Kafalarda onlarca soru… Şimdi ne olacak?

Türkiye’de yaşanan ekonomik gelişmelere sadece Türkiye penceresinden baktığımızda farklı; global ölçekte baktığımızda ise daha farklı bir manzara görebiliyoruz.

Dünya Ticaret Savaşları’nın içine yoğun bir saldırıyla karşı karşıya kalarak girmiş olmanın getirdiği şaşkınlık her yerde hakim. Ancak bunun bilincinde olan kesimlerin duruşu bu savaşta kolay lokma olmayacağımızın çok önemli bir göstergesi.

Bugün İş Bankası Genel Müdürü’nün yaptığı açıklama çok önemliydi: “Çok net, ciddi bir spekülatif atakla karşı karşıyayız. Ben Hazine kökenli bir yöneticiyim. Döviz piyasalarını, buranın işleyişini 90’lı yılların başlarından beri bilirim. 94 krizi, 96 Asya, 97 Rusya, 99 depremi, 2001 krizi bunların hepsini yaşadık. Buralarda bir kısım dalgalanmaların olması normaldir. O dönemlerde de hep görürdük. Ama bu defaki biraz farklı. Ben çok tabii görmüyorum açıkçası… Bazen bütün bu teknik detaylara hakim insanlar olarak bile, ‘acaba komplovari düşünme eğiliminde mi oluyoruz’ diye kaygı duyuyorum. Ama durum hemen bizi teyit ediyor.”

İtalya’da küçük bir şehrin belediyesinde çalışan son derece entelektüel ve dünya gündemini yakından takip eden bir arkadaşımın yorumu ise sınırlarımızın dışından nasıl göründüğüne dair bir işaretti: ‘ Bu sadece Türkiye’yi ilgilendiren bir sorun değil. Bunun arkasında ABD’nin Avrupa Topluluğu’nun dağılmasına yönelik amaçları yer alıyor.’

Her ne olursa olsun alım gücümüzün etkilendiği bu durumun geçmiş krizlerden farklı olarak etkisi de daha fazla olacak…

Krizde kuaförlük…

Evet, belki daha az müşteri ziyareti; daha az sayıda işlemle cirolarda yaşanacak düşmenin yanı sıra; her sektör gibi maliyetlerdeki artışla kuaförlük sektörü de bu ekonomik savaştan etkilenecek… Ancak geçmiş krizlerde yapmış olduğumuz toplantılarda da söz edildiği üzere unutmayalım ki en az etkilenecek sektörlerden biriyiz.

Ne yapacağız? Kuaförlük sektörü nasıl baş edecek?

Verimlilik, verimlilik, verimlilik…

Şimdi verimli çalışma zamanı. Daha sistemli, daha etkin ve belirli tasarruf önlemlerinin alınacağı bir döneme giriyoruz. Elektrikten suya, ürünlerden kiralara uzanan geniş bir yelpazede artacak olan maliyetler söz konusu….

Hangi maliyetlerde önlem alabiliriz?

Öncelikle kiralar konusunda önlem almak en önemli unsur. Özellikle AVM tarzı yerlerde döviz bazlı kira ödeyenlerin mutlaka masaya oturarak bir anlaşma yoluna gitmesi gerekiyor. Elektrik-su giderlerinde tasarruf her ne kadar çok etkili olmasa da hem çevre bilinci hem de kısmi tasarruf anlamında önem taşıyor. Ancak bu müşteri olmadığı zamanlar elektriklerin kapatılarak ıssız bir salon görüntüsü verileceği anlamına da gelmiyor..

Stok taşımadan, ancak kaliteden de ödün vermeden kullandığınız boya markalarıyla devam ederek hem gelecekte olası müşteri kaybını önlemek hem de stok maliyetlerini düşürmek bir diğer önlem. Daha ucuz ancak kalitesiz alternatiflere yönelmek Estetica dergisinin birinci kalite kağıda basılmayıp saman kağıda basılmasına benzeyecektir ki kimse bunu tercih etmeyecektir.

Çalışan sayısı bir diğer unsur. Ekonomik krizler fırsatçılığı da beraberinde getirebildiği gibi bu dönemi çalışanlar açısından doğru şekilde yönetmek de çok önemli. Çalışma saatlerinde yapılacak değişikliklerle bir önlem alınabilir ve buna uygun bir ödeme politikası uygulanabilir. Bu şekilde hem çalışan kaybı önlenirken hem de tasarruf yoluna gitme imkanı doğabilir. Çalışanlarınızın iş yoğunluğuna bakarak bunu belirleyebilirsiniz. İşe son vermek kriz sonrasında başınızı elleriniz arasına almanıza neden olabilir. Unutmayın! Kazanmak zor kaybetmek kolaydır.

Fiyatlarınızı gözden geçirin!

Karlılığınızı biliyor musunuz? Yüksek karlılığınız varsa maliyet artışına bir süre için daha  katlanabilirsiniz. Eğer yoksa çok hızlı bir şekilde fiyatlarınızı değiştirmeniz gerekecektir. Müşteri kaybederim korkusuyla almayacağınız her önlem size daha pahalıya mal olabilir. Kuaförlük sektöründe fiyat artışı yıllardır en büyük sorunlardan bir tanesi. Ancak bu ortamda müşterileriniz de yapacağınız fırsatçı olmayan artışları makul karşılayacaktır. Size gelmesi için neden zaten fiyatınız değildi… Eğer fiyat uygunluğu nedeniyle gelenler var ise unutmayın ki onlar zaten daha uygun fiyat için her zaman terk etmeye hazırdı.

Fiyat geçişlerini yumuşak geçişlerle yapmak bir alternatif. Kesim ve renklendirme işlemlerinde fiyatlarınızı arttırırken ekstra bir hizmeti bir süreliğine ücretsiz sunabilir; fiyat artışınızı kabul edilebilir şekle dönüştürebilirsiniz.

Karamsarlık dipsiz bir kuyudur!

Öncelikle sorunun sadece sizi ilgilendiren bir sorun olmadığının farkında olun ve bunu çalışma arkadaşlarınızla, ev ahalisi ile paylaşın. Eyvah şimdi ne olacak gibi karamsar tablolardan uzak, şimdi farklı ne yapar, bu krizden birey olarak nasıl çıkarım yönünde düşünmeyi ilke edin. Mutlaka bir şeyler bulacaksınız.

Ama unutmayalım, biz bu savaşı ka-za-na-cağız!

Erkan Güzel- Estetica Dergisi Genel Yayın Yönetmeni