Estetica Dergisi’nden özetler: ‘Yeni Nesil Kuaförlük’ – 1

Kategori

'Yeni Nesil Kuaförlük' – 1

Estetica Dergisi ile L'Oreal Professionnel tarafından düzenlenen ve moderatörlüğünü Metin Bahçecik ile Erkan Güzel'in yaptığı 19. Yuvarlak Masa toplantısında ‘Yeni Nesil Kuaförlük’ mercek altındaydı.

İletişim ağlarının güçlendiği, dijital mecralarda insanların kendilerini ifade edebildikleri yepyeni bir çağa adapte oluyoruz. Değişen tüketici alışkanlıkları ve mesleki düzenler üzerine 19. Yuvarlak Masa toplantısı ile ‘Yeni Nesil Kuaförlük’ konusu, işletmeciden ekibe, müşteriden sosyal medyaya her türlü ayrıntısı ile ele alındı. L’Oréal Professionnel’in öncülük ettiği 19. Yuvarlak Masa’dan özetler:

Metin Bahçecik: Benim için Yuvarlak Masa toplantıları çok değerli ve kıymetli. Çünkü bana yapılan geri bildirimlere göre Yuvarlak Masa toplantıları keyifle okunuyor ve takip ediliyor. Bizim sektör olarak bir arşivimiz olmadığı için Yuvarlak Masa’nın katılımcılarla beraber Türkiye’de kuaförlük ile ilgili bir arşiv niteliğinde olduğunu düşünüyorum. Biliyorum ki tüm sektör için de çok değerli. Bunun için hem L’Oréal Professionnel’e hem de Estetica Dergisi’ne teşekkür ediyorum.

Bugün yepyeni bir konumuz var. Geçmiş tabii ki çok önemli ama geçmişe bakıp kalmak yerine yeni nesili dinlemek için toplandık ve yeni nesilden konuklarımızla beraberiz. Sektörü neler bekliyor? Gelecekte kuaförler neler yapmalı? Çalışanlar veya salonlar nasıl işleyecek? Hepsini konuşacağız.

Emine Akad Gürpınar: Yuvarlak Masa toplantılarını, bunca senedir devam eden bir ritüel halini almış olması, katılımcıların kalitesi ve sohbetin düzeyinin gerçekten sektör açısından aydınlatıcı olması sebebiyle çok kıymetli buluyorum. Aynı zamanda okuyucuların da gerçekten faydalandığını düşündüğümüz için desteklediğimiz bir çalışma. Burada her zaman çok büyük bir deneyim paylaşımı oluyor. Seçtiğimiz konularda ise çeşitliliğe yer vermeye çalışıyoruz. Yeni nesil de bu anlamda bizim için çok kıymetli ve önemli. Onları dinlemek bu toplantıda çok güzel olacak. Çok değerli bir grup ile bir aradayız.

Soner Dalkılıç: Ben ilk önce mesleğe Akhisar’da başladım ve o salona dair sadece iş disiplini aklımda kaldı. Burada çok az bir süre çalışmama rağmen salonun sahibimiz; çok disiplinli, çalışanına saygı duyan, müşterisine saygı duyan ve müşterisini seven bir insandı. İzmir’e gittiğimde de onu örnek almaya devam ettim. Bu işi yaparken örnek aldığım isimler ise hep duyduğum insanlardı. 1990’lı yıllarından bahsediyorum. Örnek aldığım kişiler; Orhan Bademli, Bahçecik, İzmir’de Kemal Mustafa idi ama bu isimler hiç görmediğim meslektaşlarımdı. Fakat müşterileri bizim salonlarımıza da geliyordu ve onların müşterilerinin ne kadar kaliteli insanlar olduğunu gözlemliyordum.

İşimizle ilgili şöyle bir konu var “İşletmeci mi olmak lazım yoksa kuaför mü olmak lazım?” diye. Ben kuaför oluyorum, işletmecilik kısmını ise bir arkadaşa devrediyorum ama ona saygı duyuramıyoruz ve bu konuda zorluk yaşıyoruz. Çünkü kapıda benim adım yazıyor. Müşteri de aynı şekilde; geldiğinde kapıda kimin adı yazıyorsa, saçını o kessin ister. Ekip de kapıda kimin adı yazıyorsa ondan emir almak istiyor. İşte personelle bu şekilde sıkıntılar yaşıyoruz.

Eskiden müşteriler tarafından maddiyat daha çok önemseniyordu. Müşteriler şu an maddiyata çok önem vermiyorlar. Biz istediğimiz gibi fiyat belirleyebiliyoruz. Bu özellikle insanların kendi işlerini sosyal medyaya koymasından sonra kolaylaştı. Çünkü görsellik ön plana çıktı. Bunun sebebi müşterinin sonucu görüyor olması. Bütün kuaförlük adına sosyal medya bu kadar yaygınlaşmasaydı fiyatlarımızı bu kadar yükseltemiyor olabilirdik. Sosyal medya, sektörde son bir buçuk yılda inanılmaz bir fiyat artışı yaşanmasını sağladı. Yeni müşteriye kendimizi bu yolla anlatabildik ve müşteriler sonucu görerek salona geldi. Bizim salonumuzda sosyal medya ile ilgilenen biri var. Hafta içi salona geliyor,  sadece sosyal medya ile ilgileniyor ve bu sayede ilerleme kaydediyoruz. Hem saç yapıp, hem fotoğraf çekip, hem de o fotoğrafı düzenleyip paylaşınca sosyal medya ilerlemiyor ya da biz bunu başaramıyoruz. Bu işle ilgili salonda biri olunca daha hızlı ilerleme kaydediyoruz. Müşteri bizim yaptığımız işi gördüğünde güveniyor. Bu yeni nesil müşterinin neyi istediğini bilen müşteri olduğunu gösteriyor. Böylece hem kendinizi hem de ekibinizi geliştirerek daha iyi büyüyorsunuz. Yeni nesil müşteri işlemlerin bedelini ödemeye hazır olduğu için aslında sosyal medya kuaförler açısından çok büyük bir fırsat.

Eğitimlere katılıp salonuma geri döndüğümde dekorasyona dair bile olsa hiçbir şeyi beğenmemeye başladım. Eğitimlere ben gittiğim için ekiple aramızda mesafe oluşmaya başlamıştı. Onların tarzı, konuşması ve benzeri özellikleri benim eğitimlerde kazandığım değerlere denk olmalı. Hep beraber yükselmeliyiz ve ben bunu fark ettikten sonra ekibimi birçok eğitime daha fazla katılımcı ile gönderdim. Ekiple beraber eğitimler yapıldığında ekiple aranızda mesafe oluşmuyor. Belli bir seviyeye gelip yanımdan ayrılanlarda oldu ama bunu korkmadan yapmak çok önemli. Çok başarılı arkadaşlar da benim yanımdan ayrıldı fakat onlar ayrıldıkça benim cirom arttı. Ekibimde kimin hangi özelliği öne çıkarsa ona göre görevlendirme yapıyorum. Saç, makyaj, satış, işletme gibi alanlarda ekipten kim hangi öne çıkan özelliklere sahipse ona göre sorumlulukları dağıtıyorum. Sıkıntısı olan elemanı çıkarmaktan ziyade nerede görevlendirebilirim diye düşünmeliyiz ya da elemanın sıkıntı yaşadığı görevleri ona vermemek de bir çözüm.

Metin Bahçecik: Çalışanların değerlerine bakıp ona göre görevlendirmeler yapabilmek çok iyi bir tespit. Aslında bütün ekipleri gözden geçirmek ve yeteneklerine göre yönlendirmek lazım.

Devamı yarın…

hairist.com.tr’nin resmi

 mobil uygulaması Android ve IOS işletim sistemli akıllı telefonlarda!  

İndirmek için tıklayın:   

 

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mobiroller.mobi9450942228

 

https://itunes.apple.com/tr/app/hairist/id982145975

Önerilenler

Benzer İçerikler