Devir ustalık devri

Kategori

Geçmişte bir meslek edinebilmek için ilkokul çağlarında,uzun vadelerde kuaför çırağı olarak yetişen gençlerin yerini zorunlu eğitim nedeniyle lise çağına gelmiş gençler almakta.

Devir ustalık devri… Eğitim seviyesinin yükselmesi ile birlikte meslek eğitimine rağbet giderek azalmakta. Genç ve deneyimsiz girişimcilerin çığ gibi artması ve otoriter, klasik salonların gençlere cazip gelmemesi nedenini de eklersek salon başına düşen çırak ve kalfa sayısı giderek azalmakta.

Sadece ülkemizde değil dünya genelinde durum pek farklı sayılmaz.

Gençlerin giderek teknoloji dünyasına artan ilgileri, farklı eğitim olanaklarının türemesi ve yaşam kalitesinin giderek artması, kuaförlük mesleğinin kazanç getirisinin cazip olmaması, gerçek, dürüst rekabetin sağlanamaması da bir gerekçe olarak görülebilir.

Geçmişteki otoriter usta çırak ilişkisi de gün geçtikçe değişmekte. Azarlanarak ve ezilerek yetişen neslin yerini aynı çatı altında birbirlerini iş arkadaşı değil, rakip olarak gören çalışanlar almakta.

Eğitimin bir alt yapısı olmaması, çıraklık eğitimlerin işletmelerle bağlantılı olarak çalışmıyor olması ve işverenlerin yeni nesli nasıl yetiştirmeleri konusunda yetersiz olmaları çıraklığı cazip kılmak şöyle dursun, kazanç sağlayacak bir iş olarak ve işsiz olmaktansa tercih edilecek bir alternatif olarak algılanacak konuma gelmiştir.

Günümüzde sadece marka olarak algılanan salonların iş yaptığı, küçük kuaför esnafının çözümsüzlüklerden dolayı işyerini kapatmak zorunda kalması ister istemez usta ve yetenekli meslektaşların başka salonlarda kadro almalarına sebep olmaktadır.

Aslında problem gibi görünen bu durum yetenekli ve deneyimli meslektaşların birlikte daha güçlü olabilecekleri daha profesyonel kadroların oluşmasının önünü açan bir avantaja dönüşebilir.

Bu avantajı iyi kullanabilmek için çoğu ustaya ikinci bir şans doğuyor da denilebilir.

Ustaların geçmişte neleri yanlış yaptıkları ve elemanlarına sergiledikleri davranış biçimlerini tekrar gözden geçirmek için ikinci bir şans. Kısacası mesleğin tüm ayrıntılarını daha iyi değerlendirip “birlikten güç doğar” ilkesiyle hareket ettiklerinde daha iyi kadro, daha iyi gelir ve daha iyi eğitim olanaklarını yeniden yapılandırabilirler.

Günümüzde her türlü rekabetin karşısında durabilmek için güçlü kadrolara ihtiyaç duyulmakta. Artık müşteri sıradan bir salona girmek istemiyor, ödediği miktarın karşılığını alabileceği salonları tercih ediyor. Deneyimi zengin, her alanda uzman, yenilikçi ve dinamik elemanları yeğliyor ve kendini geliştiremeyen sabit düşünceli insanları bırakıyor.

Modaya uyum sağlamak adına adeta birbirleriyle yarışan ve saçların kalitesine bakmaksızın her ürünü kullanan, satış yapmak ve pirim kazanmak için kıyasıya ürünü müşteriye azmettiren kuaförlerden de sıkıldı bu toplum.

Aşırı kurumsallaşmış, kişiselliği ve samimiyeti olmayan salonları da artık tercih etmiyorlar.

Genç meslektaşların yeterince eğitilememesi, pirim üzerinden kendilerini şartlandırmaları nedeni ile salonlarda yaşanılan gerilim, bahşişlerin maaşın önüne geçerek aynı çatı altında rekabetin tavan yapması hem müşteri hem de çalışan için tam bir fiyasko.

İşte tamda bu nedenle artık ustalar ustalığını yapsın. “Ben” değil “biz” olmayı biliyorlar aslında. Bunu yeni nesile öğretsinler.

Çünkü devir ustalık devri, yeni nesil bu mesleği gerçek ustalarından öğrenmeli …

Hazırlayan: Gülgün Uysal Biçerel

Önerilenler

Benzer İçerikler