tasarlanan seramik ödülün her bir sütunu bir kavramı temsil ediyor. Birincisi tutkuyu, ikincisi deneyimi, üçüncüsü ise başarıyı… Bu üç sütunun ortasında varolan yıldız ise tutku, deneyim ve başarının yıldıza dönüştürdüğü kişiyi temsil etmekte…

Yılın Kuaförü 2016 için tasarlanan seramik ödül ise gerçek saç kıvrımlarını ve hareketlerini simgelemekte. Saça ve işlerine tutku ile bağlı sanatçıyı temsil eden ödüller sahiplerine 9 Mayıs'da ulaşacaklar!

hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975