Ana Sayfa Blog Sayfa 354

Salonunuz sevgililer gününe hazır mı?

0

Salonunuz sevgililer gününe hazır mı?

14 Şubat Sevgililer Günü’ne geri sayım başladı. Restoranlar, hediyelik eşya mağazaları, AVM’ler birer birer Sevgililer Günü teması ile süsleniyor. Peki sizin salonunuz Sevgililer Günü’ne hazır mı? Bu özel günde salonunuzu hareketlendirmeyi ve rezervasyonlarınızı arttırmayı istemez miydiniz? Sizin için birkaç önerimiz var:

Çiftler için oldukça önemli olan 14 Şubat için hazırlıklarınızı mutlaka birer kampanya şeklinde müşterilerinize sunmalısınız.

Saç, makyaj, kaş tasarımı, manikür, pedikür gibi bir kadının ihtiyacı olacak bütün işlemleri Sevgililer Günü’ne özel bir paket şeklinde sunarsanız, bu tip işlemleri bir bütün olarak yaptırmak onlar için daha cazip hale gelecektir. Sadece saçını yaptırmak isteyen bir kadın bu paket işlemleri bir arada yaptıracağı zaman kârlı olacağını düşünürse, bütün işlemleri aynı anda yaptırmayı tercih edecektir. Böylelikle kişi başına vereceğiniz servis sayısı artacaktır. Birkaç ihtiyaca uygun paket servisler sunarak seçenekleri arttırırsanız, kadınların paketleri tercih etme oranı artacaktır. Seçenek fazla olduğu takdirde, bu seçeneklerden birini tercih etme olasılığı artar. Ayrıca özel müşterilerinize kişisel tercihleri doğrultusunda servisler de sunabilirsiniz.

Dekoratif materyaller ile salonunuzu süslemeyi ihmal etmeyin! Salonunuza serpiştireceğiniz kalpli balonlar veya yapay güller, müşterilerinizi Sevgililer Günü’nün ruhuna hazırlar. Dekoratif unsurlar sayesinde onları servis almaya teşvik etmiş olursunuz.

14 Şubat’a özel seçtiğiniz saç modellerini ve makyaj stillerini derleyin! Müşteriniz o gece için katılacağı programa özel bir saç önerisi isteyebilir. Telefonunuzdan ya da tabletlerinizde o güne özel olarak derlediğiniz çalışmalarınızı müşterinize göstermeniz, onu daha da etkileyecektir.

Salonunuzu hazırladınız, geriye bir tek yaptığınız çalışmaları duyurmak kalıyor. İşte sosyal medya bu noktada devreye giriyor! Salonunuzun Instagram, Facebook, Twitter gibi sosyal medya hesaplarından yaptığınız kampanyaları görselleriniz ile destekleyerek paylaşın. Bu şekilde alacağınız dönüşler artacaktır. Ayrıca sosyal medya sayesinde kampanyalarınız sadece müşterilerinize değil, potansiyel yeni müşterilerinize de ulaşacaktır.

Unutmayın özel günlere has düzenleyeceğiniz kampanyalar ve dekoratif unsurlar salonunuzun kalitesini arttıracaktır. Tercih edilmek için özel teklifler sunmak, müşterilerinizi her zaman için mutlu hissettirecektir.

 

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

 

 

 

Kainat Güzeli’nin muhteşem görünümü

0

Kainat Güzeli’nin muhteşem görünümü

On yıldan fazla süredir, Farouk Systems dünya çapında tüm Kainat Güzeli yarışmacılarının kazanan görünümlerini yaratıyor.

Filipinli Pia Alonzo Wurtzbach, Las Vegas Planet Hollywood’ta 64. Kainat Güzeli olarak taç giydi. Geçtiğimiz on yıl boyunca resmi saç bakım sponsoru olan Farouk Systems, Kainat Güzeli’ne kazanan görünümünü vermek için oradaydı.

Yarışma gününden yaklaşık bir ay öncesinde, Farouk Systems Artistik Ekibi, 80 yarışmacının saç ve güzellik sağlığını ve bakımını sağlamak için oradaydı. Başta, Global Artistik Ekip Üyesi Tammy Mixon Kainat Güzeli ve Miss Amerika’dan sorumlu oldu. Ayrıca ekipten her genç yarışmacıyı koordine etti. Her yarışmacı için gerekli çoklu görünüm, çekimler, ön eleme, prova ve canlı elemenin her aşaması da dahil olmak üzere CHI ve Miss Universe Style Illuminate ürünleri ile oluşturuldu.

Farouk Systems’i, kurucu ve yönetim kurulu başkanı olarak Farouk Shami temsil etti. Final için nihai kararı vermeye dahil olan isimler: Emmit Smith , Nicey Nash , Perez Hilton ve Olivia Culpo’ydu.

Farouk Systems’in CEO’su Basim Shami ‘Dünya’nın dört bir yanından finalist olarak gelen genç kadınlara yardımcı olmak hedefimizdir. Biz onları hayallerine ulaşmaları ve fark yaratabilmeleri için teşvik ediyoruz. Kainat Güzeli seçilen Pia Alonzo Wurtzbach, birinci sınıf bir örnek ve güzel olduğu kadar profesyonelde.’ yorumunda bulundu.

Kazanan görünüm, Farouk Systems Master Level Artisti Lauren Young tarafından oluşturuldu. O ilhamını, Pia’nın taşıdığı elbiseden ve onun sahip olduğu mükemmel kemik yapısından aldı. Saç hazırlanırken CHI  kuru şampuan ve şaç kremi kullanıldı. CHI Magnified Volume Extra Firm Saç Spreyi ile saç kontrol altına alındı ve aynı zamanda kendine has bir volume verildi. Yaptığı at kuyruğundan aldığı bir saç parçası ile bandın etrafını sardı ve topuz haline getirdi. Ardından dolgunlaştırma işlemine geçti. Son olarak Miss Universe Style Illuminate’s Spotlight Shine Saç Spreyi kullanılarak saça parlaklık veren bir görünüm eklendi.

 

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

 

 

Erkekler de var!

0

Erkekler de var!

Wella Professional’de eğitimler tüm hızıyla devam ediyor. Wella Stüdyo’da erkek kuaförlerine özel Markus Salm tarafından gerçekleştirilen kesim ve renklendirme eğitimi büyük beğeni topladı. Dünya’da erkek trendlerine yön veren Markus Salm tarafından kesim ve renklendirme eğitimlerinin verilmesinin yanı sıra 2016 trendleri üzerine bilgiler de paylaşılarak katılımcılara sunuldu. Ayrıca interaktif olarak mankenler üzerinde yapılan saç kesimi ve renklendirmeler en ince detaylarına kadar katılımcılarla paylaşıldı.

Markus Salm’dan Türkiye’de gerçekleştirdiği eğitimle ilgili görüşlerini istedik:

“Wella’da ilk erkek serisini ben çıkarttım ve onun için ürünleri yakından biliyorum. Türkiye’de de baktığımız zaman en iyi isimler Wella’nın erkek ürünlerini kullanıyor. Öyle ürünler ki sadece erkek sektörüne özel ve içerisinde erkek kuaförünün en çok ihtiyaç duyduğu ürünler var. Ben kendimi her zaman bir kuaför olarak tanımlarım. Eğitmen tarafımdansa kuaför tarafım daha ağır basıyor. Eğitimi ve kuaförlüğü aynı iş gibi görüyorum ama ağırlıklı olarak gönlüm her zaman salondadır. Türkiye’deki erkek kuaförleri çok iyi ve çalışmalarını çok beğeniyorum. Almanya’da da çok fazla Türk erkek kuaförü tanıyorum ve burada da eğitimler aracılığıyla tanımış oldum.”

Wella Eğitim Takım Lideri Sermin Yılmaz, Markus Salm’ın verdiği eğitim hakkında ve Wella’nın gelecek eğitim programıyla ilgili yorumlarını bizlerle paylaştı:

“Wella olarak 2016’yı eğitim ile dolu dolu geçirmeyi planlıyoruz. Biraz daha özel eğitimler vermek istiyoruz. Sektör hızla gelişiyor. Yeni bir nesil geliyor kuaförlüğe ve bu yeni nesile farklı eğitimler sunmamız gerekiyor. Bizim için önümüzdeki sene ağırlıklı olarak boya konusu önem kazanacak. Hem erkek hem de kadın bölümü için geçerli bu. Erkek bölümü çok önemli ve Markus Salm gibi özel eğitmenlerimiz var. En büyük avantajlarımızdan bir tanesi bu zaten. Erkek pazarına hükmeden isimlerle çalışıyoruz. Markus Salm’a baktığımız zaman kendisini belki çok fazla anlatmayı sevmiyor ama çok ünlü markalar için fotoğraf çekimi yapan ve erkek saç trendlerine yön veren isimlerden bir tanesidir. Böyle bir isimle çalışmak tabi ki çok çok keyifli. Kendi mesleğini, erkek kuaförlüğünü bir erkek gibi görüp uygulaması ve aynı zamanda sektöre yön vermesi çok önemli. Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada bu sektöre yön veriyor.

Wella 2016 eğitim programlarında sürpriz isimler ve özel eğitimler var. Ayrıca işimizle ilgili olarak kişisel gelişim de çok önemli. Bunu da ayrıca vurgulamak için kişisel gelişim, ekip ruhu, salon içerisinde nasıl büyüyebilirim gibi eğitimler de gerçekleştirmek istiyoruz. Çünkü bu noktada işin ticari boyutu devreye giriyor. Hem mesleki yatırım yapacağız hem de aynı zamanda yönetim kısmını biraz toparlamak istiyoruz.”

İşte Markus Salm’ın eğitimine katılan erkek kuaförlerinin eğitime ilişkin düşünceleri;

Bilal Çerkezoğlu: Her şey çok güzeldi. 2016’nın trendlerini gördük. Markus Salm ile çalışmak gayet iyiydi. Kesimleri gayet başarılı buldum. Salonda hayata geçirebileceğimiz tarzda örnekler gördük. Teknik anlamda her şey çok iyi ve müşterilerimize de birebir uygulayabileceğimizi düşünüyorum. Fırsat buldukça eğitimlere katılıyorum.

Bülent Savaş: Eğitim çok olumlu geçti. Ayrıca bana çok yabancı bir tarz değil, salonumda da bu çizgide hizmet veriyorum. Eğitmenler çok kaliteli. Bildiklerimizin üzerine çok güzel şeyler ekledik. Burada aldığımız eğitimi salonumuzdakilerle paylaşacağız. Renklendirme konusunda bazı eksiklerim vardı bu açıdan benim için çok iyi geçti ve bana çok şey kattığını düşünüyorum.

Mehmet Güçlü: Eğitimi çok beğendim, çok profesyonel. Her şeyi çok net bir şekilde anladık. Wella ailesine çok teşekkür ediyorum. Öğrendiğimiz şeyleri salonda hayatımıza geçireceğiz. Ayrıca devamlı Wella’yı takip edeceğiz.

Mehmet Koç: Ben ilk defa geldim ve özellikle kesim ve renklendirme eğitimlerinden çok memnun kaldım. Trendlerle ilgili olarak da 2016’nın modasını çok güzel buldum. Saçlar biraz daha doğal ve üstleri salaş bir şekilde tasarlanıyor. Biz de salonlarımızda bunları uygulamaya çalışacağız.

Muharrem Gönen: Burada öğrendiğim her şeyi hemen salonumda hayata geçirmeyi düşünüyorum. Eğitimde en çok kesim teknikleri hoşuma gitti benim, çok beğendim. Sakal modasının artık ortadan kalkıyor olması hoşuma gitti. Trendler ile ilgili bilgilendirmeler çok öğreticiydi. Erkeklerde dikkatimi çeken kâküllü saç modellerini özellikle çok beğendim.

Kaynak: Estetica Dergisi Aralık/Ocak sayısı

Abonelik işlemleri için 0212 275 22 15 numaralı telefonu arayabilirsiniz.

 

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

 

Takipçi hiçbir şeydir!

0

Takipçi hiçbir şeydir!

Yüz milyonlarca insanın, devasa sanal bir âlemde, 365 günün her dakikasında, sayısız içerik yaratması ve paylaşması, ilişkiler kurması, eğlenmesi; ayakkabıdan pırlantaya kadar istediği her şeyi satın alması; takdir ettiğini alkışlaması, beğenmediğini protesto etmesi, örgütlenmesi hatta devrimler yapması, muazzam ama bir o kadar da akıl almaz bir şey. Erick Schmidt, “İnternet, insanoğlunun tam olarak anlamadan inşa ettiği az şeyden birisidir.” der.

İnsanların sosyal medyaya olan ilgisi, markaların iletişim davranışlarını da kökten değiştirdi. Markalar, iletişimlerinde televizyon, gazete gibi geleneksel mecraları daha az kullanmaya; Facebook, Instagram, Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinde ise daha fazla faaliyet göstermeye başladılar. Bu siteler, marka yöneticilerinin günlük hayatlarının bir parçası oldu. Paylaşım sitelerinin, sadece teknik olarak değil mantık ve felsefe olarak da kendine has kuralları var. Markaların bu yenidünyayı anlamaları ve kendilerini bu dünyaya uyarlamaları gerekiyor. (Guy Kawasaki)

1. Sosyal mecralarda takipçi sayısı, tek başına bir başarı ölçütü değildir:

Bazı markalar sosyal mecralarda, nereye gittiklerini bilmeden, ellerinde bir yol haritası olmadan amaçsızca var olmaya devam ediyorlar. Amaç en kısa sürede, en çok takipçi sayısına ulaşmak değil, markanın hedef kitlesi içinden, gerçekten markayla ilgilenecek, onu kullanıp tavsiye edecek, markaya fikir ve ilham verecek insanları takipçi olarak edinebilmektir. Markayla hiç bir etkileşimde bulunmayan takipçi sayısı marka için bir avantaj değil, sadece bir yanılsamadır.

2. Sosyal medya Facebook’tan ibaret değildir:

Markaların, Facebook'un yanı sıra kullanacakları sosyal paylaşım sitelerini dikkatle seçmeleri ve her birine hak ettiği önemi vermeleri gerekir. Facebook dışında, Instagram, Twitter, Linkedin, Vine, Foursquare, Pinterest… gibi mecraları da kullanmaları gerekir. Bu sitelerin, birbirleri ile konuşacak şekilde kullanılması, markaya destek vermesi sağlanmalıdır.

3. Sosyal mecralar, monolog yapılan değil, milyonlarca insanın birbirleriyle diyalog kurduğu mecralardır:

Bugün sosyal paylaşım sitelerini kullanan markaların çoğu, geleneksel medyadan kalma ‘monolog’ alışkanlıklarını sürdürerek çok önemli bir yanlış yapıyorlar. Televizyon, gazete, dergi ve radyo gibi geleneksel mecralar tek bir yayıncının milyonlarca insana iletişim yaptığı mecralarıdır; monolog yaparlar. Oysa internet, doğası gereği, hem anlıktır hem de karşılıklı etkileşimi içerir. Markaların internette monolog yapması, internetin doğasına aykırıdır.

4. Bir markanın sosyal mecralarda yer almaya karar vermesi, açık ve şeffaf davranacağını peşinen kabul etmesi anlamına gelir:

Sosyal mecraların hayatımıza soktuğu en önemli anlayış şeffaflıktır. Bilgiyi saklamaya veya insanları yanlış yönlendirmeye çalışan markalar kendilerine zarar verirler. Şeffaflığın kural olduğu bu dünyada, insanlar markalardan hiç hata yapmamalarını beklemiyorlar. İnsanlar markalardan, hata yaptıklarında bunu özgüvenle kabul etmelerini, özür dilemelerini ve bu durumun bir daha gerçekleşmemesi için aldıkları önlemlerin neler olduğunu söylemelerini

istiyorlar. Sosyal paylaşım siteleri, samimiyetin ve sahiciliğin talep edildiği yerlerdir. Bu dünyanın kurallarına uyan markalar ödüllendirilir; uymayanlar cezalandırılır.

5. Markalar, internette kendileri hakkında bilgi vermeli ve insanların kendilerine ulaşmalarının yollarını açmalıdırlar:

Markalar kim olduklarını açıkça duyurmak ve hedeflerini, misyonlarını kitlelerle paylaşmak zorundadırlar. Her marka kendi web sitesinde ya da Facebook sayfasında kim olduğunu, değerlerini, hedeflerini ve insanlara nasıl yararlı olacağını açıkça anlatmalıdır. Ayrıca markalar, insanların kendilerine nasıl ulaşabileceklerini de göstermelidirler.

6. Sosyal medyada başarılı bir şekilde var olmak için özgün içerik yaratmak gerekir:

Eğer bir marka, internet ortamında etkili bir şekilde var olmak istiyorsa, bunu ancak özgün bir içerik oluşturarak gerçekleştirebilir. Bir markanın sosyal paylaşım sitelerinde yapması gereken en önemli iş, insanların ilgisini çekecek, onların yararlanacağı ya da hoşlanacağı içerikler üretmektir. Sürekliliği olmayan bir içerik politikası, markaya olan ilgiyi azaltır ve markanın internet ortamında varlığını zedeler.

Milyonlarca insanın birer yayın organı gibi sesini çıkardığı bir ortamda, elbette kötü niyetli yayınlar yapan, gerçeği çarpıtan, kötü propaganda yapan hatta iftira atan insanlar da var. Ama bütün bunlara rağmen internet ve sosyal paylaşım siteleri; insanlara bilgilendirici, özgürleştirici ve eğlenceli bir dünya sunuyor.

Guy Kawasaki’nin dediği gibi bazı markalar bu dünyanın kurallarına uyarak daha sosyal, daha yaratıcı, daha cesur ve şeffaf davranıyor; kendilerine avantaj sağlıyorlar.

Peki, sizin markanız sanal âlemin kurallarına ne kadar uygun davranıyor?

(Yazar: Temel Aksoy)

Kaynak: Estetica Dergisi Aralık/Ocak sayısı

Abonelik işlemleri için 0212 275 22 15 numaralı telefonu arayabilirsiniz.

 

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

 

Yeni bir nefes

0

Yeni bir nefes, nazik ama etkili…

Saç uzmanı Selective Professional’dan yepyeni nazik bir seri: MILDTECH

Selective Professional’ın bu yenilikçi serisi; doğanın zarafetinden esinlenip, ürünlerin doğallığıyla ilgilenen salonları ve onların müşterilerini hedefleyerek; etkili, çarpıcı, mükemmel sonuçlar için üretildi.

Doğa ve ileri teknoloji arasında muazzam bir denge sunan ürünlerin hepsi dermatolojik olarak test edilip onaylandı.

MILDCOLOR; amonyak, paraben, tioglikolat ve mineral yağ içermeyip, %100 beyaz kapatma özelliğine sahip kalıcı saç boyasıdır. Daha güçlü sonuçlara ulaşabilmek için pamuk proteinleri ve argan yağıyla zenginleştirildi.

Saç derisi üzerindeki hassas etkisi sayesinde zarar görmüş ve yıpranmış saçlarda bile mükemmel bir sonuç garanti eder. İçerdiği yüksek E vitamini ve Gossypium Herbaceum bitkisinden toplanan pamuk proteinleri sayesinde her daim parlak, güçlü ve bakımlı saçlar sağlar.

Renklendirme işlemi sırasında saçlarda alerjen olmayan özel bir koku yayan Mildcolor, 68 farklı nüansa sahiptir.

 

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

 

Uzmanlar öneriyor!

0

Neden Ventoso?

 

Erdal Çardak, Rush Kuaför, Ankara:

Kullandığımız kişisel ürünlerimizde görsellik bizim için çok önemli, Ventoso tasarımı ile bu görselliği sağlıyor. Ayrıca Ventoso’nun özelliği, hava akımının çok yumuşak olması ve sıfır manyetik kirlilik oluşturması. Gücü çok kuvvetli ama önemli olan, ses olayının düşük olması, gürültüsüzce çalışıyor. Etkili bir fön makinesi, sahneye çıktığımız zaman da Ventoso’yu sürekli kullanıyoruz. Ben bütün meslektaşlarıma Ventoso’yu kullanmalarını tavsiye ediyorum çünkü Ventoso’nun yeri her zaman ayrıdır.

Fatih Yılmaz, Gülcan Kuaför, Kırklareli:

Biz Ventoso ile yaklaşık dört seneden beri çalışıyoruz. Biz çok memnunuz fön makinelerinde hiçbir problemle karşılaşmadık.

En çok hızından ve gücünden memnunuz. Hem çok kuvvetli makineler hem de ısıları çok iyi. Biz çok yoğun çalışan bir kuaför salonuyuz, salonumuzda on yedi kişi birden çalışıyoruz. Bu zamana kadar hiçbir sıkıntı çıkmadı makinelerimizde. Her seriden kullandık ve hepsinden ayrı ayrı memnun kaldık. Servis ve bakım hizmetlerinden de sürekli faydalanıyoruz. Makineler kadar bakım servislerinden de çok memnun kaldık. Bu sebeple dışarıdan hiç makine almıyoruz. Yıllardan beri çalıştığım toptancılarımla Ventoso almaya başladığımdan beri çalışmayı bıraktım. Salonumda sadece Ventoso kullanıyorum.

Hüsnü Yüksel, Hüsnü Yüksel Kuaför, Antalya:

Ventoso aşktır, aşk üflüyor. Bir kuaför için ''olmazsa olmazlardan'' diyebilirim. Evde, iş yerlerinde, kuaför salonlarında; özellikle kuaför salonlarında kullanılması gereken bir ürün.

Mehmet Türkmen, Mehmet Türkmen Kuaför, Antalya:

Şekliyle, ısısıyla, gücüyle çok profesyonel bir makine. Ayrıca servis kalitesi çok iyi. Makineye bakım yapılması gerektiği takdirde birilerini aramıyor, servise yönlendiriyorsunuz. Ürünün kendi servisinin olması çok iyi. Makine uzun ömürlü bir makine, arıza yaratmıyor. Düşürme ve benzeri durumlar haricinde bir sıkıntı asla yaşamadık.

Mevlüt Bayındır, Back 2 Hair Kuaför, Muğla:

Ventoso fön makinesini beğenerek kullanıyoruz. Daha önce çıkan modellerden de  vardı elimizde onları da kullanıyorduk. Rahat kullanılıyor, konforlu, saçı ezmiyor yeni bir teknoloji. Klasik fön makineleri gibi statik enerji ile çalışmıyor, o konuda da farklılığı hissettik. Turizm bölgesinde olduğumuz için çok fazla fön makinesi bizde kullanılmıyor fakat Ventoso’yu müşteriye sunduğumuz zaman iyi bir makine ile hizmet verdiğimizi görüyorlar bu da hoşlarına gidiyor. Diğer eski makinelerden çok çok daha iyi, onlar fön makinesi bile değil sadece kurutma makinesi, Ventoso ise fön makinesi.

Yavuz Demirel, Yavuz Kuaför, Aydın:

Ventoso çok kaliteli bir makine. Hep pozitif sonuçlar aldık ve severek kullanıyoruz. Güçlü bir makine dolayısıyla zamanı da kısaltıyor, etkili sonuç alabiliyoruz. Salondaki makinelerimizin yüzde doksanı Ventoso’dur. Az bir şey kaldı öbür makineleri de güncellememize. Tamamını Ventoso yapmayı düşünüyoruz.

 

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

 

MM Bahçecik Sonbahar-Kış 2015/16

0

Renklerin illüzyon etkisi yeni yıldızlar yaratıyor

Selen Soyder

2015/2016 Sonbahar-Kış saç modasına; güçlü yansımalı dore ice blond’lar, bakırlar, küllü ve irize kahveler damga vuruyor. Saçın rengi ne olursa olsun ikinci renk ile yapılan kontür uygulamaları da yüz hatlarına vurgu yapıyor.

Sezonun en güçlü trendi saçta ışık ve gölge oyunları yapmak için uygulanan ikili renklendirmeler kadının ışıltısını ortaya çıkarıyor.

Selen SoyderTen ve göz rengine uygun seçilecek bir saç rengi ve ikili renklendirme uygulaması daha canlı, daha genç ve daha güzel görünümler yaratıyor.

Selen Soyder’in sergilediği farklı saç renkleri ve modelleri ile yaratılan çarpıcı görüntüler baş döndürüyor.

Selen Soyder

Metin Bahçecik

Saç ve Makyaj: MM Bahçecik Artistik Yaratım Ekibi

Fotoğraflar: Zeynel Abidin Ağgül

Ürünler: L’Oréal Professionnel

Kaynak: Estetica Dergisi Aralık/Ocak sayısı

Abonelik işlemleri için 0212 275 22 15 numaralı telefonu arayabilirsiniz.

Kuaför Gönüllüleri – 1

0

Kuaför Gönüllüleri – 1

AIPP (Uluslararası Kuaförlük Yayınları Birliği) ve ICM (Intercoiffure Mondial), kuruluşları itibariyle kuaförlük sektörüne hizmet etmek ve katkıda bulunmak amacında olan iki uluslararası dernek. Bu derneklerin mesleki imkânları genişlettiği yadsınamaz bir gerçek. Bu sebeple AIPP ve ICM’yi yakından tanımanızı sağlayacak olan bu yazıyı okuyucularımız için hazırladık.

AIPP-Uluslararası Kuaförlük Yayınları Birliği

AIPP, kuaförlere yönelik mesleki yayın yapan yayıncıları bir araya getiren ve 1964 yılından bu yana faaliyet gösteren bir oluşumdur. Bu oluşumun en büyük hedefi kuaför yayınlarına ve kuaförlük mesleğine çeşitli katkılar sağlamaktır. AIPP, Estetica Türkiye olarak bizim de kuruluşumuzdan bu yana içerisinde bulunduğumuz yaklaşık 30 ülkeden 60 farklı dergiyi bünyesinde barındırmaktadır.

AIPP’nin kısaca tarihine göz gezdirecek olursak; 1964 yılında İsviçre’de düzenlenen Dünya Şampiyonası sırasında, profesyonel dergi yayıncılarının bir araya gelmesiyle kuruluşunun gerçekleştiğini görürüz. Kuruluşun ilk yönetim toplantısı, 25 yıl boyunca bu görevi yürütecek olan Otto Schwaar’ı (Journal de l'Union des Maîtres Coiffeurs Suisses) başkan ve Pierre Carmes’i (Le Coiffeur de France) genel sekreter seçer. AIPP’yi bugünkü haline getiren ve yapılanmasının tamamlanmasını sağlayan isim ise Camilla Rubis’tir. La Coiffure de Paris’ten Camilla Rubis’in 1990 yılında başkan seçilmesiyle, Rubis ve ekibi AIPP’yi yeniden organize eder. 1992’de Tokyo’da gerçekleşen genel kurul toplantısından bu yana ise Estetica Dünya Başkanı Roberto Pissimiglia AIPP başkanı olarak görev yapar.

Sektörün içerisinde aktif bir şekilde rol alan AIPP, ticari meslek yayıncılığının değerlerini ve önemini; reklamlarla, halkla ilişkiler faaliyetleriyle, editöryel çalışmalarla ve e-postalar aracılığıyla her zaman destekler. Aynı zamanda kuaförlük sektörünü kurumsal ve halka yönelik etkinliklerde temsil etmektedir. AIPP, düzenli toplantılar, kongreler ve haber bültenleri vasıtasıyla farklı yayıncılar ve yayınlar arasındaki iş birliklerini de yakından desteklemektedir.

AIPP’nin düzenlediği en büyük organizasyon olan “Grand Trophy of the Professional Press” (Uluslararası Profesyonel Basın Birliği Büyük Ödülü) adlı etkinlik, dünya çapında kuaförlere profesyonel kuaförlük yayıncılığının önemini vurgulaması açısından çok önemlidir.

Sektörel prestiji maksimum düzeyde tutmak isteyen yayıncıların bir araya geldiği kuruluş, gelişim ve dönüşüm açısından yenilikçi anlayışlara her zaman açıktır. Ayrıca sektörel dayanışmayı destekler nitelikte olması açısından da önemlidir.

Kuaförler açısından baktığımız zaman ise “Grand Trophy Yarışması” kuaförleri, yayın organları ile bir araya getiren çok önemli bir yarışmadır. En İyi Fotoğraf Çekimi, En İyi Ticari Saçlar Koleksiyonu, En İyi Erkek Saçları, En İyi Video Çekimi ve En İyi Avangart Saç Tasarımları kategorilerinde yarışmaya katılmak için siz de AIPP Türkiye üyesi olan dergimize başvurabilirsiniz.

ICM-Intercoiffure Mondial

Intercoiffure Mondial (ICM), kuaförlüğe gönül vermiş bir diğer kuruluş. ICM; Alman, İsveç, Avusturyalı, Danimarkalı ve İngiliz kuaförler tarafından 1925 yılında Almanya’da kurulmuştur. 1930 yılında ise Fransa kendi şubesini oluşturmuştur. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ünlü saç tasarımcısı Guillame, Intercoiffure’ün kaderini ellerine almıştır. Ardından onun varisleri olarak derneğe John Pfeil, Alexandre de Paris ve Mavrice Frank başkanlık etmiştir.

2000 yılının Eylül ayında Berlin’de gerçekleşen Uluslararası Kongre’den bu yana başkanlık Almanya'nın prestijli kuaförlerinden Klaus Peter Ochs’a emanet edildi. Klaus Peter Ochs’un hedefleri doğrultusunda topluluk; Intercoiffure felsefesi üzerine üyelerini muhafaza etti ve derneğe 50 ülkeden 3000 üye kazandırarak Intercoiffure’ü geliştirdi. ‘Fondation Guillaume’ bayrağı altında ‘Genç Intercoiffure’ aktivitelerini ve tanıtım faaliyetlerini pekiştirdi. Aynı zamanda saç endüstrisiyle iş birliği yaparak dostluk bağlarını güçlendirdi ve sosyal sorumluluklar aldı.

Intercoiffure bünyesine davet ettiği herkese; uluslararası etkinliklere katılım, iş birlikleri için teşvik, deneyim alışverişi ve 50 ülkeden oluşan bu topluluğun uluslararası moda ağını paylaşmayı vaat ediyor.

Intercoiffure kendi bünyesinde sosyal sorumluluk projeleri de yönetiyor ve sosyal sorumluluk konusunda oldukça hassas bir dernek. ‘Education for Life’ adındaki önemli projeleriyle dünyanın çeşitli yerlerinde kuaförlük eğitimi veren okullar kurdular. Amaçları ise özellikle imkânları kısıtlı ülkelerde olabildiğince çok sayıda bu okullardan açmak. Intercoiffure Başkanı Klaus Peter Ochs’un proje hakkında yaptığı “Bizim görevimiz gençleri desteklemek ve bir umut vermektir, onlara sağlayabileceğimiz en önemli şey ise eğitimdir.” açıklaması kurum olarak bu projeye verilen önemi kanıtlar niteliktedir.

Intercoiffure felsefesi gereği, kuaförlüğün prestiji ve mükemmelliği için ayakta duran uluslararası bir dernek. Yüksek kaliteli, seçkin kuaförleri hem yaratıcılık aşkı hem de çeşitli manevi değerlere saygısıyla kendisinde topluyor. Intercoiffure’ün elde ettiği başarılara dünya çapında herkes tanıklık ediyor. Intercoiffure’e Türkiye’den herhangi bir kuaförlük markası henüz üye değildir. Bireysel üyelik de kabul edilmektedir.

Kaynak: Estetica Dergisi Aralık-Ocak sayısı 

Abonelik işlemleri için 0212 275 22 15 numaralı telefonu arayabilirsiniz.

 

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

 

30 yılda bir…

0

30 yılda bir…

Ankara’nın Türkiye’ye ait olmuş kuaförlük markası Red&White 30. yıla adım attı.

Dile kolay tam otuz yıl. Hem de çıtayı hep yükseklerde tutma hedefiyle. Toplam 95 çalışanıyla Red&White Kuaförlük, 30. yıla yakışır bir şıklıkla özel bir kutlama gerçekleştirdi. Sheraton Otel’de gerçekleşen kutlama aynı zamanda sektörün buluşmasına da ev sahipliği yaptı.

Aveda, Estetica, Kérastase, L’Oréal Professionnel, Matrix Professional, Senscience by Shiseido, Wella Professional ve Demir Kurumsal Hizmetlerin davetli olduğu kutlama gecesi markayı temsilen Mehmet Başata ve Murat Ayber’in konuşmalarıyla başladı.

Mehmet Başata için ustası İsmail Akay’ın, Murat Ayber için ise ustası İsmet İzgi’nin katıldığı gece aynı zamanda bu 30 yıla damgasını vuran isimlere de vefa duygusunu yansıtan bir özelliğe sahipti.

Beşinci yıldan başlayarak yirmi beşinci yıla varan çalışma sürelerine sahip ekip üyelerinin onurlandırıldığı gecede her bir ekip üyesine plaketleri Mehmet Başata ve Murat Ayber tarafından takdim edildi.

Gelecek nesillerin önemine ve bayrağı bir adım yukarı çıkarma hedefine vurgu yapan Red&White Kuaförlük Yönetimi, gençlerin bu marka altında pek çok fırsata sahip olduklarını belirtti.

Tüm çalışanlarla yapılmış olan video röportajlarınında izlendiği kutlama gecesinden hafızalarda yer eden iki önemli sözcük vardı: Kalite ve istikrar…

Bizde emeği geçenleri kutluyor; şıklığı, içeriği ve yaşattığı duygu yoğunluğuyla örnek teşkil eden benzer kutlamaların var olmasını diliyoruz.

Kaynak: Estetica Dergisi Aralık/Ocak sayısı

Abonelik işlemleri için 0212 275 22 15 numaralı telefonu arayabilirsiniz.

 

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

 

EsteticaForum Bursa’dan yansıyanlar

0

EsteticaForum Bursa'dan özetler

İlki Mersin, ikincisi İzmir’de gerçekleşen EsteticaForum’un üçüncüsü Bursa Kuaförler Odası ev sahipliğinde Bursa Yıldırım Faik Çelik Kız Teknik ve Meslek Lisesi Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Bursa Kuaförler Odası üyelerinin ve Estetica Dergisi okuyucularının yanı sıra foruma katılan üç ayrı meslek lisesinden mesleki değerler hakkında bilgi edinmek isteyen öğretmen ve öğrenciler büyük bir ilgi ile forumu takip etti.

Moderatörlüğünü Estetica Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Erkan Güzel’in ve MM Bahçecik Yönetim Kurulu Başkanı Metin Bahçecik’in gerçekleştirdiği EsteticaForum’da konuşmacılar; L’Oréal Professionnel Ürünler Genel Müdürü Emine Akad Gürpınar, Hakan Köse Difference’den Hakan Köse, Stüdyo Kuaför’den Salih Pehlivan ve L’Oréal Professionnel Eğitim Müdürü Zeynep Atasoy’du.

Forumda; “Meslek örgütleri ve mesleki dayanışmanın katkıları, etkileri nelerdir? Meslek örgütleri nelere imza atmalı? Neden mesleki sorumluluk ve gönüllülük?” başlıkları çerçevesinde mesleki değerlendirmeler ele alındı.

Bursa Kuaförler Odası Başkanı İlker Hüseyin Tan gerçekleştirdiği açılış konuşmasının ardından Estetica Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Erkan Güzel’i kürsüye davet etti. Erkan Güzel’in konuşmacıları takdim etmesiyle beraber EsteticaForum Bursa başladı.

İşte EsteticaForum Bursa’dan özetler:

Metin Bahçecik:

Öncelikle burada olmaktan dolayı, mesleğimizi paylaşmaktan dolayı mutluyum. Çok teşekkür ederim. Neden dünyanın en güzel mesleği bizim mesleğimiz; bu ruhla yapılan, kalple yapılan bir iştir. Kuaförlüğün içinize işlemiş olması lazım. Tırnaklarınıza kadar mesleğinizi hissetmelisiniz. Çünkü gerçekten kuaförlük bir aşktır. Şöyle tarif edebiliriz: Bize kim olduğumuzu sormuşlardı bir toplantıda, bütün kuaförler bakıyordu ve bir cevap yoktu. Oradan Ali Poyrazoğlu “Kim olduğunuzu ben söyleyeyim mi?” dedi ve ekledi: “Sizler çok önemli ve değerli insanlarsınız; annelerin, babaların ve eşlerin dokunduğu saçlara dokunuyorsunuz.” Biz kuaförler o kadar değerli o kadar önemli bir iş yapıyoruz ki çok özel insanların dokunduğu saçlara bizler dokunuyoruz. Bir kadın için saçı en değerli varlığıdır. Şunu da biliyoruz ki bir kadın kıyafet almak için girdiği bir mağazada bile kabinden çıktığında önce elbiseye bakmıyor, önce saçlarına bakıyor. Çok çok özel bir şey ve tabi mesleğinize âşık oluyorsunuz. Zaman içerisinde size gelen güzel sözler, birebir kadınlarla olan iletişim, müthiş bir duygu ve bu duygu siz meslek aşkı ile kavruluyorsunuz.

Hakan Köse:

Kuaförlük çok özel bir meslek. Bazen bazı şeyleri kelimelerle anlatamazsınız ama şunu söylemek isterim. Ben gönül olmadan hiçbir şey olmayacağını düşünüyorum. Mevlana’nın dediği gibi “Sevgisiz, aşksız geçen ömrü ömürden sayma.” Aşk ile neyi yaparsan güzel olacaktır. Biz de aşkımızı kuaförlüğe verdik. Dolayısıyla bizim aşkımız o. Kuaför olunca kadınların hayatında kendini iyi hissetmesi için çok önemli bir yerde oluyorsun. Metin Bey’in dediği gibi başka bir alışveriş bile yapsa kadın önce saçına bakıyor. Kuaförlük çok özel bir iş ve mesleğimi seviyorum.

Salih Pehlivan:

Seyircilerin arasında, kuaförlüğün başladığı yerde olmak isterdim. Ben orada olamadım. Sizlerin yaşında aktif olarak kuaförlük yapıyordum. Aile mesleğimiz kuaförlük olduğu için kuaförlüğe ortaokulda başladım. İçimde ukde kaldı; neden bu meslek bize okul ile aynı anda aktarılmıyor ve neden bu şekilde yetişmedik diye çok üzülürdüm. Bizler kuaför salonuna direk girip kuaför olmaya çalıştık. Sizler ise öğretmenlerinizin elinde yoğurulmuş olarak, bir şeyleri aşmış olarak biz sanatkârların eline geldiğinizde biz çok heyecan duyacağız. Çok keyif alacağımıza inanıyoruz. Kuaförlük dünyanın en güzel mesleğidir. Bunun yanı sıra işletme toplantılarında hep zikredilir, dünyadaki en değerli, en geçerli iki meslekten bir tanesidir kuaförlük. Dünyanın en geçerli iki mesleğinden birini seçtiğiniz için hepinizi ben alkışlıyorum.  

Erkan Güzel:

Kuaförlük bölümleri zaman içerisinde gerçek değerine kavuşabilmiş. Gazi Üniversitesi’nde ilk bölüm kurulmuş olmasına rağmen kuaförlük programlarından yetişen öğrencilerin sektörle kaynaşması gördüğümüz kadarıyla çok kolay olmamış. Hatta kuaförlük bölümü öğrencilerine pek de bu işi yapabilecekleri gözüyle bakılmamış. Fakat bugün hem sektöre hizmet veren kuaförlük markalarıyla hem de eğitim veren öğretmenlerle, ustalarla, meslek örgütleriyle birlikte bu buluşmalara imza atıyoruz. Kuaförlüğü alkışlıyoruz. Hem de büyük bir heyecan ve enerjiyle.

Zeynep Atasoy:

Bana göre kuaförlük sanatı, gönüllü insanların sanatıdır. Başka bir meslek daha tanımıyorum ki meslektaşına şov yapsın, eğitimler versin. Bence kuaförlük her şeyden önce bu yüzden çok güzel bir meslek. 16 senelik sektör tecrübemde en çok gözlemlediğim konu budur.

2002 senesinde, L’Oréal Professionnel Ürünler Bölümü ve HCF oluşumuyla birlikte AKD’nin ilk binası alındığında, bir okul kurulmasına karar verildi. Bu okul, sektörde öncü olan firmaların da yardımcı olması ve yön vermesi gereken bir oluşumdu. L’Oréal Professionnel olarak bütün bu süreç içerisinde AKD’ye elimizden gelen her yardımı yapmıştık. Çünkü iki büyük sıkıntı var sektörde; bir tanesi salonlar için kalifiye, donanımlı ekip arkadaşı bulma zorluğu, bir diğeri ise kuaförlük okuyan gençlerimizin kuaförlük mesleğinde kalarak ilerlemelerini sağlamanın zorluğu.

L’Oréal Professionnel olarak biz, parça parça çalıştığımız okulları geçtiğimiz sene bir bütün haline getirmek istediğimizi ve bir bütün okul projesi yapmak istediğimizi AKD’ye dile getirmiştik. Bunun için yönetime de teşekkür ediyoruz. Geçen sene İstanbul’da pilot olarak beş okul ile başladık. Beş okulda 160 öğrenciyle birebir çalıştık. Önce öğretmenlerle birlik olduk daha sonra öğrencilerle beraber olduk. Bütün bir seneyi beraber geçirdik ve çok da güzel dönüşler aldık. Öğrencilerin stajyer olarak gittikleri salonların sahiplerinden de çok güzel dönüşler aldık. Öğrencilerin de çok memnun olduklarını gördük. İlerleyen zamanlarda yine bu tip çalışmaları okul ve öğrenci sayısı artarak yapmaya devam edeceğiz. Çünkü sektörün geleceği öğrencilerdir.

Emine Akad Gürpınar:

Öncelikle devraldığımız mirasla ilgili bir şeyler söylemek isterim. Anlatacağım yüz yılı aşkın geçmişe sahip bir şirket olan L’Oréal’in nasıl kurulduğuna dair çok değerli bir hikâye ve bu mesleğe şirketimizin verdiği değeri çok iyi gösteriyor. L’Oréal Fransız bir kimyager tarafından kuruluyor. Aslında ilk saç boyası formülünü kuaför salonu olan bir arkadaşı için üretiyor yani ilk etapta bir arkadaşına yardımda bulunmak amaçlı ilk saç boyasının formülünü geliştiriyor. L’Oréal, günümüze kadar yine kuaförlerden aldığı ilhamla L’Oréal Professionnel Ürünler Bölümü olarak nesiller boyunca adını devam ettiriyor. İşte bu noktada L’Oréal ve kuaförler arasında ticaretin çok ötesinde bir ilişki söz konusu. Çünkü L’Oréal sektörel bir dayanışmanın içerisinde her geçen gün sektörü büyütmek için çalışıyor. Bunu da yine kuaförlerle beraber yapıyor. Burada hepinizin yanımda gördüğü çok önemli isimler gibi iş ortaklarıyla beraber aslında mesleğe yatırım yapıyor. Mesleği üç önemli alanda; teknik, artistik ve iş yönetimi alanlarında geliştirmek için çalışıyoruz. Bizim önceliğimiz her geçen gün daha fazla sayıda kadının, daha fazla sayıda ve daha fazla salona yüksek bir güvenle gitmesini sağlamak. Saçlar; Türk kadını için son derece kıymetli, son derece önemli ve bu meslekte olan arkadaşlarımız kadının aslında en önemli, en değerli güzellik unsuru olan saçlarına dokunuyor. Saçlarıyla ilgili onlara yönlendirmede bulunabiliyorlar ve güzelliklerine güzellik katabiliyorlar. Bu bakımdan çok önemli. Sektörü eşsiz kılan başka bir unsur ise meslektaşlar arasındaki dayanışma. Aslında kuaförün rakibi yan salondaki kuaför değil. Kuaförün rakibi kadınların kendi problemlerini kendilerinin çözmeye çalışmalarıdır. Bunun da bilincinde olmak önemli. Kuaförlükteki bağlılık, buradaki o gönül verme konusu son derece bu mesleğe özgü bir durum. Çok değerli bir meslek ve hep beraber bu mesleği yüceltmek için, bu mesleğin daha nice Metin Bahçecik’lerini, Hakan Köse’lerini, Salih Pehlivan’larını yaratmak için çalışıyoruz ve çalışmalarımıza devam ediyor olacağız.

Kaynak: Estetica Dergisi Aralık/Ocak sayısı

Abonelik işlemleri için 0212 275 22 15 numaralı telefonu arayabilirsiniz.

 

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975