Ana Sayfa Blog Sayfa 138

Çarpıcı Tonlar: AUDACIOUS TONE

0

Bakır bu sezonun yıldızı olabilir, ancak kiraz kırmızısı ve cesur platin sarılar da göz ardı edilmemeli! Gölgeler her zaman pastel tonların ötesine geçse de bu yeni eğilim daha yumuşak bir görünüm ve daha yoğun bir sonuç için koyu renklerde bulanık dokular oluşturuyor.


Saç: Westrow Hair

Kuaförler Derneği’nden Üyelerine Örnek Destek!

0
kuaförler derneğinden destek

Acil İhtiyaç Sahibi çalışanlarınız varsa;

Kuaförler Derneği üyelerine yönelik olarak yaptığı paylaşımda acil ihtiyaç sahiplerine katkı sağlamaya hazır olduğunu bildirdi.

Yapılan paylaşımda:

‘Acil İhtiyaç Sahibi çalışanlarınız (hastalığı-hastası olan, bakmakla yükümlü olduğu kişilere yönelik ilaç, bebek bezi, bebek maması vb. ihtiyacı bulunan) varsa dernek cep telefonuna, derneğimizde kayıtlı salon adınızı ve acil ihtiyaç sahibi çalışan bilgilerini iletmenizi rica ediyoruz.

Acil İhtiyaç Sahibi çalışanlarınızın ihtiyaçlarını,

yönetim kurulumuzun onayıyla kaynaklarımız ölçüsünde; veya  belediye ve yardım kuruluşları ile iletişime geçerek karşılamayı hedeflemekteyiz.’ ifadeleri yer alırken bu destek düşüncesi tüm üyelerden büyük ilgi gördü.

İşte yapılan örnek paylaşım ve destek önerisi:

Kuaförler Derneği’nin 35 yıllık köklü geçmişini yansıtan belgeseli de kısa bir süre önce yayınlandı:

İsviçre’de 27 Nisan’da, Almanya’da 4 Mayıs’ta…

0

Avrupa’da, kuaför salonları normale dönüşe doğru ilk adımlarını atmaya başladı.

Kuaför salonlarının 27 Nisan’da İsviçre’de, 2 Mayıs’ta Avusturya’da, 4 Mayıs’ta ise Almanya’da yeniden açılması bekleniyor. Zürih’ten kuaför Eddine Belaid, Estetica’ya ilk elden aktardı.

Kuaför işletmelerinin yeni işleyişi de eskisinden farklılık gösterecek.

İsviçre’deki kuaförler işe geri dönmeyi iple çekerken, salonların kişisel koruyucu maskelerin ve sıkı hijyen kontrollerinin varlığına alışması gerekecek.

Salonların yeniden açılması için ön ayak olan İsviçre Kuaförler Derneği, web sitesinde koruyucu maske tedarikçilerine ilişkin genel bir derlemeye yer verdi. 27 Nisan Pazartesi günü itibarıyla salonların bu maskeleri kullanmaları zorunlu hale gelecek. Ayrıca her kuaför salonu ve berber dükkanı belirli bir hijyen standardına uymak zorunda olacak.

Zürih’te birkaç salonuyla hizmet veren Eddine Belaid, kuaför salonları ve berber dükkanlarının açılır açılmaz saç hizmetlerine yönelik randevularda büyük bir yığılma olacağına ilişkin beklentileri şu sözleriyle doğruluyor: “Hafta başında salonların 27 Nisan’da yeniden açılacağına dair duyuru yapılır yapılmaz online olarak 130, telefon üzerinden 150 randevu oluşturduk. Bu ani talep artışıyla başa çıkmak için şimdiden yeni bir eleman aldım.”

Covid-19’a karşı aşırı savunmasız olan müşterileri için salonlarından birinde, ayrı bir odada küçük bir mabet de yaratan Eddine, “Bu yeni başlangıcı pazar için büyük bir fırsat olarak görüyorum. Bu fırsattan ne kadar yararlanacağımız biz kuaförlere ve berberlere bağlı.

Şurası kesin: müşteriler yaptığımız işi her zaman takdir etti ama şimdi belki mesleğimize daha başka bir perspektiften bakacak ve bizsiz hayatın ne kadar zor olduğunu fark edecekler” dedi.

Türkiye’ de ise buna ilişkin henüz bir ipucu olmamasına rağmen Kuaförler Derneği’nin bu konuda çalışmalar yaparak salonlara dönüşe ilişkin hazırlık yaptığını biliyoruz. Salonların Mayıs sonuna doğru açılması beklenirken hangi koruma önlemleri ile açılacağı hem çalışan hem de salon misafiri sağlığı açısından önem taşıyor.

SALON PROFİLİ: SWELL BEAUTY SİDNEY

0

Swell Beauty Sydney iki yıl önce Nival Ferreira, iş ortağı ve kuzeni Humberto Povoa tarafından kuruldu. O zamandan beri Brezilyalı ikili sadık Güney Amerikalı müşterilerinin ve Rosebery yerlilerinin gözyaşlarına yöneliyor, diyor Michelle Ruzzene.

Swell’de bir gezi, uzun zamandır kayıp bir amigo’nun evine adım atmak gibi – şampanya mantarı patlar ve yiyecek tabağı sunulur. Yönetici Gabby Bretz, yakın zamanda yenilenmiş, endüstriyel görünümlü bir salon zeminiyle karşılaştıkları ikinci kattaki alana merdivenlerden çıkarken müşterilerle buluşuyor.

Açıkta kalan tuğla duvarlar, döşeme tahtaları, açık tavan kirişleri, boru duvar rafları ve siyah ve bakır kolye ışıkları, salona gerçek bir endüstriyel his vermek için gri ve siyah sandalyeleri ve havzaları tamamlıyor.

Gabby, yenileme işleminin yerel çevreye uygun olarak tamamlandığını açıkladı. “Salonun bulunduğumuz bölgeye uymasını istedik. Rosebery ve İskenderiye bu depoda çok sayıda kafe, restoran ve yerel bira fabrikası olduğundan, endüstriyel bir havaya gittik” dedi. “Binanın kendisi işlek bir yol üzerinde yer alıyor, ancak sakin ve huzurlu bir his veren ağaçlarla kaplı bir arka sokak manzarasına sahip olacak kadar şanslıyız.”

22 yılı aşkın bir süredir saç işinde olan Nival, Brezilyalı yıldızların ve WAG’ların düzenli olarak Sao Paulo’da ziyaret ettiler ve burada kuaförlerden güzellik uzmanlarına kadar 25 kişilik bir ekiple çalışıldı.

Swell Beauty Sydney kısa süre sonra kuruldu ve ikisi yeteneklerini ve deneyimlerini Avustralya pazarına aktarmaya odaklandı. Şu anda yedi personeli var ve iş büyüdükçe daha fazla profesyonellerin takıma katılma arayışındalar. Salon, sarışın hizmetlerinin uzmanlık alanı olan tam bir hizmet menüsüne sahip. 

Daha fazla bilgi için www.swellbeautysydney.com.au adresini ziyaret edin .

HAIRiST 2020 YILIN KUAFÖRÜ YARIŞMASINDA KAZANAN BELLİ OLDU!

0

Türkiye’de birçok ilki bünyesinde barındıran HAIRiST Yılın Kuaförü Yarışması, yine bir ilki gerçekleştirerek Youtube platformunda özel konukların katılımıyla Yılın Kuaförü’nü seçti!

 Youtube/Hairisttv’de Estetica Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Erkan Güzel’in stüdyodan ve Kuaförler Derneği Başkanı Mahmut Ebil’in Jüri Başkanı olarak canlı yayına bağlanarak yaptıkları sunumlarla gerçekleşen yarışma; yurtiçi ve yurtdışından konukların da canlı yayına bağlantılarıyla benzersiz bir heyecana dönüştü.

İşte HAIRiST 2020 Kazananları ve Yılın Kuaförü!

Şekillendirme & Topuz Kategorisi

Muhammet Demirtaş-İstanbul

Şekillendirme & Topuz Kategorisi Halkın Seçimi


Gamze Dikici-İnegöl

Şekillendirme & Topuz Kategorisi Üçüncüsü


Halis Öztürk-Zonguldak

Şekillendirme & Topuz Kategorisi İkincisi

Pınar Eyinç-Mersin

Şekillendirme & Topuz Kategorisi Birincisi

Kesim & Renklendirme Kategorisi

Mustafa Gümüş-Samsun

Kesim & Renklendirme Kategorisi Halkın Seçimi

İsa Sevindik-Samsun

Kesim & Renklendirme Kategorisi Üçüncüsü

Erhan Avcıdır-İstanbul

Kesim & Renklendirme Kategorisi İkincisi

Kesim & Renklendirme Kategorisi Birincisi
ve
Yılın Kuaförü:
Volkan Hazırcı-İstanbul

Katkılarından dolayı tüm sponsorlarımıza teşekkür ederiz!

Canlı Yayın Sponsorları:

Altıpatlar Mimarlık // Aveda // Davines // Hush // Insight // L’Oréal Professionnel // Schwarzkopf Professional // Ventoso

Yarışma Ana Sponsoru:

Altier Academy

Hairist 2020 Sponsorları:

Altıpatlar Mimarlık, Aveda, Davines, Hush, Insight, L’Oréal Professionnel, Pivot Point, Schwarzkopf Professional, Ventoso,

Altier // Estetica Dergisi // hairist.com.tr //Kuaförler Derneği

Yılın Kuaförü 2020 Büyük Finaline Son Saatler!

0

İlklerin yarışması HAIRiST Yılın Kuaförü 2020 bu yıl da bir ilke imza atarak, Türkiye’ de ilk defa dijital yayınla Youtube/Hairisttv’de gerçekleşiyor!

Bu yıl 20 Nisan 2020’de Swiss Hotel Bosphorus’ta gerçekleşmesi planlanan Türkiye’nin uzun yıllardan bu yana devam eden ve uluslararası standartlarda sürdürülebilir tek kuaförlük yarışması HAIRiST Yılın Kuaförü, pandemi nedeniyle iptal edilmişti.

Sonrasında alınan kararlar ve hızlı dijital dönüşüm becerisi sayesinde Türkiye’de birçok ilki bünyesinde barındıran HAIRiST Yılın Kuaförü Yarışması, yine bir ilk olarak Youtube platformunda özel konukların katılımıyla Yılın Kuaförü’nü seçiyor.

2020 Nisan Pazartesi günü saat 14:30’da Youtube/Hairisttv’de Estetica Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Erkan Güzel’in ve Kuaförler Derneği Başkanı Mahmut Ebil’in Jüri Başkanı olarak stüdyodan sunumuyla gerçekleşecek yarışmaya; yurtiçi ve yurtdışından konuklar finalistler, jüri ve şov ekibi de canlı yayınlarla bağlanacak!

Bu ilham dolu atmosferi kaçırmamak ve ilklere tanık olmak için Youtube/Hairisttv sayfasına hemen abone olun!

Canlı Yayın Sponsorları:

Altıpatlar Mimarlık // Aveda // Davines // Hush // Insight // L’Oréal Professionnel // Schwarzkopf Professional // Ventoso

Yarışma Ana Sponsoru:

Altier Academy

Hairist Sponsorları:

Altıpatlar Mimarlık, Aveda, Davines, Hush, Insight, L’Oréal Professionnel, Pivot Point, Schwarzkopf Professional, Ventoso,

Altier // Estetica Dergisi // hairist.com.tr //Kuaförler Derneği

KUAFÖRLER ve BERBERLER DESTEK BEKLİYOR!

18

Kuaför ve berber salonlarının sağlık riskleri nedeniyle 21 Mart’ta kapatılmasının ardından işletme sahipleri ve çalışanlar çaresiz!

İster büyük ölçekli olsun, ister küçük ölçekli. Kapatılma kararı alınan pek çok işletme, esnaf ve çalışanları herkesin karşı karşıya kaldığı virüs tehdidinin yanı sıra hem günlük gelir hem de geleceğe yönelik endişelerle boğuşuyor.

İşte yaşananlar…

”1 ayı geçti hanede çalışan sayısı 1 kişi kiramı yatıramadım. Ev sahibim kirayı öteledi. Kredi kartı var, mutfak masrafı var, faturalar var ve devletin veremediği 1700 TL…  Ben nasıl yapacağım? Çok zor durumdayız. Evde kal demekle olmuyor. Çare?”

”Dükkanlarımız kapandı ve bu dönemde çalışamıyoruz. Elimizde olmayan, toplumu ilgilendiren sebepten dolayı. Bence burada devlet bizi, mal sahiplerinin vicdanının eline bırakmamalı. Kapalı olduğumuz dönemlerim kirasını almamaları için biri çalışma yapmalı. Bu sırtımızda büyük bir yük var. Devlet bu konuyu düşünmeli.”

”SORUYORUM SİZE! Düşünün bir kuaför var; bebek bezine muhtaç, yatalak hastası ilaca muhtaç, kirada diye düşünün…. Mecbur olmasa kendisini ve ailesini niye o riske atmış olsun? Sadece soru bir soru olarak buna cevap verir misiniz?

”Durumu iyi olanları anlıyoruz, ya peki durumu olmayanlar ne yapsın? Günlük çalışan insanlar var. Bu virüs bir tek kuaförlere mi bulaşıyor? Ben de soruyorum; Devlet ödenek vermiyor, gidin kredi çekin diyor. Çekilen krediler nasıl ödenecek? Garanti veriyor mu devlet? Ben de size soruyorum. Lütfen cevap verir misiniz…’’

‘’Kimseden hayrına bir şey beklemiyoruz. Hakkımız olanı bekliyoruz. Böyle bir anda çaresiz bırakılmamız olacak şey değil.”

Sadece küçük işletmeler değil; büyük işletmeler de çaresiz!

‘‘40’a yakın çalışanım var. Kendimden vazgeçtim. Onlar ne olacak? Kısa çalışma ödeneğine başvurduk. Cevap dahi alamadık. Bizim de kaynaklarımız sınırlı. Şimdilik idare edip maaşlarını ödedik. Ya sonra?’’

‘’Hepsi yetişmiş eleman. Yıllarımızı beraber geçirdik aile gibi olduk. Kendimi bıraktım onlar ne olacak? Krizden sonra hiçbiri bu işi yapmayacak ve meslek değiştirmek zorunda kalacak?’’

‘Yeni yatırım yaptık. Salonumuzu daha iyi bir hizmet için yeniledik ve şimdi ortada çaresiz bekliyoruz.’

Çözüm var mı? Öneriler, beklentiler neler?

  • İşletme sahipleri ve çalışanlara asgari ücret üzerinden maaş ödenmesi.
  • İş yeri ve ev kiralarının devlet tarafından karşılanması.
  • Elektrik, su, doğalgaz faturalarının devlet tarafından karşılanması.
  • Özellikle esnaf statüsündeki olan küçük işletmelerin geçici Kobi statüsüne alınması.
  • Faizsiz kredi talebi.
  • Kapatılma kararı alınan işletmeler ve çalışanları için mutfak yardım desteği

Kimseyi dinlememeye mecbur kalanlar var!

Getirdiği risklere rağmen evlere giderek hizmet veren kuaförler ve berberler, sağlık riskinin boyutu konusunda duyarlı olanlar tarafından eleştirilirken onlardan gelen cevap aslında bir feryat:

‘‘Bebek bezimi nasıl alacağım? Mamasını kim verecek? Belediyeden yardım paketi istedim. Yeter mi sanıyorsunuz? Evde hizmet yapmayıp ne yapacağım?’’

Sigortasızlar

Bir başka büyük soruna sahip olanlar ise kuaför veya berber salonlarında sigortasız çalıştırılmış olanlar. Kısa çalışma ödeneğine başvuruları yapılamıyor bile. Adeta yok hükmündeler.

Sektörü temsil eden kurumlar birlik içinde değil!

Esnaf statüsündeki kuaför/berberlerin bağlı olduğu esnaf odalarının ve bağlı teşkilatının kamuoyu yaratacak platformları dahi yok. İletişim sosyal medya mecraları üzerinden kısıtlı sayıdaki takipçilere yönelik olarak adeta göstermelik yapılıyor. Çaba var mı evet var gibi. Yeterli mi hayır değil!

Kimi kuaför/berber esnaf odaları yönetim kurulu üyeleri belediyelerce sağlanan mutfak paketlerinin dağıtımında görev alarak çaba harcıyor.

Ticaret odalarında görev alan meslek temsilcileri Ticaret Odaları üzerinden destek konusunda çaba gösteriyor ve kamuoyu yaratıyor.

Özellikle İstanbul Berberler Odası medyayı çok etkin kullanarak TV kanallarında, gazetelerde üyelerinin karşı karşıya kaldığı sorunları dile getiriyor ve dikkat çekiyor.

Kimi meslek odası kopyala/yapıştıra devam edip geçen yazımdaki uyarıları dikkate alarak sadece fotoğraf kaldırıyor.

Federasyon? Var mı? Ses-seda yok! Haber de yok!

Kişisel çabalar da var!

Kuaförlerin, berberlerin müşterileri arasında yer alan milletvekilleri, basın mensupları ve fikir önderleri; kuaförler ve berberlerin bireysel çabaları ile kimi zaman sektörün yaşadığı zorlukları dile getiriyor. Buradaki tek endişe siyasi boyut!

Ne yapılmalı? Öneriler…

1-Kuaför/Berber olduğunu diploması ile belgeleyen acil ihtiyaç sahibi (hastalığı-hastası olan, bakmakla yükümlü olduğu kişilere yönelik ilaç, bebek bezi, bebek maması ihtiyacı bulunan vb) sigortalı-sigortasız meslek üyelerine Düzenli Acil Destek Paketi oluşturulması için esnaf odalarının bu durumdaki üyeleri tespit ederek belediyelerden veya sosyal yardım kuruluşlarından destek sağlaması.

2-Tüm meslek örgütlerinin ortak makul* taleplerin yer aldığı bir destek paketini dile getirdiği bir metin hazırlayıp basınla, kamuoyuyla, üyeleriyle altına imza atarak paylaşması. *Nitekim yaşanan sorun sadece kendi sektörümüze özel değil.

3-Federasyon gibi iddialı kurumların varlığını acilen göstermesi!

Gün dayanışma günü! Her telden ayrı ayrı çalma günü değil!

Erkan Güzel – Estetica Dergisi Genel Yayın Yönetmeni

___________________

Sizi Arzuladığınız Yaşamdan Uzak Tutan 5 Düşünce Biçimi

0

Düşünceleriniz algınızı yaratır, algılarınız da gerçekliğinizi…


Düşünce biçiminiz, neyi yapabileceğinize inandığınızı ve dolayısıyla neyi takip etmeyi seçtiğinizi belirler.


Bir birey olarak her olgunlaştığınızda veya hayatınız her yoluna girdiğinde bu, bir düşünce biçimini ayarladığınız veya değiştirdiğiniz için olur. Kendinizi sıkıştırdığınız düşünce kalıplardan bazıları, sizin için açık bir şekilde ortada olsa da bazı daha az açıktır. İşte potansiyelinizi engelleyen en sinsi fikirlerden bazıları ve siz çoğu zaman bunun farkında bile değilsiniz.

1- ”Hayat kötü, iyilikler onu yalnızca dengeliyor.”


Gençken, hayatımızdaki hemen hemen hiçbir şey üzerinde kontrol sahibi değilizdir. Yaşamın özünde zor olduğuna inanarak sürekli rahatsızlığımızı dile getiririz. Dünya bizi anlamıyordur, insanlar bizi anlamıyordur. Zaten anlasalar da onların bize verebilecek hiçbir şeyi yoktur.

Ve biz büyüdükçe; çevremizdeki dünyada da dramatik ve olumsuz olaylar bu görüşü teyit etmeye başlar. İnsanların katlanmak ve düşünmek zorunda oldukları tüm yıkıcı zorlukları görürüz.

Evet, elbette, hayat zor! Son beş yılı başımıza gelen bir ya da iki “kötü” şeyle tanımlamak, kelimenin tam anlamıyla binlerce iyi şeyden daha olasıdır.
Bu olumsuzluk yanlılığıdır ve günlük yaşam içindeki seçimlerimizi etkileyerek, büyümemizi uzun vadede engeller.

Hayatın zor anları vardır, ama hayat araf değildir. Acı çekip ölmememiz gerekiyor. Olumsuzluk yanlılığını destekleyen fikirlerimiz, hayatlarımız iyiye doğru uçmaya başladığında, ona güvenmeme sorununu ortaya çıkarıyor. Yıllar süren şartlandırmadan sonra, kaçınılmaz olarak halı altımızdan tekrar çekilinceye kadar sadece birkaç geçici olumlu an yaşadığımızı varsayıyoruz.

Ama aslında öyle olmadığını da içten içe de biliyoruz.


2-“Sevdiğim bir hayatı ancak nefret ettiğim şeyleri yaparak kazanabilirim.”

Nefret ettiğimiz işlerde kalırız çünkü hayat zor. Boğulduğumuz ilişkilerde kalırız, çünkü hayat zor. Uyuşmuş ve mağdur olmuş günler geçirmenin normal olduğunu düşünüyoruz, çünkü yine hayat zor.


Bizi alaşağı eden inançlardan biri de sevdiğimiz bir hayata sahip olmak için nefret ettiğimiz şeyleri yapmak zorunda olduğumuz fikridir.
Hiçbir zaman bağımsız olarak yaşayan, alışılmadık bir şekilde para kazanan veya tam uyum ve barış içinde ve gerçek tatminler yaşayan birine maruz kalmazsak, bunların imkansız olduğunu düşünüyoruz. Çünkü yeni bir deneyimden, başka bir atılımdan, olumsuzluklarla çevrelenmiş olsa da yarattığımız o konforlu alandan çıkmak istemiyoruz.

Bu, yaşam kalitenizi aşındıran başka bir zihniyet.
Sevdiğiniz bir hayata girmekten nefret edemezsiniz. Aslında, tam tersi. Hayatınızda karşınıza çıkan duvarlar, çoğu zaman sadece yanından geçip gidebileceğiniz engeller. Hayatınızı daha iyiye taşımak için verdiğiniz her emek bir mücevher değerinde. Eğer parlamanızın önünde engeller görüyorsanız, nerede ve nasıl parlayacağınızı seçmekten korkmayın.


3-“Hayat zor ve ben sadece bir sonraki mücadelemi bekliyorum.”


Hayatlarımız düzeldiğinde (ki sıklıkla düzelirler) iyi şeyler toplar ve dengeleniriz. Sanıyoruz ki; ne kadar kararlı olursak, kontrolümüz dahilinde bir “olumsuz” deneyim yaşama şansımız o kadar az olur ve kontrolümüz dışında olan biriyle başa çıkma olasılığımız o kadar düşük olur. Aslında gerçek şu ki; düşünen bir varlık olmanın küçük bir bedeli de problem çözme doğasıdır. Galaksinin en sorunsuz, en mutlu, en kaygısız gezegeninde bile gün sonunda kafanıza takacağınız bir hadise mutlaka olacaktır. Çünkü endişesiz, korkusuz, mücadelesiz bir beyin yalnızca çalışmadığında mümkün 🙂

4-“Yakınımdaki herhangi bir sorundan ben sorumluyum.”


Bu, kaygısı bastırılmış biriyseniz, özellikle dokunaklı bir konudur. Endişeniz olduğunda, ortamınızı sürekli olarak potansiyel tehditler ve tehlikeler için tararsınız. Birini bulduğunuzda onu saplantı haline getirirsiniz. Bir tür acil durum planı bulana veya durumu tamamen kontrol altına alana kadar buna sabitlenirsiniz.


Tabii ki, olası tehlikeler gerçekleşip ya da gerçekleşmeyene kadar türlü senaryolar zihninizde tekrar tekrar döner. Sizi etkileyebilecek ve kontrolünüz dahilinde olmayan bir sorunla karşılaşıncaya kadar zihniniz bu yönde çalışır. Ve sonra bu bir krize dönüşür.


Birisinin acısına empati kurabilmeniz, yükünün size ait olduğu anlamına gelmez.


Birisinin mücadele ettiğini görmek, onu düzeltmek için kendinizi şehit etmeniz gerektiği anlamına gelmez. Çevrenizdeki herkesin başarılı olmaması, kendinizi geride tutmanız gerektiği anlamına gelmez.


Aslında tam tersi doğrudur.


Etrafınızdakilerin potansiyel olumsuz sonuçlarına sıkça maruz kalırsanız, kendinizi yalnızca daha fazla geride tutarsınız.
Bunun yerine, sizin sorumlu olduğunuz sorunlar ile sorumlu olmadığınız sorunlar arasındaki farkı fark etmelisiniz. Fark, etki alanınızdakilere bağlıdır. Eğer bir şey ya da birileri, sizin hedef ve planınıza, prensiplerinize ve sınırlarınıza güven duymaz – ya da ötekileştirirse – siz yolunuza devam edin. Başkaları tarafından ket vurulmuş hayatlar ne varolabilirler ne de kendi gerçekliklerini yaşayabilirler. Dünya sizin algıladığınız gibidir. Çünkü kendi hayatınızı siz yaşıyorsunuz ve algılarınızı genişletmek, sınırlarınızı çizmek, potansiyelinizi bulmak yalnızca sizin sorumluluğunuz.


Aksi takdirde, tüm hayatınızı çözemediğiniz sorunlarla uğraşarak geçirebilirsiniz ve bunlar gerçekten de size ait sorunlar değildir.

5- “Çok fazla ıstırap dolu bir dünyada bolluk dolu bir yaşam isteyemem.”


Birçoğumuz aşağıdaki zihniyete hapsolmuş durumdayız: Çok acı ve ıstırap çeken bir dünyada, ben kimden mutlu ve dolu bir yaşam isteyeceğim?
Cevap: Kendinizden…
Kendinizi tatmin etmeyi reddederek kimseye yardım ediyor musunuz? İnsanlığı ileriye taşıyor musunuz? Sizi şaşırtan sorunları çözüyor musunuz?

Ellerinde yolu aydınlatacak meşaleyi tutan iyi kalpli insanlar ne yazık ki dünyanın ihtiyaç duyduğu sayıdan az.

Enerjinizi, varlığınızı veya kaynak ve imkanlarınızı nasıl kullanacağınız tabii ki size kalmış. Ama bu hayattaki bolluk ve bereketi hak etmeyeceğinizi düşünmeniz hem kendinize hem de fayda sunabileceğiniz insanlara haksızlık olur.

Dünyadaki adaletsizliği inkar etmek ne kadar abes ise çok fazla bolluğun mutluluk getireceğine inanmak da o kadar abestir.

Teknik olarak istedikleri her şeye sahip olan ama aynı zamanda derinden sefil, mutsuz ve tatminsiz olan en az bir kişiyi tanıyorsunuzdur. Yine hayatları boyunca çok az imkanı olan, ancak çok sevilen ve gerçekten mutlu olan en az bir yaşlı kişiyle de tanıştınız.

Dünyanın daha fazla zengin insana ihtiyacı yok ama daha fazla barış ve mutluluk dağıtan insana ihtiyacı var.

”Bugün sahip olduğunuz en büyük zenginlik, iki kulağınızın arasındadır. ”

Brian Tracy 

Kuaförler için COVID-19 Durum Değerlendirmesi Anketi

2

Kuaförlere özel olarak hazırlanmış COVID-19 – Durum Değerlendirmesi anketini dolduran kuaförler, durumun ve endişeleri hakkında bize geri dönüşte bulundu.

Ankete katılanların kimlik bilgileri gizlidir.

Bu durum değerlendirmesi elde edilen veriler ve grafikleri sizlerle paylaşıyor ve sektörün genel durumuna ilişkin fikir sahibi olmanıza yardımcı olmayı hedefliyoruz.

2020 Saç Trendleri: SERVING FACE

0

Yüksek moda stili ve eskilerin geri dönüşünden ilham alan bu koleksiyon, kısa saç stilini yaratıcı bir şekilde yeniden yorumluyor.

Yoğun dalgalar, krepeler, 50’lilerin saç aksesuarları ve mohavk stiller uçsuz bucaksız bir özgürlük alanı sunuyor. 2020 yılının en trend saç modelleri arasında yer alan bu saç tasarımları moda çekimlerinin de vazgeçilmez stilleri arasında yer alıyor.

Saç: Jonathan Turner @ Hooker & Young
Makyaj: Kirsten Baillie
Stil: Clare Frith
Fotoğraf: Michael Young