Ana Sayfa Blog Sayfa 372

Sabit Akkaya ile beraberiz

0
sabit akkaya röportaj

Şeffaflık ilkesi ve güven ilişkisine dayalı işletilen salonlar…

Sabit Akkaya ile otellerde kuaför salonu işletmeciliğinin avantajlarını, dezavantajlarını, sektörün dinamiklerini konuştuk.  

Profesyonel yaşamınızdan bahseder misiniz?

1975 senesinde Dinçer Kuaför’de başladım. 7 sene çalıştıktan sonra askere gittim. Nişantaşı’nda başladığım salon Harbiye’ye taşındı. Askerden döndükten sonra aynı salonda 5 sene daha çalıştım ve salona ortak oldum. Ayrılırken hissedar olarak ayrıldım. 1989’da Mehmet Hüseyin’in Swiss Otel’de açtığı salonda çalışmaya başladım. 25 senedir müdür olarak çalıştığım salon açıldıktan 10 sene sonra Four Seasons’taki salonu açtım. Şu an Swissotel The Bosphorus, Conrad Hotel ve Raffles İstanbul Zorlu Center’daki Raffles Otel’de salon işletiyorum.

Toplam kaç kişiyle hizmet veriyorsunuz?

Raffles İstanbul Zorlu Center’da 8 kişi, Condrad’ta 9 kişi, Swiss Otel’de 22 olmak üzere 39 kişilik bir ekibimiz var.

Ekip yönetmenin zorluğu?

Elemanlarımızı kendimiz yetiştiriyoruz. Bu yüzden pek zorluk çekmiyoruz. Hepimiz birbirimizi çok iyi tanıyoruz.  

Elemanların değişmemesi salona bağlılıklarını gösterir. Motivasyonu sağlamak için ne yapıyorsunuz?

Şeffaflık ilkesi ile yaklaşıyoruz. Onlarla her şeyi paylaşıyorum. Salon zinciri işletmek için çalışanların işi sahiplenmelerini sağlamak büyük önem taşıyor. Bu güven ortamını oluşturmaya çalışıyorum. Salona ortak olmaları için onlara fırsat tanıyorum. Çalışanlar sabit…

Kuaförlüğün dünü ve bugünü?

Firmalar sektöre yenilikçi ürünler kazandırdı. Alternatiflerimiz çoğaldı. Eskiden çözümleri kendimiz üretiyorduk. Fakat şimdi teknoloji çok ilerledi ve hayatımızı kolaylaştırmaya başladı. Salonda pratik bir şekilde işlem uygulayabiliyoruz.   

Türkiye’de teknik eğitimler daha çok yaygınlaşmaya başladı. Eskiden eğitim alabilmek için yurtdışına gidiyorduk. Şimdi firmalar yurtdışında da eğitim sağlamaya başladı.

Otelde kuaför salonu işletmeciliğinin avantajları dezavantajları nelerdir?

Bir kere müşteriler otopark sorunu yaşamıyor. Elektrik ve su sorunumuz olmuyor, havlular otelde temizleniyor. Müşteriler otelde lobide bir şeyler içip, restorantda yemek yiyorlar. Bu anlamda bizim de otele katkımız oluyor. Yaz döneminde salona turistler geliyor, yabancıların düğünleri son zamanlarda Türkiye’de gerçekleşiyor. Otelde kongreler, seminerler düzenlendiğinde salonda yoğunluk oluyor. Tabi ki dezavantajları da var! Otel müşterisini tanımıyorsunuz. Her zaman doğru hizmet vermek zorundasınız, hiç hata yapmamanız; çok titiz olmanız gerekiyor.

Geçtiğimiz yıl ilk koleksiyonunuzu yayınladınız. Sizce bir kuaför neden koleksiyon tasarlamalı?

Bir kuaförün kendi çizgisini belirlemesi için mutlaka koleksiyon tasarlaması gerekiyor. Koleksiyonu tasarlarken çok heyecanlıydık. 15 saç modeli tasarladık. Yıllardan beri ortaklı bir salon işlettiğimiz için istediklerimizi  uygulayamıyorduk. Şimdi kendi kararlarımı verebiliyorum. Bu benim hayalimdi.  Kendimizi tanıtabilmemiz için böyle bir çalışma yapmamız gerekiyordu.

 

AKD üyesisiniz. Faaliyetlere katılıyor musunuz?

AKD’nin gerçekleştirdiği bütün organizasyonlara katılmaya çalışıyorum. Şu an AKD çok iyi yönetiliyor. Son dönemde yapılan Okul-Sektör işbirliği projesi çok verimli geçiyor. 

Estetica Dergisi ?

Derginin içeriğinde kuaförlük sektörüne dair her şey var. En son modelleri, ürünleri, eğitimleri, etkinlikleri takip ediyorum. Yurtdışındaki gelişmeleri inceleyebiliyorum. Bir kuaförün ihtiyacı olan her şeyi dergide bulmak mümkün. Keyifle takip ediyorum.

HAIRiST?

Kuaförlük sektörüne çok şey kazanan HAIRiST etkinliğinin yurtdışında düzenlenen etkinliklerden fazlası var, eksiği yok. Ekibimiz her sene sabırsızlıkla etkinliğin gerçekleşmesini bekliyor. Bu sene Intel’in CEO’su giydirilebilir teknolojileri tanıtan bir sunum gerçekleştirdi. Her sene farklı bir şeyler oluyor. Etkinliği seyrettikten sonra heyecanlanıyoruz. İlham veriyor, teşvik ediyor. En kısa  zamanda ekibimi orada görmek istiyorum ve şov gerçekleştirenleri çok kıskanıyorum.

Dijital ortamda yürüttüğümüz Yılın Kuaförü Yarışması hakkında ne söyleyeceksiniz?

Kuaförlük için çok önemli bir proje. Kuaförler kendilerini tanıtabilme fırsatı buluyorlar. Müşteri kazanıyorlar. Yarışmaya katılan kuaförlerin gelecekleri için büyük yatırım yaptıklarını düşünüyorum.

Geçmişe gitseniz neleri değiştirmek isterdiniz?

Her şeyden önce yabancı dil eğitimi almak isterdim. Şu an ekibime özel  ders aldırıyorum. Otelde çalışırken bunun eksikliğini çok duyduk. Eskiden bilgiye ulaşmak çok zordu. Gençlere dijital dünyanın avantajlarını en iyi şekilde değerlendirmelerini tavsiye ediyorum.

Tekrar dünyaya gelseniz ?

10 defa gelsem yine kuaför olurdum. Dar gelirli bir aileden geliyorum. Tırnaklarımla kazıya kazıya bir yerlere geldim. Kuaför olmak bence bir ayrıcalık. Dünyadan ünlü isimlerle, politikacılar ile bire bir iletişime geçebiliyorsunuz.  

Sabit Akkaya’ya bu güzel sohbet için teşekkür ederiz.

Şikayet eden müşteri aslında bizi kazanmak isteyen müşteridir!

0

“Bizim için şikayet eden müşteri aslında bizi kazanmak isteyen müşteridir. Bize şikayetini ilettiğine göre, demek ki bizden çözüm üretmemizi bekliyor demektir.”

Nilgün Tatlı

Salonlarda en çok karşılanan sorundur! Müşteriniz gelir, hayalindeki saç modelini anlatır, istediği işlemi uyguladığınızda beğenmediği zaman tepkisi ağır olabilir! Bu durumda kadınlardan korkutucu hale gelebilir. Çok değer verdikleri saçlarının istediği gibi görünmemesinden dolayı içlerinden bir canavar çıkabilir. Sonra köpürmeye başlar. Yapmanız gereken; son kelimesine kadar sakin kalarak onu dinlemek ve aslında ne beklediğini anlamaya çalışmak ve kesinlikle yapıcı bir konuşma yaparak onu kaybetmemek.

Memnun edemediğiniz bir müşterinin hiçbir şey söylemeden gitmesi, şikayet etmesinden çok daha vahim olabilir. Mehmet Tatlı’nın markalaşma sürecinde kurumsal altyapının arkasındaki isimlerden Nilgün Tatlı’nın da söylediği gibi şikayet eden müşteri aslında bizi kazanmak isteyen müşteridir.  

Saç nezlesi mi?

0

Saç nezlesi de olur muymuş demeyin!

Saçlar iyi kurultulmadığı ya da sıkı bağlandığı taktirde görülebiliyor! Saçlar aşağıdan veya yukarıdan sıkı bir şekilde bağlanırsa, saç kökleri ve saç derisinin hava alması engelleniyor, saç derisini geriliyor ve saç köklerinde kopmalar veya saçların bütünüyle çıkmasına ve dökülmesine neden oluyor.

Müşterileriniz saç köklerinde iğne batması etkisi olduğunu, kaşınma ve yanma hissi olduğunu söylüyorsa, bunun saç nezlesinden kaynaklanabileceğini iletebilirsiniz.

Saç nezlesini önlemek ve tedavisini yapabilmek için öncelikle sebep olan etkenleri belirlemek ve ortadan kaldırmak gerekiyor. Sebeplerin ortadan kaldırıldığında sorun devam ediyorsa, doktora görünmekte fayda var!

Detaylı bilgi için tıklayın.

 

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

Misafirimiz var…

0

Kuaförlük dünyasından özel bir isim: Angelique Mercier

Dile kolay 36 yıl… Kuaförlüğün gelişimi için eğitime adanan 36 yıl. L’Oréal Professionnel bünyesinde  sorumlu olduğu bölgedeki toplam 24 ülkede eğitim faaliyetlerini koordine eden Angelique Mercier’le Akademi L’Oréal’de bir araya geldik. İlk bakışta deneyimlerle dolu, kuaförlüğe olan sevgisi hemen fark edilen samimi ve profesyonel bir isim. Bunca yılın deneyimi ve bu kadar büyük bir sevgiye sayfalar yetmiyor. Yeni ve özel bir uygulama olarak bu özel röportajı Estetica okuyucularına özet sayfalarda sunarken röportajın tamamına hairist.com.tr’de yer veriyoruz.

Estetica: 36 yıldan bu yana L’Oréal için çalışıyorsunuz. Uzun bir süre. Biraz anlatır mısınız?

Angelique Mercier: Aslında hukuk okumak istemiştim. Hayalim kadınlar için savaşmaktı. Kadınların kendilerini ifade etme özgürlüğünü elde etmelerine yardımcı olmak ve en zayıfları korumaktı. Yardım etmek için hukuk okumak istiyordum. Çünkü hem kendimi iyi ifade etme becerisine hem de iyilik yapmak isteyen bir kalbe sahip olduğumu düşünmüştüm. Dolayısıyla başlangıçta hukuk istiyordum. Sonra biraz sapmalar oldu tabii.

Estetica: Ne oldu? Ne okudunuz?

Angelique Mercier: Okurken çalışırsam iyi olur diye düşündüm. Resim yapmayı çok seviyordum, çizimde başarılıydım ama kendimi kuaförlükte buldum. Tanıdığım kuaförler vardı. Bu da bana sektörü tanımamda yardımcı oldu. Baktım ki muhteşem güzel bir iş ama öğrenilmesi gereken birçok şey var. Öğrenmeyi sevdiğim için de bu yolu takip ettim.  Aslında tamamen tesadüftü. Yaratıcı olmayı seviyordum, paraya ihtiyacım vardı ve kuaförleri tanıyordum. Kısaca kuaförlüğü öğrenmeye başladım. Önce diplomamı sonra sertifikamı aldım. Diplomam olmasına rağmen istediğim gibi çalışamadım çünkü L’Oréal ailesine dahil oldum. Staj kapsamında eğitim vermeye gitmiştim. Hemen işe aldılar. Böyle gelişti. İnanabiliyor musunuz?  L’Oréal iş teklif etti. Çok büyük bir kuaförlük deneyimim olmadığından bana önce farklı bir kariyer hedefi çizdiler.  Ardından bütün becerilerimi bana L’Oréal kazandırdı. Gece gündüz çalıştım. Başarıp başaramayacağımı bilmiyordum. Ama başarmak için her şeyi yaptım. Ve bir senenin sonunda tamam sizi uluslararası bölüme çekiyoruz dediler. Uluslararası bölümde başladım ve birçok ülkeden sorumlu oldum. 36 sene önce ülkelerde hiç bir şey yoktu. Okullarda kuaförlük eğitimi yoktu. Tam anlamıyla uzman pazarlama personeli yoktu. Hali hazırda belirli bir yapı yoktu ve her şeyi yeni baştan oluşturmak gerekti. Ve üstüne üstlük ürünleri de kendim tanıtmak ve uygulamalarını yapmak zorundaydım çünkü ürünleri bilen tanıyan kimse yoktu. Dolayısıyla kendimi hem teknisyen, hem eğitimci hem de organizasyonları yapan kişi olarak buldum. Bayağı ağır iş yüküydü. Oldukça özel. Aslına bakarsanız büyük bir deneyim.

Estetica: Şu anda kaç ülke ile çalışıyorsunuz? Kaç kişilik bir ekibiniz var?

Angelique Mercier: Bölgemde 24 ülke var. Şirket içi birlikte çalıştıklarımla toplam yetmiş kişiyiz. Bir de freelance ismini verdiğimiz, şirket dışından çalışanlar yani L’Oréal için eğitimler veren kuaför meslektaşlarımız var ki onların eğitiminden de sorumluyum. Bu meslektaşlarımız teknik eğitim veren kuaförlerdir. Bizim adımıza ürün eğitimi veren kuaförlerdir. Kesim, şov ve gösteri yapmazlar. Bölgedeki tüm ülkeleri sayarsak toplamda iki yüzün üzerinde dışardan çalıştığımız eğitimci var.

Eğitim bölümü başlangıç noktasıdır. Tüm lansmanların başlangıç noktası eğitim bölümüdür. L’Oréal’de de markanın sözcüsü onlardır. Doğrudan ilişki halinde sahadadırlar. En büyük aktarma değerlerinden biridir. Ana bölümler, pazarlama, satış ve eğitimdir. Neden önemli insanlardır diyorum çünkü müşteriyle en uzun zaman geçiren ve iletişimde bulunan yegâne kişilerdir. Satışçıların zamanı yoktur, ciro yapmaları gerekir. Pazarlamadakilerin işleri yoğundur, müşteriyle temasları azdır, müşteriye doğrudan tanıtım yapmazlar. Ama eğitimciler tüm hayatlarını, zamanlarını yani saatlerini, günlerini gerek stajlarda gerek onları salonda ziyaretlerinde olsun kuaförlerle birlikte geçirirler. Muazzam bir yakınlığımız vardır. Markayı kuaförün en yakınına getiren insanlar teknik ekiplerdir.

Estetica: Dün ile bugün arasında ne gibi bir fark var?

Angelique Mercier: Kuaförlüğün genel gelişimi içerisinde L’Oréal büyük bir role sahip. Çünkü yüz seneden fazladır var olan bir şirket. Mesleğe ve özellikle de kuaförlere büyük katkılar kazandıran öncü olmuştur L’Oréal. Ve halen bugün kuaförlük mesleğine gerçek yatırım yapan tek firmayız. Neden böyle söylüyorum? Çünkü hatırlayın her şeye rağmen Mösyö Schueller bir kimyagerdi, kuaför değildi. En başından bu yana kuaförlerle işbirliği içindeydik. Kuaförler, yaratıcılığı seven, kesim ve saça şekil verme yeteneği olan küçük işletmeleriydi. Bugünün kuaförleri gibi değildi. Hiç alakaları yoktu. İki ayrı dünya gibi düşünün ya da gece ve gündüz gibi tamamen farklı. Kuaförün kendi küçük firması, kendi küçük boya tarifi vardı, laboratuvarında saklı tutuyordu ve kimseye söylemiyordu. Ve L’Oréal bu bilgileri elden ele geçirme yani eğitim ve paylaşma fikrini ortaya çıkardı. Bu bilgilerin devamını sağlamak için de gençleri eğitmeye başladı.

Bu bir işbirliğine dönüştü. Bizim ürünlerimiz var ve bu ürünleri kullanmanız için bizim size ihtiyacımız var. Bizim de ürün yapma becerimiz var, sizin küçük salonlarınızı büyük şirketlere dönüştürmek için partnerlik yapalım. Kendi köşende tek başına parlayan bir yıldız olamazsın, senin adına, senin imajın için aynı kalitede daha çok iş yapabilecek başkalarına ihtiyacın var. Dolayısıyla ekip eğitmek senin yeteneğini ya da bilgini çalmak demek değil tam aksine ekip oluşturmak senin, dolayısıyla kuaförlüğün geleceğidir diyerek eğitimin yayılmasını sağladık. Bu yüce gönüllülüğü, bu misyonu ilk defa L’Oréal başlattı. Eğitim yoluyla bilgi paylaşımı L’Oréal Professionnel’ın misyonudur.

Estetica: Kuaförlüğün bu çapa gelmesinde eğitimlerin ve bu bakış açısının çok büyük katkısı oldu diyebilir miyiz?

Angelique Mercier: Evet. L’Oréal bu meslekte kuaförlerin şunu anlamasına yardımcı oldu: Kuaförler sadece kesim, boya, şekillendirme ya da topuz yapan kişiler değil aynı zamanda bir şirket patronudur. Sadece sanatçı, zanaatkâr değil bunun daha fazlasıdırlar. Bu bir iş koludur.

Geçmişte kuaförler satış yapmak istemediklerini söylüyorlardı. Kuaförlere bir ürün önermenin satış yapmak değil, mesleğin danışmanlık yönü yani sadece kendisinin yapabileceği bir servis olduğunu anlatmayı başardık. Çünkü sadece onlar bir saçın analizini yapabilirdi, saçı teşhis etmek için saç uzmanı olmak gerekirdi ki bunu da kendisi yani kuaför yapabilirdi Ve bundan bir kaç sene önce bunu açıklamak çok zordu.

Estetica: Peki, bugün nasıl?

Angelique Mercier: Büyük bir gelişim gösterdi. Bugün tamamen farklı bir meslek. Tabii ki kesimi, şekillendirmeyi, müşterinin istediklerini yerine getirmeyi bilmeliyim ama başka şeyleri de bilmeliyim. Aynı zamanda güzel bir salonum olmalı, hatasız bir servis sunmalıyım, karşılamadan, uzman ekibe kadar her planda bir uzmanlığım olmalı. Artistik açıdan, ticari açıdan, teknik bilgi ve ürün açısından… Müşterilerin bir kuaförden bekledikleri bunlar. Her iki ayda bir saçlarını kesmesinin yanı sıra gerçek ve tam bir servis bekleniyor. Danışmanlık hizmeti aynı zamanda…

Estetica: Başlangıçla bugün arasındaki farka baktığımızda aslında kuaförler küçük, kendi salonunda laboratuvarı olan kendi reçetesiyle işlem yapan bir zanaatkârken L’Oréal’in eğitim yatırımıyla kuaförlüğü sanayileştirmesiyle beraber bugün pek çok ülkede örnek alındığı üzere modadan anlayan, sanattan anlayan, renklerden anlayan ve müşteri ilişkilerine önem veren bir formata dönüştü, doğru mu?

Angelique Mercier: Evet, çok doğru. L’Oréal esin kaynağı sağlamak için koleksiyonlar başta olmak üzere iletişim ve pazarlama açısından ne gerektiyse yaptı. Kuaförleri sürekli dinamik tuttu.

Estetica: Gelecek için öngörüleriniz neler?

Angelique Mercier: Hali hazırda kuaförlerin bugün oldukça iyi eğitimli ve bilgili olduklarını düşünüyorum. Bugün başlıca oyuncu sadece L’Oréal değil. Bizim gibi markalar dışında da bilgi ve eğitim alınabilecek bir sürü yol var. Gerçekten farklı bir fenomen var burada. Ve sadece L’Oréal için değil ama tüm meslekler için bu böyle. Bugün eskisinden çok farklı bir bilgi paylaşımı ve açılımı ile kendini eğitebilme potansiyeli var. Dolayısıyla gelecek de bu fenomen üzerinde olacak. İnsanlar daha hızlı, daha modern ve daha kolay bir eğitim görme anlayışı içerisinde çalışacaklar. Ama insani tarafı ve yakınlık daima vazgeçilmez bir zorunluluk olarak kalacaktır. Müşteriyle daha da ileriye gidebilmenin yolunu anlayabilmek için bu yakın olma hali daima kalacaktır. Bu mesleği video seyrederek öğrenemeyiz. İnternet yoluyla ulaşılacak daima bir takım bilgiler ve videolar olacaktır. Ancak uzman olmak için yakınlaşmak ve yüz yüze olmak gereklidir. Kuaförlükte insani kısım, yakınlık ve yüz yüze gelmek hiç kaybolmayacak şeyler.

Tüketici neler olup bittiğinden tamamıyla haberdar. Bu nedenle kuaförler eğitim almak zorundalar. Bilmiyorum sorunuza tam bir cevap olabildi mi ama kişisel olarak onlara baktığımda kuaförlerin bugün bunun bilincinde olduklarını düşünüyorum. İşlerini korumak için mücadele veriyorlar ve işin giderek daha da zorlaştığının bilincindeler. Çok iyi ürünler var ama ürünleri bilmek gerekiyor ve tabii ki iyi ürünlere sahip olmak bir şans. Ben genç nesil kuaförleri çok bilinçli ve çok parlak buluyorum. Mücadele ediyorlar ve bilgilenmek istiyorlar. Zamanında kuaförler eğitime yeni başlayan çırakları gönderirlerdi. Meslekte değişim ve bilinç düzeyinde bir değişim var. Bunu görmek çok hoş. Çünkü patron ekibinin alacağı eğitimden haberdarsa, bunun bilincindeyse müthiş bir ekibe sahip olacağı barizdir. Reklamlarımızda bir söz veririz: “Ürünümüz şunu, bunu yapar. Size kalite sağlar…” gibi. Ama kuaför bizim reklamda yazdığımızı yapamazsa müşteriyi kaybeder ama biz de marka olarak değer kaybederiz çünkü müşteri onun elinden geçer. Dolayısıyla, gerçeklerden konuşmak gerekirse ömür boyu sürecek bir partnerlik bu. Gerçek bir evlilik.

Estetica: Çok kuaför arkadaşınız var, çok kuaförle ilişkiniz var, dünyanın en köklü firmalarından birinde çalışıyorsunuz. Kuaförlük neyi ifade ediyor?

Angelique Mercier: Çok iyi ve güzel bir meslek. İyi yaşamak için iyi bir meslek. Çünkü ne olursa olsun yetenek gerektiren bir iş. Ne olursa olsun bir zanaatkâr ve bir kadını elleriyle güzelleştiriyor. Muhteşem bir şey. Genç ya da yaşlı, kadın ya da erkek bir insanı güzelleştiren bir meslekten daha iyi ne olabilir ki… Hatta kendini hasta hissettiğinde bile saçları taramak ya da düzeltmek insana kendini daha iyi hissettirir. Bu her insanın hayatında zaten önemli bir yer tutar. Kuaförler bedenen doğrudan temasta bulunduğun kişilerdir. Onlara güveniriz, onlara bedenimizin bir parçası olan saçlarımızı emanet ederiz. Çok önemli bir rol oynarlar. Hem sosyal, hem psikolojik hem de mesleki açıdan. Dolayısıyla çok önemli ve güzel bir meslek. Sadece bir hayat boyu ilerleme arzusu duymak, anlamak ve gelişmek gerekir. Kuaför olmak bir şans. Üstelik artistler, harika bir şey değil mi?

 

Estetica: Peki, kuaförlük için L’Oréal?

Angelique Mercier: Bana sorarsanız L’Oréal ile kuaförler mesleğin birbirinden ayrılmaz parçaları. Bizim ürünlerimizle çalışmayan kuaför bile L’Oréal’in ayrılmaz bir parçasıdır. L’Oréal bir garantidir, güvendir ve yerine getirilen vaattir. Söz verdiğimizi yerine getiririz, asla sürpriz olmaz ve müşterilerimize eşlik ederiz. L’Oréal yüz seneden fazladır bu sadakati garantiliyor ve aynı bakış açısıyla devam ediyor.  Şirketimiz aynı zamanda mesleği ilerletmek, kâr yapmalarına yardımcı olmak, ihtiyaç duydukları ürünleri geliştirmek ve ihtiyaç duydukları servisleri, eğitimleri hazırlamak için de onları dinler. Ne düşündüklerini öğrenmek için sık sık yuvarlak masa toplantıları düzenler. Sık sık salonlarında ziyaret eder. L’Oréal kuaför için aynı aile gibidir. Ailedir. Biz eğitimcilerle günlük hayatlarından pek çok şey paylaşırlar. Bize yüreklerini açarlar. Dolayısıyla çok şey öğrendim onlardan. Otuz altı senedir bu meslekteyim,  iletmem gereken bütün bilgiyi bana veren şirketim L’Oréal sayesinde neredeyse bütün hayatımı kuaförlerle geçirdim.  Hayatımda karşılaştığım bütün kuaförler sayesinde ben, bugünkü ben oldum. Gerçekten beni öyle zenginleştirdiler ki anlatabilecek söz bulamıyorum. Bu insanlarla unutulmaz anlar yaşadım. Yani ben neysem bugün, bana gösterdikleri bütün nezaketin ve yüce gönüllülükle verdiklerinin meyvesiyim. Çünkü eğitim verirken onlara yardım etmek üzere ilettiğiniz mesajı on katıyla geri öderler. Dünya bazında harika insanların arkadaşlığına sahibim. Bu insanlarla çok yakınım. İşte ben bugün bu insanların meyvesiyim. Bu insanların sevgisiyim.

Estetica: Dergimiz aracılığıyla bu dostlarınıza bir mesaj iletmek ister misiniz?

Angelique Mercier: İş kadını ya da iş adamına dönüşebilirler ama özellikle ruhlarında taşıdıkları bu büyük yüreği kaybetmesinler çünkü kullandıkları teknik işlem ne olursa olsun müşteriye ilettikleri bu yürektir. Kesim, renklendirme ya da başka bir şey değil ama onlara atfettikleri bu aşk ve bu tutkuyla işler yürür. Bu karşılamayı, bu yakınlığı müşteri hisseder. Giderek kaybedilen bir şey bu tutku. O kadar hızlı çalışıyor o kadar ciro yapmaya uğraşıyoruz ki… Ve müşteri geldiğinde, en nihayetinde bir konfor, bir lüks mekâna gelir… İşte burada bu yüreğe ihtiyacı vardır, duyulmaya ihtiyacı vardır. Ayrıca ancak kadını anlayabilirlerse mucize yaratırlar. Hem kendiniz hem de ticaretiniz için… Yüreğinizi açık tutun, yüce gönüllülükle davranın ve daima daima dinleyin. Müşteriyi dinleyin, bu da öğrenilebilecek bir şey.  Kesim, renklendirme gibi servisleri ya da ürün satışlarını geliştirmek için tüketiciye karşı dikkat kesilmeli ve dinlemelisiniz. Önem verin. Öğrenin, başkalarıyla bilgi, fikir alış verişinde bulunun. Yeni enerjiler yaratın. Burada, Akademi L’Oréal’de bu alışverişi yapıyoruz. Ne zaman ki birbirimizi dinleriz o zaman zenginleşiriz. Burası gerçekten müşteriyle birlikte olmadıkları bir mekân, burada kişisel anlar geçirirler. Dolayısıyla eğitime gelin. Gelecek bu. Kendinizi eğitin. Kendinize bu lüksü fazla görmeyin. Salon ortamından ayrılın ve bu deneyimi paylaşın. Benim için mesaj öğrenmek, öğrenmek, öğrenmek. Ve nefes almaya devam ettiğimiz sürece öğrenim devam eder. Mesaj bu.

Estetica: Çok teşekkür ederiz, çok güzel ve duygu dolu bir röportaj oldu.

Angelique Mercier: Bu röportajı yapmayı beklemiyordum ama yarın mesleğe katılacak genç nesil kuaförlerin gökyüzünde küçücük bir yıldız olabilirsem eğer, kendimi çok gururlu ve mutlu hissedeceğim. 

Pivot Point Eğitimi’nden görüşler

0

“dinle, anlat, hisset ve yaşat”

Kuaförlerin vizyonunu genişleten ve arkasında sağlam temellerin olduğu Pivot Point sistemini tanımayan kaldı mı? Bilek Otel'de gerçekleşen Pivot Point İleri Düzey Koleksiyon Eğitimi katılımcılarından ve Liva Kozmetik Teknik Uzmanı Levent Taştepe'den aldığımız görüşler doğrultusunda rotanızı Pivot Point eğitimlerine çevirebilirsiniz.  

Levent Taştepe, Liva Kozmetik – Amasya

Yıllarca takip ettiğim bir eğitim markası olan Pivot Point eğitimlerinin faydasını kuaförlere anlatarak, onları sistem ile buluşturuyoruz. Firma olarak Karadeniz bölgesinde hizmet veriyoruz. Salonlara ürün tedarik ediyoruz. Ayrıca onların kendilerini geliştirmelerine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Samsun bölgesinde bir akademi açmayı düşünüyoruz.  Amacımız daha ulaşılabilir olmak ve daha büyük bir kitlelere ulaşmak. Salonlar ile farklı eğitim projelerimiz var.

Adnan Pervane, En Kuaför – Amasya 

Pivot Point eğitimine daha önce katılmıştım. Öğrendiğim teknikler daha çok pekişti. Beni bir adım ileriye taşıdığını düşünüyorum. Renklendirme yaparken nasıl ki ölçek kullanmak gerekiyorsa kesim yaparken de açılar ile yola çıkmak gerekiyor. Doğaçlama değil teknik kullanarak, sonuçlarını tahmin ederek tasarlamak gerekiyor. Salona bu enerji ile gideceğim.

Ahmet Veysel Yırtıcı,Yasu Erkek Kuaförü – Kahramanmaraş

Teknik olarak gördüklerimiz dışında salon içi eğitimlerin nasıl gerçekleşeceği hakkında bilgim yoktu. Kısa sürede pratik kesimler uygulayabileceğimizi öğrendik.

Yarım saat içerisinde kestiğimiz saçları 10 dakikada kesebileceğimizi gördük. Pivot Point kuaförlere tavsiye edebileceğim bir marka. Eğitimlerden sonra verilen DVD’ler ve kitaplar ile gördüklerimi tekrarlayabileceğim.  

Gülay Pervane Gümüş, En Kuaför – Amasya 

Eğitimde tarak, makas tutuşu gördük. Salonda uygulayabileceğim farklı teknikler gördüm. Profesyonel bir duruş sergilemek eğitimden geçiyor. Gördüklerimi salonda çalışan arkadaşlarıma aktarmak da kolay olacak. Çünkü eğitim çok net ve akılda kalıcıydı. Eğitim çok verimli geçti, herkese tavsiye ediyorum.   

Nihan Akyıldız, Hairart Salon Salon İşletmecisi – Lüleburgaz

Salon işletmecisi olduğum salonda topuz ve maşa yapıyordum. Kesim konusunda da kendimi geliştirmek için sosyal medyada gördüğüm eğitime katılmaya karar verdim. Eğitimde temel bilgiler öğrendim. Teknikler dışında Pivot Point’in “dinle, anlat, hisset ve yaşat” felsefesi ilgimi çekti.   

Pivot Point resmi facebook sayfasına ulaşmak için:
https://www.facebook.com/PivotPoint.Turkiye

 

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

İlham veren makyaj odaları

0

İlham veren makyaj odaları

Kadınların kuaföre geldiğinde en özel hissettikleri alanlar arasında makyaj odaları geliyor.

Makyaj odanızı küçük dokunuşlar ile terapi merkezine dönüştürebilir,  müşterilerinize makyaj servisi uygularken onlara sanat galerisinde geziyormuş hissini verebilirsiniz.

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

Ahşap tarak ile sihirli dokunuşlar

0

Ahşap tarak ile sihirli dokunuşlar

Uzakdoğu’da kadınların sıklıkla kullandığı ahşap tarakları yağlı saçlara ve hassas saç derisine sahip müşterilerinize güvenle önerebilirsiniz.  

  • Ahşap taraklar saçın doğal yağını saç derisinde dağıtır ve nem dengesi sağlar. Saç yağlanmasını engelliyor. 
  • Saça zarar vermeden yumuşak bir görünüm sağlayan ahşap taraklar saç derisinde masaj yapılıyor hissi yaratır. Dolayısıyla saçın sağlıklı ve parlak görünmesine yardım eder.
  • Ahşap tarak saçın elektriklenmesini önler. 
  • Saç derisi hassas olan müşterilerinize,  saç derisininin soyulmasını önleyen ahşap tarak kullanmalarını önerebilirsiniz.

Ahşap tarağınızı temizlemek için jojoba yağı gibi doğal yağlar kullanmanızı tavsiye ediniz.  

Kaynak: http://livingprettynaturally.com/top-5-reasons-to-use-a-wooden-brush-lpns-fave-hair-brushes-and-comb/

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

Saçlarım dökülmüş… Kimin umrunda!

0

Saçlarım dökülmüş… Kimin umrunda!

Kanser ile mücadele, her geçen gün dökülen saç telleri, kemoterapi, psikolojik destek…. Zor bir süreç geçiren kanser hastaları için Vouge, özel bir kampanya hazırladı…    

Saç bantları ve şapka ile stil ikonları yaratan Vouge ekibi hastalara moral depoladı…   

Carly Severn

Kanser hastalığına yakalanmadan önce şapka kullanmıyordum. Fakat şimdi stilimi yansıttığını düşünek mutlu oluyorum. Saçlarım eskiden çok uzundu, saçlarımı, kirpiklerimi ve kaşlarımı her gün kaybediyor olmak beni depresyona sürüklüyordu.  Önemli olan kabullenmek ve hastalığı yenmek için inadına  mutlu olmak ve yaşamak…

Maggie Kudirka

Bir balerin olarak kanser hastalığına yakalandığımda kendime güvenim kayboldu ve iyi dans edemediğimi düşündüm. Güzelliğimi kaybettiğimi hissetmek sahnede kendimi kötü hissetmeme neden oluyordu. Şimdi saç bantları ile kendi stilimi yaratıp, fark yarattığımı düşünüyorum…       

Kaynakhttp://www.vogue.com/projects/13262618/hair-loss-women-cancer-chemotherapy-alopecia/

Trikoloji bilgisi önemlidir!

0

Bir kuaförün trikoloji hakkında bildikleri ve müşteriyi doğru yönlendirmesi önemlidir…

Saç dökülmesi bir semptom olup, çok çeşitli hastalık ve nedenlerle ortaya çıkabiliyor ve kuaförlere hastaları doğru yönlendirmeleri konusunda önemli görevler düşüyor.

Saçların özgürlüğünü kısıtlamayın

Dermotoloğa hangi aşamada gidebilirsiniz?

Prof. Dr. Server Serdaroğlu

  • Saç çizgilerinde açıklık oluşuyorsa, saç derisi görünüyorsa incelenmesi ve mutlaka bir doktora başvurulması gerekir.
  • Müşteriniz saçını tutup çektiği eline dört veya beş tane saç geliyorsa dermotoloğa gitmesi gerektiğini önerebilirsiniz.  
  • Müşteriniz çok önemli bir sistemik hastalık geçirdiyse, ya da ameliyat sonrasında saç kayıpları başladığını söylüyorsa mutlaka doktara danışması gerektiğini söyleyin.  
  • Müşterinizin saç derisinde çeşitli kabuklu yaralar, kaşıntı, kızarıklık boşluklar, yuvarlak boşluklar çeşitli boyutlarda oluşmuşsa ve hızla bütün saçlar dökülmeye başlamışsa derhal doktora gitmelerini önerebilirsiniz.
  •  Bağışıklık sistemindeki hastalıklarda saç dökülmesine neden olabiliyor. Geç kalındığında bütün vücut kılları da dökülebiliyor. Kişinin başlangıç döneminde hemen bir dermatoloji doktoruna başvurması ve saç hastalıkları merkezine gelmesi gerekiyor.

Kaynak: Habertürk

 

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

Hintlilerin saçları neden sağlıklı?

0

Hintlilerin saçları neden sağlıklı?

Her kültürün inanışları ve yaşam tarzı farklılık gösteriyor. Saç tipleri, şekilleri, cinsleri her ülkede karakteristik özelliklere sahip. Hintli kadınlar dünyada en sağlıklı saçlara sahip!

Neden mi?

Hintli kadınlar gür ve parlak saçların sırının saç derisine yağlarla masaj yapılmasında saklı olduğuna inanıyorlar. Uygulama, Hindistan’ın alt kıtasında ortaya çıkan antik sağlık sistemi anlamına gelen Ayurveda’ya göre masajın iki önemli işlevi var; hücre ve dokunun beslenmesini sağlamak, bedeni toksinlerden arındırmak.

Hintli kadınlar, saçlarını yıkadıklarında masaj yapmayı ihmal etmiyorlar.

Baş bölgesine yapılan masaj kan dolaşımını hızlandırıyor ve bu sayede besleyici maddeler saç köklerine daha iyi nüfuz ediyor. Hintli kadınlar bu yağlardan sadece daha sağlıklı bir yaşam için değil, aynı zamanda daha güzel görünmek için de yararlanıyorlar. Siz de sağlıklı, gür ve daha parlak saçlar için kullandığınız bakım ürünü ile birlikte saçlarınıza masaj yapabilirsiniz.