Ana Sayfa Blog Sayfa 113

Güzellik Elçisi: Elise Antoine

0

Elise Antoine, sürekli olarak değişen gezegenimize bağlı ve onu önemseyen, hayatımıza damgasını vuran teknolojinin yanı sıra gezegenin ekolojik değişimini umursayan bir kadın… Güzellik Elçisi, çevreye karşı sorumlu bir moda ve ona paralel olarak bugünün dünyasıyla uyum içinde, global güzelliğin vazgeçilmezlerine dayalı bir hayat düşlüyor. Elise, kendisini güzelliğin en iyi elçilerinden biri yapan genel sağlığa özel bir dikkat göstererek, denge ve saygının temel kıstaslarını göz önünde tutuyor.

Kıvırcık saçlardan düz saçlara “Güzellik Elçisi” koleksiyonun tüm yaratıcı modellerini aşağıda görebilirsiniz.

Elise

Fotoğraflar: Pawel Wylag
Stilist: Gosha Kusper

Künye:

Saç: Elise Antoine

Fotoğraf: Pawel Wylag

Stilist: Gosha Kusper

Makyaj: Natasza Bigos

Prodüksiyon: MKProduction Christophe Gaillet

Stilist Gosha Kusper

Makyaj Natasza Bigos

Prodüksiyon MKProduction Christophe Gaillet

İnce Telli Saçlara Zarar Veren 5 Hata

0

Pek çokları ince telli saçlarının kırılganlığından ve hacimsizliğinden yakınır; saçlarının daha hacimli ve dokulu görünmesi için şekillendirici ürünler ya da hacimlendirici şampuan ve bakım maskelerine başvurur. Ancak, saç bakımı sadece ürün kullanımından ibaret değildir. Çoğu kişi bilgi eksikliğinden dolayı ince telli saçlarının daha da kırılgan hale gelmesine sebep olan bazı hataları sık sık tekrar eder. İşte sıkça yapılan 5 hata:

Islak Saçları Fırçalamak

Islak saç kırılgan ve zayıftır; sağlıklı ve kalın telli saçlara sahip olanlar da dahil ıslakken saçlarını fırçalamamalıdır. Bu, ince telli saçlar için özellikle geçerlidir. Sıça ıslakken taramak kırılmaya neden olur ve saç sağlığına zarar verebilir. Saçınızı çözmek için parmaklarınızı kullanın ve ardından geniş dişli bir tarakla tarayın.

Saç ürünlerini aşırı kullanmak

İnce telli saçlara sahip olanlar saçlarına hacim kazandırmak ve daha dolgun görünmesini sağlamak genellikle saç ürünlerine ve föne başvururlar. Ancak saçı çok fazla ısıya maruz bırakmak, şekillendirme ürünlerini sık ve aşırı kullanmak saç sağlığınızı olumsuz etkileyebilir. Ürün kullanımını minimumda tutun ve sadece gerektiğinde orta ısı kullanın.

Saçları sık kestirmemek

Saçınızı uzunkullanmayı tercih eiyor olabilirsiniz, fakat düzenli olarak en azından saç uçlarını kestirmenin saçın daha sağlıklı kalmasına yardımcı olacağını unutmayın. Kuru saç uçları, saçın daha da ince ve seyrek görünmesine sebep olur. Kısa saç, daha kabarık, uçları da daha keskin görüdüğü için daha dolgunmuş gibi bir yanılsama yaratır; bu nedenle ince telli saçlar için çok daha idealdir.

Saçı çok sıkı bağlamak

Sımsıkı bir atkuyruğu, diplerde strese neden olduğu için saç kırılmasını tetikler.

Yanlış yastıkta uyumak

Sert yüzeyler saç dökülmesine neden olabilir. Daha az sürtünmeye ve dolayısıyla daha az saç dökülmesine neden olduğundan, uyumak için ipek veya saten gibi daha yumuşak kumaşları seçin.

Saç Renginin Akmasını Nasıl Önleyebilirsiniz?

0

Saç renginin akması… Bütün kadınların canını sıkan bu durumu mümkün olduğunca ertelemek mümkün mü?

Saçınızı boyatmak ve dilediğiniz renge sahip olmak için önemli bir bütçe ayırıyorsunuz. Bu yüzden saç rengini olabildiğince uzun süre saçta tutmak ve rengin akmasını önlemek önemli. Üstelik, saç renginin uzun süre dayanması saçlarınızın kimyasal işlem gördüğü sıklığı da azaltır . İşte, saç renginin akmasını önlemek ve daha uzun süre kullanabilmek için çözüm önerileri:

Saçınızı Hemen Yıkamayın
Saçınız boyandıktan sonra iyice yıkayın, fakat şampuanlamak için en az üç gün bekleyin. Bu üç günlük bekleme süresi, kütikülün kapanması ve rengin oturması için zaman tanır. Renklendirme işleminden sonra rengin saçtan çıkmasını önlemek üzere spor yapmak için de birkaç gün bekleyin.

Yıkama Döngünüzü Uzatın
Yeni boyanmış saç rengini bozulmadan olabildiğince uzun süre korumak için saçlarınızı haftada iki ila üç kezden fazla yıkamayın. Saçınızı her gün yıkarsanız, her seferinde rengi saçtan biraz daha çıkartmakla kalmaz, saçınızı ve saç derinizi nemlendirmek için gerekli olan ve sağlıklı görünmesini sağlayan doğal yağları da saçtan arındırmış olursunuz.

Sıcak Sudan Kaçının
Renklendirmeden sonra sıcak sudan kaçınmalısınız. ması gerektiğini söylüyor. Sıcak su saç renginin dış katmanını kaldırır ve rengin solmasına yol açar. Saçı soğuk ya da ılık suyla durulamak ise kütikülü kapatmaya ve yeni boyanmış rengi saça hapsetmeye yardımcı olur.

Renk Koruyucu Şampuana Yatırım Yapın
Saç renginin saçtan çabuk çıkmasının bir diğer sebebi de sülfat içeren bir şampuanla yıkanmasıdır. Sülfatlar, şampuanladığınızda köpüğü ve temizlik hissini veren şeydir. Yeni boyanmış bir saç, köpükten mümkün olduğunca uzak tutulmalıdır. Duşunuzda renklendirme sonrası ve aralıklı olarak kullanmak üzere her zaman sülfatsız bir şampuan bulundurun, özellikle de sık sık duş alan biriyseniz. Bu, saç renginizin daha uzun süre dayanmasına yardımcı olacaktır.

Güneşe Fazla Maruz Kalmayın
Kimyasallar ve klordan sonra en belirgin renk çıkarıcılardan biri de güneştir. Uzun süre direkt güneş ışığına maruz kalmaktan kaçınmalı ve özellikle saçlar için tasarlanmış bir koruyucu ürün kullanmalısınız.

Isı yayan saç aletleri kullanırken dikkatli olun
Saç maşası gibi ısı yayan aletleri kullanmadan önce saça mutlaka ısıt karşı koruyucu bir ürün uygulayın. Renk ısı koruması olmadığı sürece rengi ve nemi uzaklaştırır. Isıya karşı koruyucu bir ürün saçın içindeki nem kaybını azaltır ve dışını nemden koruyacak şekilde düzleştirir. Bu da rengin korunmasına yardımcı olur.

Klordan Kaçının
Saç renginizi korumak istiyorsanız yüzme havuzlarından uzak durmanızda fayda var. Sarı saçlar klordan yeşile dönmeye yatkındır, koyu saçlar daha matlaşır ve parlaklığını kaybeder. İlla ki yüzecekseniz bone kullanın.

Geleceğin Teknolojileri Güzellik Deneyimini Dönüştürüyor

0

Yapay Zeka ve Arttırılmış Gerçeklik teknolojileri, güzelliği ve estetiği deneyimleme şeklimizi değiştirdi. Bu yeni teknolojiler çığır açmaya devam edecek gibi görünüyor.

Cilt Tarama


Neutrogena’nın cilt tarama gerçekleştiren Skin360 uygulamasının 2018 lansmanından sonra, kullanıcılarına yönelik bir anket gerçekleştirdi. Anket sonucuna göre tüketiciler, ekstra bir araç olmadan ciltlerini analiz etmenin yanı sıra belirli ürünlerin cilt sağlıkları üzerindeki etkisini izleyebilmeyi istiyordu. Sonuç: YouCam teknolojisi tarafından desteklenen cilt pikselleri ve yüz özelliklerinin 180 derecelik selfie analizi. Bu teknoloji çizgiler, kırışıklıklar, koyu halkalar, koyu noktalar ve pürüzsüzlük gibi çeşitli cilt parametreleri için hızlı bir analiz sağlıyor. Kullanıcılar, cilt puanlarının yanı sıra uyku, stres ve egzersiz seviyelerini girerek davranış motiflerini de takip edebiliyor. Zaman içinde, uygulamanın sanal cilt koçu olan Yapay Zeka Asistanı (NAIA), davranış koçlugu ile desteklediği kullanıcılarla bir ilişki kurarak sekiz haftalık cilt bakım hedeflerini belirlemelerine yardımcı oluyor.

Arttırılmış Gerçeklik Teknolojisi GLAMLab

GLAMLab uygulaması

Geleceğe göz kırpan diğer bir cilt bakım inovasyonu ise Ulta Beauty‘nin uygulaması (etkileşim, COVID’den sonra neredeyse beş kat arttı): Güncellenmiş hali olan popüler GLAMLab, SkinAnalysis Tool adlı yeni bir arttırılmış gerçeklik teknolojisi. IOS ve Google Play’den ücretsiz olarak indirilebilen uygulama, ruj ve saç renginden sahte kirpiklere kadar her şey için sanal deneme hizmetleri sunuyor. Uygulama şimdi bunlara akıllı bir cilt mükemmelleştirme aracı da ekliyor. Birkaç hızlı soruyu yanıtladıktan sonra, kullanıcının yüzü çizgiler, kırılmalar, koyu noktalar ve kızarıklık gibi kusurlara karşı taranıyor. Kullanıcıların her biri, daha sonra doğrudan uygulama üzerinden satın alınabilecek ürün önerilerini belirleyen minimum, orta veya yüksek bir puan alıyor. Uygulamadaki ürün önerileri, geniş bir marka yelpazesi ile farklı bütçe ve tercihleri ​​kapsıyor.

2021 Kışının Tırnak Modası

0

2021 kışında tırnak modası kısa tırnaklara işaret ediyor. Uzun tırnaklar genellikle dişilikle özdeşleştirilir, ancak doğallığın şaha kalktığı son yıllarda tırnaklar da bu eğilimden payını aldı. zun tırnaklarıyla tanınan Heidi Klum, Kylie Jenner gibi ünlü isimlerin bile artık tırnaklarının boyunu kısalttıklarını görüyoruz.

Trendin bir diğer önemli özelliği de tırnakların da yumuşatılmış bir şekil alması. Boy kısaldıkça tırnağın şekli de değişiyor. Tırnak modası, ünlü isimlerde de kendini gösteriyor. Bir zamanların Gossip Girl’ü Blake Lively de kısa tırnaklarıyla dikkat çekiyor. Selena Gomez ve son dönemin en başarılı Hollywood yıldızlarından biri olan Margot Robbie de tırnakta doğallığı tercih edenlerden. Kylie Jenner’ın tırnakları artık daha yumuşak ve daha doğal; Heidi Klum ise genellikle badem biçiminde şekillendirdiği tırnaklarını artık oval bir şekle büründürdü.

Tırnak renk trendine baktığımızda tıpkı makyajda (ruj trendi) olduğu gibi 2021’in bordonun öne çıktığı bir yıl olacağını söyleyebiliriz. Bordo gibi dramatik bir renk, daha yumuşak ve kısa tırnaklarda gotik bir görünümden kurtuluyor, aksine göz alıcı ve şık duruyor. Trend tonlarına gelince, tırnaklar derin deniz mavisi, koyu portakal ve zeytin yeşilinin hakimiyetinde olacak.

Temel Makyaj Bilgileri

0

Kaşları şekillendirirken nelere dikkat edilmeli? Gözlük kulananlar nasıl bir göz makyajı yapmalı? Göz farı nasıl daha dayanıklı hale gelir? Pudra fırçası ya da pudra pufu olarak ne kullanılmalı? Makyaj öncesinde kaşları düzeltmek neden önemli? Makyaj ve makyaj ürünlerine dair merak edilenleri ve profesyonel makyajın temel bilgilerini sizler için derledik.

Makyajı yaparken belirli bir sıra izlemem gerekiyor mu?

Makyaj yaparken hangi adımları izlediğiniz öncelikle tercih meselesidir. Sadece cildi temizleyip nemlendirdiğinizden ve kaşları düzelttiğinizden emin olun. Göz kalemi, maskara, allık ve dudakların şekillendirilmesi gibi tüm adımların gerçekleştirilmesi önemlidir. Elbette, bazıları bir sonraki adımın temelini oluşturdukları için (far bazının fardan önce uygulanması gibi) kesin bir sıralamaya tabidir.

Eyeliner için hangi ürünleri kullanabilirim?

Kalem şeklindeki eyeliner’lar ek bir fırça olmadan kullanılabilir ve kullanımı nispeten kolaydır. Ancak bunlar her kullanımdan sonra dezenfekte edilemediği için kuaför ve güzellik salonlarında kullanılmaları uygun değildir. Göz kalemini sıvı bir ürün ve fırça ile uygulamak daha zor olsa da bu ürünler daha profesyoneldir ve çeşitlilik gösterir. Kömür bazlı kalemler biraz daha güçlü hatlar oluşturmanıza yardımcı olur.

Pudra fırçası veya pudra pufu olarak ne kullanmalıyım?

Seçim, neyi başarmak istediğinize bağlı. Toz pudra ile geniş bir alan üzerinde çalışabilir ve aynı anda yüze daha fazla pudra uygulayabilirsiniz. Bu tip pudra, yağlı cildi matlaştırmak veya makyajı bitirmek için çok uygundur. Bir pudra fırçası, özellikle yüzü biçimlendirmek için gerekli olan kesinliği ve vurguyu sağlayacak bir uygulama sunar.

Her makyajdan önce kaşların şekli neden kontrol edilmelidir?

Kaşlar, gözleri daha da vurgulayan bir çerçeve görevi gördüğünden, kaşların şeklini mutlaka kontrol etmek gerekir. Kaşlar Yüz ifadesine de önemli bir katkı sağlarlar. Uygun olmayan şekle sahip düzensiz kaşlar, yüzün negatif görünmesine neden olabilir. Kaşlar (ihtiyaç halinde cımbızla) şekillendirildikten sonra, küçük boşluklar da kaş pudrası veya kaş kalemi yardımı ile doldurulabilir. Çok açık renk kaşlara sahip olanların kaşlarını hafifçe renklendirmesi çok daha iyi sonuçlar yaratabilir. Temel olarak dengeleme yaparken, kaşın burun köprüsünden dışarıya doğru yükselip üçte ikisinden sonra en yüksek noktaya ulaşarak tekrar düşmesini sağlayın.

Gözlük kullananlar makyaj yaparken nelere dikkat etmeli?

Uzağı görememe (miyom) durumunda, gözler gözlüklerin arkasında daha küçük görünür, bu nedenle açık göz farı tonları ve daha açık (gri, kahverengi) bir kohl ile optik olarak büyütülmelidir. Ek olarak, lensler renk etkisini yumuşattığı için daha güçlü bir göz makyajı uygulayabilirsiniz. Yakını görememe (hipermetrop) durumunda ise tam tersi doğrudur, gözler daha büyük görünür ve mevcut kırışıklıklar ve halkalar daha net görünür. Daha koyu göz farı ve göz kalemi tonlarıyla gözün küçük görünmesi sağlanır. Koyu halkaları ve kırışıklıkları gidermek için kapatıcı kullanılması da önerilir.

Farın gözde uzun süre dayanması nasıl sağlanabilir??

Göz kapağına fondöten uygulanması farın dayanıklılığını artırır. Ayrıca daha uzun ömürlü bir etki sağlayan far bazları da kullanılabilir.

2021 Sonbahar-Kış Makyajında Öne Çıkanlar

0

Bordo Ruj

Sezonun en dikkat çeken trendlerinden biri bordo rujlar. Kuşkusuz dudak bu rengi aldığında tumblr yüze dramatik bir etki kazandırıyor. İddialı olduğu kadar çarpıcı da!

Versace
Anna Sui

Dumanlı Gözler

Mark Jacobs
Dior

Dağınık, bulaşmış görüntüsü veren dumanlı gözler sonbahar-kış sezonunda sadece siyah değil, yeşil-sarı renklerle de kendini gösteriyor.

Bu sezon gözlerde yorgun, hüzünlü ve bir kadar da çekici bir güzellikten bahsedebiliriz.

Max Mara
Emilio Pucci

Salvatoro Ferragamo

Fondötensiz Cilt ve “Yokmuş Gibi” Makyaj

Saçlarda her geçen yıl doğallığa doğru giden trend, etkisini makyajda bu yıl çok radikal bir şekilde gösteriyor. Fondöteni tamamen devre dışı bırakarak sadece aydınlatıcı ve ufak kapatıcı dokunuşlarıyla tamamlanan, hafif bir rujla renk verilmiş görünümler…

Giorgia Armani

Dore ve Işıltılı Gözler

Bu sezon için bir başka dramatik görünüm daha. Sarı, dore ve yaldızlı göz makyajı bu yıl dikkat çekmek isteyenleri bekliyor.

Nicole Miller
Tom Ford
Dries Van Noten

TAGG 20-21 Sonbahar Kış Koleksiyonu

0
MBFWI TAGG

Siyah beyaz formlar

Dinamik ve enerjik

Tavrı koleksiyonlarında en ön sıraya yerleştiren TAGG, bu sezon kadına gücünü yeniden hatırlatan formlarla karşımızda.

Farklı kimliği ile TAGG 20-21 Sonbahar Kış Koleksiyonu

TAGG, bu yıl dijital olarak gerçekleşen Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul (MBFWI) kapsamında, sezonsuz başlığıyla, Powerbank adını verdiği bu koleksiyonunu, zor zamanlardan geçtiğimiz bugünlerde kadınlara aradığı gücü sunan bir koleksiyon olarak tanımlıyor.

Minimalist stiller

Kadınlar son zamanlarda her zaman olduğundan daha da aktif ve cesur roller üstlendiler. Pandemi sürecinde gerek sağlık sektöründe, gerekse iş hayatının birçok farklı alanında ön sıralarda yer alan kadınlar, ev hayatında da varlıklarını koruyucu içgüdüleriyle gözler önüne serdiler. Buradan yola çıkarak TAGG 20-21 Sonbahar Kış Koleksiyonu bir kutlama anına dönüştü. Tasarımcı Gökay Gündoğdu, ‘İyimser bir tavırla, yaşama gücümüzü hatırlatan ve eski olağan günlerimizdeki gibi bir kutlama nasıl olursa bu anı öyle kutlamak istedim.’ diyor.

Şık silüetler

Silüetlerini feminen bir orduya benzetiyor. Kendine güvenen ve ayakları üzerinde sağlam durabilen kadının yansımalarının görüldüğü koleksiyonda modern kıyafetler yer alıyor. Özgüven ve gücü rütbeler olarak konumlandırıyor. Gold daire el yapımı broşlar bu rütbeleri simgeliyor. Militer tavrı volümlü gömleklerle destekliyor. Faydacı bir yaklaşımla ceplere koleksiyonunda sıklıkla yer veriyor. Çağdaş, zamansız stiller, cesur duruş kıyafetlerde dikkat çekiyor. Asalet ve zerafetin izleri koleksiyona imzasını atıyor.  Apoletler, uzayan bağcıklar ve kemerler silüetleri daha da güçlü kılıyor. Koleksiyonlarının olmazsa olmazı gold detaylar ve kutlama anına eşlik eden kristal el işleri de maskülen takımları, yelek ve ceketleri süslüyor. Ekose kumaşlarda ve militer yağmurluklarda kullandığı kristal işlemeler maskülen feminen dengeyi vurguluyor. Kristal el işlemeleri rütbelerde sıkça karşımıza çıkan kuşlardan esinlenilerek tasarlanmış. Özgürlüğü temsil eden kuş motifi; ümite, barışa ve sevgiye yolculuk ediyor.

Kadının gücüne güç katan formlar, deri parçalarla da zenginleşiyor. Koleksiyonda hakim olan siyah, gri tonlarındaki ekoseler, beyaz koton gömlekler ve yağmurluk koton kumaşlarla yumuşuyor.

Koleksiyon kadının aynı zamanda hem feminen hem de güçlü olabileceğinin bir kanıtı olarak karşımıza çıkıyor.

TAGG ürünlerine www.taggfashion.com, Gizia Gate ve Vakkorama’lardan ulaşabilirsiniz.

2021 Kış Saç Modası: La Suite

0

2021 kış saç modasına kendi vizyonunu sunan Tasarımcı Laetitia Guenaou’nun “La Suite’ Sonbahar-Kış 2020/21 koleksiyonu, sıcak bir kışın habercisi. Cesur ve modern kesimler, sıcak renklendirmeler… Hafifçe jölelenmiş ya da tamamen serbest bırakılmış stiller.


Saç: Laetitia Guenaou
Fotoğraf: Przemysław Choła
Makyaj: Karolina Supernak
Stilist: Patrycja Dziewit

2021 Kış Saç Modası: La Suite

Duygusal Bağımlılık Nedir?

0

Bağımlılık deyince aklımıza sadece alkol, sigara, uyuşturucu madde ya da sekse hayatı olumsuz etkileyecek noktada düşkün olma hali gelir. Ancak, bağımlılık kavramı sadece bunlarla sınırlı değil. Çözülemeyen duygusal tıkanıklıklar, travmalar, üstü örtülen sorunlardan kaynaklanan bağımlı kişilik özellikleri kendini farklı şekillerde tezahür eder, Bunlardan biri de duygusal bağımlılıktır.

Duygusal bağımlılık, temel olarak olumsuz olaylarla başa çıkmak için hayatınız boyunca ya da hayatınızın bir bölümünde hissetmeye alıştığınız belirli duygulara yaslandığınızda gerçekleşir. Negatif olaylara bağlı olarak yarattığımız olumsuz duygulara tutunma ve bel bağlama durumudur.

Alıştığımız şekilde hissetmek ve tepki vermek sinirsel bağlantıları güçlendirir, bu da bilinçaltımızda aynı duyguyu aramamızı sağlar. Duygusal bir bağımlılık, vücudun kendi kimyasal tepkilerine bağımlı hale gelmesidir. Kimi insanların acıdan beslendiğini ve mutlu olduğunu düşünmemizin nedeni budur. Onlar, keder ve üzüntü duygusuna bağımlıdır, çünkü bu duygulara alışıktırlar.  Hatta, keder onlara bir çeşit güven duygusu verir.

Bu duygular genellikle 3 farklı kategoride kendini gösterir:

1. Öfke (öfke, düş kırıklığı, asabiyet, duygusal patlamalar vb.)

2. Keder / üzüntü (çaresizlik, depresyon vb.)

3. Korku (kendinden şüphe duyma, kaygı, endişe vb.)

İster bağımlılığı tetikleyen duygu korku, ister öfke ya da üzüntü olsun, bu kişiler sosyal ve iş ilişkilerinde problemler yaşayabilirler. Uygun olmayan davranışlarda bulunabilirler.

Duygusal Bağımlılığınız Olduğuna Dair Belirtiler

1. Toksik, yıpratıcı ilişkilere tutunuyorsanız

2. Stresli durumlarda duygularınızı kontrol etmekte zorlanıyorsanız

3. Uzun süredir üzgün hissediyorsanız.

4. İstediğinizi alamadığınızda öfkeli hissediyorsanız

5. Sizi üzdüklerinde insanlara agresif yaklaşıyorsanız

Duygularınızı kontrol altına almak, stresle daha yapıcı bir şekilde başa çıkmanızı sağlar.

Başarısızlıklarınızla ilgili olarak başkalarını suçluyor, hayal kırıklığına uğradığınızda ya da bir şeye üzüldüğünüzde  uzun süre o duygudan kurtulmakta zorlanıyorsanız duygusal bir bağımlılıkla mücadele ediyorsunuz.

Duygusal Bağımlılıklardan Nasıl Kurtulabilirsiniz?

Duygusal bir bağımlılığınız olduğunu hissediyorsanız, önce her zaman her şeyin olumsuz tarafını görmenize neden olan şeyin ne olduğunu bulun. Geçmiş deneyimleriniz ya da yetiştirilme tarzınız olabilir mi? 

Geçmişte yaptığınız hatalardan dolayı kendinizi cezalandırma eğiliminizi fark edin ve bunu değiştirmek için düşünce yapınızı değiştirin. 

Kontrolünüz dışında olan şeyleri fark ettiğinizde, onları kabul etmeyi öğrenmeli ve yolunuza devam etmelisiniz.

Bu sürecin ilk ve en önemli kısmı, duygularınızı daha sağlıklı yollarla kanalize etmeye odaklanmaktır.

Mutluluk Sadece Şimdiki  Anda Saklı

Gerçek mutluluk şimdiki anda saklıdır. Geçmişte ya da sadece geleceği düşünerek yaşamak, yerleşik bir hayal kırıklığı ve kaygı yaratır.

Bugün için yaşamayı öğrenip geçmişiniz ya da geleceğiniz hakkında daha az endişelenmeyi başardığınızda öfke, keder ya da korkuya bağımlı bir yaşam sürmekten kurtulabilirsiniz.