Authentic Beauty Concept Global Kreatif Elçisi Hester Wernert-Rijn ile sürdürülebilir ürünler, salonlar ve sektör üzerine söyleştik.
Authentic Beauty Concept Global Kreatif Elçisi Hester Wernert-Rijn ile Türk kuaförlere ilişkin izlenimleri, eğitmenlik serüveni, Authentic Beauty Concept deneyimi ve sürdürülebilirlik, favori ürünleri ve gelecek projeleri üzerine söyleştik.
Türkiye’ye ilk kez mi geliyorsunuz?
Hester Wernert-Rijn: Hayır ancak Dalaman’a, Türkiye’ye bir etkinlik için ilk kez gelişim.
Türkiye’yi nasıl buldunuz?k
Her şey çok güzel, çok iyi hazırlanmış, ayrıca hava ve insanlar sıcak, herkes belli bir güzellik konsepti için çalışıyor, herkes yeni şeyler öğrenmeye istekli. Özellikle yeni orijinal teknikleri, saç kesim tekniklerini… Bugün çok şey öğrendiğimi umuyorum ama aynı zamanda herkesle paylaşmak da çok güzel.
Türk kuaförlerini nasıl buldunuz? Yaptığınız işe ilgililer miydi?
Hester Wernert-Rijn: Çok ilgililerdi. Ben de onlarla işin içindeydim. Onlarla birlikte eğlenmeyi seviyorum. Mesela bir şey yaptığımda, “Denemek ister misin?”, diye soruyorum, böylece hissedebiliyor, saça dokunabiliyorlar. Kuaförler izledikleri şeyi hemen denemek istiyorlar. Bu biraz da ego meselesi, seni izliyorlar ve “Bunu ben de yaparım” deyip sahneye çıkıyorlar ama bakıyorlar, olmuyor, bir süre sonra işi kapıyorlar ve o zaman gülümsediklerini görüyorsunuz. Onlara soruyorum, “Bunları kullanacak mısınız ?“diye. Onlarla hem şovlar ve çekimlerde kullandığım hem de salonlara entegre edebildiğim küçük teknikleri de paylaştım.
2019’dan beri Autentic Beauty Concept’in Global Kreatif Elçisisiniz. Salonunuzda para kazanıyorken neden ve nasıl eğitim işine girdiniz?
Hester Wernert-Rijn: Dört yaşından beri hep kuaför olmak istedim. Bu, hayatımda değiştirmek istediğim bir şey değildi. Okul benden daha fazla okulda kalmak ister miyim diye sorduğunda, “Hayır, ben gerçekten kuaförlük yapmak istiyorum” dedim. 16-17 yaşlarındayken eğitim vermek istediğimi ve kendi salonumu açmak istediğimi fark ettim. 20 yaşındayken daha bağımsız olmak istedim. Bu yüzden Güney Afrika’ya seyahat edip orada kuaför olarak çalıştım. Hayatımda attığım pek çok adım oldu. Kuaförlüğün her yönünü bilmek istiyordum. Hedefim daima bu oldu. Daima saç etkinliklerine katılmak, örneğin farklı örgü tekniklerini, farklı kültürleri tanımak istedim, çünkü biri koltuğuma oturduğunda ona , “Hayır, senin istediğin saçı ben yapamam, çünkü nasıl yapacağımı bilmiyorum” cevabını vermek istemedim. Şu an 43 yaşındayım. 20 yaşımdayken freelance işler de yapmaya başladım. Yıllarca Eugene Souleiman’ın ilk asistanı olarak çalıştım. Yamomato, Aleqander McQueen ve diğer başka moda şovlarında görev aldım.Sonradan Tom Ford gibi tasarımcıların moda şovlarını kendi başıma üstlendim.
25 yaşında Amsterdam’da kendi salonum Mogeen’i açtım. Aslında her şeyden biraz… Son 15 yıldır dünya çapında kuaför eğitimlerine katılıyorum. Authentic Beauty Concept bana geldiğinde, hayatımda çok doğru bir zamandı. Authentic Beauty Concept ile çalıştığım dönem hayatımda daha huzurlu hissettiğim bir dönem. Ve hala öğrenmeyi seviyorum. Bunun sonu yok. 80 yaşıma gelsem ve karşıma farklı bir saç dokusu çıktığında, bu harika, keşfedecek yeni bir doku diye heyecanlanırım. Hala öğrenmeye istekli olurum. Kalbimi daima açık tutuyorum.Kuaförlere de daima sessiz olmalarını tavsiye ediyorum. Asla her şeyi bildiğinizi zannetmeyin.
Artık çekimlerde çalışmıyorum, üç çocuk annesiyim. Kendi markamı baştan yarattım ve eğer kuaför olarak dünyaya bir katkımız olacaksa bunun ürün geliştirmeye katkı ile olacağını düşünüyorum. Authentic Beauty Concept ile de boya ve renk geliştirme üzerine çalışıyoruz. Daima öğrenmeyi çok sevdim, öğrenmenin asla sonu yok. Her zaman kuaförlere de asla “her şeyi biliyorum, tamamım”, demeyin diyorum.
Başarının gerçek sırrı bu olabilir mi? Her gün yeni bir şey öğrenmeye istekli olmak?..
Hester Wernert-Rijn: Bir sonraki adımım beni yüz metre ileriye götürecekse bir adım geri gitmeyi dert etmem. Çok çalışıyorum. Bazen 6-7 gün boyunca saatlerce çalışıyorum. Hollanda’da saç ödüllerine hazırlanırken bazen gece dörde kadar çalışırdık. Eşim, elinde içki ve yemeklerle gelirdi. Ben de onun kafasına bir peruk yerleştirir, “Bir yürüyebilir misin, denge doğru mu göreyim” derdim. Daima farklı saç modelleri çalışabildiğimi göstermek istedim. İşte doğaldan yapılıya, günlük kullanılabilir saçlardan avangarda kadar… Günlük kullanıma uygun doğal stillerden avangard saçlara kadar…
Hollanda’da kuaför yarışmalarına katılırdım artık katılamıyorum ama katıldığım zamanlardan toplam 21 ödülüm var.
İnsanlara da eğer şunu yaparsanız saçı biraz kusurlu, doğal gösterir, gibi tavsiyeler veriyorum. Rüzgar varsa daha başka bir şekilde çalışıyorsunuz. Başka renklerle çalıştığınızda saç bambaşka oluyor. Saçı çok seviyorum. Tıpkı kumaş gibi, her elinizi sürdüğünüzde farklı bir şey ortaya çıkmıyor.
Hester Wernert-Rijn:Hollanda’da neden artık yarışmalara katılamıyorsunuz?
Hester Wernert-Rijn: Yılın Kuaförü ödülünü üç kez kazandığınızda Hall of Fame’e (Şöhretler Salonu) çıkıyorsunuz. Ve orada bitiyor. Bence birçok kuaför artık katılamadığım için mutlu, çünkü her seferinde “Of, Hester yine katılıyor” diyorlardı. Onların çaba sarf etmediği anlamına gelmiyor ama ben daima çıtayı bir adım ileriye götürdüm.
Authentic Beauty Concept ile hayatımın daha sakinleştiği dönemimde çalışmaya başladım. Artık çekimler yapmıyordum Ayrıca, üç çocuk annesiyim. Yani, Authentic Beauty Concept bana çok doğru bir zamanda geldi. Markayla işin ta en başından çalışmaya başladım. Bu da laboratuvara girip markanın nasıl inşa edildiğini anlayabiliyorum. Kuaförlerin ilgisini nasıl çekebileceğimizi ve dünyaya nasıl bir katkı yapabileceğimizi düşünmek… Bir katkım olabilecekse bunun ürün geliştirme tarafında olacağını düşünüyorum.
Daha önce de farklı markalarla çalıştığınız. Authentic Beauty Concept’I sizin için farklı kılan ne?
Hester Wernert-Rijn: Daha önce başka markalarla çalıştım. Ve daima daima mutluydum, çünkü sürekli bir öğrenme süreci söz konusuydu. Authentic Beauty Concept benden marka sözcüsü olmamı istediğinde, açıkçası biraz korktum, çünkü henüz pek bilinmeyen bir markayla çalışmanın zorluğunu biliyorum. Hiçbir kuaför ne olduğunu bilmiyordu. İşte, vegan falan… “Fazla mı organik acaba?” Bir sürü soru vardı kafamda. Ürünün gerçekten organik olması ve tamamen kusurlu saçlarla başlamak güzeldi… Sonra biraz daha şekillendirmeyle saçı güncelleme, ürünleri saçla nasıl buluşturacağımızı, nasıl harmanlayacağımızı keşfetme ve onu daha modaya uygun hale getirme macerası çok güzeldi. Ama daha cool ve şık bir şekilde…
Kullandığımız ürünler ve kimyasal içerikler nedeniyle kuaförlük endüstrisi çok kirli bir endüstri. Authentic Beauty Concept’le çalışmaya başladıktan sonra salonunuzda neler değişti?
Hester Wernert-Rijn: Evet salonda bir şeyleri değiştirdim. Ama çevre dostu anlayışı salonumda zaten benimsemiştim. Salonumda tasarım aynalarım ve masalar doğal ahşaptır ve ahşabı tren raylarından gelme. Yani zaten daha önce kullanılmış, yeni değil. Ayrıca çeliği kullanırız, çünkü çelik uzun süre dayanan sürdürülebilir bir malzemedir. Salonumda ayrıca daha uzun süre dayanan, daha sürdürülebilir olan kurutulmuş çiçekler kullanıyoruz. Beni yanlış anlamayın, çiçekleri severim ama kuru çiçekler de aynı hissi veriyor. Çünkü zaten giysiden gıdaya her şeyi aşırı tüketiyoruz. Bu yüzden bazı şeylerde azalmaya gidiyoruz. Bu aynı zamanda dünya için de daha iyi. Salonda alışıldık olarak kurabiye değil, kuruyemiş ikram ediyoruz, çünkü aynı zamanda daha sağlıklı. Müşterilerimiz de çok seviyor. Aynı zamanda kuru üzümlü saf çikolata ikramımız var, çünkü çikolata insanı mutlu eder. Yani biraz dengeliyoruz. Aydınlatma için farklı ışıklar ve ayrıca klimayı kullanıyoruz. Böylece kullandığımız elektriği kontrol edebiliyoruz. Küçük adımlar belki ama en azından kendi küçük katkımı yapıyorum. Pek çok insan sizi bu yüzden seçiyor. İster Türkiye’de, ister Paris’te yaşayın, Authentic Beauty Concept’i tercih ediyorsanız, belirli bir yaşam tarzınız var ve belli bir biçimine inanıyorsunuz demektir. Markanın topluluğunun da çok hoş olduğunu fark ettim. Tüm kuaförler çok nazik, çok rahat. Birbirimizle rekabet etmiyoruz. Birbirimizle bilgi paylaşmak da çok güzel.
Organik ve vegan olmanın ötesinde çok “cool”,çok organik ve kendisini konumlandırma açısından çok akıllı bir marka. Mesela yeniden doldurulabilir şampuanlar. Bu çok cool. Her şeyin çözümü değil ama en azından bir başlangıç
Özellikle ebeveyn … Kızım Lily 9 buçuk yaşında. İkiz oğullarım var, onlar da neredeyse beş yaşında. Özellikle ebeveyn olduğunuzda hayat perspektifiniz değişiyor. Çocuklarımın benimle gurur duymalarını istiyorum. Ben gittiğimde onlara daha iyi bir dünya bırakabileceğim adımları kişisel olarak atıyor olmak istiyorum. Dolayısıyla Authentic Beauty Conceptile çalışmamın temel gerekçesi buydu. Bir sürü marka gördüm ama arkasında bir güç olan bir markayla çalışmak da benim için önemli. Bir şeyleri iyileştirmek üzere çalışan markaları seviyorum ve bence Henkel bu açıdan örnek bir şirket. Kuaförlük endüstrisinde çok deneyimliler, Authentic Beauty Concept de bu sektörde bir şeyleri daha iyi hale getirmek için çok önemli bir adım.
En favori Authentic Beauty Concept ürününüzün ne olduğunu merak ediyoruz.
Hester Wernert-Rijn: Her zaman bana bunu soruyorlar. Bir tane seç! Sadece bir tane seçemem.
Erkan Güzel: Benim bir favorim var açıkçası. Şampuan. Tek kullandığım ürün bu.
Hester Wernert-Rijn: Benim seyahat çantamdaki ürünlere bakarsak, başlangıç olarak saçımı nemlendirmek ve beslemek içine Cleanser and Hydrate Conditioner… Mesela benim saçım böyle ama saçımın daha aslan gibi görünmesini seviyorum. Daha katmanlı bir görünüm için Flowless Primer’ı daima kullanıyorum. Saç diplerimde daha fazla doku için Nymph Salt Spray,
Eğer saçımı fönleyecek zamanım varsa o zaman Amplifier Mouse köpük de uygulamam gerekiyor, biraz doku için sprey ve pudralarını kullanıyorum.
Galiba bütün seriyi kullanıyorum. Bu iş biraz makyaj yapmak gibi…
Covid süreci ve sonrasında endüstride pek çok şey değişti. Etkinlikler, fiziksel eğitimler, şovlar azaldı. Yeni yeni normale dönüş başladı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hester Wernert-Rijn: İnsanların artık palavraya ve sahte şeylere karnı tok. Belki bunu böyle söylemek biraz sert ama…Gerçek şeyler görmek istiyorlar. Modeller için de aynı…
Eskiden sıfır beden modeller sahnedeydi, şimdi ise her bedenden modelleri görüyoruz. Tek bir insan tipinden çıkarak her tip insanı kucaklamaya başladık ve bence bunu görmek çok güzel. Covid süresince insanlar hayatlarını nasıl yaşayacakları, kullandıkları ürünler konusunda daha akıllandılar. Beslenmeleri mesela, belki daha az et, daha az balık yemeye ya da tamamen vegan beslenmeye başladılar Diğer yandan salonumda çalışan kızlar ve erkekler biraz depresif oldular, çünkü devamlı evdeydiler. Başlangıçta güzel geldi ama…Sonra salona dönmek istediler ve dönebildiklerinde sürekli yorgunlardı. “Neden yorgunsunuz?” diyordum. Çocuklarınız ya da ev ödemeniz yok,” diye düşünüyordum ama yaşanan süreç onları zihinsel ve duygusal olarak çok yordu. Bununla birlikte paralarını harcama şekilleri değişti. Öte yandan, kuaförlük sektöründe insanlar bir şey gerçekten iyiyse ona para harcamaktan çekinmiyor. Her şeye para harcamaktansa iyi olan tek bir şeye yönelmeyi tercih ediyorlar. Bu yüzden etkinliklerin azalması kötü bir şey değil, çevrimiçi (online) platformlarda da eğitimler yapılabiliyor. şimdi daha geniş bir erişim alanı var. insanlar başta şeş diye düşünüyordu. Yani, birbirimizi bu değişimlerde görmek güzel bütün o duyguları yaşamak…ama böyle zamanlarda, yani farklı ve zor dönemlerde daha yaratıcı şeyler ortaya çıkar. Bu benim için de geçerli, önümüzdeki yıl göreceksiniz.
Biraz ipucu verebilir misiniz?
Hester Wernert-Rijn: Covid döneminde saç için cool bir araç tasarladım. Çok cool bir araç. Bu fikir bana yıllar önce Güney Afrika’da yaşadığım dönemde aklıma gelmişti. Orada ayrı zamanlarda iki kere yaşadım. 20-21 yaşlarımda. Daima prodüksiyon sonrasında atılan dünya kadar yemek olurdu ve o zaman aklıma geldi. Bir sürü çocuk vardı. Nerede yaşadıklarını sordum.Pek çoğunun evi bile yoktu. Bir çoğu gecenin yarısı istismara, tecavüze uğruyordu. Bunu duyunca, ileride bir şekilde bir gün onlara dokunabilecek bir şey yapmaya o zaman karar verdim. Henüz bunu yapamıyorum ama küçük adımlar atmaya başladım. Başlangıç olarak büyük oranda geri dönüştürülebilir plastikten üretilen bir şey tasarladım. Hem saçlarda kullanabilecek hem de onlara da iş kaynağı olabilecek özel sürüm bir başka projem var.
Ve bir gün bir okul açabilmeyi çok istiyorum. Gündüzleri eğitim verilecek ve geceleri çocuklara ev olacak bir yer. Çünkü artık yapabilirim, çocuklarım ve kocamla iyiyim. Çok fazla müşterim var ve söz konusu şey çelik ya da ahşap bile olsa buna rahatlıkla para yatırabilecek müşterilerim var.
Bana para vermeyin, birlikte okulu inşa edelim, çünkü para vermekle iş bitmiyor,
İşimi seviyorum ama aynı zamanda yaratıcılığı paylaşmak ve saç sektöründe küçük bir hareket yaratabilmeyi istiyorum. Bana katılın, bu aracı seveceksiniz ve minnettar olacaksınız. Sadece bana değil… Herkesin yüzüne ekstra bir gülümseme katabilmek için… Daha işin çok başındayız ama en azından başlattık, ama bunu yapan tek kişi ben değilim. Bence Covid gerçekten insanları farklı sınırları aşmaya itti. Dünyaya yardım etmek, çocuklara yardım etmek… Artık hiçbir şey sadece benim ya da sizinle ilgili değil…
Sanırım, bu projelerle birlikte çocuklarınız sizinle çok gurur duyacaklar
Hester Wernert-Rijn: Evet, umarım. Bunu yapmamın tek nedeni benimle ilgili hatırlayacakları tek şeyin çalıştığım büyük kampanyalar ya da turlar olmasını istemiyorum. Bu, hayatlarının yüzde 10’u bile olsa o yüzde onu yardımseverliğe adarlarsa o zaman mutlu olacağım.
Türkiye’de kuaförlük sektörü kalifiye ve yetişmiş eleman konusunda büyük bir sıkıntı yaşıyor.
Hester Wernert-Rijn: Hollanda’da da durum aynı. Ben çok şanslıyım, tahtaya vurayım, henüz bu anlamda bir problem yaşamadım, çünkü aslında insanlar bana geliyor. Öte yandan, insanlar uzun süre bir yere gidiyor ve sonunda, “Ben bu kuaförden memnun değilim”, diyorlar. “Son 10 yıldır buraya geliyorum ve artık değiştirmek istiyorum”, diyorlar. Bence bu, kuaförler için de bu geçerli.
Burada çalışıyorum ama çalışmak istediğim yer gerçekten burası mı?
Geleceği düşünmek için çok zamanları var ve güçlü olan ayakta kalacak. Daha fazla çalışmaları gerekiyor. Bir hayli zor. Sadece kuaförlük sektöründe değil, başka sektörlerde de aynı şey söz konusu. Restoranlar mesela… Benim eşim restoran sahibi. O da kalifiye eleman bulmakta zorlanıyor. Nerede bu insanlar, merak ediyoruz. Her yerde durum bu. Mesela Hollanda’daki havaalanları. İnsan yok! Restoranlar, saç sektörü, hatta bankalar bile… İnsanlar bugünlerde paralarını neye harcıyorlar bilmiyorum ama aynı zamanda şunu fark ettim . Yeni nesil daha az çalışmak istiyor. Daha az çalışıp aynı miktarda para kazanmak istiyorlar.
Büyümek isteyen kuaförlere ne tavsiye edersiniz?
Hester Wernert-Rijn: Ben Covid döneminde İnstagramı çok kullandım. kuaförlere de sosyal medyayı etkili ve akıllı kullanmalarını tavsiye ediyorum. Salonunuzun videolarını çekmeyi ihmal etmeyin; çok katı ve belirgin bir şekilde yapmayın ki salonun doğal atmosferi bozulmasın. İyi videolar çekin ki kuaförler gelip sizin yanınızda çalışmaya can atsın. Sosyal medyayı her zamankinden çok kullanırdım.
Türk kuaförlerine bir mesajınız var mı?
Hester Wernert-Rijn: Evet, tabii. Türk kuaförlerine şöyle bir mesaj vermek istiyorum. Hepinizin saçı çok sevdiğini biliyorum. Yaptığınız şeyi yapmaya devam edin ve daima öğrenmeye açık olun. Daima başka insanlara yardım etmek için %10-%12’lik bir alan bırakın. Başka başka yollarla… Benim Instagram hesabımı takip edin, çünkü gelecek aylarda her zaman sizi göremesem de sizin beni görebileceğiniz zamanlar olacak! Ve yeniden gelmeyi umut ediyorum. Görüşürüz.