Estetica Dergisi'nden özetler: 'Yeni Nesil Kuaförlük' – 6

19. Yuvarlak Masa toplantısında ‘Yeni Nesil Kuaförlük’ mercek altındaydı. İletişim ağlarının güçlendiği, dijital mecralarda insanların kendilerini ifade edebildikleri yepyeni bir çağa adapte oluyoruz. Değişen tüketici alışkanlıkları ve mesleki düzenler üzerine 19. Yuvarlak Masa toplantısı ile ‘Yeni Nesil Kuaförlük’ konusu, işletmeciden ekibe, müşteriden sosyal medyaya her türlü ayrıntısı ile ele alındı. L’Oréal Professionnel’in öncülük ettiği 19. Yuvarlak Masa’dan özetler:

Uğur Bakan: Yeni nesil ne istediğini biliyor olsa dahi aynı zamanda çok kararsız bir nesil. Biz aslında bunu kuaför olarak kendi avantajımız haline de getirebiliriz. Bu kararsızlığı kendi lehimize çevirmek için kararsızlığa karşı empati kurmalıyız.

Müşteri ne istediğini Instagram’dan gösteriyor. Kuaförün doğru servise doğru konsültasyon ile beraber müşteriyi yönlendirip onu daha iyi anladığını göstermesi gerekiyor, bu kadar basit aslında. Müşterinizi bir yolculuğa çıkararak ve bu yolculuğun takibini yaparak aslında işletmelerinize çok büyük faydalar sağlayabilirsiniz. Sadece dijital değil, insan psikolojisi çok önemli burada. Başka bir konu; maymun iştahlılık var yeni nesilde. Her şeyi yapmak, deneyimlemek istiyorlar ve o sebeple vakit çok sınırlı. Bir salonda değil yarım saat on beş dakika bile beklemek istemiyorlar. Bir an önce her şey olsun bitsin ve sonuca hemen ulaşsın istiyorlar. Hem salon sahipleri olarak hem de tüketici olarak eşit nokta da buluşabilmek için geliştirebileceğimiz çok fazla şey var. Bugün hem salonun verimliliği için hem de tüketicinin zamanını efektif kullanmak için en önemli konulardan biri ve temelden bir algı operasyonu. ‘Yeni Nesil Kuaförler’ de buna çok açık. Ayrıca tüketiciler mesleğin ne kadar değerli olduğunun farkında değil. Bunun geliştirebilmek için bizim elimizde çok değerli ve kolay malzemeler var. Bunu burada konuşuyor olmak da çok değerli. Yeni nesil aç ama bizim de doyuracak gücümüz var.

Emrah Kemendi: İnsanlar kuaförlüğün 3-5 sene sonra çok daha saygın, çok daha kaliteli, çok daha değerli bir iş olduğunu anlayacaklar ve sosyal medyadan dolayı da bu meslek daha anlaşılır olacak. Çünkü 15 yıl önce kuaförlüğe bakış ile şu an kuaförlüğe bakış arasında çok ciddi farklar var. Bu işin hakikaten çok güzel olduğunu göstermek gerekiyor. Sosyal medya sayesinde artık bunu gösterebiliyoruz. Ben 35 yaşındayım ve iki tane çocuğum var. Benim çocuğum ben kuaför olduğum için kuaför olmamalı. Benim çocuklarım içerisinde hangisinin işletmecilik yeteneği varsa hangisi yaratıcı ise o kuaför olabilir. Bu çalışanlar arasında da böyledir. Kim ne kadar yetenekli ve neyi iyi yapacak tespit etmek gerekiyor. Sosyal medya ve tüketici dedik, aslında yeni tüketiciyi anlamak için en yakınlarımıza bakmak lazım. Eşim mesela bir başka kuaförün yaptığı saçı bana gösteriyor ya da kızım bana Pinterest’ten bir örgü gösteriyor. İllaki çok uzaklara bakmaya gerek yok yakınımızdan da mesajlar almalıyız.

Hepimiz ekibe neler yapmamız gerektiğini konuşuyoruz ama ekibin vizyonerlik tarafını ve bakış açılarını değiştiremezseniz olmuyor. Ayrıca servis ettiğimiz kişiler çoğu zaman bizi geliştiren kişiler oldu. Bu sebeple kendimi şanslı hissediyorum.

Metin Bahçecik: O kadar çok şey paylaştık ki görüyorum ki meslek güzel bir yere doğru gidiyor. Egoların yok olması, başardıkça tevazuunun artması lazım. Unutmamamız gereken de “Bu mesleğe daha fazla ne yapabiliriz.” demek. Bu işi daha güzel hale getirmek üzerine hep düşünmeliyiz. Her gittiğim toplantıda şunu belirtmek istiyorum: Kendi jenerasyonunuzu yaratın ve yan yana durun. Sırt sırta ve iletişim içinde olun.