Konuğumuz Orhan Bademli

Kategori

İşte Orhan Bademli 

Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Muazzez Ersoy, Emel Sayın, Candan Erçetin, Hülya Avşar, Fatma Girik, Yıldız Kenter, Cindy Crawford, Eva Herzigova, Linda Evangelista, Elle Macpherson, Yasmin Le Bon gibi isimlerin saçlarını tarayan Orhan Bademli ile kuaförlüğe bakış açısını, eğitmen kimliğini, gözlemlerini, deneyimlerini ve gençlere tavsiyelerini konuştuk.

Renkli kişiliğiyle karşınızda Orhan Bademli ve yılların deneyimi…

Mesleğe nasıl başladınız? Hikayenizi sizden dinleyelim…

1964 yılında kuaförlüğe başladım. İzmir’de Bayram Demir benim ilk ustamdı. Onunla ilişkim çok güzeldi. Beni çok destekliyordu. Çok keyifli bir salon hayatımız vardı. Askere gidip, geldikten sonra Efes Oteli’nde 8 ay kadar çalıştım ve İstanbul’a gelmeye karar verdim. Necdet Rafet Kardeşler’de ve Rumeli Caddesi’nde Şükrü Kaya’nın salonunda deneyim kazandım. 1977 yılında Kuaför Orhan ismiyle kendi salonumu açtım. İşletme becerilerimi geliştirip, müşteri portföyümü oluşturdum. 1985 yılında Sedat Kamaz ile ortaklık kurduk ve salonun ismi ORSE Kuaför olarak değişti. Bu süreçte birçok müşteri grubuna hizmet ve farklı servis vererek, geniş bir kitleye hitap ettik. 1990 yılında Muammer Yaprakgül ile ortaklığımız başladı ve MOS Kuaför kuruldu. Maçka’da ve Akmerkez’de salon satın aldık. 10 sene birlikte çalıştıktan sonra, ortak olmaktan öte abi kardeş gibi çok özel bir bağımız olan Sedat Kamaz vefat etti. Biz Muammer Yaprakgül ile ortaklığımıza devam ettik. Salonun temsil ve imza yetkisinin Muammer Bey üzerine olması nedeniyle ortaklığımızda sorun yaşadık ve ayrıldık. Akmerkez’de bulunan salon o zamanlar 218 milyar ciro ile kapandıktan sonra, üç sene City’s’de OB Hair Stye & Academy’de çalıştım. Şu an Ortaköy ve Avcılar’da Republika Academic Apartments'ta OB Hair Style & Academy olarak iki şube ile devam ediyoruz.

Republika OB Hair Style & Academy nasıl işliyor?

Personelimiz dönüşümlü olarak çekimlerde çalışıyor. Orada daha çok adrenalin var ve daha özgür oluyorlar. Sadece salonda uygulanabilir saçlar değil, daha avangart saçlar tasarlıyorlar. Çalışanlar çekimlere gittikleri zaman vizyonları değişiyor.    

Çalışanlarınızın eğitimi konusunda onları nasıl yönlendiriyorsunuz?

Onları kendim eğitiyorum. Çünkü benim eğitmen olmak gibi bir avantajım var. Farklı stilleri onlara göstermekten öte yaptıkları işin kalitesini artırmaya çalışıyorum. Kuaförler bildiklerinin dışına çıkmak istemiyor. Eski kuşak meslektaşlarım egoları için gençlerin yaptıkları iş doğru da olsa, yanlış da olsa yanlış diyorlar. Herkesin egosunu bir kenara bırakıp, gelişmeye odaklanması gerekiyor. 

Meslek Liseleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Türkiye’de Meslek Liseleri’nin kesinlikle iyileştirilmesi, öğrencilerin sanatsal yönlerini geliştirmelerine yönelik çalışmalar gerçekleştirmeleri gerekiyor. Saça, yüze dokunmadan kuaför olunamaz.

Meslek Liseleri ve Meslek Yüksekokul mezunları daha çok estetisyenlik bölümünü tercih ediyorlar. Kuaförlük beceri istiyor. Okulların daha iyi eğitim verebilmelerine yönelik ihtiyaçlarının giderilmesi için formüller üretilmesi lazım. Önemli olan mezun olduklarında yeterli olmaları. 

Peki dünden bugüne kuaförlük sektöründe ne değişti? İleride ne olacak?

Teknoloji ve yaşam stilleri ile beraber sektörün dinamikleri ve kuaförlerin bakış açıları da değişiyor. Ürün gamları geliştikçe, kuaförlerin artistik becerilerini ortaya koyacakları alanlar genişliyor. Eskiden içeriğinde saçların tutucu olmasını sağlayan bir madde barındırdığı için bira ile saç tarardık. Makinede yarım saat kaldıktan sonra biranın kokusu kaybolurdu. Saça parlaklık ve kayganlık sağlayan Necip Bey briyantini salonların vazgeçilmez ürünüydü. O zamanlar saçlar fırçalanıyordu ve maşa ile düzeltiliyordu. İlerleyen yıllarda salon araçlarında da çeşitlilik arttı, düzelticiler gibi kolaylaştırıcı birçok ürün piyasaya sürüldü.

Günümüz teknolojisinde kuaförler bilgiye daha hızlı erişebiliyor, dolayısıyla yurtdışında yapılan saçları, adım adım eğitim videolarını araştırıp, kendi yorumları ile salonlara yenilikçi servisler kazandırabiliyorlar. Fakat eğitimlere katılmayan kuaförler altyapı eksikliğinden dolayı gördükleri modelleri uygularken teknik olarak yetersiz kalabiliyorlar.

Kuaförlük sektörü ülkenin demografik ve kültürel yapısı ile birlikte de değişim gösteriyor. Tüketici beklentilerinin yükselmesi kuaförlerin de gelişmesini sağlıyor.

Salonda farklılaşmak için ne yapmak gerekir?

Müşteri artık kuaförüne çok güzel oldu değil, harika yaptın demek istiyor. Bunu yapabilmek için kendimizi geliştirmek ve müşteri beklentilerinden daha fazlasını onlara vermek zorundayız.

Teknolojinin gelişmesi ile bilinçli tüketici kitlesi arttı ve kuaförün yaptıklarını kendileri yapabilir hale geldiler. Salonda onlara mutlu olabileceği şeyleri söylemek ve yapmak zorundasınız. Müşterinizi analiz ederek, mevsim renkleri hakkında bir şeyler söyleyebilirsiniz. Kişiye göre servis vermeniz gerekiyor. Eğer ismini söylediğinizde hemen kafasını çeviriyorsa, aceleci bir müşteri olduğunu anlıyorsunuz, ona göre servis veriyorsunuz. Seslendiğinizde vücuduyla yavaşça dönüyorsa, çay, kahve ister misiniz diyorsunuz, saçı ile ilgili karar verme aşamasında uzun uzun konuşuyorsunuz. Kontrolü seven bir müşterinize yumuşak saçlar tararsanız rahatsız oluyor, çünkü daha güçlü bir ifade istiyor. Kuaförün duyguları önemli değil, müşterilerin duyguları önemlidir. Artık müşterinin duygularını anlayarak yaklaşabilen kuaförler başarılı olabiliyor. Salonlar için özel konseptler geliştirmek de önem taşıyor. Örneğin cumartesi günleri bizim şarap günümüz diyerek, müşterilere şarap verebilir ve o gün salonda çalan müziği değiştirebilirsiniz. Benim salondaki kadın çalışanların hepsine peruk taktırdığım da oldu, çalışanlara büyük gözlükler takıp uzman imajı verdiğim de oldu. Rock konseptinde tasarladığımız bir koleksiyonumuzun lansmanı sırasında, salon çalışanları ellerinde kartondan gitarlar ile müşterileri karşıladılar. Onlar için çeşitli aksesuarlar aldım. Müşteriler salonda sıkıntılarını bir kenara bırakıyorlardı ve eğleniyorlardı. Onların duygularını başka yönlere çekiyorduk. Çünkü kadınlar kuaför salonlarında nefes almak istiyorlar. Kuaförler artık müşteriye istediği servisi verdikten sonra, işte bu da fişiniz dememeli. Bir otelin deniz kenarında otururken servis elemanının size buzlu havlu vermesi gibi salonlarında müşteriye bu duyguyu yaşatması gerekiyor.

Bir kuaför salonu neden koleksiyon çalışması yapmalıdır?

Her salonun, müşterilerine kendi tasarladığı koleksiyon çalışmalarını sunmaları gerekiyor. Salonunuzda bir başkasının tasarladığı bir saçın posterini asarsanız kimliğinizi yansıtmış olmuyorsunuz. Kendi koleksiyonunuzu tasarlamadığınız taktirde, sadece kendi işinizi yapan ve ne kadar kazanacağınızı düşünen bir esnaf oluyorsunuz.

Gençlere neler tavsiye ediyorsunuz?

Aklını, yüreğini ve ellerini iyi kullanmalarını tavsiye ediyorum. Dürüst olmalılar. Müşterinin her bir saç teli sizin gelir kaynağınız ise ona saygısızlık ve nankörlük yapmamalısınız. Saça röfle yapılmaması gerekiyorken, yapıyorsanız ve saçı yakıyorsanız bu suç işlemek oluyor. Daha fazla ciro yapmak için müşterinin saç sağlığına zarar verecek bir işlem yapmamalarını öneriyorum. Müşteri sadakati açısından günü kurtarmayı düşünmemeliler.

Müşteri sadakati nasıl oluşur?

Müşterinin geçmişi ile ilgili bilgiye sahip olmak gerekiyor. Bir yılda ne kadar boya yaptığını, kaç kere saç kesimi için salonu ziyaret ettiğini, kaç kere model değiştirdiğini, bir yılda ne kadar seyahate gidip, kaç kere düğüne ya da bir davete katıldığını bilmek gerekir. Müşteri davranış biçimlerini biliyorsak, önereceğimiz saç stilleri de ona göre oluyor. Bunları yaptıkları sürece kuaförler mesleklerinden zevk alırlar ve müşteri kazanırlar.  

Projeleriniz ve ödülleriniz de var. Bunlar neler?

‘Haute Coiffure Française'' ‘de benim başkanlığımda Murat Kayabaşı, Ercan Yılmaz, Filiz Afirasyap, Cem Arpaç, Ayhan Kalkan, Mehmet Çalıkoğlu, Gürkan Savat, Selçuk Ordal ve Adnan Serter'den oluşan ekip ile Mevlana felsefesini saç modellerine yansıttık.

HCF’nin dünyada verdiği dört ödülden birini aldım. Türkiye de ilk  kez gerçekleşen Eurovision yarışmasının saç tasarımlarında profesyonel bir organizasyon ile 42 MOS personeli ile çalıştık.

Fashion TV Moda Ödül Töreni’nde en iyi saç tasarımcı ödülü kazandım. Türkiye’nin birçok ilinde saç sovları ve defileler gerçekleştirdim.

Şu anda Yıldırım Mayruk, Cengiz Abazoğlu, Vural Gökçaylı Arzu Kaprol Hakan Yıldırım, Cemil İpekçi, Kareoraf Uğurkan Erez ile ortak projelerde ve moda sektörüne yön veren profesyonellerle iş birliği içerisinde çalışmalarımı sürdürüyorum.

Bu güzel sohbet teşekkür ediyor, başarılar diliyoruz.

Önerilenler

Benzer İçerikler