Ana Sayfa Blog Sayfa 5

2025–2026 sonbahar/kış saç trendleri

0
saç trend raporu



Yeni sezonun saç modası; 90’lar nostaljisini modern tekniklerle buluşturuyor. Bob’lar yeniden yorumlanıyor, kısa bixie kesimler yükselişte, renkteyse sıcak ve parlak tonlar öne çıkıyor. Kısacası: cesur, doğal ve karakterli saçlar 2025–2026 kışına damga vuruyor.

İçindekiler

1) Kısa Saçların Gücü: Bixie ve Pixie Kesimler

Bixie, bob ve pixie’nin birleşiminden doğan sezonun en hit kesimi. Ense hattı temiz, üst katmanlar hareketli; az bakım ile yüksek stil vaad ediyor.

  • Kime yakışır? İnce telli saçlarda hacim, oval/kalp yüzleri dengeler.
  • Şekillendirme: Hafif köpük + tekstür spreyi; parmakla dağıt, saç çizgisini yumuşat.
  • Trend notu: “Butterscotch bixie” ve “bixie copper” varyasyonları sosyal medyada hızla yayılıyor.
  • butter scocth hair

Bixie: kısa ama yumuşak katmanlı, hareketli doku.

2) Bob 2.0: Box, Swing ve Rounded Bob

2025 kışında bob saç kesimi yine başrolde: çene hizasında keskin çizgiler, parlak fön dokuları, içe kıvrılan yumuşak uçlar.

  • Avantaj: Her yüz tipine uyarlanabilen, profesyonel & modern görünüm.
  • Stylist önerisi: Sıcak tonlarla kombinleyin (toffee blond, espresso brown).

Keira Knightley
Keira Knightley
Bob 2.0: çizgi net, uçlar cilalı.

3) Birkin Cut ve Parçalı Kaküller

Jane Birkin’den ilhamlı bu kesim; parçalı kakül ile yüzü çerçeveler, uzun katmanlarla “Fransız cool” vurgusu yapar.

  • Kime yakışır: Kalp, oval ve uzun yüz tipleri.
  • Bakım: Kuru şampuan + yuvarlak fırça ile 2 dakikalık tazeleme.

4) “Güzel Dağınık” Dokular

Podyumlardan sokağa taşınan undone perfection; doğal görünüp ustalıkla şekillendirilmiş dalga ve hacmi hedefler.

  • Stil: Hafif dalgalar, düşük atkuyruğu, kabarık topuz.
  • Ürün seti: Isı koruyucu + deniz tuzu spreyi + parlaklık serumu.

5) Renk Paleti: Sıcak ve Işıltılı Tonlar

Cowboy Copper & Ginger Spice

Bakır ailesi 2025–2026 kışında zirvede: sıcak, parlak ve iddialı. Açık tenlerde ışıltılı, buğday tenlerde sofistike.

Banoffee & Toffee Blond

Bal–karamel arasında yumuşak geçişli blondlar; bob’larla ve kısa katmanlarla lüks bir uyum sağlar.

Bitter Chocolate & Espresso Brown

Koyu saç sevenler için monokrom kahve trendi; derinlikli ve parlak bir görünüm sunar.

6) Aksesuar & Tamamlayıcı Detaylar

  • Kadife kurdeleler, metal tokalar ve taşlı taçlar geri dönüyor.
  • Minimal fönlü saçlarda vintage kontrast yaratıyor.

Profesyonel İpucu

Renk ne olursa olsun, bakım aralığını uzatmak için dip gölgeleme (root smudge) ve parlaklık banyosu tercih edin; doğal görünüm ve saç sağlığı için ideal.

Sık Sorulanlar

Bu sezonun en popüler saç kesimi hangisi?

Bixie ve modern bob varyasyonları başı çekiyor.

2025–2026’da hangi saç rengi moda?

Sıcak spektrum: cowboy copper, ginger spice, banoffee blond, espresso brown.

“Güzel dağınık” görünümü evde nasıl yaparım?

Isı koruyucu uygula; geniş maşa ile gevşek dalga ver; deniz tuzu spreyiyle şekli sabitle; parlaklık serumu ile bitir.

Yayın: 2025–2026 Sonbahar/Kış saç trend raporu. Tüm içerik editoryal amaçlıdır.


Saç Trendleri Mullet, Shag ve Wolf Cut Arasındaki Fark

0
Saç trendleri

Saç trendleri retro esintiler ve modern dokularla bir arada. 80’lerin efsanesi Mullet, 70’lerin ikonik kesimi Shag ve sosyal medyada popüler hale gelen Wolf Cut yeniden gündemde.

Bu saç trendleri arasındaki farklar neler? Hangisi hangi stile hitap ediyor? İşte detaylı açıklamalar…

🔹 Mullet Saç Kesimi: Retro Ruh Yeniden

1980’lerin ikonik modeli Mulet (mullet), kısa ön ve uzun arka kesimiyle tanınıyor. Özellikle rock kültüründen ilham alan bu tarz, son dönemde modern dokunuşlarla geri döndü.

Keskin geçişleri ve karakteristik görünümüyle cesur stillerin favorisi.

Avantajı: Dikkat çekici ve özgün bir duruş sağlar.

Kime Yakışır: Oval ve uzun yüz hatlarına sahip olanlarda mükemmel görünür.

🔹Shag Kesim: Doğal, Kat Kat ve Havalı 

1970’lerden gelen Shag modeli, saçlara hacim ve hareket kazandıran katlı yapısıyla öne çıkar. Ayrıca yüzü çevreleyen yumuşak katlar ve perde kakül (curtain bangs) bu kesimin imza detayları arasındadır.

Doğal dalgalı saçlarda en iyi sonucu verir ve düşük bakım gerektirir.

Avantajı: Hacim, doğallık ve rahat şekillendirme kolaylığı sağlar.

Kime Yakışır: Oval, kalp ve kare yüz hatlarında dengeli bir görünüm sunar.

🔹Wolf Cut: Hem Modern ve Hem de Asi Bir Hibrit 

Bu aslında son yılların sosyal medya fenomeni Wolf Cut, Shag ve Mulet kesimlerinin karışımı olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca üstte yoğun katmanlar, altta uzun ve serbest bırakılmış saç uçları tam da bu tarzın karakteristik özelliğidir.

Ortaya çıkan görünüm, “asi ama doğal” bir tarz yaratıyor.

Avantajı: Katmanlı yapısı sayesinde farklı saç tiplerine kolayca uyarlanabilir.

Kime Yakışır: Yüz hatlarını vurgulamak isteyen genç ve dinamik tarz sahiplerine yöneliktir.

🔹Karşılaştırma: Mulet – Shag – Wolf Cut 

ÖzellikMuletShagWolf Cut
UzunlukÖn kısa, arka uzunKatmanlı, orta uzunluktaÜst kısa, alt uzun
StilRetro, keskinBohem, doğalAsi, modern
BakımOrta düzeyDüşükOrta
Hedef kitleCesur ve klasik sevenlerDoğallıktan yana olanlarTrend takipçileri

🔹Saç Modasında Ortak Nokta: Özgünlük 

Uzmanlara göre günümüz saç modasında “özgünlük ve kişisel stil” ön plandadır.


Mulet, shag ve wolf cut gibi kesimler, bireysel tarzı vurgulamak isteyenler için ideal seçenekler sunuyor.

İster retro bir görünüm, ister modern bir dokunuş arayın — bu üç kesimden biri mutlaka size hitap edecektir.

Terimlerin Türkçe anlamları:

Mullet: “Mullet” kelimesi aslında İngilizcede bir balık türünün adıdır (örneğin grey mullet = kefal balığı). Saç modeline bu isim 1980’lerde mizahi bir şekilde takılmıştır — çünkü saçın arkası balığın kuyruğunu andırır. Terimi popüler hale getirenler arasında Beastie Boys grubunun 1994’teki “Mullet Head” şarkısı da vardır.

Türkçede doğrudan bir kelime karşılığı yok ama anlamca şöyle denebilir: Kısa-uzun kesim, Aslan yelesi kesim, Ön kısa, arka uzun saç. (Günlük dilde bazen esprili olarak “maço kesim” veya “retro kesim” de denir.)

Shag: Katlı dağınık kesim. Doğal, katlı ve salaş görünüm.

Wolf Cut: Vahşi, katlı ve hacimli görünüm. Kurt kesim.

6849 yeni saç teli* çıkartan doğal güç!

0

Erkek tipi kellik için geliştirilen Forcapil Elixir, saça derin bir seviyede kendini tamir etme yeteneği kazandırma iddiasında!

Arkopharma, dünyanın saçın kurtarıcı gücü olarak anılmasının bir sebebi var; şampuan, Anti-Hair Loss Spray ve erkek tipi kellik için geliştirilen Forcapil Elixir, saça derin bir seviyede kendini tamir etme yeteneği kazandırır. 

Saç korteksinin derinliklerine kadar inen patentli ürünleri ile Forcapil serisi, saçın optimum pH’ını korur ve böylece düzenli kullanımda sağlam bir dokuya da sahip olursunuz. 

Saçlarınız aniden incelmeye ve formunu kaybetmeye başladıysa!

Saçta bulunan üç tür bağ vardır ve ayrı ayrı saç liflerinden oluşan protein zincirleri içinde güçlü etkileşimler oluştururlar. Ancak bu bağlar eşit yaratılmamıştır. Bu nedenle saça gerçek yapısını veren kovalent bağları onarmak en önemlisidir.  

Saç derisini canlandırmak ve birikintileri gidermek için detoksifiye edici bir şampuan anahtardır. Derinlemesine temizlik için tasarlanan Forcapil Fortifying Şampuan, saça zarar veren kirleri, sert su minerallerini, birikintileri ve yağı tamamen giderir.

Haftada en az 3-4 defa kuru veya ıslak saç diplerine 15-20 sprey Forcapil Anti Hair Loss Spray uygulayın. Beş bitki özünü (Bambu, Isırgan Otu, Darı, Ginkgo, Atkuyruğu), Amino Asit, B5, B6 Vitaminleri, Biotin, Çinko ve Hyaluronik Asit ile birleştiren bu konsantre formül, güçlü, canlı ve dirençli saçlar için geliştirildi. İçindeki darı özü keratin liflerinin kurucu bir unsuru olan metiyonini sağlarken, Ginkgo mikrosirkülasyonu destekler.

Eğer erkek tipi dökülme ve kellik sorunu varsa, yüzde 98 doğal olan Elixir’i hayatınıza katmanız gerekir. 5 bitki özünü (Bambu, Isırgan Otu, Darı, Ginkgo, At Kuyruğu), Amino asit, Çinko ve Kafein ile birleştiren saç dökülme karşıtı solüsyonu olan her gün günde bir defa 5 çizgiye ayırdığınız saç diplerine 1’er damla uygulayın ve masajla yedirin. 

Klinik olarak kanıtlanmış etkinliğe göre 28 günlük kullanımdan itibaren artı 6849 saç teli kazanılmış olur. Saç telini güçlendiren ve saçın direncini arttıran ürün, kan dolaşımını destekleyerek saçları besler ve güzelleştirir.

Erkek tipi saç dökülmesini önlemeye yardımcı olur.

Saçınızı kendiniz kontrol edin? 

-İyi beslenmiş ve sağlıklı saçlar çok esnek olmalı ve kolay kopmamalıdır. Saçınızın gücünü kontrol etmek için gevşek bir saç tutamını parmağınıza dolayın ve gidebildiği kadar uzatmaya çalışın. Kolayca kırılıyorsa bu, saçınızın nemsiz olduğunun ve ek beslenmeye ve güçlenmeye ihtiyacı olduğunun bir göstergesidir.

– Saç söz konusu olduğunda kimse kaba bir dokudan hoşlanmaz. İpeksi pürüzsüzlük ve yumuşaklık hepimizin hedeflediği şeydir. Bu nedenle, buklelerinizin yapısını test etmek için ellerinizi nazikçe saçlarınızın üzerinde gezdirin. Saçınız engebeli hissediyorsa, bu genellikle saçınızın gözenekliliğinden kaynaklanır. Normal gözeneklilik seviyeleri, kütikül pullarının üst üste geldiği ve nemin oldukça kolay bir şekilde saç gövdesine nüfuz etmesine ve orada kalmasına izin verdiği anlamına gelir. Düşük gözeneklilik seviyeleri, pulların o kadar sıkı bir şekilde örtüştüğü ve nemin nüfuz etmesine hiç izin vermediği anlamına gelir. Bu, saç yüzeyinde ve saç derisinde ürün birikmesine yol açar.

*Saçları seyrelmiş 21 gönüllü üzerinde 2023 yılında gerçekleştirilen 3 aylık klinik çalışma

Günlük Kombinler İçin Erkek Pantolon Seçenekleri

0
Hatemoğlu pantolon

Hatemoğlu’nun zamana meydan okuyan kalitesiyle tasarlanan kanvas ve kumaş pantolon modelleriyle günlük kombinlerinize şıklık ve rahatlık katın.

Erkeklerin kıyafet dolabının temel taşlarından biri olan pantolonlar, günün her anında konforu ve stili bir arada sunma görevini üstlenir. İşe giderken, sosyal bir aktiviteye katılırken veya hafta sonu rahatlığının keyfini çıkarırken giyilen doğru bir pantolon, tüm görünümün karakterini belirler.

1924 yılından bu yana erkek giyiminde kalite ve zarafetin adresi olan Hatemoğlu, köklü mirasını modern tasarım anlayışıyla birleştirerek her tarza ve gereksinime uygun, zengin bir pantolon koleksiyonu sunuyor.

Hatemoğlu pantolon

Stil ve Konforun Mükemmel Dengesi: Kanvas Pantolonlar

Günlük giyimin olmazsa olmazları arasında yer alan kanvas pantolonlar, pamuklu dokularıyla bütün gün rahatlık sunarken, şık duruşlarıyla da hem şık hem spor bir görünüm sunar. Dayanıklı yapıları sayesinde uzun ömürlü bir kullanım vadeden bu pantolonlar, çok yönlülükleriyle ön plana çıkar.

Hatemoğlu koleksiyonunda yer alan farklı renk ve kesimlerdeki kanvas pantolon modelleri, dolabınızdaki birçok parçayla kolayca uyum sağlar. Bej, haki, lacivert ve gri gibi nötr tonlardaki bir kanvas pantolonu, basic bir tişört ve spor ayakkabılarla birleştirerek dinamik bir hafta sonu stili yaratabilirsiniz.

Aynı pantolonu, şık bir gömlek ve blazer ceketle kombinleyerek ofis ortamına veya akşam yemeği davetine uygun hale getirebilirsiniz.

Doğru Kesimi Bulmak: Slim Fit ve Regular Fit

Pantolon tercihindeen önemli unsurlardan biri vücut tipine uygun doğru kesimi bulmaktır. Hatemoğlu, bu noktada farklı beklentilere göre kesim seçenekleri sunar.

• Slim Fit (Dar Kesim): Vücudu saran, modern ve daha fit bir görünüm sunan slim fit kesim, özellikle dinamik bir tarz benimseyen erkekler tarafından tercih edilir. Bu kesim, bacakları daha uzun göstererek estetik bir silüet oluşturur.

• Regular Fit (Normal Kesim): Klasik ve zamansız bir rahatlık sunan regular fit, hareket özgürlüğünü sınırlamayan, daha rahat bir kalıba sahiptir. Klasik ve spor kombinlerde rahatlıkla kullanılabilen bu kesim, bütün rahatlıktan ödün vermek istemeyenler için idealdir.

Her Duruma Uygun Erkek Pantolon Koleksiyonu

Bir erkeğin kıyafet dolabında farklı durumlar için üretilmiş çeşitli pantolonların bulunması, tarz sahibi kombinler oluşturmanın anahtarıdır. Hatemoğlu’nun zengin koleksiyonu, bu çeşitliliği en kaliteli kumaşlar ve özenli işçilikle sunar. Markanın sunduğu erkek pantolon modelleri arasında kanvasın yanı sıra yün karışımlı kumaşlardan üretilen klasik pantolonlar, daha rahat chino modelleri ve mevsime özel dokulara sahip alternatifler bulunur. Özellikle iş hayatında profesyonel bir görünüm için tercih edilen kumaş pantolonlar, kaliteli bir gömlek ve ceketle birleştiğinde kusursuz bir takım oluşturur. Chino pantolonlar ise kanvasa göre daha hafif yapılarıyla özellikle bahar ve yaz aylarında konforlu bir seçenek olarak ön plana çıkar.

Kumaş Kalitesi ve Detayların Önemi

Hatemoğlu’nun bir asra yaklaşan deneyimi, her bir üründe kendini gösteren kumaş kalitesi ve ayrıntılara verilen önemde saklıdır. Pantolonların dokusu, dikişlerin kalitesi, düğme ve fermuar gibi detaylar, ürünün yalnızca şıklığını değil, dayanıklılığını da belirler. Nefes alabilen pamuklu kumaşlar, esneklik sağlayan elastan karışımlar ve kış aylarında sıcak tutan yünlü dokular, her mevsime ve gereksinime yönelik çözümler sunar. Marka, tasarımlarında kullandığı yüksek kaliteli malzemelerle, pantolonların yapısını uzun süre korumasını ve her giyimde aynı konforu sunmasını garanti altına alır.

Hatemoğlu pantolon
Hatemoğlu Pantolon

Kombin Tavsiyeleriyle Günlük Stilinizi Yaratın

Doğru pantolonu seçtikten sonra onu nasıl kombinleyeceğiniz, stilinizi yansıtmanız açısından büyük önem taşır.

• Ofis Şıklığı: Lacivert veya antrasit tonlarında regular fit bir kumaş pantolonu, beyaz bir gömlek ve desenli bir kravatla tamamlayarak klasik bir ofis görünümü elde edebilirsiniz. Ancak kombininizi deri ayakkabılar ve uyumlu bir kemerle tamamlamayı unutmayın.

• Hafta Sonu Konforu: Bej rengi slim fit bir chino pantolonu, polo yaka bir tişört ve loafer ayakkabılarla birleştirerek rahat ve şık bir stil oluşturabilirsiniz.

• Akşam Yemeği Kombini: Siyah veya bordo gibi iddialı bir renkteki kanvas pantolonu, balıkçı yaka bir triko ve şık bir blazer ceketle kullanarak sofistike bir tarz oluşturabilirsiniz.

Erkek giyiminin temel unsuru olan pantolonlar, doğru seçildiğinde tarzınızı tamamlayan en güçlü parçalardır.

1924’ten gelen mirası ve kalite anlayışıyla Hatemoğlu, her erkeğin dolabında olması gereken zamansız ve modern pantolon alternatifleri sunar. Kumaş kalitesi, kusursuz kesimleri ve zengin model çeşitliliği ile Hatemoğlu koleksiyonunu keşfederek, günlük kombinlerinize zarafet ve konfor katacak pantolonu bulabilirsiniz.

Toz Açıcı mı, Krem Açıcı mı?

0
toz açıcı mı krem açıcı mı

Toz açıcı ve krem açıcı farklarını, profesyonel kullanım ipuçlarını, olası zararları ve güvenli depolama koşullarını bu yazıda bulacaksın.

Saç açma işlemleri, kuaför salonlarının en hassas ve teknik çalışmalarından biridir.

Kuaförler, müşteri memnuniyetini sağlarken saçın sağlığını da korumalıdır.

Piyasada en yaygın iki açıcı türü bulunur: toz açıcı ve krem açıcı. Peki bu iki ürün arasındaki farklar nelerdir? Hangisi hangi işlem için daha uygundur? Kuaför ürünü yanlış kullandığında saç ne tür zararlar görür? Bu rehber, tüm bu soruların yanıtlarını sana adım adım anlatacak.

✳️ Toz Açıcı Nedir?

Kuaförler genellikle mavi veya beyaz renkteki toz açıcıyı, yüksek açma gücü sayesinde koyu saçları açmak için tercih eder.
Kuaför, toz açıcıyı oksidan kremle karıştırarak aktif hale getirir ve saçtaki pigmentleri çözer.
Sonuçta karışım, saçın rengini birkaç ton açar.

🔹 Toz Açıcı Özellikleri

Kokusuz veya düşük amonyaklı seçenekleri bulunur.

Yüksek açma gücü: Koyu saçlarda 6–7 tona kadar açma sağlar.

Hızlı etki: Özellikle röfle, ombre veya balayage tekniklerinde mükemmel sonuç verir.

Dikkatli uygulama: Kuaför, tepkimenin hızına göre süreyi doğru ayarlamalıdır.

Kuaför salonunda toz saç açıcı oksidanla karıştırılıyor
Kuaför salonunda toz saç açıcı oksidanla karıştırılıyor

✳️ Krem Açıcı Nedir?

Krem açıcı, yumuşak dokulu yapısıyla kuaförlere kontrollü bir açma olanağı sunar.
Kuaför, bu ürünü özellikle kök açma veya global açma işlemlerinde kullanır.
Ayrıca saç derisine nazik davrandığı için hassas saç tiplerinde avantaj sağlar.

🔹 Krem Açıcı Özellikleri

  • Deriye daha nazik: Tahriş riskini azaltır.
  • Krem formül: Akma yapmaz, kuaförün çalışmasını kolaylaştırır.
  • Nemlendirici içerikler: Saçın kurumasını önlemeye yardımcı olur.
  • Kontrollü açma: Renk geçişlerinde homojen sonuç verir.
Krem saç açıcı saç köklerine uygulanıyor
Krem saç açıcı saç köklerine uygulanıyor

⚖️ Toz Açıcı ve Krem Açıcı Arasındaki Farklar

ÖzellikToz AçıcıKrem Açıcı
FormuTozKrem
Açma GücüYüksekOrta
Uygulama AlanıRöfle, ombre, balayageKök açma, global açma
Etkime SüresiHızlıKontrollü
Saç ve Deri EtkisiDaha sert, tahriş edebilirDaha nazik
Profesyonel Seviyeİleri düzey kuaförler içinOrta-ileri düzey için
RiskYüksek (yanma, kırılma riski)Düşük ama dikkat gerektirir

⚠️ Saç Açıcıların Olası Zararları

Açıcı ürünlerin içeriğinde bulunan kimyasallar, kuaför yanlış işlem yaptığında saç yapısına ciddi zarar verir.
Bu nedenle her kuaför, uygulama öncesinde saçın geçmiş işlemlerini analiz etmelidir.

💢 Yaygın Zararlar

  • Saç kırılması: Kuaför açıcıyı yüksek volüm oksidanla uzun süre beklettiğinde saç yanar.
  • Elastikiyet kaybı: Aşırı açılmış saç süngerimsi bir hal alır ve tarama sırasında kolayca kopar.
  • Saç derisi tahrişi: Toz açıcı doğrudan temasta kızarıklık ve yanma oluşturur.
  • Renk dengesizliği: Yanlış karışım oranı, turuncu veya sarı tonlara neden olur.

💡 Profesyonel İpucu:
Kuaför, işleme başlamadan önce tutam testi (strand test) yaparak saçın tepkisini ölçmelidir.
Bu sayede hem renk kontrolü hem de saç sağlığı korunur. yap ve saçın geçmiş işlemlerini kontrol et. Böylece hem renk kontrolünü hem de saç sağlığını korursun.

Aşırı açılmış ve yıpranmış saç telleri yakın plan görünüm
Aşırı açılmış ve yıpranmış saç telleri yakın plan görünüm

🧯 Güvenlik, Yanıcılık ve Depolama Koşulları

Kuaförler, açıcı ürünleri doğrudan alevden uzak tutmalıdır.
Kimyasal yapı, tepkimeye açık maddeler içerdiği için doğru depolama alışkanlıkları büyük önem taşır.
Ayrıca, salon ortamının sıcaklığı ve nem oranı da ürünün performansını etkiler.

🔹 Toz Açıcı Güvenliği

Toz açıcılar persülfat tuzları barındırır ve bu maddeler yanmayı destekler.
Bu nedenle kuaför, ürünü dikkatli biçimde saklamalıdır.

Dikkat edilmesi gerekenler:

  • Toz açıcıyı nemli ve sıcak ortamdan uzak bir dolapta sakla.
  • Metal kap yerine plastik veya cam kap kullan.
  • Ürünü güneş ışığından koru, çünkü güneş ışığı formülü bozabilir.

🔹 Krem Açıcı Güvenliği

Krem açıcılar hidrojen peroksit (H₂O₂) içerir.
Bu madde doğrudan yanıcı değildir, ancak oksijen açığa çıkararak diğer maddelerin yanmasını hızlandırabilir.
Bu nedenle kuaför, krem açıcıları ısı kaynaklarından uzakta tutmalıdır.

Dikkat edilmesi gerekenler:

  • Ürün, güneş altında kaldığında genleşir ve sızdırabilir.
  • Alkol bazlı ürünlerle aynı rafta bulundurma.
  • Kapağı her zaman sıkıca kapat.

Kuaför Salonlarında Güvenli Kullanım ve Depolama Önerileri

ÖnlemAçıklama
HavalandırmaKuaför, kimyasal buharı solumamak için salonu düzenli olarak havalandırmalıdır.
Yangın SöndürücüSalon, Sınıf C (kimyasal) yangın söndürücü bulundurmalıdır.
Koruyucu EkipmanKuaför, eldiven, maske ve gözlük takmalıdır.
Ürün EtiketleriMSDS belgeleri okunmalı ve personele eğitim verilmelidir.
Depolama OrtamıÜrünler serin (maks. 25°C), kuru ve karanlık dolaplarda saklanmalıdır.

💡 Ek Tavsiye:

Her kuaför salonu, kullandığı açıcı ve oksidanların MSDS belgelerini el altında tutmalı ve çalışanlarını bu konuda bilgilendirmelidir.Bu hem yasal gereklilik hem de müşteri güvenliği açısından zorunludur.

✅ Hangi Açıcı Ne Zaman Kullanılmalı?

Toz Açıcı:
Kuaför, koyu saçlarda röfle, ombre veya balayage gibi güçlü açma gerektiren işlemler için toz açıcı kullanır.

Krem Açıcı:
Krem formüllü açıcılar, hassas saç yapılarında ve kök açma işlemlerinde en iyi sonucu verir.

Kuaför, doğru karışım oranını ve uygun oksidan volümünü seçerek hem rengi hem de saç bütünlüğünü korur. Ayrıca, işlem sırasında süreyi dikkatle izlemek başarıyı artırır.

🎯 Sonuç: Profesyonellik Güvenlikten Geçer

Saç açma işlemi, teknik bilgi kadar dikkat ve özen ister. Kuaför, ürün seçimini, uygulama süresini ve güvenlik önlemlerini her zaman titizlikle yönetmelidir. Sonuç olarak, doğru bilgi ve disiplinli uygulama hem müşteriyi memnun eder hem de markanın güvenilirliğini güçlendirir.

Doğru karışım oranı, uygun oksidan volümü ve dikkatli uygulama ile hem renk başarısı hem de saç bütünlüğü korunabilir.

Vakko Kadın Sonbahar/Kış 2025–26 Koleksiyonu

0
vakko

Vakko Kadın Sonbahar/Kış 2025–26 Koleksiyonu, Paris’in zarif sokaklarından ilham alarak modern kadının gardırobuna güçlü bir enerji katıyor. 

Kaşmir, ipek ve yün gibi seçkin kumaşlarla hazırlanan koleksiyon; incelikli işçilik, net siluetler ve sofistike detaylarla lüksün çağdaş yorumunu sunuyor.

Paris ilhamıyla şekillenen Vakko Kadın Sonbahar/Kış 2025–26 Koleksiyonu; kaşmir, ipek ve yün karışımlarıyla hazırlanan parçalarıyla net hatlı ceketlerden akıcı elbiselere, hafif trikolar ve uzun kabanlara uzanan çeşitliliğiyle öne çıkan bir koleksiyon sunuyor.

Her parçada görülen incelikli işçilik, Vakko’nun köklü tasarım mirasını bugünün estetiğine taşıyor.

Bu sezon Vakko kadını; gücü ve feminenliği bir arada yansıtan siluetlerle öne çıkıyor. Kırmızının iddiası beyazların dinginliğiyle dengelenirken, camel, haki ve gri tonları koleksiyona zamansız bir şıklık kazandırıyor. Oversize formlardan vücuda oturan kesimlere uzanan geçiş, feminenliğin yükselişini anlatıyor.

Dantel dokunuşlar, zarif aksesuarlar, modern bir tavırla koleksiyona hayat veriyor.

Koleksiyon, beyazlar ve pastel tonların yanı sıra kahve, haki, camel ve gri tonlarıyla zenginleşen parçalarıyla zamansız şıklığı yalın ama etkili bir bakışla sunuyor. 

Koleksiyon; oversize formlardan vücuda oturan elbiselere, zarif ceketlerden fonksiyonel montlara, lüks trikolar ve sofistike gömleklere kadar geniş bir seçki sunuyor. Kadife, bukle, tüvit ve ince kaşmir dokular, hem gündüz hem geceye uyum sağlayan bir bütünlük yaratıyor.

Vakko Kadın Sonbahar/Kış 2025–26, siyah-beyaz kontrastlarını da antrasit ve kahve tonlarıyla yeniden yorumluyor. Ton sur ton geçişler, kazayağı ve ekose desenlerle birleşerek sofistike bir kış paleti ortaya çıkarıyor. Altın tonlu iri düğmeler ve zarif işlemeler, koleksiyonu lüks detaylarla tamamlıyor.

Her parçası incelikle tasarlanan koleksiyon, modern kadının günlük ritmini şehirden davetlere taşıyacak şekilde kurgulandı. Böylece Vakko kadını, bu sezonun güçlü ve yalın estetiğini, günün her anına taşıyor.

Trend Alarmı: Butterscotch Bixie

0
butterscotch bixie

Saç dünyasına damga vuran trendlerden biri: Butterscotch Bixie. Hem kesimi hem de rengiyle dikkat çeken bu stil, salonlarda müşterilerin “yeni ben” dönüşümüne ilham veriyor.

Bixie’nin Dönüşümü

“Bixie” kesimi, bob ve pixie saçların kusursuz birleşimi. Ense kısa tutulurken, üst kısımlar katmanlarla hareket kazanıyor. Yanlarda ve önde yumuşak geçişler yüz hatlarını çerçeveliyor. Kısacası, bob’un feminen formunu, pixie’nin cesur dokusuyla buluşturuyor.

Butterscotch Tonun Gücü

Bixie, sadece kesimle değil renk paletiyle de öne çıkıyor. “Butterscotch” adı verilen sıcak ton, altın, bal ve karamel yansımalarının karışımından oluşuyor. Uygulamada kökler bir iki ton koyu bırakılırken, orta ve uçlara doğru balayage ya da baby-lights tekniğiyle ışıltılar serpiştiriliyor. Böylece çok boyutlu, parlak ve modern bir görünüm ortaya çıkıyor.

butter scocth hair

Kime Yakışır?

  • Yüz şekilleri: Oval, kare ve kalp yüzleri öne çıkarıyor; yuvarlak yüzlerde ise tepe hacmi ve perde kahkül denge sağlıyor.
  • Saç dokusu: İnce telliler için hacim yaratıcı, kalın telliler için hafifletici, dalgalı ve kıvırcık saçlarda ise doğal formu belirginleştirici etki sunuyor.

Bakım ve Salon Önerileri

  • Kesim periyodu: 4–8 haftada bir rötuş ile form korunmalı.
  • Renk yenileme: 6–10 haftada bir gölge kök ve ışıltılar tazelenmeli.
  • Ev bakımı: Renk koruyucu şampuan ve nem desteği şart. Sıcak tonları korumak için aşırı mor şampuan kullanımından kaçınılmalı.

Stil Önerileri

  • İnce tellide kuru şampuan + doku spreyi,
  • Dalgalı saçlarda difüzör ve krem formüller,
  • Kalın tellide hafifletilmiş kesim ve krem bazlı ürünler öneriliyor.

Kuaförlere İpucu

Müşteriniz “Butterscotch Bixie” istediğinde şu cümleyi aklınızda tutun:

“Kısa ense, katmanlı tepe, yumuşak yan geçişler ve perde/yan süpürülmüş kahkül. Renkte gölge kök, uçlarda bal ve karamel ışıltılar.”

Son Söz

Butterscotch Bixie, sadece bir saç kesimi değil; modern, sıcak ve iddialı bir dönüşümün adı. 90’lardan ilham alan, ama bugünün parlak renk teknolojileriyle desteklenen bu stil, salonlarda sezonun en çok talep gören trendlerinden biri olmaya aday.

Butterscotch nedir?

Butterscotch, genellikle şeker (özellikle kahverengi şeker) ve tereyağı karışımından yapılan, tatlı bir aromadır.
İngiliz kökenlidir ve hem tatlılarda, hem de şekerlemelerde, soslarda ve içecek aromalarında sıkça kullanılır.

Krem Oksidan Nedir? Hangi Hacim Ne İşe Yarar, Nasıl Kullanılır?

0
KREM OKSİDAN

Krem oksidan (cream developer), saç boyası veya açıcıyla karıştırılarak boyama/renk açma tepkimesini başlatan, hidrojen peroksit (H₂O₂) içeren krem kıvamlı bir üründür.

Oksidan; boya içindeki renk öncülleri (örneğin PPD/PTD) ve kuplörlerle reaksiyona girerek kalıcı rengi oluşturur, aynı zamanda doğal pigmenti (melanin) okside eder ve saç kütikülünü açarak pigmentlerin içeri girmesini sağlar. Krem formu; emülsifiye ediciler ve koyulaştırıcılarla daha kontrollü, akmayan bir uygulama sunar (sıvı geliştiricilere göre bölgesel çalışmayı kolaylaştırır).  

Krem Oksidanın İçeriği (Örnek INCI- Ürünün formülündeki bileşenleri uluslararası standart isimlerle gösteren sistem)

Çoğu krem oksidan su, hidrojen peroksit, cetearyl alcohol gibi kıvam artırıcılar, fosforik asit gibi tamponlayıcılar ve EDTA/etidronic acid gibi şelatlayıcı stabilizatörler içerir. Bunlar peroksidin depoda kararlı kalmasına, kıvamın fırça ile çalışmaya uygun olmasına yardım eder.  

Not: Profesyonel/kozmetik güvenlik değerlendirmeleri, saç boyalarında tüketici ürünleri için %12.4’e (yaklaşık 40 vol) kadar H₂O₂ kullanımının bildirildiğini; profesyonel ürünlerde bu değerin %15’e çıkabildiğini not eder. Tam güvenlik değerlendirmesi formül/ürüne özeldir.  

“Hacim” Ne Demek? 10–20–30–40 Vol Karşılaştırması

“Hacim (Volume)” ifadesi, geliştiricideki oksijen salma kapasitesini (dolaylı olarak yaklaşık H₂O₂ yüzdesini) belirtir:

  • 5 vol ≈ %1.5 H₂O₂ – çok hafif işlemler/tonlamalar içindir.  
  • 10 vol ≈ %3 H₂O₂ – çok hafif açma, sadece ton/koyulaştırma içindir. 
  • 20 vol ≈ %6 H₂O₂ – 1–2 ton açma, beyaz kapama için en yaygın seçimdir.
  • 30 vol ≈ %9 H₂O₂ – 2–3 ton açma; daha belirgin değişimlerde kullanılır.
  • 40 vol ≈ %12 H₂O₂ – yüksek açma ve kalın/dirençli saçlarda dikkatli kullanım. (Profesyonel uygulama MUTLAKA önerilir.)  

İpucu: Geliştirici + açıcı (bleach) ile çalışırken mekanizma benzer; sadece boyadaki gibi pigment depolanmaz, açma gerçekleşir. Doğru teknikle 8 tona kadar açma mümkündür (saç yapısına ve ürüne bağlıdır).  

KREM OKSİDAN

Krem mi, Sıvı mı? Hangisini Seçmeli

  • Krem oksidan: Kıvamlı yapı → akmaz, daha kontrollü sürüm, bölgesel/folyo tekniklerde avantaj sağlar.  
  • Sıvı oksidan: Daha akışkan → şişe ile hızlı uygulamalarda tercih edilebilir. (Bazı üretici açıklamaları bu noktayı vurgular.)  

Seçim, tekniğe ve ürün markasına göre yapılmalı; her boya serisi kendi geliştiricisiyle en tutarlı sonucu verir.  

Karışım Oranları (Mixing Ratio)

Markadan markaya değişse de en sık görülen oranlar şunlardır:

  • 1:1 veya 1:1.5 (bir kısım boya : 1–1.5 kısım oksidan) – kalıcı boyalarda yaygın.  
  • 1:2 – bazı serilerde (özellikle belirli tonlayıcı/kalıcı serilerde) üretici tavsiyesi olabilir; mutlaka ürün kılavuzuna bakın.  

Yanlış oran rengi zayıflatabilir veya dengesiz sonuca yol açabilir; üretici teknik föyü daima önceliklidir.  

Uygulama Adımları (Özet)

  1. Saç ve saç derisi analizi (gözeneklilik, geçmiş kimyasal işlemler).
  2. Doğru hacmi seçin: hedef ton değişimi, beyaz yüzdesi ve saç kalınlığına göre.  
  3. Ölçerek karıştırın (tartı/ölçü kap) – üretici oranına uyun.  
  4. Zamanlayın ve kontrol edin (süre, ısı kullanılacaksa talimata uygun).
  5. Nötrleştirme & bakım (pH dengeleyici şampuan/maske).

Güvenlik: Patch Test ve Regülasyon Notları

  • Patch test (deri duyarlılık testi) boyama öncesi her seferinde önerilir: Dirseğin içi/ kulak arkası; üretici talimatına göre bekletin, reaksiyon varsa uygulamayın. (FDA ve NHS tüketici kılavuzları).  
  • H₂O₂ güvenliği: Kozmetik içerik değerlendirmelerinde saç boyalarında tüketici ürünleri için %12.4’e kadar, profesyonel ürünlerde %15’e kadar kullanımlar rapor edilmiştir; formül ve kullanım talimatı güvenliğin belirleyicisidir.  
  • Alerjenler: Kalıcı boyalarda kullanılan PPD/PTD gibi öncüller bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara yol açabilir; ürün talimatı ve test şarttır.  

Sık Sorulan Sorular (SSS)

Krem oksidan tek başına saçı açar mı?

Amaç dışı kullanımı tavsiye edilmez; oksidan, boya/açıcı sisteminin parçası olarak formüle edilmiştir. Saç ve deride hasar riskini artırabilirsiniz.

Profesyonel ürünler yalnız başına kullanılmak üzere tasarlanmaz.
(Genel eğitim kaynakları, geliştiricinin doğru ürünle birlikte kullanılmasını vurgular.)  

20 vol ile kaç ton açılır?

Genellikle 1–2 ton açma/kapama ve beyaz kapama için standart tercihtir; saç yapısı ve marka talimatı sonucu etkiler.  

Krem oksidanın krem olmasının faydası ne?

Daha kıvamlı olduğu için akma riski düşer, fırça ile daha kontrollü uygulama yapılır; bölgesel işlemlerde avantaj sağlar.  

💧 KREM OKSİDAN KULLANIMINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

1. Doğru Volüm Seçimi

Oksidan, “volüm” değeriyle (10, 20, 30, 40 vol.) saçtaki açma gücünü belirtir:

  • 10 Vol (3%) → Saç tonunu açmadan hafif renk değişimi veya koyu renk boyalar için.
  • 20 Vol (6%) → Genellikle kalıcı boyalar ve beyaz kapama için.
  • 30 Vol (9%) → Renk açma veya güçlü açıcı işlemler için.
  • 40 Vol (12%) → Çok güçlü açıcı, sadece profesyonellerce dikkatle kullanılmalı.

⚠️ Gereğinden yüksek volüm kullanmak saçta yoğun yanma, kırılma ve elastikiyet kaybına yol açabilir.

2. Doğru Karışım Oranı

Boyayla veya açıcı tozla üreticinin belirttiği oranda karıştırılmalıdır (örneğin 1:1 veya 1:2).

Aşırı oksidan: ➜ Boya akışkan olur, açma işlemi düzensizleşir.

Az oksidan: ➜ Renk yeterince gelişmez, açılma yetersiz olur.

3. Süreye Dikkat Et

Krem oksidanlı karışım belirtilen süreden uzun bekletilmemelidir (genellikle 30–45 dakika arası).

Fazla bekletme ➜

  • Saç tellerinde protein ve lipid yapısının bozulması,
  • Aşırı kuruma ve kopma,
  • Kafa derisinde yanma ve tahriş riski yaratır.

4. Temas ve Güvenlik

  • Eldiven kullanılmalı 🧤
  • Gözle, ciltle doğrudan temas ettirilmemelidir.
  • Temas ederse bol suyla yıkanmalıdır.
  • Açık yaralar veya tahrişli cilde sürülmemelidir.

🔥 YANICI / YAKICI ÖZELLİKLERİ

  • Hidrojen peroksit, oksitleyici bir maddedir — yanıcı değildir, ancak yanmayı hızlandırır.➜ Yani alev almaz, fakat diğer maddelerin daha kolay yanmasına neden olabilir.
  • Ciltte uzun süre kalırsa yakıcı etki gösterir (kimyasal yanık, beyazlaşma, tahriş).
  • Gözle temas ederse çok tehlikelidir, kalıcı hasara yol açabilir.

Kaynaklar (seçkili)

  • Kimya/işleyiş: p-fenilendiamin ve oksidatif boyama mekanizması; oksidanın rolü.  
  • Hacim ve kullanım rehberi: 10–20–30–40 vol amaçları.  
  • İçerik örnekleri/INCI: Wella & perakende krem geliştirici formülleri.  
  • Karışım oranları: Sık görülen oranlar ve marka örnekleri.  
  • Güvenlik & patch test: FDA ve NHS tüketici rehberleri.  
  • Kozmetik güvenlik değerlendirmesi (H₂O₂): CIR raporu.  

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK BENZER HABERLER:

Kuaför Olmak Zor mu? Başarılı Kuaför Olmanın 7 Altın Kuralı

0
kuaför olmak zor mu

Kuaförlük, dışarıdan sadece saç kesmek gibi görünse de, aslında sanat, sabır ve iletişim becerisi gerektiren zorlu bir meslektir.

Güzellik ve bakım sektörünün hızla büyümesiyle birlikte kuaförlük artık sadece el becerisi değil, aynı zamanda yaratıcılık ve trend takibi isteyen bir kariyer haline geldi. Peki kuaför olmak gerçekten zor mu? Ve bu meslekte nasıl fark yaratılır?

💪 Kuaförlüğün Fiziksel ve Zihinsel Zorlukları

Kuaförlük, bedensel dayanıklılık isteyen bir meslektir. Gün boyu ayakta kalmak, ellerin ve bileklerin sürekli çalışması, zamanla yorgunluk ve kas ağrılarına neden olabilir.

Ayrıca saç boyaları, bakım ürünleri ve kimyasallarla temas etmek de koruyucu önlem gerektirir. Ama zorluk yalnızca fiziksel değildir. Her müşteri farklı bir saç tipi ve tarzla gelir. Bu da kuaförün yaratıcılığını, iletişim becerisini ve detaycılığını sürekli geliştirmesini gerektirir.

Bir kuaför, sadece saç kesmez — kişiye özel bir imaj tasarlar.

🧠 Kuaförlükte Sürekli Öğrenme ve Trend Takibi

Saç modası her sezon değişiyor. “Balayage”, “ombré”, “air touch” veya “bob kesim” gibi teknikler trend oluyor ve kısa sürede yerini yenilerine bırakıyor.

Başarılı bir kuaför, değişime ayak uydurmak için kendini sürekli eğitir. Eğitim seminerlerine katılır, Schwarzkopf Professional, Wella Professional, Hush ve Loreal gibi markaların teknik kurslarını takip eder, sosyal medyadan yeni teknikler öğrenir.

Unutma: Kuaförlükte ustalık, öğrenmeyi hiç bırakmamaktır.

💬 Başarılı Kuaför Olmanın 7 Altın Kuralı

1. Eğitim ve Ustalık Belgesi Al

Temel eğitimlerle başlayıp ustalık belgesi alarak mesleğini profesyonel hale getir.

2. Hijyen ve Düzen

Temiz, düzenli ve ferah bir salon her zaman müşterinin güvenini kazanır.

3. İletişim Becerilerini Geliştir

Müşteriyi dinlemek, isteklerini anlamak ve doğru yönlendirmek başarıyı getirir.

4. Trendleri Takip Et

Saç modasını, cihazları (örneğin Ventoso X3PRO, Ventoso X2 Ionic 7000, Dyson) ve renk tekniklerini güncel tut.

5. Kişisel Marka Oluştur

Sosyal medyada portföyünü paylaş, yaptığın işleri tanıt. Instagram ve TikTok kuaförler için en güçlü vitrinlerdir.

6. Zaman Yönetimi Yap

Randevularını iyi planla. Müşteri bekletmemek memnuniyeti artırır.

7. Tutku ve Sabırla Çalış

Saçla çalışmak sadece bir iş değil, bir sanattır. Tutku olmadan kuaförlükte ilerlemek zordur.

sabit akkaya
Sabit Akkaya – Instagram

💰 Kuaförlükte Kariyer ve Kazanç Potansiyeli

Kuaförlükte kazanç, tecrübe ve müşteri kitlesine göre artar. İlk yıllarda düşük olabilir ama zamanla kendi markanı ve sadık müşteri portföyünü oluşturdukça gelir de yükselir.

Özellikle gelin saçı, saç bakım, renklendirme gibi özel alanlarda uzmanlaşmak fark yaratır.

🌟 Sonuç: Zor Ama Ödüllendirici Bir Meslek

Kuaförlük, hem fiziksel hem zihinsel olarak emek isteyen ama karşılığını da fazlasıyla veren bir meslektir. Bir müşterinin salonundan gülümseyerek ayrılması, kuaför için en büyük ödüldür.

Kısacası: 
Kuaför olmak zor, ama güzelliğin ve yaratıcılığın kalbinde yer almak paha biçilemez.


Önerilen Okuma:

➡️ “Yapay zeka kuaförlüğü yok eder mi?”

➡️ “Saç Bakımında En Yeni Teknolojiler.”

Acaba Bir Şeyi Kaçırıyor muyum Kaygısı Yaşıyor musunuz!

0
fomo

Dijitalleşen dünyada sürekli bağlantıda kalma isteği, birçok kişide bir şeyleri kaçırıyorum endişesini beraberinde getirebiliyor. Bu durum psikolojide FOMO (Fear of Missing Out) yani günceli kaçırma korkusu olarak tanımlanıyor.

Batıgöz Sağlık Grubu Balçova Cerrahi Tıp Merkezi’nden Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Sema Bayçın, gündemi kaçırma korkusu olarak da bilinen bu durum hakkında merak edilenleri anlatıyor.

FOMO Nedir?

FOMO, başkalarının heyecan verici ve tatmin edici deneyimler yaşadığına dair algıyla tetiklenen, kişinin bu deneyimlerden geri kalma ve dışlanma endişesidir. Başka bir tabir ile, çevrenizde her an önemli, eğlenceli veya düzenli giden bir şeylerin olup bittiği ve sizin bundan mahrum kaldığınız korkusudur.

Uzm. Dr. Sema Bayçın, FOMO’nun yaygınlaşmasındaki etkenlerden birinin sosyal medya olduğunu belirtiyor. Sosyal platformlar, bize hayatın sadece parlak ve seçilmiş anlarını gösterir. Bu “idealize edilmiş gerçeklik” karşısında, kendi günlük yaşantımızı kıyaslama eğilimine gireriz. Sürekli kıyaslama, doğal olarak kendimizi yetersiz ve izole hissetmemize neden olabilir.

Kendinizi Test Edin: FOMO Belirtileri Nelerdir?

Aşağıdaki soruları yanıtlayarak, FOMO’nun hayatınızdaki etkisini ölçebilirsiniz. Bu bir tanı testi olmasa da anlamanıza yardımcı olabilir.

Aşağıdaki maddelerden hangileri size tanıdık geliyor?

1. Sürekli Çevrimiçi Olma İhtiyacı Hissetmek

Gözünüzü açar açmaz, yemek yerken, hatta tuvaletteyken bile sosyal medyayı veya telefonunuzu sürekli kontrol etme dürtüsü hissediyor musunuz?

2. Telefon Bataryası Endişesi

Telefonunuzun şarjı azaldığında veya internet bağlantınız kesildiğinde, gelişmelerden haberdar olamama endişesiyle yoğun bir kaygı ya da panik mi yaşıyorsunuz?

3. Sosyal Medya Karşılaştırması

Başkalarının paylaştığı kusursuz tatil fotoğrafları, kariyer başarıları veya eğlenceli etkinlikleri gördüğünüzde, kendi hayatınızın sıkıcı, yetersiz veya geride kalmış olduğunu mu düşünüyorsunuz?

4. “Her Şeye Yetişme” Baskısı

İyi bir arkadaş, başarılı bir çalışan ve aktif bir sosyal birey olma adına, ilginizi çekmese bile her davete, her seminere veya her trende yetişme konusunda aşırı bir baskı mı hissediyorsunuz?

5. Anı Kaçırma Kaygısı (Fiziksel Ortamda Bile)

Arkadaşlarınızla ve ailenizle yüz yüze vakit geçirirken bile telefonunuzu kontrol etmeden duramıyor, telefonunuzdaki gelişmelerin o anki sohbetten daha önemli olduğunu mu düşünüyorsunuz?

6. Odaklanma Güçlüğü

Sürekli bildirim beklentisi veya bir şeyleri kaçırma kaygısı nedeniyle işte, okulda veya günlük işlerinizi yaparken konsantrasyon sorunları mı yaşıyorsunuz?

Eğer bu maddelerin birçoğuna “Evet” cevabını verdiyseniz, FOMO’nun yaşam kalitenizi olumsuz etkileme riski yüksek olabilir.

FOMO ile Başa Çıkma Yolları: Kontrolü Geri Alın

Uzm. Dr. Sema Bayçın, gündemi kaçırma korkusunun yarattığı kaygı döngüsünü kırmak için öncelikle farkındalık geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. 

Sosyal medyada gördüğümüz içeriklerin çoğu, seçilmiş ve filtrelenmiş karelerden ibarettir. Bu nedenle daha az mükemmeliyetçi olmak ve  herkes sürekli mutlu ya da aktif algısının gerçeği yansıtmadığını kabul etmek, zihinsel rahatlama sağlar. Hatta FOMO’nun zıttı olan JOMO (Joy of Missing Out – Kaçırma Sevincini) benimsemek, kimi zaman evde kalmanın ya da sessizliği tercih etmenin huzur verici yönlerini fark etmemize yardımcı olabilir.

Dijital sınırlar koymak da etkilidir. Günün belirli saatlerinde telefonu sessize almak, uygulama kullanım sürelerini bilinçli şekilde kısıtlamak ve gereksiz bildirimleri kapatmak, sürekli kontrol etme dürtüsünü azaltır. Bunun yanı sıra, sosyal medya yerine gerçek bağlantılara yönelmek, aileyle geçirilen zamana, arkadaşlarla yapılan sohbetlere ya da keyif veren hobilere odaklanmak hem zihinsel hem de duygusal dengeyi güçlendirir.

FOMO, günlük yaşamı ciddi şekilde etkilemeye başlamışsa, örneğin uyku düzenini bozuyor, ilişkilerde sorunlara yol açıyor ya da genel ruh halini olumsuz etkiliyorsa, altında kaygı, düşük özsaygı veya depresyon gibi başka psikolojik faktörler bulunabilir. Böyle bir durumda uzman desteği almak, bu döngüyü sağlıklı biçimde kırmak açısından önemli bir adımdır.

Uzm. Dr. Sema Bayçın, 

“Teknoloji hayatımızı kolaylaştıran bir araçtır. Ancak gündemi kaçırma kaygısı kontrolsüz hale geldiğinde hem ruhsal hem de fiziksel sağlığı tehdit eder. Bilinçli kullanım sayesinde günceli takip ederken sağlığımızı korumak mümkündür” diyerek sözlerini tamamlıyor.