Nasıl bir yenilik?

Salon gündeminizi değiştirmenizin zamanı gelmedi mi? Müşterilerinize sunacağınız yeni kampanyalar hazırlamanın tam zamanı. Yeni bir sezon ve sıcak yaz günleri kapıda… Bugünlerde müşterilerinize kesim ve renklendirme ile ilgili sunacağınız kampanyalar onlara cazip gelecektir. Hem yeni sezona yeni bir başlangıçla girme arzusu hem de değişime yatkın zihinleri cezbeden yeni kampanyalar ile salon servislerinizi hareketlendirebilirsiniz.

Müşterilerinizi bu konuda yönlendirmeye mutlaka dikkat edin: Kuaförü olarak sizi bir danışman gibi görmeli ve müşteriniz size stili hakkında danışabilmeli. Saçlarını değiştirirken, onun saçını da düşüneceğinizi ve saçlarının yıpranmayacağını bilmeli. Müşterilerinize öneriler verirken onu motive etmeyi ve saç sağlığına da ilgi gösterdiğinizi belirtmeyi unutmayın!

Üniversite'de uygulamalı eğitim

Nişantaşı Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Saç Bakımı ve Güzellik Hizmetleri Programı Başkanlığı tarafından her akademik dönemde organize edilen ve sektörde kendini kanıtlamış profesyonellerin katıldığı etkinlikler serisine bu sene Serkan Karadağ eğitimci olarak katıldı. 

Nişantası Üniversitesi Paşa Kampüsü Konferans Salonu’nda Program Başkanı Öğretim Görevlisi Suzan Çolak’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Sinema, TV, Moda Çekimleri Saç Yapımı” panelinde Serkan Karadağ’ın yapmış olduğu  uygulamalı saç tasarımı uygulamasına öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.

Nişantaşı Üniversitesi Saç Bakımı ve Güzellik Hizmetleri Programı öğrencileri tarafından büyük bir beğeniyle izlenen uygulamalar, öğrencilerin henüz öğrenimleri devam ederken sektöre hazırlanmalarına büyük katkılarda bulunuyor.

Yeni gelişen ürünleri ve yeni uygulamaları öğrencilerin öğrenmesini sağlayan ve öğrencileri sektör ile buluşturan bu etkinlikler, ilerisi için öğrencilere istihdam olanakları açısından da faydalı oluyor.

Doğru sarılar!

Sarı saç her zamanki popüleritesini korurken, bu saç rengini tercih eden kadınların günümüzde arzuları biraz daha farklı. Tek bir tonun eşit bir şekilde saça dağılmış halinden çok doğal renk geçişleri ve benzeri unsurları saçlarında barındıran, ayrıcalıklı bir renklendirme servisini kadınlarımız tercih etmekte. İşte doğru sarı üzerine birkaç tavsiye:

– Doğru gölgeler: Saç tonları arasında açıktan koyuya doğru renk tonları ile geçişler yapabilme yeteneği artık bir kadının kuaförde aradığı özellikler içerisinde başta geliyor. Doğru geçişler elde etmek hem müşteri memnuniyeti hem de sadakati için oldukça önemli.

– Doğal görünüm: Kadınların istek ve arzularının başında doğal görünüm geliyor. Kadınlar kuaförden çıktıkları anda yaptırdıkları saçın, yapılı bir saç görünümden uzak doğal bir ton ile kendini belli etmenisi istiyor.

– Aydınlık ve parıltılı: Kadınların sarı saç kullanımında en çok şikayet ettikleri unsur bir noktadan sonra boyanın matlaşması ve parlaklığını yitirmesi. Saçlara uygulanan ışıltı yöntemi ile değişen bu mat görünüm, kuaför salonlarında çok tercih edilen bir diğer servis. Ayrıca boyanın matlaşmaması için mutlaka müşterilerinize parlaklık ve canlılık kazandıracak olan ürünlerden tavsiye etmelisiniz.

Saç: Bayram Keleş

Saç: Erdem Aydın

Konya'da kuaförlük

Konya'da kuaförlüğün tanınan isimlerinden Ertan Gülpınar ile sohbet etme fırsatı yakaladık. İşte Konya'da kuaförlük ve Ertan Gülpınar'ın öyküsü:

hairiscomtr: Konya’da kuaförlük için neler söyleyeceksiniz, mesleğin ustaları kimler? 

Ertan Gülpınar: Her yerde olduğu gibi Konya’da da bu işin duayenleri var. İsim isim sayacak olursak: En başta Kuaför Hulusi, Kuaför Cafer, Kuaför Adil. Onlar bizim eski ve önemli ustalarımız, duayenlerimiz. Zaten onlar artık birer akademi gibi… Onların yanından ayrılıp salon açan birçok meslektaşımız var. Kendimize göre iyi bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Zaten onların yanından ayrılan herkes iyi bir şekilde kendi ayakları üzerinde durmayı başarıyor. Bahsettiğim ustalardan iki tanesi hâlâ aktif olarak çalışıyor. Adil Bey ise Konya için önemli bir isimdi ama maalesef birkaç yıl önce aramızdan ayrıldı.

hairistcomtr: Mesleğe nasıl başladınız?

Ertan Gülpınar: Ben Hulusi Bey’in yanında mesleğe başlamıştım ve yıllarca onun yanında istikrarlı bir şekilde mesleğimi icra ettim.  Kendisi aynı zamanda amcam olur. Her zaman ondan hem sanatsal açıdan hem de kültürel açıdan çok şey öğrendiğimi her yerde gururla söylüyorum. Benim için çok önemli, çok özel bir insan ve hiçbir zaman hakkını ödeyemem.

Ayrılma zamanı geldiğinde ise gayet medeni bir şekilde karşılıklı oturduk ve konuştuk. O zaten benim idealist biri olduğumu düşünüyordu. Önce onun adına bir şubeleşmeye gidecektik ama ben kararlı bir şekilde kendi ayaklarım üzerinde durmak istediğimi belirttim. Kafamda düşünceler olduğunu, bunları hayata geçirmek istediğimi, tamamen sistematiğini kendim belirleyeceğim bir salon açmak istediğimi belirttim. Hayallerin birçoğu çalıştığın salonda gerçekleşmiyor çünkü çalıştığın salonda zaten belirli bir sistem oluyor. Sonuç olarak bulunduğunuz sisteme de bir saygısızlık etmek istemiyorsunuz. Tabii ki fikirlerinizi paylaşıyorsunuz ama ustalarınızda yılların vermiş olduğu yorgunluk oluyor. Bizler öyle değiliz. Modern kuaförlüğü, İstanbul’da olan sistemi Konya’da uyguladığımı düşünüyorum. Kasada duran sekreterim ayrı, çay kahve servisi yapan elemanım ayrı, kalıcı kaş uzmanımız ayrı ve olabilecek her tür donanımımız var. İlerde biz de kendimizi güncellemeyi bırakırsak mutlaka biz de ustalarımızın yaşadıkları sorunlarla karşılaşacağız.

hairistcomtr: Konya’da Ertan Gülpınar’ı farklı kılan nedir?

Ertan Gülpınar: Yenilikçi olduğumu düşünüyorum. Araştırmacı ve gezginim. Estetica’nın da bize burada temel bir rolü var. Neden rolü var: Dergi’de gördüğümüz İstanbul’da markalaşmış bütün salonların -Erdem Kıramerler, Metin Bahçecikler, Baykan&Gürkanlar- hep hikâyelerini bir şekilde okuduk ve bu benim için yol gösterici oldu. Bu hikâyelerden de esinlenerek bu insanlar nasıl buralara gelmişler onu görmüş oldum. Onlar sürekli kendilerini yenileyerek, güncelleyerek hem sanatsal hem de sosyal açıdan kendilerini geliştirmişler. Bunlar çok önemli şeyler. Ben de kendime biraz bu özelliklerden eklediğim zaman, farklılık ister istemez kendiliğinden ortaya çıkıyor.  Yetişmiş olduğum salon da sosyal ve kültürel açıdan bana birçok şey kattı.

hairistcomtr: Örnek aldığınız isimler?

Ertan Gülpınar: Erdem Kıramer, Metin Bahçecik, Hakan Köse, Yıldırım Özdemir; onlar benim uzaktan takip ettiğim özel isimler.

hairiscomtr: Sektörel gelişmeleri nasıl takip ediyorsunuz?

Ertan Gülpınar: Konya’da olduğumuz için her ne kadar aktif olsak da bir şekilde etkinliklere uzak kalabiliyoruz. İstanbul’da olmak çok daha farklı, olaylara daha hızlı yaklaşabiliyorsunuz. Bir noktaya daha çabuk ulaşabiliyorsunuz. Örneğin; sanatsal anlamda etkinliklere, faaliyetlere… Biz yüzde yüz hepsine katılamıyoruz ama mutlaka on yıldır, yılda en az bir yurtdışı ve bir yurtiçi etkinliğine katılıyorum. En büyük yatırımlarımız ise çalışanlarımıza oluyor. Salon eğitimlerine, boyama ve kesim tekniklerine yaklaşık iki yıldır ağırlık verdim. Bu eğitimleri salonlarımda yaptırıyorum ve yıllık anlaşmalarımı ona göre yapıyorum. Ben de eğitimlerde almış olduğum bilgileri salonumda paylaşıyorum. Görsel efektleri salonuma yansıtmaya çalışıyorum. Bu şekilde de olabildiğince gündemi takip etmeye çalışıyoruz.

hairistcomtr: Salon tasarımı sizin için ne kadar önemli?

Ertan Gülpınar: Benim için salon tasarımı çok önemli. Ben ilk salonumdan beri bir mimar ile beraber çalışıyorum ve özellikle kadın bir mimarla çalışıyorum çünkü müşteri psikolojisini en iyi o biliyor. Salona müşteri geldiği zaman hangi renkler dinlendirir, hangi renkler yorar; bunları düşünmek bile çok önemli. Bu sebeple hep profesyonellerle çalışıyorum. Zaman zaman yurtdışında gittiğim, gördüğüm salonlardan ilham alıyorum ve bunu mimarla da bir ortak noktada buluşarak uyguluyorum. Ortalama beş yılda bir salonda değişiklik yapma ihtiyacı hissediyorum çünkü kendim de sıkılıyorum ve yenilik beni her zaman için motive ediyor. Bu da bizi bulunduğumuz bölgede bir tık daha öne çıkarıyor.

hairistcomtr: Neden Ertan Gülpınar’a geliyorlar?

Ertan Gülpınar: Tercih edilen olmak, bahsettiğim konularla da paralel bir durum; eğitime gittiğimi görüyorlar, kendimi yenilediğimi görüyorlar ve en azından şu güveni verdik insanlara; kaliteli malzeme kullanıyoruz. Zaten boya laboratuvarımız bile ortada ve müşterilerimizin görebileceği bir yerde. Ben ucuz ile kalitelinin yan yana durabildiğini düşünmüyorum. Bu yüzden kaliteli firmalar ile çalışıyorum. Artık müşterimiz de çok bilinçli ve kapıdan girdiği zaman ‘‘Sen de şu ürün vardır.’’ diyerek geliyor. Bize zaten eğitimlerde de söylerler, aynı anda her sınıfa hitap edemezsiniz. Ben kendime bir hedef kitle seçtim ve olacaksa madem en iyisi olmalı. O yüzden A sınıfına hitap eden bir konsept oluşturduk. Yaklaşımımız ve hizmet kalitemiz ona göre oldu. Salonumuzda bazen açık büfemiz bile oluyor. Her yılbaşında canlı müzik yapılıyor. Özel günlere yönelik özel şeyler yapıyoruz. Öğretmenler Günü’nde öğretmenlere mutlaka karanfil dağıtırım. Dünya Kadınlar Günü’nde keza öyle. Bir tık farklı olabilmek için yeni bir şeyler yapmak gerekiyor.

hairistcomtr: Sektörde eleman sıkıntısı var. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ertan Gülpınar: Eskiden ben sadece bu sorunun bende olduğunu düşünüyordum. Fakat bu sorun eğitimlerde, sohbetlerde gördüğümüz üzere son birkaç yıldır aslında global bir sorun ve bence jenerasyonla alakalı. Jenerasyon sıkıntılı bir jenerasyon ve her şeye hemen sahip olmak istiyorlar, sabretmiyorlar. Her şeyin istedikleri gibi olmasını istiyorlar ve bununla ilgili sıkıntılar yaşıyoruz. Tabii aldığımız işletmecilik eğitimlerinin bir kısmını da yansıtarak elimizde tutmaya çalışıyoruz. Çünkü ekibin özellikle şubeli salonlarda çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü elemana dayalı bir sistem içerisine giriyorsunuz ve her salonda yüzde yüz kendiniz olamıyorsunuz. Ben salonlarımda haftanın üç günü çalışmaktan ziyade kontrole gidiyorum. Çünkü herkesin salonundaki sistemi dağıtmak istemiyorum. Bizim en tepemizde bir müdürümüz var; bütün maaşları, işletme ile ilgili işleri takip eden. Günümüzde bu da önemli. Cebimize giren her para bizim paramız değil. Biz de böylece eleman takibini, maaş takibini biraz daha profesyonel bir şekilde çözmüş olduk.

hairistcomtr: Kuaförlük Ertan Gülpınar için ne ifade ediyor?

Ertan Gülpınar: Kuaförlük benim için nefes almak, yaşamak. Bu sıralama benim için hiç değişmedi. İşimi çok seviyorum. Yaptığım bir iş beğenildiği zaman ‘‘Ertan Bey elinize sağlık çok güzel oldu.’’ denildiği zaman bütün dünyanın benim olduğunu düşünen bir adamım. Bu da beni çok mutlu ediyor. ‘‘İyi ki kuaför olmuşum.’’ diyorum.

hairistcomtr: Genç meslektaşlarınıza ne önerirsiniz, onlara vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Ertan Gülpınar: Biz de belirli yollardan geçtik ve bu yolların hepsi dümdüz yollar değildi. Çok büyük sıkıntılar yaşadık, çok büyük fedakarlıklar yaptık çünkü şu anki koşullar yoktu bizim dönemimizde. Şimdi ki gençler inanılmaz şanslılar çünkü biz gece saat ikilere, üçlere kadar alüminyum folyo yıkayıp ertesi güne hazırlardık. O boya önlüklerini yıkayıp tekrar hazırlardık. Şimdi neredeyse herkesin salonunda bir temizlik görevlisi var. Biz onlardan sadece istiyoruz ki işin sanat kısmı ile ilgilensinler. Gençlere şunu tavsiye edeceğim: Sabırlı olsunlar, sebat etsinler, istikrar çok önemli. Ben yirmi yıla yakın aynı yerde çalıştım şimdi otuz altı personelim var, üç tane salonum var. Bu, istikrardan dolayı gerçekleşti. On beş yıldır, çıraklık dönemimden beri salonuma gelen müşterim var. Sabretmeden, sebat etmeden, fedakarlık yapmadan bir şeyler olmuyor. İstikrar çok önemli.

hairistcomtr: Bir kuaför, iş yeri olarak sizin salonunuzu neden seçer?

Ertan Gülpınar: İnsanlar bizim farklı bir şeyler yaptığımızı anlamaya başladılar. Hem mesleki anlamda hem sanatsal anlamda hem de müşteriye yaklaşım anlamında farklı olduğumuzu gördüler. Bu farkı şimdiki jenerasyon görüyor. Gelen insanın kalitesi belli, verilen hizmetin kalitesi belli, yapılan sanatsal-görsel işlemler belli, çünkü bu konuşuluyor. İnsanlar bunu bir şekilde konuşuyorlar. Maddi açıdan da elemanın hakkını yedirmemeye çalışıyoruz. Genel bir sisteme sahibiz, sabit maaştan ziyade maaş artı prim sistemi ile çalışıyoruz. Böylece hakkettiklerini fazlasıyla alıyorlar. Bu yüzden dediğim gibi sistemimiz oturmuş bir sistem, belirli periyotlarla izinleri var. Haftanın bir günü zaten Konya’da kuaförler kapalı. Salı günleri bütün kuaförler kapalı oluyor. Biz onlara çalışmaları için en iyi ortamı sunuyoruz. Hiçbir şey saklamıyoruz elemanımızdan boyayı sürerken bile boyadan ne kadar kullandığımızı, nasıl sürdüğümüzü anlatıyoruz. Bunlarda cazip hale getiriyor. Yanımdan ayrılıp salon açan arkadaşlarda şu an çok iyi iş yapıyor. Bunlarda güzel bir referans oluyor bizimle çalışmayı düşünen çocuklar için.

hairistcomtr: Asla vazgeçemem dediğiniz ürün?

Ertan Gülpınar: Igora’dan vazgeçemem. Biraz da alışkanlıktan gelen bir durum. Bundan önce çalıştığım salonda da o kullanılıyordu. O kadar alıştım ki boyayı kontrol bile etmiyorum. Boyanın kalitesi belli ve ben de istikrardan yanayım. Çünkü on firma ile çalışarak sonuca gidileceğini düşünen bir adam değilim. Mutlaka belli başlı bir veya iki firmanız olması gerekiyor. Çünkü günümüz profesyonel salonlarında dosya sistemi var, müşteri kayıt sistemi var. Müşteri istikrardan yana. Geçen yıl Igora Royal tüketiminde Türkiye beşincisi olduk. Bu on yılın vermiş olduğu bir istikrardan dolayıdır.

hairistcomtr: Tüketiciye hangi ürünü önerirsiniz?

Ertan Gülpınar: Bakım grubunda ben Kérastase ile altıncı yılımı doldurdum. Hep derdim ki: Birgün ben Kérastase satıcısı olacağım çünkü ürünün kalitesini biliyorum. Müşteriye doğru ürün tavsiye ettiğinizde dönecek sonuçları bildiğim için bakım grubunda özellikle ‘Kérastase’ diyorum. Spesifik olarak önerecek olursam; çimento serisi ve son dönemde çıkarılan keratin bakım grubu. Bu grup inanılmaz derecede yoğun bir talep görüyor. Çünkü bizim şehir olarak hava şartlarımız çok kuru. Nem olayı ciddi bir problem. Sularımız çok kireçli ve bu da doğal olarak saçlara yansıyor. Bunun için daha çok nem yüklemesi yapan ürünler, keratin bakımları yok satıyor.

Ertan Gülpınar'a samimi sohbet ve paylaşımı için teşekkür eder, başarılar dileriz. 

hairist.com.tr’nin resmi mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

Müşteri ilişkilerinde altın kurallar

Müşteri memnuniyeti özellikle kuaförlük sektörünün bir numaralı kurallarındandır. İşte müşterilerinizin salonlardan memnun ayrılmasını sağlayacak birkaç öneri:

– İletişim kurmaya başladığınız müşterinizle konuşurken gözlerinizi kaçırmayın. Göz kontağı kurmak ona güven aşılayacaktır ve bu güven alacağı servisten memnun kalmasının sağlayacaktır.

– Konuşurken cümlelerinizi hem samimi bir üslupla kurun hem de mesafenizi koruyun. Böylelikle müşteri hem kendini rahat hissedecek hem de siz müşterilerinizle daha rahat ilişki kuracaksınız. 

– Mutlaka talep edilen işlemi doğru anlayın. Müşterilerin kuaför salonlarından mutsuz bir şekilde ayrılmasını tetikleyen etkenler arasında en önemlisi bu ayrıntıdır. Kuaför müşterinin istediği saç rengini ve modelini yanlış anladığı için müşterisini mutlu edemez. Bu da müşteriyi kaybetmesine neden olur. Olabildiğince somut örneklerle kendinizi gösterin. Yapılacak işlem üzerinde konuşurken somut resim veya örnek model sunmaya çalışın.

– Kadınlar kişiye özel hizmetten hoşlanır. Aldığı servisten sonra sıradan bir görünüme değil, kendine özgü bir tarza kavuşacağına onu inandırın. Mutlu müşterinin en önem verdiği nokta budur.

– İşlemler sona erdikten sonra müşteri kasaya yöneldiğinde de aynı samimiyeti devam ettirin. Ödeme yaparken onunla ilgilenmeyi bırakırsanız bu onun için güven sarsıcı olacaktır ve tekrardan gelmesini engelleyecektir.

Salonlarda müzik seçimi

Salonlarda dinletilen müziklerin belli bir telif bedeli vardır. Bu sebeple salon sahiplerinin büyük cezalarla karşılaşmaması için dikkatli olması ve profesyonel destek alması gerekiyor. Sadece telif olarak da değil, müzik müşteri davranışlarından salonun prestijine kadar her tür konuda önem taşıyor. Bizde bu sebeple dijital müzik yayını ileten bir şirket olan SMG’nin Yönetim Kurulu Başkanı Gül Gürer Alimgil’den hizmetleri hakkında bilgiler istedik:

SMG’nin sunduğu hizmetler hakkında bilgi verir misiniz?

SMG, 2009 yılından beri, Türkiye’de daha önce uygulanmamış, özel olarak geliştirdiği ve yayınları tek merkezden yönettiği bir müzik iletim metoduyla, anlaşmalı olduğu özel müzik bankaları içerikleriyle yasal müzik yayını hizmeti veriyor. Oteller, perakende mağazaları, AVM’ler, restoran ve kafeler, turistik mekanlar, spor ve sağlık merkezleri, SMG dijital yazılımı sayesinde anlık internet trafiği yaratmadan, gün içinde değişik saatlerde her lokasyonda aynı ya da ayrı içerikle, sürekli güncellenen müzik yayını yapabiliyor. Şirketlere hem yasal hem marka imajına uygun dijital müzik yayını sağlıyoruz. Şirketlerin tüm şubelerinde standart yayın imkanı sağlamanın yanı sıra hepsini ayrı ayrı da yönetebildiği için hazırlanan yayın akışlarına; şubeye özel kampanya, indirim, reklam vb. anonsları da uygun zaman dilimlerine göre ekleyebiliyoruz.

Kuaför salonlarının herhangi bir müzik kanalından salon içerisinde yayın yapmasının yasal bir sorumluluğu var mı? Bu konuda ne tür çözümler sunuyorsunuz?

Sadece kuaför salonlarında değil, halka açık ticari alanların tümünde Türkçe yabancı popüler müzikler yayınlanmak isteniyorsa şirketlerin, MÜYAP, MESAM, MSG VE MÜYORBİR müzik meslek birliklerine yıllık olarak telif bedellerini ödemesi gerekiyor. Bu müzik meslek birliklerinin sektöre, bulunduğu ile ve mağaza metrekarelerine göre değişkenlik gösteren tarifeleri var. Telif bedelleri ödendiği zaman popüler şarkılar yayınlayabilme izni alınmış oluyor. Müzik meslek birliklerine iletilmesi gereken telif bedelleri ödenmediği takdirde, kuaför salonunun sahibi, davalar ve yüksek miktarlarda cezalarla karşılaşabiliyor. Böyle bir durumla karşılaşmamak için, salonun ya müzik meslek birliklerine telif ödemesi ya da bizim teliflerini yurtdışına direkt ödediğimiz kataloglardan müzik yayını sağlaması gerekiyor.

SMG olarak bu noktada markanın işini ciddi anlamda kolaylaştırıyoruz. Kurduğumuz sistemin en önemli özelliği olan, kendi yazılımımız üzerinden güvenli ve tek merkezden yönetilen dijital yayınlarımız sayesinde tüm yayınların yasallığı her koşulda garanti altına alınmış oluyor. Depola-çal yöntemiyle yayın yaptığımız için yazılımımız internet kotalarını harcamıyor, günlük iş akışına engel olmuyor. Müzik meslek birliklerine, şirketler tarafından bildirilmesi gereken müzik kullanım raporları da bizim tarafımızdan hazırlanarak şirket adına ilgili meslek birliklerine iletiliyor.

Salon içerisinde dinletilen müzikler için özel bir liste belirlenmeli midir? Ne tür müzikler kadınların daha çok servis almaya teşvik eder?

Evet, mutlaka belirlenmeli. Çünkü müzik yayınının salondaki personele bırakılması önemli bir risk oluşturuyor. Personel istediği zaman istediği şarkıyı yayınlayarak salonunuzun yani markanızın kimliğinden salon içi trafiğe ve hatta iş arkadaşlarının verimliliğine birçok konuya olumsuz etki edebiliyor. Ayrıca doğru müzik stratejik olarak kullanıldığında hizmet verdiğiniz kişinin bilincinde özel bir deneyim ortaya koyarken aynı zamanda marka imajınızı yaratıyor. Müziğin türü, yüksekliği ve temposu, müşterilerinizi rahatlatarak ya da tam tersi hüzünlendirerek salonunuzla ve tabii ki markanızla kurdukları duygusal bağı etkiliyor. Markanızın imajıyla örtüşmeyen, profesyonel olarak seçilmemiş müzikler müşteriler üzerinde negatif etki yapabilir. Günümüzde birçok şirket/marka kendini rakiplerinden ayrıştırmak, farklılaşmak için müziği kullanıyor. Kuaför salonlarında yabancı pop tarzında popüler şarkılar yayınlanmalı çünkü içerideki enerjinin yüksek tutulması gerekiyor.

Müzik hizmeti hususunda profesyonel bir şirketle çalışmanın ne gibi artıları oluyor?

Az önce de belirttiğim gibi, müzik, markanın imajından çalışan verimliliğine birçok unsuru dolayısıyla da satışları etkiliyor. Bir de yayınların yasallığı konusu da var. Profesyonel bir şirketten hizmet aldığınız takdirde bütün bu problemleri geride bırakıyorsunuz. SMG olarak müzik listelerini markanın bize verdiği bilgi doğrultusunda markanın imajı, konsepti ve hedef kitlesi gibi kriterleri göz önünde bulundurarak oluşturuyoruz. Sunduğumuz yayın yöntemine de aslında kapalı devre radyo müzik yayını diyebiliriz. Ayrıca internet üzerinden sürekli akış yani streaming metoduyla yayın yapmadığımız için, interneti sadece ilk yükleme yaparken ve güncellemeleri yapacağımız sırada kullanıyoruz. Bu nedenle yayınlar herhangi bir internet kesintisinden etkilenmiyor.

Ayrıca merkezi yayının markaya/şirkete katkısı çok önemli. Aynı anda tüm şubelerde aynı eserler çalması prestijli bir durum, anons ve kampanya gibi şirket içi duyuruların merkezden pazarlama stratejilerine uygun olarak yönlendirilmesi satışa olumlu yansıyor. Doğru müziklerle müşteri memnuniyeti fazlalaşırken, personel motivasyonu da artmış oluyor. Teknik altyapı, müzik, müşteri ilişkileri, hukuk departmanına sahip bir şirket olarak müşterilerimize en iyi şekilde hizmet vermeyi amaçlıyoruz.

SMG’nin kuaför salonlarına özel bir hizmeti var mı?

Kuaför salonlarına da diğer sektörlere verdiğimiz hizmetlerin aynısını uygulayabiliyoruz. Kuaför salonunun hedef kitlesine uygun olarak müzik listelerinin hazırlanması, listelerin dönemsel olarak güncellenmesi, anons ve duyuruların hazırlanıp yayınlanması hizmetlerimiz arasında bulunuyor.

Yeni nesil kuaför

Bir kuaför; mesleki anlamda elde ettiği sanatsal başarıdan, müşteri ile ilişkilerinden, kişisel görünümünden, salonunun sağladığı rahat ve steril ortamdan kendisini belli eder. Kuaförün sağladığı kriterler ne kadar çok ise, müşterinin gözünde o kadar kaliteli ve başarılıdır. Peki günümüzde müşterilerin kriterleri neler?

Bir kadın girdiği bir salonda öncelikle salonun dekorasyonuna dikkat eder. İlk puanını dekorasyon üzerinden verir. Ardından dikkat edeceği kuaförün görünümüdür. Bakımlı ellere sahip, iyi giyinen, saygı ve samimiyet çerçevesinde karşısındaki ile iletişim kuran bir kuaförün ona servis vermesini her zaman için tercih eder. Bu sebeple kuaför karşısındaki müşteriyi etkilemek için kendi kişisel gelişimine ve bakımına mutlaka dikkat etmelidir. Örneğin, boyalı eller, bakımsız saçlar, eski kıyafetler müşteriyi soğutan unsurlardandır. Özellikle ilk karşılaşmada kadının, kuaförün görünümünü kendi kafasında derecelendirdiği unutulmamalıdır.

Kuaför içerisinde kadının dikkat ettiği bir diğer unsur ise ekibin ve salon sahibinin kendi aralarındaki konuşmalarıdır. Müşterilere karşı ne kadar saygılı ve kibar davranırsanız davranın eğer kendi içinizde gerçekleştirdiğiniz konuşmalar yüksek sesli ve laubali bir üslupta ise müşterileriniz duymaktan hoşnut olmayacaktır.

Müşterilerle konuşurken modadan, sanattan, sinemadan, tiyatrolardan konuşmak onların gözünde sizi yüceltecektir. Onlarla moda ve trendler hakkında paylaşımlarda bulunun, ilk sizden duysun ve size danışmak istesin. Bunu da ancak sizin oluşturduğunuz güven sağlayabilir. Müşteriniz sizin sektörü, modayı ve gelişmeleri takip ettiğinizi bilmeli.

Sanatınızı aldığınız eğitimlerle besleyin ve müşterilerinize farklı servisler sunun. Yenilikler ve farklı şeyler denemek müşteri sadakatini arttıracaktır. Bu yeni nesilin kuaförlerden bir beklentisidir.

Sosyal medyayı iyi kullanmak, yeni nesil kuaförlerin taşıması gereken özelliklerdendir. Yaptığınız tasarımları online ortamda onlarla paylaşmak ve sanatınızı onlarında görmesini sağlamak bu noktada çok önemlidir.

Bunların yanı sıra sizlere mesleki başarılar kazandıracak artı özellikler de kendinize eklemelisiniz. Bir kuaför modadan anlamalı, fotoğraf çekmeyi bilmeli, sanata dair konulara hakim olmalıdır. Yabancı dil bilmek de günümüz şartlarında diğerleri arasından sıyrılmanın baş kurallarından biridir.

World Wide Hair Tour 2016

ABD’in kültür ve sanat şehirlerinden biri olan Los Angeles’te 1700’den fazla uluslararası kuaför World Wide Hair Tour için bir araya geldi. Dünyanın dört bir yanından gelen Davines salonları trendler ve projeleri keşfederken, markanın otantik ruhunu da yaşadılar.

Şov, büyük usta ve Hairstylist of the World of Cinema ödülünün sahibi Aldo Signoretti’nin, Romeo ve Giulietta atmosferini Los Angeles’e taşımasıyla başladı.

Şehir merkezinde bulunan muhteşem tiyatro sahnesinde, markanın ve dünyanın en ünlü saç tasarımcılarından Angelo Seminara, avangarde ve doğal stillerle bir denge kurarak oluşturduğu tasarımlarını ziyaretçilerle paylaştı.

Sahnede, İngiliz Saç Tasarım Ekiplerinden Allion, Cirque du Soleil, Kanadalı stilist Anna Pacitto, Danimarkalı ikili Brian&Kirsten, İyon Studio NYC, Anthony Polsinelli ve Davines Kuzey Amerika Artistik Ekibi enerji ve yaratıcılık dolu, birbirinden ilgi çekici şovlarını gerçekleştirdi.

Her zamanki gibi World Wide Hair Tour; Davines’in genç yeteneklerine odaklanan World Style Contest yarışmasına ev sahipliği yaptı. 2016 şampiyonu Maggie Semaan olurken, Kuzey Afrikalı stilist Ryan Bush kesim birincisi,  İngiliz tasarımcı Bec Sun ise renk birincisi oldu.

Son olarak, ama dünyanın her köşesinden gelen Davines salonları, sahnede "I Beauty Sustain " kampanyası hakkında bilgilendirildi. Davines kurucusu ve başkanı Davide Bollati; üretmek, teşvik etmek, sanatsal ve sosyal çevre projeleri oluşturarak dünyayı daha güzel bir daha getirmek üzerine olan projeye herkesi davet etti.

Etkinliğin görsellerinin tümüne haber galerimizden ulaşabilirsiniz…