Nuri İpekçi Genel Müdür Yardımcısı olarak göreve başladı.
Genel Müdürlüğünü Müslüme Duğraç’ın yaptığı, Wella Professionals, Sebastian Professional, SP ve EIMI markalarını bünyesinde barındıran Yöntem Profesyonel Kozmetik Genel Müdür Yardımcılığına uzun yıllar kuaförlük sektöründe aktif görev almış tanınan bir isim olan Nuri İpekçi atandı.
Sektörü yakından tanıyan ve aynı zamanda tanınan İpekçi’ye yeni görevinde başarılar dileriz.
18 yıldır kuaförlük sektöründe… Matrix Professional Eğitim Yöneticisi Elif Demir
18 yıldır sektörde olup kuaförlüğe gönül verenlerden… Eğitim ve satış yöneticiliği yapan, L’Oréal Professionnel çatısı altında ve yaklaşık 7 yıldır Matrix Professional markasında çalışan, 2 yıldır Matrix Professional Eğitim Yöneticisi olan Elif Demir ile beraberiz.
Matrix Professional Eğitim Yöneticisi Elif Demir
Türkiye’nin dört köşesindeki kuaförleri tanıyorsunuz. Kuaförlerin ortak noktası nelerdir?
Biz 78 şehirdeyiz. Benim son 2 ay içerisinde Kars, Iğdır, Van ve Yozgat’ı ziyaret etme şansım oldu. Türkiye’nin her yerindeki salonları ve tüketici profilini görüyoruz. İstanbul’daki bir semt ile orada gelen beklentiler aynı. Renk yapılıyor. Bunu yapmadan önce bilgilendirmek bu işin nasıl bakımı olacağı, ne kadar salona gitmesi gerektiği kalıcılığı için çok önemli. Bizde danışmanlık çok büyük bir eksiklik. Yaptığı işin değerini, kuaför servisini anlatmak çok kıymetli.
Ekip yetişmiyor sorunu var. Ziyaret sayılarındaki azalma genel sorunlardan bir diğeri. Rekabetin çok olduğu ancak talebin daha az olduğu bir dönemdeyiz. Yeni servis anlayışı gelişti. Buna çok fazla odaklanıyoruz. Yenilik ile birlikte yeni müşteriler geliyor. Yeni nesile göre hizmet vermeyi bilmek gerekiyor. Bir geçiş süresindeyiz. Adaptasyon çok kıymetli. Dijital ortamda yeni müşteriyi yeni nesil ile kazanacağımızı bilmemiz gerekiyor. Bizim de ürün ve servis yatırımlarımız bu yönde oluyor. Ekibi yönetmeyi de bilmek gerekiyor. Kuaförlük daha önceden çalışarak gözlemleyerek öğrenildiği için şimdi işleri daha çok metodik yapmak daha kıymetli. Bir salona çalışmaya giren bir kişi bir haftada saç yıkayabilmeli. Bir ayda fön çekebilmeli. Doğru fırça kullanabilmeli. Ama önce bunu kuaförün kendisi bilmesi gerekiyor. Bilmek ve öğretebilmek çok farklı şeyler. Aynı öğrenme metotları artık yeni nesilde geçerli değil. En büyük sorunumuz yeni nesle adapte olabilmek.
Bu sorunların giderilmesi için neler yapılması gerekiyor?
Anlayışın değişmesi gerekiyor. Uzman olmak, işini iyi yapmak yetmiyor. İletişim hayatımızın her yönünde var. Ama dijital platform çok önemli. Özellikle Y ve Z jenerasyonundan müşteriler salona bilinçli bir şekilde geliyor. Kuaförün uzmanlığına çok ihtiyaç duymuyor. Kafasındaki düşünceyle geliyor. Onu etkileyebilmek için de bizim kuaföre teknik olarak yaptığımız işi bir danışmanlık boyutunda çok iyi anlatmamız gerekiyor. Müşteriye işlem uygulamadan yüz şekline, yaşam tarzına göre kesim veya renklendirmenin neden yapılması gerektiğini anlatmak gerekiyor.
Matrix Professional Eğitim Yöneticisi Elif Demir
İnternette görüyoruz ‘pigmentasyon’ ‘renk yükleme’ ‘nötralizasyon’ diye reklam yapan çok kuaför var. Pigmentasyon yapıyoruz deniliyor ama yapılan iş nötralizasyon.
Dijital ortam bilgi edinme açısından çok kıymetli ama bilgi kirliliği var. Bizim renklendirme servislerinde yansıma, yok etme; nötralizasyon dediğimiz bir hizmet var. Bir de yansıma yükleme dediğimiz renk yükleme hizmetimiz var. İnternette görüyoruz ‘pigmentasyon’ ‘renk yükleme’ ‘nötralizasyon’ diye reklam yapan çok kuaför var. Pigmentasyon yapıyoruz deniliyor ama yapılan iş nötralizasyon. Tüketici de yanlış bilgilendiriliyor. İyi reklam yaparken yanlış ifadelerle tüketici de yanlış bilinçlendirilebiliyor.
Kuaförlüğün dünü, bugünü ve geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
L’Oréal Professionnel çatısı altında kuaförlere sağladığımız, tüketicide yaratacağı değer, ekibini yetiştirmede, eğitimde ve motivasyonda onun kazancında yaratacağı değer ve kendine yaratacağı fayda. Yani karlılık.
Bir işletmede en büyük maliyet çalışan maliyeti. O nedenle verimlilik çok kıymetli. Orta ölçekli işletmelerde B ve C sınıfı salonlar A ve B sınıfı salonlara geçtiğinde fiyat değerlerini hizmet kalitelerine göre yükseltmekte zorlanıyorlar. Dolayısıyla salonlar eskisi gibi rahat zam yapamıyorlar. Bu da rekabet ortamında korkularından kaynaklanıyor. Biz bu konuda kuaförleri yüreklendiriyoruz. Gider oranlarında daha büyük zam olduğu için karlılıkları düşüyor. Bunu da kazanmanın tek bir yolu var. Yeni servisler… Alırken değil yaptığın katma değer ile kazanabilirsin. Bu nedenle müşteriye yeni servis vermek, ürün satışı sağlamak, sadece bakım ürünleri değil uzun süreli servislere yeni servisler eklemek çok kıymetli. Adisyon başına düşen ciroyu artırmak çok değerli bu dönemde. Geçmişten günümüze döndüğümde karlılık olarak bunu söyleyebilirim. Teknik anlamda renklendirme işlemi kimya bilgisine dayanıyor, kesim işi de açı işine dayanıyor. Bunlar kolay öğretilebilir şeyler. Sanatsal açıdan da eğitimler çok önemli. Kuaförler firmaların verdiği eğitimleri Youtube’da izleyip, esinlenebiliyor. Birçok ürünün kullanım şeklini dijitalde bulmak mümkün.
Kuaförler yenilikleri teklif ederken zorlanıyorlar. Yine iletişim konusunda tıkanıyoruz. Dünyada yaklaşık 5 senedir var olan renkli saçları biz daha yeni görmeye başladık. Çok cesur kişileri görüyoruz fakat sanatsal değişime çabuk ayak uyduramıyorlar. Başta bir önyargı var. Teklif etmekte korku var. Okumak gerekiyor, okumuyorsak videolar var; artık izleyebiliyoruz. Geçmişten günümüze değişmeyen şey okumayı çok sevmiyoruz.
Matrix Professional Eğitim Yöneticisi Elif Demir
Kuaförlüğün geleceği nasıl olacak?
Değişime ayak uyduranlar yola devam edecek.
Çok güzel bir yeni nesil geliyor. Tüm Türkiye’de herkes her yere ulaşabiliyor. Tüketen bir toplum var. Eskiden yılda 2 trend lanse ederken artık yılda 4 trend lanse etmeye başladık. Yetmiyor çünkü tükeniyor. Bakıldığında gelecekte de sürekli yenilik yapan ve tüketmeye yönelik çalışan salonlar kazanacak. Biraz bekleyenler yok olup gidecek.
Evlere servis çoğaldı. Zamanın bu kadar kıymetli olduğu günümüzde tüketicinin hayatını kolaylaştıran bir şey evlere servis. Bu konuda girişim yapmak isteyen markalar var. Ön çalışmalarını yapıyorlar.
Sizce kuaförlük gerçek değerinde mi?
Ekonomik değil ucuz servis aslında bizim mesleğimizin en büyük zarar veren konularından birisi. Sektörü geriye çeken bir şey. Tüketicilerin bilinçli olmaması yine bizim mesleğimizi değerinde hissettirmeyen şey. Kuaförlük çok değerli, değeri bilinen hissedilen salonlarımız var ama yüzdesel olarak çok az.
Türkiye’nin birçok yerinde hala yıkama setleri duvara yapışık durumda. Kuaför önce bir kendine bakacak: Müşterilerine hak ettiği değeri sunacağı bir hizmet alanı yaratmış mı? Müşterisinin ondan vazgeçmemesi için neyi farklı yapıyor. Tüketicisinin evde yapamayacağı neyi farklı yapıyor salonunda. Önce kendini sorgulaması gerekiyor. Kendi değerini kendi yaratır diyoruz.
Siz neler sunuyorsunuz kuaförlere?
Biz de L’Oréal Professionnel çatısı altında değer katmaya çalışıyoruz. Sürekli bu yönde eğitimler düzenleyip bu yönde bilgilendirmeye çalışıyoruz. 2017’nin en büyük konusu bizim için yeni jenerasyon ve dijitalleşme. Bununla ilgili servisler ve eğitimler organize ediyoruz geliştirme için.
Kozmetik sektöründe birçok alanda hizmet eden marka olduğumuz için her alanda yeni jenerasyona yatırım yapıyoruz. Ben X jenerasyonuyum. Nasıl iletişime geçeceğimiz, nasıl çalışacağımız konusunda eğitimler alıyorum. Sadece kuaförlüğü değil tüm branşları etkiliyor.
Jenerasyon farkının salonlar yansıması nasıl?
X jenerasyonu daha dayanıklı. Bedensel ve zihinsel gücünü aynı anda kullanabiliyor. Y jenerasyonuna iş tanımını çok iyi yapmak gerekiyor.Bireysel saygı çok önemli. Saygı duyulduğunu, birey olduğunu hissettirmek çok önemli. Sınıflandırma, ötekileştirme doğru değil. Nitelikli iş öğretmek gerekiyor. Yer süpürmek için bir temizlik görevlisi salonda çalışabilir.
Matrix Professional Eğitim Yöneticisi Elif Demir
Kuaförler geçmişe göre eğitime daha fazla mı önem veriyorlar?
Biz eskiden çok fazla teorik bilgi anlatıp nadiren uygulama yapıyorduk ama son 2 yıldır uygulama olmadan eğitime eğitim demiyoruz açıkçası. Çünkü öğrenme şekillerinde en kıymetli olan şeylerden biri de görsel hafıza. Uygulamayı yaparken püf noktalarını birlikte çözmek çok daha kıymetli. Özellikle biz Matrix’de kuaförler ile beraber öğreniyoruz.
Kuaförler daha çok salon eğitimini seviyorlar. Kendi salonlarına gidip verdiğimiz eğitimler çok daha kıymetli oluyor. Kendi ekipleri ve müşterileri ile birlikte çalıştığımız zaman gerçekten bizim de statümüz salonun içinde bir uzman görüntüsünde ve inanılmaz mutlu oluyorlar. Salonlara gittiğimizde inanılmaz bir işbirliği içinde çalışıyoruz; bizi ortak gibi görüyorlar. ‘Ve işte firmam geldi, yeniliklerle sizinleyiz bugün’ diyerek lanse ediyorlar. Bu çok kolay olmazdı eski anlayışta.
Kullanmadıkça bazı şeyleri unutabiliyorlar. Sonra tekrar gün yüzüne çıkıyor. Bu işi yapıyordum zaten diyor bu da ek ciroydu diye hatırlıyor. İnsan gücüyle Türkiye’nin dört bir köşesindeki salonlara gitmek o kadar kolay olmuyor. Saha bize çok şey öğretiyor.
İş hayatınız dışında özel hayatınızda neler yaparsınız?
Prensip olarak yaklaşık bir yıldır koşmaya başladım. Kendimi besleyebilen biriyim, doğayı seviyorum. İnsansız yapamıyorum. Çok özel arkadaşlarım var ve onlarla birlikte zaman geçirmek bana büyük keyif veriyor. Felsefe okumayı seviyorum. Genelde akşamları minimum 30, maksimum 80 sayfa okuyup uyuyanlardanım. Onun dışında evde film seyretmeyi seviyorum. Yaklaşık 500’ün üzerinde filmim vardır. Bilim kurgu seviyorum. Klasik müzik dinliyorum.
Prag’da bulunan Petra Mechurova Salon çağdaş tasarımı ile öne çıkıyor. Sofistike dekorasyonu ile salon dikkat çekiyor. Siyah ve beyazın kontrastı, ışıklandırma sistemleri, modern dokusu ile salonun tasarımını incelemek için haber galerisini ziyaret edebilirsiniz.
Japonya Osaka’da bulunan Isolation Unit Salon, minimal ve modern tasarımı ile öne çıkıyor. İç mimar Teruhiro Yanagihara’nın tasarladığı salon 247 metrekare alanı ile refah bir atmosfer sunuyor. İçerisinde küçük bir butik olan salonun tasarımını haber galerisinden inceleyebilirsiniz.
Fotoğrafları tıklayarak büyük boyda görebilirsiniz.
Kuaförlük artık babadan oğula/kıza geçen yeni bir döngüye giriyor. İşte bunu yansıtan özel bir hikayeyle kaşınızdayız…
Bir yıldız ışıldar, çevresindeki tüm yıldızlar da o yıldızın ışığını alır. Mevlüt Yıldız’ın hikayesi de başlangıç olarak pek çok kuaförün hikayesinden farklı değil. 1967 yılında Konya’nın Bozkır ilçesi Bağyolu köyünden 11 yaşında İstanbul’a gelir. Daha önce kardeşlerinin de çalıştığı Levent’te Kıbrıslı kuaför olarak bilinen salonda işe başlar, ekibe dahil olur. İki sene orada çalıştıktan sonra kendini geliştirmesi gerektiğini düşünür ve izinli olduğu pazar günleri de Divan Oteli’nde pazar günleri çalışmaya başlar. Divan Oteli’ndeki salonun ortağı Muammer Yaprakgül’den çok şey öğrenir.
Mevlüt Yıldız
Askerden geldikten sonra, Akatlar’da kardeşi Abdullah Yıldız ile salon açar. Hep daha iyisini isteyen Mevlüt Yıldız’a Akatlar’daki salon da dar gelmeye başlar ve Etiler’de salon açar. Bu arada Paris’e gider-gelir ve Alexandre de Paris’den 1977’den 1984 yılları arasında farklı zaman dilimlerinde eğitimler alır. 1981 senesinde dayısı Ali Kalkan ve kardeşi Abdullah Yıldız ile ortak olur. Türkiye’de üç ortakla açılan ilk kuaför salonu doğar. Mevlüt Yıldız 1987 yılında evlenir ve bugünkü Vogo ismi Ali Mevlüt Abdullah markasının ortaklarından olan Mevlüt Yıldız’ın oğullarının markayı devir almaları ile gelir. Ali Mevlüt Abdullah Kuaför, Vogo Hair olarak değişir.
Ve iki kardeş markayı bir adım öteye taşır
Gökhan Yıldız
Gökhan Yıldız 16 yaşında salona gelip, okuldan arkadaşlarının saçlarını keser. Zaman içinde kendini geliştirir, işi daha üst seviyeye taşıyabilmek için çalışır. Kültür Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Halkla İlişkiler ve Reklamcılık okuyan Gökhan Yıldız, Yüksek Lisansını da yapar. Üniversite’de bitirme projesini ‘kuaför salonunun markalaşması’ hakkında yazar. Yüksek Lisansa geçtiğinde markalaşan kuaför salonunun inovasyonu hakkında tez yazar. Okulda geliştirdiği projeler, ileriye dönük cevap veren projeler olur.
Üniversitede eğitim görürken İtalya, Paris, İngiltere, Amerika’da eğitimlere, şovlara, fuarlara gider. Hep kafasında bu mesleği yapmak vardır. Paris’te teknik eğitimler alır. 2013’den beri aktif olarak salonda çalışmaya başlar. Nişantaşı’nda açtığı salon babası Mevlüt Yıldız’ın oğullarının yanında olmasını istediği için bırakır.
Boynuz kulağı geçiyor
Pivot Point eğitimleriyle mesleki gücünü arttıran Gökhan Yıldız, topuz konusunda değil ama kesim konusunda babasından daha iyi olduğunu iddia ediyor. Ancak doğal olarak idolünün babası olduğunu da sözlerine ekliyor. Kuaförlüğün en önemli kısmı işine saygı duymak. Sadece çok iyi saç kesmek veya balyaj yapmakla iyi kuaför olunmuyor. İşine saygı duyup, dört elle sarıldığınızda o zaman iyi bir kuaför oluyorsunuz, o konuda da ben babamı örnek alıyorum diyor.
Volkan Yıldız
Volkan Yıldız ise salon işletmeciliği yapıyor, mali işlerle ilgileniyor. Hem dekorasyon anlamında hem de işletme anlamında fark yaratacak çalışmalar yapıyor. Farklı segmentlere ulaşmaya çalışıyor. Koç Üniversitesi İşletme mezunu. Şu anda da Boğaziçi Üniversitesi’nde Sürdürülebilir Turizm Yönetimi bölümünde Yüksek Lisans yapıyor. 2012’de Koç Üniversitesi’nden mezun oluyor. 2015’de Yüksek Lisans’a başlıyor. 2015 Haziran’dan beri salonda. New York Üniversitesi’nde restoran ve otel eğitimi alıyor. Sonra babası ile bir proje geliştiriyor. Kuaför salonu ile birlikte restoran açmaya karar veriyorlar. Kuaförün müşterisi restorandan, restoran müşterisi kuaför salonundan hizmet alabilecek. Kuaföre servis restorandan verilecek.
Volkan Yıldız salonu merkez olarak görüyor. Salonun ağacın kökü olduğuna ve bu ağacın büyüyeceğine ve dallanacağına inanıyor.
1977 yılında kurulan Ali-Mevlüt Abdullah bugün VOGO Hair adıyla yüksek eğitimlerini tamamlamış iki genç isimle yoluna ilerliyor. 1967’de su satıcılığından kuaförlüğe, ortaklıkla gelişen bir salondan yüksek eğitimlerini tamamlamış çocuklarıyla hedeflerini büyüten bir markaya geçiş. İşte değişen kuaförlüğün öyküsü…
Gennaro Diana, Roberto Vitaro e Salvatore Morello bohem koleksiyonunda romantik ruhu yansıtıyor. 90’lardan ilham alan hippi saç stilleri koleksiyonda dikkat çekiyor. Zarafet, post modern tarz koleksiyonda öne çıkıyor. Yumuşak hatlar ve doğal görünümleri incelemek için haber galerisini ziyaret edebilirsiniz.
Sanat Yönetmeni: Vittorio Masciarelli
Saç: Gennaro Diana, Roberto Vitaro e Salvatore Morello per Matrix
Sessiz ve hızlı… O bir efsane! Makasların efendisi deyimi onun için söylendi! Karşınızda Matsuzaki!
Japon kozmetik endüstrisindeki ilk saç kesim makası Matteck Matsuzaki firmasının kurucusu Terakazu Matsuzaki tarafından üretilmiş. Matteck Matsuzaki 119 yıldır kuaför makaslarında keskinliğe önderlik etmektedir. Makasların tasarımı kendine has bir kuralı takip eder: Dizayn yapan tasarımcıları geleneksel stil, Samuray ruhu ve insanoğlunun doğayla uyum içinde yaşaması felsefelerini içeren bir disiplin içerisinde yetiştirilirler.
Tamamen el yapımı olan makaslar maharetli ustaların ellerinden bu tasarım felsefesiyle çıkar ve Japonya’dan sizlere ulaşır.
İşte Matteck Matsuzaki’nin bütün dünyada en çok satan ve kabul gören iki modeli:
VDS: Dünyanın dört bir yanındaki kuaförler tarafından en yüksek seviye kesim makası olarak kabul edilen bu modelin en önemli özelliği tutuşunun çok rahat olması. Eşsiz dizaynı sayesinde çok dengeli olan bu model inceltilmiş bıçakları ve ayarlanabilir özel vida sistemi sayesinde pürüzsüz bir kesim hissi yaratır. Yüksek seviyeli Cobalt içeren özel Matsuzaki çeliğinden, çok yüksek ustalıkla üretilen bu makaslar daha fazla keskinlik ve güçlü bir kesim hissi yaratır.
DARUMA: Bu makas Matsuzaki’nin orijinal teknikleri kullanılarak geliştirilmiş ve makasın eşsiz dizaynı patentlenerek kopyalamaya ve sahte üretimlere karşı koruma altına alınmıştır. Makasın ağırlık merkezi bıçaklarda olduğu için kaydırma ve sallama tekniği kullanılarak yapılan kesimlerde aktif bir kontrol sağlar. Ağır olması saç kesiminin şokunu emer. Makasın bıçakları standart makaslara göre daha fazla yuvarlatıldığı için (bambu yaprağı gibi) saç bıçakların tipine uygun bir şekilde kayar. Çok yüksek ustalıkla üretilen bu makaslar, daha fazla keskinlik ve güçlü kesim hissini yaratır. Aktif ve aktif olmayan bıçakların açılarındaki küçük bir farklılık saç stilistinin makası her yönde ve saçın akışına göre kontrol edebilmesini sağlar. Makas aynı zamanda ters de kullanılabilir.
İşte Matsuzaki kullanıcılarından yorumlar…
Cem Şahin, Ali Gür-İstanbul
Cem Şahin
Uzun ömürlü keskinlik, kendi kendini bileyleyen bir makas. Tasarımını seviyorum. Ele güzel oturan modelleri var. Matsuzaki bu konuda çok başarılı. Matsuzaki’yi Türkiye’ye getiren firmaya çok teşekkür ederim.
Cemil İrez, Hakan Köse Difference-İstanbul
Cemil İrez
Nasıl ki bir ressamın fırçası, bir müzisyenin enstrümanı önemliyse, bizim için de makaslarımız büyük önem taşıyor. Matsuzaki’nin çok iyi tasarımları var. Ele çok iyi oturuyor, hafif ve saç keserken istediğim sonucu yakalayabildiğim makasları var. Herkese hitap eden boyutları var. Gerçekten doğru sonuç alabiliyorsunuz. En küçüğünden 9 boyuna kadar farklı makaslar kullanıyorum. Makasın boyuna o an saçın ihtiyacına göre karar veriyorum. O an saçın ruhu, benim ruhum nasılsa ona göre makas kullanıyorum. Keskinliği, saçta bıraktığı doku, kayganlığı ile diğer makaslardan açık ara önde. Ben ilk çıktığı günden itibaren kullanıyorum. Dünyada tanınan bir marka olan Matsuzaki’yi tavsiye ederim. Bizim işimizde makas çok önemli. Doğru makasa sahip olmayınca doğru iş de yapamazsınız.
Ferhat Kara, Kuaför Ferhat-Datça
Ferhat Kara
Matsuzaki’nin ürün gamı çok geniş. Efile ve ofset makaslarını tercih ediyorum. Meslektaşlarıma tavsiye ediyorum.
Jr Metin Bahçecik, MM Bahçecik – İstanbul
Jr Metin Bahçecik
Matsuzaki makasları ile istediğim verimi alabiliyorum. Müşterinin saç tipine göre kaydırmalı ve düz makaslar kullanıyorum. Kısa saçta daha küçük, uzun saçlarda daha uzun makaslar tercih ediyorum. Bazen bir saça 6-7 makas da kullandığım oluyor. Makaslar çok ergonomik. Makasın benim için sesi de çok önemli. Ben çok sesli makas sevmiyorum. Açıp, kapattığınızda o hissi benim için önemlidir. 7 senedir Matsuzaki makaslarını kullanıyorum. Çok memnunum. Meslektaşlarıma tavsiye ederim.
Necdet Koşar, Paris Kuaför-Ankara
Necdet Koşar
Kuaförlük mesleğinde iyi olanlar Matsuzaki kullanır. Benim için Matsuzaki süratli bir araba gibidir. Özel bir makas Matsuzaki. Elle dövülerek yapılıyor. Fabrikasyon değil. Genleşmesi ve saçın üzerindeki duygusu, kayması, kesmesi farklı. Matsuzaki kullanan başka bir makas kullanamıyor. Ryusui serisini, 7 numara, 5.5 numara makaslarını kullanıyorum. 700 F tamamen el yapımı üstünde imzası var. Bu makas benim için bir efsanedir. Meslektaşlarıma tavsiye ediyorum.
Hairist Kuaförlük ve Kariyer Günü’nden izleri bulacağınız 2017 Renk sayımızda; Kariyer Fashion Show 2017, AKD Moda Günleri’nde Dice Kayek, MM Bahçecik’in 35. koleksiyonu, düğün fotoğrafçılığının sırları, kuaförlük sektöründe kadın yönetici olarak Viki Motro, babalar ve oğulları serisinde ise Orhan ve Orçun Çetiner dikkat çeken konuları oluşturuyor.
Rengarenk saç modelleri ile renklendirme üzerine dosya konularını ve güncel trendleri ilham kaynakları olarak Türkiye’nin en iyi salonlarına taşıyoruz…
En ileri teknolojiyi ve organik içerikleri kullanarak tüketicilerin güvenebileceği her ihtiyaca uygun profesyonel saç bakım ürünleri sunan Insight’ın heyecan verici devrimine dahil olun ve en yüksek kalite seviyesine sahip, organik içerikli Insight ürünlerini güven içerisinde kullanmaya başlayın.
Ali Keleş, Mali Kuaför: Boyası da saç bakım ürünleri de çok başarılı. Boyaları son derece yumuşak, amonyağa alerjisi olan müşterilerde dahi rahatlıkla kullanıyorum. Saça parlaklık kazandırıyor. Kalitesine göre son derece ekonomik. Bakım ürünleri de yarım kilodan 1 kiloya kadar değişiyor. Büyük boy olması avantaj. Türkiye’de sadece kaliteli ürüne değil ekonomik ürünlere ihtiyaç var. Böyle bir açık vardı. Insight ürünleri bu açığı doldurdu. Markanın distribütörleri de son derece vizyoner. Kuaföre yaklaşımları da güzel. Markanın kalitesiyle ve işletme mantığı ile beraber çok daha iyi yerlere geleceğini düşünüyorum. Boyalarında kahvelerine, sıcak renklerine bayılıyorum. Evde de Insight kullanıyorum. Boyalı saçlarda rengi akıtmıyor. Müşterilerim de gayet memnun. Sonuçlar fevkalade. Ürününü kullanan tekrar ürün talep ediyor. Meslektaşlarıma öneririm.
Arda Keskin, Erdem Kıramer Göztepe: Insight ürünleri çok güzel. Özellikle şampuanı inanılmaz parlaklık veriyor. Ayçiçek yağı, soya yağı içeriyor. Kremlerin nem oranları çok yüksek. Saç çok güzel taranıyor. Rengin solmasını engelliyor. Doğal ve fiyatının uygun olması çok cazip geliyor müşterilere. Şampuanların büyük boy olması avantaj. Ürünlerin silikon, paraben içermemesi çok önemli. Kuru saçlar için şampuan ve kremi benim favori ürünüm. Şekillendiricileri de çok başarılı. Müşterilerin geri dönüşleri çok iyi. Meslektaşlarıma kesinlikle öneririm.
Ceyda Keleş, Nexus Zeytinburnu: Insight ürünleri organik bazlı, fiyatları ve içerikleri ile de müşterilere çok rahat satış yapabileceğimiz ürünler. Ürün çeşitliliği açısından da çok zengin. Müşteriler gayet memnun dönüşleri çok iyi. Görsel anlamda da müşterilere şık gelen ürünler. Özellikle yağından ve yenileyici grubundan çok memnunuz. Antioksidan maskesi ve şampuanı çok tercih ediliyor. Yıpranmış saçlar serisi de gayet iyi. Yeni bir ürün olmasına rağmen müşteriler tercih ediyor. Meslektaşlarıma kesinlikle tavsiye ederim.
Doğan Öz, Doğan Öz Kuaför: Insight ürünleri çok başarılı. Maske favori ürünüm. Fiyatı çok uygun. Herkesin tercih edebileceği ürünler. Müşteriler 3 ay kullandıktan sonra sonuç elde edebiliyor.
Mustafa Uzun, Mustafa Uzun Kuaför: Ambalajının doğal, içeriğinin doğal olması, ürün kalitesine göre fiyatının uygun olması müşterinin ürünleri tercih etmesine neden oluyor. İnternette de aynı fiyata satılıyor. Salonda Insight şampuan kullanıyoruz. Müşterilerin saçlarına göre şampuan ve krem kullanıyoruz. Müşterilerimizin yüzde 80’i salonlarımızdan ürünlerimizi alarak ayrılıyor. Antioksidan ve kabaran saçlar için Antifrizz ürünü benim favori ürünlerim. Antifrizz saçı sakinleştiriyor, daha rahat taramayı sağlıyor. Daha rahat fön çekiyoruz. Meslektaşlarıma uygun fiyatlı ve kaliteli ürünler kullanmak ve satmak istiyorlarsa öneriyorum. Insight ürünlerini bir kere kullanan müşteriler tekrar tercih ediyorlar.
Kasenizi paylaşmayın! sloganıyla Türkiye’de ve dünyada patentli IDM Aqua Manicure kuaför salonlarına gerçek hijyeni taşıyor…
IDM Aqua Manicure
Müşterilerin kuaför salonu tercihinde salonun temiz olması %65,6 oranla ilk sırada yer alıyor. Türkiye’de ve yurtdışında uzun yıllardır salonların kurumsal kimlik çalışmalarına yönelik hizmetlerinin yanısıra hijyenik ürünleri de sunmakta olan Demir Kurumsal, geliştirdiği IDM Aqua Manicure ürünüyle sektörümüzde fark yarattı.
Türkiye’de ve dünyada patentli IDM Aqua Manicure kuaför salonlarına gerçek hijyeni taşıyor… ‘Kasenizi kimse ile paylaşmayın’sloganıyla fark yaratmak isteyen hijyen odaklı salonlarda müşterilerle buluşan IDM Aqua Manicure seti içerisinde; el ve tırnak sağlığı için ginseng, meyve asitleri ve yeşil çay ağacı yağının yanı sıra bir bölümünde de pens dezenfektanı da bulunuyor.
Ginseng Dünya’nın en köklü ve en güçlü antioksidanlarının başında gelir. 5000 yıllık geçmişi olan, kökleri insan vücuduna benzediğinden “insan otu” ismini almıştır. Ginseng çok yıllık (perennial) bitki türlerinden biridir. Güçlü iyileştirme özelliklerinden dolayı botanik isim olan Yunanca’da “Panax” yani “tam iyileştirme” adını almıştır.
Işıldayan bir tırnak için meyve asitleri Tırnakların en büyük problemlerinden biri de oje, aseton, sigara vb…. dış etkenlerden dolayı sararmalarıdır.
IDM Aqua Manicure servisi içindeki meyve asitlerinin arındırma gücü ile tırnakların daha parlak ve daha sağlıklı bir görünüme kavuşmasını sağlar.
Yeşil çay ağacı antiseptik özelliklerinden dolayı hala bilinen en saf temizleyicilerden biridir. Yağı birçok ülkede kullanılan, Avustralya’da yetişen yeşil çay ağacı iki metreyi bulan, yassı yapraklı bir ağaçtır. Avustralya yerlilerinin yüzyıllardır kullandığı bu ağacın yapraklarından elde edilen yağ, birçok hastalığın tedavisinde kullanılmıştır. Çay ağacı denilmesinin nedeni iste Kaptan Cook’a dayanıyor. Yeni Zelanda’nın keşfi sırasında bu ağacın yapraklarının temizleyici ve iyileştirici etkisini keşfeder. Böylece Melaleuca Alternifolia isimli ağacın adı Yeşil Çay Ağacı olur… Maoriler, denizcilerin yaralarını, kanayan dişlerini, karın ve bağırsak rahatsızlıklarını ve agresifliklerini yeşil çay ağacından yapılan bandaj ve çaylarla tedavi ediyorlardı. İkinci dünya savaşında ise; askerlere dezenfektan olarak dağıtılan çay ağacı yağı antiseptik özelliklerinden dolayı hala bilinen en saf temizleyicilerden biri…
Salonlara katkısı tartışılmaz bir ürün olan IDM Aqua Manicure başta hijyen olmak üzere müşteri sadakati, yüksek servis kalitesi, yenilik, ciro artışı ve yeni müşteri kazandırması noktasında önemli bir değer sunuyor. Sunduğu bu katkı ve değer çerçevesinde IDM Aqua Manicure sektörümüzde 2016 yılında yapılan en başarılı lansmanlardan biri oldu. Özellikle manikür servisi ile ilgili bir lansmanın bu denli ilgi görmesi pek sık rastlanan bir durum değil ki bu da bize ürünün tüketici gözünde de ne kadar değerli olduğunu gösteriyor.
Şu an birçok şehirde 549 seçkin salonda IDM Aqua Manicure servisi verilmektedir.