Ana Sayfa Blog Sayfa 424

Şükrü Kızılot kuaförlerle…

0

Yöntem Kozmetik ve AKD işbirliğiyle Prof.Dr.Şükrü Kızılot önemli bilgiler paylaştı.

Yeni Türk Ticaret Kanunu başta olmak üzere iş hayatını ilgilendiren yasalar ve mevzuatlar hakkında pek çok işletmenin eksiklikleri bulunuyor. Ülkemizde bu konular hakkında derinlemesine bilgiye sahip en önemli kişilerden biri de Prof.Dr.Şükrü Kızılot. Bir süre önce Festi’Wella 2012 kapsamında ilk defa salon yöneticileri ile bir araya gelen Kızılot, bu kez özel bir davetle Artistik Kuaförler Derneği üyeleri için Yöntem Kozmetik işbirliğiyle önemli bilgiler paylaştı ve aydınlattı.

Kuaförlükte uygulanan KDV oranı karşılaştırıldığında çok yüksek

Alanında uzman maliye profesörü Şükrü Kızılot bizimle özellikle KDV konusunu paylaştı:

“Pırlanta, elmas, yakut, inci, zümrüt gibi mücevheratların katma vergisi oranı dünyanın aksine ülkemizde %0.  Aynı şekilde dünyaca ünlü bazı çanta markalarının, lüks giyim markalarının ve pabuçların oranı %8. Alım gücü yüksek olan bir kesime hitap eden ürünleri barındıran dünyaca ünlü ve büyük sermayeye sahip kurumların bu ürünleri %0 veya %8 gibi bir katma değer vergisi oranına sahipken emek yoğun olarak çalışan kuaförlerin elde ettikleri gelirlerin %18 KDV’ye tabi olması ciddi bir sorun ve önemli bir rahatsızlık. Katma Değer Vergisi’nin kuaförlük sektöründe de %8 olması gerekir. Özellikle kesim işleminde düşük olması gereklidir. “

Kuaförler de artık ticaretin yeni düzenine uymak zorunda

“Kuaförler Türkiye’de ve dünyada gelişen şartlara göre organize olmak zorunda. Sık sık değişen yasalar onlara da ağır yükümlülükler getirmiştir. Bir süre sonra her kuaför işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hemşiresi istihdam etmek veya bunları istihdam eden bir kurumla anlaşma yapmak zorunda. Artık formaliteler giderek artıyor. Yavaş yavaş işletmecilik boyutuyla daha fazla ilgilenmek zorundalar. “

Cezalar artıyor

“Elektronik denetimler ön planda. Denetimlerde uzmanlıklar söz konusu. Gelecekte üzülmemek için bugünden önlem almak şart. Bu durum tüm işletmeler için geçerli.”

Yöntem Profesyonel Kozmetik Genel Müdür Yardımcı Saruhan Kaan Ekinci sektörün önemli sorunlarına değinmek üzere bu çalıştayı organize ettiklerini ve sektöre yönelik bu tür çalışmaları desteklediklerini belirtirken, Artistik Kuaförler Derneği Başkanı Hakan Köse ise sektörün önemli ve can alıcı sorunlarına değinmek üzere sivil toplum kuruluşlarının üzerine düşen görevin altını çizdi.

Öne çıkan notlar:

Güçlü bir sektöre sahipsiniz. Önemli olan bunun farkına varmak ve ne istediğini bilerek dayanışma içinde hareket etmek.”

“Pırlanta, mücevherat sektörü temsilcileri, ürünlerine uygulanan ÖTV’yi dahi kaldırma konusunda çalışma yapıyorlar.”

“KDV gideri düşük olan kuaförlük sektöründe gelirden elde edilen KDV oranı yüksektir.”

 

Kaynak: Estetica Dergisi Şubat sayısı.

 

Sosyal Sorumluluk Kampanyaları

0

Markaların yaşadığımız topluma karşı da sorumlulukları var. Bu nasıl gerçekleşmeli. İşte ipuçları:

SSK (sosyal sorumluluk kampanyaları-cause related marketing) bir şirketi ya da markayı ilgili bir sosyal amaç veya soruna, karşılıklı fayda sağlamak üzere bağlayan stratejik bir konumlandırma ve pazarlama aracıdır.

Bir markanın herhangi bir sosyal amaç için sadece para bağışı yapma modası geçmiştir.

“Sosyal sorumluluk kampanyası kurum imajını geliştirmede, ürün farklılaştırmasında ve hem satışları hem de bağlılığı artırmada etki bir yoldur.”

Olgunlaşmış pazarlarda birçok gözlemci, yeni müşteri kazanmanın pazar payını yaratmak için giderek pahalılaşan bir yöntem olduğunu fark etmeye başladı. Sadık müşterinin önemi, müşterilerin bağlılığını sağlama konusunu gündeme getirdi. Küresel rekabet ve markaların önemini kaybetmesi tehdidi ile birlikte, yığından kopmak ve arzu edilen yeni marka değerini yaratmak için yeni bir iletişim biçimi geliştirme olanağı var: SSK!

Sosyal amaca doğrudan mı yönelmeli, bir STK (Sivil Toplum Kuruluşu) ile mi gitmeli?

Sosyal sorumluluk programı, bir şirket ile tanımlanmış alanda faaliyet gösteren bir STK arasında stratejik işbirliği yoluyla uygulanabileceği gibi, doğrudan amacın kendisine de ulaşılabilir.

Doğrudan yaklaşımda sosyal sorumluluk kampanyasının mülkiyeti şüphe bırakmaksızın şirkete/markaya ait olur.

Saygın bir STK ile işbirliğinde ise;

  • itibar  elde edersiniz,
  • ancak takdiri kimin toplayacağı sorusu vardır,
  • dağıtım çemberi geniştir,
  • gönüllülerin yardımı söz konusudur,
  • deneyimli kuruluşun birikiminden yararlanmak tabii ki avantajdır.

Örn. “Cehennem Melekleri” lakaplı Harley Davidson’ın kas erimesine karşı mücadele eden STK’ları desteklemesi veya Turkcell’in Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı iel Kardelenler projesi.

Sosyal Sorumluluk Projelerinde Etki

Sosyal Sorumluluk Kampanyası’nın etkilerine ilişkin sorulması gereken temel soru, diğer tüm değişkenlerin eşit olduğu varsayılırsa, marka ile sosyal amaç arasındaki ilişkinin, tüketicinin bu ürün yada hizmet markasını, rakiplerin arasından tercih etmesini sağlamak üzere etkili olup olamayacağı.

Ölçümlemesi ise

  • Satış sonuçları
  • Marka üzerindeki etkileri incelemeye başlayan hatırlanma oranı ve tutum verileri ile gerçekleştirilebiliyor.

Markalar fonksiyonel performans ve duygusal ya da özendirici imgelerin ötesine geçerek, etik ve inançlara uzanmalıdır. Bunu gerçekleştirmenin yollarından biri, gerçekten bütünlüklü bir kişilik yaratmak üzere, markanın diğer yönleriyle çok uyumlu bir sosyal sorumluluk kampanyası geliştirmesidir.

Sosyal Sorumluluk Kampanyalarında Kritik Başarı Faktörleri:

  • Alan (marka ve amaç arasında paylaşılan)
  • Basit bir mekanizma ile tüketicinin katılımı
  • Üst düzey yöneticilerin inancı/ desteği
  • STK ile açık ve karşılıklı yara sağlayacak ilişki
  • Çalışanların gönüllü katılımı
  • Tedarikçiler ve stratejik ortakların katılımı
  • Yeterli reklam ve iletişim bütçesi
  • SSK ve diğer marka reklamları arasında sinerji ve yaratıcılık
  • Varsa ünlülerin desteği ve PR etkinlikleri
  • İlişkilerin derinliği ve sürenin uzunluğu
  • Ölçülebilir sonuçlar

Sayın Asuman Bayrak tarafından Marka Ruhu Kitabı’ndan derlenmiştir.

Manhattan’da geleneksel bir berber dükkanı

0

 

 

Manhattan’da, Midtown East'te dekorasyonu ve hizmetiyle geleneksel erkek berberliğini onurlandıran bir işletme var. The New  York Shaving Company (New York Tıraş Şirketi), erkekler için kartuşlu tıraş bıçaklarına bir alternatif sunuyor.

2007 yılında Manhattan’ın trendy muhiti SoHo’da küçük bir berber dükkanı açan şirket, 200 yıllık berberlik zanaâtı gelenekleriyle damatları da düğüne hazırlıyor. Manhattan’da ikinci şubesini açan şirketin CEO’su John Scala, “Erkeklere gerektiği gibi tıraş olma konusunda yardımcı olmak ve onları bu konuda eğitmek istiyorum. Üzerinde 10 bıçak bulunan bir tıraş bıçağıyla tıraşın aksine, tek bıçakla tıraş olmak hem cildiniz, hem cüzdanınız hem de çevre için çok daha iyi. Çok daha temiz bir tıraş ” diyor.

Gerçek berber nostaljisini yaşama lüksü

680 metrekarelik berber dükkanı, 1900’lerin ortalarındaki gerçek berber dükkanlarının izlerini taşıyor. Dükkanın her yerinde geridönüşümlü ahşap kullanılmış. Siyah – beyaz mozaik yer döşemeleri de o dönemi yansıtıyor. Antika ahşap ve kutu vitrin camlarla orijinal görünümü yakalayan dükkanda mecmualık olarak kullanılan eski ayakkabı boya sandıkları ve eski fotoğraflar gibi çok sayıda vintage eşya bulunuyor. Biri 1910, diğeri 1890 yılından kalma iki berber koltuğuyla hizmet veren dükkandaki antika eşyalar için Scala “Son derece nazik ve kırılgan eşyalar bunlar, ama otantikler ve başka türlüsünü de istemiyorum” diyor.

 

Paraben ve sülfatsız tıraş ürünleri kullanan The New York Shaving Company’nin kullandığı tüm ürünler Brooklyn’de yerel olarak üretilip paketleniyor.

 

Salonlarda logo kullanımı

0

Salonlara özel tasarım çözümleri sunan Altıpatlar Mimarlık'tan “salonlarda logo kullanımı ve müşteri ilişkisi”:

Kurumsal kimlik, pazarlamada bir kurumun görünen yüzüne verilen isimdir. Kurumun kendini ifade etme şeklidir. Bu ifade belli sınırları çizilmiş ve genellikle değişmez bir ifadedir.

Markayı anımsatacak olan bu tip bir çalışmanın, iyi uygulanması halinde müşterileriniz nezdinde sadakate dayalı bir ilişki yaratabilir.

Öyle ki bir markanızı oluşturan bir  kimliğin tasarımı, içindeki logo'dan mağaza içi dizayna, personelin giyim kuşamından araç üstü giydirmeye, dış cephe çalışmasından ,tabelaya, ambalaj dizaynından web sitesine ve dergi röportajlarına kadar her şeyin ne ölçülerde ve nasıl kullanılacağının belirleyicisidir.

Markalarını öncelikle reklamlarından başlayan bir etapla müşterilerine ulaştırmaya çalışan salonlar, arkasından salonlarının dış cephelerinden, giriş karşılama alanlarına, oradan da salon içi tasarımlarına taşımalılar. Bu şekilde müşterisi gözünde oluşturduğu imajını,  salona geldiğinde de devam ettirebilirler.

Salona ilk defa gelecek müşteriler ya da sizi tanımak isteyen müşterileriz için dışarıdan oluşturabileceğiniz çekim gücünüz ya da farklılığınız,  logonuzun cephenizdeki yansımasıyla ilk etapta başlayacaktır. Cephenizde oluşturacağınız çizgi, hareket, görsel ya da farklılık sizin kimliğinizi yansıtacaktır. Cephedeki kalabalık, görsel kirlilik ya da standart uygulamalarınız, sizin yapınızı sergileyecektir. Salonunuzun cephesindeki her hareketiniz sizin dışarıya söylediğiniz sözünüzdür. Cepheniz nasıl saç kestiğinizi, nasıl servis verdiğinizi, müşterinize olan bakışınızı da ifade eder.

 

Cepheniz sadece tabelanız ve logonuzdan ibaret değildir.  Giriş alanındaki müşteri karşılama alanınızdan, stant yapınıza, ışıklandırmanızdan güler yüzlü duruşunuza kadar bir çok şeyi içerir. Mesela fonksiyonel bir banko tasarımınız, hem müşteriye dönük olmalı hem de etrafına o kadar mahrem olmalı. Beklemeleriniz hem rahat ve ferah olmalı hem de her zaman derli toplu kalmalı. Stantlarınız ürün satışını teşvik etmeli fakat bir o kadarda salonunuzun işlevinin önüne geçmemelidir. Bunların doğru uygulandığı yer ise sizin markanızın varlığını gösterdiği yerdir. Müşterilerinizin aklında giriş alanınızdaki logonuzla bu görüntüler kalacaktır.

Örneğin uzaktan takım elbiseli birine bakıldığında, sadece elbisenin rengi gözükür, yakına geldikçe elbisenin kesimini ve detaylarını görmeye başlarsanız. Dokunduğunuzda ise  kumaşın kalitesi ortaya çıkar. Yeni gelecek müşterilerinizin, sizin tanıması ve size katılması bu dokunuştan sonra başlayacaktır. Bu dokunuşun sürekliliği ve kalıcılığı , sizin salonunuza verdiğiniz değerin oluşturduğu, güveni yansıtacaktır. Bu güven, kaliteli bir duruşla, fonksiyonel bir tasarımlar ve salonunuzun şıklığı ile bağdaşacaktır.

 

Salonlarınızdaki ortak dil logonuzun salonlarınızdaki duruşuyla başlar:

İstikrarlı ve büyümeye dönük bir yapı, bu duruşun yeni salonlarınızda da devamlılığını isteyecektir. İşte bu noktada yeni salonlarınızdaki ortak dil logonuzun salonlarınızdaki duruşuyla başlar ve gördükleriyle akıllara kazınmaya devam eder.

Akıllara kazınma, kalite, ürün ve hizmet garantisini müşterinize vermekle birlikte, sektörünüzde ilk bakışta rakiplerinizden ayrılmanızı sağlar.

http://www.altipatlar.com
http://www.altipatlarmimarlik.blogspot.com

 

 

 

 

Nostalji: Paris Kuaför Açılış Filmi

0

Paris Kuaför 1957 yılında kurulmuş. Kurucuları Hakkı KUTLUGÜN ve Hayati PİRLEPE. 60’ların ortalarında Avrupa'nın en büyük bay ve bayan kuaför salonu olan, erkek ve kadın kuaförlerinin birlikte olduğu büyük Paris Kuaför açılmış.


55.yılını dolduran Paris Kuaför markasının ilkeleri:

  • Sürekli müşteri memnuniyeti,
  • Çalışan sadakati ile birlikte müşteri sadakati,
  • Kaliteli hizmet anlayışı,
  • Eğitimli çalışma arkadaşları,
  • Dürüst iletişim,
  • Yeniliklerde öncü olmak,
  • Sektör ile ilgili tüm dallarda yeni ürünlere sahip olmak,
  • Dünya modasını koleksiyonlar ile müşteri ve ekiplerimize taşımak ve tanıtmak.

 

İlk açılış dönemini yansıtan bu video geçmiş yıllardan bugüne güzel bir anı…

Modern kuaförlük sanatında eğitim:

0

 

“Modern Kuaförlük Sanatında Eğitim” kitabının iki yazarından biri olan Ahmet Erkan, yıllardır kuaförlük sektörüne insan yetiştiriyor.  

Gazi Üniversitesi Mesleki Yaygın Eğitim Fakültesi’nde, 1989 yılında ilk defa açılan “Kuaförlük ve Güzellik Bölümü” sınıflarında 7 eğitim döneminde öğretim görevlisi olarak çalışan, Kız Meslek Liseleri’nde de 3 yıl öğretmenlik yapan Ahmet Erkan, 1992 yılında meslektaşı İbrahim Güngör’le birlikte “Modern Kuaförlük Sanatında Eğitim” kitabını yazdı.

Yıllardır mesleğe pek çok kuaför kazandıran Erkan, “Mesleği öğrendim, bu işi herkesten daha iyi biliyorum” düşüncesinin büyük bir yanılgı olduğuna dikkat çekerek meslektaşlarını yerli ve yabancı çok sayıda kaynağı takip edip etmeye, kendilerini sürekli olarak güncellemeye ve “ben” zamirini mümkün olduğunca az kullanmaya davet ediyor.

Çok sayıda mesleki seminer ve toplantıya konuşmacı olarak katılan Erkan kuaförlerin kişisel ve mesleki eğitimlerinin çok önemli olduğunu vurgulayarak şunları söylüyor: “lkokulu zor bitirmiş biri olarak bu güzel sanatın içinde yetişecek gençlerin, devletin açacağı bir okulda daha düzenli, geniş programlı bir şekilde öğrenim yapmaları gerektiğini anladım. Bu sebeple ‘Kuaförlük Meslek Lisesi açılmalıdır’ diyerek bazı dergilerde yazılar yazdım ve yine bu düşünceyle hareket ederek, 1971 yılında değerli meslektaşım İlhan Akıncılar’la birlikte ‘Modern Kuaförlük Sanatı’ isimli kitabı yazdık. 1992’de bu kitabı bir diğer değerli meslektaşım İbrahim Güngör’le yeniden düzenleyip yayınladık. Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu tarafından öğretmen ve öğrencilere tavsiye edilen kitabımızın, piyasadaki meslektaşlarımız ve siz sevgili öğrenciler tarafından beğenildiğini umuyoruz.” 

Kuaförlerin mutlaka dil bilmesi ve öğrenmesi gerektiğinin de altını çizen Erkan, “Bugün artık her meslek ve sanat dalı kendi oluşumu içinde hızla gelişmektedir. Bütün milletler çeşitli konularda birbirleriye yarış halindeler. Bilim adamları ve sanatçılar, mimar, mühendis, tıp adamları ve daha pekçok meslek sahibi yaptıkları araştırmalarla daima yeniliğin peşindeler. Modacılar öyle değil mi? Bizim de bu akışa ayak uydurmamız mesleğimizde daha güçlü ve başarılı olabilmemiz için “yabancı dil” bilmeliyiz” diyor.

Kaynak: www.ahmeterkan.com

 

Yılın Kuaförü Yarışması’ndan fotoğraflar

0

26 yetenekli, heyecanlı ve cesur yarışmacı….

ATAKAN GELİŞLİ, AYHAN ÖNLÜEL, CAN ÖZCAN, CENGİZ ÖZTÜRK, ÇAĞLAR SUBAŞI, EBRU ALTIŞAHİN, ERSİN ÇAMSARI,

FATİH BAŞDEMİR, FERDİ DEĞİRMENCİ, FEYYAZ OLGUN, GÜLŞAH İLERİ, HASAN CEYLAN, KADER KARAMAN KILIÇ,

MAHSUN KIZILELMA, MUHAMMET USTA, MUSTAFA ALİ NİŞANCI, MUSTAFA ŞEN, NURGÜL KÜÇÜK, ONUR VARLI,

ORHAN ÇALIŞKAN, SEYDİ UĞAR, SİNAN AYDIN, TANER BEKAR, UĞUR  TARLAK, UĞUR ARSLAN, YASEMİN UZUN

 

 

 

 

 

Etkinliğe ilişkin özel fotoğraflar Estetica Dergisi ve ücretsiz HAIRiST Etkinlik Gazetesi'nde yer alacaktır. Ücretsiz HAIRiST Gazetesi için www.hairist.com.tr 'ye kaydınızı yapmayı unutmayın.

Yılın Meslek Onur Ödülü

0

Estetica Dergisi Yılın Meslek Onur Ödülü

Kuaförlük sektörünün prestijli uluslararası yayını Estetica Dergisi’nin okuyucularının seçimiyle “Yılın Meslek Onur Ödülü”, Türk kuaförlüğünün önde gelen ismi Metin Bahçecik’e HAIRiST 2013 Yılın Saç Tasarım Etkinliği bünyesinde takdim edildi.

Duygusal anların yaşandığı ve heyecanın gizlenemediği törende kendisini ayakta alkışlayan meslektaşlarına yönelik olarak Metin Bahçecik duygularını şöyle ifade etti: “Ben aslında bir şey yapmıyorum, sadece işimi yapıyorum. Bu onura layık gördüğünüz için çok teşekkür ederim”

76 yıldan bu yana yayın hayatında bulunan Estetica dergisi, ülkemizde 10.yılını doldururken okuyucularının oylarıyla ilk defa Yılın Meslek Onur Ödülü sunuldu.

HAIRiST 2013’te İhtişam vardı…

0

Tutkulu Saç Tasarımcıları HAIRiST 2013’te Buluştu

Üçüncüsü düzenlenen HAIRiST 2013, 1 Nisan’da, Beşiktaş Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Aralarında Almanya, Belçika, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Hollanda, İspanya, İtalya, Romanya ve Yunanistan’dan gelen izleyicilerin de yer aldığı etkinlikte 1106 izleyici ve görevli yer aldı.

Sektörün önde gelen lider marka ve kurumları tarafından desteklenen HAIRiST 2013’te sunulan 2013 İlkbahar-Yaz saç trendleri “Aşk” teması altında 5 farklı kuaförlük markası tarafından paylaşıldı.

Vassago Hairdesigners, Gülay Tiran, Salih Pehlivan-Adnan Serter, Pivot Point Türkiye ve final şovuyla sahne alan Hakan Köse, çarpıcı performanslarla yılın saç tasarımlarını 1000’in üzerinde izleyici önünde paylaştılar.

Açılış şovunu gerçekleştiren Vassago Hairdesigners ekibinin gösterisi izleyenleri kuaförlüğün mabedi, 18. yüzyıl Fransa’sına götürdü. 18. yüzyıl saray kostümleri ve saçlarıyla sahnede zarafetle salınan kadın ve erkekler, vals yaparak dönemin maskeli balolarını, görkemli ve ihtişamlı sosyal hayatını sahneye taşıdılar.  Altın varaklı koltuklar gibi detaylar da unutulmamıştı. 

HAIRiST’te sahne şovu gerçekleştiren tek kadın saç tasarımcısı Gülay Tiran ise “Rock&Love” adlı şovuyla rock’n roll saçların günümüzdeki yansımalarını ustalıkla ortaya koyarken özel makyajlar ve avant-garde saç tasarımlarıyla izleyenleri büyüledi. Tiran, sahnede maskeyle oturan modelin saçlarını kestikten sonra, sahneyi modele bıraktı. Maskesini çıkaran model, ünlü Türk rock şarkıcısı ise Pamela Spencer’dan başkası değildi.

Sahnenin etkileyici şovlarından bir diğeri de Adnan Serter & Salih Pehlivan ikilisinin sunduğu, yine teması aşk olan İstanbul konseptli saç defilesiydi. Kanun, klarnet, keman ve darbukayla ikilinin gösterisini destekleyen müzisyen bir ekip ve solistin yanı sıra bir rap şarkıcısının iki tasarımcının becerisine gönderme yapan “Makas Şairleri” adlı şarkısı, şovu zenginleştiren öğeler olarak dikkat çekti.  Adnan Serter’in çarpıcı topuzları ve Salih Pehlivan’ın incelikli tasarımları ilgiyle izlendi

Teknik şovuyla izleyicileri büyüleyen Pivot Point Türkiye, en güncel kesim tekniklerini izleyicilerle paylaşarak alkışları aldı. Hollanda’dan Yolly ten Koppel ve Joakim ROSS ile HAIRiST 2012 Yılın Kuaförü Yarışması Renk-Kesim Kategorisi 1.si Sinan Ergün, farklı renklerde saçlarda kesim çalışmaları sergilediler.

Kapanış şovunu gerçekleştiren saç tasarımcısı Hakan Köse ve ekibinin sunduğu şov, saç tasarımının ihtişamını ortaya koyan özel bir örnekti.  5 farklı temayla AŞK’ı işleyen Hakan Köse ve ekibi, yaptıkları çalışmalarla izleyicileri büyüledi. 26 farklı modelde hazırlanan saç tasarımlarının yanı sıra özel kesimlerin yer aldığı performans koreografisi, kıyafetleri ve müzik seçimiyle bu ihtişamlı güne damgasını vuran bir çalışma oldu.

Sahnedeki performanslarından ötürü Hakan Köse ve Cemil İrez ile Nedim Doğulu’ya izleyiciler beğenilerini onları dakikalarca ayakta alkışlayarak gösterdi.

Etkinliğe ilişkin detaylı içerik Estetica Dergisi Nisan-Mayıs 2013 sayısında yer alacaktır…

İşte “Yılın Kuaförü 2013”

0

31 Mart tarihinde yapılan HAIRiST 2013 Yılın Kuaförü Yarışması sonuçlandı. Toplam 26 yarışmacının katıldığı yarışmada Yılın Kuaförü Ödülü'ne 1. olarak Onur Varlı 2. olarak Ayhan Önlüel ve 3.olarak Uğur Tarlak layık görüldü.

1.ONUR VARLI

İlk üçe giren yarışmacılar ödülleri büyük bir törenle 1 Nisan 2013 tarihinde düzenlenen HAIRiST Yılın Saç Tasarım Etkinliği bünyesinde verilecek…

 

2.AYHAN ÖNLÜEL

3.UĞUR TARLAK