Osman Özer
Sektörde 50 yıllık deneyimi ile kuaförlüğün geleceğine yön veren “Okul Sektör Projesi” içinde de yer alan Osman Özer ile usta çırak ilişkisini ve gençlere önerilerini konuştuk.
Kuaförlük mesleğine ne zaman başladınız?
Kuaförlüğe, 1966 senesinde, 14 yaşımda Ankara’da Kızılay’da İsmail Mustafa Kuaför’de başladım. Bir süre orada çalıştıktan sonra Ankara Küçükesat Kavaklıdere’de Dez Kuaför’de devam ettim. Şu an sahibi olduğum salonun ismini de oradan aldım. 1969’da da İstanbul’a geldim. 3 sene çalıştıktan sonra askere gittim.1978 senesinde kendi salonumu açtım. Kozyatağında şubem vardı. Bodrum’da bir salon açtık. Orada 2001’den 2003 senesinin sonuna kadar çalıştım. 3 gün Bodrum’da iki gün İstanbul’da bulunuyordum. Bu tempo çok yorucu olduğu için, Bodrum şubesini devrettik.
Eskiden usta çırak ilişkisi nasıldı?
Anne babalar çocuklarını kuaförlere “eti senin kemiği benim” diyerek emanet ederlerdi. Sürekli arayıp çocuklarının ne durumda olduklarını sorarlardı. Çıraklar ustanın gözüne girmeye çalışırlardı. Şimdi çocukların öğrenme hevesi, heyecanı eskisi gibi değil. Merdivenlerin alt katından başlayıp, yavaş yavaş turmanma zihniyetleri yok. Hemen her şey olsun istiyorlar. Yeni gençlik, yorulmadan bir yerlere gelmek istiyor.
Ekip arasında toplantı yapıyor musunuz?
Sık sık toplantı yapıyoruz. Salonda olması gerekenleri tartışıp, çözüm yolları arıyoruz. Bu toplantılar bizi her zaman ileriye götürüyor.
Salonunuzdan ayrılan bir personele yaklaşımınız nasıl oluyor?
Şimdiye kadar salonumdan 150 kişi ayrıldıysa, bunun yarısı salon açmıştır. Genellikle ayrılanlar ekip arasında çıkan tartışmalar yüzünden ayrılmıştır.
Meslek Liseleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
AKD’nin düzenlediği Okul Sektör Projesi kapsamında Sultanahmet’de sertifika verdik. Bu projenin sektör için çok olumlu sonuçlar getireceğine eminim. Meslek Liselerindeki kızların hevesini görmek beni çok mutlu etti. Avrupa’da sektörde çoğunluk kadın kuaförlerden oluşuyor. Türkiye’de İzmir’de salonlarda daha çok kadınlar çalışıyor. Ankara ve İstanbul’da genelde erkekler çalışıyor. Fakat yavaş yavaş sektörde kadın çalışanlar oluşmaya başladı. Kız Meslek Liseleri’nden mezun olananların sektörde olması güzel. Kadınların bu meslekte olmasını destekliyorum. Müşterilerin beklentilerini de daha iyi analiz edebileceklerini düşünüyorum. Bu projenin meyvelerini daha sonra yiyeceğimizi biliyorum. Kuaförlüğün geleceği için hepimiz katkı sağlamalıyız.
50 senedir bu mesleğin içerisindesiniz. Genç kuaförlere ne tavsiye edersiniz?
Yaratmayı seviyorum. Bir daha dünyaya gelsem yine kuaför olurdum. Bence 10 sene sonra kuaförlük çok üst seviyede olacak. Bu aralar kuaförlük çok zor bir dönem geçiriyor. Bazı salonlar kentsel dönüşümden, bazıları anlaşmazlıklardan salonlarını kapatıyor. 10 sene sonra ayakta kalabilen kuaförler çok değerli olacak. Gençlere tavsiyem mesleklerini sevsinler ve değer versinler. Kuaförler heyecan dolu olmalı. Kadını anlayabilecek, sosyal hayatına, gideceği yere göre saç kesmek ve renklendirme yapmaları gerekiyor. İleride bence ustalar çok az ve kıymetli olacak. Mesleğim sayesinde çok şey öğrendim. Gençlere kendilerini geliştirmeleri için eğitimlere katılmalarını öneririm. Eğitimsiz hiçbir şey olmaz. Yetenek ve teknik bir araya gelince mükemmel sonuçlar ortaya çıkıyor.
Osman Özer’e paylaştığı bilgiler için çok teşekkür ederiz.