Profesyonel Fön Deneyimini Evinize Taşıyın: Ventoso Fön Makineleri ile Farkı Hissedin
Ventoso fön makineleri, profesyonel kuaförlerin vazgeçilmezi olmanın yanı sıra, evde de kusursuz fön deneyimi yaşamak isteyen kullanıcıların ilk tercihi haline geldi. Yüksek motor gücü, ısı kontrolü ve dayanıklı tasarımıyla Ventoso, saç şekillendirmede performans ve kaliteyi bir araya getiriyor.
🌬️ Güçlü Performans: Hızlı Kurutma, Etkili Şekillendirme
Ventoso fön makineleri 2000–2400 watt motor gücüyle yoğun hava akışı sağlar. Saçlar kısa sürede kurur, elektriklenme azalır. Ventoso V5 SILEX modeli, salon yoğunluğuna dayanıklı motoruyla uzun ömürlü performans sunar.
🌡️ Akıllı Isı Teknolojisi: Saç Dostu Kurutma
Ventoso V5 Exclusive modeli, iyon teknolojisi sayesinde saçı kuruturken aynı anda nem dengesini korur. Böylece saç telleri yumuşak ve parlak kalır, kırılmalar azalır.
💪 Ergonomik ve Sessiz Tasarım
Ventoso fön makineleri hafif gövdesiyle uzun süreli kullanımda bile konfor sağlar. Sessiz motor teknolojisi hem kuaför salonlarında hem ev ortamında rahat kullanım sunar.
Kariyerinin ilk dönemlerinde Ajda Pekkan saçları, dönemin modasına uygun olarak doğal kahverengi tonlardaydı.
Ancak 1980’lerle birlikte sahne ışıkları altında yepyeni bir ikon doğdu: Ajda Pekkan platin saç dönemi!
Bu dönemde kullandığı parlak platin ton, onun sahne kimliğiyle özdeşleşti ve “Süperstar” imajının temel parçası oldu.
Platin saç, Ajda Pekkan’ın zarafetini ve güçlü kadın imajını tamamladı.
2000’ler: Modern Minimalizm ve Zarif Duruş
2000’li yıllar Ajda Pekkan için daha sade ama etkileyici bir dönemi temsil ediyor. Uzun, düz ve parlak saçlar, modern minimalizm anlayışının yansıması oldu.
Bu süreçte Ajda Pekkan saç değişimi, gösterişli platin tonlardan biraz daha yumuşak geçişlere yöneldi.
Ayrıca sanatçı, saç bakımına büyük önem vererek yıllar boyunca sağlıklı görünümünü korudu. Mor şampuanlar, keratin destekleri ve düzenli kesimlerle parlaklığını sürdüren saçları, hayranları için örnek bir güzellik rutini haline geldi.
Ajda Pekkan ve Saçları
2025: Ajda Pekkan Kumral Saç Dönemi — Doğal Güzelliğe Geçiş
2025 yılı itibarıyla Ajda Pekkan yeni imajıyla herkesi şaşırttı.
Yıllardır süregelen platin tonlarını bırakıp açık kumral renge geçiş yapan sanatçı, bu adımıyla hem doğallığı hem de zarafeti yeniden tanımladı.
Ajda Pekkan kumral saç tercihi, yüz hatlarını yumuşatırken, yaşla birlikte gelen olgun güzelliği öne çıkarıyor.
Ajda Pekkan Yeni Saç Rengi
Magazin dünyası bu değişimi “Süperstar’ın doğal dönüşü” olarak yorumladı. Ajda Pekkan, yine kendi tarzını yaratmayı başardı ve “güzellikte cesaret” kavramını bir kez daha sahiplendi.
Ajda Pekkan ve Saçları
Ünlü Saçlarından İlham Alanlar İçin Saç Bakım Tüyoları
Ajda Pekkan saçlarından ilham almak isteyenler için işte onun tarzını yansıtan birkaç pratik öneri:
1. Yumuşak Ton Geçişleri Kullanın
Radikal değişim yerine “balayage” veya “ombré” gibi geçişli boyalar tercih edin. Saç, bu sayede daha doğal görünür.
2. Nem ve Parlaklık Şart
Platin veya kumral fark etmez; nem maskeleri ve argan yağıyla saçın elastikiyetini koruyun.
3. Düzenli Uç Kesimi Yapın
Ajda Pekkan saçlarının her zaman sağlıklı görünmesinin sırrı, düzenli olarak kırıkları aldırmaktan geçiyor.
4. Renk Koruyucu Ürünleri İhmal Etmeyin
Renkli saçlar için sülfatsız şampuan ve UV koruyucu sprey kullanmak uzun ömürlü parlaklık sağlar.
5. Saç ve Kişilik Dengesini Kurun
Ajda Pekkan yeni imajıyla gösterdi ki, sade bir saç stili bile doğru duruşla çok güçlü bir ifade taşıyabilir.
Saç Renk Değişiminden İlham Almak
Saç renk değişiminden ilham almak isteyen herkes için Ajda Pekkan, özgüvenin ve yenilenmenin sembolü. Kariyeri boyunca defalarca imaj değiştiren Süperstar, güzelliğin yaşla değil, ruhla ilgili olduğunu bir kez daha kanıtladı. “Ajda Pekkan imajı”, zamana meydan okuyan bir zarafet dersi niteliğinde:
Dyson, mühendisliğini formülasyon alanına taşıyarak geliştirdiği iki saç bakım serisini, Türkiye’deki kullanıcılarıyla buluşturuyor.
Dyson Chitosan™ formülasyon serisindeki her saç tipine uygun şekillendirme öncesi ve şekillendirme sonrası ürünleri, daha sağlıklı saçlar ve uzun süre dayanan stiller sağlarken, Dyson Omega™ Saç Bakım Serisi de ayçiçeği yağı da dahil olmak üzere yedi omega bakımından zengin yağın benzersiz bir karışımından güç alan ürün yelpazesi, saçı güçlendiriyor, besliyor ve dolaşıklığı gideriyor.
Dyson teknolojileri, sadece kusursuz şekillendirme değil; saç sağlığını koruyan bir rutin oluşturma konusunda da kullanıcıya yol gösteriyor.
Dyson ChitosanTM Saç Bakım Serisi
Dyson, ilk saç bakım ürünleri olan Dyson Chitosan™ formülasyon serisiyle güzellik dünyasında bir sonraki adımını atıyor. İstiridye mantarından elde edilen karma bir makromolekül olan kitosan ile güçlendirilen ve Dyson Triodetic™ teknolojisiyle tasarlanan ürün yelpazesi, saç sağlığına yapılan on yılı aşkın yatırımların bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.
Saç tellerini sert bağlarla birbirine kilitleyen basit polimerler kullanan diğer saç bakım ürünlerinin yarattığı sorunlarla mücadele etmek için tasarlanan Dyson Chitosan™ formülasyon serisi, gün boyu esnek tutuş, hareket ve parlaklık sağlamak için yüksek nemde bile farklı şekilde çalışıyor. Tüm saç tipleri için uygun olan Dyson’ın ilk formülasyonları, severek yaptığınız stillerin daha uzun süre dayanmasına yardımcı olmak için Dyson’ın saç bakım teknolojilerindeki başlıklarla çalışacak şekilde tasarlandı.
Kahraman bileşen “Kitosan”
Kitosan, güzellik dünyasında genellikle bilinmeyen bir moleküldür. Bilenler ise muhtemelen bu kabuklu deniz hayvanı türevinin besin takviyesi olarak veya bazı ambalaj ürünlerinde kullanıldığını duymuşlardır.
Dyson, yaptığı araştırmalar sonucunda istiridye mantarından kitosan elde etti. Kitosan, mantarın hücre duvarlarında bulunan kompleks bir makromoleküldür. Hassas ama güçlü olan bu madde mantarlara şeklini verirken, Dyson’ın geliştirdiği üründeki esnek tutuşunun temelini oluşturuyor.
Dyson Triodetic™ teknolojisiyle tasarlanmış, gün boyu esnek tutuş
Kitosan ile güçlendirilen Dyson Triodetic™ teknolojisi, yapışkanlık, kırılganlık veya çatallaşma olmadan hafif bir bağ yapısıyla stilleri esnek bir şekilde sabitliyor. Bu esnek bağlar saçın hareket etmesine, esnemesine ve diğer saç telleriyle uyum içinde şeklini korumasına olanak tanıyarak yüksek nemde bile gün boyu esnek bir tutuş sağlıyor. Daha az kabarma ile yumuşak, parlak ve pürüzsüz stiller sunuyor.
Kurucu ve Baş Mühendis James Dyson yeni teknoloji ile ilgili: “Diğer bazı saç bakım ürünleri saç tellerini tutkal gibi birbirine yapıştıran basit polimerler kullanırken, Dyson’ın formülasyonları farklı şekilde çalışıyor. Dyson Chitosan™ formülasyonları kullanıldığında, kompleks makromolekül, hareket ve parlaklık ile 2 kat daha fazla tutuş için saç tellerini tel tel destekleyen esnek bağlar oluşturmaya yardımcı oluyor.” dedi.
Dyson Chitosan™ şekillendirme öncesi saç kremi
Doğal bir his veren dokusu ile uzun süre kalıcı tutuş için formülasyonu elinize eşit bir şekilde uyguladığınızda kremden şeffaf bir seruma dönüşüyor. Şekillendirmeden önce nemli, havluyla kurutulmuş saçta hazırlık için kullanılan ürün, yüzde 50’ye kadar elektriklenmeyi¹ azaltan ve saçın doğal parlaklığını koruyan bakım maddeleriyle, pürüzsüzlük katmak ve parlaklığı korumak için hassas bir şekilde karıştırılmış yüksek performanslı silikonlar ve yağlar içeriyor.
Mümkün olan en iyi sonuçlar için, her biri farklı saç şekillerine ve bakım tercihlerine göre uyarlanmış içeriklerle harmanlanmış yenilikçi dört çeşidi ile tüm saç tipleri için tasarlanmıştır.
Dyson Chitosan™ şekillendirme sonrası saç serumu
Tüm saç tipleri için şekillendirilmiş saçlarda kullanılmak üzere geliştirilen ve sertleşme, kırılma veya kalıntı olmadan 2 kat daha kalıcı stiller sağlayan serum, vegan özellikli ve paraben içermiyor. Saça anında nemlenmiş ve parlak bir görünüm kazanmış hissi veren ürün, ısı veya hava ile kurutma sonrasında stillerin sabitlenmesini sağlıyor. Hyaluronik asit içeren formülasyon, yüzde 80’e varan bağıl nemde ağırlık oluşturmayan koruyucu bir kalkan görevi görüyor ve yüzey hasarı belirtilerini onardığı bilinen bir amino asit karışımı içeriyor. Elektriklenmeyi yüzde 50’ye varan oranda azaltıyor.
Dyson Chitosan™ çok amaçlı saç şekillendirme spreyi
Saça son şeklini vermek, iki yıkama arasında saçı canlandırmak veya yeniden şekillendirmek gibi pek çok amaç için tasarlanan sprey; kuru, şekillendirilmiş saçlarda kullanım için geliştirildi. Gücünü temel içeriği olan kitosandan alan Dyson Triodetic™ teknolojisi, her saç telini destekleyen esnek, hafif bağlar oluşturarak stilinizi yüksek nemde bile uzun süre koruyor.
Paraben içermeyen formülasyon, yapısal özellikleriyle bilinen bir içerik olan bambu özütü ve kitosanla birlikte çalışarak saçlarınızın 2 kat daha kalıcı olmasını sağlayan hidrolize buğday proteini ile zenginleştirildi.
Dyson Omega™ Saç Bakım Serisi
Dyson, ikinci formülasyonlu saç bakım serisi olan Dyson Omega™ besleyici serisini tanıttı. 13 yıllık tarım uzmanlığını 12 yıllık saç bilimi araştırmalarıyla birleştiren Dyson mühendisleri, kuru saç sorununu çözmek için doğal içeriklere başvurdu. Dyson’ın Lincolnshire, İngiltere’deki kendi çiftliklerinden toplanan ayçiçeği yağı da dahil olmak üzere yedi omega bakımından zengin yağın benzersiz bir karışımından güç alan ürün yelpazesi, saçı güçlendiren ve onaran nemlendirici bir saç bakım yağı ile besleyen ve dolaşıklığı gideren bir bakım spreyinden oluşuyor.
Ürünler, tüm saç tipleri için anında ve uzun süreli besleyicilik sağlıyor
Çiftlikten Formülasyonlara
2012 yılında kurulan Dyson Farming, 36.000 dönümlük işlenebilir arazisiyle İngiltere’nin en büyük tarım işletmesi olma özelliği taşıyor. Yaklaşık 20.000 futbol sahası büyüklüğünde olan Dyson Farming, İngiltere’de buğday, maltlık arpa, yağlı tohumlar ve patates üretiminde ilk beş (5) üretici arasında yer alıyor. Ayrıca, Dyson Omega™ serisi için ayçiçeği de üreten çiftliğin dokuz hektarlık ayçiçeği tarlasında 800.000’den fazla ayçiçeği yetişiyor ve bazıları 1.83 cm uzunluğa ulaşıyor.
Görünüşleri için değil, benzersiz kimyasal özellikleri nedeniyle seçilen ayçiçeklerinin yağı, saçları derinlemesine nemlendirmeye, saç telini yumuşatmaya ve elektriklenmeyi azaltmaya yardımcı olan esansiyel yağ asitleri, özellikle omega 6 ve 9 açısından zengindir.
Hafif moleküler yapısı sayesinde, yağ saç teli tarafından hızla emiliyor ve birikinti oluşturmuyor.
Dyson Oli7™ Karışımı
Dyson Farming ayçiçeği yağına ek olarak, Dyson Oli7™ karışımı, her biri kendine özgü özellikleri nedeniyle seçilmiş altı farklı bitkisel yağ içeriyor:
• Dyson Farming Ayçiçeği tohumu yağı
• Zeytinyağı
• Habeş yağı
• Mısır yağı
• Avokado yağı
• Susam yağı
• Macadamia yağı
Kurucu ve Baş Mühendis James Dyson yeni teknoloji ile ilgili: Omega, Dyson Çiftliklerinde yetiştirilen bir içeriğe sahip ilk Dyson ürünü olma özelliği taşıyor. Tüm saç tipleri için tasarlanan bu ürün, kendi yetiştirdiğimiz doğal bileşenleri kullanarak kuru, dolaşık ve elektriklenen saç sorununu çözüyor. İleriye bakarak, inovasyon, teknoloji ve içerik biliminin uygulanması yoluyla saç sağlığını iyileştirmenin yeni yollarına öncülük etmeye devam ediyoruz.” diyor.
Dyson Omega™ nemlendirici saç bakım yağı
Silikon içermeyen, yoğunlaştırılmış yağ, saçları yumuşatıyor, pürüzsüzleştiriyor ve daha yumuşak, daha kolay şekillendirilebilir saçlar için koruyucu bir nem bariyeri oluşturuyor.
Dyson Oli7™ karışımı ile kuru, kırılgan ve hassas saçları besliyor ve onarıyor. Biyoteknoloji ile fermente edilmiş yağ kompleksi ile aktive edilerek saçı ağırlaştırmadan besleyicilik sağlıyor. 230°C’ye kadar ısı ve UV koruması sunuyor.
Dyson Omega™ durulanmayan saç bakım spreyi
Saçı besleyen, açılmasını kolaylaştıran, yumuşatan, elektriklenmeyi azaltan, 230°C’ye kadar ısı ve UV koruması sunan, kırılmaları en aza indiren ve nemlendiren 8’i 1 arada çok işlevli saç bakım ürünüdür. Temel içeriği olan Dyson Oli7™ karışımı, silikon içermeyen ve omega bakımından zengin yedi yağı bir araya getirerek saçı besliyor. Fermente yağ kompleksi, saçı ağırlaştırmadan formülasyonlarımızın etkinliğini arttırmak için Oli7™ karışımı ile çalışıyor.
Kısa cevap: hayır — tamamen ortadan kaldırması çok olası değil. Ama “değiştireceği” ve mesleği dönüştüreceği kesin.
Neden tamamen ortadan kalkmaz?
Tüketici deneyimi insan unsurunu içerir. Saç kesimi/renk uygulaması sadece teknik değil; dokunma, sohbet, güven, kişiye özel estetik kararlar ve anlık geri bildirim içerir. Bu duygusal/insanî bağ kolayca tamamen otomatikleşmez.
Yaratıcılık ve estetik yargı. Stil oluşturma, müşteriyle kurulan ilişki, küçük estetik ayarlamalar — bunlar hâlâ insan sezgisi, sanat zevki ve deneyim gerektirir.
Fiziksel zorluklar ve karmaşıklık. Özellikle karmaşık renk geçişleri, ince kesimler ve saç sağlığı değerlendirmeleri hâlen yüksek düzeyde el becerisi ve göz–el koordinasyonu ister.
Yapay zekanın hangi işleri alması muhtemel?
Rutin ve destekleyici işler: rezervasyon, müşteri yönetimi, stok takibi, faturalama — bunlar zaten otomasyonla kolayca azaltılabilir.
Ön tanı/konsept oluşturma: Yapay zeka fotoğraflardan saç tipi, yoğunluk, olası renk sonuçları vs. tahmin edebilir; “virtual try-on” (deneme) uygulamaları müşterinin yeni renk veya kesimi görmesini sağlar.
Renk formülasyonu ve optimizasyon: AI, istenen tonu en verimli ve en az zarar verici şekilde çıkaracak boya karışımlarını önerebilir.
Eğitim & rehberlik destekleri: Simülasyonlar, adım adım uygulama rehberleri, hata analizleri ile öğrenmeyi hızlandırır.
Basit mekanik uygulamalar: Bazı yerlerde robotik saç boyama veya fön sistemleri gelişiyor; standart, tekrarlı işlemlerde insan rolünü azaltabilir.
Hangi görevler insanlarda kalacak?
Yaratıcı tasarım ve kişiye özel estetik kararlar.
Eldeki ince motor becerisi gerektiren hassas kesimler.
Hibrit hizmet modelleri: İnsan + YZ işbirliği — ör. YZ ön değerlendirme + insan uygulama.
Sürekli öğrenme: Yeni teknolojilere uyum ve sertifikasyonlar.
Marka ve topluluk inşası: İnsan ilişkileri ve sadakat, otomasyondan daha değerli hale gelebilir.
İş kaybı olur mu? — Evet ama kapsamlı yeniden dağılım da olacak
Bazı düşük vasıflı, tekrarlı işleri otomasyon azaltabilir; bu yüzden yeniden beceri kazanma (reskilling) ve uzmanlaşmaönemli. Aynı zamanda YZ ile verim artışı, salon başına daha fazla müşteri/gelir potansiyeli anlamına gelebilir.
Doğru adapte olanlar kazançlı çıkabilir.
Sonuç — özet
Yapay zeka kuaförlüğü tamamen ortadan kaldırmaz, ama nasıl çalıştığını, hangi rollerin önemli olduğunu ve hizmet paketlerinin nasıl görüneceğini değiştirir.
En sağlam strateji: YZ’yı tehdit olarak görmek yerine bir araç/ortak olarak benimsemek, müşteri deneyimini ve uzmanlığınızı öne çıkaracak alanlarda uzmanlaşmaktır.
Yapay Zeka Uyum Planı (Yapay Zeka tarafından hazırlanmıştır)
1 – Dijital Altyapı Hazırlığı
Online randevu sistemi kurun (ör. Setmore, Booksy, Kolay Randevu).
Sosyal medya hesaplarınızı düzenleyin: Instagram/TikTok’ta önce-sonra görselleri paylaşmak için şablonlar hazırlayın.
Bulut tabanlı kayıt: Müşteri bilgilerini Excel yerine Google Sheets ya da bir CRM’e taşıyın.
📌 Hedef: Dijital düzen kurmak ve veri toplamaya başlamak.
2 – Basit Otomasyonlar
Hatırlatma mesajları için WhatsApp Business veya otomatik SMS entegrasyonu.
Stok takibi için yapay zekâ destekli basit uygulamalar (ör. Shelf, Sortly).
Sosyal medya için YZ: Canva + ChatGPT ile otomatik içerik planlama.
📌 Hedef: Zaman alan rutin işleri otomasyona devretmek.
3 – Görsel Deneme (Virtual Try-On)
Müşterilere farklı saç renk ve modellerini önceden gösterecek AI tabanlı uygulamalar (ör. YouCam Makeup, Perfect Corp, L’Oréal Style My Hair).
Salonda tablet veya büyük ekranla “önce/sonra” deneyimi sunun.
📌 Hedef: Müşteri karar verme sürecini hızlandırmak ve memnuniyeti artırmak.
4 – Renk ve Stil Analizi
YZ araçlarıyla saç rengi formülasyonu (ör. Schwarzkopf Professional Color Mixer, Wella Professionals MyShade).
Müşterinin yüz şekline ve saç tipine göre YZ destekli stil önerileri.
Deneyimleri kayıt altına alıp kişiselleştirilmiş müşteri profili oluşturun.
📌 Hedef: Daha profesyonel ve kişiye özel danışmanlık.
5 – Eğitim ve Gelişim
Kuaför ekibi için YZ destekli online eğitim platformlarını keşfedin (ör. Pivot Point, L’Oréal Access).
YZ simülasyonlarıyla yeni boya teknikleri veya kesim trendlerini öğrenin.
Ekip içinde aylık bilgi paylaşım toplantıları yapın.
📌 Hedef: Teknoloji ile güncel kalmak, ekibi yeni trendlere hazırlamak.
6 – Yeni Hizmet Paketi Oluşturma
YZ destekli danışmanlık paketi:
İlk randevuda virtual try-on
Renk formülasyonu analizi
Sonrasında kişiye özel bakım önerileri
Premium deneyim: Müşteriye “dijital saç dosyası” (kullandığı renk, bakım önerileri, önerilen bir sonraki stil) sunun.
Pazarlamada “YZ destekli saç analizi ile size en uygun görünümü buluyoruz” mesajını kullanın.
📌 Hedef: YZ’yı tehdit değil, marka değeri ve fark yaratıcı bir hizmet olarak konumlandırmak.
Yapay Zeka Sayesinde Elde Edilecek Kazanımlar
Zaman yönetimi → Daha çok müşteriye vakit.
Kişiselleştirme → Daha yüksek müşteri memnuniyeti.
Profesyonel imaj → Rakiplerden ayrışma.
Gelir artışı → Premium hizmetlerden ek kazanç.
Bu haber içeriği Yapay Zeka işbirliği ile hazırlanmıştır.
Pop müziğin kraliçesi Madonna, yalnızca şarkılarıyla değil; saçlarıyla da modanın, cesaretin ve ifade özgürlüğünün sembolü oldu.
Onun saç hikâyesi, bir sanatçının kendini yeniden yaratma serüveninin en ilham verici örneklerinden biri.
1980’ler: Asi Başlangıçlar
Kariyerinin ilk dönemlerinde doğal koyu tonlarıyla sahnedeydi. Ancak “Like a Virgin” ile birlikte platin sarı saçları ve dalgalı hacimli stilleri, bir anda dönemin genç kadınları için özgürlük sembolüne dönüştü. Bandanalar, kurdeleler ve saç aksesuarları Madonna’nın asi ruhunu tamamlıyordu.
1990’lar: Cesur Dönüşümler
“Vogue” ve “Ray of Light” yıllarında saçları, onun sahne kimliği kadar değişkendi. Kısa kesimler, dramatik siyah tonlar ve zaman zaman parlak sarılar… Madonna bu dönemde saçıyla kendini yeniden icat etti. Kimi zaman güçlü, kimi zaman romantik — ama her daim dikkat çekici.
2000’ler: Klasikleşen Sarı ve Deneysel Dokunuşlar
2000’lerde Madonna, platin sarıyı imza rengi hâline getirdi. Ancak o, monotonluktan hep kaçtı: Kimi zaman pastel pembelerle oynadı, kimi zaman daha koyu tonlarla sahne aldı. Her defasında saçları, dönemin ruhunu yakalayan bir ifade aracı oldu.
2010’lar ve Ötesi: İlham Vermeye Devam
Son yıllarda Madonna, kimi zaman retro kısa kesimlerle, kimi zaman parlak tonlarla görünse de hep “yeniden doğan” bir saç imajı sundu. 2025’teki sürpriz dönüşümünde koyu kahverengiyi tercih ederek kaybettiği annesine bir saygı duruşunda bulunması, saçın sadece estetik değil duygusal bir ifade gücü de taşıdığını bir kez daha gösterdi. Bu değişim sadece görsel bir tercih değildi; annesine duyduğu özlemi bir saç hikâyesiyle ifadeydi:
“Annemi çok özledim, onu kanalize ettim” diyerek bu dönüşümün duygusal bağını paylaştı.
Saçın Ardındaki Mesaj
Madonna’nın saç serüveni, bir ikonun kendini defalarca yeniden yaratabileceğinin kanıtı. Onun yolculuğu kuaförler için de, kadınlar için de şunu söylüyor:
Değişimden korkma.
Cesur tonlarla kendini ifade et.
Saç, kimliğinin en güçlü yansımasıdır.
Madonna’nın saç hikâyesi, yalnızca moda değil; özgürlük, cesaret ve ilhamın da hikâyesi.
Türk kuaförlüğünün globalde tanınan en önemli yüzü Emre Ayaksız, yalnızca yeteneğiyle değil, vizyonu ve disiplinli çalışma anlayışıyla da fark yaratıyor.
Sicilya’dan Dubai’ye, Almanya’dan Amerika’ya uzanan franchise projeleri, Schwarzkopf ile yıllara dayanan iş birliği ve uluslararası sahnede elde ettiği başarılarla meslektaşlarına ilham veriyor.
Biz de onunla hem yurtdışı deneyimlerini hem de genç kuaförlere tavsiyelerini konuştuk.
Sicilya’da açtığınız franchise ile başlayalım. Avrupa’daki ilk deneyim oldu değil mi?
Evet, franchise olarak Avrupa’da ilk salonumuz Sicilya’da açıldı. İlerleyen zamanda bunun devamı gelecektir. İlk duyulduğunda insanlara biraz garip gelse de kültürel değerler, saç yapıları ve dokuları bize oldukça yakın. Bu yüzden zorlandığımız bir bölge olmadı. Tek zorluk sıcak hava diyebilirim. İtalya ve özellikle Sicilya adası, tarihi ve kültürel yapısıyla çok özel. Bizim için hem keyifli bir çalışma ortamı hem de tatil gibi. Orayı bir franchise noktası olarak değil, kendi salonum gibi görüyorum. Hatta ilk teklif geldiğinde ileride burada yaşar mıyım diye düşündüğüm bile oldu.
“Franchise olarak görmüyorum” dediniz ama yeni planlarınız da var sanırım.
Tabii ki var. Biz bu yola marka oluşturmak amacıyla çıktık. Bu yüzden sürekli sahada, kendi salonumda çalışmaya devam ediyorum. Franchise mantığını sadece aylık gelir olarak görmüyorum; marka değerini artırmak asıl hedefimiz. Yakın zamanda Avrupa’da, özellikle Almanya’da bir salon açma planımız var. Ekibimiz hazır, 2-3 ay içinde hayata geçebilir. Amerika planımız da var fakat oradaki prosedürler uzun sürdüğü için en az bir yıla ihtiyacımız olacak.
Dubai’deki deneyiminiz ise farklıydı…
Evet, Dubai’de bir salon açmıştık ama istediğimiz gibi olmadı. Bölgesel farklılıklar, iş yapma biçimleri, ortaklık süreçleri gibi konularda bazı zorluklar yaşadık. Bir daha olursa franchise olarak değil, kendi işletmem olarak açmayı tercih ederim.
Gelelim Blond Me koleksiyonuna. Neden bu projede yer aldınız?
Globalde bizi genellikle soğuk tonlar konusunda uzman olarak tanıyorlar. 2013 yılında Blond Meek ürününü Türkiye’de ilk kullananlardan biriyim. Açma seviyesi çok yüksek olduğu için istediğimiz sonuca rahatlıkla ulaşıyoruz.
2015’te markayla ilk çekimimi yaptım, sonrasında da birçok projede yer aldım. 2026 yılında yenilenen Blond Me’nin global yüzü oldum ve bunun için özel bir çekim gerçekleştirdik. Detaylar lansman zamanı açıklanacak. Böyle büyük bir markanın içinde olmak her zaman heyecan verici.
Bu tür global projeler müşterilerinize nasıl yansıyor?
Müşterilerimiz bu projeleri ilgiyle takip ediyor. “Artık burada mısınız?” diye şaka bile yapıyorlar. Güçlü bir ekibim olduğu için yokluğumda da salon sorunsuz işliyor. Seyahatler hem bana hem de müşterilerime ilham katıyor.
Bir başka kuaför sizin yaptıklarınızı yapmak istese, nelere dikkat etmesi gerekir?
Bence en başta disiplin gelir. Hayata bir defa geliyoruz, bir meslek seçiyoruz ve onu en iyi şekilde yapmak için kendimizi adamalıyız.
Hedefler belirlemek çok önemli; hedef olmadan hiçbir şey mümkün değil.
Bizim dönemimizde mesleğe çok erken yaşlarda başladık. Örneğin ben ilk dört yıl boyunca sadece yerleri süpürdüm, saç yıkadım. Saça şekil vermeye, kesim yapmaya başlamam yedi-sekiz yılı buldu. O dönemlerde katalog çekimleri gibi büyük emek isteyen işler vardı, biz o atmosferde yetiştik. Disiplinle, sabırla ve emekle her şey mümkün.
Peki, genç kuaförlerin bugünkü fırsatlarını sizin dönemin fırsatlarıyla kıyasladığınızda ne görüyorsunuz?
Bugün kesinlikle daha avantajlılar. Biz sadece çalıştığımız salonda birkaç kişiyi izleyebiliyorduk. Şimdi YouTube, Instagram, TikTok gibi platformlarda dünyanın her yerinden kuaförleri izlemek mümkün. Ancak bu imkânı doğru kullanmak lazım. Acele etmeden, iyi bir salonda sağlam bir eğitim alarak ve disiplini elden bırakmadan başarıya ulaşabilirler.
Schwarzkopf’la ilişkinizi biraz açar mısınız?
Schwarzkopf inovasyon odaklı bir marka; her yıl ürünlerini yeniler, geliştirir. Bu beni markaya bağlayan en büyük etkenlerden biri.
Renk paleti çok geniş, her saç yapısına ve ihtiyacına uygun ürünleri var. Eskiden doğru rengi bulmak için 4-5 tüp boya karıştırırdık, şimdi ise tek bir tüp ile istediğimiz sonuca kolayca ulaşıyoruz. Türkiye’deki iş birliklerimiz Hatay, İzmir gibi şehirlerde yaptığım küçük masterclass’larla başladı. Bu hem bana tecrübe kazandırdı hem de global projelere kapı açtı.
“Kuaförü ünlü yapan yine kuaför meslektaşıdır” sözünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kesinlikle katılıyorum. Eskiden kuaför meslektaşlarımla bu kadar iç içe değildim ama son yıllarda daha samimi ilişkiler kurduk. Yaptığım işleri, gittiğim ülkelerdeki deneyimlerimi onlarla paylaşıyorum. Onların da kendi yolculuklarında bundan faydalanabileceklerini düşünüyorum. Bir kuaförün başka bir kuaföre ilham vermesi çok değerli.
Meslektaşlarınızın size olan ilgisi nasıl?
İlgi çok güzel, hatta bazen hayal etmediğim kadar. Mesleğe başladığımda böyle bir noktaya geleceğimi düşünmemiştim. Bizim sektörde de tıpkı ünlü sanatçılar gibi markalaşmış isimler var. Kendimi öyle görüyor muyum? Belki tamamen değil, ama “Emre Ayaksız” adının bir yerde geçmesi bana gurur veriyor.
Her zaman söylediğim gibi, hiçbir şey imkânsız değildir.
Disiplinli ve tutkulu çalıştığınızda, hem salonda hem de global projelerde başarı adım adım gelir.
Bizim sektörümüzde sabah 8’den gece 10’a kadar çalıştığımız günler oluyor. Bu tempoya ancak mesleğini sevdiğinizde ve disiplininizi koruduğunuzda uyum sağlayabilirsiniz.
Emre Ayaksız ile röportajımızın video formatını aşağıda izleyebilirsiniz.
Londra Moda Haftası’nda Barrus’un “7 Hills, 7 Heals” koleksiyonu İstanbul’un ruhunu sahneye taşırken saçlarda Sabit Akkaya imzası vardı.
Ünlü kuaför Sabit Akkaya, Londra Moda Haftası’nda Türk moda markası Barrus’un “7 Hills, 7 Heals” koleksiyonuna imza atan saç tasarımlarıyla moda dünyasının gündemine oturdu. Kraliyet ailesi mensuplarından Lady Amelia Windsor’un da podyuma çıktığı defile, İstanbul’un tarihî ve kültürel mirasını modern bir moda anlayışıyla dünyaya tanıttı.
Londra Moda Haftası’na Türk İmzası: Sabit Akkaya ve Barrus İşbirliği
Londra Moda Haftası, bu yıl Türk modasının ve saç sanatının güçlü bir buluşmasına ev sahipliği yaptı. Türk moda markası Barrus, “7 Hills, 7 Heals” adını verdiği yeni koleksiyonuyla İstanbul’un tarihî dokusunu uluslararası moda sahnesine taşırken, saç tasarımlarında tercihini Sabit Akkaya’dan yana kullandı.
19 Eylül’de gerçekleşen defilede, Akkaya ve ekibi podyumdaki tüm saç yönelimlerini üstlenerek koleksiyonun ruhunu güçlendiren görünümler hazırladı.
Doğal dalgalar, hacimli dokular ve abartıdan uzak zarif saç stilleri, koleksiyonun İstanbul’dan aldığı ilhamı bütünleyen birer tamamlayıcı oldu.
Kraliyet Ailesi’nin İlgisi: Lady Amelia Windsor’un Özel Anı
Defile, yalnızca moda dünyasının değil aynı zamanda sosyetenin ve kraliyet ailesinin de yakın takibindeydi. Kraliyet ailesinin genç temsilcilerinden Lady Amelia Windsor, defile öncesinde saçlarını doğrudan Sabit Akkaya’ya emanet ederek backstage’in en dikkat çekici anlarından birine sahne oldu.
Podyumda ayrıca Lady Victoria Hervey ve Juliet Mayhew gibi tanınmış isimler de yer aldı.
Böylece Barrus defilesi, Londra Moda Haftası’nın en çok konuşulan etkinliklerinden biri hâline geldi.
“7 Hills, 7 Heals”: İstanbul’un İlhamı Londra’ya Taşındı
Barrus’un “7 Hills, 7 Heals” koleksiyonu, İstanbul’un yedi tepesinden ve şehrin çok katmanlı kültürel mirasından besleniyor.
Koleksiyon, yalnızca couture parçalarıyla değil, aynı zamanda aromaterapi ve nanoteknoloji destekli kumaş kullanımlarıyla da dikkat çekti.
Sabit Akkaya’nın saç tasarımları, bu konsepti daha da güçlendirerek podyuma İstanbul’un estetik ritmini taşıdı. Saçlarda kullanılan yalın ama etkileyici stiller, defilenin bütünsel atmosferine katkı sağladı ve moda eleştirmenleri tarafından “sahne bütünlüğünü destekleyen yaratıcı bir dokunuş” olarak değerlendirildi.
Uluslararası Yankılar: Forbes’tan Sosyal Medyaya
Defile sonrası uluslararası basında geniş yankı bulan işbirliği, Forbes tarafından “Londra Moda Haftası’nı sanata dönüştüren saç yönelimlerinden biri” olarak tanımlandı. İngiliz basını ise Barrus’un İstanbul’u ilham kaynağı yapan koleksiyonunu ve Sabit Akkaya’nın yarattığı saç görünümlerini övgüyle duyurdu.
Ayrıca Barrus ve Sabit Akkaya’nın sosyal medya hesaplarında paylaşılan backstage görüntüleri, moda severlerden büyük ilgi gördü. Instagram ve TikTok’ta defileye dair videolar binlerce beğeni topladı.
Türk Modası ve Saç Sanatı İçin Küresel Başarı
Bu çalışma, yalnızca Londra Moda Haftası’nın en dikkat çeken şovlarından biri olmakla kalmadı; aynı zamanda Türk modası ve saç sanatının uluslararası sahnedeki gücünü de gözler önüne serdi.
Barrus’un İstanbul’dan ilham alan tasarımları ile Sabit Akkaya’nın yaratıcı saç vizyonu birleşerek, Türkiye’yi Londra’da temsil eden unutulmaz bir moda deneyimi yarattı.
Sosyal medyanın en çok konuşulan isimlerinden Danla Bilic, imajını yalnızca kıyafetleriyle değil, en çok da saçlarıyla sürekli yeniden inşa ediyor.
Saçlarını adeta bir ifade dili gibi kullanan fenomen, farklı dönemlerde denediği stillerle hem moda hem de kuaför dünyasına ilham veriyor.
Retro İhtişam
Danla’nın saç yolculuğunda retro dokunuşların ayrı bir yeri var. 50’li yılları anımsatan volümlü dalgaları, büyük şapkalar ve eyeliner ile tamamladığında, geçmişi bugüne ustaca taşıyor. Bu görünümler, klasik feminenliğin modern zamanlarda hâlâ ne kadar güçlü durduğunu hatırlatıyor.
Cesur Renk Seçimleri
Mor-lila uzun düz saçları ise onun ne kadar cesur olduğunu gösteriyor. Bu ton, yalnızca bir saç rengi değil, aynı zamanda özgüvenin ve fark yaratma arzusunun sembolü. Şehir sokaklarında bir moda ikonu gibi dolaşırken bu saçlarla genç kitlelere “sınır yok” mesajı veriyor.
Zarif ve Sofistike Topuzlar
Ödül törenlerinden davetlere kadar birçok özel gecede tercih ettiği at kuyruğu ve özenle şekillendirilmiş topuz modelleri, onun sofistike yönünü ortaya çıkarıyor. Parlak dokulu, yüz hatlarını öne çıkaran bu saç modelleri, kırmızı halı şıklığını tamamlıyor.
Kraliçe Duruşu
Kimi zaman ise saçı, taşıdığı tacın gölgesinde bile ön plana çıkıyor. Dalgalı kahve tonlarıyla birleşen zarif saç aksesuarları, Danla’ya adeta masalsı bir ihtişam katıyor. Bu tarz, güzelliğini yalnızca bir görsellik değil, aynı zamanda bir güç ifadesi olarak yansıtıyor.
Günlük Hayatta Doğal Şıklık
Danla Bilic, yalnızca özel günlerde değil, günlük stilinde de saçlarını ön plana çıkarıyor. Dağınık dalgalar, düz ve parlak fönler ya da sade bir örgü ile bile farklı bir aura yaratmayı başarıyor. Bu çeşitlilik, onun saçlarını hem profesyonel ellerin hem de günlük kullanıcıların ilgisini çeken bir ilham kaynağına dönüştürüyor.
İlham Veren Dönüşüm
Sarıdan kızıla, lila tonlardan kahverengiye uzanan geniş renk skalası ve farklı kesim/şekillendirme tercihlerine bakıldığında Danla Bilic’in saçları, bir güzellik evrimi gibi. Her değişiminde takipçilerine şu mesajı veriyor:
“Saç bir aksesuar değil, kimliğin en güçlü yansımasıdır.”
Shogun Koleksiyonu, büyüleyici bir sanatsal ifade niteliğinde.
Shogun ilhamını Japonya’nın geleneksel moda ve kültürel tarzından alıyor ve bunu modern dünya için yeniden yorumluyor.
Tim Scott-Wright ve Teri Lowe’un hazırladığı Shogun koleksiyonu, güçlü bir kadınsı tavır sergiliyor. Saç sanatı; güç ve yumuşaklığı birleştirerek savaşçı kadının karmaşık ruhunu yansıtıyor. Üst düzey couture stil çalışmaları her görünüme eşlik ederek sofistike saç tasarımlarına yüksek moda dokunuşu katıyor.
Her kare, ustalıkla kontrol edilen bir kaosun dersini sunuyor; her unsur titizlikle yerleştirilerek güç, güzellik ve sessiz bir kudretin hikâyesini anlatıyor. Görünümler olağanüstü teknik beceriyi ve sıra dışı bir sanatsal vizyonu gözler önüne seriyor. Saç tasarımının sınırlarını zorlarken, günümüz kadınlarının kudretli ruhunu kutluyor.
Kuaför Salonlarında Yapay Zeka Kullanımı, Faydaları ve Geleceği.
Yapay Zeka Kuaför Dünyasına Girdi
Eskiden sadece teknoloji dünyasında konuşulan yapay zeka (YZ), artık kuaför salonlarının kapısını da çaldı. Bugün YZ; saç analizi, renk önerileri, randevu yönetimi ve hatta ürün israfını azaltmada salonların en büyük yardımcısı haline geliyor.
Renk Denemeleri: “Önce Gör, Sonra Uygula”
Bir müşteri saç rengini değiştirmek istiyor ama cesaret edemiyor… İşte YZ burada devreye giriyor!
Sanal renk denemeleri (virtual try-on) sayesinde müşteri, yeni rengi kendi saçında anında görebiliyor.
Bu sayede karar vermek kolaylaşıyor, memnuniyet artıyor.
Saç ve Saç Derisi Analizi
Eskiden saç hasarını ya da saç derisi sorununu sadece gözle tahmin ederdik. Bugün özel kameralar ve YZ destekli cihazlar sayesinde saçın iç gücü ölçülebiliyor.
Stilist, müşteriye daha net ve bilimsel tavsiyeler sunabiliyor. Sonuç: Daha profesyonel imaj, daha güvenilir hizmet.
Renk Formüllerinde Sıfır Hata
“Acaba bu formül doğru mu?” sorusu artık geride kalıyor.
YZ destekli renk karıştırma sistemleri, saç analizi sonuçlarına göre en uygun formülü otomatik hazırlıyor.
Otomatik SMS ve WhatsApp hatırlatmaları ile randevu kaçırma (no-show) oranı düşüyor.
Salonun doluluk oranı artıyor, boş koltuk kalmıyor.
Atık Azaltma ve Sürdürülebilirlik
Birçok salonda en büyük gizli gider: boşa giden boya.
YZ destekli tartı sistemleri, kullanılan miktarı kaydediyor. Tekrar geldiğinde otomatik öneri sunuyor. %20–30’a varan boya tasarrufu mümkün.
Hem doğa kazanıyor hem de kasanız!
Kuaförler İçin Yapay Zekâ Neden Önemli?
Daha Mutlu Müşteri: Kişiye özel hizmet → müşteri sadakati.
Daha Yüksek Gelir: Ekstra satış ve hizmetler kolaylaşıyor.
Daha Az Stres: Randevu ve iletişim otomasyona bağlanıyor.
Daha Az İsraf: Renk barı kontrol altında.
Sonuç: Kuaförlük + Yapay Zekâ = Sanat ve Bilimin Buluşması
Yapay zekâ kuaförün yerini almıyor, aksine işini kolaylaştırıyor. Stilistin yaratıcılığını öne çıkarırken, müşteriye unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Kısacası:
Saç boyamak artık sadece bir işlem değil; teknolojiyle desteklenen bir sanat haline geliyor.
Kuaförün Hayatını Kolaylaştıran 5 Yapay Zekâ Çözümü
Sanal Renk Denemesi (Virtual Try-On)
Müşteri, saç rengini önce ekranda kendi üzerinde görüyor, sonra karar veriyor.
Kısaca daha cesur seçimler, daha mutlu müşteri.
Saç & Saç Derisi Analizi
Akıllı kameralar saçın gücünü ve deriyi inceliyor: Daha profesyonel tavsiye, daha güvenilir hizmet.
Renk Formülü Asistanı
YZ, saç tipine göre en doğru boyayı otomatik hazırlıyor: Daha az hata, daha az israf.
Akıllı Randevu Sistemi
YZ destekli hatırlatmalar ve sohbet botları: No-show (gelmeme) azalır, koltuklar boş kalmaz.
Atık Kontrolü
Boya miktarını ölçüp kayıt altına alıyor: %20’ye varan tasarruf, çevre dostu salon.
Yapay zekâ kuaförün yerini almaz, işini kolaylaştırır ve kazancını artırır!
Markalar & YZ / AR Çözümleri
Aşağıda, halihazırda pazarda yer alan bazı önemli markalar ve sundukları hizmet türleri:
Schwarzkopf Professional – SalonLab Smart Analyzer
Saç teli iç yapısını (iç hasar, kırılma eğilimi vb.), saç derisi durumunu analiz eden taşınabilir bir cihaz + mobil uygulama.
Stilistler, müşteriye “ne tür bakım gerekiyor, saç bakım rutini nasıl olmalı?” gibi bilimsel verilerle tavsiyelerde bulunabiliyor. Ürün önerileri daha isabetli, müşteri memnuniyeti artar.
L’Oréal / L’Oréal Professionnel
AR / sanal renk denemesi (“virtual try-on”), yani müşteri önce ekranda yeni saç rengini mobil/web uygulamada deneyebiliyor.
Müşteri ne olacağını görerek karar verdiği için risk azalır; yanlış renkten doğan memnuniyetsizlik azalır; renk değişim hizmeti için satış artabilir.
ModiFace
YZ + AR altyapısı ile saç rengi denemeleri, stil denemesi; kullanıcı fotoğrafı ya da canlı yayın görüntüsü üzerinden farklı renk/stil seçeneklerini test ettiriyor.
Web sitesi ya da salonun dijital gölgelik alanında bu altyapı kullanılabilir; müşteriye deneyim sunmak için güçlü bir araç.
Perfect Corp
“Virtual hairstyle + haircut try-on” araçları, saç modeli değiştirme, saç rengi değiştirme, farklı stil ve boyları görme gibi özellikler.
Salon müşterisinin beklentisini doğru yönlendirmek; stilist-müşteri arasında iletişimi kuvvetlendirmek; sosyal medyada paylaşılabilecek görseller elde etmek.
Orbo AI Beauty Tech
Sanal saç rengi & stil denemeleri, akıllı aynalar (“smart mirrors”), interaktif müşteri deneyimi, ürün öneri sistemleri.
Salon içinde interaktif alan yaratır; müşteriye “nasıl görmek isterim?” hissini sağlar; ürün satışı artabilir, bekleme süresi daha verimli kullanılabilir.
Revieve
AI Haircare / AI Hair Color Artist gibi modüller; saç tipine, saç sorunun/isteğinize özel analizler + sanal görselleştirme sistemi.
Öne Çıkan Hizmet Türleri & Örnek Kullanımlar
Bu markaların sunduğu hizmet türlerinden bazıları ve salonlarda nasıl uygulanabileceği:
Sanal Renk Denemeleri (Virtual Color Try-On):Müşteri, saçını boyamadan önce farklı renkleri ekran üzerinden görsün → hangi tonu istiyorsa onu deneyip sonra geçsin.
Saç Sağlığı & Analiz Donanımları:Saç telinin yapısı, dış hasar, kırılma seviyesi, nem durumu gibi veriler cihazla ölçülüyor ve bakım/kullanılacak ürün planı çıkıyor.
Stil / Haircut Denemeleri:Farklı saç modellerini (katlı, kısa, bob, perdeli vs.) ve kesimleri sanal olarak deneme imkanı; yüz tipine veya stilistine danışarak daha doğru karar alınır.
Akıllı Aynalar ve Deneyim Kabinleri:Salon içinde “smart mirror” gibi interaktif aynalar; müşteri aynaya baktığında değişik stilleri görebiliyor, görüntüyü paylaşabiliyor ya da stilistle daha iyi iletişim kurabiliyor.
Randevu / Müşteri Danışmanlığı Yazılımları:Müşteri geçmişi, tercihleri, saç rengi geçmişleri, saç bakım geçmişi kayıt altında → yeni hizmet önerileri → tekrar gelen müşteride özel teklifler.
Ürün / Stok Önerileri & Atık Azaltma:Kullanılan boya miktarının ölçülmesi, hangi ürünün ne kadar stokla tutulacağı tahmini; israfın azaltılması için formül dozlarının optimize edilmesi.
Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Doğruluk / renk algısı: Sanal deneme araçları renk tonlarını doğru vermeli; ışık koşulları, telefon ve ekran kalitesi gibi etkenler sonucu değiştirir.
Veri gizliliği: Yüz ve fotoğraf gibi biyometrik/veri içeren bilgiler kullanılırken müşteri rızası olmalı; GDPR/kvkk gibi mevzuata uygunluk önemli.
Kullanım kolaylığı: Stilistin cihazı veya uygulamayı rahat anlaması ve müşteriye sunabilmesi; çok karmaşık yazılımlar zaman alıcı olabilir.
Maliyet ve geri dönüş: Bu tür sistemleri kurmak maliyetlidir (donanım + yazılım + eğitim); ancak müşteri memnuniyeti, hizmet türü çeşitliliği ve satış artışı ile yatırım geri dönüşü sağlanabilir.