Ana Sayfa Blog Sayfa 390

Her toka bir oda projesi iz bıraktı

0

Her Toka Bir Oda

Kuaförler sadece kadınların saçlarını değil, dokundukları her şeyi  güzelleştiriyor. Sosyal sorumluluk bilinci ile Eskişehir Berberler ve Kuaförler Odası ve Eskişehir Genç İş Adamları Derneği (ESGİAD) işbirliği ile oluşturulan ‘Her Toka Bir Oda Projesi” Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. 

Lösemi için harekete geçin sloganı ile etkinlik 30 odanın ve birbirinden güzel onlarca duyarlı yardımseverin katkılarıyla iz bıraktı. Her makas darbesi saç telleri dökülen çocukların dünyasına ışık saçtı. 

İzmir Kuaförler Manikürcüler Güzellik Salonu İşletmeleri Odası

Eskişehir Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Fethi Özkara, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Türkiye Berberler ve Kuaförler Federasyonu Genel Başkanı Bayram Karakaş’ın konuşması ile başlayan etkinlik 11.00’den 18.00’e kadar devam etti.

İnegöl Berberler ve Kuaförler Odası

Lösemi hastası çocuklar için masal kahramanlarını canlandıran kostümleri ile Bursa Kuaförler Odası şov takımı

Eskişehir Berberler ve Kuaförler Odası şov takımı, Kütahya Berberler ve Kuaförler Odası şov takımı, İzmir Berberler Odası, Bursa Kuaförler Odası şov takımı, İstanbul Erkek Berberleri Odası şov takımı, Ankara Kuaförler Odası şov takımı, İnegöl Berberler ve Kuaförler Odası, İstanbul Bayan Kuaförleri Odası şov takımı, İzmir Bayan Kuaförleri Odası şov takımı, Vitality's şov ekibi, Wella Professionals Kesim Eğitmeni Arca Acar, Erol Yılmaztürk ve final şovunda Sibel Bircan ve Ceyhun Çallılar lösemi hastası çocuklar için tek yürek oldular. 

 

Wella Professionals Kesim Eğitmeni Arca Acar

Avangard, çağdaş, şık topuzların ve modern saç kesimlerinin ilgi ile izlendiği şovlarda Anadolu Üniversitesi Moda Bölümü öğrencileri tarafından tasarlanan kostümler görsel bir şölen yaratıyordu.

Eskişehir Berberler ve Kuaförler Odası şov takımı

Final şovunda Sibel Bircan, Ceyhun Çallılar'ın plaketlerini Cemil İrez ve Suat Tekten verdi.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümü’nde tedavi gören lösemi hastası çocuklar yararına düzenlenen yemek Mavi Ada Davet Salonu’nda gerçekleşti.

Eskişehir Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Fethi Özkara, Organizasyon Sorumlusu Hasan Güder ve Eskişehir Genç İşadamları Derneği (ESGİAD) Başkanı Serkan Zengin ile röportajımızı ve etkinlik hakkında detayları Estetica Dergisi Mayıs Haziran sayısında bulabilirsiniz.  

Her Şeyin Başı Sağlık!

0

Her Şeyin Başı Sağlık!

Para; yaşam kalitesini belirleyen unsurların başında gelmektedir. Biz kuaförler, ruhsal ve bedensel olarak zor şartlar altında gelirimizi kazanmaktayız.

Çoğu insanın oturduğu yerden ve 8 saatte kazandığını, bizler en az 12 saat ayakta çalışarak elde etmekteyiz. Peki ya harcamalarımız? Yaşam kalitesi adına ne gibi harcamalar yapıyoruz hiç düşündünüz mü?

Yeni bir araba herkes ister. Yeni bir araba; yaşam kalitesini artırmaktan ziyade bütçemizi zorlayacak lüks bir harcamadan başka bir şey değildir. Daha yeni bir eve taşınmak, yeni eşyalar veya yazlık bir ev; olmadı ikinci bir araba sizce yaşam kalitenizi artırır mı, yoksa sizi sadece daha borçlu bir konuma mı getirir? Bu tür harcamalar baş ağrımızı ya da bel ağrılarımızı dindirebilir mi sizce? Yaşam kalitesinden anlamamız gereken; beden ve ruh sağlığıdır. Çünkü iş yapabilmemiz için sağlıklı bir bedene ve ruha ihtiyacımız vardır. Bedensel yorgunluk, sağlıklı bir insan için baş edilebilir bir durumdur.

Sağlıklı bedene ve ruha sahip insanlar kafalarını para kazanmak için yormazlar. İyi dinlenmiş bir bedenle ve sakin bir kafayla yapılan tüm işlerde daha fazla başarıya ulaşıldığı aşikârdır. ''Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur'' demiş atalarımız. Kötü de dememişler; sağlığımız yerinde değilse kafamızı işimize veremeyiz. 12 saatin ne kadarını oturarak geçirmektedir bir kuaför? Ayakta çalışırken duruşumuzun nasıl olduğunun farkında olamayız. Beden ağırlığımızı, bacaklarımıza her zaman eşit şekilde bölüştürmekte zorlanırız. Oysa oturarak çalışabilmek için temin edeceğiniz tekerlekli tabureler, sizin bütçenizi alacağınız bir yeni araba kadar sarsmayacaktır. Oturarak çalışmak; her türlü bel ağrılarının geçmesini sağlayacaktır. Özellikle bayanlar topuklu ayakkabı giymeye bayılır. İstisnai durumlar dışında; en fazla 5 cm uzunluğunda topuklu ayakkabı giyilmesinde sorun yoktur. Düz topuksuz ayakkabılar; bütün gün ayakta duran insanlar için kesinlikle yanlış bir seçimdir. Ayakkabılarımızın tamamen deri olmasına özellikle dikkat etmeliyiz. Ayaklarımızı fazla sıkan ayakkabıları çalışırken giymemeliyiz. Bu nedenle ayaklarımızın düzenli olarak bakıma ve rahat ayakkabılara ihtiyacı vardır. İşyerimizde soluduğumuz havanın kalitesini belirlemek yine kendi elimizde. İşyerinizde bir havalandırma sistemine ihtiyaç duyulduğu halde seçiminizi tutup bir 3D televizyondan yana yapabilirsiniz. Oysa günümüzde alerji ve astım rahatsızlıkları oldukça fazla görülmekte; seçiminizi bir havalandırma sisteminden yana yapmış olsanız daha sağlıklı bir çalışma ortamı yaratmış olursunuz. Ellerimizin bakımı ve koruması da yine en az ayaklarımız kadar önemlidir. Bu nedenle uygun eldivenlerle çalışmak neredeyse zorunlu hale gelmiştir. Ellerimizi gün içinde düzenli yıkamalı ve nemli kalmalarını sağlamalıyız. Kış aylarında daha fazla bakıma ihtiyaç duyar ellerimiz…

Gelin seçiminizi sağlıktan yana yapın. Senede birer hafta da olsa, tatil yapma olanağı tanıyın kendinize. Çünkü her insanın tatil ihtiyacı vardır. Başka lüks ihtiyaçların ve gereksiz harcamaların yerine ortopedik yatak ve yastıkları tercih etmeniz de geceleri daha iyi dinlenmenizi sağlayacaktır.

İnanın sağlık adına yaptığınız bütün yatırımlarınız size gelir olarak geri dönecektir. Yaşam kalitenizi sağlık açısından artırın. Çünkü çalışabilmek için sağlıklı bir bedene ve zihne ihtiyacımız vardır. 

Unutmayalım; çalışmak için yaşamıyoruz, güzel ve kaliteli yaşam için çalışıyoruz…

Yazan: Gülgün Biçerel Uysal

Barselona’da bir salon

0

Barselona'da bir salon

Dünyanın her yerinden farklı salonların, bir bütün olarak aynı ruhu yansıtan farklı objelerinin bir araya gelmesi ile oluşan sinerjiyi, farklı kültürlerin kullandıkları iç mimariyi sizinle paylaşmaya devam ediyoruz… 

Barselona’da bulunan Salón Toro Paseo de Gracia, modern, sade salon eşyaları, 60’lı yılların modası mozaik yer döşemesi, tuğla kaplama duvarları, antik eşyaları, mekana ruh kazandıran dokuları ile müşterilere çağdaş bir atmosfer sunuyor. 

İlham almak için haber galerisinden salonun fotoğraflarını inceleyebilirsiniz.

   

Yunus Yurga bizimle.

0

Yunus Yurga ile sektöre bakış  

Yoktan var olmak büyük fedakârlıklar gerektirir. Yokuşlar ile karşılaşırsınız, önünüze taşlar çıkar ama siz yine de vazgeçmezsiniz. İstediğiniz noktaya gelmek için tutunacağınız üç şey vardır: Amaç, emek ve irade… Hedeflerine ulaşmak için çok yol kateden Yunus Yurga hairist.com.tr’ye hikayesini anlattı…    

Kuaförlüğe nasıl başladınız?

Bir erkek berberinde tıraş olurken, bir kalfa askerde kadın kuaförlüğü yaptığını anlatıyordu. Mesleğimi o zaman seçmiştim. 1971 yılında Alsancak’ta Feza Ali Kuaför ‘de Ali Çelik’in yanında başladım. 6 ay sonra mesleği bırakıp, Kuşadası’na gittim. 1973 yılında Kuşadası’nda Club Med Tatil Köyü’ndeki salonda iki sezon çalıştıktan sonra İzmir’de Efes Oteli’nde mesleğime devam ettim. Club Med ve Efes Oteli’ndeki deneyimlerim bana çok şey kazandırdı, dünya görüşüm değişti, daha disipline oldum.

1974’de Kıbrıs savaşından sonra Fransa’ya gidip, 8 ay çalıştıktan sonra askerlik için Türkiye’ye geldim. 3-4 ay İzmir’de mesleğe devam ettim ve İstanbul’a geldim. Selamiçeşme’de bir salonda bir sene çalıştım. 1978 Çiftehavuzlar’da kendi salonumu açtım. 3 koltukla başladı. İşler büyüyünce daha büyük salonlara ihtiyaç oldu ve aynı bölgede 4 salon açıp, kapattım. 28 koltuk ile çalıştığım 5. salonu Caddebostan’da açtım. 1992’de Çengelköy’de, 2000’de Levent Kuleleri’nde, 2003 yılında Erenköy Divan Pastanesi’nin yanında bir salon açtım. Şu anda sadece Caddebostan’daki salonda devam ediyoruz.   

Kuaförlüğün geçmişi ve geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?

Türkiye’de kuaförlük birbirini öldürerek yükseliyor, birbirimize destek olmuyoruz. Salonların fiyatlandırılma politikalarında eşitsizlik söz konusu. Çok iyi yetiştirdiğimiz  kuaförler Türkiye’de kalmadı. Genç nesil karamsarlığa düşerek yurtdışına gittiler. Eski kuşağın tecrübesi ve yeni neslin enerjisi bir araya gelirse ve kuaförler çok değerli bir iş yaptıklarının farkında olarak davranırlarsa mesleğin değerinin artacağını düşünüyorum.

Salonlarda taranan saçlarda nasıl değişiklikler oldu?

Günümüzde modada minimal akımlar başladığı için abiyeler kalmadı, abiye spor kıyafetler trend olmaya başladı. Dolayısıyla salonlarda pratik, sade topuzlar taranmaya başladı.

Versace’nin Versus, Vakko’nun Vakko Club, Beymen’in Beymen Club gibi genç kesime yönelik alt markalar çıkardığı gibi, salonlarda da beklentilere göre çeşitlilik artmaya başladı. 

Sizin yurtdışında da deneyimiz oldu. Ülkelere göre kadınların beklentilerinde nasıl farklılıklar oluyor?

İklimler ve çizgiler saç modasını etkiliyor. Hintli kadınlar düz ayakkabı giyerler, saçlarını ensede kullanırlar. Meksika’da sıcak bir iklim olduğu için, kadınlar saçlarını tepede toplarlar. Rusya, soğuk olduğu için kadınlar saçlarını açık bırakırlar, Japonya’da geyşalar kültürel nedenlerden saçlarını tepeden toplarlar.

İyi bir kuaför olmanın kriterleri nelerdir?

Başarılı bir kuaförün kadının ilgilendiği her şeyi takip etmesi, dünya konjektörünün bütün konuları kapsaması; sezonun moda renklerinden, yeni çıkan otomobil modellerine kadar her şeye hakim olması gerekiyor. Müşteriyi çok iyi dinledikten sonra doğru tavsiyelerde bulunmalısınız.  Zor kadın vardır ama zor saç yoktur. İyi dinlerseniz çözümü bulabilirsiniz. Problem varsa çözülmek içindir. Teşhisi doğru koymazsanız, tedavi mümkün olmaz. Kadının stilini bilmeniz, nasıl bir profil çizdiğini yaşam tarzından çıkarıp, onun kurallarına göre saç tasarlamanız gerekir. Bir uzman olarak müşteriyi bilinçlendirmek zorundasınız. Artı bir değer kazandırmak için ne yapmanız gerektiği hakkında kendinizi geliştirirseniz tercih edilebilirsiniz. Mimariden, doğaya kadar gördüğünüz her şeyden etkilenip, hayattan beslenmelisiniz. Cesaretli olup, karşınızdakini de cesaretlendirmelisiniz. Gençlere tavsiyem asla vazgeçmesinler. Plansız, programsız iş yapmasınlar, hızlı karar vermesinler. Denemekten korkmamalısınız. 

Sizi başarıya ne götürdü?

Size üç anahtar söyleyebilirim.  Amaç, emek ve irade… Amacınız varsa, iradeniz de olmak zorunda. Bunları gerçekleştirmek için de emek vermek zorundasınız. Birini atlarsanız çözümsüz bir hal alır. Bunlara sahip çıkan insanlar şans kelimesini kullanmazlar.

Müşteri memnuniyeti sağlamak için ne yapıyorsunuz?

Paris’te okuduğum bir yazıdan etkilenerek, salonda genç müşteri yakalamak için 16-21 yaş grubu için %20 indirim fırsatı sağlayan özel bir kart çıkarmıştım.

Müşteri memnuniyeti hakkında gittiğim eğitimlerde uzun bir süre müşterinin salonu ziyaret etmediği durumlarda arayıp neden gelmediğini sormak gerektiği anlatılmıştı. Fakat bunu hiç uygulamadım. Ben böyle bir şey yaparsam kendimi aşağılanmış hissederim.  Müşteri bende istediğini bulamıyorsa gitmeli. Benim 35-40 senelik müşterilerim var. Bilgi ile donatılmış bir kuaförseniz, tercih edilirsiniz.  

Çalışanınız salonunuzdan ayrılmak istediğinde nasıl tepki veriyorsunuz?

İnsana yapılan yatırım en doğru yatırımdır. Ama aynı zamanda en nankör yatırımdır. Bir insana gol atmayı öğretiyorsanız, gol yediğinizde şaşırmamalısınız. Siz onları o duruma getirdiğiniz zaman iyi bir futbolcu olduklarını düşünüyor ve size gol atıyor. Bunu göze alamayan kuaförler asla sanatçı olamaz. Gerçek sanatçılar bildiklerini en kısa zamanda öğretenlerdir. Bir taraftan da rakibiniz olmasından korkmamalısınız. Ama saygılı bir rekabet olması gerekiyor.

Bir kere daha dünyaya gelseniz yine kuaför olur musunuz?

Olmuş olduğum bir şeyi tekrar olmak istemem. Yaratıcıysam niye aynı şey üzerinde durayım ki… Heykeltıraş olmak ya da resim yapmak isterdim.

Yunus Yurga’ya bu zevkli sohbet için teşekkür ederiz.

 

İyi ki varsın anne!

0

Anneler günü kutlu olsun

Bizi merak eden, bizim için endişelenen, üzerimize titreyen, her parçamızda, her davranışımızda onlardan izler bulduğumuz, bize öğütler veren, bıkmadan dinleyen, her şeyden çok seven, bazen anlam veremediğimiz davranışları karşısında anne olunca anlarsın diyen yüce insanlar!  

Tüm annelerimizin anneler günü kutlu olsun…

Kramp reklam ajansının, “Sözlerin kulağıma küpe. İyi ki varsın anne.” sloganı ile  yarattığı reklam kampanyası annelerimizin değerini çok net bir şekilde anlatıyor. Bu yaratıcı kampanya özellikle sosyal medyada çok ses getirmiş durumda.

Siz Anneler Günü için salonlarınızda neler yapabileceğinizi düşündünüz mü?

Kampanyanın devamını haber galerisinden inceleyebilirsiniz.

Dünyanın ilk dijital aynası

0

Alışveriş deneyimini 360 derece değiştirecek yepyeni bir teknoloji

Dünyanın ilk dijital aynası

Günümüzde her geçen gün teknolojinin getirdiği fırsatlar yaşam stilimizi, alışkanlıklarımızı değiştirmeye başladı. Akıllı telefonlar, mobil uygulamalar, giydirilebilir teknolojiler hayatımıza yön veriyor. Peki gelecekte bizi neler bekliyor?

İşte alışveriş yaparken hangi kıyafeti alacağınız konusunda karar verme aşamasında yardım edecek heyecan verici, yenilikçi bir ürün…  

Bir ayna düşünün; karşısına geçtiğinizde tüm hareketleri kaydedebiliyor, el hareketleri veya mobil uygulama ile verilen komutlar doğrultusunda tekrar oynatabiliyor. Denediğiniz kıyafetlerin her açıdan nasıl göründüğünü görebiliyorsunuz, denediğiniz diğer kıyafetler ile karşılaştırabiliyorsunuz…

Almak istediğiniz kıyafetin farklı renkleri mi var? İnanılması zor ama ayna denediğiniz kıyafetin rengini gerçek zamanlı olarak değiştirme veya iki farklı kombini aynı anda izleyebilme şansı veriyor.

Hangi kıyafeti alacağınız konusunda bir arkadaşınızdan fikir almak istediğinizde görüntüleri paylaşabiliyorsunuz…

Intel’in desteği ile MemoMi’nin geliştirdiği MemoryMirror ürününü Amerika’da deneyimleyen bir müşteri alışveriş yaparken doğru kombini yakalamak için kıyafetleri tekrar tekrar denediğini ve karar vermekte zorluk çektiğini, dijital platformun ona daha önce yaşamadığı bir deneyim yaşattığını söylüyor.   

Yarışma heyecanı kaldığı yerden devam ediyor…

0

Yarışma heyecanı kaldığı yerden devam ediyor…

2015 Ekim’de kuaförleri salonlarında tasarladıkları saçları Sizden Gelenler bölümümüze yükleyerek harekete geçirmeye başlayan Ayın Kuaförü Yarışması kaldığı yerden devam ediyor! 

1.5.2015 tarihinde saat 00:05'de başlayan yarışma 31.05.2015 saat 23:55'te sona erecek. Yarışma 2015 Mayıs- 2016 Mart tarihleri arasında HAIRiST 6. buluşmaya kadar devam edecek. Her ay Kesim- Renklendirme ve Şekillendirme- Topuz kategorilerinde 3 finalist seçilecek. Nisan 2016'da toplam 33 finalist arasından Yılın Kuaförü seçilecek… İşte bu benim fark yarattığım saç modeli dediğiniz, özgün tasarımlarınızı bekliyoruz!   

Yarışma kuralları için tıklayın! https://www.hairist.com.tr/dikkat-2212–.html

Pivot Point Birebir Eğitim

0

Salon Sculpture Temel Kesim ve Meta Koleksiyonları eğitimleri ile kuaförleri geniş perspektifler ile tanıştırarak salonlara yenilikçi teknikler ve servisler kazandıran Pivot Point, kişiye özel birebir eğitim fırsatı sağlıyor!

Leo Passage’ın geliştirdiği eğitim sistemi ile 50 seneyi aşkın bir süredir kuaförlük sektöründe fark yaratan yaklaşımlar ile tanışmaya, ayrıntılarda bütünlüğü yakalamaya, bilgilerinizi tazelemeye hazır mısınız?

İhtiyacı doğrultusunda eğitim almak isteyen kuaförler için irtibat numarası: 02165743961

Farklı tarzların uyumu

0

Farklı tarzların uyumu

Her salonun başka bir ruhu vardır. Vintage eşyaları, ahşap parkeleri, kahve, bej ve gri tonlarının bütünlüğünü yansıtan ve 18. yy’dan izler taşıyan Taylor Taylor Portobello salonu Londra’da bulunuyor.

Geleneksel iç dekarosyon kalıplarının dışında minimal bir yaklaşım ile tasarlanış salon, dore kaplanmış detaylar ile farklı bir hava kazanıyor. Tezat tarzların birlikte kullanımı ile kimliğini oluşturan salonda çağdaş kokteyl barı, barok masaları dikkat çekiyor.

Kuaförlük Sektöründe Dijital Başarı Stratejileri

0

Geleceğin pazarlama anlayışı

Google mecraları ile markalaşma

Günümüzde, Google arama motoru olmaktan öte marka geliştirmek ve bilinirlik artırmak için interaktif çözümler üreterek firmaların doğru zamanda, doğru mesajı, doğru kişiye ulaştırmasında etkin sonuçlar yaratıyor.

Salonlarda kuaförler bilinirlik sağlamak için özellikle Instagram ve Facebook kanalları aktif olarak kullanılmaya başladı. Peki dijital mecraların sunduğu fırsatlar sadece sosyal medya kanalları ile mi kısıtlı! Bu sorunun cevabı tahmin edersiniz ki tabii ki hayır! Potansiyel müşterileri salonunuza çekmek için minimum bütçe maksimum fayda ile Google mecralarını kullanabilirsiniz…

Dünya nüfusunun ¼’üne ulaşan Google arama motoru, demografik olarak tüketici iç görülerini doğrultusunda elde edilen veriler firmalar için çok ciddi bir kaynak teşkil ediyor. Tüketici davranışları görsel mecralarda mesajı algılamak konusunda daha etkin sonuçlar verdiği için özellikle 26.5 milyon aylık tekil kullanıcının aylık 4.7 milyar video izlediği Youtube kanalını doğru kullanmak çok büyük önem taşıyor.

Salonlarda tasarladığınız saçları Youtube’a ekleyerek marka bilinirliğinizi artırın!

Youtube kanalı ile salonlarda tasarladığınız saçları müşterilerinizden izin alarak çekip, kolayca salonunuz adına açtığınız hesaba yükleyebilirsiniz. Videoyu yüklerken dikkat çekici bir başlık yazmanız tıklanma oranını artıracaktır. Ayrıca kullanıcı videoyu seyretmeyi kendisi tercih ettiği için etkileşim oranı yüksek olacaktır. 

Salonunuzda viral reklam diye adlandırdığımız bir hikayesi olan ilgi çekici videolar çekebilirsiniz….

Peki bu reklamlar kullanıcıya nasıl ulaşır?

İşbirliği yaptığınız firmanın reklamlarının önüne TrueView adını verdiğimiz kullanıcının izlemek istemezse reklam atla butonuna tıklayarak geçeceği reklamlar verebilirsiniz. Üstelik, kullanıcı reklamın 30 saniyesinden sonrasını izlediğinde ödeme yapmak zorunda değilsiniz. Bu sayede kullanıcı reklamı atlasa dahi salonunuzun ismi reklamın ilk 5. saniyesinde geçse dahi akılda kalıyor.

Ayrıca Moda Haftaları gibi hedef kitlenizin dikkatini çekecek önemli etkinliklerde Search ad. Reklam vererek, salonunuzun marka değerini artırabilirsiniz.  

Hazırlayan: Zeynep Taner Abacı