Ana Sayfa Blog Sayfa 67

Saç Örgüsü Çeşitleri: Farklı Stilleri Nasıl Yapabilirsiniz?

0
Saç Örgüleri
Saç Couture: Salvo Filetti - Fotoğraf: Antonio di Maria & Alessandro Russo

İster özel bir gecede sofistike bir görünüm ister saçınızı derli toplu tutmak için olsun, şık bir saç örgüsü her durumda saçınızı şekillendirmenin en iyi yollarından biridir. Şelale örgüsü karmaşık görünse de, herkesin yapabileceği basit ve romantik bir stildir. Eşsiz bir görünüm verirken aynı zamanda saçlarınızı açık ve dalgalı tutmanızı sağlayan kolay bir örgü tekniğidir. Balıksırtı örgü, her daim zarif ve sofistike bir görünümü garantiler. Daha karmaşık Fransız ve Hollanda örgüleri ise farklı ve çarpıcı bir görünüm arayanlar için biçilmiş kaftandır. Afrika örgüsü ise sadece Afro-Amerikalıların tercih ettiği bir saç modeli olmaktan çıkıp, kalabalık arasından sıyrılmaktan çekinmeyen cesur bir görünümü yeğleyenlerin rağbet ettiği bir stil olmayı sürdürüyor.

İşte farklı örgü modelleri ve teknik sırları:

Balıksırtı Örgü

balıksırtı saç örgüsü -
Erdal Hair Design


Balıksırtı örgünün temeli iki ayrı saç tutamından oluşan şeritlerdir. Soldaki saç tutamının dış tarafından küçük bir parça alıp sağ tarafa yerleştirin. Daha sonra aynı şeyi sağdaki tutamda uygulayın. Şeritler ortada çarprazlanarak işlemi tekrarlayın, küçük bir parçayı daima dışarıdan içeriye doğru örün.

Şelale Örgü

Şelale saç örgüsü
Ceyhun Işık Hair

Balıksırtı örgünün aksine, şelale örgü için üç tutam saç gereklidir. Şelale örgüsüne başlamadan önce, açık bırakılacak saçın dalgalı mı yoksa düz mü olacağına karar vermelisiniz. Buna göre o kısmı şekillendirebilirsiniz. Saçlar her zaman kullanılan yönde ya da ortadan ikiye ayrılır. Başlarken saçın ön bölümünden bir tutam alıp üç eşit kesite ayırın. En önde kalan kesite A, ortadaki kesite B, en arkada kalan keside de C diyelim. Elinizde tuttuğunuz C’yi diğer iki parça arasından geçirin. Bu parçayı kakül gibi öne doğru bırakın. C’nin önünde kalan B’yi ise arkaya doğru uzatın. Bunun sonucunda C aşağıda kalacak ve A yay şeklinde arkaya doğru uzanmış olacak. B kesitini ise sıradaki tutam için elinizde tutun. Arkadan yeni bir küçük tutam alıp bu parçayı A ve B arasından geçirin. Geçirdiğiniz tutamı ilk seferde olduğu gibi yine öne doğru bırakın. Ardından altta kalan C’yi kıvırarak tekrar yeni bir tutam alın. Örmek istediğiniz bölümün tamamı bitene kadar aynı işlemi tekrarlayın. 

Fransız Örgüsü ve Hollanda Örgüsü

Fransız Örgü
Alexandra Wilson
Alexandra Wilson
Hollanda Örgüsü


Üç parçalı örgünün bir başka temsilcisi de bölgeye bağlı olarak köylü örgüsü olarak da adlandırılan Hollanda veya Fransız örgüsüdür. Burada üç saç kesitine ihtiyacınız var. Her örgü ile üç kesite daha fazla saç entegre edilir. Şelale örgünün aksine saçlar üç tutamda kalır. Ne kadar uzun örerseniz örgü o kadar kalın olur. Bunun bir Fransız örgüsü mü yoksa bir Hollanda örgüsü mü olacağını örgünün yönü belirler. Fransız örgüsünde, tutamlar daima dışarıdan ortaya doğru örülür. Örgü böylece eklenen şeritlerin altında kalır. Hollanda örgüsü ise merkezden dışa doğru örülür. Burada örgü, eklenen tutamların üzerine uzanır.

Afrika Örgüsü (Cornrow)

Afrika örgüsü
Instagram @ersinkoose


Afro-Amerikan kültüründe önemli bir rol oynayan Cornrow örgüsü, 90’larda çok kıvırcık saçlı olanlar tarafından tercih edilen, saçı yatıştırmak için genellikle yağlı pomatların kullanıldığı bir örgü stiliyken, günümüzde her tür saça uygulanıyor ve ardından mükemmel topuzlar ve atkuyruklarına dönüştürülebiliyor. Bu örgünün mümkün olduğunca kafa derisine yakın olması gereklidir. Bunun için ellerin çok düz tutulmasına ve saçların kaldırılmamasına dikkat edilmelidir. Her örgü ile yeni saç eklenir. Bunlar örgünün altından geçirilir. Afrika örgüsü ve Twist örgü için mutlaka bir profesyonele başvurmanızı öneririz.

Twist Örgü

Twist örgü
Instagram, raffa_styles

İki parçalı örgülerden biri olan Kordon için iki saç tutamı gereklidir. İlk olarak, her iki şerit aynı yönde tek tek uzunlamasına döndürülür. Daha sonra iki tutam birlikte ters yöne bükülür. Bu, ortaya çıkan kordonun stabil olmasını ve kendi başına sağlam durmasını sağlar.

YKY 2021 Ekim Finalistleri Belli Oldu!

0
YKY 2021 Ekim Finalistleri

Bu yıl Hush Professional ana sponsorluğunda onuncusu düzenlenecek olan Hairist Yılın Kuaförü Yarışması‘nın (YKY) Ekim 2021 finalistleri belli oldu.

Her ay Instagram’da belirlenen etiketlerle (hashtag) Renk-Kesim, Gelin Saçı ve Avantgarde kategorileri için yapılan başvurular sonucunda üç kategoride ayın kazananı belirlenirken yıl sonunda gerçekleşecek olan finalde ay birincileri olan tasarımcıların çalışmaları değerlendirmeye tabi tutulacak.

YKY 2021 Ekim Finalistleri

İşte bu ay uluslararası jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda belirlenen finalistler:

YKY 2021 Ekim Renk ve Kesim Kategorisi

AYHAN ÖNLÜEL – Ünlü Eller Kuaför / İstanbul

YKY 2021 Ekim Finalistleri

CANTÜRK AYGÜN – Gökhan Eriş Saç Tasarım – İstanbul

YKY 2021 Ekim Finalistleri

FİKRET YILDIRIM – LONDON Kuaför – İstanbul

YKY 2021 Ekim Gelin Saçı Kategorisi

CANTÜRK AYGÜN – Gökhan Eriş Saç Tasarım – İstanbul

ENGİN UYSAL – Engin Uysal Kuaför / Mersin

YKY 2021 Ekim Finalistleri

NESLİHAN USTA – Bülent & Özgür Kuaför / İstanbul

YKY 2021 Ekim Finalistleri

YKY 2021 Ekim Avangard Kategorisi

CANTÜRK AYGÜN – Gökhan Eriş Saç Tasarım – İstanbul

MUSTAFA UZUN – Poz Kuaför / İstanbul

YKY 2021 Ekim Finalistleri

NİLGÜN AYVAZ – Nesis Kuaför / Bursa

Hairist YKY Ayın Finalistleri Ödülleri

1-Ayın Finalistlerine Özel Finalist Sertifikası

Her ayın kategori finalistlerine (toplam 9 finalist) özel sertifikaları gönderilir.

2-Katıldığınız Salona Özel Ödül

Her ayın finalisti, çalıştığı salona özel 1 adet Hush Tangle Free ürün ödülünü kazanır ve ödülü salon adresine gönderilir.

Yılın Kuaförü’nün Seçimi

Ayın finalistleri her ay belirlenen jüri tarafından; Yılın Kuaförü derecesi ve kategori dereceleri ayın finalistleri arasından en az 10 kişinin yer aldığı Büyük Jüri tarafından seçilmektedir. 

Toplam 3 kategori birincisi arasında sadece 1 kişiye YILIN KUAFÖRÜ unvanı verilir. Yılın Kuaförü Ödülü’nü alabilmek için bu 3 kategoriden birinde birinci olmak ve 3 kişi arasında en yüksek puanı almış olmak gereklidir. Yarışmanın iki kategorisinde aynı kişinin birincilik alması durumunda yarışmacı otomatik olarak YILIN KUAFÖRÜ ilan edilir.

Bu yıl Hush Professional ana sponsorluğunda onuncusu düzenlenecek olan Hairist Yılın Kuaförü Yarışması‘nın (YKY) Ekim 2021 finalistleri belli oldu.

Her ay Instagram’da belirlenen etiketlerle (hashtag) Renk-Kesim, Gelin Saçı ve Avantgarde kategorileri için yapılan bu 3 kategoriden birinde birinci olmak ve 3 kişi arasında en yüksek puanı almış olmak gereklidir. Yarışmanın iki kategorisinde aynı kişinin birincilik alması durumunda yarışmacı otomatik olarak YILIN KUAFÖRÜ ilan edilir.başvurular sonucunda üç kategoride ayın kazananı belirlenirken yıl sonunda gerçekleşecek olan finalde ay birincileri olan tasarımcıların çalışmaları değerlendirmeye tabi tutulacak.

Daha Yaşlı Görünmenize Sebep Olan Makyaj Hataları

0
makyaj hataları

Tüm kadınlar taze bir cilde sahip olmak ve daha genç görünmek ister. Makyaj, çoğu zaman bunu sağlamanın en iyi yollarından biridir, ancak yaygın olarak yapılan bazı makyaj hataları, yüzünüzü makyajsız halinizden daha yaşlı gösterebilir. Yaş aldıkça cildiniz değişir, makyaj tarzınız da bu değişime ayak uydurmalı. 18 yaşınızda deneyip iyi sonuç aldığınız bazı teknikler 35 yaşınızda aynı sonucu vermeyebilir.

Aşağıda değindiğimiz, sizi daha yaşlı hatalarından herhangi birini yapmadığınızdan emin olun ve daha genç görünmek için hangi tekniklere başvurmanız gerektiğini öğrenmek için okumaya devam edin.

Yanlış fondoten seçimi

makyaj
fondoten


Fondöten makyajın temelidir, ancak yaşlandıkça fondöten ihtiyaçlarınız değişir. Fondöteni es geçerseniz, cilt tonunuz eşit olmayacaktır, çok yoğun uygularsanız yüzünüzdeki ince çizgilere ve kırışıklıklara yerleşip kusurlarınızı vurgulayabilir.

Yaşlandıkça cildimiz kurur. Bir toz fondoten cildin pul pul görünmesine sağlayacağı için bunun yerine bir sıvı ya da krem ​​fondöten, hatta renkli bir nemlendirici ile daha iyi sonuç alabilirsiniz. Sıvıdan jele, köpükten pudraya kadar pek çok farklı fondöten formülü mevcut. Hangisinin sizi daha genç gösterip hangisinin yüzünüzü yıllandıracağını keşfedin.

Orta kapatıcılığa sahip çok doğal bir görünüm istiyorsanız BB krem ​​veya renkli nemlendirici tercih edin. Kusurları kapatacak bir şey istiyorsanız orta ila yoğun arası kapatıcı bir fondöten seçin.

Aydınlatıcı (Highlighter)

makyaj


Parlak, ışıltılı bir cilt genç görünür. Ancak, lehinize olacak bir etki için aydınlatıcıyı yüzünüzde doğru alanlara uygulamak önemli. Olgun kadınların aydınlatıcı kullanmaması gereken alanlardan biri kaş kemiğidir. Bu, gözünüzü aşağı çekerek sizi yaşlı gösterir. Gülümsemeden kaynaklı çizgilere ya da göz kıvrımına da aydınlatıcı uygulamamaya dikkat edin. Her ikisi de kırışık dokuyu vurgulama eğilimindedir. Bu nedenle, gözlerinizin ortası ya da elmacık kemikleri gibi daha gergin bölgeleri öne çıkarmanız gerek.

Makyajı yüze iyi yedirememek

Fondoten ya da aydınlatıcı uyguladığınızda cildinizi iyice yedirip harmanladığınızdan emin olun. Aksi halde cildinizde istenmeyen bir etki yaratıp gizlemeye çalıştığınız çizgileri daha da vurgulayabilir.

Aşırı konturlama

Konturlamanın amacı, yüzünüzün yapısını geliştirerek daha belirgin görünmesini sağlamaktır. Ancak, aşırıya kaçtığınızda gizlemek istediğiniz ve hatta normalde çok da göze batmayan yaşlanma çizgilerinin daha da görünür hale gelmesine neden olabilirsiniz. Genç görünüm için diğer bir makyaj sırrı da kontur çizgilerini karıştırıp harmanlamaktır.

Primer kullanmamak

Makyajın astarı olan primer, makyajınızın gün boyu güzel görünmesini sağlayan temel yapı taşlarından biridir. Kullanmadığınız takdirde günün ilerleyen saatlerinde makyajınızın çamurlu ve erimiş görünmesi gibi bir riskle karşı karşıya kalabilirsiniz. Primer kullanmadan önce cildinizi iyice nemlendirdiğinizden emin olun.

Yanlış Kapatıcı

Tek kapatıcı yüzümüzün her yeri için uygun değildir. Benleri veya lekeleri kapatmak için mükemmel olan bir kapatıcı, göz altlarında çok kalın görünür. Kapatıcı çok kalın olduğunda ya da renk tonu yanlış seçildiğinde, gizlediğinizden daha fazlasını vurgularsınız. Göz altındaki cilt, yüzünüzün geri kalanından yedi kat daha incedir, bu yüzden bu bölge için daha hafif bir kapatıcı gerekir.

Gözleriniz altında mor halkalar varsa, sarı veya şeftali tonlu bir renk seçebilirsiniz. Çok açık tonlardan uzak durun. Sadece göz altı bölgenizin iç köşesine uygulayıp nazikçe karıştırın, fırçayla dışarıya ve aşağı doğru süpürün.

Yanlış allık kullanımı

allık
allık

Çok fazla allık kullanmaktan, allığı çok düşük uygulamaktan veya yanlış tonu seçmekten kaçının. Allığın bolca uygulandığı dönemler geride kaldı.

Çok kahverengi veya kırmızı tonlardan kaçının. Doğru allık için yanaklarınızı çimdikleyin ve ortaya çıkan doğal tona uyan bir ürün seçin. Cildinizin pul pul görünmesini engellemek için toz yerine krem ​​formülasyonunu tercih edin. Elmacık kemiğinizin ortasına az miktarda uygulayıp fırçayla yukarı ve geriye doğru süpürün. İyice karıştırdığınızdan emin olun. Bu, yüzünüze hem genç bir ışıltı verir hem de bir kaldırma etkisi sağlar.

Alt kirpik çizgisine siyah kalem ya da eyeliner sürmek

makyaj hataları

makyaj hataları


Alt kirpik çizgisine siyah kalem ya da eyeliner sürmek gözlerinizin daha küçük görünmesine neden olur ki bu, genç görünümü baltalar ve gözlerinizin çevresindeki ince çizgileri vurgulayarak yüzünüzü aşağı çeker.

Sert siyah kalemler yerine koyu kahverengi bir göz farı deneyin. Jel eyeliner’ı asla alt göz kapağına sürmeyin. Kahverengi göz farını alt kapağın iç kısmından dış köşesine doğru karıştırın. Hatta daha iyi kontrol sağlamak için fırçayı biraz ıslatabilirsiniz.

Alt kirpiklere çok fazla rimel sürmek

Alt kirpiklerdeki yoğun rimel, gölge ve pul pul görünüm oluşturarak göz altlarınızda koyu halkalar varmış gibi bir yanılsamaya neden olabilir. Hatat gözlerinizi aşağı çekebilir.

Çok Koyu Ruj

Yaşlandıkça dudaklarımız incelerek belirginliğini kaybeder. Koyu tonlardaki rujlar, dudaklarınızın daha da ince görünmesine yol açar.

makyaj hataları

Metalik göz farı

makyaj hataları

Göz kapaklarınız eskisi kadar gergin değilse metalik göz farı sizi gerçekten yaşlı gösterebilir. Genç bir görünümü garantilemek için mat ve saten farlardan vazgeçmeyin. Ayrıca çok parlak renk farlara rağbet etmemeye dikkat edin.

Güzelliğin Peşinde… Sebahattin Karabulut – Trio

0
Sebahattin Karabulut - Güzelliğin Peşinde - Trio

Estetica Dergisi – Hairist projesi olarak gerçekleştirdiğimiz “Güzelliğin Peşinde” belgesel serisinde Trio Kuaför’ün sahibi Sebahattin Karabulut, kuaförlüğe adım atma ve mesleki gelişim hikayesini, deneyimlerini, kişisel gelişim yolculuğunu ve kuaförlüğe ilişkin fikirlerini bizlerle paylaştı.

İşte Sebahattin Karabulut röportajından birkaç alıntı:

“1980 yılında Şişli’de başladım. İlkokulu bitirdikten sonra okumak istemedim, dolayısıyla bir iş yapmak zorundaydım. Çırak olarak mahalledeki kuaförde başladım. 11 yaşında boyum o kadar kısaydı ki tuğla gibi bir şey vardı, onun üzerine çıkıp saç yıkıyordum. Saç yıkamayı, boya sürmeyi öğrendikten sonra, daha iyi bir yere gitmek istedim ve Şişli’de salonu hala hizmet veren ustam Kamil Bey’in yanına, Akın Kuaför’e geçtim. Yaklaşık 13 yıl çalıştıktan sonra kendi salonumu açtık. İki de ortağım vardı. Güzel işler yaptık, hatta başlangıçta tabelamız bile yoktu ama epey müşterimiz vardı. Marcom ajans vardı, müşterilerimizdi ve ‘Bu böyle olmaz’ deyip bize isim buldular.”

Sebahattin Karabulut - Güzelliğin Peşinde - Trio

“Çıraklıkta, kapıdan müşteri girdiğinde usta hangi boyayı hazırlayacak diye iddiaya girerdik. Kazanan diğerine gazoz, çikolata falan alırdı. Bu da kendimizi geliştirmek için bir yöntem oldu. Bu işte aşamalar vardır; önce saç yıkamayı, sonra fön çekmeyi, ardından boya yapmayı öğrenirsin. Saç kesmek de bu işin finalidir. Herhalde kendi kararımla boya hazırladığım zaman 16-17 yaşlarındaydım. 17 yaşındayken ‘benim müşterim’ diyebildiğim bir sürü müşterim vardı. Bugün çocuklar liseden sonra salonlara geldiğinde 18 yaşında yeni yeni başlıyorlar. Biz ise 17 yaşındayken arkamızda bir sürü müşteri vardı. Okul nedeniyle bugünkü gençler sürece biraz daha geç adapte oluyorlar.”

“Zamanla ‘Etiler ya da Ulus gibi bir yerde salon açarsanız daha iyi olur’ diye müşterilerimiz bizi yönlendirdi.”

Saç yıkamayı, boya sürmeyi öğrendikten sonra, daha iyi bir yere gitmek istedim ve Şişli’de salonu hala hizmet veren ustam Kamil Bey’in yanına, Akın Kuaför’e geçtim. Yaklaşık 13 yıl çalıştıktan sonra kendi salonumu açtık. İki de ortağım vardı. Güzel işler yaptık, hatta başlangıçta tabelamız bile yoktu ama epey müşterimiz vardı. Marcom ajans vardı, müşterilerimizdi ve ‘Bu böyle olmaz’ deyip bize isim buldular.”

Güzelliğin Peşinde – Ali Mansuroğlu – Antakya

0
Ali Mansuroğlu - Güzelliğin Peşinde

Estetica Dergisi – Hairist projesi olarak gerçekleştirdiğimiz “Güzelliğin Peşinde” belgesel serisinde Kuaför Ali Mansuroğlu, kuaförlüğe adım atma ve mesleki gelişim hikayesini, deneyimlerini, kişisel gelişim yolculuğunu ve kuaförlüğe ilişkin fikirlerini bizlerle paylaştı.

İşte Ali Mansuroğlu röportajından birkaç alıntı:

“Erkek berberliği yaptığım dönemlerde, bayan kuaförlüğünde neler yapıldığını hep merak ederdim. Eskiden bayan kuaförlüğü tarafına erkek berberlerin geçmesi yasaklanmıştı. Nedenini bilmiyorum. Günün birinde bizim ustamız şehir dışına çıktı. Ben de baş kalfaya ‘Ablacığım, o tarafa geçeyim, neler yapılıyor göreyim,’ dedim. Eskiden mizanpriler vardı, boya kaseleri tutuyorduk, yardım ediyorduk. Çok hoşuma gitti. O dönemde erkek berberlerinde bir saç-sakal traşı vardı, o kadar. Bayan kuaförü olmayı o gün aklıma koydum. Ustam dönünce ‘Benden önce nasıl bayan bölümüne geçersiniz!’ diye bizi bir güzel azarladı. O gün ‘Ben bayan kuaförü olacağım’ deyip işten çıktım ama nereye gideceğimi de bilmiyorum. Bir İlyas Ağabeyim vardı, Yıldız Kuaför… Onun yanında başladım. İyi ki de girmişim.”

Ali Mansuroğlu - Güzelliğin Peşinde

“İnsan istediği zaman yapıyor. 17 yaşındayken o dönemde kalfa olarak erkek berberliğinde de çok iyi bir yere gelmiştim. Herkes bana, ‘Ya Ali, bayan kuaförü olma sevdasına erkek berberliğini de elinden yitireceksin,’ diyordu. Ben de inat edip, ‘Ben eğer Antakya’nın sayılı kadın kuaförlerinden biri olmazsam bana ne isterseniz deyin,’ dedim. Hırslı ve azimliydim, sadece ustadan öğrenmedim. Çalışan uzun saçlı kızlara rüşvet verirdim. ‘Bugün saçını boyatmama izin verirsen sana tatlı ısmarlarım, fön çekmeme izin verirsen ya da bana perma sarmayı öğretirsen pizza ısmarlarım,’ derdim. Öyle öyle kısa sürede işi kaptım. Erkek berberi olduğum için de kısa saç kesimlerinde bayan kuaförlerinden bir adım öndeydim. Hala da onun kaymağını yiyorum. Önceki çalıştığımız yerlerde boyayı ustalar hazırlardı, biz sadece sürerdik ya da balyajı hazırlardı, biz sadece pens verirdik, yardımcı olurduk ama nasıl yapıldığını hep merak ediyordum.

“İlyas Bey’in salonu Pazar günleri kapalı idi. Ben de bir kutu Oreal bir kutu Peridrol alıp köye gidiyordum. Bütün köyü o şekilde sarışın yaptım. Balyaj ve röfle yapıyordum, tabii bazen yanan saçlar da oluyordu. ‘O kadar olur,’ diyorduk.”

“İnternet yokken kalfalık dönemimde ve yeni salon açtığım dönemlerde İstanbul’dan video kasetler getirtiyordum. Videodan izleyip annemle kızkardeşimin saçlarını aynı şekilde yapmaya çalışıyordum. İşimize çok faydası oldu. Özgüven kazandım. Bulunduğum yerdeki kuaförlerden daha farklı bir kuaför olduğuma inandım ve bunu müşterilerime de inandırdım.”

Intercoiffure Trendleri 2021/22

0
intercoiffure-mondial trends -Metalik Gümüş

ROCK-MANTIC

Moda her geçen yıl dönüşerek kendini yeniden keşfediyor, yeni bir dili benimsiyor ve her on yılda bir trendler geri dönüyor. Intercoiffure 2021/22 trendleri yine rock esintilerini es geçmiyor. Rockmantic trendinin yumuşak, feminen bir yanı var. Alexander McQueen’den Chanel’e kadar, önde gelen tüm modacılar şıklığı rock’n roll ruhuyla buluşturmayı sevmiştir. Rock-mantic’te transparan kumaşlar, blazerler, danteller, inciler, büyük taş takılar, duygusallık ve teatrallik ön planda. Yapılandırılmış ve yaratıcı saçları, kısa kesilmiş kaküller… Sizi karanlık tarafa çağıran romantik, kadınsı silüetler…

EKOLIFE

Sürdürülebilir ve Sorumlu Moda trendi… Sürdürülebilir moda, moda ürünleri ve sisteminde ekolojik bütünlüğe doğru değişimi teşvik etme hareketi ve sürecidir. Moda tasarımcıları bizi doğaya geri götürmek istiyor. Ama bugünlerde insanların meşgul olduğunun farkındalar. Herkesin bir ormanda yürüyüş yapmaya, botanik bahçelerindeki bitkileri görmeye, hatta durup gülleri koklamaya bile vakti yok.Bu durum, “eko modayı” tamamen yeni bir seviyeye taşıyor.

METALİK GÜMÜŞ

Metalik gümüş şimdi altından veya bronzdan daha sıcak. Gümüş, şık, geleceğe hazır, göz alıcı bir stili ve zarafeti simgeliyor. Saçlar yanardöner tonların vurgularıyla dikkat çekerken fütüristik bir görünüme doğru yöneliyor. Metalin dönüşü yeni bir on yılın başlangıcına işaret ediyor.

ANDROJEN

Gerçek androjenlik, cinsiyet çağrışımlarının yokluğunda yatar. Androjen giysiler yaratmayı başaran tasarımcılar, genellikle erkeksi ve kadınsı fiziksel farklılıkları silen, norm ve kuralların dışına çıkan tasarımcılardır. İnsan ırkını kadın ve erkek olarak iki gruba ayırmak sınırlayıcı değil mi? Kuşkusuz bundan daha zengin ve çeşitliyiz? Hepimiz benzersiz ve kendi hikayesi olan karakterler değil miyiz?”

Güzelliğin Peşinde… Hasan Ali Acar – Denizli

0
Hasan Ali Acar - Güzelliğin Peşinde

Estetica Dergisi-Hairist projesi olarak gerçekleştirdiğimiz “Güzelliğin Peşinde” belgesel serisinde Denizli’den Kuaför Hasan Ali Acar, kuaförlüğe başlama serüvenini, mesleki gelişimini, deneyimlerini ve duygularını bizlerle paylaştı.

İşte Hasan Ali Acar röportajından öne çıkan alıntılar:

“İlkokulu tamamladıktan sonra ortaöğretimde el becerilerine daha çok odaklandığımı gören öğretmenimin yönlendirmesiyle meslek için 1989’da Güner Hanım’ın yanına, Aydemir Kuaför’e verildim. Yıllardır o işin içindeymişim gibi bir his vardı içimde. Üç yıl kadar orada devam ettirdim. Almanya’dan gelip bulunduğum yere adapte olduğum için etrafımdaki arkadaşlar ve ustalarımla çok çabuk uyum sağladım. Oturularak yapılacak bir iş bana göre değildi. Hareketli bir iş olması beni daha sakin ve kontrollü bir insan haline getiriyordu.”

“Müşteri ve kuaförün ortak değeri bir olmalı. Müşteri saçını kendini hafife alıyorsa iyi bir kuaföre gitmesine gerek yok. Aynı şey kuaför için de geçerli. O da işini hafife alıyor, yeterli özeni göstermiyor ama her konuda bir fikir yürütüyorsa, onun da sektörde çok ilerleme şansı yok. Müşteri ve kuaför ortak değerde buluştuğu zaman her şey çok yolunda gidiyor. Müşteri biliyor ki koltuğun arkasında ondan daha çok şey bilen uzman bir kişi var, bu yüzden de kapris yapmıyor.”

“Çaybaşı’nda 55 metrekarelik bir salonda başladık. Bülent ve Adil’le beraber başladık. Bu arada da Nefsen Hanım, “Bizimle devam etmeyeceksiniz, tamam, yeni bir yer açalım, başında siz olun” dedi. Biz Nefsen Hanım’dan başkasına güvenemiyorduk. Bunca yıl beraber pek çok şey paylaşıyorsun, ailenden daha fazla zaman geçiriyorsun ve bundan öte bütün mesleki sırlarını da o kişiyle paylaşıyorsun. O yüzden biz ayrılırken ne kadar iyi ayrılsak da bir kırgınlık oluyor. İki taraf da işletme olarak birbirine zarar vermeyeceğini anladığı zaman o kırgınlıklar geçiyor.”

Hasan Ali Acar - Güzelliğin Peşinde

“Salon o dönemde Türkiye’nin en büyük salonlarından biriydi. Ürün, hijyen ve müşteri kalitesiyle… Denizli için de güzel bir dönemdi. 90’larda akademiler gelişti, firmaların yaklaşımı değişti. Mesleki gelişimlerin bir boya ve sprey tanıtmaktan öteye geçtiğini gördük. 2004″tan 2020’ye kadar hiçbir ara vermeden topuk ve makyaj eğitimleri aralıksız devam etti. Pandemide de dijital olarak devam etti.”

“Salonumuzda herkesin mutlaka görev alması istenir, özellikle görev vermeyiz ki sorumluluk alan kişiler ile almayanlar ayrışsın. Çünkü sorumluluk alan insan ileride liderlik adına bir şeyler yapabileceğini gösterir. Ben ekipten sorumlu kişiydim. Zeynep de bana bağlıydı. O dönemde bir yandan spor akademisinde okuyordu, voleybolcuydu. Dedi ki, ‘Salonun aktivitelerini ben üstleneyim.’ Sinema, spor faaliyetleri, yüzme vs… Zeynep her hafta sonu bir aktivite hazırlıyordu. Yakınımdakiler artık evlenme çağımın geldiğini hatı4rlatıyordu. Gelip giden her müşterimiz de bana bir şekilde Zeynep’i ima ediyordu. Ben de, Olur mu öyle şey, o bizim çalışanımız, nasıl gidip ben böyle bir şey söyleyebilirim’ diyordum. Zeynep, ‘Üniversiteye gideceğim deyince, ‘Dur ya, nereye gidiyorsun,’ dedim ve zamanla ilişkimiz aşka dönüştü. Bir kuaförle hiç evlenmek istemiyordum ama bugün en iyi iyikim de kuaför olan eşim.”

Steinmetz-Bundy’den Renk ve Biçim Şöleni

0
Steinmetz-Bundy Privat

Steinmetz-Bundy salonuna ait “Colors” koleksiyonu, uzun saçlara özel sanatsal tekniklere odaklanarak muhteşem bir renk ve çeşitlilik şöleniyle güzelliği kutluyor.

Sınırlamalar ve toplu kısıtlamalarla dolu uzun bir dönemin ardından nihayet şenliklerin ve özel günlerin zamanı geldi. Bu coşku ve yaşam sevincini uzun saçları muhteşem formlarda şekillendirerek kutlayor. Bunun için koleksiyon Hannes Steinmetz ve Steinmetz-Bundy ekibi, 2021/22 sezonu için uzun saçlara yönelik sanatsal teknikleri ve yıkanabilir renk maskelerine dayalı boyama efektlerini enfes renkler ve çeşitlilikten oluşan bir şölen olarak sergiliyor.

Koleksiyonda uzun saç teknikleri, – kuaförlük sanatının master class’ı – trend hakimiyetinin, teknik uzmanlığın ve ticaretin en iyi ifadesi olarak ön plana çıkıyor. Stil koleksiyonu “Colors”ın odak noktası, oldukça kasıtlı olarak, günlük yaşam için uygun olan ancak avangard bir dokunuş sayesinde özel durumlar için de kullanılabilen sabitleme tekniklerine dayanıyor. Yine de koleksiyondaki tüm saç modellerinin ortak bir mesajı var: Sabitlenmiş saç modelleri…

Steinmetz-Bundy Privat
Steinmetz-Bundy Privat


Bir yapı, biçim ve renk topluluğu…


Yeni uzun saç görünümünün ana teması bilinçli yapı seçimi. Koleksiyondaki saç modellerini bu kadar çekici kılan şey, farklı kompozisyonların birleşimini sunuyor olması. Yani bu yılın saç modelleri aynı anda hem pürüzsüz hem dalgalı, kıvrımlı ve kıvırcık hem de zarif bir şekilde kavisli veya bir sıra dışı bir şekide heykel gibi sabitlenmiş…

Steinmetz-Bundy Privat

Saç: Hannes Steinmetz ve Marie-Luise Cario, Steinmetz-Bundy Privat Salon
Fotoğraf: Hilde Van Mas
Styling: Marlena Gubo
Moda: FJ Baur
Makyaj: Veronika Janezic, Steinmetz-Bundy Privat Salon
Boyalar: WELLA Color Fresh Mask
Ürünler: Sebastian Professional
Saç Şekillendirme Ekipmanı: ghd – good hair day

Kaşıntılı Saç Derisi Probleminin En Yaygın 3 Sebebi

0
kaşıntılı saç derisi

Kaşıntılı saç derisi ürün birikiminden, kepekten ya da iltihaplanmadan kaynaklanıyor olabilir, ancak çözüm aramadan önce sorunun kökenini gerçekten anlamak önemli.

Kaşıntılı saç derisi probleminin en yaygın üç nedeni:

1. Saçınızı Islakken Toplamak

Uzmanlara göre, bazen kaşıntılı saç derisinin nedeni saçınızı üstün körü ve alelacele kurutmanız veya hala ıslakken toplamanız olabilir. Bu yüzden saç kurutma alışkanlıklarınız saçınız ve saç derinizin sağlığı açısından önem taşıyor.

Islak saç telleri çok daha esnektir, bu yüzden saç tokasıyla onları daha fazla gerdiğinizde saçlarınızın bu ek gerilimle kopup kırılma riski yüksektir. Saçınızı ıslakken toplamanız gerekiyorsa, kırılmasını mümkün olduğunca önlemek için gevşek bir topuz veya örgü tercih edin.

Islak saçınızı atkuyruğu ile tepeden topladığınızda ya da topuz yaptığınızda, doğal hava ile saçlar tamamen sıkışmış bir halde kurur, bu da nemin saç derinizde hapsolmasına yol açar. Bildiğiniz gibi su, bir başka deyişle nemli ortamlar bakteriler için en verimli üreme alanlarından biridir. Saçınızı tepede topladığınızda tamamen kuruması güçleşir ve kuruyana dek geçen süre içinde bakteri üreterek kaşıntıya neden olabilir.

Nasıl ki çamaşırlarınızı tam kurumadan nemliyken katladığınızda bakteriye, dolayısıyla da kötü kokmalarına neden oluyorsa, saçınızı da tam kurumadan toplamamaya dikkat etmelisiniz. Topuz yapmadan önce saç derinizin ve saçınızın %100 kuruduğundan emin olun. Saç derinizin düzgün bir şekilde kurumaması, genellikle saç derisindeki kaşıntının bir numaralı sebebidir.

kaşıntılı saç derisi

2. Alerjik reaksiyonlar

Saç boyaları ve ürünleri kimi ciltlerde alerjik reaksiyona sebep olabilir. Alerjiniz olan kimyasalı keşfedip onu ihtiva eden ürünlerden kaçındığınızda, alerjik reaksiyon, dolayısıyla kaşıntı genellikle kendi kendine geçer. Alerjiye hangi kimyasalın neden olduğunu belirlemek için mutlaka bir dermatoloğa gidip test yaptırmanız gerekir.

3. Kepek ve Seboreik Dermatit

Kaşıntılı bir kafa derisinin en yaygın nedenleridir. Vücudunuzun, mantar enfeksiyonlarına karşı reaksiyonu saç derisinde kaşıntı ve dökülmedir. Mantar enfeksiyonuna sebep olan maya normalde kafa derisinde ve vücudun diğer tüylü bölgelerinde yaşar, ancak sorun aşırı maya üretiminde ortaya çıkar. Bu üretimi denetim altına almak için geliştirilen yüksek performanslı kepek önleyici şampuan ve saç kremlerini kullanabilirsiniz. Daha ciddi vakalar için mutlaka doktorunuza başvurun.

Güzelliğin Peşinde… Murat Verdi – Mersin

0
Murat Verdi - Güzelligin Peşinde

Estetica Dergisi-Hairist projesi olarak gerçekleştirdiğimiz “Güzelliğin Peşinde” belgesel serisinde Mersin’den Kuaför Murat Verdi, kuaförlüğe başlama serüvenini, mesleki gelişimini, müşterileriyle olan unutulmaz deneyimlerini ve duygularını bizlerle paylaştı.

İşte Murat Verdi röportajından öne çıkan alıntılar:

“Kuaförlük hiç aklıma gelmeyecek bir işti ama zamanla çok severek yaptım. Hep hedeflerim oldu, daha iyisini yapayım diye uğraştım. Tabii salona ilk ayak bastığımda saç yapacağımı düşünmedim. ‘Yeri süpür, temizlik yap, paspas at’ dediler. Benim yaşımdaki arkadaşlar da aynı işleri yaptığı için hiç gocunmazdım. Ustamız makası bitirdiğinde birbirimizle yarışırdık. Hala da hepsiyle görüşürüm. Bir şeyleri yapıp keyif aldıkça işi daha da çok sevdim.”

“Tatilim yoktu, Pazar günü iznim yoktu. Bir yere gideceğim, ustamdan izin isteyeceğim, ‘Ben bunu Vehbi Abi’ye (Yenigün) nasıl söyleyeceğim?’ diye bir hafta onun sıkıntısını çekerdim. Sürekli çalışıyorduk, akşam kaçta çıkacağımız belli değildi. Sonra öyle bir an geldi ki zaman içinde ailem bir yere gitmek istediğinde, ‘Yok, çalışmam lazım, iş var’ diyen ben oldum.”

“Vehbi Yengigün’ün yanında tam dokuz buçuk yıl çalıştım ve kuaförlük temelini orada kazandım. Bir şeyin temeli sağlam değilse mutlaka bir yerden çatlak verir. Ben o temeli orada aldım. Oradan bana güç, hijyen, dostluk ve saygı kaldı. Sadece işi değil, ilişkileri, duruşu, insanlara nasıl yaklaşmamız gerektiğini öğrendim.”

“Geçmişte, bir ağabeyimiz kızını bizim salona getirdi ve o günden bu güne 33 yıldır onun kızının saçını kesmeye devam ediyorum. Şu anda o hanımın kızı da onun salona ilk geldiği yaşta. Büyüdüğünü görüyorsun, genç kız oluyor, evleniyor, hatta bazılarının gelin başını tarıyorsun. ‘Bu kız annesinin kucağında gelirdi, makasımızı alıp fırçaları keserdi, şimdi gelin saçını yapıyoruz,’ diyorum. Çok uzun süre onlarla aile gibi oluyorsun. Tamam iç içe değilsiniz belki ama, onların hayatında varsın. İyiysen, düzgünsen varsın.”

“Bu kadar yakın ve uzun süreli ilişki içinde olunca duygusal anlar da oluyor tabii. Vehbi Abi’nin yanında çalışırken bir müşterim vardı, yakın zamanda evlenecek, gelin saçını yapacağım. Düğünden bir gün önce geldi, Saçları zaten kısa, ‘Saçımı kes’ dedi ama bir taraftan da ağlıyor. Öğrendim ki ayrılmışlar. Çok üzülmüştüm o gün ona. Bir diğer müşterim kemoterapi görüyordu ve onu ayrı bir odaya alıp saçlarını makineyle kazımak durumunda kaldım, ağladım ağlayacağım. Ben ona moral vermeye çalışıyorum ama sesim titriyor, onun önünde de ağlamak istemiyorum. Saçı bitirir bitirmez çıktım odadan, gittim hüngür hüngür ağladım, çünkü çok sevdiğim bir insan.”

Röportajın tamamı aşağıdaki videoda!