Ana Sayfa Blog Sayfa 319

Güzelliklere Yolculuk

0

Güzelliklere Yolculuk

Geleceğimizin ümidi olan çocuklar için el ele veren Yaratıcı Çocuklar Derneği ve Koruncuk Vakfı, 20 Şubat’ta İstanbul Swissôtel’de düzenlenen “Güzelliklere Yolculuk” etkinliğiyle moda, kişisel gelişim ve güzellik alanlarında önemli bilgiler verirken, çocuklar alanında yapılan çalışmalara da destek oldu.  Estée Lauder Şirketleri’nin ana sponsorluğuyla gerçekleştirilen etkinliğin moderatörleri arasında Saba Tümer, Metin Hara ve Ece Sükan gibi ünlü isimler vardı.

Korunma ihtiyacındaki çocukların sağlıklı bir ortamda yaşama, oyun ve eğlence olanaklarından yararlanması, çağdaş bir eğitim alma ve yeteneklerini geliştirme hakkı olduğu felsefesiyle hareket eden Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı ile, yaptığı yarışmalar ve disiplinler arası çok yönlü çalışmalarla kültür mirasımızı genç kuşaklara aktararak çocukların yaratıcılıklarını geliştirmelerini sağlayan Yaratıcı Çocuklar Derneği el ele verdi.

Prestij güzelliğin global lideri Estée Lauder Şirketleri’ne ait rüzgar enerjisi ile üretim yapan dünyanın ilk kozmetik markası Aveda’nın ana sponsorluğunda gerçekleştirilen “Güzelliklere Yolculuk” etkinliğinde ünlü isimler ve cemiyet hayatından renkli simalar bir araya geldi. 20 Şubat’ta İstanbul Swissôtel ev sahipliğinde düzenlenen etkinlik moda, bireysel gelişim ve güzellik alanlarında düzenlenen bilgilendirici atölyelerle katılımcıların ruhunu da besledi. Sunuculuğunu Özge Uzun’un üstlendiği etkinliğin katılımcıları arasında ise Dr. Ender Saraç, Suna Dumankaya, Aslı Şen, Dice Kayek ve Nebahat Çehre gibi pek çok ünlü isim vardı. Gün sonunda yapılan çekilişle Estée Lauder Şirketleri tarafından hazırlanan tepeden tırnağa lüks “Güzellik Paketi” şanslı bir kişiye hediye edildi.

Çocuklar adına yapılan çalışmalara destek olmak amacıyla hazırlanan bu özel etkinlik kapsamındaki oturumlarda ünlü moderatörlere pek önemli isim eşlik etti. Saba Tümer moderatörlüğündeki “Sağlıklı Beslenme ve Kişisel Bakım” oturumuna Dr. Ender Saraç, Dr. Cansen Kut, Aslı Şen ve Suna Dumankaya; Elçin Oflaz moderatörlüğündeki “Beden, Ruh, Zihin Üçlemesi” oturumuna Selen Yılmaz, Elif Kutlu Kurtoğlu, Yasemin Tarzi ve Ruhiser Akın; “Çocuklara Güneşi Hediye Etmek” oturumuna Metin Hara; Valerie Dayan moderatörlüğündeki “Estée Lauder Companies ile Güzellik Üzerine” oturumuna Başak Dizer, Gül Gölge Saygı, Burcu Kara, Merve Özkaynak, Işıl Mumcu Tural ve MAC Makyaj Sanatçısı Alev Karslı; Ece Sükan moderatörlüğündeki “Moda Üzerine” oturumuna ise Nebahat Çehre, Mehtap Elaidi ve Dice Kayek katıldı.

 

İki Sivil Toplum Kuruluşu yetkilileri bu etkinlikle farklı bir konsept içinde insanların enerji toplayarak mutlu olmasını hedeflediklerini belirttiler. Katılımcılar bir yandan değerli konuşmacıların sağlık ve yaşam hakkındaki önemli konuşmalarını dinlerken, diğer yandan da vakıflara katkıda bulunma fırsatı yakaladılar. 

Kuaförüm ve Ben

0

Kuaförüm ve Ben

İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu Saç Bakımı ve Güzellik Hizmetleri programının ev sahipliğinde düzenlenen Kuaförüm ve Ben Söyleşi ve Gösterisi 20 Şubat 2017’de Esentepe Yerleşkesi Konferans Salonu’nda gerçekleşti.

Maltepe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Üsküdar, Üsküdar IMKB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Kartal IMKB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Nişantaşı Rüştü Uzel Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Levent Kız Teknik ve Meslek Lisesi, Gelibolu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Küçükköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Mevlana Mesleki ve Teknik Lisesi ve Gelişim Üniversitesi öğrencilerinin katılımı ile gerçekleşen etkinlikte, Yıldırım Özdemir markası altındaki yıldızlar, Ercan  Göynü, Fatih Körpe, Ece Tali Körpe, Barış Özdemir, Çağlar Çiçek, İrem Yanar ve Meltem Fedai sahnede kesim yaptı.

Yıldırım Özdemir “Kuaförlük dünyanın en güzel mesleği. Mesleğimiz hiçbir krizden etkilenmiyor. Sanat dünyasından, politikaya  kadar farklı branşlardan müşterileriniz oluyor. Bu mesleği seçmenizi istiyorum. “ diyerek öğrencileri mesleğe davet etti.

 Wella Professionals Türkiye Eğitim Uzmanı Berk Serkizyan, Wella Professionals İlkbahar Yaz trendleri hakkında bilgi verdi. “Bir tasarımcının kendisini geliştirmesi için öncelikle çok iyi eğitim alması, modayı takip etmesi; moda ve trendleri takip ettiği doneleri müşteri ile paylaşması gerekiyor. Kuaförlük sadece saç kesmek ve saç boyamak ile kısıtlı değil.

Wella Professionals olarak genç yetenekler için TrendVision yarışması düzenliyoruz. TrendVision Wella’nın trendlerinden ilham alarak hazırlanmış çok özel bir dünya sahnesi. İlkbahar Yaz sezonunda kakül kesimleri, küt kesimleri, hatları net olan kesimleri, doğal taranmış saçları, kişiye özel yumuşak geçişleri, Afro saçları çok sık göreceğiz. Trendlerden ilham alırkan modanın akışkanlığından esinlendik. “ dedi. 

Oda çalışıyor

0

Oda çalışıyor…

İstanbul Erkek Berberleri Odası farklı projelerle sektördeki farkını ortaya koyuyor. Şükrü Akyüz başkanlığındaki İstanbul Erkek Berberleri Odası, alışılmışın dışında bir meslek odası profili çizerek hem üyelerine katkı sağlıyor hem de sektörde iz bırakıyor. İşte çalışmalardan özetler…

Wella Professionals ile işbirliği

SP Men markası altında erkeklere yönelik ürün portföyüyle Wella Professionals, İstanbul Erkek Berberleri Odası ile işbirliği anlaşması imzalayarak ihtiyacın son derece fazla olduğu eğitim konularını istikrarlı olarak sürdürme kararına vardı. Bu protokol kapsamında Wella Professionals, İstanbul Erkek Berberleri Odası üyelerine yönelik teknik, artistik, kişisel gelişim ve işletmecilik konularında eğitimler düzenleyecek.

 

Filiz-Çelik ziyareti

Türkiye’nin en büyük salon mobilyaları üreticisi Filiz-Çelik’i Bursa’daki üretim tesislerinde ziyaret eden Şükrü Akyüz, bu ziyarette özellikle yeni jenerasyon kuaförlerin ihtiyacı olan modern salon tasarımları konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını, salon mobilyalarının finansmanı konusunda neler yapılabileceğinin görüşüldüğünü ve Filiz Çelik’e ait son modellerin incelendiğini belirterek Filiz Çelik’e ait İstanbul’da açılan yeni showroom’da ne tür etkinlikler düzenlenebileceği konusunda Filiz-Çelik Yönetim Kurulu Başkanı Osman Çelik ve Genel Müdür Alper Çelik ile görüştüklerini belirtti.

Hairist’te erkekler de var

Türkiye’nin en zengin içeriğe sahip online yayın sitesi olan www.hairist.com.tr ve İstanbul Erkek Berberleri Odası arasındaki mutabakat ile İstanbul Erkek Berberleri Odası’na ait www.istanbulberberlerodasi.org.tr bünyesinde erkek berberlerine yönelik en güncel saç tasarımlarının, tekniklerin, eğitim ve etkinliklerin yer aldığı bölüm yayına alındı. Aynı zamanda www.hairist.com.tr/men adresinde yayın yapan site erkek berberlerine yönelik ilk uluslararası içeriğe sahip site özelliği taşıyor.

 

Erkekler de Londra’ya gidiyor

Alternative Hair Show bünyesinde düzenlenen Visionary Awards Yarışması’na bu yıl Hairist finalistleri ilk kez katılacak olmanın mutluluğunu yaşarken bir diğer özel haber erkek berberleri için: 2017 yılındaki yarışmaya İstanbul Erkek Berberleri Odası koordinasyonunda erkek berberleri de katılma imkânı bulunuyor. Bunu için tek yapmaları gereken www.hairist.com.tr/men adresinde yer alan Sizden Gelenler bölümüne yaptıkları çalışmaları yüklemek ve siteyi takip etmek.

Haberin devamını Estetica Dergisi Sonbahar 2016 sayısında bulabilirsiniz.

hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

Ebil Saç Tasarım 2016’nın En İyi Salonları arasında

0

Ebil Saç Tasarım 2016nın En İyi Salonları arasında

Şaşkınbakkal’da bulunan Mimar Yasin Altıpat’ın tasarladığı Ebil Saç Tasarım, Estetica Design ve Paris Mondial Fuarı desteğiyle belirlenen jüri tarafından Paris'te düzenlenen yarışmada dünyanın en iyi 9 salon tasarımlarından biri olarak seçildi. En yenilikçi ve fark yaratan tasarımlara göre Avrupa, Amerika, Japonya ve Avustalya’dan 19 ülkeden 83 farklı salon değerlendirildi.

Dünyanın en iyi salon tasarımları arasında Türkiye’den Ebil Saç Tasarım, İsveç’ten Claque La Mouche Salon, İspanya’dan Factory Salon, Belçika’dan Kap Salon, Polonyo’dan Moss Salon, Birleşik Arap Emirlikleri’nden Aldo Coppola Salon, Güney Kore’den Alexandre de Paris Salon, Japonya’dan Arkhe Salon, İngiltere’den Baroque Ripon Salon geliyor.

Claque La Mouche Salon, İsveç

Sofistike salon eşyaları, göze çarpan detayları, rahatlatıcı atmosferiyle Claque La Mouche Salon, ahşap tavanları ve rengarenk zemini ile dikkat çekiyor. 

Ebil Saç Tasarım, Türkiye

Modern salon, elegant havası ile öne çıkıyor. Konforlu salon eşyaları mekana sıcaklık kazandırıyor.

Factory Salon, İspanya

Barcelona’da bulunan Factory Salon minimalist yapısı, duyuları açığa çıkaran konsepti ile etkileyici bir mekan.

Kap Salon – Belçika

Geometrik kontrastlar, metal ve ahşap malzemelerinin uyumu Kap Salon’a değer katan özellikleri arasında geliyor.

Moss Salon – Polonya

Polonya’nın Krakow şehrinde bulunan Moss Salon, sade tasarımı ile dikkat çekiyor.  Ahşap merdivenleri, gizli bölmeleri, çevreye duyarlı salonda ilk göze çapranlar arasında geliyor. 

Aldo Coppola – Birleşik Arap Emirlikleri

Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dhabi’de bulunan elegant salon lüks detayları ile dikkat çekiyor.   

Alexandre de Paris – Güney Kore

Güney Kore’de bulunan Alexandre de Paris Salon, mistik atmosferiyle, yumuşak ışıkları ile öne çıkıyor.  

Arkhe – Japonya

Tokyo’da bulunan Arkhe Salon, metal tavanları, linear yapısı ile fark yaratıyor. 

Baroque Ripon – İngiltere

İngiltere’de bulunan Baroque Ripon barok tarzı, yenilikçi tasarımı, retro stili ile öne çıkıyor.  

hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

Mükemmel bir kuaförlük gününe hazır mısınız?

0

Hairist

Kuaförlük ve Kariyer Günü

10 Nisan 2017'de Gerçekleşecek!

Türkiye'nin en uzun soluklu ve istikrarlı kuaförlük etkinliği olan Hairist, 10 Nisan 2017 tarihinde İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu Maslak Yerleşkesi'nde gerçekleşecek.

 

İlki 2011 yılında gerçekleşen etkinlik 'En iyi saçlar için ilham veren atmosfer' sloganıyla

 Türkiye'nin seçkin kuaförlerini ve kuaförlüğü meslek olarak seçen öğrencilerini bir araya getiriyor.

Kuaförlük sektörünün uluslararası ve yerel seçkin markalarını kuaförlerle buluşturan etkinlik; Yılın Kuaförü Yarışması Ödül Töreni le Estetica Dergisi Meslek Onur Ödülü Töreni'ne de evsahipliği yapıyor.

'Neden Kuaförlük' başlığıyla bir meslek olarak kuaförlüğün sağladığı fırsatları anlatan bir konuşmanın da yer alacağı etkinlikte önemli kuaförlük markalarının kariyer masaları kuaförlüğü seçen öğrencilere kariyer ve staj imkanı da sağlayacak.

Koruncuk Vakfı'na da bağışlarla katkı sağlayan etkinlikte farklı kuaförlük markaları hazırladıkları saç tasarımlarını özel bir şovla izleyenlerle paylaşacak.

Etkinkliğe katılmak için kuaförlerin çalıştıkları markalarla görüşmesi veya 0212 272 02 70 numaralı telefondan giriş bileti satın alması gerekiyor.

Siz de yerinizi almak için hazırlanın ve 10 Nisan 2017 tarihini kaydedin…

Etkinliği Destekleyen Markalar

Koruncuk Vakfı'na bağış yaparak sahnede yerlerini alan kuaförler:

 

 

Türkiye’de Aveda

0

Türkiye’de Aveda

Estetica: Nazlı Altıpat ile beraberiz ve bir Aveda Türkiye hikayesi yazalım istedik. Ne zaman başladı Aveda Türkiye’de?

 

Nazlı Altıpat: Aveda Türkiye’ye Kasım 2010’da giriş yaptı. İlk salonumuz Erdem Kıramer Akmerkez. 6. yılımız doldu.

 

Estetica: Aveda’nın ilk yılında hem hoş geldin demiştik hem de bir değerlendirme yaparak hedeflerden bahsetmiştik. Şimdi ne durumdayız?

 

Nazlı Altıpat: Son 6 yılda hedeflerimizden daha ötesine ulaştığımızı görüyorum. Türkiye’de kuaförlük mesleğini daha ileriye taşıma arzu ve istediğinde olan kuaförlerin bunu yapabilmelerine katkı sağlamak için özellikle salonlarındaki misafirlerine verdikleri servislerin kalitesini artırmaya, kendi mesleki bilgi birikimlerini de geliştirmeye yönelik ve aynı zamanda tüketicilere de daha doğal ürünlerle çözüm bulabilmek adına markayı lanse ettik.

 

Estetica: Aveda kaç salonda var ve hedef neydi?

 

Nazlı Altıpat: Şu an 6. yılımızda 53 tane salondayız. Hedefimiz her yıl 10 salon açmaktı. Aslında hedeflediğimiz noktadayız. İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep, İzmit, Antalya ve Bodrum’dayız.

Kuaförlerde sunulan ürünler ve fiyatları aynı olmak kaydıyla yani ekstra başka bir avantaj sunmadan daha geniş kitlelere ulaşabilmek ve özellikle 53 salonumuzun bulunduğu 7 il içinde Aveda markasını tercih eden tüm tüketicilere ulaşabilmek adına internet üzerinden de satışa başladık.

Estetica: Bir kriter ve standart var mı?

 

Nazlı Altıpat: Evet var. Öncelikle bu markayı tercih etme sebebimizi doğru anlamamız gerekiyor. Biz sadece ticari amaçla bulunan bir marka değiliz. Dolayısıyla görüşmeye gittiğimiz kuaför salonlarında markayı neden seçtiğini anlamaya çalışıyoruz. Markanın değerlerini paylaşıyoruz.

 

Estetica: Mağazalarınız ve internetten satış kuaförlerin satışını etkilemiyor mu?

 

Nazlı Altıpat: Bir markanın tanınırlılığı, bilinirliliği ne kadar artarsa, üstelik mağazayı da doğru konumluyorsak tam tersi yönde olumlu olarak etkiliyor. Bizim çalıştığımız 53 salonun hiçbirinden bu konuyla ilgili şikâyet duymadık.

Kendi adımıza orada çok iyi bir müşteri deneyimi yaşattığımızı düşünüyorum. Her ay gizli müşteri testleriyle kontrol ediyoruz. Mağazamızda çalışan uzmanlara her ay neleri daha mükemmel yapabiliriz diye bir gizli müşteri testi yapılıyor.

 

Tüketici çekmek amacıyla internet sitemizi tanıtmak için dijital tarafa da yatırım yapıyoruz. İlerleyen dönemlerde online alışveriş yapanları kuaför salonlarına yönlendirme ve oradan kuaför salonlarının işbirliği ile yapılacak, çeşitli avantajlı teklifler sunarak onların da bundan istifade etmesini sağlayacağız.

İnternet sitemizden alışveriş yapan tüketicilerimiz hâlihazırda bir Aveda salonuna gidiyorsa o tüketicinin artık yapacağı bütün alışverişlerden gittiği o kuaför salonu bir komisyon elde ediyor. Bu durum kuaför için hiçbir kayıp olmadığı gibi durduğu yerden para kazanması için bir şans. Aynı şekilde kuaförler kendi web sitelerinden bizim web sitemize yönlendirme yaparlarsa, biz nerden yönlendirme yapıldığını görebiliyoruz ve bu durumda kuaför yine komisyon kazanıyor. Her taraftan kuaförü kazandırma üzerine kurulu bir sistem.

 

Estetica: Aveda’da eğitim?

Nazlı Altıpat: Berlin, Londra ve Amsterdam’da ki Akademilerde yapacağımız kesim-renklendirme eğitimleri var. Burada hem uluslararası artistleri değerlendirme şansları oluyor hem de farklı ülkelerdeki meslektaşlarıyla aynı ortamda eğitim alma şansları oluyor. Bu anlamda bu yıl sonuna kadar 3 tane eğitimimiz var.

Bunun dışında Aveda’nın da her sene yaptığı bir organizasyon var. Bunların bir tanesi Aveda Kongresi. Dünyanın her yerinden kuaförlerin geldiği ve Amerika’da her yıl 5000 kişinin katıldığı bir kongre ve 2 senede bir yapılıyor.

Bir sene kongre diğer sene ise Avrupa’da bir organizasyon yapılıyor. Avrupa’daki Master Jam adlı organizasyon daha bölgesel ve bu sene Milano’da olacak. 1200-1300 kişinin katılımını bekliyoruz. Türkiye’den de 20 kişi gidiyoruz.

Haberin devamını Estetica Dergisi Sonbahar 2016 sayısında bulabilirsiniz.

hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

Eğitimde bir marka: Fikret Yıldırım

0

Sadece kuaförlükle değil eğitimlerle de başarıyı yakalayan bir isim

Eğitmenlik farklı bir beceri gerektiriyor. Tüm birikimini kuaförler ile paylaşan, mesleki gelişimi için eğitime önem veren London Kuaför Etiler işletmecisi ve saç kesimi alanında Schwarzkopf Professional’ın Türkiye’deki yerel elçisi Fikret Yıldırım ile beraberiz. 

Kuaförlüğe nasıl başladınız?

Benim kuaför olmak gibi bir hayalim yoktu. 1997 yılında liseyi bitirdikten sonra kısa bir süre Girişim Asansör firmasında çalıştım. Daha sonra Yusuf Koçyiğit’in yönlendirmesiyle Suadiye London Kuaför’de işe başladım. Ustamın Yusuf Koçyiğit olması benim için çok önemliydi. Bu konuda çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Yusuf Bey’in çok disiplinli olması bana çok şey kazandırdı. Suadiye London şubesinde müşterilerin kuaförüne yaklaşımı çok iyiydi. İşin içine girdikten sonra mesleği çok sevdim. Şu an Etiler London şubesinin işletmecisiyim. Schwarzkopf Professional’ın Türkiye’deki saç kesimi alanındaki yerel elçisiyim.

Schwarzkopf Professional, 2009 yılında kendi markası olan Essential Look Skills eğitimlerini başlattı. Tüm dünya ile aynı anda Türkiye’de de eğitimler verilmeye başlandı. Ben de Essential Looks Skills’in ilk eğitmenlerinden biriyim. 2009 yılından beri Kıbrıs dahil tüm Türkiye’de eğitim veriyorum. Ben kesim konusunda branşlaşmak istedim. Pivot Point kökenliyim. Pivot Point’in çok eğitimini aldım. Etiler London Kuaför’de kesimlerin yüzde 70’i benim üzerimde. Tabii ki salonda müşterilere renklendirme de yapıyorum.  Ancak genel olarak arkadaşlarımın renklendirdiği saçları ben kesiyorum.

2017 kesim trendleri nelerdir?

Sert, asi kısa saçlar… Uzun saçlarda kâküller, kısa saçlarda asimetrik saçlar, orta boylarda da küt kesimler.

Kendinizi nasıl bir kuaför olarak tanımlıyorsunuz?

Müşteriler hep bana saç keserken etrafını görmüyorsun, saça çok odaklanıyorsun, saçı yaşıyorsun diyorlar. Bir saçı kesmek istiyorsam, o saçın nasıl olacağını hayal ediyorum. İstediğim sonucu çıkarana kadar o saçtan ayrılmak istemiyorum. Çok titizim. Yaptığım işin en temizini yapmaya çalışıyorum.

Müşterilerinizle iletişiminiz?

Eğitmenlik kimliğim bana değer kazandırıyor. Bu yüzden müşterilerim bana çok güvenir. Bence bir kuaförün kendini rahat hissedebilmesi ve sanatını çok iyi icra edebilmesi için müşterisinin ilk önce ona güvenmesi gerekiyor. Bir kuaför müşterisinin size inanıyorum ve size bırakıyorum demesini duymak istiyor. Müşterilerin size bırakıyorum demesi, bence kuaförü en çok rahatlatan şeylerden birisi.

Türkiye’deki Meslek Okulları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Meslek Okulları’ndan mezun olan kuaförlerin diğer eğitimlere de katılması gerektiğini düşünüyorum.

Sosyal medya?

Instagram ve Facebook kullanıyorum. Sosyal medyayı eğitmenliğe başladıktan sonra daha çok kullanmaya başladım. Kesim eğitimlerini sosyal medyada paylaşıyorum.

Müşteriyi salona kazandırmak için ne yapıyorsunuz?

Saçınızı bir de ben keseyim demek yerine, kendimi tanıtıyorum. Müşteri çevresindekilere benim eğitmen olduğumu anlatıyor. Müşterilerimin çok büyük kısmını bana eski müşterilerim getirdi. Saç kesim eğitmeni olmam müşterilerin gözünde büyük bir etken. Bu konu ile ilgili Schwarzkopf Professional bana böyle bir kapı açarak çok büyük fayda sağladı. Ben de çok çalıştım. Bilgi birikimimi müşteriye saçını keseceğim modeli anlatırken kullanıyorum ve müşterim bundan etkileniyor. Müşteriye servis yaparken ona yapacağım işlemi çizimler ile gösteriyorum. Hangi bölgede hangi açıyla çalıştığımı anlatıyorum. Böylece müşteri işime hakimiyetimin olduğunu görüyor.

Kuaförlüğün geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?

Yeni neslin eğitimlere katıldıkça çok daha düzgün çalışacağını düşünüyorum. Kuaförlük sektörünün geleceği ile ilgili dezavantajlar da var. Sektörde artık alt kadro bulmak çok zor. Çünkü hiç kimse çocuğu liseyi bitirmeden işe başlamasını istemiyor. Eskiden çırak, yardımcı asistan bulabilirken, salonda insanlar çekirdekten yetişiyordu. Meslek Lisesi’nden ya da üniversiteden gelenler biraz daha tepeden bir şeyler yapmak istiyor. Eleman konusu sektörün en büyük sorunlarından birisi. Kendi kültürümüzle yetiştirmek üzere alt kadro, asistan bulmak artık çok zor.

Meslektaşlarınızla neler paylaşacaksınız?

Bizim işimiz ekip işi. Salonda işleri paylaşmak gerekiyor. Branşlaşmak işleri biraz daha kolaylaştırıyor. Sektör artık biraz da bu yöne gidiyor artık. Salonda her şeyi yapayım gibi bir algının ortadan kalması gerektiğini düşünüyorum. Anadolu’daki kuaförlerle sohbet ediyorum. Salonlarını geziyorum. Kuaför saç da yapıyor, manikür pedikür de yapıyor. Böylece personel sayısını düşürebiliyorsunuz ama ben branşlaşmaktan yanayım.  Salonlarda colorist adında çalışan kuaförler çoğalmaya başladı. Bu salon için çok büyük bir avantaj.

Hairist Yılın Kuaförü Yarışması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Doğru bir iş yapıldığını, yarışmanın gençlere fayda sağladığını görüyorum. Salondan arkadaşlar da yarışmaya katılıyor. Eğitimlerdeki kuaförler bana yarışmaya hangi tasarımları ile katılmaları konusunda fikir soruyor. Yarışma ile birlikte kuaförlerin salonda motivasyonunu arttırdığını düşünüyorum.

Estetica Dergisi hakkında görüşleriniz?

Estetica Dergisi’ni sürekli takip ediyoruz. Müşterilerimiz de dergiyi okuyor ve kuaförlerin salonun dışına çıktığını, eğitimlere, etkinliklere gittiğini görüyor. Estetica Dergisi’nin sektörü sosyalleştirdiğini düşünüyorum. 

Yarışma başlıyor

0

#asklayapilansaclar

Tasarladığınız saça aşık olanlardan mısınız? Ventoso ile şekillendirdiğiniz saçları 28 Şubat tarihine kadar kendi Instagram veya Facebook hesabınızda  #asklayapilansaclar etiketiyle paylaşın.

Estetica Dergisi Yayın Kurulu’nun seçeceği fotoğrafların sahibi, altın ve gül kurusu renkli simli kaplamasıyla sevgililer günü için tasarlanan Ventoso V8 Turbo5000 SLIMFIT kazansın!

 

3 altın, 3 gül kurusu renkli simli kaplamalı Ventoso V8 Turbo5000 SLIMFIT, 6 kişiyi bekliyor.

 

#asklayapilansaclar etiketiyle paylaşılan saçlar Ventoso ve Hairist  Instagram sayfasında paylaşılacaktır. Şimdiden bol şans!

Ventoso Fön Makinesi ile çekilmiş saç tasarımlarınızı bekliyoruz. 

 

Trump’ın saçların sırrı prostat ilacı

0

Trump'ın saçların sırrı prostat ilacı

70 yaşındaki ABD Başkanı Donald Trump’ın saçlarının peruk olup olmadığı çok konuşuldu. New York Times haberine göre Trump’un saçlarının arkasındaki sır, kullandığı prostat ilacı Rogaine.

1980 yılından beri Trump’ın doktoru olan Dr. Harold Bornstein’ın yaptığı açıklamaya göre, Rogaine ilacı kelliği önlüyor. Trump her gün saçları için bu ilacı kullanıyor. Finasteride maddesi, testosteron hormonunun, erkeklerde kelliğe yol açan DHT hormonuna dönüşmesini engelliyor. Yüzde 5 ve yüzde 2 minoxidil içeren versiyonları mevcut. Unutmadan söyleyelim sakal ve benzeri istenmeyen tüylere sebep olduğu için yüzde 5’liğini kadınlar kullanamıyor.  

 

hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

Mesleğine aşık bir kuaför: İzzet Tabak/ Röportaj

0

Mesleğine aşık bir kuaför: İzzet Tabak

Türkiye’den Aveda salonlarının da katıldığı Aveda salonlarına özel olarak düzenlenen etkinlik içerisindeki Fashionista Yarışması’nda ülkemizi 2 kere temsil eden, mesleğine tutkuyla bağlı İzzet Tabak ile bir röportaj gerçekleştirdik.

hairistcomtr: Ne zaman ve nasıl kuaförlüğe başladınız?

İzzet tabak: Kuaförlüğe 1998 yılında başladım. 18 senedir kuaförlük yapıyorum. Doğma büyüme İstanbul’luyum. Ortaokul yıllarımda arabalara çok meraklıydım. Araba tamirciliği yapıyordum. Tarlabaşı’nda yaşıyorduk. Ağır Roman filminin çekildiği yıllardı. Efsane yıllardı. Benim bir arkadaşım vardı, kuaförlük yapıyordu. Ben araba altında çalışıp, ustama yardım ederken o her sabah yukarı doğru üstü başı tertemiz işe giderdi, akşam da tertemiz gelirdi. Hep ona özenirdim ama utangaç olduğum için kadınlarla çalışamam sanırdım. O zamanlarda sanatla uğraşmak istiyordum. Ben her konuda çok titizimdir ve temiz giyinmeyi severim. Mesleğe de biraz öyle başladım aslında. Kendime temiz bir iş seçtim. Ortaokulu bitirdikten sonra, 14 yaşlarında mesleğe adım attım. İlk zamanlarımda daha çok dergi ve katalog çekimlerine gidiyordum. O zamanlarda, o ortamda eksik yetiştiğimi anladım. Çünkü çekim ortamında sadece saç taranıyor ve topuz yapılıyordu. O yıllarda aslında kuaför salonunda çalışmak istediğimi fark ettim. Benim bir salonda çalışmam ve bir yerin patronu olmam lazımdı. Mesela insanların ‘İzzet burada mı? Biz saç kestireceğiz.’ diye sormasını istiyordum. Ben sadece saç taramak değil, saç renklendirme ve konsültasyon da yapmak istiyordum. Ama daha çok saç kesmek istiyordum. Hep onun hayalini kuruyordum. Hep böyle bir araştırma içerisindeydim. Sürekli Erdem Kıramer ismini duyuyordum. Arkadaşlarımla konuşuyorduk ve hepsi seni oraya almazlar diyordu. Bir yandan da boğulacaksam, büyük denizde boğulayım diyordum.

hairistcomtr: Peki Erdem Kıramer ile ne zaman tanıştınız?

İzzet Tabak: 16 yaşında Erdem bey ile tanıştım. Erdem Kıramer’in Etiler merkez salonunda çalışmaya başladım. Askere gidene kadar Erdem Bey’in yanında çalıştım. Askere gidip geldim ve yine Erdem Kıramer’de devam ettim. Sonra Erdem Kıramer’in başka şubelerine geçtim. Son olarak tırmana tırmana geldiğim bu noktadayım, Erdem Kıramer’in ortaklarından biriyim. Erdem Kıramer- Akmerkez şubesinin ortağı oldum. 16 senedir Erdem Kıramer’le beraberim.

hairistcomtr: Memnun musunuz?

İzzet Tabak: Çok memnunum. Kendimi dünyanın en şanslı insanı olarak görüyorum. Birincisi bu mesleği yaptığım için, ikincisi de Erdem Bey gibi bir duayenle aynı ortamda çalıştığım için ve beni bu salona ortak yaptığı için.

hairistcomtr:  O yıllardan bu güne kendinize neler kattınız?

İzzet Tabak: O yıllarda daha çok saç boyamaya ve müşteri sahibi olmaya çalışıyorsunuz. Yavaş yavaş kesim yapmaya da başlıyorsunuz. Ben daha çok saç kesmeye yoğunlaştım ve sık sık yurt dışında eğitimlere gittim. Aveda Akademi’de, Londra’da Sassoon Akademi’de, Akın Konizi ile Hob Akademi’de ve Paris’te Jacgues Dessange’da eğitim aldım. Daha çok kesim ağırlıklı çalışıyordum ama müşteri yoğunlaşınca saç boyamaya da başladım. Kesim insanıyım diyebilirim. Zaten Aveda gibi kaliteli bir markayla çalışıyorum. Bu yüzden şanlıyım. Aveda’nın sürekli eğitimleri oluyor ve onlara katılıyorum ama başka eğitimlere de gidiyorum. Eğitimi önemsiyorum ve fırsat buldukça eğitimlere gidiyorum.

hairistcomtr: Çalışırken disiplinli misiniz?

İzzet Tabak: Disiplin zaten olmazsa olmazlarım arasında. Mesela ben her sabah 8’de işimin başındayım. 8’i 5 geçe dükkana geleyim, o gün benim için gün bitmez. Akşam 8’den önce de dükkandan çıkmam. Sabah 8, akşam 8 çalışıyorum ve bir gün tatilim var. Ama bana yetiyor. İzin günümde bile bana ihtiyaç varsa salona giderim. Çünkü işimi çok severek yapıyorum. Sevmezsen zaten yapamazsın. Şu an bile İzzet burada mı diye bakmaya gelen iki kişinin saçını kestim.

hairistcomtr: Salona en çok kesim için mi yoksa renklendirme için mi geliyorlar? Siz hangisini yapmayı seviyorsunuz?

İzzet Tabak: Daha çok kesim için ama son yıllarda renklendirme için de çok geliyorlar. Ben ikisini de yapıyorum. Çünkü kestiğim saçı kendim görerek daha iyi renklendirebiliyorum. Eskiden saçı keserdim, colorist arkadaşıma yönlendirirdim ve başka kimseyi karıştırmazdım. Şimdi kestiğim saçı nasıl kestiğimi bildiğim için hangi rengi, nasıl uygulayacağımı daha net görebiliyorum. Colorist arkadaşa yönlendiriyorum ama istediğim gibi kesime uygun bir renklendirme çıkmıyor çoğu zaman çünkü saçı keserken hissettiklerini o boyarken hissetmiyor. Kestikten sonra hemen kendim renklendiriyorum ve hem işimiz uzamıyor. Kıramer’in hamurunda boyacılar ve taramacılar vardır. Senelerce öyle yetiştik. Mesela ben şimdi saçı keserken, kesime ruhumu yansıtıyorum, aşkla kesim yapıyorum. Kestiğim saçı kurutuyorum ve müşteriye sormadan boyayı hazırlıyorum. Bana güvenirler ve saçma bir şey yapmayacağımı bilirler. Güven çok önemli. Günde ortalama 20 servis yapıyorum. Ben her zaman müşterim salonda gezsin istiyorum, müşteri bana bağlansın istemem. Saçına herkes değebilmeli çünkü belki benim aklıma gelmeyen bir başka arkadaşımın aklına gelecek ve müşteri onu daha da beğenecek. Müşteri hoşnut olmazsa zaten geri sana dönüyor ve senin değerini anlıyor. Cep telefonu numaramı kimseye vermiyorum, herkes salonun numarasından ulaşıp randevu alabiliyor. Çünkü ben salonda yoksam diğer arkadaşlar var. Yarın bir gün ben olmazsam müşteri benim dışımda başka bir ele güvenebilmeli. Müşteriler kişiye değil, markaya bağlı olsun istiyorum. Şimdi benim burada adım Erdem Kıramer’den İzzet ama buradan ayrılırsam adım İzzet. O yüzden marka olmak gerçekten önemli. Taş yerinde ağırdır.

hairistcomtr: İleride kendi şubenizi açmak ve kendi markanızı oluşturmak istiyor musunuz?

İzzet tabak: Bu konularda çok vefalıyım. Bunu hayal bile edemiyorum. Erdem bey nerede nefes alıyorsa ben oradayım. O beni bu markaya layık gördü ve güvendi. Bu durum benim çok çalışmama da bağlı ama o beni layık gördüyse ve bana bu değeri verdiyse ben kesinlikle hiçbir yere gidemem. Zaten böyle bir şey düşünsem bile söyleyemem. Ben hissediyorum; bizim aramızda baba-oğuldan daha farklı bir şey var. O kadar şanslıyım ki. Benim ismimi biliyor, bana ‘nasılsın oğlum’ deyip sarılabiliyor. Kendimi çok şanslı hissediyorum. Bizim tanışma hikayemizde ilginç. Erdem bey kendi akademimizde topuz semineri veriyordu. Salondan kimse katılmadı. Kimse müşterisini bırakıp salondan gitmek istemedi. Bende heyecanla ‘ben giderim’ dedim. Belki çok sıradan bir topuz yaptım ama Erdem Bey beni orada tanıdı. Bir kırılma yaşadık. Önceden de tanıyordu ama çok iyi tanımıyordu. Şimdi beni çok iyi tanıyor. Erdem bey bir duayen ve ona saygım büyük. Mesela Milano’da yemekte benden konuşma yapmamı istediler. Ben çok güzel dinlerim, herkesi dinlerim ve kısa konuşurum. O gün de nasıl konuşacağımı bilemedim ve dedim ki : “Bugün burada büyük abilerim ve arkadaşlarım var. 18 sene evvel ne kadar doğru bir karar vermişim kuaför olmayı istemekle ve Erdem Kıramer ekibinin bir parçası olmakla ve verdiğim karara şükürler olsun diyorum.” diye bir konuşma yapmıştım. Erkan bey ve Erdem bey bakıştılar ve iyi ki konuşamıyorsun dediler. Erdem bey o gün masa da bir söz söyledi. “Her zaman mesleğime, meslektaşlarıma ve kendime saygı duydum.” dedi. O günden sonra daha daha kafama yattı sözleri. Kendime saygım var ama özellikle mesleğime daha çok var. O cümle çok güzeldi. Sektörde saygı ve mütevazilik çok önemli. Erdem bey konuşmaya başlayınca onu dinlemeye başlarım, ondan ne kaparsam kardır diye düşünürüm. O yüzden iyi bir dinleyici ve uygulayıcıyımdır ama konuşmaya gelince çok başarılı değilimdir.

hairistcomtr: Aveda Master Jam’e katılma fikri nereden doğdu? Yarışmaya nasıl hazırlandınız?

İzzet Tabak: Aveda Master Jam 2 senede bir oluyor ve 2 seferdir derece alıyoruz. Biz diyorum çünkü arkamda sadece benim değil ekibimin gücü de var. Yarışmaya ilk girdiğimde çok profesyonel düşündüm. Çünkü fotoğrafların kriterleri var. Güncel bir dergide çıkacak nitelikte olması gerekiyor. Bu yüzden güzel ve profesyonel, saçı taşıyacak bir modele ihtiyacımız vardı. O yüzden bir ajans buldum. Oradan bir modelle anlaştım. Türk kuaförü böyle durumlarda annesi, kardeşi, arkadaşı ya da müşterisiyle çalışıyor. Belki çok güzel kesimler yapıyor ama model saçı taşıyamıyor. Sonra çok profesyonel bir makyöz ve moda fotoğrafçısıyla çalıştım. Aslında bir sıfır önde başlamış oldum. Mesela ilk başlarda renk çalışmıştım ama baktım ki herkes renk çalışıyor. Benim rengin üstüne bir şeyler koymam gerekiyordu. Mesela geçen sene örgülü bir saç taradım ve üstüne renk uyguladım. Ben biraz mimar gibi düşündüm ve kolaya kaçmadım. Profesyonel olmayan modellerle de çalıştım ama poz veremiyorlar. Profesyonel modeller fotoğrafçıyı yönlendiriyorlar.

hairistcomtr: Bu yıl hazırladığınız modelinize nasıl hazırlandınız? Nelerden esinlendiniz?

İzzet Tabak: Yurt dışındaki kuaförlerden örnek aldım. Bizim için güzel bir şanstı. Benim evimde bir odam var, 3 tane eğitim kafası var ve gece birden aklıma bir şey geldiğinde kalkıp saç toplayıp, kesebiliyorum. O saatte renklendirme yapmıyorum ama saç şekillendiriyorum. Bana yarışmayı kazandıran o  tasarımı ortaya çıkarana kadar sürekli çalıştım, aklımdan bin bir tane model geçmişti. Bir kere her şeyden önce diğer saçlardan bir farkı olması lazımdı. Arkadaşlarımın yapacakları saçları düşündüm ve daha farklı olmasını istedim. Bir de artık Türk kadını çok güçlü her konuda. Eskiden makyaj yapan kadın yoktu, şimdi makyajsız dışarıya çıkan kadın yok. Eskiden hiçbir kadın saçını kestirmezdi, şimdi herkes kısa saçlı. Güçlü kadından yola çıktım. Hep bunu hayal ettim.

hairistcomtr: Kuaför olmasaydınız ne iş yapardınız?

İzzet Tabak: Düşünmedim. Dünyaya bir daha gelme şansım olsa yine kuaför olurdum.

hairistcomtr: Kuaförlük dışında neler yapıyorsunuz?

İzzet Tabak: Arabalara her zaman çok meraklıydım. Kuaförlükten önce araba tamirciliği de yaptım. Bende Murat 124 var. Bu araba bana 10 sene evvel dedemden kaldı. Dedem Isparta’daydı ben arabayı oradan getirdim. Arabanın camlarını kendim kırdım ve sadece arabanın gövdesi kaldı. Her tarafı  yıkandı ve temizlendi. Araba orijinaline sadık kalınarak yeniden yaratıldı. İtalya’dan bile getirdiğim parçalar oldu. Yağmurda, karda dışarıya çıkarmıyorum, zarar görmesini istemiyorum, ona gözüm gibi bakıyorum. Şimdi evimin garajında duruyor. Trafik olmadığı ve havanın güzel olduğu zamanlar çıkarıyorum.

hairistcomtr: Sosyal medya hakkında ne düşünüyorsunuz? Sosyal medyanın kuaförlüğe artıları neler?

İzzet Tabak: Artık sosyal medyayı kullanmayı bilmeyen yok diyebilirim. Sosyal medya kuaförlük mesleği için de büyük önem arz ediyor. Geçmiş yıllarda bir saç modelinin yapımını sadece sınırlı kaynaklardan görüp izleme şansımız vardı. Fakat şimdi önümüzde yüzlerce seçenek var. Beğendiğimiz bir saç artistinin kesim veya topuz videosunu internette rahatlıkla bulup izleyebiliyoruz. Fikir edinip salonlarımızda müşterilerimize uygulayabiliyoruz. Bu da sosyal medyanın gücüdür. Sosyal medyada saç kesim, ombre ve topuz gibi etiketlerle paylaştığımız modellerimiz biz kuaförler arasında da tatlı bir rekabet ortamı yaratıyor. Rekabet seven bir kuaför olarak sosyal medyanın en hoşuma giden tarafı bu diyebilirim. Çünkü rekabet duygusu sanatı ve yaratıcılığı ortaya çıkaran gizli bir silah gibidir. 7’ den 77’ ye herkesin en az bir sosyal medya hesabı var. Hayatımızın büyük bir bölümünde ciddi bir yer işgal ediyor. Gün boyu bütün gelişmeleri, son haberleri benim için en önemlisi modayı sosyal medyadan takip eder olduk. Bu durum büyük bir alışkanlık, hatta bağımlılık oldu desem yeridir. Fakat gözlemlediğim bir durum var her ne kadar adı sosyal medya diye anılsa da doğru kullanılmadığı zaman sosyalleşmemizi de engelleyebiliyor. Bu yüzden sosyal medyaya gösterdiğimiz ilgiyi ve alakayı eşimize dostumuza arkadaşlarımızı ihmal etmeden bir arada tutmalıyız.

hairistcomtr: Meslektaşlarına neler söylemek istersin?

İzzet Tabak: Dünyanın en kutsal ve en güzel mesleğini yaptığımızın altını bir kere daha çizmek istiyorum. Ben her sabah 5.30’ da kalkıyorum ve her sabah koşuyorum, onlarda koşsun. En önemlisi her sabah 8’ de randevum olsun ya da olmasın salonumun başında oluyorum, onlarda olsun. İnanın bu dediklerimi yaparlarsa yaratıcılıklarının ne kadar yükseklere tırmandığına şaşıracaklar. Bu sorunun cevabına mesleğimizin ve markamızın duayeni Erdem Kıramer’in sözlerini eklemek istiyorum:

“Kendime saygı duydum, mesleğime saygı duydum, meslektaşlarıma saygı duydum…   “