Hush ana sponsorluğunda düzenlenen Yılın Kuaförü Yarışması 2023 Temmuz 2023 finalistleri belli oldu. İşte Haziran ayının finalistleri:
Renk Kategorisi Finalistleri



Avantgarde Kategorisi Finalistleri



Gelin Saçı Kategorisi Finalistleri




Tatil, sıcaklar, bayram derken tüm rehavetiyle bir yaz.
Yaza girmeden önce Hairist Yılın Kuaförü Yarışması 2022’yi Kıbrıs’ta Hush etkinliğinde gerçekleştirerek yeni birincileri alkışlama fırsatı bulduk.
Kuaförler Derneği Jüri’sinin seçimiyle Yılın Kuaförü Ödülü’ne Samsun’dan Öznur Kuyumcu layık görülürken Renk Kategorisi’nde Ayhan Önlüel, Gelin Saçı Kategorisi’nde Neslihan Usta, Avantgarde Kategori’de Öznur Kuyumcu birincilikleri, Burak Pir Renk Kategorisi’nde, Sema Yazıcı Avantgarde Kategori’de, Işıl Sarı Gelin Saçı Kategorisi’nde ikincilik; Simge Şimşit Renk Kategorisi, Işıl Sarı Avantgarde Kategori ve Gökmen Türkkan Gelin Saçı Kategorisi’nde ödülleri hak ettiler.
2012 yılından bu yana aralıksız devam eden Hairist Yılın Kuaförü Yarışması, Hush Kıbrıs etkinliğinde büyük bir katılımla gerçekleşirken yarışmanın 2023 ödülleri için siz de hemen katılabilirsiniz.
Yarışma sonuçları ve katılım hakkında detaylara aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
https://hairist.com.tr/yilin-kuaforu-yarismasi-2022-kazananlari/
Bir diğer önemli sektörel çalışma ise Authority in Blonde adıyla Schwarzkopf professional Akademi’de gerçekleşti. Sarışınlık Akademisi’ne dönüşen Schwarzkopf professional Akademi’de 70’in üstünde kuaför dostumuzla sarışınlığı konuştuk ve özenle hazırladıkları saç tasarımlarını sizlerin de ilham alması için günlük olarak instagram ve youtube hesabımızda paylaşma fırsatı bulduk.
Seçimler, ekonomi, enflasyon, maliyetler, kdv artışı tabii ki her sektörü olduğu gibi kuaförlüğü de etkileyen unsurlar. Tabii ki ümidimizi ve heyecanımızı yitirmeden hep daha iyisi için çalışmaya devam.
Erkan Güzel
Senegal merkezli Olivier Hans, sanatçılara açık bir sanat mekanı dahil olmak üzere 3 farklı işletmeye sahip.
Senegal’de 35 yıllık köklü bir isim olan Olivier Hans, Dakar’daki üç salona liderlik ediyor. Prestijli otellerde bulunan iki salonun dışında, bir de entegre bir sanat galerisini de içinde barındıran 200 m2’lik salon… “Her 3 ayda bir, kültürü kuaför sanatıyla ilişkilendirmemize imkan veren sergiler oluyor,” diyor sahibi. Amerikalılar, Asyalılar, Fransızlar, İspanyollar reiki, enerji masajları, refleksoloji hatta sofroloji gibi pek çok geleneksel servisi sunan bu açık ve aydınlık alanı çok beğeniyor. “Onlar bu samimi ve hoş mekanda çalışan dış paydaşlar” diyor Olivier Hans.
Bir sonraki aşama, bir SPA servisi.
Hem göze hem ruha hitap ediyor. Bu aydınlık yaşam odasında her servis, tıpkı odadaki her sanat eseri gibi insanı gevşemeye davet ediyor.
Rahatlama ve yoğun bakım bir arada!
Yazının orjinali için Estetica Dergisi İlkbahar 2023 sayısına göz atabilirsiniz…
Sıcak ve nemli yaz günlerinde, özellikle de güney sahillerinde rahatlıkla kullanabileceğiniz bir trendden söz edeceğiz. Son zamanlarda moda, hayal gücüne çok az şey bıraktı. Grammy’lerden Oscar’lara kadar her kırmızı halıda bedenleri zar zor gizleyen transparan elbiseler, artık mağaza raflarında yerini alarak sokağa indi. Şeffaf elbiseler, kuşkusuz bu yazın en dikkat çeken ve en çok konuşlan trendi.
Henüz sokağa bununla çıkabilecek bir kültürel habitata sahip olmasak da pek çok kişiyi bu yaz plajlarda bikini üzerine bu transparan elbiseleri giyerken göreceğiz.
Transparan giysiler, Fransız Devrimi’nden beri skandal yaratmaya devam ediyor. 1913’te yarı saydam sözde X-ray etek ve elbiseler öyle bir öfke yarattı ki Portland, Oregon belediye başkanı giyenlerin tutuklanmasını emretti. 30 yaşındaki Bertha Hanscom, moda tercihleri yüzünden boşandığına değinerek, “Kocam bir fosil… Ben röntgen eteği için yaratılmışım ve onları giyeceğim. O bu etekleri sevmiyor ama umurumda değil. Ben boşanana kadar bekleyin, onun gözlerini yuvalarından oynatacağım.”
Sessiz film yıldızı Clara Bow, seks sembolü statüsünü 1925’teki My Lady of Whims filminde skandal yaratacak transparan bir elbise giyerek güvence altına aldı. 1962’de, Marilyn Monroe’nun dönemin Amerikan Başkanı Kennedy’e, ünlü “Doğum Günün Kutlu Olsun, Sayın Başkan” şarkısını söylediği elbisesi, şeffaflığı yeniden gündeme getirdi. Ardından Cher gibi yıldızlar, tartışmalı görünümü 60’lar, 70’ler ve 80’lerde canlı tuttu. Ancak 90’lar gerçek bir rönesans başlattı. Prada, John Galliano, Jean Paul Gaultier ve Atelier Versace gibi tasarımcılar, grunge ahlakıyla iyi bir şekilde eşleşen transparanlığı podyumda farklı yorumlarla sergiledi. 90’larda daha normal hale gelmesine rağmen, bu cesur görünüm her on yılda bir dikkatleri üzerine çekiyor.
Rihanna’nın bu transparan elbisesini unutabilir miyiz?
Korkunun, hayatta kalmada önemli bir etkiye sahip olan oldukça güçlü bir duygu olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Penbesel Özdemir Yağız, “Psikolog Paul Ekman, evrensel olarak insanlığın tüm kültürlerinde deneyimlenen 6 temel duygu olduğunu belirtiyor. Bu duyguları; mutluluk, üzüntü, iğrenme, şaşkınlık, öfke ve korku duyguları olarak sınıflandırıyor. İlerleyen dönemlerde ise bu sınıflandırmaya heyecan, mahcubiyet, utanç ve gurur gibi duyguları da ekliyor. W.G. Parrot ise sosyal psikoloji bağlamında duyguları incelediği kitabında birincil duygu olarak deneyimlenen korkuya gerginlik ve dehşet gibi ikincil duyguların da eşlik ettiğini belirtiyor.” dedi.
Korkunun, bir tehlike veya tehdit algısı karşısında ortaya çıktığını ifade eden Yağız, “Karşıdan karşıya geçerken size hızla yaklaşan bir araba varsa, burada hissedilen korku işlevseldir ve hayatta kalmada önemli bir etkiye sahiptir. Bir diğer deyişle korku, fonksiyonel olarak tehlike karşısında insanı harekete geçiren bir alarm sistemi işlevini görür. Sempatik sistem devreye girer. İçsel ya da dışsal uyaran amigdala tarafından tehlikeli olarak algılanır ve bu tehlike mesajı hipotalamusa, hipofiz bezine, adrenalin ve diğer iç salgı bezlerine ulaşır. Kan basıncı artar, kalp atışı ve solunum hızlanır. Ağız kuruluğu artar, göz bebekleri genişler. Bilişsel olarak algılanan tehdide bağlı olarak kişinin fizyolojisinde; kaslarda gerginlik veya karın ağrısı gibi somatik (bedensel) birtakım değişimler olur. Davranışsal açıdan bakıldığında korku duygusu kaç tepkisine yol açar. Vücudumuzdaki kan, kol ve bacaklarımızdaki büyük kas gruplarına hücum ederek bedenimizi davranışsal bir tepki olan kaçma davranışını gerçekleştirmeye hazırlar. Yani korku, kişinin tehdit olarak algıladığı bir durum karşısında ortaya çıkan bir duygudur ve birtakım kaçınma davranışlarına sebep olabilir.” şeklinde konuştu.
Korku ve kaygı arasındaki ayrıma değinen Yağız, “Korku duygusunun daha çok şu an ile ilgili olduğunu, kaygının ise gelecekte tehdit oluşturabilecek bir duruma karşı oluştuğunu söyleyebiliriz. Bir başka kaynağa göre ise kaygı, çözümlenmemiş korku olarak ele alınır. Kişi geçmiş deneyiminde algıladığı tehdit ile birlikte yaşadığı korku sonucunda gelecekte de benzer durumlar ile karşılaşma ihtimaline karşı kaygı duyabilir. Korku, genellikle gerçeklik ile bağlantılı yaşamsal bir tehlike ile ilişkilidir. Kaygı ise somut bir tehlike olmamasına karşın kişinin yaşadığı huzursuzluk ve tedirginlik ile karakterizedir.” açıklamasını yaptı.
Psikodinamik açıdan korku duygusunu değerlendiren Uzman Klinik Psikolog Penbesel Özdemir Yağız, “Freud özellikle çocukluk çağı üzerinde durmuş ve üç olguyu vurgulamıştır. İlki, bebeklik döneminde bakım veren nesnenin yani önemli kişinin yokluğu ve bu kişinin ihtiyaçları karşılama temelinde eksikliğinin yol açtığı korku yönündedir. Diğer olgu, çocuğun onaylanmaması ya da sevginin kaybı sonucunda karşılaştığı korku yönündedir. Son olgu ise, çocuğun yaşadığı kastrasyon anksiyetesi, yoğun utanç, suçluluk ve mutsuzluğun korkuya yol açtığı yönündedir.” dedi.
İleri dönem psikodinamik teorilerin ise özellikle erken dönem ilişkiler sonucu oluşan benlik kavramına odaklandığını sözlerine ekleyen Yağız, “Yeterince iyi, sıcak ve ilgili bakım vermenin aksine, katı ve eleştirel bakım verene sahip çocukların kırılgan bir benlik geliştirdiği ifade edilir. Yetişkinlik döneminde ise kırılgan benliğini adeta saklamaya çalışan kişilerde stres karşısında öfke gibi duygular meydana gelebilir. Bu noktada stres ile başa çıkma stratejileri gelişmeyen kişilerin yetersiz hissettiği ve dolayısıyla kaygı yaşadığı söylenebilir.” diye konuştu.
İnsanın en temel ihtiyaçlarından birinin güvenlik duygusu olduğunun altını çizen Yağız, “Bu nedenle insan bilinmeyenden, belirsizlikten veya kendisine yabancı gelenden korkar. Kişi korku karşısında bilinçli olarak savunma maksadıyla bazı önlemler alırken, kaygı duygusunda bilinçdışı savunma düzenekleri devreye girer.” dedi.
Yağız, korkunun ne zaman bir rahatsızlık olarak görülmeye başlanacağı ile ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “Eğer artan korku ve kaygı duygusu günlük yaşamın işlevselliğini bozuyorsa ve baş etmede güçlükler yaşanıyorsa mutlaka bir uzman tarafından destek alınmalı.”
Klinikte en sık karşılaşılan kaygı bozukluklarına bakıldığında panik bozukluğun öne çıktığını vurgulayan Yağız, “Panik bozukluğun semptomlarına baktığımızda ise herhangi bir uyaran olmaksızın aniden ortaya çıktığını görüyoruz. Tehdit algısının oluşumuna sebep olabilecek durumlar dahi tehdit olarak algılanır ve dolayısıyla panik yaşanır. Kişide aşırı korku uyanır. Bir diğer deyişle panik bozukluk, ‘korkudan korkmak’ olarak tanımlanabilir. Bedensel duyumlara yönelik aşırı duyarlılık ve bu duyumları felaketleştirerek yorumlama ile karakterizedir.” diye konuştu.
Travma sonrası stres bozukluğunun da korku duygusu ile ilişkili olduğuna değinen Uzman Klinik Psikolog Penbesel Özdemir Yağız, “Geçmişte deneyimlenmiş travmatik olaya bağlı yaşanılan korku ve kaygı duygusu travmatik stres bozukluğuna sebep olabilir. Fobiler ise fobinin nesnesi hakkında edinilmiş bilgiler ve davranışsal açıdan çeşitli öğrenmeler aracılığıyla oluşur ve yine korku duygusu ile ilişkilidir.” dedi.
Tüm bunlara ek olarak agorafobi, sosyal anksiyete, ayrılık anksiyetesi gibi durumların da korku ve kaygı duygusu ile ilişkili olduğunu belirten Yağız, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kişiye özel tedavi yöntemleri ile kaygı bozukluğu tedavisi terapi sürecinde ele alınabilir. Korkunun hayatınızı yönetmesine değil korkuyu yönetmeye kararlıysanız, kişiye özel tedavi anlayışı ile yürütülen terapi süreçlerinden faydalanabilir ve işlevsel başa çıkma kaynaklarınızı keşfedip öğrenebilirsiniz.”
Her ne kadar detaylı kısımlara değinmiş olsakta en hızlı şekilde cevap vermek gerekirse aşağıdaki bilgileri hemen aktarabiliriz.
1-Parlux Alyon İonizer Tech.
Profesyonel fön makinelerinde adeta bir efsane olan italya menşeli Parlux, iyonizerli alyon modeliyle iyi bir çıkış yaparak pazardaki varlığını güçlendirdi. 2250 Watt – 5.299,50 TL
2-Ventoso V5 Exclusive İyonik Profesyonel Fön Makinesi
Yine İtalyan teknolojisi ve tasarımına sahip önemli bir marka olan Ventoso, iyonik versiyonuyla ‘en iyi kuaförlerin tercihi’ sloganını hak ediyor. Tasarımı ve teknolojisi italyan ancak ülkemizde üretilen Ventoso V5 modelleri kuaförler tarafından tercih ediliyor. Aynı zamanda Boyner mağazalarının yanısıra en büyük e-ticaret siteleri üzerinden bireysel kullanım için evlere ulaşıyor. Güvenlik önlemleri ve rezistans yalıtımı ile ücretsiz bakım hizmetleri konusunda lider. 2500 Watt – 859,90 TL
3-Babyliss 6613De Pro Silence 2200 W Iyonik Seramik Profesyonel Fön Makinesi
İtalya üretimi Babyliss’i tanımayan yoktur. Ventoso ve Parlux gibi uzun ömürlü profesyonel AC motora sahip ve yine elektriklenme karşıtı ayın teknolojisi sunuyor. 2200 Watt. – 1469,00TL
Yazımızda ilk önceliği en iyi fön makinelerine verdik. Çünkü artık kadınlar kuaför tipi fön makinesi arayışındalar. Saç kurutma makinesinden ziyade hem saç kurutma işlemini hızlıca yapacakları hem de şekillendirme için kullanabilecekleri uzun ömürlü profesyonel fön makinelerini tercih ediyorlar. Bu nedenle aslında en iyi fön makineleri derken en iyi profesyonel fön makinelerini kast ettiğimizi hatırlatmak isteriz.
En iyi saç kurutma makinelerine gelince:
Piyasada pek çok çeşitte ve güçte saç kurutma makinesi bulunmakta. Bunların başında fiyat-performans karşılaştırmasına rağmen yeni bir teknoloji sunan ve DC motorla çalışan Dyson geliyor. 1600 Watt güce sahip Dyson saç kurutma makineleri, yeni sunduğu teknolojisi ile daha sessiz ve sunduğu farklı aparatlarla cazibeli bir görünüşe sahip. Tabii ki fiyat olarak normal bir fön makinesinin en az 15 katı fiyata sahip.
Diğer taraftan pek çok kişisel bakım üreticisinin sunduğu ve neredeyse tamamı Çin’den ithal edilen farklı özelliklere sahip olan, DC motorla çalışan saç kurutma makineleri mevcut. Arzum, Grundig, Braun, Fakir, Philips, Rowenta, Sinbo, Tefal, CVS gibi markaların elektrikli kişisel bakım ürünleri ve elektrikli ev aletleri arasında farklı modeller görmek mümkün.
Özellikle kuaför tipi fön makinesi arayanların dikkat etmesi gereken en önemli nokta ise aradıkları en iyi fön makinesinin kuaförler tarafından kullanılıp kullanılmadığıdır.
Piyasada özellikle erkek berberlerinde yoğun olarak kullanılan Fönsan, Etap, Powerbeg, Powertek, Turbobello, Turbomaster ve Hector gibi profesyonel fön makineleri de bulunmakta.
Öncelikle ince telli ve kısa saçlarınız varsa ki Türk kadınlarının saçları genelde kalın telli ve çok kısa değil; o zaman herhangi bir saç kurutma makinesi işinizi görebilecektir.
Ancak kalın telli ve orta uzunluk ile uzun saçlara sahip saçlarınız varsa hem kısa sürede saç kurutma hem de şekillendirme yapmak amacıyla profesyonel fön makinelerini tercih etmenizi öneririz.
Kuaförlerin profesyonel makineleri tercih etmelerindeki en önemli sebep bu makinelerin uzun ömürlü olması ve gerek kurutma gerekse de şekillendirme işlemini kısa sürede tamamlamalarına olanak sağlamasıdır.
Profesyonel fön makinelerinde dünya pazarında hakim bir konumu olan İtalyan markaları gerek AC motor kaliteleri gerek rezistans üretiminde sahip oldukları sanayi ile dikkat çekiyorlar. Parlux, Ceriotti, Elchim ve Gama gibi markalarla dünya profesyonel fön makinesi pazarında etkin bir paya sahipler.
Ancak dünya ekonomisindeki gelişmelere ve maliyet artışlarına paralel olarak fiyat açısından soru işareti doğmaktadır.
Özellikle markanın güvenirliliği ve kuaförler tarafından tercih edilip edilmediği önemli.
Kuaförler tarafından tercih edilen ve önerilen profesyonel fön makinelerinin daha uzun ömürlü, ergonomik, dayanıklı, garantili olduğuna güvenebilir; teknik servis hizmeti sunduğundan emin olabilirsiniz.
Kimi zaman kuaförlerin kullandıkları fön makinleri ile önerdikleri farklı olabilir. Kozmetik firmalarının promosyon olarak kuaförlere dağıttıkları ve 1 yıl dolmadan bozulan ucuz fön makinelerini kullanan kuaförler olduğu gibi kaliteli markaları tercih eden ve öneren kuaför sayısı az değildir.
Uzun saatler boyunca çalışan kuaförler açısından kullandıkları makas, fırça ve fön makinesi gibi aletlerin ergonomisi büyü önem taşıyor. Kuaför meslek hasatalıkları arasında yer alan kas-eklem-iskelet rahatsızlıklarının önüne geçme amacıyla kullanılan fön makinesinde ergonomi ve motorun hafifliği ile balans yapmaması adı verilen motor kalitesi büyük önem taşıyor.
Bu nedenle fön makinesini tasarımı ve kullanılan motorun kalitesine dikkat edilmesi gereklidir.
Fön makinelerin görünen kısmında yazan örneğin TurBella iyon9000 aslında bir model adı olup kullanıcıya güç olarak algılatılmakta ve sadece bir pazarlama taktiğidir.
Sanayi Sicil belgesine sahip üreticilerin ve Sanayi Bakanlığı onaylı garanti belgesine sahip üreticilerin ürünlerinde yazılması zorunlu olan teknik açıklamada ürünün kullanım değerleri ve güç aralıkları sap kısmında ya da arka kılıfın altında yer almaktadır. Gerçek güç değerleri bu kısımda yazılıdır ve ön kısımda yer alan model adından farklı olduğunu göreceksiniz. Gerçek güç değerleri bu bölümde yazanlardır.
Düşük devirli AC motor kullanmak ve model adlarına PRO ibaresi eklemek suretiyle sundukları ürünleri profesyonel fön makinesi olarak pazarlayan markaların garanti şartlarına dikkat edin.
Hiçbir profesyonel fön makinesi üreticisinin yasayla belirlenmiş 2 yıl garantiden kaçınması söz konusu olamaz.
Ancak yukarıda sözünü ettiğimiz kimi markalar garanti şartlarında profesyonel kullanıma yasalardaki çelişkili bir durum nedeniyle kısıtlama getirerek profesyonel/ticari kullanımda garanti süresini geçersiz olduğunu belirtmektedirler.
Servis konusu özellikle profesyonel fön makinelerinde kuaförler nedeniyle çok önem taşır.
Kuaförlerin fön makinelerini uzun süre yoğun bir şekilde kullanmaları nedeniyle düzenli olarak bakımlarının yapılması şarttır. Ayrıca bu makinelerin yedek parçalarının kolaylıkla bulunması önem taşır. Ne yazık ki ithal ürünlerde yedek parça konusunda sorunlar yaşanabilmekte ve hem maliyeti yüksek olmakta hem de uzun süreler beklemek gerekmektedir.
Bu nedenle yedek parça bulma kolaylığı ile bakım hizmeti sunan markalar büyük önem taşır. Bu nedenle gerek saç kurutma makinesi olsun gerekse de fön makinesi oldsun satın almaya karar verdiğiniz markaya ilişkin yorumları, şikayetleri mutlaka göz önünde bulundurun.
Nede olsa elektrikle çalışan ürünlerden bahsediyoruz.
Bu nedenle fön makinelerinde tehlikeyi minimize etmek için termostat kullanımı çok önemlidir. Belli sıcaklığa ulaşan fön makinesinin ki bu sıcaklık 125C civarıdır, termostat aracılığıyla sıcak üflemeyi keserek güvenlik sağlamak gerekir.
Bu sıcaklık düzeyi saç kurutma makinelerinde çok daha az olduğu için ev kullanımında büyük şikayet sebebidir.
Bu güvenlik önlemi özellikle kuaför salonlarında elektrik kesintisi durumunda açık olarak unutulup gidilen fön makinesinin elektrik gelince tekrar uzun süreler boyunca çalışıp tehlike yaratacak olması nedeniyle önemlidir. Bu nedenle fön makinesi alırken termostat kullanılıp kullanılmadığına bakılmalıdır.
Diğer taraftan pek çok markanın kullanmadığı kondansitör bir diğer önemli parçadır. Kısa süreli elektrik depolama özelliğine sahip bu devre elemanı sayesinde kullanılan elektriğin dengeli bir şekilde aktarımı sağlanır.
Bir diğer önemli devre elemanı ise dirençtir. Bu da elektrik akımının sınırlanmasında veya düzenlenmesinde, gerilim bölünmesinde görev görür. Dirençler devredeki diğer elemanların fazla yükünü almaktadır. İlave güvenlik önlemidir. En iyi fön makinesi ararken bu konuyu atlamamanızı öneririz.
Saç kurutma veya fön makinelerine ilave edilen iyon jeneratörü sayesinde saçların elektriklenmesini önleme amaçlıdır. Saçın nemli kalmasını sağlar ve kabarma karşıtı özellik taşır. Bu da fön makinesi seçimi yaparken dikkat etmeniz gereken bir özelliktir.
Bu koku son derece normal bir durum olup birkaç kullanımdan sonra yok olacaktır. Cihazın içinde yer alan rezistans telinin dayanıklılığını arttırmak için kullanılan farklı maddeler nedeniyle ortaya çıkan bu kokunun her hangi bir zararı ve sürekliliği bulunmaktadır.
En çok sorulan bu soruyu da cevapladıktan sonra önerilerimize geleceğiz.
Kaliteli fön makinelerinde ısı ve hız ayar düğmeleri bulunmaktadır. Öncelikle saç tipinize göre ısı ve hız ayarını doğru seçmelisiniz. Kısa ve ince telli saçlara sahipseniz düşük ısı ayarında ve saça değmeyecek şekilde en 5 cm uzaklıktan tutarak saçınızın zarar görmesine engel olabilirsiniz. Aksi taktirde sadece fön makineleri değil saç kurutma makineleri de doğru kullanılmadığı taktirde saçınıza zarar verebilir. Bu nedenle ısı ayarını saç tipinize göre seçmeniz önemlidir.
Saça zarar veren uygulamalar hakkındaki yazımız da ilginizi çekebilir. Okumak için tıklayın. Ayrıca fön çekme konusunda önerilerin yer aldığı diğer bir yazımız da ilginç gelebilir. Okumak için tıklayın.
Sadece kurutma amacıyla sahip olmak istiyorsanız ağırlıklı olarak Çin’den ithal edilen ürünler arasından seçim yapmanız gerekecektir. Piyasada Arzum, Grundig, Arçelik markaları arasından 350 TL ile 750 TL aralığında fiyat aralıklarıyla seçim yapabilirsiniz.
Fiyat olarak satın alma gücünüze bağlı olarak Dyson bir diğer öneri.
Servis hizmeti, herhangi bir sorunda yedek parça temini ve bu parçanın garanti kapsamında değilse maliyeti ne olacak gibi soruların cevaplarını araştırarak satın alma kararını vermenizi öneririz.
İyi bir sonuç elde etmek istediğiniz için satın alacağınız saç kurutma makinelerinde karşılaşacağınız en büyük sorun düşürme sorunudur. Düşme sonucu karşılacağınız problemin çözümü bu nedenle önem taşımakta. Aksi taktirde astarı yüzünden pahalıya mal olan bir durumla karşılaşabilirsiniz.
Kullan-at tarzı olsun düşerse bozulursa yenisini alırım diyenler için pek çok seçenek bulunuyor. 180 TL-250 TL aralığında çoğunluğu Çin malı motora sahip fön makinelerinden seçim yapabilirsiniz.
Almışken iyisi olsun diyenler için kuaförlerin de önerdiği ve kullandığı Ventoso, mutlu kalmanız için tavsiyemiz. Ücretsiz bakım hizmeti, güvenlikle donatılmış yapısı, İtalyan tasarımı ve teknolojisi ile farklı modelleri 599,00 TL – 4.599,000TL aralığında satışta.
İtalyan olsun diyenler için Parlux ve Elchim diğer önerdiğimiz ve fiyatları 2.000 TL-6.000 TL aralığındaki ürünler.
En iyi fön makinesi markaları seçiminize destek olmak amacıyla hazırladığımız bu çalışmanın fayda sağlayacağını umuyoruz.
İlginizi çekebilecek bir başka yazımız:
Fön makinesi ne kadar elektrik harcar?
Cilt bakımı, sağlıklı bir cilde sahip olmak için göz ardı etme lüksümüzün olmadığı bir rutindir. Cildiniz en büyük varlığınız! İyi bir ciltle gelen özgüvenin yadsınamaz olduğunu biliyoruz. Özgüveni sağlayan en önemli etken, kristal berraklığında ayna gibi bir cilde sahip olmaktan çok, temiz bir cilde sahip olmak. Makyajı ihtiyaç duyduğunuz için değil, cildinize renk vermek için yapmak… Bunun için ihtiyacımız olan tek şey sağlıklı bir yaşam ve iyi bir cilt bakımı rutini.
Cildinizi Nemli Tutun
Cildinizin nemlendirilmesi, pürüzsüz kalması için çok önemlidir. Dışarıya çıktığımızda cildimizi kurutup kirletebilecek pek çok olumsuz faktöre maruz kalırız. Cildin nemlendirilmesi, düzgün çalışması için elzemdir. İstisnasız her cilt tipi nemlendirilmelidir.
Yaşlanma Belirtilerini Geciktirin
Cildinize iyi bakmazsanız yaşlanma belirtileri erken ortaya çıkar. Kuru ve pul pul dökülen bir cilt, sizi kırışıklıklara daha yatkın hale getirir. Uyku şekliniz ve yüzünüzün farklı duygularla büzülme şekli yaşlanmanın ana nedenleridir. Yaşlanmayı önleyici ürünlerle cildi desteklemek bu açıdan önem taşısa da, ürünlerin işe yarayabilmesi için sağlıklı beslenmeye ve yaşam tarzınıza da dikkat etmeniz gerekiyor.
Cildinizi Rahatlatmak Ruhunuzu da Rahatlatır
Günün sonunda uygulayacağınız cilt bakım rutini kendinizi daha sağlıklı ve zinde hissetmenizi sağlar. Ayrıca daha iyi bir uyku çekmenize de yardımcı olur.
Zararlı Cilt Durumlarından Korunun
Cilt bakımı sadece rahatlamanız ve pürüzsüz bir cilde sahip olmanız için değil; aynı zamanda kendinizi zararlı cilt koşullarından korumanız için olmazsa olmaz bir koşuldur. Cildinize yapışan küçük toz ve kir parçacıklarının neden olduğu küçük enfeksiyonlardan sizi korur.
Cildinize Detoks Uygulayın
Cildinize detoks uygulamazsanız, cilt hücrelerini gençleştirecek ekstra destekten mahrum kalırsınız. Cilt bakım ürünleri ve kolajen peptitler aracılığıyla sisteminizi toksinlerden arındırabilir, daha sağlıklı ve daha canlı bir ten için yeni cilt hücrelerinin oluşmasına yardımcı olabilirsiniz.
Yazın en popüler saç renklerinden biri olan sarı, yaz boyunca en fazla hasar gören renktir. Zararlı güneş ışınları sarı saçı yakabilir. Buna bir de denizin tuzu ve yüzme havuzlarındaki kloru eklediğiniz de saçlarınızdaki muhteşem sarı ton yeşile çalabilir. Bu yüzden sarı saç, ekstra bakım ister.
Elbette, saç renginizden ya da yaz boyunca güneşten kaçınmanız gerektiğini söylemiyoruz. Sarı saçlara bakım yapmak büyük fark yaratır. Yukarıda sözünü ettiğimiz olumsuzlukları yaşamamak için neler yapmanız gerektiğine bir bakalım.
Saçınız için SPF kullanın
Cildimizi korumak için güneş koruyucu krem (SPF) sürmenin önemini hepimiz biliyoruz. Ancak, çoğu zaman cildimize gösterdiğimiz bu özeni saçımızdan esirgiyoruz. Saçlarınızı UV ışınlarından korumak için özel olarak tasarlanmış çeşitli güneş koruyucu ürünler mevcut. Bir SPF saç spreyi sadece buklelerinizi değil aynı zamanda saç derinizi de koruyarak yanmasını önlemeye yardımcı olur. Uygun koruma olmadan, UV ışınları saçı kırılganlaştırır, kurutur ve canlılığını yitirmesine neden olur. Plajda veya havuz başında bir gün geçireceğiniz zaman mutlaka suya dayanıklı bir güneş koruyucu sprey kullanın. Güneş koruyu saç bakım ürünleri
Derinlemesine Nemlendiren Ürünler Kullanın
Sarıya boyanmış saçlar, yaz aylarında çok fazla neme ihtiyaç duyar. Saçınızı sürekli nemli tutmak için derinlemesine nemlendiren ve sarı saça özel geliştirilmiş renk koruyucu bakım ürünlerine yönelin. Saçınızı parlak ve sağlıklı tutmanın sırrı nemlendirmedir. Bu nedenle haftada en az bir kez saça parlaklık veren ve nemlendiren ürünler kullanmayı ihmal etmeyin. Sarı saç bakımı için geliştirilmiş özel bakım ürünleri
Havuz ve denize girmeden önce durulayın
Havuza ya da denize girmeden önce saçınızı mutlaka (şampuan kullanmadan) durulayın. Bu, klor veya tuzlu suyun saç tellerine nüfuz etmesini ve saçınızın kurumasını önlemeye yardımcı olur. Havuzdan veya denizden çıktığınızda da saçınızı tekrar durulayıp şampuanla yıkamalısınız.
Şampuan Kullanımını Azaltın
Boyalı sarı saçlara sahipseniz, rengin daha hızlı solmasına neden olabileceğinden, saçınızı çok fazla şampuanlamaktan her zaman kaçınmalısınız. Bu, güneşten kaynaklanan hasarlarla mücadele ettiğiniz yaz aylarında daha da önem kazanır. Çok sık şampuanlamak, saçınızdan faydalı doğal yağları arındırır, bu da saçınızın kurumasına neden olur. Saçınızı şampuanlamadan suyla durulayabilir ve gün içinde oluşan ter ve kiri çıkarmak için hafif bir saç kremi kullanabilirsiniz. Ancak yüzme havuzundan sonra saçı klordan arındırmak için mutlaka şampuanlamalısınız. Aksi halde saçınızın rengi sarıdan yeşile dönmeye başlayabilir.
Doğru saç bakım ürünlerini kullanın
Şampuan ve saç kremi seçerken nemlendirici ve onarıcı formüller aramalısınız. Bunlar, güneşte geçen bir günün ardından saçı onarıp tekrar sağlıklı ve beslenmiş görünmesini sağlayacaktır.
Keratin ve kollajen içeren formüller, saçı yazın etkileriyle baş etmeye hazırlamak için harikadır. Sülfat içeren saç bakım ürünlerinden kaçınmalısınız. Sülfatlar genellikle şampuanlarda köpürme oluşturmak için kullanılır, ancak bunlar saçınızı kurutur ve daha da fazla hasara neden olur. Saçınızı zararlı kimyasallardan korumak için ürün etiketlerini daima okuyun.
Saç yağlarını kullanırken de dikkatli olmalısınız. Pek çok saç yağı saçı nemlendirmeye yardımcı olabilirken, sarı veya turuncu tonlu yağlar aslında platin ve beyaz-sarı saçların rengini bozabilir. Bunun yerine hafif, berrak yağlar arayın çünkü bunlar saç renginizi etkileme riski taşımaz.
Sıcak şekillendirme aletlerinden uzak durun
Yaz boyunca saçınız zaten çok fazla güneşe maruz kalır. Buna bir de sıcak şekillendirme aletlerinin ısısını eklediğinizde saçlarınız iyice haşlanıp kurur. Saçlarınızda dalga yaratmak için maşa yerine tuz spreyi kullanın. Düzleştiriciler yerine de yumuşatıcı bir saç serumu veya saç yağı kullanın.