Ana Sayfa Blog Sayfa 84

İlk Dijital Saç Dizisi: Run Le Hair Show

0
Run Le Hair Show

L’Oréal Professionnel Paris tarafından düzenlenen Run Le Hair Show, dünya çapındaki saç uzmanlarına yönelik olarak hazırlanan ilk dijital saç dizisi. Dizinin ilk bölümü 16 Mayıs’ta tüm dünyada YouTube üzerinden yayınlanacak.

Run Le Hair Show ile profesyonel kuaförlerle temas kurma yöntemlerini yeniden keşfeden L’Oréal Professionnel Paris, bu yenilikçi dijital şov, kısmen web dizisi, kısmen de talk show niteliğinde olacak. 

COVID-19 ve global salon kapanmaları, saç uzmanlarının hayatımızdaki önemini vurguladı. L’Oréal Professionnel, böylesine heyecan verici, geniş kapsamlı bir dijital dizi ile dünya çapında tüm kuaförlere ulaşarak onların becerilerini geliştirmeyi ve onlara ilham vermeyi umuyor. 

Her bölümde, sektörün her alanına ışık tutacak şekilde tasarlanmış 7 dinamik kesit yer alacak:

• La Masterclass: Renk, aydınlatma, kesim ve stil konularında teknik sınıflar

• Tête-a-tête: Efsanevi saç uzmanları ile samimi röportajlar

• Profesyonel Sırlar: Uluslararası saç topluluğu üyelerinden uzman ipuçları ve püf noktaları

• La Revue: Sokak stilinden podyumlara ve salon koltuğuna trend analizi

Le Lab: Saç bilimindeki son gelişmeler

• Road to le Style + Color Trophy: L’Oréal Professionnel’in dünya çapındaki profesyonel saç yarışmasının küresel finali

• Stand for Pros: Salon sürdürülebilirliğinden kuaförlerin sağlığına, ilham verici olumlu eylemlerin vurgulanması

Sahnede üç sunucu olacak: Saç Tasarımcısı Charlie le Mindu; Renk Uzmanı Min Kim ve Moda – Trend Gazetecisi Peggy Frey. 

Run Le Hair Show’un ilk bölüm “La Premiere”, tüm dünyada 16 Mayıs 2021’de  saat 18: 00’de YouTube’da CET’de yayınlanacak. Ev sahibi Charlie le Mindu’nun başını çektiği La Masterclass, markanın uluslararası profesyonel topluluğunun trendlerini sergileyecek ve L’Oréal Professionnel Paris’in yeni saç bakım yeniliği Metal Detox’a bilimsel bir dalış yapacak.

Run Le Hair Show

Tüm Run Le Hair Show bildirileri için L’Oréal Professionnel Paris’in Youtube kanalına abone olun ve en son Run Le Hair Show haberlerinden haberdar olmak için Instagram’da @lorealpro’yu takip edin.

YKY 2021 Nisan Finalistleri Belli Oldu!

0
YKY 2021 Nisan Finalisti Avangarde

Bu yıl Hush Professional ana sponsorluğunda onuncusu düzenlenecek olan Hairist Yılın Kuaförü Yarışması‘nın (YKY) 2021 Nisan finalistleri belli oldu.

Her ay Instagram’da belirlenen etiketlerle (hashtag) Renk-Kesim, Gelin Saçı ve Avantgarde kategorileri için yapılan başvurular sonucunda üç kategoride ayın kazananı belirlenirken yıl sonunda gerçekleşecek olan finalde ay birincileri olan tasarımcıların çalışmaları değerlendirmeye tabi tutulacak.

YKY 2021 Nisan Finalistleri

İşte bu ay uluslararası jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda belirlenen finalistler:

YKY 2021 Nisan Renk ve Kesim Kategorisi

AYHAN ÖNLÜEL – Ünlü Eller / İstanbul

YKY 2021 Nisan Finalistleri

BARIŞ BERK – Spaceroom Kuaför / Samsun

YKY 2021 Nisan Finalistleri

TAYLAN ÖZKAN – Salon İsmail / Samsun

YKY 2021 Nisan Gelin Saçı Kategorisi

GÖKHAN ERİŞ – Gökhan Eriş Saç Tasarım / İstanbul

IŞIL SARI – Işıl Sarı Kuaför / İzmir

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı image7-3-6.jpeg

Neslihan UstaBülent & Özgür Kuaför / İstanbul

YKY 2021 Nisan Finalistleri

YKY 2021 Nisan Avangarde Kategorisi

CAN ÖZCAN – Paris Can / Ankara

CEMİLE KIRGIZ – Elif Kuaför / Çanakkale

GAMZE DİKİCİ – Vera Kuaför / Bursa

YKY 2021 Nisan Finalistleri

Hairist YKY Ayın Finalistleri Ödülleri

1-Ayın Finalistlerine Özel Finalist Sertifikası

Her ayın kategori finalistlerine (toplam 9 finalist) özel sertifikaları gönderilir.

2-Katıldığınız Salona Özel Ödül

Her ayın finalisti, çalıştığı salona özel 1 adet Hush Tangle Free ürün ödülünü kazanır ve ödülü salon adresine gönderilir.

Yılın Kuaförü’nün Seçimi

Ayın finalistleri her ay belirlenen jüri tarafından; Yılın Kuaförü derecesi ve kategori dereceleri ayın finalistleri arasından en az 10 kişinin yer aldığı Büyük Jüri tarafından seçilmektedir. 

Toplam 3 kategori birincisi arasında sadece 1 kişiye YILIN KUAFÖRÜ unvanı verilir. Yılın Kuaförü Ödülü’nü alabilmek için bu 3 kategoriden birinde birinci olmak ve 3 kişi arasında en yüksek puanı almış olmak gereklidir. Yarışmanın iki kategorisinde aynı kişinin birincilik alması durumunda yarışmacı otomatik olarak YILIN KUAFÖRÜ ilan edilir.

alabilmek için bu 3 kategoriden birinde birinci olmak ve 3 kişi arasında en yüksek puanı almış olmak gereklidir. Yarışmanın iki kategorisinde Gelin Saçı ve Avantgarde kategorileri için yapılan başvurular sonucunda üç kategoride ayın kazananı belirlenirken yıl sonunda gerçekleşecek olan finalde ay birincileri olan tasarımcıların çalışmaları aynı kişinin birincilik alması durumunda yarışmacı otomatik olarak YILIN KUAFÖRÜ ilan edilir.

Uzun Saçlarda Yeni Trend: Waft Kakül

0

Yetmişlerin saç stili yeni dokunuşlarla geri döndü. Bu yaz Waft Kakül uzun saç modasının merkezinde yer alıyor.

Waft Kakül, saçın rüzgârdaki doğal hareketini uzun saçlara taşıyan kaküldür.

waft kakül
instagram @sabinasocol

Waft Kakül için internetteki en ünlü referanslarından biri, Fransız medyasının ilgi odağı Sabina Socol. Brigitte Bardot veya Farrah Fawcett gibi geçmişin modellerine atıfta bulunan uzun saçlar için bu tür kaküllerle ön plana çıkan bir isim…

instagram@sabinasocol

Bu kakül uzun saçı güzelleştirirken doğal bir hareketle saçın doğal bir devamı gibi görünür. Birkaç santimetre daha yukarıda, göz hizasında duran perde kakülün bir türüdür.

instagram@kirbylagohair

Uzun saçlar için ideal kakül versiyonu… Farklı kıvrımlarla yüzü çerçeveliyor… Yüzü konturlayan çift dalga etkisi…

waft kakül
instagram@shanna.j.austin

Çok yönlü bu uzun kakül her yüz şekline uyum sağlıyor.

waft kakül
instagram@slainesse

70’li yıllarda Waft Kakül, tıpkı efsanevi Charlie’nin Melekleri dizisinin kahramanlarında karşımıza çıktığı şekliyle gevşek kıvrımlara sahip, özenli bir stil ile eş anlamlıydı. Bu yaz, bu kakül daha doğal ve “kendiliğinden” bir stille yeniden önümüze çıktı. Ancak, bu kakülleri uzun saçlar için ideal ve ikonik kılmak için ölçekler aynı kaldı.

waft kakül
instagram@locksbyleeann

Yılın renklerinden biriyle buluşan bir Waft Kakül versiyonu. Pastel tonlar, kakülün dalgalarına ve diğer boylara derinlik veriyor. Kontrast, uzun saçlar için bu tür patlamaları tamamen zenginleştiriyor.

Saçlara İyi Gelen 5 Sağlıklı Alışkanlık

0
saçlara iyi gelen 5 alışkanlık

Klişeler, büyükanne tavsiyeleri, internetteki söylentiler dahil olmak üzere saçımızı sağlıklı kılmak için yapmamız gerekenler konusunda her kafadan bir ses çıktığı doğru. İşte saç sağlığı için etkisi doğrulanmış, saçlara iyi gelen 5 sağlıklı alışkanlık…

Beslenme

saçlara iyi gelen 5 alışkanlık

Saça iyi gelen beş sağlıklı alışkanlıktan en başta gelen elbette ki beslenme. Saç derisini güçlendirmek için diyetinizden keten tohumu, çiya gibi tohumları, ıspanağı, balkabağını, yer fıstığını ve buğday filizlerinde bulunan çinko yönünden zengin besinleri eksik etmeyin. Saçlara iyi gelen sağlıklı beslenme alışkanlıkları, kreatin (özellikle baklagillerde), B6 vitamini bakımından zengin yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıllar ,soya, ve doğal bir stres giderici olan magnezyum içermelidir. 

Masaj

saçlara iyi gelen

Saç derinize masaj yapmak, saçınıza iyi gelen 5 sağlıklı alışkanlıktan biridir. Saçınıza her yıkamada masaj yapın. Foliküllerin uyarılması aslında saç dökülmesine karşı önemli bir çözümdür. Köklerin uyarılması dökülmeyi engeller, Nazikçe masaj yapın, hint ve hindistancevizi yağı gibi güçlendirici yağlar kullanın. Ve şampuanınızın fosfat içermediğinden emin olun.

Yıkama

saçlara iyi gelen

Saçlarınızı yıkarken dikkat etmeniz gereken bazı önemli noktalar var. İlki yıkama sıklığı: asla haftada üç defadan fazla yıkamayın Bunun nedeni saç derisindeki herhangi bir hasarı olabildiğince korumaktır. Şampuan da saçınız için temel bir rol oynar. Hangi şampuanı kullanmalı? İdeal temizleyici, saç derisinin yapısına göre seçilir. Yağlı saç derileri için sebum düzenleyici bir şampuan doğru seçimdir; yağ giderici bir ürün yağ üretimini daha da uyararak saç derisine zarar verebilir. 

Kuaför Ziyareti

Saçınızın tipine göre hazırlanmış ürünlerle saçınızı nasıl besleyeceğiniz konusunda uzman bilgisine başvurmak önemlidir.  Üstelik belli aralıklarla saçınızı uçlarından birkaç santimetre kesmek, saçınız için sağlıklı bir jesttir.

Kurutma

Saç kurutma, dikkat etmeniz gereken sağlıklı alışkanlıklardan biridir. Saç kurutma makinesi saçtan en az 30 cm uzakta tutulmalıdır.

Çok Fazla Oturmanın 18 Olumsuz Etkisi

0
Çok fazla oturmanın olumsuz sonuçları

Hareketsiz bir yaşam tarzının bedeli yüksektir. Çoğu insan günün yarısını oturarak geçirir. Ancak, vücudumuz çok uzun süre tek bir pozisyonda kalmaya hazır değil. İşte uzun süre çok fazla oturmanın olumsuz etkileri:

Anksiyete

Araştırmalar, uzun süre oturmanın insanların ruh sağlığına da zarar verebileceğini ortaya koyuyor. Günde 6 saatten fazla oturduğunu bildirenlerin, günde 3 saatten az oturanlara göre daha fazla anksiyete belirtilerine sahip oldukları bulundu. 

Depresyon

Oturmak dolaşımı azalttığı için, kendinizi iyi hissetmenizi sağlayan hormonların reseptörlere ulaşması daha zordur. Orta yaşlı 9.000 kadını izleyen bir çalışma, daha uzun süre oturan ve minimum egzersiz yapmayanların, daha az oturan ve egzersiz yapan kadınlara kıyasla çok daha yüksek oranda depresyondan muzdarip olduğunu belirledi. Günde 7 saatten fazla oturanların, dört saat veya daha az oturanlara göre depresyona yakalanma olasılığı yüzde 47 daha fazla.

Zayıf kaslar

Kaslar, düzenli olarak kullanıldığında ve zorlandıklarında sağlıklıdır. Onları meşgul edin. Kaslar esnektir, ancak günün büyük bir bölümünde oturur pozisyonda kilitlendiklerinde sertleşirler. Yıllarca sürekli oturduktan sonra, vücut oturmaya alışır ve koşma, zıplama ve hatta ayakta durma konusunda yetkinliğini yitirir.

Gergin sinirler

Çok uzun süre oturma pozisyonunda olmak kaslarınızın etrafındaki sinirleri çekmesine ve bu da ağrıya neden olabilir. Sinirler sıkışır ve omuzlarınızda ve belinizde ağrı hissedersiniz. Masa başı işlerinde çalışan insanların sırt ağrısından daha sık şikayet etmesinin nedeni budur.

Diyabet

Hollanda’da yapılan bir araştırma, tip 2 diyabet hastalarının, hastalığı olmayanlara göre günlerinin yaklaşık yarım saatini kanepede veya bilgisayar başında oturarak geçirdiklerini gösteriyor. Ayrı çalışmalar, günde üç saatten fazla hareketsiz kalmanın insan ömrünü iki yıl azalttığını gösteriyor.

Osteoporoz

Bu çoğunlukla yaşlıları etkiler. Fiziksel aktivite kemik sağlığını iyileştirir ve kasları güçlendirir, dengeyi iyileştirir, böylece düşme ve kırık riskini azaltmaya yardımcı olur.

Artan kanser riski

4 milyondan fazla bireyi ve 68.936 kanser vakasını inceleyen bir araştırmaya göre uzun süre oturmak kolon, endometriyal ve muhtemelen akciğer kanseri riskinizi yüzde 66 artırıyor. 

Kötü duruş

Çok uzun süre oturduğunuzda, doğru duruşu sürdürmek zorlaşır. Kötü duruş sadece çirkin görünmekle kalmaz, aynı zamanda ağrılıdır ve omurgayı bozar.

Kalp hastalığı

Aşırı oturma, kalp hastalığı riskinin artmasıyla ilişkilendiriliyor. Araba sürmekten ofis sandalyesinde ya da kanepede televizyon seyretmeye kadar, modern insan gün içinde çok fazla oturuyor.  Harvard Tıp Profesörü Dr. I-Min Lee, çok oturmanın şeker ve yağ metabolizması üzerinde zararlı etkileri olduğunu ve diyabet ve kalp hastalığı riskini etkilediğini gösteriyor. 

Yağ depolanması

Yağı parçalayan ve onu enerji olarak kullanan enzim gerektiği gibi çalışmadığında o yağ depolanır. 

Erken yaşlanma

Çok fazla oturmak, bazıları metabolik sendrom ve yüksek tansiyon içeren çeşitli sağlık sorunlarıyla ilişkilendiriliyor. Günü ne kadar çok oturarak geçirirseniz, yaşam süreniz o kadar kısa olabilir. 

Prematüre ölüm

Avustralya’da yapılan bir araştırmaya göre, günde ortalama altı saat televizyon izleyenler, hiç televizyon izlemeyenlere göre ortalama 4,8 yıl daha az yaşıyor. Katılımcıların 25 yaşından sonra izledikleri her saat TV, ortalama yaşam sürelerinde 22 dakikalık bir azalma ile ilişkilendirildi.

Kronik yorgunluk

Düzenli olarak egzersiz yapan insanların daha fazla enerjiye sahip olduğu yaygın bir bilgidir. Araştırmalara göre, kanser hastalarının semptomları daha fazla egzersiz yapmaya başladıklarında düzeliyor. Diğer araştırmalar, hafif egzersizin yorgunluk hissini yüzde 65’e kadar azalttığını ve enerji seviyelerini yüzde 20 artırdığını gösteriyor.

Kronik ağrı

Çok uzun süre oturduğunuzda, sırtınızdaki ve boynunuzdaki kaslar gerilir ve siz farkına varmadan omuzlarınızda, boynunuzda ve sırtınızda ciddi ağrı ve sızılar yaşarsınız.

Varisli damarlar

Uzun süre oturmak veya ayakta durmak, kanın bacak damarlarında birikmesine neden olarak damarlar içindeki basıncı artırabilir. Sonuç olarak, damarlar uzayabilir ve bu da damar duvarlarını zayıflatır. Varisli damarların semptomları arasında cilt rengi değişiklikleri, yaralar, kızarıklık ve veya bacaklarda yanma hissi yer alır.

Kilo almak

Çok fazla oturmanın daha bariz sonuçlarından biri de kilo almanın gerçekten kolay olmasıdır. 

Demans

Harvard Tıp Fakültesi araştırmaları, daha fazla oturma ve daha az aktivite ile demansın bağlantılı olduğunu ortaya koydu.

Daha yavaş beyin fonksiyonu

Beyin teknik olarak bir kastır, gelişmesi için egzersiz yapılması gerekir. Beyin de dahil olmak üzere kaslara iyi kan akışı, vücudun ve zihnin daha iyi çalışmasını sağlıyor.

Kuaförler Günü Kutlu Olsun…

0
30 Nisan Kuaförler Günü

30 Nisan Kuaförler Günü.

Dünyada ‘hairstylist appreciation day’ olarak geçen kuaförler günü her yıl 30 Nisan’da kutlanıyor. Ülkemiz de Kuaförler Derneği’nin öncülüğünde kutlanmaya başlayan Kuaförler Günü, pandemi nedeniyle kapalı olan kuaförler salonlarına rağmen kuaförler ve müşterileri tarafından duygu yüklü olarak kutlanıyor.

Adrian Gutierrez: Floral Extravaganza

0
Adrian Gutierrez: Floral Extravaganza

Adrian Gutierrez imzalı Floral Extravaganza çalışması, kuaförlüğün kreatif bir sanat olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

Meksikalı Adrian Gutierrez, 35 yıllık profesyonel deneyime sahip bir sanat yönetmeni.

Kesim ve şekillendirme konusunda uzmanlaşan Adrian, yaratıcı geometri ve stilleri farklı dokularla donatmayı ve bu biçimlerle oynamayı seviyor. 

Adrian Gutierrez: Floral Extravaganza
Adrian Gutierrez: Floral Extravaganza

Saç: Adrian Gutierrez @ Free Spirit Kuaför Salonu

Fotoğraf: Damien Carney

Makyaj: Joanne Gair

Stil: Nikko Kefalas

Saç Asistanları: Kelly Landmesser, Elena Abramyan, Jensen Matthews, Victoria Miranda ve Christal Adams

Adrian Gutierrez: Floral Extravaganza
Adrian Gutierrez: Floral Extravaganza

Indola ile 2 Yaz Trendi: Yaşanmış Platin ve Dağınık Bronde

0
Indola 2021 Yaz Saç Trendleri

Indola 2021 Yaz Street Style görünümlerinde sarışınlar hüküm sürüyor. İki ikonik trende dönüştürülmüş gerçek bir yaşam tarzı: Lived-in (Yaşanmış) Platin ve Tousled (Dağınık) Bronde (kahveye yakın sarı). Her iki görünüm de klasik olmasına karşın, kadınsı şekiller rahatlığı ortaya koyan renkle bir araya gelerek saçta dengeli ve köklü bir değişim yaratıyor.

Lived-in Platin

İndola 2021 yaz


Bu Indola Street Style treninde kesim, rengin kendisinden ilham aldı. Saçın dokusu, platin etkisinin parlamasını sağlamak için herhangi bir kat olmadan düz tutuluyor. Tonlarda benzeri görülmemiş bir oyunla bir rengin diğerinin içine harmanlandığı lekeleme tekniği sayesinde modern bir dokunuşa sahip. İkonik ve klasik bir sarışın. Basit tek boy kesim, bu havalı sarışının güzelliğini daha da görkemli hale getirirken mükemmel pürüzsüzlükle şekillendirme ile ışıltıyı ortaya çıkarıyor.

Tousled Bronde

indola


Indola, 2021 yazı için Klasik Fransız kahverenginden esinlenen doğal görünümlü yumuşak ve sıcak fındık tonlarını öne sürüyor. Yumuşak katlar ve belirgin kaküllerle 70’ler havasına sahip bir kesim… Sarışın ve esmerin mükemmel birleşimi. Saç modeli, hafif ve rahat bir görünüm için yumuşak dalgalarla kendine gösteriyor.


Saç: Paddy McDougall ve Andy Smith
Stilist: Christopher Maul

İlişkilerin Dağılmasının En Yaygın Nedenleri

0
İlişkilerin Dağılmasının En Yaygın Nedenleri

Yatak odası alışkanlıklarınız, tartışma şekliniz ve iletişim kurma sıklığınız, hatta günlük sohbetlerinizi yürütme şekliniz bile ilişkinizin uzun ömürlülüğüne ışık tutabilir. İşte, İlişkilerin dağılmasının en yaygın nedenleri…

Çiftlerin düşünmek isteyeceği son şey ayrılık olsa da, bazı ilişkilerde ayrılık kaçınılmazdır. Amerikan Psikoloji Derneği’nin son verilerine göre, evliliklerin yüzde 50’si boşanmayla sonuçlanıyor. Ama ilişkinizin devam edip etmeyeceğini nasıl anlarsınız? Yatak odası alışkanlıklarınız, tartışma şekliniz ve iletişim kurma sıklığınız, hatta günlük sohbetlerinizi yürütme şekliniz bile ilişkinizin uzun ömürlülüğüne ışık tutabilir. İşte, İlişkilerin dağılmasının en yaygın nedenleri:

Tartışmalar sırasında geri çekilmek

Psikoloji profesörü olan Keith Sanford, 2015 araştırmasında, tartışmalar sırasında sık sık geri çekildiklerini itiraf eden partnerlerin genel olarak ilişkide daha mutsuz ve kayıtsız olduklarını bildirdi.

Pek çok konuda hemfikir olmamak

İlişkilerin Dağılmasının En Yaygın Nedenleri

Evet, aşk birçok şeyin üstesinden gelebilir, ancak altından kalmayacağı şey pek çok konuda aynı görüşe sahip olmamaktır. Siz ve partnerinizin nerede yaşayacağınız, ne zaman çocuk sahibi olacağınız ya da nasıl para biriktirip harcayacağınız gibi temel kararlar konusunda net ve hemfikir olmanız gerekir, aksi takdirde ilişki yürümez.

Partnerinizden gerçekçi olmayan standartlar beklemek

Partneriniz muhtemelen elinden gelenin en iyisini yapıyordur, ancak herhangi bir insan gibi bazen hata da yapabilir. Destekleyici bir eş bu yanlışlıkları bir yetişkin gibi ele alırken, desteğini esirgeyen biri partnerinden yüzde 100 mükemmellik bekler, bu da her iki tara için hayal kırıklığına yol açar

Yalnız kalmaktan korkmak

İlişkilerin Dağılmasının En Yaygın Nedenleri

Yalnız kalmaktan korkmak ve böylelikle ne kadar sağlıksız olursa olsun herhangi bir ilişkiyi kabul etmeye istekli olmak, ilişkilerin yürümesini engelleyen diğer bir yaygın modeldir.

Pek çok insan çatışmalardan kaçınır ve ilişkisindeki sorunların sırf yalnız kalma korkusundan kaynaklandığını inkar eder. Ancak, bu strateji geri teper, çünkü tüm çatışmalar eninde sonunda çirkin yüzlerini ortaya çıkarır ve o zaman da çözüm için genellikle çok geç olur.

Duygularınızı iletmek için vücut diline başvurmak

Kız ya da arkadaşınızla bir tartışma sırasında gözlerinizi deviriyor musunuz? Bir ilişkinin başlangıcında, çiftler duyguları konusunda dürüst ve açık olma eğilimindedir. Ancak işler ilerledikçe, ilişkilerini, diğerlerinin vücut dillerini okuyabildiğini ve akıllarında ne olduğunu bildiğini varsayarak mahveder.

Bir zamanlar konuşarak aşılan engeller zaman ilerledikçe göz devirme, sessizlik ya da asabi bir enerji ile aşılamaz hale gelir. Samanla ilişkide rahatlar, tembelleşir, hatta bazen endişeleniriz ve birbirimizle düşünceli bir şekilde iletişim kurmayı bırakırız.

İlişkinizi başkalarınınkiyle kıyaslamak

Kendi ilişkinizde kötü giden şeyler olduğunda, başkalarınınki de gözünüze o denli iyi görünür ama kıyaslama, sadece size sadece daha kötü hissettirmekten ve ilişkinizi sabote etmekten başka bir işe yaramaz.

Kıyas, sevinç hırsızıdır. Başkasınınkine imrenmek yerine kendi ilişkinize odaklanın. Hiçbir ilişki Instagram’da göründüğü kadar kusursuz değildir.

Ödün vermeyi reddetmek

Uzlaşmak sadece eşinizin arada bir hangi tv programını ya da filmi izleyeceğinizi seçmesine izin vermekle ilgili değildir. Sağlıklı, kararlı bir ilişkide ödün vermek, birbirinizi tam anlamıyla olduğunuz gibi kabul etmek için bilinçli bir seçim yapmaktır.

Partnerinizi küçümsemek

Partneri küçümsemek, araştırmalara göre dört temel boşanma nedeninden biri arasında yer alıyor. Partnerinizi küçük görmek bir ilişki için ölüm öpücüğüdür.. 

Öfkenizi birbirinizden çıkarmak

2014 tarihli bir araştırmada araştırmacılar, en çok sevdiğiniz kişilerin aynı zamanda öfkenizi çıkarmanızın en muhtemel insanlar olduğunu belirledi,. Bunun nedeni ise onlarla herkesten daha fazla etkileşime girmeniz. Saldırganlık bireylere ve ilişkilere zarar verir. Sevdiğiniz insanları ne kadar çok incitirseniz, onları uzaklaştırma riskiniz o kadar artar.

Geçmişe tutunmak

Geçmişinizle meşgulken şimdiye odaklanmak zordur. Mevcut ilişkinizin sürmesini istiyorsanız, geçmişi geçmişte bırakın ve sizi geride tutan şeyleri bırakın.

Güven sorunları

İlişkilerin Dağılmasının En Yaygın Nedenleri

Biriyle karşılıklı güven inşa etmek kolay değildir (özellikle geçmişte ihanete uğradıysanız), ancak hayatınızın geri kalanını birlikte geçirmeyi düşündüğünüz kişiye güvenmelisiniz. Güvensizlik temelinde bir ortaklık kurarsanız, hem fiziksel hem de duygusal yakınlıktan yoksun kalırsınız. Ayrıca, sonunda partnerinizin bıkıp sizden uzaklaşmasını neredeyse garanti etmiş olursunuz.

Partnerlerden birinin alkolü sevip diğerinin sevmemesi

Hayatınızda alkol önemli bir sosyalleşme ya da rahatlama aracı ise partnerinizin de içkiden hoşlandığından emin olmalısınız. Buffalo Üniversitesi’nden 2013 yılında yapılan bir araştırma, farklı alkol alışkanlıklarına sahip evli çiftlerin yaklaşık yüzde 50’sinin 10 yılı bulmadan boşandıklarını ortaya koydu. Öte yandan, benzer içme alışkanlıklarına sahip olan partnerler sadece yüzde 30 civarında bir boşanma oranına sahip..

İlişkinizin sırlarla dolu olması

Sırlar, özellikle uzun süreli bir ilişkide toksiktir. “‘Sana karşı açık ve dürüst olsaydım bununla başa çıkamazdın, bu yüzden yalan söylemek zorunda kaldım’ gibi şeyler duymak olağandır. Ancak, partnerinizin yüzünüze karşı yalan söylediğini ve ardından sizi kendi olumsuz davranışlarından sorumlu tuttuğunu fark ederseniz, işler daha da kızışmadan sorunu doğrudan ele almanın zamanı gelmiş demektir.

Daima Haklı Çıkmaya Çalışmak

Her çift kavga eder, ancak sağlıklı olanlar, her iki tarafın da özür dilemesiyle sona erer. Kırılma noktasına ulaşan bir ilişkide ise partnerlerden birinin herhangi suçu kabul etmeyi reddettiğini, kendisini tamamen kurban olarak resmettiğini fark edebilirsiniz. 

Empati eksikliği

Sağlıklı ve mutlu bir ilişki, her iki tarafın da nasıl hissettiği etrafında dönmelidir. Çatışma zamanlarında kendi ihtiyaçlarımıza odaklanır, karşımızdakinin ihtiyaçlarını da göz önünde tutmaya çalışırız. Dengesiz ilişkilerdepartnerler, diğer kişinin nasıl hissettiğine çok az önem verir ya da hiç umursamadan, kendilerini kavga ederken bulurlar.

İlişkide saygı yoksunluğu

İlişkide saygı eksikliği olduğunda çiftler birbirini asla anlamaz. Biri diğerinin yaşam seçimlerine bariz bir saygısızlık gösterdiğinde, partnerlerinden hiçbiri duyguları bir yana dursun günün nasıl geçtiğini bile konuşmak istemez. 

Büyük travmatik olaylar

Bir ebeveynin ölümü veya ani bir işten ayrılma gibi büyük ve beklenmedik bir olay, ilişkinin temelini sarsabilir. Bu tür bir kayıpta hayatta nasıl ilerlediğimiz, ne yöne gittiğimiz konusunda ortak bir vizyona sahip olmak güçleşir, bu da uzlaşılmaz farklılıklara yol açar. 

Bencil olmak

İlişkiler tamamen vermek ve almakla ilgili. Verdiğinizden daha fazlasını alırsanız denge bozulur. Bu durumda partneriniz dengeyi muhtemelen başka yerlerde ve insanlarda arayacaktır. 

Cinsel uyumsuzluk

İlişkilerin Dağılmasının En Yaygın Nedenleri

Bazen ilişkiler yatak odasındaki sorunlar nedeniyle parçalanır. Psikologlar cinsel sorunlar ve libido kaybının başarısız ilişkilerde sıkça belirtilen sorunlar olduğunu belirtiyor.

Minnettarlığı ifade etmemek

Sevgiliniz sizin için güzel bir yemek yaptığında ya da evinizdeki halledilmesi gereken bir soruna  çözüm bulduğunda minnettarlığınızı ifade etmeyi unutmayın . Aksi takdirde, partneriniz çabalarının fark edilmediğini ya da sizin zamanınızın onunkinden daha değerli olduğunu düşündüğünüzü hissedecektir. Minnettarlık ifade edilmediğinde, duygusal ve bazen de fiziksel sağlık tehlikeye girer.

Partnerinizi değiştirmeye çalışmak

Bir ilişkinin en önemli erdemlerinden biri partneri değiştirmeye çalışmadan olduğu gibi sevmektir. Partnerinin biraz daha şık, zayıf, zengin, girişken ya da atletik olmasını dileyen insanlar, eşlerinin gerçek olmayan bir versiyonunu sevdiklerini ve eşleştikleri gerçek kişiyi sevmediklerini göremezler. 

Affetmemek ya da unutmamak

Öfkeye kapılmak, sevgiyi yok etmenin en hızlı yoludur. Kızgınlık, ilişkinizin bağlarını yiyip bitiren pas gibidir. Kızgınlığınıza ve öfkenize neden olan temel sorunları çözmezseniz, ilişkiniz kaçınılmaz olarak geri dönüşü olmayan bir şekilde yıpranacaktır.

Dinlememek

Bir ilişkide herkes kendi sesinin duyulmasını ister. Partneriniz onları görmezden geldiğinizi, söylediklerine kulak vermediğinizi düşündüğü takdirde, fikirlerinin ve duygularının sizin için önemli olmadığını, dolayısıyla ilişkiye ve ona değer vermediğinizi hissedecektir.

Çok erken evlenmek

Araştırmalar, lise veya üniversiteden hemen sonra evlenen çiftlerin, 20’li yaşların sonları ve 30’lu yaşların başında evlenen çiftlere kıyasla daha büyük bir boşanma riski altında olduğunu ortaya koyuyor..

Kylie Hayes Saç Koleksiyonu: ECHO

0
Kylie Hayes
Saç: Kylie Hayes

Moha Hairdressing salonndan Kylie Hayes, ECHO saç koleksiyonu kostümlerle uyumlu, her biri bir sanat eserini andıran stillerle dikkat çekiyor.

Kylie Hayes
Kylie Hayes

Hayes, koleksiyonu için şunları söylüyor: “Dünyam modadan büyük ölçüde etkileniyor, bu koleksiyonda da geniş gardırobumdan ilham aldım. Echo, her modelin kıyafetinin kumaşında görülen desenleri, renkleri veya dokuları saçlarda “tekrarlama” fikrinden esinlendi. Bunu göstermek için birden fazla teknik keşfetmek istedim. Halı, Dokuma tekniklerini ve Parıltı Yerleştirme kullanımını görebilirsiniz, tüy kullanımı haricinde her görünüm % 100 saçtan oluşuyor.”

Saç: @kyliehayeshairartist
Fotoğraf: @rosannejd
Salon: @mohahairdressing
Makyaj: @makeupbythirz
Stilist: @kyliehayeshairartist
Model: @phoebe
Asistanlar: @jenhinson, @brookedawson_hairdesign