Ana Sayfa Blog Sayfa 407

Salonlar için örnek sosyal sorumluluk

0

Sürdürülebilir bir dünya ve sokak hayvanlarının beslenmesine yönelik çift taraflı fayda sağlayan Şişli Belediyesi’nden örnek bir proje…Her gün salonlarda kullandığınız şampuan kutuları, temizlik maddeleri, güzellik malzemelerinin plastik kavanozları ve ya kutuları, naylon poşetler gibi atıkları sokak hayvanları yararına biriktirebilirsiniz. Geri dönüşümden elde edilecek gelirle sokak hayvanlarına mama alınacak. Proje ile ilgilenen duyarlı salonları geri dönüşüme davet ediyoruz. 

Alo Çevre Hattı 444 1 568

Pivot Point International’ın Kurucusu: Leo Passage

0

Leo Passage, 1958'de eşi Lenie'yle birlikte Hollanda'dan Amerika'ya göç etti ve bugün tüm dünyada verilen kuaförlük eğitim ağını yarattı. 1950 ve 1960'larda salonda çalışırken eğitim sistemini geliştirmeye başlamıştı. Mesleğin gelişmesini isteyen Passage kendi salonunda rakiplerine eğitim verdi.

Kariyeri boyunca Passage, 95'ten fazla yarışmayı kazanarak girişimci bir vizyoner olarak itibar kazandı. 1961 yılında "Dünya Şampiyonu" ve New York City'de gerçekleşen Uluslararası Güzellik Şovu'nda "Yılın Kuaförü" ünvanlarını elde etti.

 

Passage, Bauhaus sanat ve tasarım prensiplerine olan ilgisi sayesinde, bu akımın kuaförlük eğitimine nasıl uygulanabileceğini gördü. İlk Pivot Point Güzellik Okulunu 1962'de Şikago'nun kuzey yakasındaki Howard ve Clark caddelerinin köşesinde açtı. Burada, kozmetoloji eğitiminde altın standart haline gelen kuaförlük sistemini geliştirdi ve ilerletti.

 

Leo Passage endüstride adeta bir devdi. Sağlam bir eğitim, hedeflere dair geniş bir vizyon ve en iyisi olmak için duyduğu tutkuyla o bir takipçi değil, ancak lider olabilirdi. Bugün Passage'ın prensipleri dünyanın dört bir köşesinde tüm Pivot Point eğitmenleri ve mezunlarında, en iyi salonlarda, SPA'larda ve şirketlerde yaşamaya devam ediyor.

 

Yeni bir nefes: MOS BEBEK!

0

Yılların markası MOS’u markanın tutkunlarından Doğan Çelik’in devralmasıyla birlikte değişim rüzgarları başladı. Haziran ayında hizmete giren yeni şube dinamik ve enerjik yapısıyla güzellik tutkunları ile buluşuyor.    

MOS’un yenilenen yüzünün sembolü haline gelecek olan MOS Bebek’te son trendler MOS’un deneyimli ekibi tarafından uygulanıyor ve salon müşterilerin konforu esasına dayanarak hizmet veriyor. Modern tasarımıyla öne plana çıkan MOS Bebek’te, 15 kişilik tasarım ekibi ve 10 çalışma alanı bulunuyor. Bilgisayar ve internet alanının bulunduğu salon Altıpatlar Mimarlık imzası taşıyor.

Açık büfe ikramı ve otopark alanı ile  müşterilerinin konforu ve rahatlığını da hedefleyen salon sıcak, sade ve şık. Salon tasarımında ise kahve renklerle elegant yapı ortaya çıkıyor. Tablolar gibi küçük ayrıntılar salon atmosferine renk katarken koltuklar salon araçlarının modern tasarımları ile öne çıkan Takara Belmont’tan…

20 yıllık birikimiyle pek çok ünlünün saç stili danışmanlığını yapan Doğan Çelik salı ve cuma günleri, MOS’un yenilenen yüzü ve anlayışıyla açtığı ilk salon MOS Bebek’te bulunacak.

MOS markası gelecekte de aynı değerlere hizmet vermeyi, trendleri belirlemeyi, teknoloji ile güncellenerek farklı tatlar yaratmayı ve büyümeyi hedefliyor.

 Doğan Çelik (sol)  Ali Tacir Bebek Mos Salon Ortağı (sağ)

Eğitim aşkının yansıması: Orhan Çimenoğlu

0

Dünya çapında güçlü bir sistem ve altyapı ile kuaförlük mesleğini üst seviyeye taşıyan eğitim kurumu Pivot Point’in Türkiye eğitimlerinde başrolde yer alan Orhan Çimenoğlu ile konuştuk.

hairist/online: Sizi biraz tanıyalım.

Orhan Çimenoğlu: 1970 İstanbul doğumluyum. 1971’de İsviçre’ye gittim. 43 senedir İsviçre’de yaşıyorum. 1986 yılında kuaförlük mesleğine başladım. 1995 yılında İsviçre Konfederasyonu’ndan ustalık diploması aldım. Pivot Point Chicago merkezden Türkiye’de eğitim vermek üzere izin aldım. Öncelikle lisans vermediler. Fakat eğitimleri vermeye başladıktan sonra Pivot Point CEO’su Leo Passage bana çok iyi insanları karşına çıkardığımızı söyledi ve Pivot Point lisansörlüğünü verdi.

1996 yılında Pivot Point Uluslararası Eğitmeni oldum. 1990 yılında, Türk grubuna eğitim verdikten sonra, 1999 yılından itibaren Türkiye’de eğitimlere başladım. 2006 yılında İsviçre’de salonumu açtım. Bir iki sene eğitimlere ara verdim. 2014 yılından itibaren tekrar Türkiye’de Pivot Point eğitimlerine devam ediyorum.

hairist/online: Şimdi Pivot Point Türkiye bünyesindesiniz. Pivot Point eğitiminin farkını sizden dinleyebilir miyiz?

Orhan Çimenoğlu: Yusuf Koçyiğit benim ilk eğitmenlerimdendir. Pivot Point daha önce farkı bir lisansa sahipti. Üç yıl önce Pivot Point’i Yusuf Bey devraldı ve bana eğitmenlik teklif etti. Ben de kabul ettim. Çünkü Pivot Point %100 arkasında durduğum bir sistem. Eğitimlerde genel olarak bir saçın nasıl yapıldığını gösterirler. Pivot Point’in özelliği saçın sadece nasıl yapıldığını değil, neden gösterilen şekilde yapıldığının anlatılmasıdır. Nedenleri bildiğiniz zaman daha yaratıcı olabilirsiniz. Biz Pivot Point olarak, yaratıcılığın rastgele olmasını değil, tekrarlanabilmesini ve anlatılabilmesini istiyoruz.

Ben salonumda olmadığım zamanlar da elemanlarımı bu teknikle yetiştirdiğim için eğitimlere geldiğim zaman hiçbir sorun yaşamıyorum. Bütün salon aynı sistemle çalışıyor.

hairist/online:: Renk ve stil danışmanlığı eğitimleri dışında hangi eğitimleri veriyorsunuz?

Orhan Çimenoğlu:  Renk ve stil danışmanlığı yapmaya 2006 yılında başladım. Uluslararası eğitmenliğe başladığım zamanlarda kesim eğitmenliği yapıyordum.  Moda ve trend temel kesim, renklendirme, topuz ve şekillendirme eğitimleri verdim.

hairist/online:: Neden eğitmenlik yapmak istediniz?

Orhan Çimenoğlu:  Salonda her gün çalışmak, müşterilerle iletişime geçmek çok güzel. Ama meslektaşlarıma bildiklerimi gösterebilmek, onların bilincini açmak bana daha çok mutluluk veriyor. Meslektaşlarımız ne kadar donanımlı olursa, sektör o kadar hızlı gelişir. Müşteri ile olan teması özleyeceğim için salonda da çalışmaya devam ediyorum. Ama salondaki çalışma bana yeterli olmadı. Sadece eğitmen olmak da bana yetmedi.

Eskiden kuaför dediğimiz zaman sadece saç kesmek ve fön çekmek akla gelirdi, ama meslek düzgün yapıldığında, kuaförlük bambaşka bir meslek. Yeri geldiğinde müşterinizi dinlediğinizde onların gözünde bir psikolog oluyorsunuz.

Sadece eğitmen olduğunuz zaman günlük hayatın size getirdiklerini kaçırmış oluyorsunuz. Eğitimde katılımcılar salonda bunu uygulayabiliyor musunuz diye soruyorlar.

hairist/online: Kuaförler renk stil danışmanlığının öneminin farkındalar mı? Farkındalık yaratmak için ne yapmak gerek?

Orhan Çimenoğlu:  Eğitimini alanlar öneminin farkındalar. Kadınlar rengin, stilin ne olduğunu bazen kuaförlerden daha iyi biliyorlar ve bu servisin onlara sunulmasını bekliyorlar. Eskiden “Ben Paris’e gittim orada eğitim aldım” dediğiniz zaman müşteriler etkileniyorlardı. Şimdi ise “Tabii ki  gitmelisiniz, sizin kendinizi geliştirmeniz lazım” diyorlar.

Müşteriler talep ettikçe, kuaförler eksik taraflarını fark edecekler. Kuaförler müşterinin yüz şekline uygun stil hakkında konuştuğu zaman kendilerini mutlu hissedecek.

hairist/online: Geçmişten günümüze kuaförlük mesleğine yönelik eğitim sisteminde nasıl bir değişiklik oldu?

Orhan Çimenoğlu:  Çok büyük değişiklikler oldu. 1999 yılında ilk defa eğitimlere başladığımda Türk kuaförlerinin inanılmaz iyi kuaförler olduğunu biliyordum. Estetik, ahenk ve güzelliği çok iyi bir şekilde görebiliyorlar. Avrupa’daki kuaförler, o kadar yaratıcı değiller ama Türklere göre çok daha iyi temel bilgileri var. Türkiye’de bazen müşteriler kuaförden çıktıktan sonra saçları çok şık duruyor, fakat saçını yıkadıktan sonra eksiklikler ortaya çıkabiliyor.

Birkaç sene sağlık problemlerimden dolayı eğitmenliğe ara verdim. Bu yüzden Pivot Point’ten bir kaç sene ayrılmıştım. Daha önce yatay ayırım, düz küt kesim dediğimiz zaman insanlar anlamlarını yüzde yüz bilmiyordu. Fakat şimdi herkes çok yol katetti. İnsanlar eğitime daha çok önem vermeye ve kendilerine yeni bakış açıları kazandırmanın bilincine varmaya başladılar.

hairist/online: Sizce iyi bir eğitmen nasıl olmalıdır?

Orhan Çimenoğlu:  İyi bir eğitmen öncelikle mesleğine aşık olmalı ve bildiklerini severek karşı tarafa aktarmalıdır. Çünkü iyi kuaför olabilirsiniz ama bu yeterli olmaz. Bir kuaförde sunum becerisi ve sabır olması gerekir. Salon çalışması başka, eğitim verme çalışması başka, HAIRiST’teki gibi şov yapmak bambaşka şeylerdir. Daha önce turne olarak workshop şovlar gerçekleştirmiştik. Ama şovlarda katılımcılar gösterilenleri anlamayabiliyor. Birebir eğitimler daha anlaşılır oluyor. Şovlar ilham vermek, gözü canlandırmak, renk katmak için yapılıyor.

hairist/online: İyi bir kuaför nasıl olmalıdır?

Orhan Çimenoğlu: İyi bir kuaför fikirlerini hayata geçirmeli, yaratıcı olmalıdır. Kendini değil, müşteriyi ön planda tutmalıdır.

Müşterinin beklentilerine, yaşam stiline uygun saç modelleri ortaya çıkarmalıdır. Müşterinin yaşam stilini analiz etmek için doğru diyalog kurmalıdır. Müşteri ile konuşurken, kalp tarafında oturup, gözüne bakmak çok önemlidir.

hairist/online:HAIRiST etkinliği hakkında ne düşünüyorsunuz?

Orhan Çimenoğlu:  4 sene önce HAIRiST’e katılma şansım olmuştu. İlk HAIRiST şov inanılmaz güzeldi. Dördüncüsüne yeniden katılma şansım oldu. Muhteşem bir şov olmuş. Ama çok fazla kesim göremedim. Bu yüzden biraz hayal kırıklığına uğradım. Burada eleştiri yapmak kolay, orada gidip şov yapmak zordur. Bunu kendim de sahneye çıktığım için birebir biliyorum. Bu eleştiriyi pozitif anlamda yapıyorum. Meslektaşlarıma saygım vardır. Yapılan saçlar çok güzeldi.

hairist/online: Yılın Kuaförü Yarışması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Orhan Çimenoğlu:  Yarışmacılar sahneye çıktığı zaman arkada saç tasarımları gösterilmeliydi.

hairist/online: Peki, Estetica Dergisi hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Orhan Çimenoğlu:  Estetica’nın Türkiye’de çıkardığı ilk sayısında röportaj vermiştim. Estetica Dergisi’nin sektörde önemi çok büyük. Çok başarılı buluyorum, çok iyi mesajlar veriyor.

hairist/online: Kuaförlüğü bir cümle ile tanımlar mısınız?

Orhan Çimenoğlu:  Dünyanın en güzel mesleği. Çünkü insanları güzelleştiriyoruz. Bundan güzel ne olabilir ki…

Orhan Çimenoğlu’na paylaşımları için çok teşekkür ederiz.

Style Master 2014 Türkiye Kazananları

0

Dünyanın her yerinden 3.500 kuaförün izlediği Revlon Professional Style Master Show’un altıncısı Lizbon,  Portekiz MEO Arena’da gerçekleşti.

Style Master Yarışması'nın jürisi 30 ülkeden, 1000’den fazla koleksiyonu değerlendirdi. Türkiye’den artistik çalışmaları ile yarışmaya katılan adaylar arasından kazananlar ödüllerini aldılar.

Ankara'nın özel mekanlarından Lugal Hotel'de düzenlenen törende Style Master birincisi Ömer  Sarıoğlu ödülünü Ankara Kuaförler Odası Başkanı Bülent Erdoğan'dan; ikinci Şevket Kizir Ankara Profesyonel Kuaförler Derneği Başkanı Ünal Akyürek'ten; üçüncü Okan Yavuz ise Kopaş Kozmetik Pazarlama Direktörü Akşın Baklacıoğlu'ndan aldı.

STYLE MASTER YARIŞMASI

Revlon Professional tarafından düzenlenen Style Master Yarışması, kuaförlere kendilerini ifade etme olanağı veren, artistik ve yaratıcı yeteneklerini sergilemelerine imkan tanıyan sektörün dünyadaki önemli platformlarından biridir. Style Masters Yarışması’nın felsefesi; 1 kesim temelinde 3 şekillendirme üzerine kuruludur.

 

Özcan Tekcan Koleksiyonu

0

"Cesaret"

Saç tasarımları Özcan Tekcan tarafından hazırlanan bir ilk koleksiyon.

Genel görünümlerine her geçen gün daha fazla özen gösteren erkeklerde sakal patlaması yaşanıyor. Bohem tarzında ya da salaş bir şıklıkla erkekler modanın tam orta yerinde yer alıyor.Salonlarda kendisine özen gösteren erkeklerin sayısı her geçen gün artıyor.

Ciddiyet, özen ve güncellik, hijyen, bakım ve trendle buluşuyor. Bugünün erkeği daha farklı ve daha özel. Bakış açısı da değişti. Dün dünde kaldı. Bugün yenilik zamanı.

Saçlar: Özcan Tekcan

Fotoğraflar: Eren Yiğit

Ürünler: SP Men, Sebastian Professionals

 

Viki Motro bizimle

0

Kuaförün başarısına odaklanarak salonların gelişmesi ve kendilerini yenilemeleri için ekibiyle birlikte tüm heyecanı ve tutkusuyla çalışan Eczacıbaşı Schwarzkopf Genel Müdürü Viki Motro ile konuştuk.

Estetica: 7 seneden bu yana Schwarzkopf Professional’da görevinizi sürdürüyorsunuz? Bu süreci değerlendirebilir misiniz? Nasıl geçti?

Viki Motro: Schwarzkopf Professional Türkiye olarak kurumsal yapımızda değişiklikler oldu. Son 7 yıl içerisinde marka imajını güçlendirmek için farklı perspektifler geliştirdik.

Sektörde yenilikçi kimliğimizle öncü ve sürekli sektörü geliştiren bir marka olarak, salonlarda Schwarzkopf Professional bulundurmanın değer katacağı noktaya gelmek istedik ve bütün stratejilerimizi de bunun üzerine konumladık.

“Salonlara en fazla heyecan veren marka!” olmak vizyonunu belirledik. Bunun üzerine tutkulu ekibimizle birlikte gitmeye çalışıyoruz.

Çok güçlü bir ARGE desteğimiz var. İnovasyonla, patentli ve öncü ürünler geliştiriyoruz.

Estetica: 7 yıllık sürece baktığımız zaman bir büyümeden söz edebilir miyiz?

Viki Motro: Ortalama yıllık %15 cirosal anlamda bir büyüme var. Arada iki kriz yılımız oldu. Onlar olmasa 20’lerin üzerine çıkabilirdi.

Estetica: Kuaförlük sektörünün dünden bugüne daha iyi bir konumda olması için neler yapılması gerekiyor?

Viki Motro: Ben 7 yılda çok şeyin değiştiğini gördüm. Bana kuaförlerin eğitim için ücret ödemelerinin imkânsız olduğunu söylüyorlardı. Fakat artık bedelini ödeyerek eğitime gelen bir kitle var. Her yıl eğitimlere katılımlar gittikçe artıyor. Bu açıdan çok mutluyum çünkü olmaz denilen birçok şey oluyor. Sektör artık ilgi gösteriyor. Genç kesimin de eğitime önem verdiğini görüyorum.

Estetica: Ürün gruplarındaki yenilikler neler?

Viki Motro: Boyada lokomotif ürün olan geçen sene yenilediğimiz Igora Royal için yüksek çözünürlüklü teknolojisi ile en yetkin, en başarılı markamız diyebiliriz.

Bu sene bakım markamız BC Bonacure ile çok ciddi bir lansmanımız olacak. Yine çok özel bir teknolojiyle şu an piyasadaki patentli en gelişmiş teknoloji ile pazara gireceğiz. Şu anda bakım ürünleri kuaförler için ek bir kazanç, ek bir ciro yolu, bu tarafın gelişmesi çok önemli, bu yüzden çok büyük bir atağımız olacak bu sene.

Essensity markasını da yeniliyoruz. Amonyaksız ve daha doğal içerikli trend her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de var. Bu kaybolmayacak ve bundan sonraki yıllarda da gündemde kalacak bir trend. İçerisinde sürdürülebilirlik mantığını da barındırıyor. Dolayısıyla bir yenileme girişimimiz olacak.

Indola bizim çok kaliteli bir markamız, fakat verdiğimiz servislerle ikinci planda tuttuğumuz bir marka. Igora Royal ve Indola ikisi de çok kaliteli boyalarımız ama Igora Royal’de çok ciddi hizmetler veriyoruz. Indola’da ise o hizmetleri vermenin bir bedeli var. O bedeli işin içine katmadan daha kaliteli bir iş yapmak isteyen, daha ulaşılabilir bir fiyatla, kaliteli iş yapmak isteyen müşterilerimize yönelik geliştirdiğimiz ürünlerden oluşuyor.

Estetica: Estetica ve HAIRiST için ne söyleyeceksiniz?

Viki Motro: Estetica bu sektörde tek, başka bir medya kanalımız yok. Dolayısıyla bu anlamda çok önemsiyorum Estetica Dergisi’ni. Kuaföre ulaşacak, kuaförü haberdar edecek dijital mecralar var ama insanlar bir dergiden basılı materyalden bunları okumak istiyor. Bu anlamda sektörde yeri çok önemli ve devam etmesi gerekiyor.

HAIRiST’in de özellikle yarışma bölümü ile sektöre çok değer kattığını düşünüyorum. HAIRiST‘de bir kutlamadır.

Yapılan işlerin sonucunu şovlarda görüyoruz. İkincisi o gençlerin sektöre kazandırılması ve ödüllendirilmesinin çok değerli bir iş olduğunu düşünüyorum.

Estetica: Eczacıbaşı Schwarzkopf Genel Müdürü Viki Motro’ya paylaştığı bilgiler için çok teşekkür ederiz.

Başarı=Akın Konizi

0

HOB Salonlarının Uluslararası Kreatif Direktörü  Akin Konizi Londra’da dünyaya geldi. Annesi Lefkoşeli, babası ise Girneli olduğu için Türkçesi oldukça iyi ve çok sayıda Türk arkadaşı var. Bu yüzden Türkiye’yi sıklıkla ziyaret ediyor.    

İngiltere Kuaför Ödülleri’nde tam dört kez Yılın Kuaförü seçilen Akin Konizi, HAIRiST ONLINE’a istikrarını, mesleki başarısını, çalışma politikasını, sektöre bakışını, ilham kaynaklarını ve yeni nesil kuaförlere tavsiyelerini  anlattı.

 

 

 

HAIRiSTONLINE: Kuaförlüğe ne zaman, nasıl başladınız? Sizin tercihiniz miydi?

Akin Konizi: Ben Londra’da moda okuluna kayıt olmuştum. Kuaförlük mesleği hiç aklımda yoktu, kariyerim için yaptığım  tercihte kuzenlerimin çok büyük payı olduğunu söyleyebilirim. Benim kuaförlüğe yönlenmeme onlar neden oldu ve beni yönlendirdikleri için çok mutluyum. İyi ki kuaför olmuşum.

HAIRiST ONLINE:  Ödüllü, istikrarlı, fark yaratan bir kuaförsünüz. Başarınızın sırrı nedir?

Akin Konizi: Başarımın arkasında birçok sır var ama en önemlisi deneyimlerimden öğrendiklerimi referans alarak bir sonraki karşıma çıkan durumda daha özenli davranıyor olmam.
Aynı zamanda yaptığım işten keyif alıyorum ve başarıya ulaşmak için yapmam gerekenleri gerçekleştirdiğimden emin oluyorum.

 

HAIRiST ONLINE: Kuaförlük sizin için neyi ifade ediyor?

Akin Konizi: Bana göre kuaförlük mesleği terziliğe çok benziyor. Terziler vücut ölçülerine göre modeli belirliyorken, kuaförler yüz şekline bakarak nasıl bir model tasarlayacaklarına karar veriyorlar.

Bence insanların fiziksel özelliklerini değerlendirerek, tasarladığınız saçlarla farklı bir kimlik kazandırmak, onlara etkileyici bir hava katıyor.
Kadınları da erkekleri de çekici gösteren en önemli şeyin saç stilleri olduğunu düşünüyorum.

HAIRiST ONLINE: Saç tasarlarken nelerden ilham alırsınız?
Akin Konizi: Saç tasarlarken en çok kreatif takımımdan ve çevremdeki moda, günlük yaşam, sokak stili gibi genel şeylerden ilham alırım. 
En önemlisi de ekip çalışması sırasında yaptığımız beyin fırtınaları sırasında inanılmaz fikirler ortaya çıkar ve sihir gerçekleşir.

HAIRiST ONLINE:  Hangi ülkelerde çalıştınız? Nerelerde çalışmak isterdiniz?

Akin Konizi: Özellikle Avrupa olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde çalıştım. Japonya ve Avustralya gibi ülkelerde çalışmayı çok isterdim. 

 

HAIRiST ONLINE: İngiliz Kuaförlük Ödülleri, sektörde dünyanın önde gelen ödül törenleri arasında geliyor ve siz dördüncü kez Yılın Kuaförü seçildiniz. Duygu ve düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Akın Konizi: Dördüncü kez seçilmem bende her zamankinden farklı bir his uyandırdı. Çünkü bu ödül bana sürekli çok çalışmayı sürdürdüğüm ve kendimi geliştirdiğim sürece yeni ödüller kazanmaya devam edebileceğimi gösterdi.Şu ana kadar sadece Trever Sorbie ve ben İngiliz Kuaförleri Ödülleri’nde dört kez  Yılın Kuaförü seçildik.  Bunun sonuncu olmayacağını umuyorum.

 

HAIRiST ONLINE: Türk kuaförleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Akin Konizi: 
 Türk kuaförlerinin çalışırken çok dikkatli olduklarını ve tasarladıkları saçlara odaklanıp, en iyi standart işi ortaya çıkardıklarını  düşünüyorum.

 

HAIRiST ONLINE: Sizce bir kuaför salonu nasıl olmalıdır? Fikrinizi alabilir miyiz?

Akin Konizi: Bir kuaför salonu hem son trendleri yakalamalı hem de ticari saçlar tasarlayıp, günün sonunda hedeflediği başarıyı yakalamalıdır. Ticari işlerle son modayı birleştirerek tüm müşteri kitlelerini çekebilirsiniz. Sadece ticari işler yapmak salonda çalışmayı monoton hale getirir. Bu yüzden yenilikleri araştırıp, tasarımlara uyarlamak gerekir.

İyi bir salonda genç ve yaşlı insanlar bir arada olmalıdır; müzik, enerji, merak, çalışanların kendi aralarında bilgi alışverişi yapmaları ve karşılıklı saygı çok önem taşır.

HAIRiST ONLINE: Yeni nesil kuaförlere tavsiyeleriniz nedir?
Akin Konizi:

1.    Sürekli “NEDEN” sorusunu sorun. Her şeyi    sorgulayın.
2.   Durmadan çalışın!
3.   Her şeyi merak edin.
4.   Sıkı çalışın
5.   En iyi olduğunuza ya da olacağınıza inanın. 

 

 

 

 

Renkleri, objeleri ve ruhuyla örnek bir salon: Kemal Baykar

0

Kemal Baykar Salon İdil Özbek ve Muhammet Taşlı mimarlık ofisinin imzasını taşıyor. Bu özel salona ilişkin bilgileri Mimar İdil Özbek’ten aldık.

“Günümüzün hızlı hayatına karşılık, kuaförlerin el emeğine dayalı olan işleri uzun bir zaman ister. Kullanıcıların kuaförde geçirdikleri süre içinde kendilerini 2010 yılında giriş katıyla alt kısmını yapmıştık. 4 yıl sonra Kemal Baykar mevcut yerini büyütme ihtiyacı ile bir kat daha ilave etti ve bizden mekânın yeni devamını da yapmamızı istedi.

Birinci kat planında da giriş katında yaptığımız gibi birbirinden farklı fonksiyonları ayırmak için iki tarafı açık kütüphane kullandık. Makyaj bölümü metal çerçeveli cam bölücülerle yarı şeffaf olarak ayrıldı. Tuvaletlerin olduğu bölüme geçişte kapı yok, bu bölümünün duvarlarının tamamı masif ahşap kaplı ve kendinizi klasik bir kütüphane odasında hissedebilirsiniz.

Erkek ve kadın saç kesim, yıkama ve manikür gibi fonksiyonlar aynı mekânda birbirlerinden malzemelerle ve mobilyalarla ayrıldı. Kesim ve yıkama için kullanılan koltuklar dışında her şey burası için özel tasarlandı ve imal edildi. Daha önceden yaptığımız giriş katından yukarıya, yeni alana ulaşabilmek için gerekli merdivenin rahat ve aydınlık olmasına dikkat ettik. Girişteki duvar boyunca yer alan pirinç raflı teşhir ünitesinde saç bakım ürünleri sergileniyor.

Kullandığımız malzemeleri seçerken doğal olmaları bizim için önemliydi. Kuaförler saç boyası ve renk açıcı gibi malzemeler kullandıklarından mobilyaları çabuk eskir ve yıpranır. Biz burada masif ahşap, beton, mermer ve pirinç kullandık. Bu malzemeler kullandığı süre içerisinde aldığı darbelerle değişen ancak masif oldukları için eski yüzlü olmayan malzemelerdir.

Bize göre her proje sahibiyle aynı dili konuşabilirse tamamlanabilir. Salon, Kemal Baykar’ın işine bakışı, heyecanı ve hayatta ki durusu ile uyumlu bir yer oldu.

Haber hakkında detaylı bilgiyi Estetica Dergisi  Nisan – Mayıs sayısında bulabilirsiniz. 

 

Hakan Kutlugün

0

55 yıllık bir miras

Türkiye’nin 55 senelik kuaförlük markası Paris Kuaför, Ankara’da Adnan Menderes, Nazmiye Demirel, Zeki Müren, Fatma Girik, Müzeyen Senar, Muazez Abacı, Tansu Çiller, Berna Yılmaz, Semra ve Turgut Özal çifti gibi önemli kişilerin, sanatçıların, bürokratların vazgeçmediği bir mekan olarak iz bırakmıştır.

Babadan oğula büyüyen Paris Kuaför, Hakkı Kutlugün’ün derin izleriyle oğlu Hakan Kutlugün ve ortaklarının yenilikçi vizyonuyla ilk günkü enerjiyi barındırıyor.

Hakan Kutlugün ile sektör hakkında keyifli bir sohbet ettik.

HAIRiST Online: Sizi tanıyabilir miyiz? Kuaförlüğe ne zaman başladınız?

Hakan Kutlugün: 1970 Ankara doğumluyum. Babam Hakkı Kutlugün ben henüz okula başlamadığım dönemlerden beri yanından ayırmadığı ve tecrübelerini paylaştığı için mesleğe başlamam çocukluk dönemlerime dayanıyor. Fakat profesyonel olarak 18 yaşımda diyebiliriz.

HAIRiST Online:  Zor çalışma şartları nedeniyle genelde kuaförlerin çocukları bu mesleğe yönelmiyorlar. Siz nasıl kuaför olmaya karar verdiniz? Kendi istediğinizle mi mesleği seçtiniz?

Hakan Kutlugün:  Doğru. Bu mesleğin çalışma şartları çok ağırdır. Ancak bu zorluklar benim için pek geçerli olmadı. Çünkü yeteneğim ve babama olan hayranlığımdan doğan mesleki isteğim birleşince sevdiğim işi yapmanın her an keyfini çıkardım ve çıkarmaya devam ediyorum. Bu ender rastlanan bir durumdur. Bu yüzden de çok şanslı olduğumu düşünürüm.

HAIRiST Online:  Babanızın mesleki vizyonundan etkilendiniz mi? Sizde iz bırakan bir özelliğini bizimle paylaşır mısınız?

Hakan Kutlugün: Babamı kelimelerle anlatmak çok zor. O hem işinde hem de özel hayatında bir duayendi. Her an şık, dinamik ve neşeliydi… Sanki bu dünya bir sahne o da başrol oyuncusuydu. Uyandığı an itibarıyla perde açılır ve rolünü başarıyla yapardı, alkışlarını alır selamlar ve bitirirdi.

   HAIRiST Online:  Toplam kaç salonunuz bulunuyor? Franchise veriyor musunuz?

Hakan Kutlugün: Ankara’da toplam 7 salonumuz bulunmakta. Biz prensip olarak franchise vermiyoruz. Sadece yanımızda yetiştirdiğimiz kişilerle ortak şubeler açtık. Paris markasının ruhunu  ancak bizlerle birlikte yetişen kişilere verebildiğimize inandığımız için bu yolu izledik. Tabii bu hiçbir zaman franchise vermeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Hedeflerimizin içinde franchise salonları açmak da olacaktır.

HAIRiST Online:  Salonlarınızda farklılaşmak için neler yapıyorsunuz? Projeleriniz var mı?

Hakan Kutlugün:  Öncelikle 7 salonumuz olmasına rağmen butik hizmet vermeyi hedefledik. Her şubemizin başında her zaman biz bulunuyoruz. Trendleri takip ediyor, hatta trendleri belirliyoruz. Periyodik olarak eğitimlerimiz oluyor. Kısa bir süre sonra Türkiye’nin en iyi ambiyans DJ’iyle tüm şubelerimizin müziklerini yapacağız. Paris markasına özel tüm şubelerimizde kullanılacak bir koku yaptırıyoruz.  Bu servis Ankara için bir ilk olacak. Sosyal sorumluluk projelerine de destek veriyoruz. İlk departmanı kurduk, toplam kalite ile ilgili bir gelişim dönemindeyiz.

HAIRiST Online:  Sizce salon yönetimi ve kuaförlüğü farklı kişiler mi yapmalı? Sizin salonlarınızdaki yapıyı anlatır mısınız?

Hakan Kutlugün: Bizim salonlarımız da ben ve ortaklarım salon yönetimi yapıyoruz, diğer çalışma arkadaşlarımız da kuaförlüğü yürütüyor. Bu soru benim için esin kaynağı oldu. Gelecekte belki bizlerle bu işleri farklı kılacak kişilerin yapmasını sağlayacağız.

HAIRiST Online:  Dünden bugüne kuaförlük sektöründe neler değişti?

Hakan Kutlugün: Uluslararası markalar Türkiye’ye geldi. Daha çok kurumsal salonlarımız oldu. Kuaförlük sektöründe marka danışmanları oluştu. Müşteri sayımızı son on yılda tam iki kat arttırdık. Kalite standartlarını yükseltmek adına yatırımlar yapıyoruz, saç kozmetiği ürünlerinde daha doğal ve daha az kimyasal ürünleri tercih ediyoruz. Teknolojinin gelişimi ile sosyal medyada sanatsal paylaşımlarımız da güçlendi. Sigortasız çalışanımız yok.

HAIRiST Online:  HAIRiST Etkinliği hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hakan Kutlugün:  Hem sektör, hem de kişisel gelişim, yeni trendler ile karşılaşmak adına çok doğru ve değerli bir etkinlik olduğunu düşünüyorum.Bu yüzden de sizleri tebrik ediyorum. HAIRiST etkinliği gelenekselleşti buna meslektaşlarım, saç kozmetiği sektörü ve özellikle İstanbul’daki meslektaşlarımın hayatındaki tüm yorgunluğa rağmen katılımı ile çok da anlamlı  bir etkinlik olmasında büyük rolleri vardır. Ayrıca temennim gençler için, yakın bir zamanda uluslararası bir etkinlik olarak dünya kuaförlük ve güzellik etkinlikleri takviminde yer alması ve daha çok katılım olmasıdır.

HAIRiST Online:  Estetica Dergisi hakkında ne söyleyeceksiniz?

Hakan Kutlugün: Sektörle ilgili gelişmeleri aldığımız, bizleri hem tanıtan, geliştiren sektörde öncü, rakipsiz, kurumsal tasarımları, mizanpajı içeriği ile salonlarımızda yerini her zaman koruyan bir dergi.

HAIRiST Online:  Sektöre ilişkin neler söyleyeceksiniz?

Hakan Kutlugün: Bu sektöre daha çok genç kızların gelmesini isterim. Önce müşteriyi tanımak, dinlemek sonra saçını yapmaya başlamak  geriyor. Her şey gibi mesleğimizin temeli sevgiden geçiyor, çalışırken bu sevgi içimizden gelmeli, büyük bir aşkla hizmet vermek gerekir, işte bu para ile satın alınamaz. Bir karşılık beklemeden, paylaşmak da çok önemlidir.

HAIRiST Online:  Son olarak kuaförlüğü bir cümlede anlatabilir misiniz?

Hakan Kutlugün: Zihnin kalp ve ellerle birleşerek yarattığı sanat…

Hakan Kutlugün’e samimi paylaşımı için teşekkür ediyoruz.

Hakan Kutlugün’e ulaşmak için tıklayın.

______________________