Ana Sayfa Blog Sayfa 59

Sürdürülebilir Kozmetik Ambalajları için 5 Yeni Trend

0

Tüketicilerin sürdürülebilirlik konusundaki beklentileri arttıkça, markaların da bu talebe yönelik çözüm arayışları hızlanıyor. Sürdürülebilir kozmetik ambalajları da bu arayışın önemli bir parçası.

Tam bir alüminyum yelpazesine geçmeniz veya sıfır atık geliştirmeniz durumunda %100 PCR malzemeleri kullanmanız, yeni yenilikçi malzemeleri keşfetmeniz gerekiyor.

Sürdürülebilirlik dönüşümünün kolay bir yolu yok. Bununla birlikte, akılda tutulması gereken bazı temel unsurlar var.

Şirket kaynakları danışmanlık ve eğitim şirketi kurucusu Eva Lagarde, sürdürülebilirlik yolunda markalara yardımcı olmak ve 2022’de nelerin başarılı olacağını netleştirmek için sürdürülebilir ambalaj açısından beş ana trend belirledi.

Yeni sürdürülebilir malzemeler

Tarım veya gıda endüstrilerinden (deniz ürünleri, mantar, Hindistan cevizi, bambu, şeker kamışı…), ormancılıktan (ahşap, ağaç kabuğu vb.) veya seramik atıklardan gelen yan ürünle olmak üzere birçok yeni malzeme, ambalaj dünyasını istila ediyor.

Bu malzemeler, sağladıkları yenilikçi fikirler ve sundukları hikaye değeri açısından oldukça cazip. Tüketicilere yeni ambalaj bileşikleri hakkında söylenecek çok şey var. Petrolden, mikroplastiklerden, okyanus atıklarından uzaklaşılıyor olması ve teknolojik olduğu kadar doğayı ilgilendiren yönüyle de büyüleyici bir hikaye.

Örnek olarak, TheShellworks şu anda tamamen biyolojik olarak parçalanabilir, bakteri tarafından sindirilmiş bir polimerden sertifikalı yeni ambalajlar geliştiriyor. Bunlar, yaklaşık 5 hafta içinde endüstriyel bir kompost makinesinde bozunacak. Şirket şu anda kirli beyazdan koyu turuncuya, lacivertten siyaha kadar 10 renk paleti sunuyor.

Başka bir iyi örnek de Chanel’in bambu ve küspe (şeker kamışı atığı) liflerinden kalıplanmış hamuru kullanması. Yeni Chanel n°1 serisi için biyo-bileşikle yapılan kapaklar (%10’u ürün, %90 biyo-bazlı malzemeler) kamelyalardan türetiliyor. Lüks moda evinin bu atılımı, muhtemelen daha fazla markayı bu yeni malzemeleri benimsemeye teşvik edecek bir hamle.

Sürdürülebilir Kozmetik Ambalajı – Tekrar Doldurma

tekrar doldurma
NF Beauty Group – Tekrar Doldurulabilir Şişeler

Bu fikir, Tata Harper, Fenty Beauty, Charlotte Tilbury, L’Occitane gibi pek çok marka tarafından geliştirildi.

Mağaza içi yeniden doldurma cihazına ve boş ambalajların yeniden dolumunu dayanan bu sistem, daha az formül kontaminasyonu riski olduğu durulanan ürünlerde çok iyi çalışıyor. The Body Shop, Re (İngiltere), The Refillery (Filipinler), Mustela (Fransa), Algramo (Şili), gibi bazı markalar oyuna çoktan girdi. Fransız Cozie markası, cilt bakım ürünlerinde yeniden doldurma sırasında formülü hava geçirmez hale getiren ve mevzuata uygunluk için parti numaralarını yazdıran bir cihaz geliştirdi. Marka, ambalajların toplanması, temizlenmesi ve iadesi için genel bir lojistik zincir üzerinde de çalışıyor.

Diğer bir yol ise tüketicilere düzenli olarak yeniden dolum yapabildikleri bir abonelik fırsatı sunmaktan geçiyor. Bu modele sahip markalar, tüketicinin çok sayıda tablet satın alarak içerikleri evde yeniden sulandırdığı doğaçlama formüller sunuyor.

Tek kullanımlık plastikleri yasaklayan yeni düzenlemelerin getirilmesiyle, yakın gelecekte birçok yeni girişimi göreceğiz. Tüketicilerin bu yeni alışkanlığı benimsemesi, aynı şekilde perakendecilerin de alan, maliyet ve lojistik güçlüklerinin üstesinden gelip sürece uyum sağlaması zaman alabilir. Tedarik zincirinin de mağazalara sorunsuz bir şekilde “toplu” formüller sağlamak için süreçlerini yeniden düzenlemesi gerekecek.

Kullanım Ömrü Yönetimi

Güzellik markaları, güzellikteki boşlukları yakalamak ve yönetmek için uzmanlaşmış kuruluşlarla birlikte çalışıyor. Örneğin ABD’de Credo Beauty, Pact Collective ile, L’Occitane ve Garnier ise TerraCycle ile işbirliği yapıyor. Ayrıca ABD’de bir marka koalisyonu, geri dönüşümü optimize etmek için küçük format analizi üzerinde çalışıyor.

Ancak, bu da yeterli olmayacak. Kullanım ömrünün sorunsuz bir şekilde sona ermesini sağlamak üzere, kullanım ve geri dönüşüm talimatları için ambalajlara akıllı çözümler uygulanabilir. Yeni düzenlemelerin yürürlüğe girmesiyle birlikte her şeyi paketin üzerine basmak zorlaşacak, bu nedenle ambalajın QR kodları veya NFC çipleri ile daha akıllı hale getirilmesi gerekecek.

Atığı yönetmenin bir başka yolu da, gerekli olmayan tüm ambalajları kaldırarak, mevcut geri dönüşüm akışlarıyla eşleşen tek malzemeli öğelere geçmek. Markalar bu konuda gelişmeye devam edecek, hatta güvenli çözümler uygulamak için tedarikçilerle birlikte çalışacak.

Sürdürülebilir Kozmetik Ambalajı – Kağıtlaştırma

Kağıt (veya karton),  ahşaptan yapılmış yeşil bir seçenek olarak kolayca tanımlanabildiğinden, sürdürülebilirlik açısından cazip bir çözüm.

Plastik kullanımını önemli ölçüde azaltan ahşap reçineden veya Holmen Iggesund’un “konik” olarak adlandırılan en son inovasyonundan yapılan kavanozların kullanımı gündemde. Bununla birlikte, kağıt henüz su geçirmez değil ve onu bu şekilde tanıtmak yanıltıcı olabilir.

Ayrıca, işlenmemiş kağıt, geri dönüştürülmüş kağıttan daha az karbon yoğun değildir. Plastik, su geçirmez olması için kağıdın içine yerleştirildiğinde, plastik ömrü sona erdiğinde atılır ve geri dönüştürülmez.

Kağıt kutular da artık plastikte vakumsuz geliyor. Başka bir “kalıplanmış” kağıt hamuru teknolojisi bambu, ahşap veya diğer bitki atıklarından daha fazla seçenek sunuyor, ancak mevcut kartonla kıyaslandığında, bu çözümlerin CO2 ayak izini bilmiyoruz.

Ahşap kapaklar da, daha iyi bir kullanım ömrüne izin veren, takılı olmayan veya çıkarılabilir ek parçası bulunmayan pazarı işgal ediyor.

Aslında, ahşap ve kağıt çözümler sonunda biyolojik olarak parçalanabiliyor. Bu nedenle çevre dostu bir yaklaşıma yönelmek için ideal seçenekler olarak öne çıkıyorlar.

Erişilebilir Güzellik

Son yıllarda artan ve halen devam eden “çeşitlilik” ve “kapsayıcılık” trendlerine paralel olarak, “erişilebilir güzellik” kavramına geçiyoruz.

Daha kolay açılan kapaklardan kullanımı daha kolay fırçalara, daha basit kapatıcılardan daha okunaklı talimatlara, daha çeşitli ve erişilebilir bir güzellik için keşfedilecek birçok yol var.

Artık, genel olarak güzellik standartlarını da tümden etkileyecek olan “kusurların güzelliği” çağına geliyoruz. Güzellik artık bir yargı aracı olmaktan çıkarak daha bütünsel ve iyi hissetme yaklaşımına doğru evrim geçiriyor.

Kelebek Saç Kesimi: Hem Uzun Hem Kısa Kullanım

0
kelebek

Kelebek saç kesimi – Sol: Instagram @jennlinton, Sağ: Instagram @evelynkinsellahair

Uzun saçlardan vazgeçmeye yanaşmayanlar için çok ideal bir kesim olan yeni Kelebek saç kesimi
çok katlı saçlarla mükemmel bir kelebek etkisi yaratıyor. Kesimin ön kısmında açık ve ortadan ayrılmış kaküllerle birlikte, kaska benzer bir etki yaratmak üzere öndeki saçlar çene hizasına ulaşıyor.

Arka kısım daha uzun tutulabilir ve hafifletilebilir. Bu sayede alçak bir atkuyruğu ya da topuz oluşturmak istediğinizde, ön kısmın tamamı serbest kalır, böylece orta boy bir saç görünümü vererek yüzü mükemmel bir şekilde çerçeveliyor.

Kelebek saç kesimi, çok uzun saçlara yeni bir boyut getirerek toplandığında bob saç görünümü elde etmenizi sağlayan en güncel kesim. Çok yönlü kullanımı nedeniyle, kadınlar tarafından da çok rağbet görüyor. Bob saç kesimine özenen ama saçlarını kısaltmak istemeyenler için tasarlanan bu yeni saç modeli, sert bir değişime başvurmadan mükemmel bir bob’u da deneyimlemenizi sağlıyor. Boyu koruyarak saça hareket ve hacim kazandırıyor.

Eğimli bir şekilde perdelenmiş bir kakülle başlayıp oradan açılırak devam eden kesimin bu özelliği, maksimum hacim ve hareketi korurken yüzün etrafında bir çerçeve oluşturur. İlhamını 70’lerden alan bu güncel kesim, toplandığında saçın gerçekten kısa olduğu izlenimini yaratarak, minimum çabayla sahte bir bob elde edilmesine, böylece görünümünüzü istediğiniz sıklıkta değiştirebilmenize imkan tanıyor.

Eco-Salon Olmanın İşinize Katma Değeri Ne?

0

Çevre dostu kuaför salonu ne anlama geliyor ve işinize katma değeri ne? ECO-Salon olmak ve sürdürülebilirlik, salon endüstrisinde son birkaç yıldır moda sözcükler haline geldi, ancak bu sadece bir trend olmaktan çok daha fazlasını ifade ediyor; bu bir sorumluluk.

Güzelliğin bir bedeli var. Kuaför ve güzellik salonlarının gezegenimizin sağlığı üzerindeki etkisi büyük. Sürdürülebilir salon trendine öncülük etmek işletme sahipleri olarak size kalmış.

Eko-salonlar dünya çapında giderek daha popüler hale geliyor. Çevreci olmanın faydaları, harcadığınız çabaya ağır basıyor. Yalnızca daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmakla kalmayacak, aynı zamanda paradan tasarruf edecek ve yeni müşterilerle tanışacaksınız.

Sürdürülebilir bir salon olma yolunda hangi adımları atmalısınız?

1) Işıklarınızı eko-koruyucularla değiştirin

led


Akkor ve floresan ampulleri ışık yayan LED (diyot) ışıklar ile değiştirin. LED ışıklar, akkor aydınlatmaya göre %75 daha az enerji kullanır ve 25 kat daha uzun süre dayanır. LED’ler büyük bir ön maliyet olabilir, ancak yaklaşık 25 kat daha uzun süre dayandıkları için uzun vadede paradan tasarruf edersiniz. Belirli bir süre boyunca herhangi bir haraket algılamadığı takdirde otomatik olarak kapanan hareketle tetiklenen ışıklar da mevcut.

2) Su tasarrufu yapın
Musluklarınızı yalnızca gerektiğinde çalıştırın. L’Oréal Water Saver ya da EcoHead Duş Başlıkları gibi su tasarruflu ürünler, suyu korumak ve tasarruf yapmak için harika bir yatırım. Musluk ve tesisatınızda sızıntı olup olmadığını mutlaka bir tesisatçıya kontrol ettirin. Yavaş damlamalar ayda tonlarca atık suya katkıda bulunabilir, bu da cebinize ve çevreye zarar verir.

L'Oreal Wetar Saver
L’Oréal

3) Salonunuzun atık imha yöntemleri konusunda bilgi sahibi olun
İsraftan kaçının. Salonunuzu iyi geri dönüşüm sistemleriyle donatın. Bölgenizde atıklarınızı alıp değerlendirebilecek atık dönüşüm şirketleri olup olmadığını araştırın. Böylece atıklarınızın makul ve daha sonra fayda yaratabilecek şekilde bertaraf edildiğinden emin olabilirsiniz.

4) Geri dönüştürülebilir ve yeniden kullanılabilir ürünleri seçin
Alüminyum folyolar, yoğun bir günde salondaki çöp kutularını hızla doldurur. Bu nedenle geri dönüştürülebilir malzemelerden yapılmış folyolar kullandığınızdan emin olun. Eco-salon olmak istiyorsanız, mutlaka çevre açısından güvenli, geri dönüştürülmüş malzemelerden yapılmış veya atıkları azaltmak için yeniden kullanılabilen ürünlere öncelik verin. Bunu müşterilerinize de tanıtmayı unutmayın.

tasarruf

5) Salon havlularını verimli bir şekilde yıkayın
Çamaşır makinesi, içerdiği çamaşır yüküne bağlı olarak daha fazla enerji ve su tüketebilir. Bu, su tasarrufu yapmanın ve CO2 emisyonlarını azaltmanın basit bir yoludur. Enerji verimli bir çamaşır makinesine yatırım yapmak başta ekstra maliyet gibi gelebilir, ancak elektrik faturalarınızda verdiğiniz parayı geri aldığınızı görürsünüz. Piyasada lekeleri temizlemek için daha az su ve sabun kullanan çamaşır deterjanları da bulunuyor. Bazı müşteriler aşırı ağartılmış ve yıkanmış havlulara karşı hassastır, bu nedenle daha doğal bir deterjan seçtiğinizden emin olun.

Yücel Ölmezkaya: 2019 Master Barber Yılın En İyi Berberi

0
Yücel Ölmezkaya

28 yıldır İngiltere’de yaşayan Yücel Ölmezkaya, erkek kuaförü olarak mesleğe 9 yıl önce başladı. Kendini geliştirmek için birçok eğitim alan Ölmezkaya, 2017 yılından bu yana İngiltere’de diplomalı eğitmenlik yapıyor. Farklı kolejler ve akademilerde mesleki eğitmenlik yapan, çalışmalarıyla birçok platformda ve sahnede yer alan erkek kuaförü, çeşitli yarışmalarda de ödüle layık görüldü .

Ölmezkaya; “2019 yılında İngiltere’de bir fuarda, sahnede kesimi yüz yapısına göre doğaçlama yaptığım modelimi sizlerle paylaşmak istiyorum. 2019 yılında federasyonun düzenlediği yarışmada bu çalışmamla Yılın En İyi Fotoğraf ve Saç Kesimi Birincilik Ödülü, BarberComp Magazine Ayın En İyi Berberi ödülü, 2019 Master Barber Yılın En İyi Berberi finalisti ödülünü aldım.  Bu çalışmam farklı ülkelerde dergilerde de yer buldu,” dedi.

Saç ve Karakter: Saç Stiliniz Hakkınızda Ne Söylüyor?

0
saç v karakter

Saç ve karakter birbiriyle bağlantılı mı? Uzun, kısa, kıvırcık veya mor saçlar kişiliğiniz hakkında çok şey söyler. Birini saç stiline göre yargılamak her zaman doğru olmasa da, saçınız kim olduğunuza dair sözlü olmayan önemli ipuçları verir. Bu hem erkekler hem de kadınlar için geçerlidir.

Kadınların saç stillerine büyük önem verdiği tartışılmaz bir gerçek. Üstelik saç, diyet gibi büyük fedakarlıklar olmadan kolayca değiştirilebilen tek fiziksel özelliktir. Bir kadında kısa saç modelleri, ince veya formdaysa özgüven simgesi olarak algılanır.

İş Dünyasında Avantajlı ve Dezavantajlı Saçlar

kısa saç erkek
uzun saç erkek

Erkek egemen iş dünyasında düz saçlar, özellikle omuzların üstünde kesildiğinde daha resmi ve ticari olarak algılanırken, daha uzun saçlar daha az profesyonel bir tavır sergiliyor. Kısa saç aynı zamanda saçınızla vakit kaybetmekten hoşlanmadığınız ve başka şeylere daha fazla zaman ayırdığınız anlamına gelir.

Kıvırcık ve dalgalı saçlar, eğlenceyi seven biri olduğunuzu gösterir, bu yüzden kıvırcık saçlı bir kişi özellikle iş dünyasında genellikle çok ciddiye alınmaz, ancak kalın telli ve dalgalı saçlı olanlar yaratıcı olarak kabul edilirken, kalın telli saçlar tek başına güçlü iradeye sahip olduğunuzu gösterir.

Kıvırcık saçlı olanlar hayatlarında daha fazla macera isterler, daha az kaotik, daha sakin ve kontrollü bir hayat isterler. Uzun yıka ve çık saç stilleri, hippi stiline benzer ve duygularınızla daha fazla temas halinde olduğunuz algısını verir, ancak orta boy stiller, mantığınızla hareket ettiğinize işarettir.

Aşırı Bakım Gerektiren Saçlar ve Drama Kraliçeleri

Aşırı bakım gerektiren saçlar, öz eleştiri ve drama kraliçesi olduğunuzu gösterir. Saçın her telinin kusursuz görünmesi için uğraşanlar, hayata telaşla ve yüzeysel yaklaştığını gösterir. Madalyonun diğer yüzünde ise saçlarını özensiz at kuyruğu ya da örgüler yaparak diğer herkesin ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarının önüne koyduklarını gösteren kişiler vardır.

Dolaysız Kişiler ve Küt Stiller

Asimetrik saç modelleri, bir kadını küt kesimlerde olduğu gibi daha eğlenceli, maceracı ve hareketli biri gibi gösterir. Küt kesimler, zaman kaybetmeden doğrudan konuya giren, dolaysız bir kişiyi işaret eder. tamamen tıraşlı kafaları seçenler ise romantiktir.

Saç Rengi Neyi İfade Ediyor?

Renk seçimi de kişiliğiniz hakkında çok şey söyler Sarışınlar daha fazla dikkat çeker ancak daha az zeki olarak kabul edilirler. Esmerler ise gizemli olarak algılanır. Şu anda, doğal olmak ve beyaz saçlarla barışmak, yaş ayrımcılığı yapan bir toplum karşısında özgüveni gösteren bir trend. Açık renkli boyalı saçlar ya isyanı ya da ilgi ihtiyacını gösterir. Doğal kızıllar ateşli kategoriye yerleştirilirken, boyalı kızıllar dikkat çekici olarak kabul edilir.

Örgüler, eklentiler, kurdeleler veya bantlar gibi saç aksesuarları, değişimden korkmadığınızı ve fiziksel saçın ötesinde kendinizi ifade etme yeteneğinden hoşlandığınızı gösterir.

Saç stillerimiz, stilin arkasındaki kişiliğe bir bakış sağlar. Bir değişiklik ihtiyacı hissediyorsanız, kendinizi ifade etmenin yeni bir yolunu bulmak için kuaför salona gitmeniz yeterli. Bir kadın, yaşamı boyunca birçok kez saç stilini değiştirir ve bu stiller, sürekli gelişen kişiliğinin işaretleri olabilir.

saç ve karakter

saç ve karakter

Yeşil Gezegen

0

Yeşil Gezegen ve Yeşil Yaşamak: Bugün artık kaçınılmaz bir ihtiyaç. Bio ürünler, sürdürülebilir ham maddeler, öğütülebilir ambalajlar. Hepsi de artık günümüzün katı kuralları arasında. Bu kurallar saç sektörü için de geçerli. 

Estetica İtalya’dan Lucia Preziosi’nin haberi. 

Yeşil modadan bio inşaatlara, elektrikli otomobillerden, bitki özlü güzellik ürünlerine, ekolojik açıdan sürdürülebilir, çevreye zarar vermeyen güzellik salonlarına. Yeşil yaşam her geçen gün daha da yakın bir rüya, hatta artık daha gerçek bir ihtiyaç.

Bilinçli insanların sayısı gittikçe artıyor ki çevre konusunda çok umut verici haberler yayınlanıyor: Bankalar ve yatırım fonları, şirketlerin eko sürdürülebilir yeniliklerini desteklemek adına yatırım için ayırdıkları bütçeleri artırmaya karar verdiler; otomobil sektörü sadece elektrikli arabalardan bahsetmekle kalmadı, aynı zamanda geleneksel teknolojileri en yenilikçi metodolojilerle birleştireceklerini açıkladılar. Birçok şirket otomobil emisyonunun yarattığı kirliliği ve kimyasal atıkları minimuma indirmek için çalışmalara başladı ve bu çalışmalar son hızla devam ediyor. Örneğin World Economic Forum’da Coca-Cola, Danone, Mars ve Unilever gibi gıda sektörünün büyük şirketleri, plastik tüketimini büyük ölçüde azaltma ve yenilenebilir malzemeler kullanma konusunda kurumlarla anlaşmalar imzaladılar. 

Peki ya güzellik sektörü? 

Şirketler ve tüketiciler tarafından her geçen gün daha da çok kullanılan biyolojik, doğal, eko sürdürülebilir gibi kelimeler ve sektörün geleceği oldukça umut verici. 

Cosmoprof Worldwilde Bologna çevreci kozmetik dünyasına iki büyük projeyle damgası vurmuştu. Bunlardan birincisi, en büyük özelliği  doğal ham maddelerle hazırlanan ürün serileriyle dünyanın dört bir yanından organizasyona katılan şirketlerin imzasını taşıyan Extraordinary Gallery-The Green Selection  (Sıradışı Galeri-Yeşil Tercih) adlı proje. İkinci proje ise büyük kitlelere hitap eden ve prestijli markaların sunduğu, büyük ölçüde çevre dostu, perakende satış özellikleri olan ürün serileriyle dolu Green Prime (Yeşil Başlangıç). Artık kuaförler de salonlarında kullandıkları ürünlerden günlük işletme şekillerine kadar her alanda sürdürülebilirliğe her geçen gün daha da fazla önem veriyorlar.  Tıpkı Francesca Ventura tarafından Bologna’da kurulan ChimicaZero salonunda olduğu gibi. Açıkça görülen bir ekolojik, biodinamik ve holistik özellikleriyle salon insan için zararlı, gezegenimiz için kirletici olan maddelerin kullanımından kaçınarak müşterilerine çevreci hizmetler sunuyor. Çevreyi ve insanları düşünen diğer bir salon da her gün müşterilerinin sağlığı ve rahatı için hizmet vermeye kendini adamış olan, çalışmalarının her detayında bio sürdürülebilirliğin izlerini görebileceğiniz, yenilenebilir enerji kullanımından geri dönüşüm ve enerji tasarrufuna kadar herşeyi kendine görev edinen The B Hive Oganic Salon adlı mekan. 

BEAUTY GREEN

Biyolojik, organik, vegan ve şiddet içermeyen işlemlerle elde edilmiş ürünler. Ekolojik güzellik merkezleri sadece yüz ve vücut ürünleri alanını değil aynı zamanda saç sektörünü de fethediyor. Argan yağı, badem, nar gibi her geçen gün daha da doğal olan formüllere yer veren, petro kimyasal ürünlere, silikonlara, alerjik reaksiyonlara yol açan maddelere hayır diyen “less is more” yani az ama öz anlayışına bir geri dönüş söz konusu. Artık şirketler ham madde, üretim sürecinde yenilenebilir kaynak, ambalajlama konusunda yenilenebilir ya da çözünebilir malzeme seçimini dikkatlice ve büyük bir titizlikle yapıyorlar. Bu seçimler tüketicilerin de hoşuna gidiyor gibi görünüyor. Cosmetica Italia’nın kısa süre önce gerçekleştirdiği araştırma sonuçlarına bakılırsa, röportaj yapılan çevreci şirketlerin yeşil ciroları 950 milyon Avro civarında ve bu da İtalya’daki kozmetik cirosunun %9’unu oluşturuyor. Yüz ve vücut bakımı doğal kozmetik kategorisinin sırasıyla %30,2 ve %27,6 olmak üzere yarısından çoğunu kaplarken, saç bakım ürünlerinin yüzdesi de %9,2 ile onları takip ediyor. Piyasaya sürülen doğal kozmetik ürünlerinin sayısı zamanla artıyor ve bu da tüketicilerin her geçen gün ilgisinin daha da arttığını bizlere gösteriyor.  Araştırma şirketi Mintel’e göre 31 Ağustos 2017 tarihine kadar piyasaya sürülen yeni çevreci kozmetik ürünlerin sayısı 1231. Kozmetik endüstrisi özellikle de duş malzemeleri (piyasaya sürülen doğal kozmetik ürünlerin %12,5’i), vücut bakımı ürünleri (piyasaya sürülen doğal kozmetik ürünlerin %10,5’i), yüz ve boyun kremleri (piyasaya sürülen doğal kozmetik ürünlerin %7’si), göz farları,  (piyasaya sürülen doğal kozmetik ürünlerin %7,3’ü) ve şampuanlar (piyasaya sürülen doğal kozmetik ürünlerin %7’2si) üzerinde çalışmalar yapmış.

Prag’dan bir örnek

Franck Provost’un salonu, markanın Prag’da açtığı dört salondan biri. Göz kamaştıran güneş ışığı ve doğal bir şekilde tavanlardan sarkan sarmaşıklar mekana taze bir hava veriyor. 

“Yüzyılın en zorlu işi, birçok kişinin soyut olduğunu düşündüğü  sürdürülebilirlik gibi bir kavramı benimsemektir”.
Kofi Annan

Bu verilere eklememiz gereken bir diğeri de, güzellik sektörünün liderlerinden olan Milano’lu araştırma firması Human Highway’in sektörün gelişimiyle ilgili gerçekleştirdiği bir araştırmadan elde edilen sonuç. Araştırma 1600 tüketici üzerinde yapılmış ve araştırmaya Cosmetica Italia’nın üyesi olan 58 şirket katılmış. Bu sonuca göre 10 İtalyan tüketiciden 7’si sürdürülebilir, çevre dostu ve etik prensiplere uygun ürünlerin önümüzdeki 10 yıl boyunca kozmetik dünyasının liderleri olacak. 

Peki tüketiciler yeşil, çevre dostu ürünlerden bahsederken aslında ne demek istiyorlar? Bu araştırmaya göre tüketicilerin %34,3’ü şiddet içermeyen, yani hayvanların kobay olarak kullanılmadığı işlemlerle üretilen ürünleri işaret ediyor. Tüketicilerin %25,3’ü is gluten, palmiye yağı ve paraben içermeyen ürünlerden bahsediyor. %22,1’ insan vücuduna zarar vermeyen bio dost ürünlerden, %20,6’sı çevre dostu kozmetik ürünlerden, %16,3’ü sosyal etik prensiplerine uygun (yani hem çevreye hem de sektörde çalışanlara duyarlı) ürünlerden, %11,2’si vegan, yani bitkisel ürünlerden, %9.2’si 0 km ürünlerden ve son olarak %8,1’i de düşük miktarda su içeren ürünlerden bahsettiğini ifade ediyor. 

Ancak “yeşil” ürünlerden bahsetmek kolay bir iş değil. Konvansiyonel bir kozmetik ile doğal bir kozmetik arasındaki fark olduğu konusunda herkes aynı fikirde ancak asıl sorun bu konuda herkes için geçerli belirli, açık kanunların olmaması. Farklı tanımları birbirinden iyice ayıran genel bir yasa maalesef yok, bunun yerine tüketicilerin birçoğu tarafından bilinen özel disiplinler var ve hepsinin kuralları da birbirinden farklı. Örneğin vegan sertifikası olan biri ürün, üretimde hayvansal maddelerden elde edilmiş olduğunu garanti etmiyor. Ya da silikon, parafin gibi maddelerle hazırlanmış ama vegan sertifikasına sahip ürünlerle karşılaşabiliyoruz. Bu yasal karmaşa piyasada ve kendilerini binlerce sertifika içinde kaybolmuş gibi hisseden tüketiciler arasında da büyük bir karmaşa yaratıyor. Kısa süre içinde Avrupa’da ekolojik kozmetik sektöründe geçerli tek bir sertifikanın hayata geçirilmesi en büyük umudumuz. 

Pozitif enerjili bir otel

Bu otel, Svartisen buzulunun ayaklarında, Norveç’in kuzeyindeki Meloy Bölgesi’nde. En yenilikçi proje çalışmalarından biri olan Snohetta da Svart’ı gerçekleştirmek için burayı seçmiş. Svart düyanın yeni enerji standardı Powerhouse ile inşa edilecek ilk otel olacak. Bu da otelin yıllık enerji harcamasının bir modern otelin harcamalarına göre %85 oranında daha düşük olacağı anlamına geliyor. Aynı zamanda kendi enerjisini de kendisi üretecek ve bu da Antartika gibi bir yerde olmazsa olmazlardan. Çalışmaların ortaklarından olan Kjetil Traedal Thorsen konuyla ilgili şunları söylüyor: “Pozitif enerjili ve çevre dostu bir otel inşa etmek, sürdürülebilir, çevrenin özelliklerine saygı gösteren turistik bir destinasyon yaratmak için kaçınılmaz bir faktördür. Nadir görülen bitki türleri, temiz su ve Svartisen adlı buzulun mavi buzları.” Bina yerel mimarinin özelliklerini taşıyor. Eskiden tutulan balıkları kurutmak için yapılan daire şeklinde ahşap bir yapı olan fiskehjell görüntüsünde. Altında da denize saplamış yüksek ahşap sütunlar yer alıyor. Eskiden balıkçılar balık mevsiminde bu yapıları evleri olarak da kullanıyorlarmış.  

ÇEVRE DOSTU AMBALAJ

Her geçen gün sürdürülebilirlik konseptine daha da yaklaşan bir ekonomik ortamda ambalajlar da büyük önem taşımaya başlıyor. Human Highway’de Cosmetica Italia’nın sponsorluğunda yürütülen çalışmaların da ambalajlarla ilgili olması elbette bir tesadüf değil. Röportaja katılanların %75’i ürün ambalajlarının kesinlikle sürdürülebilir olması gerektiğini söylüyor.  Diğer bir deyişle dönüşebilir, biyo-çözünür olmalı, hiçbir şey ziyan edilmemeli. Kurum anlamında da bir şeyler yapılıyor. 2018 yılının Ocak ayında Avrupa Komisyonu, çevreyi kirleten plastikler konusunda yeni bir strateji geliştirme kararı aldı: 2030 yılına kadar Avrupa piyasasındaki tüm plastik ambalajlar dönüştürülebilir, sürdürülebilir türden olacak. Ayrıca Avrupa Birliği Yönetimi tek kullanımlık ürünlere, özellikle de plastik bardak ve tabaklara savaş açtığını, denize atılan mikro plastiklerin miktarını azaltmak için de bunların kozmetik ve deterjanlarda kullanılmasını yasakladığını açıkladı. Piyasadaki araştırma şirketlerinden Research and Markets’in yaptığı bir araştırmaya göre sürdürülebilir ambalaj talebi her geçen gün artıyor  ve 2025 yılında, yılda %7,7 oranında büyüyerek 440,3 milyar dolarlık bir bütçeye ulaşacak. Peki günümüzde piyasada bulunan en çevre dostu ambalajlar hangileri? Güzellik sektörünün birçok markası çevreyi koruma konusuna ne kadar önem verdiklerinin altını çiziyor ve bambu, bio-plastik, çözünebilir plastik, %100 dönüşebilir karton kutular, ahşap ambalajlar ya da çiçek ya da sebze tohumları içeren ve kullanımdan sonra saksılara ekilebilecek ambalajları tercih ediyorlar. Unutulmaması gereken başka bir konu da, ambalajların toplam atıkların %50-60 arası hacmini ve 30-40 oranında da ağırlığını oluşturduklarını düşünürsek çevre dostu bir ambalajın en büyük üç özelliği arasında yeniden kullanılabilir, dönüştürülebilir ve atığının en aza indirilebilir olması gerekir. Kısacası bu ambalajlar kullanımdan sonra hemen atılacak türden değil başka şekillerde değerlendirilecek, yeniden hayata geçirilecek türden olmalı. Örneğin bir şampuan şişesi bir çiçek saksısı, saç kremi kutusu mücevherlerinizi sakladığınız bir kutu olabilir. Dönüştürülebilir olma özelliği ise, büyük sanayilerden evlerimize kadar atıkları, karton, cam, plastik ve alüminyum gibi türlerine göre sınıflandırıp sonra da bu şekilde toplama yerlerine ulaştırmaktır. Ambalajları azaltmak ise, şirketlerin sadece tüketicilerin ilgisini çekmek için büyük ölçülerde ambalajlardan kaçınmaları anlamına gelir. Parfümeri ve kozmetik sektörünün ambalajlarına bakıldığında (kutular, şişeler, çantalar) piyasaya sürülen ve büyük kitlelere hitap eden ürünler ile daha lüks olarak tabir edilen ürünler arasında büyük bir fark görüyoruz. Büyük kitlelere hitap eden ürün ambalajlarının sürdürülebilirlik konusunda daha duyarlı olduklarını gözlemliyoruz. Her geçen gün daha ekonomik ambalajlar arayışı içinde olan şirketlerin bir çoğu kullanılan malzemeyi en aza indirgemeye ve dönüştürülen türden olanları seçmeye dikkat ederek değişik tasarımlara başvuruyorlar ve bunların sayısı da her geçen gün daha da artıyor. Her zaman rakiplerinden farklı bir şey yapmaya çabalayan lüks ürün şirketleri ise kullandıkları malzemelerin yeniden kullanılabilir/dönüştürülebilir olmasını istiyorlar ve bunun için kullanılan ambalajların sonradan mücevher kutusu ya da dekorasyon öğesi olarak kullanılabilecek türden olmasına özen gösteriyorlar. Unutulmaması gereken son bir kural da, ambalajlama konusunda sürdürülebilirlik ilkesini benimsemiş, eko sistem, bio çeşitlilik, çevre dostu, tüketicilerin ihtiyaçlarına kulak veren bir marka seçmektir. 

Londra’dan bir örnek

Covent Garden’ın kalbinde, Ena Salon, dönüştürülebilir ve sürdürülebilir yaklaşımıyla lüks ürünlerini sergiliyor. Hepsi de markanın felsefesiyle uyumlu. 

Japonya’dan bir örnek

Yamanashi Bölgesi’nde yer alan Vision Atelier, mekanda kullanılan koyu renkli ahşap ve bitkilerle tropikal bir ülkeyi anımsatıyor. 

Yeşilin antolojisi

İtalyan halkı siyaset haberlerinden sonra en çok çevreyle ilgili haberlere ilgi gösteriyor ve okuyor. ‘Future Energy, Future Green’ adlı kitap da bu veriden yola çıkarak hazırlanmış. Günümüzde var olan ve gelecekte var olacak ‘yeşilin bir antolojisi’ niteliğinde. Kitap Mondadori Yayınevi tarafından basılmış ve küratörlüğünü de Istud Kurumu işbirliğiyle Maurizio Gandalini ve Victor Uckmar yapmış. Kitapta altmış deneme yazarı bugüne kadar bu konuda yaşananları ve bizden sonrakilere sürdürülebilir bir gelecek bırakmak, gerçek anlamda kültürel bir devrim yapmak için neler yapılması gerektiği anlatılıyor. Deneme yazarlarına göre “Büyük kitleler tarafından uygulanmaya başlanan ve yaygın olan yenilikçi seçimlerin kararlılıkla arkasında durmak kaçınılmazdır. Zararsız ısıtıcılar kullanmak, şehirlerin çevre dostu tesisatlarını, geleceğin otomobillerini ve hatta giysilere kadar her şeyi titizlikle planlamak gerekir. İnşaat ve taşımacılık sektörlerinin bu konuda oldukça yavaş ilerlediğini unutmamak, bunun için bazı önlemler almak çok önemlidir.” Kısacası en büyük hedef biraz hızı artırmaya ve eskilere, geleneklere dönüp zararlı her şeyi hayatımızdan çıkarmaya çalışmalıyız. Toprak, su, hava ve ateş maddelerini yeniden benimsemeliyiz.

Bio çözünür mü? Etiketinden anlayabilirsin. 

Sorumluluk sahibi tüketiciler için, bir ürünün çevre üzerindeki etkilerinin neler olduğunu açıkça anlatan yeni bir ekolojik etiket var. Adı eLabel! O, UNI EN ESO 14024 standartlarına göre 1. Tip adı verilen, ürünün çevreyle olan etkileşimi hakkında derinlemesine, detaylı bilgiler sunan, markanın üretim konusunda yaptığı seçimlerin çevre üzerindeki etkilerini tüketicilere doğrudan bildiren ve aynı zamanda “konuşan” bir etiket.  Üretim sırasında ne kadar yenilenebilir kaynak kullanıldığını, tedarikçilerin ne derece çevre dostu olduklarını, ürünün çözünür olup olmadığını anlamak için bu etiketi okumak yeterli olacak. Kar amacı gütmeyen, gönüllü şirketlerin birleşmesinden oluşan bir dernek olan Kyoto Club tarafından ilk kez İtalya’da hayata geçirilen etiket uygulaması Avrupa normlarına uygun bir düzenlemeye dayanıyor ve dolayısıyla da tüm Avrupa’da uygulanabilir nitelikte.   

“Ben, ben ve çevremle bir bütünüm, çevremle ilgilenmezsem kendimi de yok etmiş olurum.”
José Ortega y Gasset

Milano’dan bir örnek

Navigli Mahallesi’ne iki adım uzaklıkta yer alan Bluette Salonu ahşap ve doğal reçine ile yeniden kullanılmış alüminyum dekorasyonuyla çevre dostu olduğunu kanıtlamış. 

“Toprağa sahip olmak ve ona zarar vermemek hayal edilebilecek en güzel sanattır.”
Andy Warhol

Polonya’dan bir örnek

Bialystok’daki Piotr Mordas hairdresser &barbeshop, dekorasyonunda kullanılmış ahşap, koyu renkli metal ve bitkiler sayesinde hem sıcak hem de metropol havası olan bir mekanı tercih etmiş. 

“Ne kadar çok temiz su damlacıkları olursa, dünya o kadar güzelleşecektir”.
Kalkütalı Rahibe Teresa

Singapur’dan bir örnek

Sıcak ahşap dekorasyonu ve bitkiler, Kore, Çin, Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yaygın olan Leekaja salonuna egzotik bir hava veriyor. 

Sürdürülebilir Saç Bakımı

0

Saç bakımından plastiği çıkardınız mı? Tüketicilerin doğa dostu ve organik ürünlere yönelik talebi arttıkça, saç bakım ürünlerini üreten firmalar da ürünlerini bu çerçevede güncelleyip sürdürülebilir saç bakımını teşvik ediyor. 

Kozmetik şirketleri, saçlarımızı yıkamak için kullandığımız su miktarından plastik ambalajlara ve çevreye zarar veren bileşenlere kadar pek çok unsuru yeniden ele alıp bizi daha sürdürülebilir ve doğa dostu uygulamalar ve ürünlerle tanıştırmaya başladı.

Mikro Plastiklere Veda

Authentic Beauty Concept - sürdürülebilir saç bakımı


Güzellik endüstrisinin zararlı miktarda plastik ürettiği bir sır değil.  National Geographic verileri, ambalajların, küresel toplamın neredeyse yarısından sorumlu olan en baskın plastik atık üreticisi olduğunu gösteriyor. Aynı verilere göre, yılda 500 milyar dolarlık dünya kişisel bakım endüstrisi plastiğe dayanıyor . Şampuandan saç spreyine kadar, saç bakım ürünlerinizin çoğun plastik şişelerde stoklanıyor.  Ne yazık ki bunların çoğu çöplüklere veya denize gidiyor. Plastic Pollution raporuna göre, her yıl 8 milyon metrik ton plastik okyanuslara ve denizlere karışıyor .

Severek kullandığımız saç bakım ürünlerinin birçoğunda mikroplastiklerin bulunması, çevre açısından büyük bir sorun teşkil ediyor..

Sürdürülebilir ürünler, sağlıklı bir gezegen ve  insan sağlığı için bugün tek çıkar yol. Plastik şişelerdeki şampuanları katı şampuanlarla değiştirmek ve daha doğal formülasyonlara ulaşmak kolay. Atık içermeyen bagaj dökülmelerine yol açmadan seyahatte de taşıması daha kolay olan katı şampuan ve saç kremleri giderek daha fazla rağbet görüyor.

Güzellik ürünlerinizi nasıl geri dönüştürebilirsiniz?

kuru şampuan authentic beauty concept

Dişlerinizi fırçalarken musluğu kapatabilir ve haftada sadece bir kez banyo yapabilirsiniz, ancak düzenli saç yıkamanın çevreyi nasıl etkileyebileceğini hiç düşündünüz mü? Dünya çapında insanların saç yıkamak için harcadıkları su miktarı dikkate değer. Sadece İngiltere’de kişi başına günde ortalama kullanılan su  miktarı 143 litre. Saçınızı daha az yıkamayı ve duş sürenizi mümkün olduğunca kısaltmayı deneyin. Yağlı saç düşüncesi sizi rahatsız ediyorsa, yapabileceğiniz birçok şey var. Kuru bir şampuan  veya durulanmayan bir saç kremini tercih edin. Hem saç kırılmalarını önlemek hem de daha az enerji harcamak için saçınızı daha düşük sıcaklıklarda su ile yıkayın.

Sürdürülebilir bileşenleri nasıl tanıyabilirsiniz?


Konu saç bakımı olduğunda, sülfat içermeyen ürünleri tercih edin. Vegan ve besleyici bitkisel içeriklere sahip ürünlere odaklanın.

Kaçınılması gereken diğer bileşenler arasında parabenler, hurma yağı, ftalatlar, alkol ve herhangi bir sentetik renk (genellikle kömür katranından yapılır) bulunur. Çevreyi açıkça özümseyen ve doğal kaynaklı, organik, vegan dostu ve hayvanlar üzerinde test edilmemiş malzemeler kullanan markaların ürünlerini kullanmaya özen gösterin.

Sürdürülebilir saç bakım ürünleri kullanan salonları tercih edin

Üretim sürecinde sürdürülebilir politikalar uygulayan ve ürünlerini bitkisel içeriklere dayandıran markaların ürünlerini kullanan salonlar, sizi geleceğe taşıyacak ve bilinçlendirecek olan salonlardır.

Bütünlüğü Olan Ürünler: Authentic Beauty Concept

0

Nazik saç bakım ürünleri, son teknoloji bilimin, özenle seçilmiş içerik maddelerinin ve sürekli keşif yolculuğunun birleşimidir.

Neredeyse zamanın başlangıcından beri, insanlar sağlıklı saçların peşinde olmuştur. Dünyadaki tüm kültürler uzun süredir, parlak saçlar ve güçlü saçlar elde etmek için bitkilerin gücünü kullanmış, fındık ve tohum yağlarından, meyve pestili ve öğütülmüş otlara kadar her şeyi uygulamıştır. Zamanla, bilim ve teknoloji anlayışımız geliştikçe, bu gücü kullanmak için giderek daha sofistike yöntemler bulduk. Aynı şekilde, içerikler ilkel kombinasyonlardan özel formüllere doğru evrildi. “Authentic Beauty Concept” ürünleri, saflaştırılmış doğal özlerin, özel bir birleşiminden formüle edilmiştir. Örneğin, kuru saçlar için olan “Hydrate” ürün serisi mango özü ve fesleğen yaprağı özü içerir. Mango antioksidanlar, vitaminler ve mineraller açısından zengin olarak bilinmektedir, fesleğenin de anti-inflamatuar özelliklere sahip olduğu bilinmektedir.

Bu içeriklerin gelişen bilim  sayesinde nasıl özel olarak çıkarıldığını, saflaştırıldığını ve korunduğunu keşfetmek için okumaya devam edin. 

Her şeyden önce, botanik içeriklerin geleneksel kullanımlarını araştırdık ve tüm dünyada doğal güzellik ürünleri hakkında bilgiler aradık, her içeriğin etkinliğini ve uygunluğunu tespit ettik ve özel saç ihtiyaçlarını karşılamak için ideal eşleşmeleri seçtik. Bir ürün serisi için bitki içerikleri seçtiğimizde, onları “Authentic Beauty Concept” ürünleri için etkili formüllere entegre ettik. Özlerini çıkarmak için ham formundaki bitki içeriklerini, ultrason dalgaları ile sarmalayarak, hafifçe basınç uygulayıp konsantre hale getirdik.

Bu yöntem, faydalarını korurken özleri verimli bir şekilde ayrıştırır. Konsantre maddeler, ardından buharla damıtılarak tıpkı bir parfüm için koku esansının nazik çıkarılma süreci gibi, içerik maddelerinin gerçek özütü çıkarılır. Bu eco-sound® işlemi çeşitli avantajlara sahiptir. Soğuk, yumuşak yöntemlerle özüt çıkarma tekniği az enerji harcar, yan ürünleri dönüştürülebilir, ancak en önemlisi ısıya duyarlı moleküller korunur. 

Bir mango meyvesini düşünün. Saç ürünlerinizde meyve şekeri, bitki lifleri veya fazla su olmasını istemezsiniz. Mangodan aktif maddeleri çıkarmanın bir yolu da kaba kuvvetle meyveyi ezmektir, fakat muhtemelen bu süreçte değerli molekülleri kaybedersiniz. Başka bir seçenek ise, meyveyi yoğun püre haline gelinceye kadar kaynatmaktır ancak bu da ısıya duyarlı bileşenleri yok eder. Eğer tüm meyveyi nazikçe çalkaladığınızda, her bir bitki zarı ayrılır ve içerikler serbest kalırsa ne olur? Ecosound teknolojisinin, mango meyvesi özü ve fesleğen yaprağı özüne veya içerik listesindeki adıyla Mangifera Indica ve Ocimum Basilicum’a yaptığı budur. Bunları “Authentic Beauty Concept”’in, normal ve kuru saçları nemlendiren ve şımartan, “Hydrate” serisinde bulabilirsiniz.

Bir mango meyvesini düşünün. Saç ürünlerinizde meyve şekeri, bitki lifleri veya fazla su olmasını istemezsiniz. Mangodan aktif maddeleri çıkarmanın bir yolu da kaba kuvvetle meyveyi ezmektir, fakat muhtemelen bu süreçte değerli molekülleri kaybedersiniz. Başka bir seçenek ise, meyveyi yoğun püre haline gelinceye kadar kaynatmaktır ancak bu da ısıya duyarlı bileşenleri yok eder. Eğer tüm meyveyi nazikçe çalkaladığınızda, her bir bitki zarı ayrılır ve içerikler serbest kalırsa ne olur? Ecosound teknolojisinin, mango meyvesi özü ve fesleğen yaprağı özüne veya içerik listesindeki adıyla Mangifera Indica ve Ocimum Basilicum’a yaptığı budur. Bunları “Authentic Beauty Concept”’in, normal ve kuru saçları nemlendiren ve şımartan, “Hydrate” serisinde bulabilirsiniz.

https://youtube.com/shorts/k4HJbDuahTI?feature=share

Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Ajandası ve Kuaförlük

0
surdurulebilirlik

Uzun zamandır üzerinde konuşulan ve her geçen gün daha da önem kazanan bu konu ile ilgili çalışmalar tüm dünyada devam ediyor. Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 ajandasının hedeflerine ulaşmak için çalışmalar başladı.

Kuaförlük sektörü de 2030 hedeflerini yakından takip ediyor ve girişimlerde bulunuyor. Estetica bizlere Sürdürülebilir Kalkınma için kuaförlük sektörünü ve ne yönde çalışmalar yaptıklarını anlatıyor. 

Estetica’dan Daniela Giambrone’nin haberi

Çevreyle ilgili konular ve sürdürülebilirlik kavramı artık birçok sektörün gündemine girdi. Son yapılan Avrupa seçimlerinde de gördüğümüz üzere çevre, sosyal ve kültürel açıdan daha yaşanabilir bir gezegene olan ilgiye genel anlamda büyük yer veriliyor. Bu harekete geçme çağrısına hangimiz duyarsız kalabiliriz ki? İşte bu sorunun cevabı, Birleşmiş Milletler Örgütü üyesi 193 ülkenin gençleri tarafından 2015 yılında imzalanan ve insanlar, gezegenimiz ve herkesin rahatlığı için bir aksiyon programı olan 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Ajandası ile verilmiş. Programın belgelerinde sürdürülebilir kalkınma ile ilgili 17 ayrı amaç ve toplamda ulaşılacak 169 ayrı hedef için düşünülmüş aksiyon programı yer alıyor. 

Bu hedefler sayesinde hepimiz günlük hayatımızda, gezegenimizin daha yaşanabilir bir yer olması için küçük ama çok önemli işler yapabiliriz.

Üç yıl süren bir çalışmanın sonucu. 

Sürdürülebilir Kalkınma Programı amaçlarına ulaşmak için resmi çalışmalar 2016 yılının ilk günlerinde başladı ve önümüzdeki 15 yıl boyunca da devam edecek: Katılan tüm ülkeler bu amaçlara ulaşmak için kendilerine 2030 yılını hedef koydular ve projeye de adını veren bu oldu. 2030 ajandası, aralarında bağlantılar olan, insanlığın ve gezegenimizin rahatlığını, sağlığını garanti etmek için düşünülmüş, açlıkla mücadele eden, ayrımcılığın ortadan kaldırılması, doğal kaynakların korunmasından şehirlerin gelişimine, tarımdan tüketim şekillerine kadar birçok konuya değiniyor. Amaçlar bu planları uygulamaya yardımcı oluyor ve bütün ülkelerin kalkınmaları için ortak bir çok hedefi ortaya koyuyor: yoksullukla mücadele etmek, açlığın ortadan kaldırılması ve iklim değişiklikleriyle mücadele de bunlardan bazıları. 

Kuaförlük sektörü bu uluslararası aksiyon programının birçok hedefine katkıda bulunabilir. Saç güzelliği ile ilgilenen şirketler ve kuaförler de, kısa sürede sonuç elde edebilmek için tüm profesyonelliklerini, güçlerini ama her şeyden önemlisi de tutku ve ilgilerini ortaya koyabilirler. 

Hedefler arasında kuaförlük dünyasını en çok ilgilendirenler 3 ile 8. numara arasındaki hedefler ile 11 ve 14. numaralı hedefler. Bu hedefler, insan sağlığı, öğrenme fırsatı, cinsiyet eşitliği, su ve enerji kaynakları, iş fırsatı, şehirde yerleşim alanları ve doğal kaynakların korunması ile ilgili olanlar. 

Şimdi herkesi yakından ilgilendiren kuaför salonlarından başlayarak bu katkının ne şekilde olduğunu anlatmaya çalışacağız.

Estetica, hedeflere ulaşma konusunda kuaförlerin hangi pratik uygulamalarda bulunabileceğini öğrenmek için Torino Politecnico Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Departmanı DAD’ın profesörlerinden, Design Kolej’in ve Green Team’in  üyelerinden olan Paolo Tamborrini ile görüştü. Kendisi bizlere kuaför salonlarının 2030 Ajandası’nda hedeflenen değişikliklere sağlayacağı önemli katkıyı anlattı. 

“Bu 17 hedef her alan ve her meslek, güzellik ve sağlık dünyası için gerçek anlamda uygulanabilecek bir yol gösterici niteliğindedir” diyor Tamborrini. “Bunu salon sisteminin, malzeme seçiminden temiz ve yenilenebilir enerjiye, suları kirletmeyen ve müşterilerin sağlığına zarar vermeyen bitkisel ürün kullanımına kadar ayrı ayrı her özelliğine odaklanarak yapmak çok faydalı olur. Ürünlerde kolayca dönüştürülebilen ambalajlar tercih etmek ve salonda titizlikle bir çöp ayrıştırma işlemi yapmak çok önemlidir. Plastik su şişe kullanımı azaltılmalı, salona gelen müşterilere ve çalışanlara su sebilleri, su sürahileri ve cam bardaklar sunulmalıdır. Kamu kuruluşlarında çevreye ve insanlara verilen önem aynı zamanda kaçınılmaz olan sürdürülebilirlik kültürünü her seviyede yaymak için iletişimsel bir değere sahiptir. Ayrıca salonun pazarlaması açısından bu konulara dürüstlük ve şeffaflık ile verilen önem eski ve yeni müşterilerin rekabeti ve salona olan sadakati konusunda gereklidir.

Detaylı bir şekilde söyleyecek olursak bir kuaför salonu nasıl sürdürülebilir olur? 

• Mümkün olan en az miktarda enerji harcayan araçlar kullanmak

• Enerji tasarrufu yapan aydınlatma tesisatı tercih etmek

• Bilinçli içme suyu kullanımı ve akarsuların kirlenmemesini sağlamak

• Daha büyük miktarların kullanıldığı ve dönüştürülebilir malzemelerle ambalajlama yapmak

Bunlar, hemen uygulamaya başlayıp avantaj elde edebileceğimiz ‘basit’ seçimlerden bazıları. Ancak daha belirgin sonuçlara ulaşmak için salonların daha kapsamlı çalışmalar yapması gerekir. Salondaki gereksiz kullanımların hangileri olduğunu, sürdürülebilirlik ve ekolojik açıdan bilinçli bir ekonomi konusunda neler yapılması gerektiğini belirleyen, mümkünse yine ekolojik açıdan bilinçli tasarımların yer aldığı bakış açısıyla incelemek gerekir.

surdurulebilirlik

Ekolojik açıdan bilinçli tasarım ne anlama geliyor?

En önemli konulardan biri olduğunu bildiğim halde bu soruya bir cevap vermek mümkün değil. Ancak şunu söyleyebilirim ki, ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirliğin birbirlerine birçok avantaj sağlayacak şekilde bağlı oldukları açık bir şekilde görülmüştür. Tabi bazı seçimler başlangıçta beraberinde bir takım harcamaları da getirebilirler ancak uzun vadede bakıldığında başka şekilde elde edemeyeceğimiz sosyal ve ekonomik avantajlar da sağlayacaklardır. Eğer gerçekten sürdürülebilirlik ve yenilikçilik ilkeleri ile hareket etmek istiyorsak araç gereçleri, malzemeleri ve davranışları değiştirerek yatırımlarda bulunma cesaretini de göstermeliyiz. 

Kuaförler salondan başka ne gibi hedefleri takip edebilirler?

Sanırım 3 numaralı hedefte bahsedilen sağlık ve rahatlık konsepti üzerinde durulabilir. Sağlık ve rahatlık en başından beri bu mesleğin temel özelliklerinden biri olmuştur ancak günümüzde anlamı çok daha geniştir ve sürdürülebilirlik ve çevreyle ilgili sorunlar da dahil edilmelidir. Eğer bir kişinin sağlığını ve rahatını garanti etmek istiyorsak, salonlar haricinde o kişinin (müşteri, çalışan ya da tedarikçi olabilir) yaşadığı yer ile ilgilenmek gerektiğini de unutmamalıyız. Bu durum kaçınılmazdır. Ancak bu şekilde kişiler ve gezegenimiz için karşılıklı avantajlar elde edilebilir. Kısacası hepimizin yakından ilgilenmesi gereken etik sorunları da bunlara eklemek isterim.

Hedeflere ulaşma koşusunda kuaförlük sektörünün diğer büyük oyuncuları da saç güzelliği ve bakımı ile ilgilenen şirketlerdir. Bu şirketler kuaförler ile bir takım çalışması içinde olmalı, her şeyden önce, uygun profesyonel ürünlerin ortaya çıkarılmasında dur durak bilmeden çalışan uygulamalar tarafından desteklenen sürdürülebilir bir kültürün yaygınlaşmasına katkı sağlamalıdırlar. Sürdürülebilir gelişim için şirketlerin üzerinde durması gereken ilk konular arasında personelin eğitimi, sertifikalı üretim ve etik bir üretim prosedürü yer almaktadır.

Tasarım ve Doğa

Salerno şehrinin Baronissi kasabasında yer alan De Filippis Art&Hair Salon sürdürülebilir güzelliği gözler önüne sermek için tamamıyla çevre dostu bir anlayışla hayata geçirilmiş. Kısa süre önce restorasyonu yapılmış 1800’lü yıllara ait etkileyici bir binada yer alan salonda, içeride kullanılan eski sokak kapısı gibi dönüştürülmüş öğeler, ürünlerinde her zaman çevre dostu malzemeler kullanmaya özen gösteren Excel Arredamenti imzalı modern tasarımlı öğeler kullanılmış. Salonda ayrıca paraben, sodyum sülfat ve formaldehit içermeyen Davines ürünleri kullanılıyor. Salonun sahibi olan Angelo De Filippis şunları söylüyor: “Kullandığımız ürünlerle müşterilerimiz sadece kendileriyle değil, çevreyle de ilgilenmiş oluyorlar. Ürün paketlerimizde de ekosistemin sürdürülebilirliğine önem veriliyor. Bunun için mümkün olan en az miktarda hammadde kullanılıyor ve israfı önlemek için dönüştürülmüş malzeme tercih ediliyor”. 

Çevre dostu dekorasyon önerileri ve yine çevre dostu malzemeler arasında yer alan De Filippis Art&Hair Salon sürdürülebilir güzelliğe ‘evet’ diyor.

Okyanus, deniz ve toprak

Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Ajandası ve Kuaförlük

Eksperience’ın sürdürülebilirlik projesi birçok dala ayrılıyor (proje marka için o kadar önemli ki, projeyle ilgili her yıl bir kongre düzenliyor). Denizleri ve okyanusları korumak için harekete geçen marka aynı zamanda Mampo Salonu’nda yaptığı uygulamalarla su kullanımında tasarrufa teşvik ediyor, kirleten maddelerin kullanımını en aza indirgiyor. Ambalajlamada da daha az malzeme kullanımı ve formüllerinin mikroplastik içermemesi de markanın ilk hedefleri arasında. Eksperience aynı zamanda toprağı da koruyor ve bu konudaki hedefi de 2013 yılına kadar ürünlerinin %90’ını sürdürülebilir malzemelerden oluşturmayı planlıyor; bu kapsamda ambalajları dönüştürülebilir ya da dönüştürülmüş malzemeden olacak ve ambalajlarında dönüştürülmüş plastik olan FSC etiketli malzeme, Biobased malzeme, cam ve alüminyum kullanacak.

Plastik Kullanımı

En çok kirleten malzemeler arasında yer alan plastik aynı zamanda, kullanımını azaltma ve dönüştürme yöntemleriyle mücadele edilmesi gereken en büyük çevre düşmanlarından biri. 

Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Ajandası ve Kuaförlük

Fırçanın ucundaki sürdürülebilirlik

25. faaliyet yılını kutlamak için makyaj sanatçısı Fabienne Rea, her türlü alerjinin önüne geçebilmek adına, sertifikalı sentetik malzemeden yapılmış ve dermatolojik olarak test edilmiş profesyonel makyaj fırçaları serisini piyasaya sürdü. Fabienne konuyla ilgili şunları söyledi: “Hayvanlara yapılan kötülüklere bir son verilmeli”. Bu fırçaların özelliği şu: sentetik (hayvanlardan elde edilmeyen) bir malzemeden yapılmış olmaları; fırçalar sadece krem ve akıcı kıvamdaki ürünlerin iyi bir şekilde uygulanmasına fırsat vermiyor, aynı zamanda toz kıvamındaki ürünlerin de mükemmel ve pürüzsüz bir şekilde uygulanmasını sağlıyor ve ciltte bıraktığı etki mükemmel.” 

Fabbiene Rea 20 yılı aşkın bir süredir İtalyan ve uluslararası moda dünyası sahnesinde yerini alıyor. 

İşte Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Ajandası’nda yer alan hedefler

  1. YOKSULLUĞUN TÜM BİÇİMLERİNİ HER YERDE SONA ERDİRMEK
  2. AÇLIĞI BİTİRMEK, GIDA GÜVENLİĞİNE VE İYİ BESLENMEYE ULAŞMAK VE SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIMI DESTEKLEMEK
  3. SAĞLIKLI VE KALİTELİ YAŞAMI HER YAŞTA GÜVENCE ALTINA ALMAK
  4. KAPSAYICI VE HAKKANİYETE DAYANAN NİTELİKLİ EĞİTİMİ SAĞLAMAK VE HERKES İÇİN YAŞAM BOYU ÖĞRENİM FIRSATLARINI TEŞVİK ETMEK
  5. CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ SAĞLAMAK VE TÜM KADINLAR İLE KIZ ÇOCUKLARINI GÜÇLENDİRMEK
  6. HERKES İÇİN ERİŞİLEBİLİR SU VE ATIKSU HİZMETLERİNİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR SU YÖNETİMİNİ GÜVENCE ALTINA ALMAK
  7. HERKES İÇİN KARŞILANABİLİR, GÜVENİLİR, SÜRDÜRÜLEBİLİR VE MODERN ENERJİYE ERİŞİMİ SAĞLAMAK
  8. İSTİKRARLI, KAPSAYICI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR EKONOMİK BÜYÜMEYİ, TAM VE ÜRETKEN İSTİHDAMI VE HERKES İÇİN İNSANA YAKIŞIR İŞLERİ DESTEKLEMEK
  9. DAYANIKLI ALTYAPILAR TESİS ETMEK, KAPSAYICI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR SANAYİLEŞMEYİ DESTEKLEMEK VE YENİLİKÇİLİĞİ GÜÇLENDİRMEK
  10. ÜLKELERİN İÇİNDE VE ARASINDAKİ EŞİTSİZLİKLERİ AZALTMAK
  11. ŞEHİRLERİ VE İNSAN YERLEŞİMLERİNİ KAPSAYICI, GÜVENLİ, DAYANIKLI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KILMAK
  12. SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM VE TÜKETİM KALIPLARINI SAĞLAMAK
  13. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE ETKİLERİ İLE MÜCADELE İÇİN ACİLEN EYLEME GEÇMEK
  14. SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA İÇİN OKYANUSLARI, DENİZLERİ VE DENİZ KAYNAKLARINI KORUMAK VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KULLANMAK
  15. KARASAL EKOSİSTEMLERİ KORUMAK, İYİLEŞTİRMEK VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KULLANIMINI DESTEKLEMEK; SÜRDÜRÜLEBİLİR ORMAN YÖNETİMİNİ SAĞLAMAK; ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE ETMEK; ARAZİ BOZUNUMUNU DURDURMAK VE TERSİNE ÇEVİRMEK; BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK KAYBINI ENGELLEMEK
  16. SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA İÇİN BARIŞÇIL VE KAPSAYICI TOPLUMLAR TESİS ETMEK, HERKES İÇİN ADALETE ERİŞİMİ SAĞLAMAK VE HER DÜZEYDE ETKİLİ, HESAP VEREBİLİR VE KAPSAYICI KURUMLAR OLUŞTURMAK
  17. UYGULAMA ARAÇLARINI GÜÇLENDİRMEK VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA İÇİN KÜRESEL ORTAKLIĞI CANLANDIRMAK

Sürdürülebilir Kalkınma ve sürdürülebilirlik hakkında yazılarımızı takip ederek sizde katkı sağlayabilir ve daha güzel bir dünya için başlangıç yapabilirsiniz.

Hairist Yılın Kuaförü Yarışması 2021 Finali Kıbrıs’ta!

0
Hairist Yılın Kuaförü Yarışması 2021

Hairist Yılın Kuaförü Yarışması 2021 finali Hush sponsorluğunda Kıbrıs’ta 8-10 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek.

10.yılına imza atan Hairist Yılın Kuaförü Yarışması büyük finalini yarışmanın sponsoru Hush markası davetiyle Kıbrıs’ta gerçekleştirecek. Toplam 29 finalistin davetli olarak katılacağı Hush Kıbrıs etkinliği bünyesinde 2021 yılı ödülleri sahiplerini bulacak.

İşte huzurlarınızda tüm finalistler…

Hairist Yılın Kuaförü Yarışması 2021 Avantgarde Kategorisi Finalistleri

Ayhan Önlüel – Ünlü Eller İstanbul
Can Özcan – Backstage Kuaför Ankara
Cantürk Aygün – Gökhan Eriş Saç Tasarım İstanbul
Cemile Kırgız – Elif Kuaför Çanakkale
Gamze Dikici – Vera Kuaför Bursa
Işıl Sarı – Işıl Sarı Kuaför İzmir
Mustafa Ali Nişancı – Plato Hair Studio İstanbul
Mustafa Uzun – Poz Kuaför İstanbul
Neslihan Usta -Bülent&Özgür Kuaför İstanbul
Nilgün Ayvaz – Nesis Kuaför Bursa
Sema Yazıcı – Tuanna Hair Studio Samsun
Suat Tekten – Maag Saç Sanat İstanbul
Ufuk Çatıkkaş – Saçkaran Saç Tasarım İstanbul
Avantgarde Kategorisi Finalistleri

Hairist Yılın Kuaförü Yarışması 2021 Gelin Saçı Kategorisi Finalistleri

Ayhan Önlüel – Ünlü Eller İstanbul
Cantürk Aygün – Gökhan Eriş Saç Tasarım İstanbul
Engin Uysal – Kuaför Engin Uysal Mersin
Fikret Akpınar – Fa Sanat Kuaför Ankara
Gökhan Uludağ – Kuaför Engin Uysal Mersin
Halis Öztürk – Leos Kuaför Kdz.Ereğli
Işıl Sarı – Işıl Sarı Kuaför İzmir
Mehmet Duymaz – Vintage Kuaför Nevşehir
Mert Acar – Bülent&Özgür Kuaför İstanbul
Mustafa Uzun – Poz Kuaför İstanbul
Neslihan Usta -Bülent&Özgür Kuaför İstanbul
Sema Yazıcı – Tuanna Hair Studio Samsun
Gelin Saçı Kategorisi Finalistleri

Hairist Yılın Kuaförü Yarışması 2021 Kesim-Renk Kategorisi Finalistleri

Ayhan Önlüel – Ünlü Eller İstanbul
Barış Berk – Spaceroom Kuaför Samsun
Burak Pir – Kuaför Vivien Gaziantep
Can Özcan – Backstage Kuaför Ankara
Cantürk Aygün – Gökhan Eriş Saç Tasarım İstanbul
Engin Uysal – Kuaför Engin Uysal Mersin
Fikret Yıldırım – London Kuaför istanbul
Gürkan Duman – Cut&Color Gürkan Sakarya
Hasan Şahin – Salon Hasan  Samsun
İsa Sevindik – B&C Beauty Samsun
Muhammet Çimen – 3M Hair Salon&Beauty Mersin
Sadettin Kestiren -Deniz Kuaför Muğla
Sema Yazıcı – Tuanna Hair Studio Samsun
Taylan Özkan – Salon İsmail Samsun
Kesim-Renk Kategorisi Finalistleri

Hairist Yılın Kuaförü Yarışması 2022

Yarışma devam ediyor… Haziran 2022 tarihinden itibaren mevcut yarışma kuralları ile devam edecek olan yarışmaya ilişkin detaylı duyuru ayrıca yapılacaktır.

Hairist Yılın Kuaförü Yarışması’nda Birinciler galerisi…

2012

Bülent Demir-İstanbul-Şekillendirme&Topuz Kategorisi Birincisi

Sinan Ergün-İstanbul-Kesim&Renk Kategorisi Birincisi

2013

Onur Varlı-İstanbul-Şekillendirme&Topuz Kategorisi Birincisi

2014

Erdal Köse-İstanbul-Şekillendirme&Topuz Kategorisi Birincisi

Taner Yıldız-İstanbul-Kesim&Renk Kategorisi Birincisi

2015

Gülseda Kenar-Lüleburgaz-Şekillendirme&Topuz Kategorisi Birincisi

Serap Aykut-İstanbul-Kesim&Renk Kategorisi Birincisi

2016

Hüseyin Alkan-Samsun-Şekillendirme&Topuz Kategorisi Birincisi

Hüseyin Alkan-Samsun-Kesim&Renk Kategorisi Birincisi

2017

Hüseyin Alkan-Samsun-Şekillendirme&Topuz Kategorisi Birincisi

Hüseyin Alkan-Samsun-Kesim&Renk Kategorisi Birincisi

2018

Pınar Yıldırım-Gaziantep-Şekillendirme&Topuz Kategorisi Birincisi

İlknur Akbulut-Tokat-Kesim&Renk Kategorisi Birincisi

2019

Nilgün Ayvaz-Bursa-Şekillendirme&Topuz Kategorisi Birincisi

Burak Pir-Gaziantep-Kesim&Renk Kategorisi Birincisi

2020

Pınar Eyinç-Mersin-Şekillendirme&Topuz Kategorisi Birincisi

Volkan Hazırcı-İstanbul-Kesim&Renk Kategorisi Birincisi ve Yılın Kuaförü

2021…