Ana Sayfa Blog Sayfa 68

Jamie Wiley: Soğuk Tanrıça

0
Jamie Wiley-Frozen Godess

Olağanüstü yeteneğiyle göz dolduran platform sanatçısı Jamie Wiley, son koleksiyonu “Frozen Godess” (Soğuk Tanrıça) ile gücü, cesareti ve vahşi güzelliği vurguluyor.

Jamie Wiley koleksiyonu, ilhamını ürpertici soğuğu, mavi suları ve gökyüzü, karı ve manzarasıyla İzlanda’nın tuhaf güzelliğinden alıyor.

Jamie, çalışmasının arka planını şöyle açıklıyor: “İnsanların tarihi çok derinlere iner, tanrılar ve tanrıçalar kültürlerinin bir parçasıdır.Bu yüzden esin kaynağım olarak Kuzey’in Kış Tanrıçası Skadi’ye odaklandım. O, koleksiyonun en önemli kalp atışıydı. Onun gücünü, cesaretini ve vahşiliğini ortaya çıkarmak istedim. Her görünüm için farklı teknikler kullanarak modellerin taktığı başlıkları oluşturdum. Gözyaşı damlası başlık, fermuarlı bağlardan ve üstüne ayrı ayrı üç telli örgülerden yapıldı. Saçı tutan ve kuruyan eşsiz bir yapıştırıcı dışında, örgüleri tutturmak için hiçbir saç bağı kullanılmadı.”

Frozen Godess / Jamie Wiley

Saç: Jamie Wiley @jamiewileyhair
Saç Asistanı: @hairbysaraameiss
Fotoğraf: Cody Rasmussen @codyras
Makyaj: Angelica Perri @angelicaperri Makeup
Stil: Cloak Gardırop @cloakwardrobe
Tasarımcılar: @davidkomalondon | @balmain | @moniquelhuillier
@dionlee | @cushnie
Modeller: Jessica Witkowski @jesswitkowski
Kelsea Campbell @ kelsea.campbell
Tayla Marie @taylamarieofficial
Ürünler: Pureology @pureology

Jamie Wiley koleksiyonu, ilhamını ürpertici soğuğu, mavi suları ve gökyüzü, karı ve manzarasıyla İzlanda’nın tuhaf güzelliğinden alıyor.

Jamie, çalışmasının arka planını şöyle açıklıyor: “İnsanların tarihi çok derinlere iner, tanrılar ve tanrıçalar kültürlerinin bir parçasıdır. toğraf: Cody Rasmussen @codyrasstedim. Her görünüm için farklı teknikler kullanarak modellerin taktığı başlıkları oluşturdum. Gözyaşı damlası başlık, fermuarlı bağlardan ve üstüne ayrı ayrı üç telli örgülerden yapıldı. Saçı tutan ve kuruyan eşsiz bir yapıştırıcı dışında,
Makyaj: Angelica Perri @angelicaperri Makeup
Stil: Cloak Gardırop @cloakwardrobe
Tasarımcılar: @davidkomalondon | @balmain | @moniquelhuillier
@dionlee | @cushnie Bu yüzden esin kaynağım olarak Kuzey’in Kış Tanrıçası Skadi’ye odaklandım. O, koleksiyonun en önemli kalp atışıydı. Onun gücünü, cesaretini ve vahşiliğini ortaya çıkarmak istedim. Her görünüm için farklı teknikler kullanarak modellerin taktığı başlıkları oluşturdum. Gözyaşı damlası başlık, fermuarlı bağlardan ve üstüne ayrı ayrı üç telli örgülerden yapıldı. Saçı tutan ve kuruyan eşsiz bir yapıştırıcı dışında, örgüleri tutturmak için hiçbir saç bağı kullanılmadı.”

Güzelliğin Peşinde… Çağlar Yurga – İzmir

0
Çağlar Yurga - Güzelliğin Peşinde Belgesel Serisi

Estetica Dergisi – Hairist projesi olarak gerçekleştirdiğimiz “Güzelliğin Peşinde” belgesel serisinde Kuaför Çağlar Yurga, kuaförlüğe adım atma ve mesleki gelişim hikayesini, deneyimlerini, kuaförlüğe ilişkin fikirlerini bizlerle paylaştı.

İşte Çağlar Yurga röportajından birkaç alıntı:

Kuaför bir aileden geliyorum. Amcam, küçük yaşlardayken eve çok havalı gelirdi, fötr şapkalarla, Pradalarla falan… Yurtdışından geldiğinde hep hikayeler anlatırdı. Ben de o zamanlar “Ya kuaförlük ne kadar güzel bir meslek,” diye düşünürdüm ki bizim zamanımızda fötr şapkalar ve Pradalarla dolaşmak Türkiye için o zamanın şartlarında çok büyük bir lükstü. O yüzden çocukken demek ki kuaförlük insana bu imkanları sunuyor diye düşünürdüm. Anneme hep kuaför olmak istediğimi söylüyordum, “hayır, sen okuyacaksın” diye itiraz ediyordu. Bir kere ortaokuldayken bilerek sınıfta kaldım. Beni İzmir’de, Kemeraltı’nda yazın çalışmam için bir gömlekçiye, overlokçuya verdi. O zaman da tabii, “Anne ben okuyacağım” dedim. Liseyi bitirip üniversite için İstanbul’a geldim. İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi, Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü’ne kaydımı yaptırdım. Ama bu arada sabah amcamın yanına gidiyorum, akşama kadar onu izliyorum. Bir gün amcamla yemek yerken “Ben kuaför olmak istiyorum,” dedim. Onun için de bir boşluğun olduğu bir dönemdi, okul çıkışı gidip gelmeye başladım.

Çağlar Yurga - Güzelliğin Peşinde Belgesel Serisi

Bir gün kendimi Laleli’de bir kuaförde buldum. O dönemde de “yarıcı” diye bir tabir vardı, işlem bedelinin yarısı işletmenin, yarısı senin oluyordu. Dedim ki “ben sizden para istemiyorum. Ben sadece fön çekmek istiyorum,” dedim. Sabah kalkıyorum, İş Kuleleri’ne gidip çalışıyorum, işte temizlik, yerleri süpürme gibi işleri yapıyorum, sonra Laleli’ye geçiyorum. İkisi arasında okula gidiyorum. Böyle üç ay ‘full mesai’ ile geçti. Bir müşterim vardı, kadın beni istiyor. Beni istediği için de iyice strese giriyorum. Orada ben ilk defa fön çekiyorum. Ben çok yumuşak fön çektiğim ve saçı da çok ince olduğu için beğeniyordu. O bana gelmesin diye dua ediyordum, çünkü daha fazla gerilip strese giriyordum. “En iyi fönü çekeceğim” gibi bir iddiam yoktu. Amacım fönü, dip boyayı öğrenmekti.

YKY 2021 Kasım Finalistleri Belli Oldu!

0
YKY 2021 Kasım

Bu yıl Hush Professional ana sponsorluğunda onuncusu düzenlenecek olan Hairist Yılın Kuaförü Yarışması‘nın (YKY) Kasım 2021 finalistleri belli oldu.

Her ay Instagram’da belirlenen etiketlerle (hashtag) Renk-Kesim, Gelin Saçı ve Avantgarde kategorileri için yapılan başvurular sonucunda üç kategoride ayın kazananı belirlenirken yıl sonunda gerçekleşecek olan finalde ay birincileri olan tasarımcıların çalışmaları değerlendirmeye tabi tutulacak.

YKY 2021 Kasım Finalistleri

İşte bu ay uluslararası jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda belirlenen finalistler:

YKY 2021 Kasım Renk ve Kesim Kategorisi

BURAK PİR – Kuaför Vivien / Gaziantep

Kasım YKY Finalistleri

CAN ÖZCAN – Backstage Kuaför / Ankara

Kasım YKY Finalistleri

SADİ KESTİREN – Aydın

YKY 2021 Kasım Gelin Saçı Kategorisi

MUSTAFA UZUN – Poz Kuaför / İstanbul

Kasım YKY Finalistleri

NESLİHAN USTA – Bülent & Özgür Kuaför / İstanbul

NESLİHAN USTA – Bülent & Özgür Kuaför / İstanbul

Kasım YKY Finalistleri

YKY 2021 Kasım Avangarde Kategorisi

NİLGÜN AYVAZ – Nesis Kuaför / Bursa

SEMA YAZICI – Tuanna Hair Studio / Samsun

Kasım YKY Finalistleri

UFUK ÇATIKKAŞ – Saçkaran Saç Tasarımı / İstanbul

Kasım YKY Finalistleri

Hairist YKY Ayın Finalistleri Ödülleri

1-Ayın Finalistlerine Özel Finalist Sertifikası

Her ayın kategori finalistlerine (toplam 9 finalist) özel sertifikaları gönderilir.

2-Katıldığınız Salona Özel Ödül

Her ayın finalisti, çalıştığı salona özel 1 adet Hush Tangle Free ürün ödülünü kazanır ve ödülü salon adresine gönderilir.

Yılın Kuaförü’nün Seçimi

Ayın finalistleri her ay belirlenen jüri tarafından; Yılın Kuaförü derecesi ve kategori dereceleri ayın finalistleri arasından en az 10 kişinin yer aldığı Büyük Jüri tarafından seçilmektedir. 

Toplam 3 kategori birincisi arasında sadece 1 kişiye YILIN KUAFÖRÜ unvanı verilir. Yılın Kuaförü Ödülü’nü alabilmek için bu 3 kategoriden birinde birinci olmak ve 3 kişi arasında en yüksek puanı almış olmak gereklidir. Yarışmanın iki kategorisinde aynı kişinin birincilik alması durumunda yarışmacı otomatik olarak YILIN KUAFÖRÜ ilan edilir.

yky

Geometric: Imanol Oliver’dan Şaşırtıcı Renk Yerleşimleri

0
geometric

Geometric koleksiyonu, adı üstünde geometrik unsurları ön plana alan bir çalışma. Bauhaus sanatsal hareketinden ilham alan Imanol Oliver imzalı saç tasarımları, saç modelini oluştururken ve renkleri yerleştirirken geometrinin kurallarına uyarak şaşırtıcı açılar ve temiz, rafine hatlar sunuyor. Saç kesimleriyle elde edilen konturlar dramatik silüetler yaratıyor. Renklerin geometrik bir yolla saça işlendiği Geometric koleksiyonuyla, şekil ve tonların ilginç bir boyutunu keşfediyoruz.

Saç: Imanol Oliver @imanol___oliver
Saç Instagramı: Oliver Stylism @oliverestilismo
Saç Asistanı: @genesisbastidasperez_
@ fannyladel97, mariconesa @ mariconesa87
Fotoğraf: David Arnal
Makyaj Sanatçısı: José Méndez
Modeller: Dolores Martínez @emedemede
Sara Muñoz @ sar.rvi
Susana Martínez @susanamarlo
Isabel Sáez @ isabel_saez66 (ajans @monroemodels)

geometric

Sanat Eğitiminden Kuaförlüğe: Rosie Briscoe

0
Briscoe

Görsel sanatlardaki tecrübesini kuaförlükle buluşturan Rosie Briscoe, Instagram hesabıyla dikkatleri çekiyor. Sanat eğitiminin ardından kuaförlüğe yönelen Rosie, moda ve tekstil tutkusunu saç ve sanatla birleştirerek kariyere dönüştüren nadir isimlerden biri. Her iki alanın da birbirine ilham verdiğini söyleyen Briscoe, Hairdressers Journal’a verdiği röportajda kariyerine, sanat tutkusuna ilişkin pek çok şeyin yanı sıra mesleğe yeni başlayanlara yönelik tavsiyelerini de paylaştı.

Sanatsal eğitimden sonra saç sektörüne girmek isteyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Rosie Briscoe: Sanatsal bir geçmişe sahip olmanın sizi gerçekten yükseltebileceğini düşünüyorum. Sanat okuluna gitmek rengi ve formu çok iyi anlamamı sağladı. Ayrıca, insanların etrafında olmayı seven yaratıcı kişiler için harika bir alan olduğunu düşünüyorum. Herkese saç konusunda eğitim vermelerini ve yaratıcı olanların sektörün fotoğrafçılık tarafına girmelerini tavsiye ederim. Yarışmalar, başlamak için gerçekten harika bir yol.

Saçta şu anki rolünüz nedir?  

Rosie Briscoe: Birkaç ay önce, salon koltuğunun arkasında olmayı bırakarak Matrix’in online eğitim ekibi için içerik oluşturmaya geçme kararı aldım.

Bugün bulunduğunuz yere nasıl geldiniz?

Rosie Briscoe: Girdiğim ilk saç yarışmalarından biri Matrix Destination Fame idi. O zamanlar markanın sanatçısı olmak istediğimi biliyordum. Yakın zamanda serbest çalışmaya başlamış olmam, zamanımı istediğim gibi kullanabileceğim anlamına geliyor, bu yüzden vaktimi müşteriler ile yaratıcı işler arasında bölüştürüyorum. Sadık müşterilere sahip olmak ve şu an yaptığım şeyi ücretlendirebilmem yıllarımı aldı. Her gün salonda olmak zorunda olmadığım bir noktaya geldim. Artık başka tür yaratıcı işler de yapmaya öncelik veriyorum.

En çok hangi uğraşı seviyorsunuz? Saç mı yoksa görsel sanat mı ?

Rosie Briscoe: Seçim yapamam; biri diğerine ilham veriyor. Benim için yeni bir alan olduğu için görsel sanatlar yapmayı seviyorum ama bu çalışmaların hepsi saç ve saç bakımından esinleniyor. Renk ve dokuyu seviyorum çünkü hepsi birbiriyle bağlantılı. Saç ve kumaş çok benzer özelliklere sahip.

Briscoe

Kariyerinizde karşılaştığınız en büyük zorluk nedir?

Rosie Briscoe: Bence karantina şu ana kadar başa çıkması en zor şeydi. Serbest çalışmaya yeni başlamıştım, bu yüzden ne yazık ki herhangi bir devlet yardımı alamadım. Bunun yerine, zamanımı saç ve sanatta beceri kazanmak için harcadım ve mekanlar açıldığında hazır olmaya odaklandım. Ancak, salonda çalışamamak, özellikle de sohbet edecek müşterilerimin olmaması çok zorlayıcıydı.

İmzanız haline gelen saç görünümü nedir?

Rosie Briscoe: Çok fazla balyaj yapıyorum, elle boyanmış teknikleri seviyorum!

En sevdiğiniz Instagram hesabı ne?

Rosie Briscoe: @alainawaller saç ve sanatı birleştirmek için harika. @drawingcabaretcuture moda hayatı çizimi ve muhteşem görsel sanatlar ve peruklar yapıyor.

Siz ve kariyeriniz için sırada ne var?

Rosie Briscoe: Saç ve sanat dünyasını bir araya getirmeye devam edeceğim. HJ ve Matrix ile yakın zamanda gerçekleştirilen bir canlı etkinlikte ısmarlama saç illüstrasyonları oluşturdum ve bundan daha fazlasını yapmayı çok isterim. Uzun vadede, kim bilir? Kariyerimi yeni yönlere taşımayı seviyorum, bu yüzden bunu yapmaya devam edip beni nereye götüreceğini göreceğim.

Güzelliğin Peşinde… Cihan Çakar – The Most

0
Güzelliğin Peşinde - Cihan Çakar

Estetica Dergisi – Hairist projesi olarak gerçekleştirdiğimiz “Güzelliğin Peşinde” belgesel serisinde Kuaför Cihan Çakar, kuaförlüğe adım atma ve mesleki gelişim hikayesini, deneyimlerini bizlerle paylaştı.

İşte Cihan Çakar röportajından alıntılar:

1985 doğumluyum. Kuaförlük mesleğine ilkokul üçüncü sınıftayken babamın baskısıyla başladım. Çoğu kuaförün altyapısı lüks bir hayattan gelmiyor. Kuaförlük, maddi durumun daha iyi olması için seçilmiş mesleklerden biridir. Günlük bir bahşiş ve harçlık olayı var, dolayısıyla babamın zoruyla mesleğe adım attım. İlk çalıştığım yer küçük, elli metrekarelik bir salondu. Sadece fön servisi ve dip boyası yapılıyordu. Ustamın kendi ekmek teknesini yürütecek kadardı, ona yetiyordu ama benim hayallerim biraz daha yüksekti.  Görüyordum ama bir türlü transfer olamıyordum. Ustam yaşlı bir adamdı ama öğretmeyi, konuşmayı yol göstermeyi severdi. “Sen yarın öbür gün daha iyi işler yap, bir yerlere gel,” diye bilgilerini paylaşırdı, fakat tabii küçüktük, kapasitemiz yoktu, anlamazdım ama şu günlerde onun söylediklerinin değerini daha iyi anlıyorum. “Saça sadece elinle dokunma, kalbinle ve ruhunla da dokun,”  derdi. Ben de kendi kendime derdim ki, “Ya saç bu, nasıl ruhumla dokunacağım?” Bunun ne demek olduğunu 35 yaşımda anladım. Hatta şöyle bir laf vardır: Elinle dokunursan iş yapmış olursun, ruhunla dokunursan sanat yaparsın, kalbinle yaparsan iz bırakmış olursun. Ustam da hep; “Ne olur bu sektörde iz bırakanlardan ol, sadece işini yapanlardan olma,” derdi.

Ben Kadıköy’de büyüdüm. Mahallemizdeki çocukların bazısı sanayide çalışır, bazısı da bulaşıkçılık yapardı. Sanayide çalışan işten geldiğinde yüzü gözü boya içinde olurdu, bulaşıkçılık yapanların da ellerinin çatlamış olduğunu görürdüm. Ben ise kuaförde çalışıyordum ve o zaman bu mesleğin ne kadar temiz bir iş olduğunu da gördüm. Saygınlığı olan bir iş olduğunu gördüm. Diğer işleri küçümsemek adına söylemiyorum tabii.

İki sene boyunca öğle yemeklerimiz yarım ekmek arası salam-kaşar ve koladan ibaretti. Evden yemek getirmemiz yasaktı. İki sene aynı menüyü yedik.

Güzelliğin Peşinde - Cihan Çakar

Ustam “Bağdat Caddesi’nde bir salon varmış. Gidip orada çalışabilirsin,” diye yolumu açtı. Studio Kuaför, Salih Pehlivan… 1998 yılı… 17 yaşında görüşmeye gittiğimde, salona girince ambiyansı, büyüklüğünü, personelin kalabalıklığını, belli bir lüksün olduğunu gördüm ve kapıdan korkarak girdim. Görüşmeyi yaptım. Salih Pehlivan’la göz göze geldik. “Bu çocuk yarın gelsin, başlasın,” dedi.Yeniden çıraklıktan başladım, yer süpürüyordum, pas pas atıyordum. Çok erken saatlerde salonda oluyordum ve bir an önce işimi bitirip manikürist arkadaşların saçını yapıp kendimi göstermek istiyordum ama bunu engelleyen kalfalarımız vardı. Baktılar iyi saçlar yapıyorum, yaptığım işler güzel, bunun önüne geçmek için işimi uzatırlardım. Pas pas yaptığım yere gelir, basarlar ve “Burayı yine sil” diyodu. Şu an o kalfa arkadaşla yakınen görüşüyoruz ve ona “Sen bana her bir metrekareye ayrı ayrı paspas attırıyordun ve ben de diyordum ki ben bu paspası bitirip senden daha iyi bir kuaför olacağım. Benden on yaş büyük ve o da şimdi çok iyi yerlerde, başarısından çok memnun oluyorum, o da aynı şekilde benim başarımdan…”

4 bin liralık salon bakarken 30 bin liralık salona doğru ittirilmeye başladım ve ortağımla Nişantaşı’nda bugünkü salonumumuza gittik, baktık, hayal kurduk, yapabilir miyiz diye… O dönemde de sosyal medyayla birlikte çok ciddi güçlenmeye başlayan kuaförler vardı. Eskiden bu işin vitrini fönken, onun yerini  sosyal medyadaki fotoğraflar aldı. Ne ortağımda para var, ne bende. “The Most markasıyla ortak olmak istiyorum,” dediğimde ortağım, “Hiç bulaşma, vermezler,” dedi. O dönemde de The Most markası çok popüler. Emrah Demirci ve Özden Kürtür… Ulaşmak mümkün değil. Emrah Demirci’nin telefonunu buldum bir yerlerden. Bir gün oturdum, telefon numarasına gittim, aramak istiyorum ama çekiniyorum. Derken telefonumdan bir ses geldi. “Alo” dedi biri.Emrah Bey’i aramışım. Konuştuk. Dükkanın kirası 35 bin liraydı, konuşup 16 bin liraya düşürdük. Tam o arada da Azeri bir işadamı dükkanı güzellik merkezi yapmak istiyor ve 35 bin liradan bir yıllık kirayı peşin ödemeyi teklif ediyor. Ben de duyuyorum bu konuşmayı dışarıda. Dedim, “Allahım, bu da mı gol değil!” Derken, mal sahibi  dükkanı bize verdi ve orada bize kapıların açıldığını hissettim.

cihan çakar

cihan çakar

Schwarzkopf Professional: Inscape Collection

0
Schwarzkopf Professional - Inscape Collection

Schwarzkopf Professional, 2021’i Inscape Collection adlı Essential Looks koleksiyonu ile 3 trend sunarak kapatıyor.

Marka elçileri tarafından üretilen Schwarzkopf Professional koleksiyonu, üç renk evreni aracılığıyla şu üç trendi ortaya sürüyor: Novel Comfort, Quintessential, E-phoria.

Marka elçisi Lesley Jennison tarafından tasarlanan bu yeni karışımlar, otantik ve sofistike görünümler için sakinliği, kırılganlığı ve özgüveni vurguluyor.

Novel Comfort, canlı altın tonları ve sıcak kahveleri bir araya getiren organik ve dünyevi bir renk paletidir. Koleksiyonun bu ilk renk evreni, basit zevkleri ve insanın kendi bedeninde hissettiği mutlu konforu ifade etmek için doğadan ilham alan rahatlatıcı tonlardan oluşuyor.

Quintessential trendinin sunduğu modern görünümler, karşımıza Schwarzkopf Professional’ın soğuk bir kül grisine dayanan, pozitiflik ve sevinç arzumuzu gösteren bir dizi güzel çiçek tonuyla çıkıyor.

Arjan Bevers ve Josie Vilay ile işbirliği içinde tasarlanan bu yeni renk karışımları, klasik-modern görünümler yaratmak için hem zamansız hem de avangart bir romantizmi savunuyor.

E-phoria trendi ise Schwarzkopf Professional için güçlü bir dayanak olan kuaförlük tutkusuna atıfta bulunuyor.

X-pression tarafından oluşturulan bu cesur yeni gölgeler, vizyoner görünümler oluşturmaya yardımcı olurken bu trend, teknoloji dünyasında kendini ifade etmeyi kutlamak için abartılı ve neşeli bir renk yelpazesi sunuyor.

Derin morlardan canlı bakırlara ve kızıllara kadar değişen bu canlı tonlar neşeyi çağırırken ruh halimizi yükseltmeyi amaçlıyor.

Quintessential trendinin sunduğu modern görünümler, karşımıza Schwarzkopf Professional’ın soğuk bir kül grisine dayanan, pozitiflik ve sevinç arzumuzu gösteren bir dizi güzel çiçek tonuyla çıkıyor.

X-pression tarafından oluşturulan bu cesur yeni gölgeler, vizyoner görünümler oluşturmaya yardımcı olurken bu trend, teknoloji dünyasında kendini ifade etmeyi kutlamak için abartılı ve neşeli bir renk yelpazesi sunuyor.

Derin morlardan canlı bakırlara ve kızıllara kadar değişen bu canlı tonlar neşeyi çağırırken ruh halimizi yükseltmeyi amaçlıyor.

Marka elçileri tarafından üretilen Schwarzkopf Professional koleksiyonu, üç renk evreni aracılığıyla şu üç trendi ortaya sürüyor: Novel Comfort, Quintessential, E-phoria.

Marka elçisi Lesley Jennison tarafından tasarlanan bu yeni karışımlar, otantik ve sofistike görünümler için sakinliği, kırılganlığı ve özgüveni vurguluyor.

Dylan Brittain’den 2022 Kış Saç Rengi Trendleri

0
2020 kış saç-rengi trendleri

Schwarzkopf İngiltere Elçisi ve Rainbow Room International Sanat Direktörü Dylan Brittain, 2022 kış saç rengi trendlerine ilişkin fikirlerini paylaştı.

Olağanüstü bir Eklentiyle Çikolata Tonları

Kış güneşinin altında dahi ışıl ışıl parlayan yoğun, çikolata kahveleri her zaman kış aylarının vazgeçilmez trendleri arasında başı çekiyor. Brittain; “Bununla birlikte, 2021 kışına saça boyut, derinlik ve hareket katmanın yanı sıra ek bir parlaklık kazandırmak için çikolata tonlarındaki baza ince altın rengi vurguların ve balyajın eklendiği bir trendin hakim olduğunu göreceğiz’ diyor.

2022 Kış Saç Rengi Trendleri

Galaksiden Esinlenilen Tonlar

Yaz sezonunun gözdesi olan fuşya pembesi ve sarının cesur tonlarına veda ederken, daha koyu patlıcan moru ve lacivert tonlarına merhaba diyeceğiz. Dylan Brittain “Bunlar, sarışınların yanı sıra esmerlerde de harika görünüyor. Saçın tamamına uygulanabileceği gibi ara patlamalar şeklinde de tercih edilebilir.

Şampanya Pembeleri

2021 kışında, çok soğuk pembe tonlarının geride kaldığını, bunun yerine daha açık, daha incelikli tonların popüler hale geldiğini fark edeceğiz. Brittain’e göre, daha önce gözde olan pembe altın tonlarından ilham alan bu tonlar saça parlaklık veriyor. Özellikle de sarışınların kış sezonunda deneyebilecekleri, sarı saçları ile kusursuz bir şekilde karışarak eğlenceli bir görünüme sahip olmalarını sağlayacak mükemmel bir seçenek.

Soğuk Tonlu Sarılar

Sonbaharda altın, bal ve kayısı sarısı tonları gibi ten renginize ışıltı katan daha sıcak sarı tonlar. popülerken kışın bunun yerini kül rengi sarılar, soğuk gümüş sarılar ve neredeyse yanardöner görünen, turunculaşma ya da kızıllaşmadan arındırıldığında en iyi görünüme sahip olan inci sarısı gibi soğuk saç renklerinin geri döndüğünü görüyoruz.

Fotoğraflarda Güzel Görünmek için Makyaj Hileleri

0

Kamera karşısında iyi görünmek eskiden sadece göz önündeki sanatçıların gündemindeyken, sosyal medyanın hayatımızda önemli bir rol oynamasıyla beraber, bugün pek çoğumuzu ilgilendiren bir konu haline geldi. Sadece fotoğraf çekerken değil, katılacağınız bir davette ya da etkinlikte iyi görünmek için de kullanabileceğiniz belli başlı makyaj hileleri var.

Elbette, iyi fotoğraf vermenin en iyi yolu makyajınızdır. Bunun için mutlaka profesyonel bir makyaj sanatçısına başvurmak zorunda değilsiniz. Günlük güzellik rutininizde uygulayabileceğiniz birkaç küçük hile ve değişiklikle, fotoğraflarda muhteşem görünmenizi sağlayabilirsiniz.

İşte, kendi makyajınızı yaparken kullanabileceğiniz makyaj hileleri:

Makyaja Hazırlık
Fotoğraf çekimi yapmak ya da önemli bir davete katılmak için makyajınıza başlamadan önce cildinizin kusursuz görünmesini sağlamanız şart. Bunun için de cildi tahriş etmeyen sıvı bir peeling ürünü ya da arındırıcı, temizleyici bir maske (Önerimiz: Aveda Botanical Kinetics Arındırıcı ve Işıltı Veren Yüz Maskesi) uygulayıp nemlendirici kreminizi (Önerimiz: Nuxe Bio Organic Işıltı Veren Yoğun Nemlendirici Krem) cildinize güzelce yedirin. Kullandığınız nemlendirici miktarı konusunda cömert olun. Böylece cildiniz tazelenecek ve makyajınız pürüzsüz görünecek. Eğer cildiniz çok yağlı ise nemlendirici seçeneğini pas geçebilir ya da yağlı ciltlere özel bir nemlendirici uygulayabilirsiniz. (Önerimiz: Aveda Botanical Kinetics Yağlı Ciltler için Nemlendirici Yüz Kremi

aveda-bAveda Botanical Kinetics

Makyaj Bazı

Makyajınızın kusursuz görünmesi için cildinize mutlaka baz oluşturacak bir primer uygulamalısınız. Önerimiz: Nars Pro-Prime Oil-Free Pore Refining Primer. Flaşlı çekimlerde hoş durmadıkları ve fotoğraflarda yüzünüzde maske varmış gibi bir görünüm yaratabileceği için güneş koruyucu bir krem kullanmaktan kaçının.

makyaj hileleri

Fondoten
Cilt tipiniz ve tonunuza uygun olarak seçtiğiniz fondöteni uygulayıp hafif bir pudra ile sabitleyin. Mat bir görünümü tercih ediyorsanız yarı saydam bitişli, biraz daha fazla ışıltı arıyorsanız parlak bitişli bir ürün seçin.

makyaj hileleri

Konturlama
Fotoğraf çekimlerinde, bronzlaştırıcı veya şekillendirici pudra ile yüzünüzde yapacağınız hafif gölgelendirmeyle, özellikle gece ve karanlıkta çok daha iyi görünürsünüz. Kontur yaparken derinlik kattığı için mat bir ürün kullanmanız önemli. Büyük açılı bir kontur fırçası kullanarak bronzlaştırıcının bir kısmını elmacık kemiklerinizin altına, şakaklarınıza ve çene çizgisinin altına sürün. Önerimiz: M.A.C Sculpting Powder.

makyaj hileleri

makyaj hileleri

Parlıklık
Şekillendirmeyi bitirdikten sonra elmacık kemiklerinin üstüne ve üst dudağınızı ikiye ayıran çizgiye parlatıcı bir krem ​​uygulayın.

Dumanlı Gözler
Genelde tercih edilen siyah smoky (dumanlı) göz makyajı ürünlerini kullanmak yerine, daha az sert bir görünüm veren kahverengi, gri, lacivert veya patlıcan gibi nispeten yumuşak tonları tercih edin. Göz kapaklarınıza üst kirpik çizgisi boyunca bir far bazı sürün. Kuruduktan sonra, benzer tonda bir göz farı bulup far bazının üzerine, ardından düz bir fırça kullanarak alt kirpik çizgisine sürün. Bu, bazı sabitleyerek daha dumanlı bir görünüm yaratmanıza yardımcı olacak. Gelelim fara… Biraz daha büyük bir fırça kullanarak farı yukarı doğru hareketle göz kapağına ve kırışıklığa doğru karıştırın. Maskara uygulayın ve birkaç kat hacim ve dolgunluk veren bir ürün tercih edin. Önerimiz: Kirpi Vegan Volume Maskara.

makyaj hileleri

makyaj hileleri

Allık
Cildiniz için son dokunuşu yanaklarınızı renklendirerek yapın. Kızarıklıkların olmaması ve cildinizin sağlıklı bir ışıltıyla parlaması için allığı sadece elmacık kemiklerinizin üzerine uygulayın. En doğal görünüm için cilt renginize uygun en doğal tonu kullandığınızdan emin olun. L’Oréal True Match Blush allık, doğal görünen pek çok ton seçeneğine sahip.

makyaj hileleri

Güzelliğin Peşinde… Cevdet Şengül – Cadde Kuaför

0

Estetica Dergisi – Hairist projesi olarak gerçekleştirdiğimiz “Güzelliğin Peşinde” belgesel serisinde Kuaför Cevdet Şengül, kuaförlüğe adım atma ve mesleki gelişim hikayesini, deneyimlerini, kişisel gelişim yolculuğunu ve kuaförlüğe ilişkin fikirlerini bizlerle paylaştı.

İşte Cevdet Şengül röportajından birkaç alıntı:

35 yıllık kuaförüm. 48 yaşındayım. Yaklaşık 13 yaşında bu işe başladım. Önce bir mahalle berberinde başladım.  Mahalledeki berber kapanmıştı ve o yıllarda Anadolu’dan Pendik’e göç etmiştik. Babamla iş ararken bir kuaför salonunun camında Fransızca kuaför yazdığını gördük.  Kuaför salonu olduğunu anlamadık ama ‘çırak aranıyor’ yazısını görünce içeri girdik, sonra oranın bayan kuaförü olduğunu öğrendik. Sivas’tan İstanbul’a geldiğimizde yaz tatilinde hemen işe girdim. İşe girince okulla hiç ilgilenmedim, çok da bilinçli değildim. Dolayısıyla okulu tamamen unuttum. Hiç beklemediğim bir hayatla tanıştım. Orada bir buçuk yıl çalıştıktan sonra Can Kuaför’e (Fuat Can) geçtim.   

Cevdet Şengül - Güzelliğin Peşinde Belgesel Serisi

“88 Aralık’ta Oktay Kaymakoğlu’nun yanında başladım. Tüm ustalarıma saygı duyuyorum, hepsinin emeği vardır ama asıl ustam olarak Oktay Bey’i görüyorum, onun emeği çok fazladır.”

“Bunca zaman içinde şunu öğrendim ki yeniliğe açık değilseniz bir yere gelmeniz mümkün olmuyor. Örneğin, “Ben Anadolu’dan geldim, aksanımı da değiştirmem” gibi bir düşüncem olsaydı, ilerleyemezdim. Çünkü bu şekilde gelişmeye kapalı olduğunuzda mesleki olarak da kendinizi gelişime kapatmış oluyorsunuz.”

“Hala salonda çalışırken kendimde Oktay Bey’i görüyorum. Gözleme, takip etme, salonda her yerde kulağımın olması, yani müşterin ve çalışanların her söylediğini duymam, Oktay Bey’den gelen, benimsediğim özelliklerdir. Personelim de bunu bilir ve müşteriyle olan ilişkisine, konuşmasına, esprilerine dikkat eder. Müşterilerle aramızda daima bir mesafe, bir çizgi vardır ve o çizgiyi geçmemeye dikkat ederiz. Bu meslek bize bayanlarla iletişim kurmayı, onlarla paylaşmayı, saygı duymayı ve saygı görmeyi öğretti. Oktay Bey’in nasihatleri ve zaman içinde okuduğum kişisel gelişim kitapları ile kendimi geliştirdim. Oktay Bey’in de kitap tavsiyeleri olurdu. Anadolu’dan geldiğimde aksanlı konuşuyordum. Çok kitap okudum ve kendimi geliştirdim.”

un camında Fransızca kuaför coiffeure yazdığını gördük.  Kuaför olduğunu anlamadık ama çırak aranıyor yazısını görünce içeri girdik, sonra oranın bayan kuaförü olduğunu öğrendik.