Ana Sayfa Blog Sayfa 356

Yılın Kuaförü 2012

0

Yılın Kuaförü Yarışması 2012

Renk-Kesimde Sinan Ergün; Topuzda Bülent Demir

İşte ilk yılın birincileri…

Renk-Kesim Kategorisinde Sinan Ergün birinciliği London Kuaförlüğe taşırken; ikinciliği Muahmmet Usta; Hakan Köse salonuna, Taner Yıldız ise üçüncülüğü Ekip by Yılıdırm salonuna taşıdı.

Yılın Kuaförü Yarışması 2012
Sinan Ergün – Yılın Kuaförü Yarışması 2012 Renk-Kesim 1.
Yılın Kuaförü Yarışması 2012
Muhammet Usta – Yılın Kuaförü Yarışması 2012 Renk-Kesim 2.
Yılın Kuaförü Yarışması 2012
Taner Yıldız – Yılın Kuaförü Yarışması 2012 Renk-Kesim 3.

Topuz Kategorisinde ise Bülent Demir birinciliği Aydın-Taner Salonuna;

Gürsel Deliktaş ikinciliği Ankara Paris Kuaför’e ve Erkan Gülen üçüncülüğü Erdem

Kıramer’e taşıdı.

Yılın Kuaförü Yarışması 2012
Bülent Demir – Yılın Kuaförü Yarışması 2012 Topuz Kategorisi 1.
Yılın Kuaförü Yarışması 2012
Gürsel Deliktaş – Yılın Kuaförü Yarışması 2012 Topuz Kategorisi 2.
Yılın Kuaförü Yarışması 2012
Erkan Gülen – Yılın Kuaförü Yarışması 2012 Topuz Kategorisi 3.

Kuaför salonu açmak için gerekenler

0

Kuaför salonu açmak için neler gerekiyor

Vergi Dairesinden İstenen Belgeler

İşe Başlama formu doldurulur.

Kira Kontratı veya Tapu Fotokopisi

İşe ilk başlayan kişinin noter tasdikli imza sirküsü.

İkametgah

Nüfus Cüzdanı Örneği

Belgeler tamamlandıktan sonra yoklama memuru verilen bilgileri denetler ve doğruluğu onaylandıktan sonra vergi levhası alınır.

 

İlgili Belediyelerden İstenen Belgeler

Nüfus Cüzdanı Örneği,

Vergi Levhası,

Ustalık belgesi Aslı

Ustalık Belgesi olmayanlar; kendine ait işyeri veya bir başka işyerinde mesül müdürlüğü bulunmayan,belge sahibinin noter sözleşmesi yapılarak sigorta şartı aranmaktadır.

Esnaf Sicil Kaydı,

Oda Faliyet Belgesi,

Tapu veya Kira Kontrat Fotokopisi,

İki Adet Resim,

Pul

Milli Eğitim bakanlığınca eğitim ve belgelendirilmesi yapılan 110 meslek dalında ustalık belgesi ile başvurarak matbu formları doldurularak incelemeye verilir.

Belediye o yerin uygun olduğuna dair muvafakat verir. Noter tasdikli muvafakat belgesi (mesken ise kat maliklerinden alınan izin )

 

Meslek Odasından İstenen Belgeler

Kimlik Fotokopisi

İkametgah Senedi

3 Adet Resim

Vergi Levhasının Fotokopisi

Varsa ustalık belgesinin aslı ve fotokopisi

 

Bağ-Kur dan İstenen Belgeler

1479 SAYILI KANUN; Kanunla ve Kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulu sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; Esnaf ve sanatkarlar ile diğer bağımsız çalışanlardan ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar ile gelir vergisinden muaf olanlardan esnaf ve sanatkar siciline veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar.

Bağ-Kur sigortalısı sayılır.1479 Sayılı Zorunlu Bağ-Kur Sigortalılığı, Bağ-Kur’lu olmayı gerektiren faaliyetle birlikte başlar. Bağ-Kur’a kayıt ve tescilin yapılabilmesi için ilgili Bağ-Kur İl Müdürlüğüne başvurulup, alınacak BAĞ-KUR GİRİŞ BİLDİRGESİNİN ilgili kuruluşlara onaylattırılması ve onaylı bu bildirgenin Bağ-Kur İl Müdürlüğüne verilmesi gerekmektedir

 

Kaynak: İstanbul Berberler Odası

Pazarlama ve markalaşma

0

Pazarlama ve Markalaşma

Salonlar için pazarlama hayati önem taşır. Yeni müşteriler kazanma, kâr ve çalışanların gelirini arttırma noktasında satış trafiği çok önemlidir. Pazarındaki yoğun rekabetten dolayı pazarlama stratejileri oluşturulmalıdır. Bunların içerisinde müşteri ile ilişki kurma, sosyal ağları stratejik kullanma, doğru paylaşımlara yer verme ve genel pazarlama kurallarını uygulama vardır. Fakat bunların dışında en önemli nokta duygulara hitap edebilmektir. Böylece müşteri salonda şu sorunun cevabını bulabilecektir: Neden seni tercih etmeli?

Öncelikle pazarlama stratejileri oluşturulurken, marka olarak ne ifade ettiğini iyi tanımlaman gerekir. Mesajının içerisinde neyin tutarlılığı olduğu ve neyin net bir şekilde ifade edildiği açık olmalı. Gerçekten sunduğun şeyi iyi tanımak en önemli pazarlama stratejilerindendir. Ayrıca müşteri neden seni seçmeli sorusunun cevabı olarak markanın akla gelmesi, salonun onda ne çağrıştırdığı ile ilgilidir.

Kendinize sorun: Salonunuzu toplum içerisinde birkaç kelime ile nasıl ifade edersiniz? Salon şirketinin markalaşması için kesin çizgilere sahip ve hedefleri olan bir yapısı olması gereklidir.

Salonunuzun amacını bilirseniz bu zihninizde şekillenir ve müşterilere kendinizi daha rahat ifade edersiniz. Salonun kültürü bir marka kültürü haline böylelikle dönüşecektir ve sizin markanız, müşterilerin ürün satın almasını ve servis talep etmesini tetikleyecektir.

  

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi 

mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

 

Çekim kuaförlüğü tecrübesi ve Hakan Akbalık

0

Çekim kuaförlüğü tecrübesi ve Hakan Akbalık

hairistcomtr: Kuaförlüğe nasıl başladınız? Mesleki serüveninizden bahseder misiniz?

Hakan Akbalık: Çocuk yaşlarda daha ilkokul dönemlerimde okula gitmeyi sevmediğim için annem tarafından cezalandırıldım ve annemin kendi kuaförü tarafından disipline edilmek üzere Nişantaşı’nda, Bilhan Kuaför’e çırak olarak başlatıldım. Sonradan öğreniyorum ki okula geri dönmemi istediği için annem onlara beni pişman edecek kadar çok eziyet ederek çalıştırmalarını tembihlemiş. Fakat enteresan bir şeydir ki kuaför salonunda yapılmış eziyetten ziyade orada ki enerji ve büyü beni içine aldı. Ayrıca müşteriler tarafından da çok sevilen bir çocuk oldum. Çok erken ve çok çocuk yaşlarda başladığım için mesleğe karşı çok hırslandım. Çok çabuk öğrenmek adına bütün semtteki kızların saçlarına biriktirdiğim harçlıklarımla boya yapmaya çalışmak, perma yapmaya çalışmak gibi kendimi geliştirecek şeyler denedim hep. Böyle bir dönem başladı ve annem ‘‘Artık yeter okula geri dönüyorsun.’’ dedi. Ben okula dönmek istemediğimi söyledim. O da ‘‘Madem o kadar seviyorsun bu mesleği seni kuaförlük okuluna gönderelim.’’ dedi. Benim hikâyem böyle başladı.

O dönemde kalfaları sıkıştırıyordum bana boya öğretmeleri için. Fakat istemiyorlardı doğal olarak. Çünkü bu işin bahşişi var, benzer artıları var. Ustalarımız bile o zamanlar boyaların kağıtlarını dahi saklıyorlardı. Çünkü öğrenmesinler, görmesinler, kaçıp giderler korkusu oluyordu. Şimdiki nesil bu açıdan daha şanslı. Ben bu zorluklarla, bu öğrenme içgüdüsüyle, tabii ki hata yapa yapa hayal gücümü geliştirdim. Ustamın bana boyayı öğretmemesi, beni inanılmaz kamçılayarak bu işi daha ileri taşımamı sağladı, beni araştırmaya yöneltti. Araştırmak şimdiki gibi kolay değildi: İnternet, sosyal medya, yurtdışı gezileri, eğitimler yoktu. Ustalarında imkânları kısıtlı olduğu için kendi ustalarından öğrendikleri şeyleri bizlere aktarıyorlardı.

hairistcomtr: Bu durumu değiştirmek için farklı şeyler denediniz mi?

Hakan Akbalık: Eğer öğrenmeye açık ve alışık bir yapınız varsa aynı şeyleri görmek size yetmemeye başlar, o zaman ise araştırmaya başlıyor insan. Bu sebeple MOS’a girdim. Bu arada okul hayatıma devam ediyordum. O zaman için okuldaki eğitimlerde kuaförlük ile ilgili bilgiler ve donanım öğretilmiyordu. Çünkü zaten orada öğretmenler de kuaför değildi. Şu anki gibi aslında, hâlâ bu bizim sektörümüzde çok büyük bir eksiklik. Fakat ustalarımız ile öyle değil. Benim bu meslekte daha aktif bir şekilde rol almamı sağlayan rahmetli Sedat Kamaz’dır. Onunla beraber ben bu işi daha da aşırı sevmeye başladım ve benim hayal gücümü ortaya çıkarttığına inanıyorum. Daha MOS açılmadan, yani sadece Sedat Bey ile Orhan Bey’in beraber olduğu Nişantaşı’ndaki salonda onlarla çalışmaya başladım. Salonun çok farklı bir havası vardı. Sedat Kamaz motoru ile salonun içerisinde girip şov yapan bir adamdı. Salonda hep bir şölen havası olurdu ve büyüsü olan bir adamdı. Dolayısıyla da karşısındakini gördüğü zaman tanıyabilen, bu işe yatkınlığın var mı yok mu anlayabilen bir adamdı ve bu işe ben böyle girdim. İşe başladığımda bir kuaför olarak yetişmiştim zaten, çıraklık dönemim geçmişti. Kuaförlüğe çok erken yaşlarda başladığım için daha askere bile gitmeden genç bir yaşta geldim bu noktaya. Sedat Abi ve Orhan Bey’in o zaman için en çok ilgimi çeken yanları moda ve defile çekimleri için saç tasarlamalarıydı. Burada beni çeken enteresan bir büyü vardı. Aynı zamanda kalabalık kuaför salonlarında kendini gösterebilmek çok zor bir şey. Çünkü eskilerde hiyerarşik bir sistem vardı. Şimdiki gibi değildi. Eskiden kimse kimsenin önüne geçemezdi, kimse kimsenin sınırlarını ihlal edemezdi, kimse kimsenin müşterisini alamazdı. Herkesin belli başlı kuralları olduğu bir zamandı o zaman. Büyümek için, ilerlemek için önünüzde ciddi engeller ve eski ustalar vardı. Kendinizi göstermeniz lazımdı. Bu süreç içerisinde bir sürü duyguya kapılıyorsunuz, işi bırakmayı bile düşünüyorsunuz. Bu kadar insanın üzerinden atlayıp kendinizin bir şeyler yapması çok zor. Benim için aslında dönüm noktası Muammer Bey ile Sedat Bey ve Orhan Bey’in birleşmesiyle başladı. Çünkü daha büyük bir kadro çok ve kalabalık bir ekip oluştu. Türkiye’nin en büyük salonları, en iyi ustaları ve inanılmaz enerji dolu iki ayrı grubun birleştiği bir salon oldu. Muammer Bey çok sakin dingin, Sedat Bey ve Orhan Bey inanılmaz enerji dolu. İki ayrı kutubun birleştiği inanılmaz bir salondu. Bu da benim için bir dönüm noktasıydı aslında. Mesleği bırakmaya karar vermiştim.

hairistcomtr: Bu kadar etkilendiğiniz bir ortamdan neden ayrılmak istediniz?

Hakan Akbalık: Çünkü ilerleyemediğimi fark ettim. Dayanma sınırım kalmamıştı ve Sedat Bey’e dedim ki ‘Ustam ben işten ayrılıyorum.’ O da ‘Hakan neden, sebebi nedir?’ diye sordu. Ne yapmak istediğimi sordu. Ben ise çekimlere gitmek istediğimi ve çekimlerde kendimi ispat etmek istediğimi söyledim. O zamanlar MOS Çekim Ekibi vardı. Sedat Bey bana bir şans tanıdı. ‘‘Benimle çekime geleceksin ve ben o çekimden işim dolayısıyla ayrılacağım, sen devam edeceksin. Eğer bunu başarabilirsen çekim ekibine girersin.’’ dedi. O gün benim hayatımda bir dönüm noktasıydı ve ilk defa çok büyük bir markaya çekim için saç tasarladım. Büyük bir markaydı ve omuzlarıma muhteşem bir yük binmişti. Kendi kendime benim için ne kadar önemli bir ayırım olduğunu fark etmiştim. Çekim için bir saç modeli değişecek diye başladı ve bir topuz yapmam gerekiyordu. Hiç unutmam Versace topuzu dediğimiz önler yüksek, yanlar yapışık, şimdinin amazon saçları gibi bir saç yaptım. Çok korkmuştum ve insanların gözlerindeki o tepkiyi gözlemliyordum. Fotoğrafçı ‘‘Muhteşem, tamam bu işte’’ dedi. Çekim başladı. Fotoğraf kareleri filan inanılmaz güzeldi. Sonuçlar muhteşemdi ve bu Sedat Abi ile paylaşıldığında beni çekim ekibine dahil etti. Ben o çekim ekibinin içerisinde kendimi buldum. Türkiye’deki çok ünlü markalara moda çekimleri için çalışmaya başladım. Bu benim hayatımda artık farklı bir bakış açısı oluşturmaya başladı.

hairistcomtr: Çekim kuaförü olarak çalışmanın ne gibi farklılıkları var?

Hakan Akbalık: Artık kuaför salonunda değil, salonun içerisindeki bir kuaför değil, bir moda çekimi için imaj veren, farklı fikirler üreten, farklı bir gözü olan bir image maker olmaya başlıyorsunuz. Özgür oluyorsunuz ve inanılmaz bir şey, bir saçı yapmak illa avangard çok büyük saçlar yapmak da değil. Bazen o kadar doğal yapmalısınız ki bir saat uğraşıp, çok doğal bir forma sokmanız gerekir. Bir saçı doğal bir şekilde yapmak aslında avangard kadar zor. Bunlar sizin ufkunuzu çok daha farklı bir tarafa götürüyor ve artık bir değil, iki gömlek birden gelişiyorsunuz. Sadece saç ve makyajı takip eden bir kuaför olmaktan çıkıp, modayı takip eden bir kuaför olmaya başlıyorsunuz. Bunun içerisine kıyafeti, makyajı, o dönemin imajı giriyor ve hepsi işin içine girince hayatınız başka bir şekil almaya başlıyor. Ben işte bu dönemde kendime yetmemeye başladım. Tekrar bir arayışa girdim ve moda sektöründe inanılmaz bir şekilde çalışmadığım hiç kimse kalmadı neredeyse. Böyle böyle başlayıp kendimi daha da yukarı taşımak istedim ve Erdem Kıramer’in salonuna geçtim.

hairistcomtr: Erdem Kıramer’in salonuna geçme sebebiniz tam olarak neydi?

Hakan Akbalık: Bir süre sonra kendine yetmemeye başlıyorsun. Farklı bir göz olabilmek amacıyla Erdem Kıramer’de başladım. Şöyle denebilir ki başka bir hayat, başka bir bakış açısı kazanmak, acaba başka yerde ne var keşfetmek istedim. Zaten o dönemin en popüler isimlerini sayarsak; MOS, Erdem Kıramer, Metin Bahçecik sayılabilir. Kendilerini kanıtlamış ve bizim idollerimiz olan büyüklerimizdi. Dolayısıyla da o büyükler hep hedef çünkü dikkat ederseniz bize hep birinciler gösterilir. Hiç ikinciler, üçüncüler gösterilmez. Milyonlarca kişi içerisinde o birinci zaten çok özel olduğu için birinci olmuştur ve sende o hedefe birinci olmak amacıyla koşturursun. Hep odak noktan birincidir. Aslında bizim sektörümüzde birinci diye bir şey yok. Farklı duyguları, farklı ruhları olan kişiler var ama bunun içerisine işletme, eğitim ve başka şeyler girdiğinde aslında orada sizin birincilikten ziyade öncülüğünüz ortaya çıkmaya başlıyor. Bu öncülüğü en iyi yapan kişilerden biri de bence Metin Bahçecik’tir. Çünkü Metin Bahçecik Türkiye’de birçok ilke imza atmış olan kişidir. Bunu görmek gittiğin yolu daha da kamçılıyor. Onlar gibi başarılı olabilmek, onlar gibi kaliteli servisler verebilmek, onlar gibi usta olmak istiyorsun. Sadece iyi saçmak yapmak değil burada önemli olan. Bu sektörde onların müşteriyle olan köprüyü nasıl kurduklarını görmek de önemli oluyor. İyi bir işletme, iyi bir patron, iyi bir eğitmen ve bunların hepsini harmanlayan bir salon. Bize hedef gösterilen hep bu isimlerdi ve ben bunların nasıl olduğunu merak ediyordum. Dolayısıyla MOS’tan ayrılmak da yaşadığınız evin dışında, dış dünyayı merak etmeye benziyor. Ben bu yüzden evden kaçmış ve yeni bir hayata yelken açmıştım. Erdem Kramer’de çalıştığım dönemde çok güzel nüanslar fark ettim. MOS’taki çalışma şeklimden farklıydı. MOS’ta moda, imaj ve farklı çalışmalar ortaya konurken, Erdem Kıramer’de tamamen başka bir hayat vardı. MOS’tan aldıklarımla, Erdem Kıramer’den aldıklarımı harmanlayarak yeni bir kimlik oluşturdum. Yeni bir çalışma tarzı oluşturdum ve bu tarz o andan sonraki hayatımı gerçekten çok etkiledi.

hairistcomtr: Serbest olarak çekim kuaförlüğü yapmaya ne zaman başladınız?

Hakan Akbalık: Erdem Kıramer döneminden sonra askerlik geldi ve ben askerden döndükten sonra çok büyük bir boşluk oldu. Ne yapabilirim diye düşünürken, Türkiye’de telefonun yaygınlaşmadığı zamanlarda, babamın o zamanlar kullandığı telefon numarasını istedim ondan. Çünkü sektörde telefon denilen şey yoktu ve dolayısıyla ‘yanımda bir cep telefonu olursa ne olur’u düşündüm. Bu çekim müşterilerinin, her an sana ulaşabileceği bir ofis yaratmak anlamına geliyordu ve rakiplerimde böyle bir şey yoktu. İlk çalıştığım fotoğrafçı Yaşar Saraçoğlu’na gittim ve tekrar başlamayı teklif ettim. Bana kucak açtı açıkçası ve o gün salona geri dönmek yerine çekim kuaförü olmaya karar verdim. Çünkü daha özgür düşünceleri olan, salona sabitlenmemiş özgür bir beyin olarak mesleğimi yapmak istedim. O giriş beni inanılmaz derecede başka yerlere götürdü ve inanılmaz çekim ortamlarına girdim. Telefonum olduğu için herkes bana ulaşmaya başladı ve çok büyük bir farklılık yarattım açıkçası. Çok iyi firmalarla çalıştım. Heyecan da vardı ama bir şey eksikti. Eksik olan şey; bizim sektörde kendini yenileyemezsen gerilemeye başlıyorsun. Bildiklerin seni ancak belli bir süre idare ediyor. Çünkü bir şeylerden beslenmen gerekiyor. O dönemlere baktığım zaman Muhammer Abi, Orhan Abi, Sedat Abi hep yurtdışına giderdi. Orada aldıkları eğitimlerle bizi de eğitirlerdi. MOS’ta saat gece birlere kadar Orhan Bey tarafından eğitim alırdık biz ve bu eğitimler bizi aslında belli bir noktaya taşıdı. O dönemler bu eğitimler çok özeldi çünkü sadece yurtdışına gidebilen kuaförler bunları yapıyorlardı. Bu aldığımız eğitimlerle belli bir yere kadar gittik. Demek ki bunun farkındalığı yoktu bende, eğitimin önemini askerden sonra, yaptığım çalışmalar tükenmeye başlayınca anladım ve artık benimde bir değişiklik yapmam lazımdı. O dönemde başka bir salona girmek yerine kendi param ile eğitim almaya karar verdim. Tony&Guy, Sassoon Akademi gibi firmalardan yurtdışına giderek eğitim almaya başladım. Yurtdışı benim bakış açımı inanılmaz derecede değiştirdi. Çünkü artık yapılan çalışmaların matematiksel olduğunu gördüm. Asimetrik, simetrik, açılı kesimler ve yüze göre uygulamalar gördüm. Eğitimler sayesinde bir göz renginin, saç rengine uyumu gibi, giydiği kıyafet, meslek, burç ve bunların hepsini bir araya getirip göz önünde bulundurularak saç tasarlanması gerektiğini öğrenmeye başladım. Bu benim için bir nokta oldu. O gün karar verdim ben bu sektörde bu işi iyi yapacaksam, makyajda bilmeliyim, profesyonelce yapmasam bile anlamalıyım. Dolayısıyla makyajı anladığım zaman o makyajla beraber saçın ne olması gerektiğini tam anlayacaktım ve o zaman dedim ki bunu biliyorsam o zaman kıyafeti de bilmeliyim. Bir modacı olmasam da anlamalıyım. Bu parçaların birleşebilmesi için, ucuz durmaması için onlardan anlamalıydım.

hairistcomtr: İyi bir çekim kuaförü olmayı neye borçlusunuz?

Hakan Akbalık: Çekimler içerisinde zaten iyi bir make up artistle çalışıyorsun, iyi bir modacı ile çalışıyorsun, iyi bir fotoğrafçı ile çalışıyorsun, dolayısıyla çalıştığın bütün bu ekip ile bütünleşince muhteşem bir sonuç ortaya çıkıyor. Demek ki bu işin püf noktası doğru ekip ile çalışmak, doğru malzemeyi kullanmak, doğru mankenle çalışmak, doğru fotoğrafçı ile çalışmak ve hatta doğru grafik tasarımcısıyla çalışmak. Bu işin bir zincirlemesi var ve doğru yapmak gerekiyor. Bunu gördüğüm zaman karar verdim: Ben de bu işi o noktaya getirmeliyim, diye. Moda sektöründe farklı çalışmalara başladım. Avangarde’da, uç noktalarda farklı saçlar tasarladım. Aynı ünlü bir modacının, bir defile için tasarladığı bir kıyafet nasıl sokakta giyilemezse, benim tasarladığım saç modelleri de sokakta kullanılamazdı. Bu bana başka bir bakış açısı verdi  ve beni yönlendirdi. Farklı çalışmaları olan bir adam haline geldim. Yine büyük markalardan birinde şöyle bir şey oldu: Markanın bütün çekimlerinde çalışıyordum. Fakat saç çekimlerinde çalışamıyordum. Dedim ki onlara ‘‘Bu kadar zamandır çalışıyoruz, neden beni bu çekime almıyorusunuz?’’. Bana ‘‘Bu işte milyonluk yatırımlar var, hata yapma şansımız yok, bu yüzden çalışmıyoruz ve ayrıca Fransa’dan bu işe özel kuaför getiriyoruz.’’ dediler. Hep aynı kişi ile çalışıyorlardı. Ben de gelecek olan Fransız kuaförün yanında stajyer olmayı teklif ettim. Kabul edildi. Çekime başladık, 60 yaşlarında bir usta elektrikli bigudilerle saçı sarıp, hiçbir ürün kullanmadan fırçaladı. Yemek molası verdik o arada yönetmen saçın tekrar sarılmasını istedi. Fransız kuaför bana saçı sarmamı söyledi. Ben onun bir saatte sardığı saçı on dakikada sardım ve saçı taradım. Fransız kuaför döndü ve saça baktı, şaşırmış bir gözle baktı. Çünkü beni stajyer olarak biliyordu. Şaşkınlığını gizleyemedi ve yetkili kişiyi çağırdı. Onlara ‘‘Burada işini severek yapan ve işin özünü bilen bir adam varken beni buraya neden çağırdınız?’’ diye sordu. Benim için o andan sonra çekim kuaförü olmak bambaşka bir hal aldı ve o çekim benim portföyüme eklendi. O günden sonra, o markanın saç çekimlerine hep ben gitmeye başladım.

hairistcomtr: Moda dünyasında çalışmalarını beğendiğiniz isimler kimler?

Hakan Akbalık: Cengiz Abazoğlu ve Hakan Aydın çağımızı çok daha farklı anlatabilen modacılar. Farklı bir dokunuş katıyorlar. Aslında ekleyebileceğim daha birçok isim var. Fakat ‘‘Bana göre en iyisi kim?’’ diye soruyorsanız, düşüncelerime en yakın olan modacılardan bir tanesi Cengiz Abazoğlu’dur, bir tanesi Hakan Aydın’dır. Onlar şimdiki nesle hitap eden, kıyafette özgürlüğü çok iyi hissettiren modacılardır.

hairistcomtr: Kuaförlük sektörünün şu anki konumu için ne düşünüyorsunuz?

Hakan Akbalık: Bizim zamanımızda her şeyi keşfetmek zor ama lezzet vericiydi. Çünkü siz bunun için emek veriyordunuz. Hiç kimse size bunu sunmuyordu. Sizin bunu almak için mücadele etmeniz, savaşmanız gerekiyordu ve bu savaştığınız şey içinde gerçekten kazanmanın verdiği bir sarhoşluk oluyordu. Günümüze geldiğimizde ise şimdiki gençler, bu işi yapacak olan meslektaşlarım çok şanslılar. Ellerinde sınırsız bir bilgi deposu var. Her istediği eğitime istediği zaman ulaşabilir. Mesela bizim zamanımızda Metin Abi’ye ulaşabilmek, Erdem Abi’ye ulaşabilmek bir hayalden öteydi. Ama şimdiki nesil o kadar şanslı ki dijital ortamda onların yaptıkları her işi görebiliyorlar, salonun içine girebiliyorlar. Hatta yaşam stillerinden örnek alabiliyorlar. Bir sürü eğitimler, bir sürü öğrenebileceği materyaller var etrafında. Bizim zamanımızda sadece bir malzemeyi bulmak için bile gerçekten çok zorlanıyorduk. O işi gerçekten iyi yapmak için iyi malzemelerle çalışmak gerekiyordu. Şimdi her şey çok çok kolay. İstediği insandan eğitim alabiliyor. Bu işin topuz ustaları var, kesim ustaları var ve buna ek olarak firmalar sonsuz sınırsız bir kapı açmış durumda. Hatta markalar eğitim alın artık diye, sizi itiyorlar. Bu kadar her şeyin kolay olduğu bir yerde bir sanatkâr bakıyorum da çok zor çıkıyor. Çünkü döneminden bugüne usta çırak ilişkilerinin bitmeye başladığını görüyorsunuz. Şu anda artık ataerkil toplumun içindeki hiyerarşik sistem bozulmaya başladı. Bir çırak için babasının gelip ‘‘Eti senin kemiği benim.’’ dediği dönemler bitti artık. Şimdi kendi bilinçleriyle hareket eden genç bir nesil var. Bu genç nesil çok daha kolay imkânlara sahip olmasına rağmen sektörümüzde doğru bir akademi olmadığı için, doğru bir eğitim sistemi olmadığı için başka yerlere yönelmiş durumda. Bunun zorluğunu şimdiki nesil yaşıyor. Bir çırak bulamıyorsunuz ama daha iyi yetişen bir nesil olduğuna inanıyorum çünkü artık Avrupai yaşantıya artık alışmak zorundayız. Onlar gibi iyi ekipler yetiştirmek, eğitimli meslektaşlar yetiştirmek, onlara iyi birer insan olmayı öğretmek, onlara iyi bir usta olmayı öğretmek, saygıyı, sevgiyi öğretebilmek. Yeni nesle tavsiyem şu: ellerinizde bu kadar imkân varken bu işi iyi yapmak istiyorsanız araştırın, bu işin özüne inin, altyapısına inin, saç ile ilgili her şeyi bilin. Böylelikle karşınızdaki müşteriye o güveni verirsiniz.

hairistcomtr: Sosyal medya ve sektör ilişkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hakan Akbalık: Açıkçası sosyal medya çok büyük bir furya. Bunun öncüleri olan arkadaşlarımız çok büyük bir yol katetti. Şu an bakıyorum ki çok büyük takipçileri olan ve bu takipçilerden inanılmaz bir müşteri portföyü oluşturan kişiler var. Şimdiki nesil sosyal medyayı o kadar etkili kullanıyor ki hiç tanımadığım Kırklareli’deki kuaförün inanılmaz yetenekli olduğunu görebiliyorum. İnanılmaz topuzlar, inanılmaz kesimler… Bunlar her şeyden önce kendini gösterebilmek için çok önemli. ‘‘Evet, orada da böyle bu işi yapan bir kuaför varmış.’’ diyebiliyorsunuz. Eskiden belli başlı isimler vardı sadece ama şimdi çok iyi kendini tanıtan ve ifade eden insanlar var. Dolayısıyla sosyal medya bu anlamda çok iyi kullanılmaya başladı. Mutlu oluyorum çünkü kendilerini ifade edebiliyorlar. Herkes birbirine bir şey öğretmeye başlıyor. Sizde bir bakmışsınız ki o işin içine girmişsiniz. Doğrudan çok güzel şeyler fikirler edinebiliyorsunuz. Fakat çok büyük bir güç, o yüzden riskleri de fazla. Dikkatli bir şekilde kullanılması gerekiyor.

hairistcomtr: HAIRiST?

Hakan Akbalık: Ben aslında bu konuda biraz daha işin bebekliğine inmek istiyorum. HAIRiST benim aklıma Erkan Bey’i getiriyor. Bu sektörde Estetica Dergisi oluşumu ile başladığında çok ortak sohbetlerimiz olmuştu. Bu kadar büyüyebileceğini, işin bu noktalara geleceğini belki de hayal edemiyordum ben. O yüzden bu röportajın avantajını kullanarak ona teşekkür etmek istiyorum. Sektörümüze dışarıdan bir göz olarak bir bakış sunabilen bir dost, bir arkadaş kazandım. Şöyle anlatabilirim işletmenin içerisinde devamlı, aynı rutin şeyleri yaptığınızda içeride yaşananları göremiyorsunuz. Bizde sektördeki rutinde devamlı boğulduğumuz için birçok şeyi kaçırdık. Erkan Abi’nin bu işletme körünü ortadan kaldırmasıyla başladı her şey. Gittiğimiz yolları bize başka resimler, başka kareler ile göstermeye başladı ve bunu kendinizi eleştirmenizi sağlayarak yapmanızı sağladı. ‘‘Bak bunlar bunu yapıyor bir ayna tut kendine.’’ dedi. Dolayısıyla bu kadar sevilmesinin sebebi de insanlara bir şeyi öğretirken, aslında ders vererek yapması. Bu noktaya kadar Estetica büyüdü ve geldi. Sonuç olarak o da kendine yetmemeye başladı. Neden Türkiye’de bu yapılmıyor denilip, HAIRiST başladı. Ben HAIRiST’in ilk şovunda olamadığım için çok üzgündüm açıkçası ve çok sevdiğim isimler vardı orada. O sevdiğim isimler oradaydı ve ben yoktum. Bu üzüntü beni çok yiyip bitirdi. Sonra birgün bir telefon geldi. O telefon aslında benim o düşüncelerimin, o duygularımın patlaması için bir sahne ortamıydı. ‘‘Olur musun, katılır mısın?’’ dendiğinde havalara uçmuştum. Benim için gerçekten çok etkileyici bir şovdu. Çünkü dört ayımı, gerçekten o dört ayımı öyle bir çalışma temposu ile geçirdim ki evimin bir odasını bu işe ayırmıştım. Gece dahi o evin odasında yapacağım saç modelleri üzerine çalışmalar yapıyordum. Dört ay boyunca çalıştım ve hatta kullanacağım materyaller için çalmadığım kapı, araştırmadığım, gitmediğim yer kalmadı. Ben o sahneye meslektaşlarımı birazcık mutlu etmek,  birazcık eğlendirmek için çıktım. Sahnede yaptığım şeyler öğretici değildi. Sahnede yaptığım bu işe teatral bir görüntü katmaktı. Beni ben yapan şey de buydu aslında. 2000 kişilik o sahnede vermek istediğim tek bir mesaj vardı: ‘‘Hakan Akbalık’ı izlemeye geldiğiniz için değil, HAIRiST’e katıldığınız için çok teşekkür ederim.’’

 

 

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

 

Meta Men Pivot Point

0

Meta Men Pivot Point

Yenilenen içeriği ile erkek kuaförlerine özel Meta Men Pivot Point Kesim Eğitimi ''sizin şehrinizde'' gerçekleşecek! Gelen talepler doğrultusunda şehri belli olacak eğitimleri için başvuruda bulunmayı ihmal etmeyin. 15 kişilik sınıflarda  sabah dokuz ve akşam altı arasında verilecek olan eğitime ek olarak, katılımcılara teknikler üzerine kitap, özel DVD ve 86 ülkede geçerli katılım sertifikası verilecektir.

Profesyonel kesim tekniklerini dünyaca ünlü bir isim olan Pivot Point'ten öğrenin! 

İletişim için: 0554 319 00 49

 

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

 

 

Ferah ve aydınlık

0

Ferah ve aydınlık

Geniş bir alana sahip Japonya'da bulunan Hair Salon Slundre ferah ve aydınlık mimarisi ve ışıkları yansıtacak şekilde konumlandırılmış pencereleri ile dikkat çekiyor. Salon genişliğinin yanı sıra doğru mimari parçaların kullanılmasıyla bir bütünlük sağlamış. Yuvarlak hatlara sahip rafları, boydan boya salonu saran pencereleri ve çeşitli aksesuarları ile ilham verici bir salon haline getirilmiş. BHIS mimarlık imzalı bu proje ile dikkat çeken bir salon yaratılmış.

Salon görsellerinin tamamına haber galerisinden ulaşabilirsiniz…

Mimarlık: BHIS

Yer: Iwaki, Fukushima Prefecture, Japan

Sorumlu Mimar: Cohta Asano 

Üretici: KEYTEC 

Proje yılı: 2014

Fotoğraf: Toshiyuki Azuma

  

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

 

Saç Botox’u

2

 

Saç Botox’u

Saçlarda botox bakımı ile mükemmel ve sağlıklı bir görünüme kavuşmak artık hiç de zor değil.

Saç botox'u keratin yüklemesi yapılarak saçı sağlıklı bir hale getirme işlemidir. Saçı dolgunlaştırır, nemlendirir, yatıştırır, mat ve solgun görüntüsünün yerini pürüzsüz ve parlak bir görünüme bırakır. Aktif Keratin haricinde koyun tüylerinden elde edilen tamamıyla doğal bir madde olan juvexin maddesi saç botox’una gücünü veren özel formülün bir bileşenidir. Sadece yüzeysel bir bakım değil aynı zamanda saçların gençleşmesine ve hücrelerin yenilenmesine yardımcı olan, zayıflamış ve incelmiş saçları nemlendirip, güçlendirirken aynı zamanda hacim de veren çok özel bir saç bakımıdır. Özellikle ısı ve kimyasal işlem görmüş hasarlı saçlar için önerilir. Her uygulamadan sonra saçlarda gözle görünür değişiklik hemen hissedilir. Saçlar sağlıklı, parlak ve ışıltılı görünür. İlk uygulamadan itibaren saçta gözle görülür derecede bir farklılık yaratan saç botox’u ürünü kullananlar tarafından yoğun bir şekilde tavsiye edilmektedir.

Saç Botox’unun uygulanmasına yönelik Hair Botox Thermo Repair serisi ile ilgili Hairton Kozmetik’ten Murat Atılan bizi bilgilendirdi:

Kuaförler onlara sunduğumuz ürünlerin karışımlarını müşterisinin yanında uyguluyor. Tamamen profesyonel olan ürünlerle tüketici botox etkisini saçlarında uzun süre yaşayabiliyor. Kuaför özel karışımı müşterisinin yanında hazırlıyor. Ürün 20 ml’lik tüplerde likit bir üründür. Bunu şırınga ile çekerek kullanıyor ve ürünü su ile karıştırıyor sonuçta 30 ml’lik bir karışım elde ediyor. Saçların hacmine ve boyutuna göre bu miktar arttırılabilir. Ürün normal şartlarda kristalize bir üründür ve kuaför ısıtarak sıvı hale getirir. Bu da aslında farlı bir sunum olanağı sağlıyor. Sıvı haline getirdikten sonra karışımını hazırlıyor ve sonrasında karışımı ince ince saça tatbik ediyor. Yaklaşık bir saat süren bir işlem bu. İşlem sonlandıktan sonra zaten saçların hacim ve parlaklık kazandığını müşteri de görebiliyor. Hemen etkisini gösteren bir bakım bu. Bakımın etkisi evde kullanılan ürünlerle desteklendiğinde beş haftaya kadar etkisini koruyor. Biz ürünlerimizi İtalya’dan getiriyoruz. Ayrıca müşteri bakım sonrası şampuan ve ek ürünleri ile botox bakımının etkisini daha uzun süre yaşayabiliyor. Destekleyici ürünler kullanıldığı takdirde saç botox’u bir buçuk aya kadar etkisini gösteriyor.

  

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

 

Yeni dizayn

0

Yeni dizaynı ile Elixir Ultime

2016 yılında yeni dizaynı ile birlikte Elixir Ultime lüksün doruklarına çıkıyor. Simgesel duruş yeni lüks ambalaj ile güçlendiriliyor. Yağlarla birlikte kişiye özel güzellik ritüelleri yenileniyor. İleri teknoloji ile geliştirilen büyük buluş ile ilk kez ince telli saçlar için bakım yağı aileye katılıyor.

Yeni özel tasarım: lüksün ve el sanatlarının simgesi olan kristal cam şişe…

  

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

 

Aralık Ayı Finalistleri!

0

HAIRiST Yılın Kuaförü Yarışması 2016

Aralık Ayı Finalistleri

Aralık ayı finalistlerini seçmek için Schwarzkopf Professional’dan; Akademi Müdürü İnci Yeldan, Teknik Eğitim Uzmanları Çağlar Yurga, Lale Özçelik ve Nihal Yayla bir araya geldi. Jüri üyeleri ‘‘Şekillendirme ve Topuz’’ kategorisinden toplam 241 saç tasarımını, ‘‘Renk ve Kesim’’ kategorisinden ise toplam 300 saç tasarımını değerlendirdi.

‘‘Sizden Gelenler’’ bölümümüze eklenen fotoğraflar için yapılan değerlendirmeler sonucunda Renk ve Kesim Kategorisi Aralık Ayı Finalistleri; Mersin’den Sedat Mamur ve iki ayrı saç tasarımıyla İstanbul’dan Uğur Kılıçaslan oldu. Şekillendirme ve Topuz Kategorisi Aralık Ayı Finalistleri ise iki topuz tasarımıyla Samsun’dan Hüseyin Alkan ve İstanbul’dan Mehmet Can Yıldırım oldu.

HAIRiST Yılın Kuaförü Yarışması 2016 için heyecan devam ediyor. Ayın finalistleri belli oldu. Ocak ayı yarışması için ise katılımlar hızla devam ediyor. HAIRiST Yılın Kuaförü 2016 Yarışması’nın ayrıcalıklarını kazanmak için sizlerde bizimle bu heyecana ortak olun. Tasarımlarınızı ‘‘Sizden Gelenler’’ bölümüne yükleyin.

İşte kazanan saç tasarımları:

Renk-Kesim Kategorisi:

Topuz-Şekillendirme Kategorisi:

 

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

 

 

 

 

Hair Level Salon

0

Salon restorasyonu

Taiwan'da bulunan Hair Level Salon, HAO desing studio tarafından uygulanan proje ile yeniden dekore edilince ortaya mükemmel bir sonuç çıktı. Bir kuaför salonundan çok bir kafeyi hatta bazı kısımları ile zevkli döşenmiş bohem tarza sahip bir evi andıran Hair Level Salon'un tasarımlarından sizler de ilham alabilirsiniz…

Ufak ayrıntılarla oluşturulmuş sıcak bir ortam ve dekorasyonun bir uyum içerisinde olması son derece konforlu ve estetik bir kuaför salonu ortaya çıkarmış.

Salonun görsellerinin tamamına ulaşmak için haber galerisini ziyaret edebilirsiniz…

Mimarlık: HAO Design studio

Yer: Kaohsiung City, Taiwan

Dizayn: House Design 

Proje yılı: 2014

Fotoğraf: Hey! Cheese

  

Bilginin daha ulaşılabilir olduğu günümüz teknolojisinde kuaförlüğün dijital ortamdaki haber kaynağı hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975