Pandemi nedeniyle dijital olarak gerçekleşen Yılın Kuaförü Yarışması 2020 ödül töreninde Kesim & Renklendirme Kategorisi Birincisi ve “Yılın Kuaförü” unvanını alan Volkan Hazırcı ile söyleştik.
Volkan Hazırcı, İstanbul
Hairist Yılın Kuaförü Yarışması
2020 Kesim & Renklendirme Kategorisi Birincisi ve Yılın Kuaförü
Hairist Yarışması’na neden katılmak istediniz? Beklentileriniz neydi?
Mesleğimle ilgili sürekli takip halindeydim. Özellikle sektörümüzün önde gelenleri Yıldırım Özdemir, Mahmut Ebil, Sabit Akkaya, Metin Bahçecik ve Erdem Kıramer’i sürekli izliyordum. Tüm organizasyonlarda ortak bir dildi Hairist. Katılımcılara baktım ve “Neden ben de olmayayım?” dedim ve katıldım.
Yarışmaya nasıl hazırlandınız?
İzledim, sadece izledim. Uzun süre seyirci koltuğundaydım. Kendimce net bir çizgim ve düşüncem vardı. Hoşuma giden bir şeyden ilham almalıydım ve bu rakiplerimden farklı olmalıydı. Öyle de oldu. Misafirliğe gittiğim bir akraba evinde, tv üzerindeki dantelden esinlendim. Yani el emeğim başka bir el emeğinden esinlenerek çıktı.
Beklentileriniz gerçekleşti mi?
Açıkçası beklemiyordum. Kendi kendime, “Ya Volkan, şu yapılan saçlara bak, bir de senin yaptığına bak. Farklı olayım derken batırdık mı acaba?” dedim ama 2020 “Yılın Kuaförü” unvanını almak çok güzel bir duygu.
Yarışmanın kazananları bu yıl ilk defa sanal ortamda açıklandı. Ekran karşısında olmak sahneye çıkmak kadar heyecanlı mıydı? Kazandığınızda neler hissettiniz?
Hairist’in tüm yarışmalarında bulundum. Tabi ki o kadar yıl izledikten sonra, siz de bir gün onurlandırılmayı hayal ediyorsunuz. 7-8 kez alkışladıktan sonra, artık alkışlanmak istiyorsunuz. Şans bu ya, bize denk geldi pandemi. Sahne heyecanı kadar olmasa da sanaldaki hazırlık, yarışmacıların ve jürinin özeni harikaydı. İlk deneyimimdi zaten, konuşmakta güçlük çekmiştim.
“Yılın Kuaförü” unvanına sahip olmak nasıl bir duygu? Bu ünvanın size daha fazla sorumluluk yüklediğini düşünüyor musunuz?
Evet, bir yıla damga vurmak harika bir duygu. Ben böyle zamanlarda, meslektaşlarımla beraber olacağım için hep heyecanlanmışımdır. Onlarca “dünyanın en güzel mesleğini” yapanlarla bir aradasın, bu müthiş bir şey. Bu ünvan ile beraber tabii ki gözler üzerinde oluyor, bu da insanı bir sorumluluğa itiyor. Bir proje üzerinde çalışıyorum, eğer gerçekleştirirsem dünyada bir ilk olacak. Heyecanlıyım. Meslektaşlarıma da ilham verebilirsem ne mutlu bana!
Kesim ve renklendirme konusunda bugüne kadar ne tür eğitimler aldınız? Kendinizi nasıl geliştirdiniz?
Kesimde ustam Çetin Karakoç’tur; bende çok emeği var, sağ olsun. Halen Beşiktaş’ta faaliyette olan 3 salonu var. Temelimi ustam ile atıp ülkemdeki değerli kesim uzmanlarından farklı yerlerde eğitimler aldım. Renklendirmeyi ise çok seviyorum. 5 ülkeye gittim; ikisi boya fabrikası olmak üzere boyaların formülasyonunu hazırlayanlarla görüşme fırsatı buldum. Yıllardır elimize alıp sıktığımız boyaların hazırlandığı yerde olmak beni çok heyecanlandırmıştı. Çünkü saç renklendirmeyi çok seviyorum.
Türkiye ve dünyada örnek aldığınız isimler var mı?
Olmaz mı? Var tabi ki. Bunu müsaadenizle ticari ve kreatif olarak ikiye ayırmak istiyorum. Türkiye’de ticari çalışmalarda örnek aldığım başarılı bulduğum meslektaşlarım Özden Kürtür, Cem Salbaz, Yıldırım Özdemir. Cem Gümüş, genç yaşına rağmen harikadır; bence 5 seneye kadar Türkiye’nin adını dünya çapında andıracak bir değer. Keza, Mustafa Akkuş ve Emrah Demirci de öyle. Kreatifte ise aynı sektörü paylaşmaktan mutlu olduğum ve kanaatimce dünya çapında ilk beşte yer alacak olan ismi en başa yazmak istiyorum: İzzet Tabak. Ayrıca Taner Yıldız, Serap Aykut ve yine genç yaşına rağmen çok beğendiğim Çağlar Çiçek… Ülkemdeki kuaförler gerçekten çok başarılı.
Kesim ve renklendirmede başarının sizce yüzde kaçını yetenek, yüzde kaçını eğitim oluşturuyor?
Buna işi sevmek desem çok mu duygusal bir cevap olur? Eğitim bu işin olmazsa olmazı. Ama başarının başlangıcı sevmek… Yaptığım işi sevdiğim için eğitimlere gittim. Yüzdeye vuracaksak yüzde 70 eğitim, yüzde 30 yetenek derim.
Yarışmanın sonucunu ekran karşısında beklerken neler hissettiniz? Bu sonucu bekliyor muydunuz?
Yani yıllarca canlı canlı gördüğüm, görüştüğüm insanlarla aynı ortamda olamamanın yarattığı bir hüzün vardı ama heyecanlıydı. Erkan Bey (Erkan Güzel) o kadar profesyonelce sundu ki, sanki yıllardır online canlı yayın yapıyor gibiydi. Sonuca gelince, inanın hiç beklemiyordum, çok şaşırdım.
Sizce iyi bir kesim ve renklendirmenin olmazsa olmazları neler?
Benim en önem verdiğim nokta yapılacak işlemi planlamak. Gözümü kapattığımda o modeli misafirimle uyumlu görüyor muyum, saç yapısı ve mevsim ile uyumlu mu, bunlara önem veriyorum.
Genel olarak çalışmalarınızda nelerden esin alıyorsunuz?
Ödül aldığım saçta, en başta da belirttiğim gibi, esin kaynağım misafirliğe gittiğim bir evde, tv üstünde duran danteldi. Kreatif çalışmaları sadece kafamda yaparım, uygulamaya gelince hep bir bahane… Sanırım o konuda tembelim. Kafamdaki modeli genelde hiç olmadık objeden çıkarıyorum.
Yarışmanın size ne tür katkıları ve getirileri oldu?
Mevcut saygınlığınız daha da artıyor, tabi bu da insanı onurlandırıyor.
Geleceğe ilişkin hayalleriniz ve planlarınız nedir?
Sektörümüzün ön planda olduğu yarışmaların heyecanla takip edildiği zamanları daha çok görmek istiyorum. Hiç durmadan sürekli kendimi geliştirmek istiyorum, çünkü sektör koşuyor ve durduğum an geride kalacağımın farkındayım. Sürekli yeni şeyler denemek, denemek, bazen yanılmalar da olsa ısrarla denemek…
Her iki birinciye de meslek hayatlarında başarılarının devamını diler, tebriklerimizi sunarız.