Yeni yapılanması ile Davines Türkiye’de yenilikler devam ediyor. Güneş D’Alba, Davines İtalya’yı temsilen çalışmaları yakından takip ederken Davines’in hedefleri de her geçen gün büyüyor. Son gelişmeleri Murat Abacılar ve aynı zamanda bir kuaför kızı olan Güneş D’Alba’dan dinledik.
Davines Türkiye’deki gelişmeleri ve hedefleri sizden dinleyelim.
Murat Abacılar: Davines Türkiye’nin 13. yılı. Bu yıl yenilenen anlaşamamıza paralel çok güzel projeler hazırlıyoruz. Güneş Hanım’ın da bize katılmasıyla çok başarılı işler yapacağız.
Sizi biraz tanıyabilir miyiz Güneş Hanım?
Güneş D’alba: Davines’e 2011 Ekim itibarıyla başladım. Onun öncesinde altı yıllık bir sektör geçmişim var. Yine İtalyan markasıyla birlikte çalıştım. İş geliştirme, Türkiye ve Orta Doğu pazarına bakıyordum. Davines kişisel olarak çok beğendiğim ve sevdiğim bir markaydı. Hem sürdürülebilirlik konsepti hem kuaför kanalında yaptığı yenilikler, eğitim alanında sürdürdüğü geniş yelpazesi ve son kullanıcıya sunduğu ürünlerle dikkatimi çeken bir markaydı. Ocak itibarıyla da tam olarak oryantasyonu bitirip Türkiye, Balkan ülkeleri ve Ortadoğu ülkelerini devraldım.
Hangisi pazar olarak daha büyük?
Güneş D’alba: Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri.
Orta Doğu ve Balkanlar ile karşılaştırınca Türkiye pazarını, Türk kuaförlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Güneş D'alba: Bu zamana kadar olan süreçte Murat Bey ve ekibi, gerek kuaför kanalında gerek son tüketici tarafında marka bilinirliği adına çok güzel bir iş çıkardılar. Şu anda hedefimiz derinleşmeyi sağlamak. Marka büyüyor; hedefimiz bu büyümeyi devam ettirmek.
Ekibiniz kaç kişiden oluşuyor?
Murat Abacılar: Teknikte beş, satışta 17 kişiden oluşan bir ekibimiz var. Pazarlama, sosyal medya, satış destek, depo ve muhasebe olmak üzere toplamda 45 kişilik bir ekibe sahibiz.
Diğer ülkelerdeki Davines distribütörlüklerine baktığımız zaman, bu çapta ekibi olan bir başka ülke var mı?
Güneş D’alba: Benim bölgemdeki en büyük ekip Türkiye ekibi. Tabii ki özellikle Orta Doğu ekibinde de büyümeye gidiyoruz. Geniş bir coğrafya ve köklü bir oluşum olduğu için Türkiye’de çok daha kapsamlı bir operasyon söz konusu.
Davines’le birlikte Rahmi Koç Müzesi’nde yapılan büyük bir etkinliğiniz vardı. Sonrasında Antalya’da Davines’in 10. yıl kutlaması gerçekleşti. Diğer taraftan da Covid’e rağmen eğitimlere de devam ettiniz…
Murat Abacılar: Çok sayıda yüz yüze eğitimler oldu. Şu anda hemen hemen her hafta bir eğitimimiz var. Yakın zamanda İtalya’da bir organizasyonumuz oldu. Ekim ayında yine İtalya’ya bir seyahatimiz olacak. Hem köyü gezeceğiz hem de bölgelerde etkinliklerimiz olacak.
Bir kuaför kızı olarak o zaman zaten salonunun havasını biliyorsunuz.
Güneş D’alba: Tabii, salonda büyüdüm. Her Cumartesi salona giderdim, yerleri süpürürdüm, bahşiş alırdım. Mezun olduktan sonra IT sektöründe çalışmaya başladım. Kozmetik sektörüne geçiş benim için çok heyecanlı oldu. Çünkü hem içine doğduğum hem de büyürken çok tanıma fırsatı bulduğum bir sektör. O zaman babam büyük markalarla çalışıyordu. Dolayısıyla dev markalarla ilişkilerin sürdürüldüğü bir ekolden geliyorum. Şu anda da Davines’le çalışıyor. Ben başka firmadayken de Davines’le çalışıyordu. O yönden markaya bağlılığı var. Ben de Davines’le çalışmaktan ve özellikle Türkiye pazarına yönelik çalışmaktan çok memnunum. Davines’in de bu sorumluluğu yerel birine vermesi ne kadar başarılı olduğumuzu ve ülke olarak odağımızın nerelere gidebileceğini göstermesi açısından önemli.
Pratikte Davines Türkiye için neler yapıyorsunuz?
Güneş D’alba: İş geliştirme amaçlı satış, pazarlama ve eğitim alanlarında gerekli senelik aksiyon planımızı hem uygulama hem uygulamada yaşanan problemleri çözme adına gerekli adımları atıyorum. Ekibin etkinliklerini, yerel ekiple birlikte eğitim organizasyonlarını yürütüyorum.
Ocak ayından bu yana nasıl bir fark ortaya koyduğunuzu düşünüyorsunuz?
Güneş D’alba: Sonuçları topluyor olacağız. Şu anda ekiyoruz, bunu biçeceğimiz zaman da gelecek. Son iki ayda satışlarımız ciddi anlamda hareketlendi. Bugüne kadar satış ekibimize iki eğitim gerçekleştirdik. Ayrıca, daha önce yapılmayan konsept ve sürdürülebilirlik alanlarında olmak üzere iki günlük bir eğitim gerçekleştirdik. Onun dışında eğitmenlerimizi eğitmek üzere yurtdışından stilistimiz geldi. Eksik buldukları noktaları tamamlamak ve salonları daha iyi destekleyebileceğimizi alanlarda ihtiyaçlarını dinledik. Ek olarak uluslararası bir sanatçımızı getirerek Kuaförler Derneği’nin de dahil olduğu “Master Class” ve “Look & Learn” eğitimlerini gerçekleştirdik.
Şu anda ikinci lansmanımızı yapıyoruz. Davines’in yaptığı bir projeye bağlı çok önemli bir manifesto ürününün ve bu projenin hem son kullanıcıyı, hem kuaför kanalını hem de Davines topluluğuna yönelik bir proje bu. Bunun Davines için ürüne bağlı çok büyük bir dönüm noktası olduğunu söyleyebiliriz. Lansmanı bütün dünyada aynı anda yapılacak. Bu ay içerisinde kuaför kanalına tanıtımını ve dağıtımını gerçekleştireceğiz ama asıl iletişimini Temmuz ayında yapacağız.
Diğer ülkelerle kıyasladığımızda Davines’in hem pazarlama hem de satış ve lojistik altyapısı ve ulaştığı satış hacmi bazında çok büyük çapta bir organizasyon olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Güneş D’alba: Tabii, dünyada 800’ü aşkın çalışanımız var. Yaklaşık 45 milletten insan çalışıyor. Çok ciddi bir büyüme var. Elbette, bu büyümeyi firmamızın çalıştığı bütün iş birimlerinin çok detaylı ve hassas çalışmalarına borçluyuz. Ülke ve bölge müdürlerinin odaklanması gereken bazı alanlar var, gerekli hassasiyeti ve ilgiyi göstererek bu alanlarda çalışmaya devam ediyoruz. Olumlu sonuçlarını da görüyoruz.
Peki Davines için Türkiye’de başka ne fırsatlar görüyorsunuz?
Güneş D’alba: Davines için Türkiye’de çok büyük bir potansiyel var. Şu anda son kullanıcı tarafında marka bilinirliği çok yüksek. Kuaför kanalında da gerekli derinleşmeyi sağlamayı hedefliyoruz. Güzel bir ekibimiz var. Eğitim ekibimiz ile hem globalde hem yerelde kuaför kanalını daha da derinleştirmek üzerine çalışıyoruz. Daha çok eğitim, uluslararası sanatçıların katılacağı, yereldeki yetenekleri de ön plana çıkarabileceğimiz eğitim sınıfları, etkinlikler ve keşif organizasyonlarına yoğunlaşıyoruz.
Davines’in Türkiye’de hem son tüketici hem de kuaför kanalında daha çok konuşulacağı bir döneme girdiğimizi söyleyebilir miyiz?
Murat Abacılar: Kesinlikle. Büyümeyi desteklemek için ekibimize yeni arkadaşları da katıyoruz. Eğitimlerimizi zenginleştiriyoruz. Eğitmenlerimizin bilgi dağarcığını genişletmek için gerekli adımları atıyoruz. Genç arkadaşlara şans vermek istiyoruz. Teknik ekibi biraz daha büyütmek istiyoruz.
Başlangıç noktası ile bugünü karşılaştırdığımızda gördüğünüz Davines Türkiye manzarası için neler söyleyeceksiniz?
Murat Abacılar: Ben bu markayla başka bir markanın danışmanlığını yaparken salonda tanışmıştım. Daha sonra daha sık karşılaşmaya başladım ve sorguladım. “Ya, şunun ambalajına bak, çok basit duruyor,” demiştim. “Ambalajına bakma. Çok başarılı bir marka ve ürünler çok iyi,” dediler. “Peki,” dedim. Üzüldüm, çünkü başka bir markayı satıyordum. Davines’in, o zaman Türkiye distribütörlüğünü yapan firmayla anlaşamadığını ve bir distribütör arayışına girdiğini duydum. Aslında, okuyucularımıza de özellikle belirtelim, bunu bana söyleyen kişi sizdiniz Erkan Bey. (Erkan Güzel). Sizin sayenizde öğrendik. Yedi, sekiz başvuru olmuştu ve bunlar içinde tahmin ediyorum ki ekonomik olarak en güçsüz olan bizdik. Ancak, Davines öyle iyi bir araştırma yapmış ki en çok parası olan değil, bu işe gönül veren bir firma olarak bizi seçti ve biz de gerçekten 12 yılda tırnaklarımızla kazıyarak markayı Türkiye’de önemli bir yere getirdik.
Paylaştığınız bilgiler için çok teşekkür eder, başarılar dileriz.