Ana Sayfa Blog Sayfa 198

Her şey detaylara bağlı

0
Her şey detaylara bağlı

İspanya’daki Different Estilistas adlı salonun saç tasarımcılarından olan Mayte Garrote’nin yeni koleksiyonu: Note

Detayın öneminden aldığı ilhamla hazırladığı bu koleksiyonda Garrote günlük kullanıma uygun aynı zamanda avangart olan bu tasarımların çok dikkat çekeceğini söylüyor.

Her şey detaylara bağlı Her şey detaylara bağlı Her şey detaylara bağlı Her şey detaylara bağlı

Kreatif konsept ve saç: Mayte Garrote @ Different Estilistas
Asistan: Erika Poveda
Fotoğraf: David Arnal
Stilist: Aaron Gil Llacer
Makyaj: José Luís Blasco

Dallas’tan salon tasarımı

0
Dallas'tan salon tasarımı

Ahşap Modası

Texas eyaletinin Dallas şehrinde bulunan Voss Salon’un sahibi Rachel Voss, kendi dizayn ettiği salonunu anlatıyor;

“Salonumuzu lüks mücevher mağazalarının görüntüsü ve hissettirdiklerinden ilham alarak tasarladık. Ürünlerimiz yaklaşık 3 metrelik, içerden ışıklandırılmış, sert ahşaptan oluşan raflarda sergileniyor. Aynalarımız çift taraflı olduğu için müşterimiz salonda neler olup bittiğini rahatlıkla görebiliyor.”

Ahşap yıllardır değişmeyen bir trend olmasıyla birlikte kuaför salonlarına da farklı bir hava katıyor. Açık ve yumuşak renklerle birlikte kullanıldığında ise ahşap baskın olduğu için salona rustik bir görünüm kazandırıyor.

 

İz bırakanlar: Bette Davis

0
Bette Davis

Ödüllü stil ikonu

Bette Davis, Broadway’de tiyatro oyunlarında oynadıktan sonra; 1930’da Hollywood’a taşınır. 1932’de Warner Brothers’a geçen Davis, burada büyük başarılara imza attı. 1935’te Dangerous’da oynadığı rol ile oscar kazandı.

1938’de Jezebel’de oynadığı rol ile oscar kazanan Davis; 1940’ların sonuna kadar Amerikan sinemasının en başarılı aktrislerinden biri olarak gösteriliyordu.  

Amerikan Film Institute tarafından verilen Lifetime Achievement Award (Yaşam boyu başarı ödülü) kazanan ilk kadın olan Bette Davis iz bırakanlar arasında yer alıyor.

Gonzalo Zarauza ve Alex Azurmendi’nden saç modelleri

0
Gonzalo Zarauza ve Alex Azurmendi'nden saç modelleri

Şık stiller

Gonzalo Zarauza ve Alex Azurmendi’nin saç uzantıları kullanarak tasarladığı koleksiyon kuzey kutbundan ilham alınarak tasarlanıyor. Doğal saç modelleri koleksiyonda dikkat çekiyor.

Gonzalo Zarauza ve Alex Azurmendi'nden saç modelleri Gonzalo Zarauza ve Alex Azurmendi'nden saç modelleri Gonzalo Zarauza ve Alex Azurmendi'nden saç modelleri

Saç: Gonzalo Zarauza & Alex Azurmendi @ Centro BETA

Fotoğraf: David Arnal

Makyaj: De María

Retouch: Javier Villalabeitia

Stylist: Visori Fashionart

72. Cannes Film Festivali kırmızı halı görünümleri

0
72. Cannes Film Festivali

14-25 Mayıs arasında gerçekleşen Cannes Film Festivali’nde ünlüler geçidi!

Birçok ünlü filmlerini desteklemek, görkemli partilere katılmak ve 2 kilometrelik kırmızı halıda yürümek için Fransa’nın güneyinde bulunan Cannes şehrinde.

Birbirinden farklı tasarımcıların imzalarını taşıyan, göz kamaştırıcı görünümleriyle dikkat çeken Selena Gomez, Elle Fanning ve Romee Strijd gibi ünlülerle, festivalin 3. günü de geride kaldı.

Alessandra Ambrosio
Alessandra Ambrosio
Amber Heard
Amber Heard
Araya Hargate
Araya Hargate
Araya Hargate
Araya Hargate
Chloe Sevigny
Chloe Sevigny
Elle Fanning
Elle Fanning
Eva Longoria
Eva Longoria
Tilda Swinton
Tilda Swinton
Selena Gomez
Selena Gomez
Julianne Moore
Julianne Moore
Ludivine Sagnier
Ludivine Sagnier
Melissa Satta
Melissa Satta
Nadine Labaki
Nadine Labaki
Nadine Leopold
Nadine Leopold
Nieves Alvarez
Nieves Alvarez
Romee Strijd
Romee Strijd
Selena Gomez
Selena Gomez
Sririta Jensen
Tilda Swinton
Tilda Swinton

72. Cannes Film Festivali’nde saç modası

0
Cannes Film Festival

Cannes Film Festivali, Fransa’nın güneyinde bulunan Cannes şehrinde her yıl düzenlenmektedir. Avrupa’nın en önemli 3 festivalinden biri Cannes’da bu sene 21 film yarışıyor.

Kırmızı halıda boy gösteren birçok ünlü cesur tarzlarıyla dikkatleri üzerlerine çekti. Cannes bir film festivali olmasının yanı sıra davetlilerin birbirinden güzel, ilham verici saç modellerine de şahitlik ediyor.

Araya A Hargate

Genellikle sade topuzlar kullanan ünlüler zerafetleriyle şıklıklarını sergilediler. Araya A Hargate de şık topuzuyla kırmızı halıda yürüyenlerden biriydi.

Selena Gomez Selena Gomez

Selena Gomez’in muz topuzunu, ünlülerin stylinglerini yapan Marissa Marino tasarladı.

Elle Fanning Elle Fanning

Elle Faning’de Jenda Alcorn tarafından tasarlanan şık topuzluyla, katılanlar arasındaydı.

Amber Heard Amber Heard

Amber Heard ise her açıdan mükemmel görünen topuzuyla ve kedi göz makyajıyla dramatik bir görünüm kazanıyor.

Julianne Moore

Julianne Moore yılların değiştiremediği güzelliğiyle ve sade seçimleriyle adeta kırmızı halıya meydan okuyor.

 

Kanada’dan salon tasarımı

0
Kanada'dan salon tasarımı

Modern ve şık

Toronto’da bulunan Juice Salon minimalist mimarisi ile öne çıkıyor. Studio AC tarafından tasarlanan salon 800 metrekare alanı ile müşterilere rahat bir atmosfer sunuyor. Kafe kuaför salonu konsepti ile salon sofistike ve modern havası ile dikkat çekiyor.

Kanada'dan salon tasarımı

Fotoğraf: Andrew Snow

Ölü taklidi yapmak…

6

30 Nisan tarihinin Kuaförler Günü olarak ilan edilmesinin ardından neler oldu neler…

Nerdeyse kıyamet koptu desek yerindedir… Bir tarafta 22 Mayısçılar… Diğer tarafta geçmiş bir günü neden kutluyorsunuz diyenler…

Bu ülkede bu kadar sorun varken ve kuaförlük sektöründe çalışma saatleri, çalışanların haklarının ödenmemesi, meslek örgütlerinin ölü taklidi yapmaları gibi haklı konulara değinen ve böyle bir günle ne uğraşıyorsunuz minvalinde değerli bir yorum aldık. Bu yorumdan bana kalan en değerli kısım ölü taklidi ifadesi oldu. Şimdi neler olduğuna bakalım, sonra da ölü taklidi yapanlara…

Geçmiş bir günü neden kutluyorsunuz diyenlere…

Haklısınız ancak dikkat ederseniz kutlamıyoruz. Sadece Kuaförler Derneği tarafından ilan edildi. Bir sonraki sene coşku ve saygınlıkla kutlamak için afiş, t-shirt tasarımı ve ortak logo gibi kurumsallığı yansıtacak görsel materyaller sektörün görüşüne sunuldu. Büyük bir sorun yok açıkçası. Aksine kuaför dostlarımızın geçmiş Kuaförler Günü, salon misafirleri tarafından kutlandı. Bu da güzel bir haberdi. Demek ki bir sonraki 30 Nisan’da güzel şeyler olacak.

Gelelim 22 Mayısçılara..

Amacın burada kesinlikle ikilik yaratmak olmadığını en iyi bilenlerden biriyim. Sosyal medyadan gördüğüm kadarı ve gelen bilgilere göre Bayram Tunakara isimli sektörden bir kuaför meslektaşınızın fikriyle 22 Mayıs tarihi Dünya Kuaförler Günü olarak 12 yıl önce ilan edilmiş. Ardından sadece birkaç meslek odası sahiplenmiş ve maalesef çok dar bir çevrede sahiplenilmiş.

Hatta diğer meslek örgütlerinin neredeyse haberi dahi olmamış. Özellikle de ilgili meslek örgütlerinin en üst kuruluşunun anladığımız kadarıyla bilgisi dahi yok… Yani yan odada bir şey oluyor ama ses gitmemiş veya duyan olmamış diyelim… Ya da duymak istememiş. Zaten sorun orada değil ki…

Kuaförler Günü ile ilgili ‘Kuaförler Günü ne zaman?’ başlıklı yazımı okuyanlar bilir, okumamış olanlar da görecektir ki sorun sadece 22 Mayıs’ta değil. Sorun Bayram Tunakara isimli değerli meslektaşınız tarafından Kuaförler Günü fikrinin ortaya atılmış olması hiç değil…

Buradaki ana sorun Dünya Kuaförler Günü ismi. Nitekim hem Google’da hem de Estetica yayın ağına dahil olan ülkelerden Almanya, İspanya, İsviçre, Hollanda ve Yunanistan’daki genel yayın yönetmeni meslektaşlarıma sorduğumda onlardan da aynı yanıtı aldım: Üstelik bırakın 22 Mayıs’ı, bırakın Dünya Kuaförler Günü’nü,  bu ülkelerde Kuaförler Günü gibi için tarih bile yok. Şimdi onlar da 30 Nisan’ı ilan etmek harıl harıl hazırlık yapıyor. O zaman soru şu: 22 Mayıs tarihi nerden çıktı? Bir de dünya ifadesinin bazı, kökü nedir?

Diğer taraftan ABD’de iki tarih var: 16 Eylül Berberler Günü ve 30 Nisan Ulusal Kuaförlüğe Saygı Günü. Çünkü kuaför sözcüğü Amerika’da sadece kadın kuaförlüğünü temsil ediyor ve bir ayrışma var. Türkiye’de ise erkek berberi ve kadın berberi veya erkek kuaförü ve kadın kuaförü kavramları var. Dolayısıyla kuaför ortak bir meslek grubu adı ve ayrışmayı engelleyen bir ad.

Bu arada fikri ortaya atmış, desteklemiş ve çaba göstermiş ancak tarih ve isim konusunda hata yapmış olan meslektaşlarınızı yine de tebrik ediyorum ve saygı duyuyorum. En azından fikir var ve birileri sahiplenmeye çalışmış. Bununla ilgili sorun ise yapılan bir yanlışın peşinden gitmek ve desteklemek. Destekleyenler tabii ki nerden bilsinler. Birileri iyi niyetle bir fikir ortaya atmış ki büyük ihtimalle araştırmadan…  Ya da Google bize yalan söylüyor, farklı dillerde sormamıza rağmen.

Bir de kahramanlık peşinde olanlar var…

Diğer taraftan hariçten gazel okuyup yaratıcılığının sınırlarını zorlayarak bunu ve kendini konuşturmak isteyen sosyal medya kahramanlarından bahsetmek dahi istemiyorum. Kendi hallerinde, kendi dünyalarında hayatları festival tadında devam etsin geçsin. ‘Gölge etme başka ihsan istemem senden’ demiş.. Kim demiş? Kahramanımız bilir…

Buraya kadar umarım bilgiler açıklayıcıdır. Gelelim asıl konuya…

Ölü taklidi yapmak…

Aslında asıl konumuz bu!

Sektörün neredeyse tüm markaları sahiplendi… Yani sadece 3-5 marka değil… Tanışmayı çok istediğim Antalya’daki kozmetikçi dostumuz da İzmir’deki malzemeci de. Daha düne kadar düzenlediği bir etkinlikte ‘burası Kuaförler Derneği’nden nefret eden 200 kişiyle dolu’ diyerek derneğin logosunu istemeyip logosuna dahi yer vermeyen efendi de sahiplendi…

Ticaret Odaları bünyesindeki Meslek Komiteleri hızla sahiplenerek önce komite kararı, ardından meclis kararı için harekete geçti.

Ya peki ilgili esnaf odaları?

‘Aaaa. Çok güzel bir fikir’ diyerek destek verip desteğini sonra çekenler. Bir şeyden mi korktular? Hiç korkarlar mı?

Baskı mı var? Kem küm…

Benim haberim yok, bana bilgi vermediler, beni saymadılar diye mızmızlanıp köstek olan ve kılıcını çeken bayram etsin. Ama biz 30 Nisan’ı bayram havasında kutlayacağız. Hem de diğer ülkelerle birlikte.

Bir de sehven ve mecburen poz verenler… Hepsi ölü taklidi yaptılar. Hiçbirinin örgüt sayfasında veya kişisel sayfasında 30 Nisan ile ilgili bir paylaşım göremezsiniz. (Bir kaç tanesi hariç tabii ki).

Bir tanesine sordum: Siz kuaför değil misiniz? Gururla evet dedi. O zaman örgütünüzün sayfasında paylaşmamayı anlıyorum da şahsi sayfanızda neden paylaşmıyorsunuz diye sorduğumda da kem küm.

Hep söylüyorum: Kuaförlük sadece esnaf odalarına bağlı bir meslek grubu değildir. Bir kısmı da Ticaret Odaları bünyesinde olup özellikle çalışan kısmın bağlı olduğu hiçbir mesleki örgüt bulunmamaktadır. Bu nedenle 30 Nisan sadece esnaf odalarının insiyatifine bağlı bir gün olmayacaktır.

30 Nisan Kuaförler Günü, gün değil BAYRAM olacak…

Ankara’da Anıtkabir’e, illerde ve ilçelerde Atatürk anıtına çelenk koymaya gideceğiz… Kuaförlük programlarında okuyan öğrencileri her zaman olduğu gibi kucaklayacağız ve bu özel günde bu mesleği sevdireceğiz.

Diğer ülkelerin de 30 Nisan’ı Kuaförler Günü ilan etmesiyle büyük bir BAYRAM yapacağız…

Siz pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da ölü taklidi yapmaya devam edin…

Sizi hepimiz çok iyi tanıyoruz…

Erkan Güzel Estetica Dergisi Genel Yayın Yönetmeni

Not: İlgili yorumun sahibi değerli Hocam, ölü taklidi ifadesi için ayrıca teşekkürler. Bu sektör için çok değerlisiniz. Saygılar.

Hans Beers’dan özgün stiller

0
Almanya’da Sassoon Professional ile çalışan kuaför Hans Beers ve Javier Ansotegui grafik çizgileri ile öne çıkan stiller yarattı. Doğal, sade saç modellerinin yer aldığı koleksiyonda çarpıcı renkler ve farklı dokular yer alıyor. Özgün stillerden ilham alabilirsiniz. Saç: Hans Beers (kesim) & Javier Ansotegui (renklendirme) Makyaj: Juliette den Ouden Styling: Stefhanie Blokland Fotoğraf: Richard Monsieurs

Doğadan dokunuşlar

Almanya’da Sassoon Professional ile çalışan kuaför Hans Beers ve Javier Ansotegui grafik çizgileri ile öne çıkan stiller yarattı. Doğal, sade saç modellerinin yer aldığı koleksiyonda çarpıcı renkler ve farklı dokular yer alıyor. Özgün stillerden ilham alabilirsiniz.

Hans Beers'dan özgün stiller Hans Beers'dan özgün stiller Hans Beers'dan özgün stiller Hans Beers'dan özgün stiller Hans Beers'dan özgün stiller

Saç: Hans Beers (kesim) & Javier Ansotegui (renklendirme)

Makyaj: Juliette den Ouden

Styling: Stefhanie Blokland

Fotoğraf: Richard Monsieurs

Profesyonel Kuaförlerin Saç Boyasındaki Vazgeçilmez Tercihi Inoa ile Farkı Yaşa!

0

Kuşkusuz sektörün en iyi saç boyalarından olan INOA;

hayatımıza 10 yıl önce “Eskiden saç boyası vardı artık Inoa var” sloganı ile girdiğinde henüz sektörde yağ bazlı teknolojiye sahip amonyaksız bir saç boyası yoktu. Inoa’nın 2009 senesinde sektöre girişiyle saç boyasında devrim niteliğinde bir yenilikle ilk kez yağ bazlı iletim sistemine sahip amonyaksız saç boyası ile tanıştık. Uzman kuaförlerin vazgeçilmez tercihi; müşterilerin ise salona geldiğinde sorduğu tek saç boyası olan Inoa ile adeta sektörde ilkleri yaşadık.

10 yıldır uzman kuaförlerin favorisi olan INOA’yı diğer saç boyalarından bu kadar farklılaştıran ve deneyimleyen kadınların vazgeçilmezi haline getiren nedir? L’Oréal Professionnel INOA saç boyasını merak edenler için; Inoa’yı diğer saç boyalarından ayıran özellikleri sizler için derledik.

Her şeyden önce, INOA profesyonel bir saç boyası ve yalnızca en uzman L’Oréal Professionnel kuaför salonlarında uygulanıyor.

INOA saç boyasının en iyi kuaförler tarafından önerilmesinin en önemli nedenlerinden biri, içerdiği ODS2 denilen renk pigmentlerini yağın zengin dokusuyla etkinleştiren renklendirme sistemidir. Hatta ODS2 teknolojisine sahip ilk saç boyası diyebiliriz.

Bu yağ iletim sisteminin yanında amonyaksız olması da önemli bir faktör. Amonyak içeren saç boyaları, özellikle kokulara karşı hassasiyeti olanlar için engelleyici bir faktör olabiliyor. INOA saç boyası amonyaksız olduğu için kokuya karşı hassasiyeti olanlar gönül rahatlığıyla kullanabiliyorlar.

Yağ bazlı, amonyaksız ve kokusuz olmasının yanında optimum baş derisi konforu sağlaması da Inoa’yı diğer saç boyalarından ayıran en önemli özelliklerden biri. Yani normalde saçlar boyanırken veya boyandıktan sonra saç derisinde kaşıntı, hassasiyet gibi durumlar oluşabilirken, INOA optimum baş derisi konforu özelliği ile bu rahatsızlık hissinin ortadan kalkmasına destek oluyor.

Saç teline gösterdiği optimum özen ile boya sonrasında 6 hafta boyunca saçlar hiç olmadığı kadar yumuşak ve parlak oluyor. Böylece saç renkleri uzun süre kalıcı, dayanıklı oluyor.

%100 beyaz kapama özelliğinden de bahsetmemek olmaz. Özellikle beyazlaşan saçlarından, beyaz saç diplerinden şikâyetçi olanlar için ideal olduğunu söyleyebiliriz. Beyaz saç tellerine etki ederek, beyaz görünümün tamamen kapanmasını sağlar.