Hemingway’den Napolyon’a Tarihin En Ünlü Aşk Mektupları

Romantik aşk mektupları yazmak, sabah saat 2’de “Uyuyor musun?” mesajı attığımız bir çağda tarih öncesi bir uygulama gibi gelebilir, ama çok uzak olmayan geçmişimizde, yakıcı bir duyguyu dile getiren ve elle yazılmış mektupların önemli bir yeri vardı. Tarih, kadın ve erkek arasındaki romantik aşk mektuplarıyla doludur.

Tinder’dan soğumuş kalbinizi ısıtmak üzere biraz ilham almak için gelmiş geçmiş en romantik 10 aşk mektubunu bir araya getirdik. Napolyon’un Josephine’e yazdığı mektuplardan Virginia Woolf ile kadın sevgilisi arasındaki mektuplara, en görkemli aşk mektupları…. 

1. Ernest Hemingway’den Marlene Dietrich’e Aşk Mektupları

Nobel Ödüllü Amerikalı romancı Ernest Hemingway, maskulen, üretken ve kendine güvenen bir yazardı. Ancak aktris Marlene Dietrich’e yazdığı mektuplar, bize onun daha savunmasız bir yanını gösteriyor. Hemingway, en iyi arkadaşı Dietrich’e 1949 ile 1959 yılları arasında yaklaşık 30 mektup yazdı. Bir mektubunda, “Size her sarıldığımda kendimi nasıl evimde hissettiğimi anlatamam,” diye yazmıştı. 

aşk mektubu

2. Napolyon’dan Joséphine’e Aşk Mektupları

Bir hükümdar olarak acımasızlığıyla tanınan Fransız imparatoru Napoleon Bonaparte’ın kimseye göstermediği yumuşak bir yanı da vardı. Çocuk sahibi olamayınca onu eşini boşayan Napolyon, ayrıldıktan sonra yıllarca Joséphine’e yazmaya devam etti. Napolyon, evliliklerinden birkaç ay sonra İtalya yakınlarında Fransız ordusuna komuta ederken kaleme aldığı özel bir mektupta, karısını ne kadar özlediğini ifade etti.

“Senden ayrıldığımdan beri sürekli depresyondayım. Mutluluğum senin yanında olmama bağlı. Okşamalarını , gözyaşlarını, ilgini, alev alev yanan ve ışıldayan Josephine’in cazibesini sürekli olarak hafızamda, yüreğimde yaşıyorum. Tüm endişelerden, rahatsız edici kaygılardan arınmışken, zamanımı seninle geçirmekle, yalnızca seni sevmekle ve yalnızca bunu söylemenin ve bunu başkalarına kanıtlamanın mutluluğunu düşünmekle yetineceğim. Sen?”

3. Frida Kahlo’dan Diego Rivera’ya

Frida Kahlo ve eşi, sanatçı arkadaşı Diego Rivera’nın fırtınalı bir ilişkisi olduğu bir sır değil, ancak Kahlo’nun Rivera’ya yazdığı aşk mektuplarında sadece yoğun bir aşk görüyoruz. Bu  mektuplar, çiftin 27 yıllık ilişkisi boyunca sürüyor ve ikisinin paylaştığı güçlü, ancak çalkantılı bağlantının altını çiziyor. İşte Frida’nın satırları:

“Hiçbir şey ellerinle kıyaslanamaz, gözlerinin altın yeşili gibisi yok. Bedenim günler ve geceler boyuncu seninle dolu. Sen gecenin aynasısın. Şiddetli şimşekler… Toprağın rutubeti… Çukur… Senin koltuk altların benim sığınağım. Parmaklarım kanına dokunuyor.”

3. Beethoven’dan “Ölümsüz Sevgilisi”ne

İkonik besteci ve piyanistin 1812’de birkaç mektup yazdığı Beethoven’ın “Ölümsüz Sevgilisi”nin kimliği hâlâ büyük ölçüde bir sır. Ancak mektuplar, ölümsüz bir aşk hikayesinin çok canlı bir resmini çiziyor. Birçok tarihçi, Beethoven’ın sevgilisinin, bestecinin “Diabelli Varyasyonları Op. 120″sini adadığı Antonie Brentano adlı bir diplomatın kızı olduğuna inanıyor. Ölümünden sonra bulunan mektuplarından birinde şu sözler karalanmıştı:

“Hala yatakta olsam da düşüncelerim sana çıkıyor. Ölümsüz sevgilim, Sakin ol, sev beni. Ah sevmeye devam et beni.Sevdiğinin en sadık kalbini asla yanlış değerlendirme. Her zaman senin olan ben. Her zaman benim olan sen. Her zaman bizim…”

6. George H. W. Bush’tan Barbara Bush’a

Merhum ABD Başkanı George H. W. Bush, karısı Barbara’ya yazdığı mektuplarda şaşırtıcı derecede romantikti. 1942’de, II. Dünya Savaşı’nın hemen ardından, Bush Donanma’ya katıldı ve denizaşırı ülkelerde görev yaparken hem anne babasına hem de o zamanki kız arkadaşı Barbara Pierce’a mektuplar yazdı. Bu güne kadar, Barbara’nın eski başkanın denizaşırı zamanlarından kalma sadece bir aşk mektubu kaldı. Bu mektupta Bush, çiftin geleceğini nasıl tasavvur ettiğini sevinçle anlatıyordu:

“Bu, yazması çok kolay bir mektup olmalı; kelimeler kolayca gelmeli ve, kağıdı açıp nişanımızın ilanını görmekten ne kadar mutlu olduğumu söylemek benim için basit olmalı, ama bir şekilde yapamıyorum. belki de hepsini bir mektupta söylemek isterim. Seni tüm kalbimle seviyorum kıymetlim ve beni sevdiğini bilmek benim için bir hayat demek. Bir gün bizim olacak ölçülemez neşeyi ne kadar çok düşündüm. Ne kadar şanslıyım. Çocuklarımız senin gibi bir anneye sahip olacak.”

7. Ronald Reagan’dan Nancy Reagan’a

Romantik yazılarından bahsetmeye değer bir başka Eski Alerikan Başkanı da Ronald Reagan. 1972’de karısı Nancy’ye yazdığı bir mektupta, karısına ölümsüz aşkını ifade ediyor ve onun yanından asla ayrılmak istemediğini açıklıyor.

“Önemli olan önümüzdeki 20 yıl, 40 yıl ya da ne kadar çok olursa olsun… Sensiz olmak istemiyorum. Mutlu olmaya çok alıştım ve seni gerçekten çok seviyorum.”

9. Sekizinci Henry’den Anne Boleyn’e

38 yıl boyunca İngiltere Kralı olan 8. Henry, sevgilisi Anne Boleyn’e bugüne kalan gizli, romantik mektuplardan oluşan bir koleksiyon yazdı. Henry, altı karısı olan despot bir hükümdardı. Anne de dahil olmak üzere iki eşinin kafasını kesti. Ama aynı zamanda, Henry’nin Anne’ye yıllarca süren flörtleri sırasında yazdığı mektuplar romantik içeriğiyle dikkat çekiyordu:

“Eğer gerçek bir sadık eş ve arkadaş görevini yerine getirirseniz, bedeninizi ve kalbinizi bana teslim ederseniz, sizin en sadık hizmetkarınız olacağım ve olmuşumdur da. Seni tek metresim olarak alıp, senin dışındakileri düşüncelerimden ve sevgimden kovacağıma, sadece sana hizmet edeceğime söz veriyorum. Bu kaba mektubuma tam bir cevap vermenizi rica ediyorum, böylece neye ve ne kadar güvenebileceğimi bileyim. Bana yazılı olarak cevap vermeniz hoşunuza gitmiyorsa, cevap alabileceğim bir yer belirleyin. Oraya tüm kalbimle gideceğim..”

aşk

10. Vita Sackville-West’ten Virginia Woolf’a

Ünlü yazar Virginia Woolf ve İngiliz şair Vita Sackville-West birbirlerine şaşırtıcı olmayan bir şekilde güzel yazılmış bir dizi aşk mektubu gönderdiler. Vita’dan Virginia’ya gelen bir mektupta, Woolf’un çiçekli, süslü düzyazısının aksine, West çok daha açık sözlü: “Seni çok basit, insani bir umutsuzlukla özlüyorum. Sen, ​​asla bu kadar basit bir mektup yazmazdın. Belki yazdıklarımı hissetmezsin bile. Yine de küçük bir boşluğun farkına varacaksın ama onu öyle güzel bir cümleyle giydirirsin ki gerçekliğini biraz yitirir. Benim için oldukça açık: Seni inanabileceğimden daha fazla özlüyorum, seni özlemeye çoktan hazırdım. Yani bu mektup gerçekten sadece bir acı cıvıltısı. Benim için bu kadar önemli hale gelmen inanılmaz. Lanet olsun sana şımarık yaratık, kendimi böyle ele vererek beni daha fazla sevmeni sağlayamam. Ama ah canım, akıllı ve soğukkanlı olamam. Seni bunun için çok seviyorum. Fazla içten. Sevmediğim insanlarla ne kadar mesafeli olabileceğimi bilemezsin. Bunu güzel bir sanata dönüştürmüştüm. Ama sen benim savunmamı kırdın ve buna gerçekten kızmıyorum.”

Önerilenler

Benzer İçerikler