Ana Sayfa Blog Sayfa 418

Kuaför neden siyah giymeli?

0

 

Kuaförler çok renkli kişiliklere sahip olabilirler, fakat salonda rengi sabitlemek açısından siyah giymenin en doğru yol olduğu yıllardır biliniyor. Dünyada ve Türkiye’de profesyonel ve seçkin salonlar, ekiplerine siyah giymeyi zorunlu kılıyor. Çünkü,  siyah, iş ortamını nötrleştiriyor ve müşterinin dikkatini çevresinden uzaklaştırıp yeni saçına odaklanmasına yardımcı oluyor. Salonlarda bir diğer renk alternatifi ise beyaz.

 

Kadınlar ve Kuaförler

0

“KADINLAR VE KUAFÖRLER” FOTOĞRAF SERGİSİ…

Kadınların kuaförlerde geçirdikleri zamandan aldıkları keyfin, profesyonel ellerde güzelleşirken hissettikleri duyguların peşine düşen ünlü sanatçı Okan Bayülgen objektifinden salonlar, kuaförler ve kadınlar…

"Acaba bu kuaför salonlarındaki tılsımı,

Benim anlamadığım “şeyi”,

Yalnızca kuaför salonlarında gerçekleşebilen o şey…

Profesyonel olan,

Evde olamayan,

Bir kadınla aldığı profesyonel hizmet arasında, ticareti aşan o ilişki,

Bağımlılık yaratan ya da…

Kadının bir anda bir salondan vazgeçip bir başka salona bağlanmasına neden olan

o “şey”

Bir kadının gözleri ile “Tamam oldu bu iş!” diye onayı verdiği an.

Aynaya kaşla göz arasında fırlattığı “İyisin kızım!” mesajı.

Aynadan seken, başka bir kadına ait mesajı yakalayan bir başka kadın.

Sırasını bekleyenin diğer kadını süzen gözleri…

Acaba objektifim benim anlamadığım bu gerçeklikleri, benden gayrı yakalayabilecek miydi?

Tabii ki kolay değil, herkesin tanıdığı bu adamı, tüm bunları en doğal biçimde resmedebilmesi için bir kuaför salonunda saklayabilmek.

Sonuçta bu fotoğraflar ortaya çıktı! Kadınların anlayamadığım ve anlayamayacağım kimyalarını anlatabilmek için kimyasal yöntemlerle (analog fotoğrafçılık) çalıştım.

Baktığınızda, belki biraz daha baktığınızda doğal olanı görebileceksiniz.

Doğal olanın “bir sırrı saklamak” olduğunu, bunun da kimi profesyonellerin ve profesyonel ürünlerin katkısıyla mümkün olabileceğini…” sözleriyle çalışmayı özetleyen Okan Bayülgen projesi Schwarzkopf Professional sponsorluğunda gerçekleşti. 15 Mayıs-31 Mayıs 2013 tarihleri arasında İstanbul Kanyon AVM içerisinde sergilenecek olan çalışmalar farklı şehirlere de taşınacak.

Fotoğraf çekimleri Ali Gür Kuaför (İstanbul), Binnaz Güler Saç Tasarım (Edirne Uzunköprü), Ebil Saç Tasarım (İstanbul), Kenan Çopur (Mersin), Kırıktarak Ali (İstanbul), London Kuaför (İstanbul), Paris Kuaför (Ankara), Sacha Güzellik Salonları (Bursa) ve Toni&Guy (İstanbul) salonlarında gerçekleştirildi.

Bu çalışma, kadınları güzelleştiren ve kusursuz görünümün perde arkasında olan kuaförlük mesleğinin tarihe kaydedilmesi ve toplumda ön plana çıkarılması açısından da önem taşıyor.

Çalışmaya ait fotoğrafların tamamını haber galerisinde görebilirsiniz.

 

 

HAIRiST 2013’e atılan imza: Hakan Köse

0

1 Nisan 2013 HAIRiST Saç Tasarım Etkinliği'nden özel fotoğraflar…

Hakan Köse ve ekibine teşekkürlerimizle…

Ücretsiz HAIRiST Etkinlik Gazetesi için aşağıdaki linke tıklayarak kaydınızı yapmayı unutmayın:
http://www.hairist.com.tr/KayitOl.aspx

 

HAIRiST’te alkışlarla Pivot Point Türkiye…

0

1 Nisan 2013 HAIRiST Saç Tasarım Etkinliği'nden özel fotoğraflar…

Pivot Point Türkiye'ye teşekkürlerimizle…


Ücretsiz HAIRiST Etkinlik Gazetesi için aşağıdaki linke tıklayarak kaydınızı yapmayı unutmayın:
http://www.hairist.com.tr/KayitOl.aspx

HAIRiST’in ışıltısında özel bir ikili…

0

1 Nisan 2013 HAIRiST Saç Tasarım Etkinliği'nden özel fotoğraflar…

Adnan Serter ve Salih Pehlivan'a teşekkürleirmizle…


Ücretsiz HAIRiST Etkinlik Gazetesi için aşağıdaki linke tıklayarak kaydınızı yapmayı unutmayın:
http://www.hairist.com.tr/KayitOl.aspx

HAIRiST’ten Gülay Tiran geçti…

0

1 Nisan 2013 HAIRiST Saç Tasarım Etkinliği'nden özel fotoğraflar…

Gülay Tiran ve Ekibi'ne teşekkürlerimizle…


Ücretsiz HAIRiST Etkinlik Gazetesi için aşağıdaki linke tıklayarak kaydınızı yapmayı unutmayın:
http://www.hairist.com.tr/KayitOl.aspx

 

Şükrü Kızılot kuaförlerle…

0

Yöntem Kozmetik ve AKD işbirliğiyle Prof.Dr.Şükrü Kızılot önemli bilgiler paylaştı.

Yeni Türk Ticaret Kanunu başta olmak üzere iş hayatını ilgilendiren yasalar ve mevzuatlar hakkında pek çok işletmenin eksiklikleri bulunuyor. Ülkemizde bu konular hakkında derinlemesine bilgiye sahip en önemli kişilerden biri de Prof.Dr.Şükrü Kızılot. Bir süre önce Festi’Wella 2012 kapsamında ilk defa salon yöneticileri ile bir araya gelen Kızılot, bu kez özel bir davetle Artistik Kuaförler Derneği üyeleri için Yöntem Kozmetik işbirliğiyle önemli bilgiler paylaştı ve aydınlattı.

Kuaförlükte uygulanan KDV oranı karşılaştırıldığında çok yüksek

Alanında uzman maliye profesörü Şükrü Kızılot bizimle özellikle KDV konusunu paylaştı:

“Pırlanta, elmas, yakut, inci, zümrüt gibi mücevheratların katma vergisi oranı dünyanın aksine ülkemizde %0.  Aynı şekilde dünyaca ünlü bazı çanta markalarının, lüks giyim markalarının ve pabuçların oranı %8. Alım gücü yüksek olan bir kesime hitap eden ürünleri barındıran dünyaca ünlü ve büyük sermayeye sahip kurumların bu ürünleri %0 veya %8 gibi bir katma değer vergisi oranına sahipken emek yoğun olarak çalışan kuaförlerin elde ettikleri gelirlerin %18 KDV’ye tabi olması ciddi bir sorun ve önemli bir rahatsızlık. Katma Değer Vergisi’nin kuaförlük sektöründe de %8 olması gerekir. Özellikle kesim işleminde düşük olması gereklidir. “

Kuaförler de artık ticaretin yeni düzenine uymak zorunda

“Kuaförler Türkiye’de ve dünyada gelişen şartlara göre organize olmak zorunda. Sık sık değişen yasalar onlara da ağır yükümlülükler getirmiştir. Bir süre sonra her kuaför işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hemşiresi istihdam etmek veya bunları istihdam eden bir kurumla anlaşma yapmak zorunda. Artık formaliteler giderek artıyor. Yavaş yavaş işletmecilik boyutuyla daha fazla ilgilenmek zorundalar. “

Cezalar artıyor

“Elektronik denetimler ön planda. Denetimlerde uzmanlıklar söz konusu. Gelecekte üzülmemek için bugünden önlem almak şart. Bu durum tüm işletmeler için geçerli.”

Yöntem Profesyonel Kozmetik Genel Müdür Yardımcı Saruhan Kaan Ekinci sektörün önemli sorunlarına değinmek üzere bu çalıştayı organize ettiklerini ve sektöre yönelik bu tür çalışmaları desteklediklerini belirtirken, Artistik Kuaförler Derneği Başkanı Hakan Köse ise sektörün önemli ve can alıcı sorunlarına değinmek üzere sivil toplum kuruluşlarının üzerine düşen görevin altını çizdi.

Öne çıkan notlar:

Güçlü bir sektöre sahipsiniz. Önemli olan bunun farkına varmak ve ne istediğini bilerek dayanışma içinde hareket etmek.”

“Pırlanta, mücevherat sektörü temsilcileri, ürünlerine uygulanan ÖTV’yi dahi kaldırma konusunda çalışma yapıyorlar.”

“KDV gideri düşük olan kuaförlük sektöründe gelirden elde edilen KDV oranı yüksektir.”

 

Kaynak: Estetica Dergisi Şubat sayısı.

 

Sosyal Sorumluluk Kampanyaları

0

Markaların yaşadığımız topluma karşı da sorumlulukları var. Bu nasıl gerçekleşmeli. İşte ipuçları:

SSK (sosyal sorumluluk kampanyaları-cause related marketing) bir şirketi ya da markayı ilgili bir sosyal amaç veya soruna, karşılıklı fayda sağlamak üzere bağlayan stratejik bir konumlandırma ve pazarlama aracıdır.

Bir markanın herhangi bir sosyal amaç için sadece para bağışı yapma modası geçmiştir.

“Sosyal sorumluluk kampanyası kurum imajını geliştirmede, ürün farklılaştırmasında ve hem satışları hem de bağlılığı artırmada etki bir yoldur.”

Olgunlaşmış pazarlarda birçok gözlemci, yeni müşteri kazanmanın pazar payını yaratmak için giderek pahalılaşan bir yöntem olduğunu fark etmeye başladı. Sadık müşterinin önemi, müşterilerin bağlılığını sağlama konusunu gündeme getirdi. Küresel rekabet ve markaların önemini kaybetmesi tehdidi ile birlikte, yığından kopmak ve arzu edilen yeni marka değerini yaratmak için yeni bir iletişim biçimi geliştirme olanağı var: SSK!

Sosyal amaca doğrudan mı yönelmeli, bir STK (Sivil Toplum Kuruluşu) ile mi gitmeli?

Sosyal sorumluluk programı, bir şirket ile tanımlanmış alanda faaliyet gösteren bir STK arasında stratejik işbirliği yoluyla uygulanabileceği gibi, doğrudan amacın kendisine de ulaşılabilir.

Doğrudan yaklaşımda sosyal sorumluluk kampanyasının mülkiyeti şüphe bırakmaksızın şirkete/markaya ait olur.

Saygın bir STK ile işbirliğinde ise;

  • itibar  elde edersiniz,
  • ancak takdiri kimin toplayacağı sorusu vardır,
  • dağıtım çemberi geniştir,
  • gönüllülerin yardımı söz konusudur,
  • deneyimli kuruluşun birikiminden yararlanmak tabii ki avantajdır.

Örn. “Cehennem Melekleri” lakaplı Harley Davidson’ın kas erimesine karşı mücadele eden STK’ları desteklemesi veya Turkcell’in Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı iel Kardelenler projesi.

Sosyal Sorumluluk Projelerinde Etki

Sosyal Sorumluluk Kampanyası’nın etkilerine ilişkin sorulması gereken temel soru, diğer tüm değişkenlerin eşit olduğu varsayılırsa, marka ile sosyal amaç arasındaki ilişkinin, tüketicinin bu ürün yada hizmet markasını, rakiplerin arasından tercih etmesini sağlamak üzere etkili olup olamayacağı.

Ölçümlemesi ise

  • Satış sonuçları
  • Marka üzerindeki etkileri incelemeye başlayan hatırlanma oranı ve tutum verileri ile gerçekleştirilebiliyor.

Markalar fonksiyonel performans ve duygusal ya da özendirici imgelerin ötesine geçerek, etik ve inançlara uzanmalıdır. Bunu gerçekleştirmenin yollarından biri, gerçekten bütünlüklü bir kişilik yaratmak üzere, markanın diğer yönleriyle çok uyumlu bir sosyal sorumluluk kampanyası geliştirmesidir.

Sosyal Sorumluluk Kampanyalarında Kritik Başarı Faktörleri:

  • Alan (marka ve amaç arasında paylaşılan)
  • Basit bir mekanizma ile tüketicinin katılımı
  • Üst düzey yöneticilerin inancı/ desteği
  • STK ile açık ve karşılıklı yara sağlayacak ilişki
  • Çalışanların gönüllü katılımı
  • Tedarikçiler ve stratejik ortakların katılımı
  • Yeterli reklam ve iletişim bütçesi
  • SSK ve diğer marka reklamları arasında sinerji ve yaratıcılık
  • Varsa ünlülerin desteği ve PR etkinlikleri
  • İlişkilerin derinliği ve sürenin uzunluğu
  • Ölçülebilir sonuçlar

Sayın Asuman Bayrak tarafından Marka Ruhu Kitabı’ndan derlenmiştir.

Manhattan’da geleneksel bir berber dükkanı

0

 

 

Manhattan’da, Midtown East'te dekorasyonu ve hizmetiyle geleneksel erkek berberliğini onurlandıran bir işletme var. The New  York Shaving Company (New York Tıraş Şirketi), erkekler için kartuşlu tıraş bıçaklarına bir alternatif sunuyor.

2007 yılında Manhattan’ın trendy muhiti SoHo’da küçük bir berber dükkanı açan şirket, 200 yıllık berberlik zanaâtı gelenekleriyle damatları da düğüne hazırlıyor. Manhattan’da ikinci şubesini açan şirketin CEO’su John Scala, “Erkeklere gerektiği gibi tıraş olma konusunda yardımcı olmak ve onları bu konuda eğitmek istiyorum. Üzerinde 10 bıçak bulunan bir tıraş bıçağıyla tıraşın aksine, tek bıçakla tıraş olmak hem cildiniz, hem cüzdanınız hem de çevre için çok daha iyi. Çok daha temiz bir tıraş ” diyor.

Gerçek berber nostaljisini yaşama lüksü

680 metrekarelik berber dükkanı, 1900’lerin ortalarındaki gerçek berber dükkanlarının izlerini taşıyor. Dükkanın her yerinde geridönüşümlü ahşap kullanılmış. Siyah – beyaz mozaik yer döşemeleri de o dönemi yansıtıyor. Antika ahşap ve kutu vitrin camlarla orijinal görünümü yakalayan dükkanda mecmualık olarak kullanılan eski ayakkabı boya sandıkları ve eski fotoğraflar gibi çok sayıda vintage eşya bulunuyor. Biri 1910, diğeri 1890 yılından kalma iki berber koltuğuyla hizmet veren dükkandaki antika eşyalar için Scala “Son derece nazik ve kırılgan eşyalar bunlar, ama otantikler ve başka türlüsünü de istemiyorum” diyor.

 

Paraben ve sülfatsız tıraş ürünleri kullanan The New York Shaving Company’nin kullandığı tüm ürünler Brooklyn’de yerel olarak üretilip paketleniyor.

 

Salonlarda logo kullanımı

0

Salonlara özel tasarım çözümleri sunan Altıpatlar Mimarlık'tan “salonlarda logo kullanımı ve müşteri ilişkisi”:

Kurumsal kimlik, pazarlamada bir kurumun görünen yüzüne verilen isimdir. Kurumun kendini ifade etme şeklidir. Bu ifade belli sınırları çizilmiş ve genellikle değişmez bir ifadedir.

Markayı anımsatacak olan bu tip bir çalışmanın, iyi uygulanması halinde müşterileriniz nezdinde sadakate dayalı bir ilişki yaratabilir.

Öyle ki bir markanızı oluşturan bir  kimliğin tasarımı, içindeki logo'dan mağaza içi dizayna, personelin giyim kuşamından araç üstü giydirmeye, dış cephe çalışmasından ,tabelaya, ambalaj dizaynından web sitesine ve dergi röportajlarına kadar her şeyin ne ölçülerde ve nasıl kullanılacağının belirleyicisidir.

Markalarını öncelikle reklamlarından başlayan bir etapla müşterilerine ulaştırmaya çalışan salonlar, arkasından salonlarının dış cephelerinden, giriş karşılama alanlarına, oradan da salon içi tasarımlarına taşımalılar. Bu şekilde müşterisi gözünde oluşturduğu imajını,  salona geldiğinde de devam ettirebilirler.

Salona ilk defa gelecek müşteriler ya da sizi tanımak isteyen müşterileriz için dışarıdan oluşturabileceğiniz çekim gücünüz ya da farklılığınız,  logonuzun cephenizdeki yansımasıyla ilk etapta başlayacaktır. Cephenizde oluşturacağınız çizgi, hareket, görsel ya da farklılık sizin kimliğinizi yansıtacaktır. Cephedeki kalabalık, görsel kirlilik ya da standart uygulamalarınız, sizin yapınızı sergileyecektir. Salonunuzun cephesindeki her hareketiniz sizin dışarıya söylediğiniz sözünüzdür. Cepheniz nasıl saç kestiğinizi, nasıl servis verdiğinizi, müşterinize olan bakışınızı da ifade eder.

 

Cepheniz sadece tabelanız ve logonuzdan ibaret değildir.  Giriş alanındaki müşteri karşılama alanınızdan, stant yapınıza, ışıklandırmanızdan güler yüzlü duruşunuza kadar bir çok şeyi içerir. Mesela fonksiyonel bir banko tasarımınız, hem müşteriye dönük olmalı hem de etrafına o kadar mahrem olmalı. Beklemeleriniz hem rahat ve ferah olmalı hem de her zaman derli toplu kalmalı. Stantlarınız ürün satışını teşvik etmeli fakat bir o kadarda salonunuzun işlevinin önüne geçmemelidir. Bunların doğru uygulandığı yer ise sizin markanızın varlığını gösterdiği yerdir. Müşterilerinizin aklında giriş alanınızdaki logonuzla bu görüntüler kalacaktır.

Örneğin uzaktan takım elbiseli birine bakıldığında, sadece elbisenin rengi gözükür, yakına geldikçe elbisenin kesimini ve detaylarını görmeye başlarsanız. Dokunduğunuzda ise  kumaşın kalitesi ortaya çıkar. Yeni gelecek müşterilerinizin, sizin tanıması ve size katılması bu dokunuştan sonra başlayacaktır. Bu dokunuşun sürekliliği ve kalıcılığı , sizin salonunuza verdiğiniz değerin oluşturduğu, güveni yansıtacaktır. Bu güven, kaliteli bir duruşla, fonksiyonel bir tasarımlar ve salonunuzun şıklığı ile bağdaşacaktır.

 

Salonlarınızdaki ortak dil logonuzun salonlarınızdaki duruşuyla başlar:

İstikrarlı ve büyümeye dönük bir yapı, bu duruşun yeni salonlarınızda da devamlılığını isteyecektir. İşte bu noktada yeni salonlarınızdaki ortak dil logonuzun salonlarınızdaki duruşuyla başlar ve gördükleriyle akıllara kazınmaya devam eder.

Akıllara kazınma, kalite, ürün ve hizmet garantisini müşterinize vermekle birlikte, sektörünüzde ilk bakışta rakiplerinizden ayrılmanızı sağlar.

http://www.altipatlar.com
http://www.altipatlarmimarlik.blogspot.com