Ana Sayfa Blog Sayfa 346

Sosyal medyadan müşteri

0

Sosyal medyadan müşteri

‘‘Sosyal medya üzerinden doğru müşteri kitlesine ulaşmak için ne yapmalıyım?’’ diyorsanız, bu yazımıza mutlaka göz atın:

Herkesin bildiği üzere sosyal medya; 7’den 70’e, toplumun birçok kesiminden milyonlarca insanın aktif olarak paylaşımlarda bulunduğu, kendini ifade ettiği, ilgi alanlarını takip ettiği mecralar. Bu mecralar içerisinde ticari sayfalarınızın kendi kimliğini belli etmesi ve doğru müşteriye ulaşması ise en zorudur.
Sosyal medyada öncelikle belirtmeniz gereken nasıl bir salon olduğunuz. Sizin salonunuz sosyal medyada kimlere hitap ediyor? Bunu daha rahat belirtmek için hedef kitlenizi verdiğiniz servislere göre sınırlandırabilirsiniz. Örneğin: Kısa saç kesimleri veya sarışınlık servisi üzerine yoğunlaşmış bir salonunuz varsa bunu sosyal medya sayfalarınız üzerinden iyi bir şekilde lansa etmelisiniz. Uç kesimler ve styling saçlar üzerinde uzmanlaştıysanız, kendisinde bir farklılık yaratmak isteyen kadınlara ve genel olarak daha genç bir kitleye hitap ediyorsunuz demektir. Bu noktada genç kadınların size ulaşmasını sağlayacak ve o kitlenin ilgisini çekecek paylaşımlarda bulunmalısnız.
Atacağınız ikinci adım ise hedef kitlenizi belirledikten sonra doğru müşteri için doğru paylaşımlarda bulunmak. Doğru paylaşım yapabilmek için ise hedef kitlenizin isteklerinin ve arzularının iyi tespit edilmiş olması gerekmektedir. Doğru müşteriye hitap etmenin yolu hedef kitleyi tanımaktan geçer. Y kuşağını hedef alıyorsanız, Y kuşağının ilgi alanlarını araştırıp onlara yönelik içerikler paylaşabilirsiniz. Bu noktada profesyonel yardım da alabilirsiniz veya kendi araştırmanızı kendiniz yaparak bulgularınız doğrultusunda ortaya yeni içerikler çıkarabilirsiniz.
Sektör görsel bir sektör olduğu için Instagram, Facebook veya Pinterest gibi mecralar twitter gibi mecralardan daha çok dikkat çekecektir. Ayrıca fotoğraf kalitesi de paylaşımlarınızın değerini görsele hitap ettiğiniz için büyük oranda etkileyecektir.
Doğru mecradan, doğru içerikler paylaşarak, doğru müşteri elde etmek, sosyal medyada salonunuz için geliştirebileceğiniz en iyi dijital pazarlama yöntemidir.

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

Turkish Collection Backstage

0

İlke atılan imza…

AKD ve HAIRiST Yılın Kuaförü Yarışması 2015 birincileri ile beraber oluşturulan ‘Hayalden Gerçeğe’ koleksiyonunun yolculuğu…

Artistik Kuaförler Derneği tarafından ilk defa gerçekleştirilen bir koleksiyon çalışması… ‘Hayalden Gerçeğe’ koleksiyonu, AKD yönetiminin yoğun çabaları ile gerçekleştirildi. Derneğe ait bir koleksiyon olması için büyük emek sarf eden AKD Yönetimi, derneğe ait fotoğrafların üye salonlarda yer alması ve Türk kuaförlüğünün dünya çapında kendisini gösterebilmesi için özenle çalıştılar.

Artistik Direktörlüğü’nü Adnan Serter’in gerçekleştirdiği ‘Hayalden Gerçeğe’ koleksiyonunda, Kariyer Eğitim Kurumları’nın sponsorluğunda gerçekleşen HAIRiST 2015 Yılın Kuaförü Yarışması çerçevesinde Renk-Kesim Kategorisi Birincisi Serap Aykut ve Şekillendirme-Topuz Kategorisi Birincisi Gülseda Kenar; bu çekimin bir parçası olarak koleksiyona özel birer saç tasarladılar.

Ünlü fotoğrafçı Koray Kasap tarafından çekimleri yapılan ve yoğun çalışmalar ardından ortaya çıkan koleksiyon, bu sayımızda görücüye çıktı. AKD adına yapılan çalışmalar ve ortaya çıkan koleksiyon üzerine Artistik Kuaförler Derneği Başkanı Yıldırım Özdemir ile konuştuk:

“AKD için hep istediğimiz, özellikle Metin Bahçecik’in de hep vurguladığı bir katalog çekimi hayalimiz vardı. Bir iki tane posterimiz olsun, görsel çekimimiz olsun, hatta bunu daha iyi yerlere taşıyıp salonlarımıza başka birilerinin posterini asmaktansa, kendi derneğimizin posterini asalım istiyorduk. İlk çekim olmasına rağmen ben sonucu çok başarılı buldum. Bu çalışmayı her sene daha ileriye götürüp, daha iyisini yapma hayalimiz var artık. Umarım herkes çok beğenir, bunu ümit ediyoruz. Hatta dernek üyelerimiz, bizden koleksiyon resimlerini temin ederek istedikleri gibi bu tasarımları salonlarında kullanabilirler.

Bu koleksiyon bizim kendi ürettiğimiz bir çalışma ve sonuç olarak Türk kuaförlüğünün imzasını taşıyor. Böylelikle; sektöre zaten okullar bazında, firmaların okulları destekleyerek yenilenmesi bazında perde arkası birçok çalışmalara imza atan AKD, sektöre görsel olarak da bir hizmet sunmuş oluyor. Türkiye’de görselliğe çok önem veriliyor ve sonuç olarak da AKD yaptığı bu proje ile kendi çalışmalarına bir yüz kazandırmış oldu.

Bu çekimin tamamında yer aldım. Sevgili Adnan Serter çok büyük bir özveri gösterdi. Yönetim kurulu üyelerimiz Mahmut Ebil ve Hüseyin Sivrikaya her şey ile birebir ilgilendiler. Çekim öncesinde ise AKD Yönetim Kurulu ile beraber birçok toplantı yaptık. Büyük bir özveri ile oldu bu iş. Çünkü Türkiye’de modeli bulmak, ona bir şey yapabilmek ve ayrıca hayalimiz olan görselleri salonlarda sergilemek çok kolay değil. Ve aynı zamanda hepimizin yoğun bir iş hayatı da var. Bu yoğunluk içinde bunu da yapmak aslında çok fazla özveri istiyor. Estetica Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Erkan Güzel’e de özellikle teşekkür ediyoruz. Altı aylık bir süreçte bu çekim için toplantılar düzenledik. Gerçekten herkesin çok büyük emeği var. Styling’i ile makyajı ile uzun bir süreçti. Kariyer Eğitim Kurumları’nın özellikle makyajda büyük desteği, stylingde Tuğba Kökkoparan’ın büyük emeği var. Fotoğrafçımız Koray Kasap’ın çok güzel bir çalışması oldu.

Şimdi koleksiyona gelen tepkileri göreceğiz. Takdir herkesin beklediği bir şey. Umuyoruz ki beğenilir. Eleştiriler olacaktır, eleştirileri de duymak isteriz. Yazılı olarak da eleştirilerini bildirebilirler, sözlü olarak toplantımıza katılarak da bildirebilirler. Bir sonraki çekime üyelerden katılmak isteyenler olabilir. Bu talepler doğrultusunda bu ve benzeri çalışmalar tekrarlanabilir. Aslında her Türk kuaförünün sahip çıkması gereken bir koleksiyon. Kaliteli olabilir, düşük olabilir ama bizim eserimiz; Türk eseri. Kendi sektörümüze sahip çıkmalıyız. ‘O bana ne veriyor. Bu saç bana bir şey vermiyor.’ gibi değil de; ‘Bu yapılmış, bizde buna destek verelim.’ Kucaklaması ile yaklaşmamız gerekiyor. Aslında bu koleksiyon sadece AKD’yi değil Türk kuaförlüğünü de temsil ediyor.

Ben buradan bir kez daha AKD Yönetim Kurulu üyeleri Mahmut Ebil ve Hüseyin Sivrikaya’ya, Artistik Direktör Adnan Serter’e ve Estetica Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Erkan Güzel’e ekstra teşekkür ediyorum. Koray Kasap’a ve ekibine, Kariyer Eğitim Kurumları’na ve onun Makyaj Ekibine teşekkür ediyorum.”

HAIRiST 2015 Yılın Kuaförü Yarışması Renk-Kesim Kategorisi Birincisi Serap Aykut ve Şekillendirme-Topuz Kategorisi Birincisi Gülseda Kenar’dan gerçekleştirilen koleksiyon çekimi hakkında görüşlerini istedik:

Serap Aykut: “Aslında erkek berberi olduğum için kısa saç üzerine daha çok çalışıyorum. Dolayısıyla kafa şeklini ön plana çıkartan keskin hatları seviyorum ve bu modelde de şanslıydım çünkü mankenim buna isteğime uygundu. Renkle beraber buz ve heykel etkisi yaratmak istedik ve iyi bir sonuç elde ettik. Ben çok şanslıyım hayalini kurduğum saçları insanlara uygulama fırsatım oluyur.

HAIRiST Yılın Kuaförü Yarışması’nda birinci olmak ve mesleki anlamda böyle bir başarı elde etmek harika bir duyguydu. Takdir görmek çok güzel bir duygu ve özellikle jüri üyelerine bakınca etkilenmemek mümkün değil. Çok mutluyum. Meslektaşlarıma tavsiyem: Hayal etmekten hiç vazgeçmesinler.”

Gülseda Kenar: “Birinci olmak çok güzel. Nasıl anlatmalıyım bilmiyorum. Gurur verici bir şey daha doğrusu. ‘Birinci olmak nasıl bir duygu?’ diye bir soru yöneltilmesi bile gurur verici.

Bu çekim için saçımı tasarlarken; salonda ve internet üzerinde bir süre boyunca araştırmalar yaptım. Çok zorlama olmayan, doğal bir form kazandırmak istedim. Sonrasında da avangart bir saç yapmaya karar verdim. Kafamda bir model yorumladım. Biraz beni zorlayan kısımları oldu ama düşünerek çözümler buldum. Hoşuma gitti. Güzel bir saç çıkardık ortaya. Bu benim ilk çekimim ve ilk birinciliğim, o yüzden çok heyecanlıyım.”

Büyük bir heyecan, büyük bir enerji ve tutku dolu bir ruhla gerçekleşen bu ilk çalışmayı yayınlayan, parçası olan ve sektöre kazandıran bir yayın olmaktan dolayı gurur duyuyoruz… Darısı nice güzel çalışmalara… 

 hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

Yılın Kuaförü Kim Seçilecek?

0

Yılın Kuaförü Kim Seçilecek?

Mayıs 2015 tarihinden Mart 2016 tarihine kadar Şekillendirme ve Topuz, Renk ve Kesim kategorilerinden seçilen 3'er finalist arasından 2016 Yılın Kuaförü belirlenecek.

Aylarca süren özenli ve titiz çalışmalar sonucu tasarımları ile finalist seçilen isimler arasından kimin birincilik ödülünü alacağı tüm sektörün gündeminde!

Heyecanlı bekleyiş 9 Mayıs tarihinde Aydın Üniversitesi'nde gerçekleşecek olan Kuaförlük ve Kariyer Günü'nde sona erecek. Büyük ödülün sahibini bulacağı bu heyecanlı günde kuaförlük sektörüne dair çok özel içerikler ve şovlar paylaşılacak, ayrıca alanında uzman konukların konuşmalarıyla etkinlik taçlandırılacak.

 

İşte Mayıs 2015 tarihinde Mart 2016'ya kadar finalist seçilen isimler:

''Can Özcan, Burak Özen, Orhan Çinüçen, Erdal Çardak, Ceyhun Şen, Muhammet Usta, Metin Ortakçı, Ayhan Önlüel, Onur Yaldız, Selçuk Karademir, Mustafa Keloğlu, Yaşar Olkan, Sedat Mamur, Gürdal Özer, Özgür Çakmakçı, Tuğba Ateş, Hüseyin Alkan, İlknur Akbulut, Mehmet Can Yıldırım, Uğur Kılıçaslan, Ülkü Usta, Volkan Özer, Engin Uysal, Gürkan Duman''

Her biri birbirinden iddialı saç modelleri ile finalist seçilen yarışmacıların finalist olarak kazandığı saç modelleri arasından Artistik Kuaförler Derneği 2016 Yılın Kuaförü'nü seçecek.

Birinciler Londra'da düzenlenen Alternative Hair Show bünyesinde Visionary Award Yarışması'nda finalist olarak ülkemizi temsil edecekler. 

Bu heyecana ortak olmak ve Kuaförlük ve Kariyer Günü'nde yerinizi almak için biletleri 0212 275 22 15 numaralı telefondan bize ulaşarak temin edebilirsiniz…

Doğru müzik

0

Doğru müzik

İnsan davranışlarını halka açık mekanlarda etkileyen en önemli unsurlardan biri de toplumsal alanlarda yayını yapılan müziktir.

Uzmanlara göre alışveriş merkezleriden bir otel lobisine kadar insanların birbirleriyle ve ürünlerle etkileşime geçtiği mekanlardaki müzik seçimi, onların davranışlarına etki etmekte. Kuaför işletmecisi olarak, salonlarınızda ziyaretçilerinize dinleteceğiniz müzik seçimi bu noktada büyük önem arz etmektedir. 

Hitap ettiğiniz segmentin ortak zevkleri doğrultusunda müzik yayını yapmaktan ziyade o segmentteki kadınların zevklerine uygun ve aynı zamanda onları servis almaya teşvik edecek müzikler yayınlıyor olmanız gerekmektedir. Kadınlar salonlarda bulduğu huzuru ve daha çok zaman geçirme arzunu hissetmelidir. Bu konuda alacağı iyi bir servis ve güzel dekore edilmiş bir salon kadar salonlarda yapılan müzik yayını da etkilidir. 

Günümüzde bu tip yayınları en sağlıklı şekilde yapabilen birçok profesyonel firmalar bulunmaktadır. İyi, kaliteli ve doğru müzik seçimi için salonlar mutlaka profesyonel yardım almalı.

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

 

Yönetim Danışmanlığı 2016

0

Yönetim Danışmanlığı 2016

L’Oréal Professionnel bünyesindeki Yönetim Danışmanlığı bölümü, Salon Expert salonlarının gelişimi için sınır tanımıyor. İşte Yönetim Danışmanlığı bölümü ile ilgili Estetica Dergisi'nin yapmış olduğu röportajlardan özetler:

Estetica: Yönetim Danışmanlığı hakkında neler söyleyeceksiniz? Kuaförlere nasıl bir katkı sunuyor?

Nergiz Tayalı : ‘Yönetim Danışmanlığı’ 15 yılı aşkın bir süredir L’Oréal Professionnel ile çalışan kuaförlerimizle beraber, salon işletmeciliği konularında destek veren bir departmandır.

2015 yılından bu yana ise sadece Salon Expert projesine dâhil olan salonlara hizmet vermektedir. Biz salonları büyüterek büyümeyi hedefleyen bir markayız ve bunu sadece ticari anlaşmalar ile değil, salonların her anlamda büyüme ve gelişimine katkıda bulunacak stratejilerin, o işletmeye özel geliştirilmesi ile mümkün olduğuna inanıyoruz.

Estetica: Danışmanlık Sistem ve Performans Değerlendirmesi hakkında ise Filiz Altıok Gülnar bilgi verdi. 

Filiz Altıok Gülnar: Salona özel danışmanlık yapabilmek ve gelişim programlarını belirleyebilmek için salonların adetsel performanslarını analiz edebilmek, salonun güçlü ve gelişime açık yönlerini servis bazında belirleyebilmek çok önemli.

Bu analizi yapabilmek için sektörün nabzını tuttuğumuz genel bir ortalamaya ihtiyaç var. 15 yıl önce 10 salon ile başlayıp bugün yaklaşık 100 salon ile devam ettirdiğimiz bir performans panelimiz var. Bu panel bizimle aylık adetsel performansını paylaşan salonlarımızın verilerinden ulaştığımız bir ortalama veriyor. Bu şekilde çalıştığımız salonları yıllara ve aylara göre karşılaştırabileceğimiz değerli bir verimiz oluyor.  

Estetica: Aslında sistem bir birbiriyle çok bağlantılı. Performans değerlendirmenin ardından hedef belirleme geliyor. Bu nedenle salon için eğitimler önem taşıyor. Bu konuda Mehmet Ömer Kitka bilgi veriyor.

Mehmet Ömer Kitka: Performans değerlendirmeleri sonrasında belirlediğimiz hedeflere ve başarıya ulaşmanın en önemli şartı ekipleri de tamamen olayın içine katmak ve motive edebilmektir.

Bir zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür. Dolayısıyla,  L’Oréal Professionnel ve salon yöneticileri arasındaki bu iş ortaklığını ve birlikte bir hedefe koşuluyor olmasını sadece salon yöneticileri ile değil tüm salon çalışanları arkadaşlarımız ile de paylaşıyoruz.

İşte ‘salona özel eğimler’ bu ortak çalışma için temel taşlarımızdan biri oluyor.

Estetica: Salon Emotion aslında mükemmel bir müşteri deneyimi projesi ki bunu modern alışveriş dünyasında görme imkânı var. Salonlardaki uygulamasını ise bize Yönetim Danışmanı Emre Kaya anlatıyor.

Emre Kaya: L’Oréal Professionnel olarak,  2015 yılında Türkiye’de uygulamaya başladığımız Salon Emotion projesi ile salonları 360 derecelik bir değişime davet ediyoruz. Salonları hem dekorasyon hem de iletişim ve servis kalitesi ile bir bütün olarak yukarıya çekmek projenin temel hedefi.

Projenin ana mottosu müşterilerin salonda geçirdikleri süreyi “Onları büyüleyen duygusal bir yolculuk.” haline getirmek. Müşterilerin en temel ihtiyaç ve isteklerine inilerek inşa edilen bu projenin en temel unsuru ‘şımartmak’. Şımartılmayı ve kendilerini özel hissetmeyi bekleyen müşterilere salonlarda unutamayacağı bir deneyim yaşatabilmek hedefimiz. Bu inançla yola çıkarak yapılan çalışmalar, salonun vitrininden uğurlamaya, 7 adımdan oluşan bir duygu yolculuğu olduğunu ve her bir adımda tekrar tekrar müşteriyi büyüleme imkânı yakalayabileceğimiz gerçeğini ortaya koyuyor. 

Estetica: Konuya ilişkin Hakan Köse’nin görüşlerini istedik.

Hakan Köse: L’Oréal Professionnel'in Yönetim Danışmanlığı bölümünün ülkemizdeki kuaför salonlarının doğru işletilmesine ilişkin yaptığı katkıyı sadece konu başlığı ile ifade edersek haksızlık yapmış oluruz. Zira ‘doğru’nun pek çok halini, değişik bakış açıları ile konusunda uzmanlaşmış, fark yaratan isimleri bir araya getirmek aslında çok önemli bir adımı teşkil ediyor ama bu adım meslektaşlarımızın katılımıyla dev bir harekete dönüşebilir.

Elbette başta mesleğimin, sonrasında ise Hakan Köse olarak hayatın bana kattığı ne varsa bunları büyük bir iştahla paylaşmak ve bu projede var olmak beni hem çok heyecanlandırıyor hem de mutlu ediyor. Salon Expert projesinde ben Hakan Köse olarak ve birlikte çalıştığım iletişim uzmanlarının değerli L’Oréal Professionnel ekibinin katkılarıyla farklı bir bakış açısı yakalamak adına ilgi çekeceğini umduğum bir içerik oluşturduk.

Konuyla ilgili ayrıntılı bütün bilgiler ve röportajların tamamı Estetica Dergisi Mart-Nisan sayısında…

 hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

Miami’de bir Türk kuaför

1

Miami'de kuaförlük

Pivot Point'in Türkiye'deki ilk eğitmenlerinden ve şu anda Amerika'da yaşamını sürdüren Türk kuaför Muzaffer Topal ile Amerika'da kuaförlük üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.

Schwarzkopf Professional ile gittiğimiz Amerika Eğitim Seyahati'nde Türkiye'den gelen meslektaşlarıyla biraraya gelen Muzaffer Topal ile gerçekleştirdiğimiz röportajımız:

hairiscomtr: Miami’de kuaför olarak mesleğinizi nasıl devam ettiriyorsunuz?

Muzaffer Topal: Bizim burada özlediğimiz tek şey oradaki dostluklar. Onun dışında burada da mesleğimi Türkiye'deki gibi devam ettiriyorum. Burada bir okulda, topuz ve kesim üzerine 1600 saat eğitim alan öğrencilerin mezuniyetinden sonra, mezun öğrencilere eğitim veriyorum. Kısacası eğitmenliğe devam ediyorum. Yabancı bir dilde eğitim vermek zor fakat bir o kadar da keyifli. Eğitim verirken öğrencilerimden de birçok şey öğreniyorum. Bu benim için çok güzel oluyor.Uzun yıllar Eczacıbaşı Schwarzkopf Akademi için eğitmenlik yaptım. Son yedi yıldır da Miami’deyim. 

hairiscomtr: Amerika’da kuaför olmak ile Türkiye’de kuaför olmayı karşılaştırdığımızda sizce nasıl bir fark var?

Muzaffer Topal: Sanatın pek dili olmuyor. Dünyanın neresine giderseniz gidin sanat aynı. Buradaki farklılık iklimden ve yaşam şartlarından geliyor çünkü bu modayı da değiştiren bir etken. Türkiye’de veya Avrupa’da çok popüler olan bir dizayn burada beğenilmeyebiliyor. Çünkü buranın iklim şartları onun için uygun olmayabiliyor. Aynı şekilde renklendirmeler de öyle. Burası 11 ay güneş olan bir şehir, rutubet ve nem olacağı için seçeceğiniz renklerde, şekillerde ona göre dizayn ediliyor. Türkiye’de ise dört mevsim yaşıyoruz ve modayı dolu dolu hissediyoruz.

hairiscomtr: Türk kuaför olmanızdan dolayı hiç farklı bir tepki aldınız mı?

Muzaffer Topal: Hayır, farklı tepkilerle karşılaşmıyorum. Müşterilerin özellikle hoşuna gidiyor. Üstelik ‘benim stylist’im Avrupalı’ diyorlar.

hairiscomtr: Bir kıyaslama yaparsak eğitim yatırımları arasında nasıl bir fark gözlemlediniz?

Muzaffer Topal: Kesinlikle çok fark var onu belirtmek istiyorum. Türkiye genelde sonradan eğitim alan bir ülke konumunda yani; kuaför olan arkadaşlar kendilerini geliştirmek için firmaların desteği ile eğitim alıyorlar. Burada öyle bir şey yok. Çok büyük firmalardan birkaç tanesi yılda bir kere fuar zamanı böyle aktiviteler yapıyor. Onun dışında bu işleri burada okullar üstlenmiş durumda. Burada 1600 saat eğitim aldıktan sonra işiniz bitmiyor. Geri kalan eğitimleri, örneğin; iletişim eğitimleri ya da salon yönetimi ile ilgili eğitimleri almak için ekstra dersler alıyorsunuz. Matematik, vergi sistemi ve benzeri…. En önemli ayrıntılardan biri de müşteri randevu sistemi ve bunu çok iyi öğretiyorlar. Eğer bunları iyi bir şekilde yapamazsanız salon açtığınızda kesinlikle başarılı olamıyorsunuz. O yüzden de bunların altını çizerek söylüyorum, Türkiye’de olmayan bir eğitim sistemi var. Bu konulan dersleri de ekstra saat ile alıyorlar ve bu da başarıyı getiriyor. Burada lisanssız bir eleman çalıştırırsanız, o salon yedi bin küsür dolar ceza alıyor ve ikinci kez yakalanırsa salonunun kapatılması söz konusu oluyor.

hairiscomtr: Amerika’da kuaförlük yapmak isteyenler için sizin söyleyeceğiniz bir şey var mı?

Muzaffer Topal: Burada kuaförlük yapmaları için öncelikle yasal yollardan burada kalmanın yollarını araştırmaları gerekiyor. Burada kuaförlere büyük bir sanatçı gözüyle bakılıyor. Dolayısıyla bu da kendinizi iyi hissetiriyor.

hairiscomtr: Amerika’dan bakınca Türk kuaförlüğünü nasıl görüyorsun?

Muzaffer Topal: Amerika’dan bakınca işin bir artı kısmını bir de eksi kısmını görüyorum. Artı kısmında yeniliğe açık, üreten arkadaşlar var. Eksi kısmına geldiğimizde eğitim ve işletme konularında alt yapısı eksik, sanat olarak söylemiyorum ama alt yapısı eksik bir gençlik var ve salon açarak, en fazla beş yıl ayakta kalabiliyorlar. Benim buradan gördüğüm, çok salon açılıp, çok salon kapatılıyor. Burada pozitif olarak çalışma saatleri daha az ve daha rahat. Türkiye’de mücadele verip uzun saatler çalışanlar, ancak aynı parayı kazanabiliyorlar. Çalışma saatleri açısından Amerika’nın artısı çok.

hairiscomtr: Müşteri olsanız Türk kuaförünü mü yoksa Amerikan kuaförünü mü seçerdiniz?

Muzaffer Topal: Kesinlikle ‘Türk kuaförü’ derim. Türk kuaförü saça dokunduğu zaman birçok şeyi hissedebiliyor ve insana o güveni veriyor. Amerikalılarda bunu hissedemiyorsunuz.

hairiscomtr: Türkiye’deki meslektaşlarınıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Muzaffer Topal: Tüm meslektaşlarıma öncelikle selamlar söylüyorum. Burada olmak çok güzel, onlara söyleyeceğim tek şey; çok iyi ilerliyorlar, görüyorum ve gelişime çok açık bir şekilde ilerliyorlar, bu sebeple buradan onları takip etmek de keyif veriyor.

 

 

hairist.com.tr’nin resmi mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

Hayal edin, gerçekleşsin…

0

Hayal edin, gerçekleşsin…

38 yıldan bu yana Alpeda markası ile kuaförlük sektöründeki liderliğini sürdüren Filiz Çelik birbirinden özel projeleri hayata geçiriyor. Bir telefon kadar uzak… Yapmanız gereken sadece isteğinizi anlatmak. Gerisi Filiz çelik mimarlarına emanet.

Sektör standartlarından, işletmecilik danışmanlığına uzanan bir hizmet bütününü mimari tasarım ve uygulamayla sunan Filiz çelik tarafından gerçekleştirilmiş örnek çalışmaları sizler için derledik.

Daha detaylı bilgilere şirketin web adreslerinden ulaşma imkanı bulabilirsiniz: 

www.alpeda.com.tr ve www.filizcelik.com.tr

Çakır Güzellik Salonu

Bayram Bal

For Infınıty

Hair Up

Salon tasarımları ile ilgili ayrıntılı bilgiler ve görseller için Estetica Dergisi Mart-Nisan sayısına göz atabilirsiniz.

 

hairist.com.tr’nin resmi  mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

Saçlar ve tutku….

0

Saçlar ve tutku….

‘Sizin saçınız, bizim tutkumuz!’ sloganıyla Türk kuaförlüğüne merhaba diyen Insight, profesyonel saç bakım ürünleri sunuyor.

Sistem Kozmetik tarafından satış ve pazarlaması yapılan Insight en ileri teknolojiyi ve organik içerikleri kullanarak tüketicilerin güvenebileceği her ihtiyaca uygun profesyonel saç bakım ürünleri sunuyor.

SLS/SLES İçermez:

Insight ürünleri SLS (Sodyum Lauril Sülfat) ve SLES (Sodyum Lauril Eter Sülfat) içermez. SLS ve SLES agresif, tahriş edici ve sağlığa zararlı kabul edilmektedir.

Paraben ve Silikon İçermez:

Koruyucu bir hammadde olan paraben, kozmetiklerin raf ömrünü arttırmak için kullanılır. Bilimsel bir araştırma olmamaklar birlikte parabenin insanlarda endokrin hormonunun bozulmasına neden olabileceği düşünülmektedir.

Silikon ise saç tellerinin daha parlak ve dolgun görünmesini sağlar ancak saç telinin nem almasını da engeller.

Fito ve Organik Özler

Insight ürünlerinin formüllerindeki ana aktif maddeler, onaylı ürünlerden oluşan organik tarımdan elde edilir. Doğal kökenli yağların karışımı, bu özlerle sinerji içinde hareket ederek saçın beslenme işlemini arttırır.

İşte Insight ailesinden iki önemli seri

Antioxidan Serisi

Zararlı dış etkilere (kirli hava, fön, maşa gibi) maruz kalan saçlar için özel bakım serisi. Bu seri Beta Karoten bakımından zengin organik havuç özü içerir; serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı korur. Antioksidan ürün grubunda 3 çeşit bulunmaktadır.

Yenileyici Şampuan: Tüm saç tiplerine uygun şampuan. Kirli havaya karşı koruma sağlar.

Yenileyici Bakım Kremi: Saçları tamamen koruma altına alır. Özel formülasyonu sayesinde saçları kökten ucuna kadar güçlendirir, canlandırır, nemlendirir ve ağırlık yapmadan saçları yumuşatır.

Yenileyici Maske: Derinlemesine besler, pürüzsüzleştirir ve parlaklık sağlar. Saçın yapısını zararlı dış etkenlere karşı korur.

Günlük Kullanım Serisi

Organik özlerin besleyici özellikleri sayesinde saçların doğal nem dengesini geri kazandırır ve muhafaza eder, yumuşaklık ve parlaklık sağlar.

Enerji Veren Şampuan: Hassas formülü sayesinde sık kullanım için uygundur. Saçları canlandırır, yumuşatır ve parlaklık sağlar. Saçın doğal nem dengesini geri kazandırır ve muhafaza eder.

Enerji Veren Bakım Kremi: Saçı ağırlaştırmadan besler. İçerisindeki bitki özlü yağlar ve limon özü sayesinde yumuşaklık ve parlaklık sağlarken, saçın doğal nem dengesini kazandırır ve muhafaza eder.

Enerji Veren Maske: Saçı ağırlaştırmadan canlılığını geri kazandırır, yumuşatır ve parlaklık sağlar. Saçın doğal nem dengesini geri kazandırır ve muhafaza eder.

Insight ürünleri arasında ayrıca; kuru ve mat saçlar için Insight Kuru Saçlar Serisi, elektriklenen, kuru ve zor saçlar için Insight Kabaran Saçlar Serisi, işlem görmüş ve yıpranmış saçlar için yoğun onarıcı bakım serisi Insight Yıpranmış Saçlar Serisi, doğal yağlar ve bileşenler bakımından zengin formülü sayesinde saç renginin solmasını önleyen ve parlaklık sağlayan Insight Boyalı Saçlar Serisi ile Insight Kepekli Saçlar Serisi,  Insight Dökülme Önleyici Seri ve yağlı saç ve saç derisi için dengeleyici şampuan olan Insight Yağlı Saçlar Serisi de yer alıyor.

Insight şekillendirici grubunda ise içerdiği organik özler ve besleyici yağlar sayesinde saçları şekillendirerek koruyan ve nemlendiren ürünler yer almaktadır.

haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

Yuvarlak Masa

0

Kuaförlükte Dijital

Yuvarlak Masa Toplantıları’nın ilki 2004 yılında başladı. Sıklığı değişip zaman içerisinde formatı değiştirmiş olsa da bu yıl 18. toplantısını gerçekleştirdik. Bu toplantılarda 2004 yılından bu yana sektöre dair pek çok konuya değinildi ve deneyimler paylaşıldı. Konuşmuş olduğumuz pek çok şeyin bugüne geldiğimizde gerçekleştirilmiş olduğuna da şahitlik ediyoruz.

Bu toplantı için özel bir konu belirledik: Dijital. Dünyanın da gündemi olan bu konu üzerine sektörde neler yapıldığını ve neler yapılması gerektiğini konuştuk.

İşte 18. Yuvarlak Masa’dan özetler:

Metin Bahçecik: “Yuvarlak Masa toplantılarının bu kadar uzun süredir devam edebilmesinden dolayı öncelikle herkese teşekkür ediyorum. Sektörel anlamda birçok konuya değindik ve bu işi doğru yapan insanların paylaşımlarını dinledik. Bunların gerçekten okunmuş ve takip edilmiş olması ve bunun devamlılığının sağlanması da müthiş bir şey.

Sosyal medya ve dijital dünya benim çok dışımda bir dünya ve ben de çok heyecanla izliyorum neler olduğunu. Çok anladığımı söyleyemem ama daha çok ekibe bırakıyorum bu işi ve bunun için profesyonel destek alıyorum. Dijital platformlarda yaptığımız işleri, bu işi başarıyla yürüten birçok arkadaşımızla beraber burada paylaşacağız. Ben de anlatılanları ilgiyle dinleyeceğim.”

Emine Akad Gürpınar: “Dijitalleşme konusunda hepimiz farklı bir statüdeyiz. Çünkü o kadar hızlı evrilen ve değişen bir konu ki, eğitimini aldığınız bir konu bile olsa iki ay sonra geçersiz kalıyor. Biz L’Oréal’de üst ekipten başlayarak marketing ve eğitim ekipleri başta olmak üzere dijitalleşmeyi, birinci önceliğimiz haline getirmiş durumdayız. Herkes için yeni ve devrimsel nitelik taşıyan bu konunun dışında kalmamız söz konusu değil. Özellikle kuaförlük sektörü için dijitalleşme çok çok önemli. Çünkü müşteriler gitgide pek çok bilgiye internet üzerinden ulaşabilir hale geldiler. Bu sebeple ‘Dijital bir mecra değildir.’ bakış açısı ile yola çıkıyoruz. Çünkü dijital aslında oksijen. Havayı solumak gibi bir ihtiyaç haline geldi ve her alanda dijital var. Biz; nasıl daha iyi, daha etkin işler yaparız ve hedef kitlemize nasıl daha yerinde ulaşırız, buna bakıyoruz. Kendimiz işin içerisinde olmalıyız ama profesyonel destek de kesinlikle şart.”

Gülizar Boyacı: “Firmaların,  L’Oréal’in bu konuda ciddi bir atak yapmış olması güzel bir şey çünkü biz firmaları her zaman takip ediyoruz. Onlar nerelerde bize yön gösteriyorlarsa, biz de o yöne daha rahat kanalize olabiliyoruz. Bu noktada ben kendimi çok geç kalmış buluyorum. L’Oréal’de bu anlamdaki gayreti -bu sene ki toplantıları, sosyal medya araştırmaları, yeni siteleri- bizler için de çok faydalı oldu.

Öyle bir noktadayız ki müşteri elinde bir cihazla geliyor ve her şey buradan dönüyor. Bir noktadan sonra bende ‘Bu işi daha farklı yapmam lazım.’ dedim. Hemen profesyonel destekleri araştırmaya başladım. Sürekli öğrenmeye çalıştım ve araştırmalarımda gördüm ki her yaş grubu bir tık daha fazla bilgi veriyor. İlginç olarak, sosyal medya ile ilgili sorular sorduğum kişiler içerisinde yaş büyüdükçe bilgi azalıyor, küçüldükçe artıyordu. Sonra profesyonel bir yerle anlaşmaya karar verdim ve günlerce toplantı yaptık. Şimdi bir buçuk aylık bir süreçte bu işe başladık ve iyi şeyler olacağını düşünüyorum. Çok ciddi bir yatırım yaptık. Bu bir süreç ve geri dönüş alacağımızı biliyorum.”

Ali Tacir: “Ülkemize baktığımızda en popüler sosyal medya ağları Facebook ve Instagram. Görsel daha çarpıcı olduğu için ülke olarak Instagram’ı tercih ediyoruz. Çünkü okumayı seven bir ülke değiliz. Dolayısıyla Instagram daha popüler çünkü görsel içeriğe sahip.

Ben dijitali kullanırken güncel popülariteyi kullanıyorum. Yerleşmiş ünlüler yerine, popüler ünlüler daha cazip sosyal medyada. Baktığınız zaman çok küçük insanlar çok büyük işler yapıyor. Bunun dönüşü de farklı oluyor.

Ben daha önce üç tane sosyal medya ajansı ile çalıştım ve bu tecrübelerimden dolayı onlara aslında inanmıyorum. Çünkü yaptığın işi öncesi-sonrası olarak sergilediğin ve dürüst olduğun takdirde, insanlar seni fark ediyor ve bir sürü kişiden geri dönüş alıyorsun. Örneğin; bana Almanya’dan, İran’dan, Avusturya’dan, Bursa’dan, Erzurum’dan bir sürü insan geliyor ve yaptığım işin öncesini ve sonrasını gördükleri için gayet rahat ilerliyorum.

Samimi olduktan sonra arkası geliyor, ben bunun meyvesini her geçen gün biraz daha fazla alıyorum. Güncel popüler yüzlerle daha çok ilerleyebiliyorum. Bu popüler isimleri kullanırken de onlarla beraber modayı yaratıyorum ve insanlar etkileniyor.

Sosyal medyayı kullanarak ‘saç sigortası’ adıyla bir servis sundum ve mükemmel sonuçlar aldım. İşlemi, bir marka adı ile değil de kendi söylemimle sosyal medyada duyurdum. Ben bir yenilik ve bir kavram sundum. Tüketici ise bu yeniliği dijital kanaldan keşfetti. Aynı zamanda gerçekten vaat ettiğim şeyi yapıyorum. Çünkü vaat ettiğin servis mutlaka sunulmalı.”

Necdet Yazıcı: “Biz Tatlı grubu olarak öncelikle ekiplerimizi tek bir kanala sevk etmeye başladık. Profesyonel bir yardım alıyoruz tabii ki. Yaklaşık dört yüz civarında çalışanımız var ve herkesin kendi adına bir bildirimde bulunmasını istemiyoruz. Herkes yayınlanmasını istediği fotoğrafı, Whatsapp grubuna yönlendiriyor, biz oradan istediğimizi seçip yayınlıyor veya kullanıyoruz. Biz bütün mecralarda tabii ki olmak zorundayız ve bunu kendimiz yapamıyoruz, hepsine yetişmek mümkün değil.

Sosyal medya; kendimizi hatırlatmak, yaptığımız işleri insanlara duyurmak, özel günleri hatırlatmak için her şeyi işlediğimiz platformlar haline dönüştü. Bunu yapmak zorunda olduğumuz ve geri kalmak istemediğimiz için yapıyoruz.

Kişisel sayfalarla, Mehmet Tatlı Akademi paylaşımlarını kesinlikle karıştırmıyoruz. Bunu ayırmak gerektiğini düşünüyoruz.

Geri dönüşler ise şubeden şubeye değişiyor. Plazaların yoğun olduğu yerlerde mesela; müşteri internetten randevu alıyor, internet üzerinden bir modeli beğeniyor, dakikası dakikasına geliyor.

Paylaşımlarımız; koleksiyonlardan, defilelerin backstage’lerinden, salonlardan seçilen bireysel resimlerden oluşuyor. Salonlarda yapılan işlemleri şube ve saçı tasarlayan kuaförün adı ile birlikte yayınlıyoruz, bu da daha güncel bir sayfa olmasını sağlıyor. O gün üretilen içerik anında paylaşılabiliyor. Facebook gibi mecralarda ise reklamlar devreye giriyor. Facebook’a reklam vermediğin takdirde sabah girdiğin içeriği ancak öğleden sonra haber kaynağında gösteriyor.”

Ahmet Çoban: “‘Sosyal medya senin için nedir?’ diye soracak olursanız: Şu an benim burada bulunma sebebim derim hemen. Büyük ihtimalle sosyal medya olmasaydı ben şu an burada olmayacaktım. Sosyal medya benim için ifade şekli, neler yapabildiğimi gösterme şekli. Ayrıca salonumun karakterini ziyaretçilere ve beni takip edenlere gösterme şeklidir. Ben üç buçuk yıldır kendi salonumu işletiyorum ve iş başa düşünce olay biraz daha boyut değiştirdi. İfade şeklim ve olaya sahip çıkma şeklim biraz daha değişmiş oldu.

Başlangıçta hem Instagram’da paylaşmak için hem de kendime yeni ifade şekilleri bulmak için gölgenin farklı dillerinde karşılıklarına baktım. Gölgeye, Ombre demeye karar verdim ve bir gün ‘I love Ombre hair’ diye bir fotoğraf paylaştım. Ertesi gün ‘Ombre yapıyormuşsunuz gelmek istiyoruz.’ diyen beş kişi aradı. Bu rakam gittikçe arttı. Sonra bir baktım ki aslında bizim kendimizi ifade etmeye ihtiyacımız varmış. Kırık fön teriminden sonra sektörde yeni bir terim duymamıştım. Ombre, benim için bir başlangıçtı. Bunun arkasından yaklaşık on üç, on dört tane salona özel terimler ve teknik alt yapılar ürettik. Benim yaptığım her işte kendimi ifade etmem gerekiyordu. Bunu da fotoğraflı bir şekilde sosyal medyada anlatma imkânı buldum. Bunun sayesinde salona gelen, özellikle yirmili yaşlarında gençler çoğaldı. Sonuç olarak da buraya gelene kadar ki süreç gerçekleşti. Şu an sosyal medya ve dijital üzerinden gerçekleştirdiğim çalışmalarla Garage Hair Repair Studio adında kendi salonumu açtım, kahve işimi kurdum. Bunun tamamı sosyal medya sayesinde ve benim orada kendimi ifade edebilme şeklimle gerçekleşti.

Hâlâ dijital platformlarımı kendim yönetiyorum. Üç tane hesabım var: Birisi bireysel hesabım, diğeri kendi ürün grubumun hesabı ve salonumun kendi hesabı var. ‘İşle özel hayatı karıştırıyor musun?’ diye sorarsanız, ben karıştırmayı çok seviyorum çünkü insanlar direk benim gülen yüzümü ve servislerimi görerek salona dâhil olmaya başladı. Ben de attığım her adımı burada anlatıyorum. Kendi şahsıma ait hesabım en çok takipçiye sahip hesabım.”

Hande Aydın: “L’Oréal, biz tabii ki dijitalin önemini ve dijitalin aslında bugün ve aynı zamanda gelecek olduğunu vurguluyoruz. Dolayısıyla da dijitali günlük hayatımıza ne kadar entegre edebileceğimizin üzerinden gidiyoruz. Tabii ki sosyal medya özellikle Türkiye pazarı için çok çok önemli. Çünkü Türkiye’de bugün ki internet kullanıcıların yüzde altmışı sosyal medya için internet kullanıyor. Türkiye’de insanlar çok fazla okumak istemiyor ve görsellik üzerinden gidiyorlar. Sonuç olarak Instagram dünyaya göre Türkiye’de çok daha önemli. Bu yüzden de kişilere verdiğimiz mesajları görsel olarak vermek zorundayız.

Biz işin tabii ki profesyonelleriyle çalışıyoruz fakat sosyal medya ajansları ile ilgili olarak katıldığım şey; bizim işimizi bilmedikleri. Fakat bildikleri çok iyi bir şey var; o da sosyal medyada topluluklarının nasıl yönetileceği. Bugün takdir edersiniz ki bir dergi ilanı gibi sosyal medyada yayın yapılmıyor. Instagram mecrası için bazen aileniz ile fotoğraf koymak, bazen öncesi-sonrası olarak saçları paylaşmak çok doğru bir yöntem. Çünkü reklam kokan içerik özellikle internette Y jenerasyonu için itici bir durum oluşturuyor.

sacsırlari.com, bizim kurduğumuz bir platform ve bunun üzerinden gerçekten saç ile ilgili iletişim kurmak istiyoruz. Fakat her mecranın stratejisi ayrı. Instagram’da doğal içerikler ve doğal bir plan üzerinden gitmemiz gerekirken, Facebook tamamen bambaşka bir algoritma ile çalışıyor. Bugün sosyal medya üzerinde konuşurken baktığımızda Türkiye’de en büyük popülasyonun olduğu alan da Facebook.”

Zeynep Atasoy: “Bizim için iki konu çok önemli: Özel hesaplarla, mesleki hesapların birbirinden ayrılması taraftarıyız. Çünkü Türkiye geneline bakınca tüketicinin görmek istemeyeceği birçok görsel paylaşılıyor ve bunun nasıl yapılması gerektiği konusununda altını çizmek faydalı. İkincisi yeni müşterilerle ilgili olarak hangi müşteriyi sosyal medyanın çekeceği çok önemli. Kim gelmeli, kime hitap ediliyor? İnternet sonsuz bir derya ve doğru insanlara hitap edebilecek doğru mecralarda mıyız? Bunu anlamak önemli. İnternet ortamı ve trendler çok hızlı değişiyor. Müşteri de değişebilir. Birdenbire sadece yeni müşterilere de hizmet ediyor hale gelebiliriz ama salonun sürekliliği için kemikleşmiş, bizi yaşatacak olan müşteriye ihtiyacımız var.

Facebook kullanıcılarının yüzdesine baktığımızda kendisini kuaför olarak belirten kişi sayısı çok az. Demek ki kişisel hesaplarımız üzerinden müşteriye ulaşmaya başlıyoruz. Bu daha da tehlikeli çünkü kişisel hesaplarımızdan her şeyi paylaşabiliyoruz. Fakat hangi mecradan ne paylaştığımıza dikkat etmek zorundayız.”

Yuvarlak Masa adı altında incelenen Kuaförlükte Dijital konulu yazımızın devamını okumak için Estetica Dergisi Mart-Nisan sayısını temin edebilirsiniz.

Aveda için Jo Mckay!

0

Aveda için Jo Mckay!

Jo Mckay ile renklendirme üzerine sanatsal bir bakış açısı yakalamak isteyen kuaförleri mutlu eden bir eğitim!

Aveda markası Avrupa Bölgesi eğitim ekiplerinin teknik ve artistik gelişimlerinden sorumlu Avrupa Saç Renklendirme Uzmanı Jo Mckay, Aveda Eğitim Merkezi’nde iki gün süre ile renklendirme seminerleri verdi. Jo Mckay seminerler boyunca; katılımcıların tüm sorularıyla birebir ilgilendi, renklendirme üzerine özel olarak hazırladığı formülleri ve çalışmaları tüm ayrıntıları ile paylaştı. 

Jo Mckay hakkında daha fazla bilgi edinmek ve eğitimle ilgili görüşleri öğrenmek için Estetica Dergisi 2016 Mart-Nisan sayısına mutlaka göz atın!

hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975