İlişkilerde kişisel alanlarımızı koruyup birbirimize saygı duyabilmemizde sınırlar önemli bir rol oynar. Sınırlara ihtiyacımız vardır. Elbette, iletişimsizlikten ya da yeterince yakın olmamaktan söz etmiyoruz. Sınırlarımızı bilmek ve onları ifade edebilmek, şeffaf bir iletişim kurmanın vazgeçilmezidir. Şeffaf iletişim de her sağlıklı ilişkinin önemli bir parçasıdır.
İlişkilerde taraflar bir zamandan sonra ilişkiyi korumaya o kadar odaklanırlar ki bağ kurmaktan vazgeçerler. Diğer insanların düşünce ve davranışlarımızı aşırı etkilemesine izin vermek, hayır diyememek, fedakarlık yapayım derken kendi ihtiyaçlarımızı göz ardı etmek, karşı tarafın duygu ve düşüncelerini hiçe saymak, karşı tarafa bağımlı hale gelmek, bu sınır aşımlarından birkaçı. Sağlıklı ilişkiler diğer insanların sınırlarını bilip o sınırlara saygı göstermek üzerine kuruludur.
Sınırları belirlemek ve bunlara bağlı kalmakta neden zorlanırız?
Çoğu zaman hayır demekte güçlük çekeriz, çünkü bunun duygusal sonuçlarıyla baş etmek istemeyiz. Hayır demekte zorlandığımız kişi ailemizden biri de olabilir, arkadaşımız da partnerimiz de… Huzuru korumaya ve insanları memnun etmeye çalışırken kendi ihtiyaçlarımızı, isteklerimizi ve beklentilerimizi hasır altı edebiliriz, bu da uzun vadede “kırgınlık” ve “gücenme” hislerini besler ki bu durum fiziksel sağlığımızı bile tehdit edebilir. Ayrıca terk edilme korkusu ve partnerimizin istediğini yapmazsak bizi bırakıp gidebileceği endişesi de karşı tarafı memnun etmeye odaklı davranışlarımızın altında yatan diğer önemli sebeplerdir.
Ancak sınırlar sadece bir şeylere hayır demekle ilgili değildir, aynı zamanda ne istediğimizi karşı tarafa nasıl ilettiğimizle ilgilidir.
Bir şeyin bizi memnun etmeyeceğini nedenleriyle açıkladığımızda, o şekilde davranmanın bizi nasıl hissettireceğini karşı tarafa sakinlikle ve net bir şekilde anlattığımızda çok daha derin bir bağ kurabilir ve saygı kazanabiliriz. Riskli mi? Olabilir. Sağlıklı mı? Kesinlikle!
Kendi sınırlarımızı biliyor muyuz?
Sağlıklı sınırlar koymadan önce sınırlarımızın ne olduğunu belirlememiz gerekir. Bunu yapmayı öğrenmenin yollarından biri, nasıl hissettiğimize dikkat etmektir. Örneğin; partneriniz size sormadan bir program yaptığında bu sizi rahatsız ediyorsa, bu sizin için bir sınır aşımıdır.
Hayatınızda sınırlarınızın aşıldığını hissettiğiniz beş ila on şeyi bir kenara yazın. Sınırlarınızın neler olduğunu belirleyin ve kendinize bu sınırın altındaki ihtiyaç veya değerin ne olduğunu sorun.” Ardından, sınırlarınıza saygı duyulduğunu hissettiğiniz beş ila on deneyimi yazın ve bu deneyimleri karşı tarafa hissettirmeye çalışın.
İlişkilerde kişisel sınırlar nasıl belirlenir?
Partneriniz sizin istemediğiniz bir şey talep ediyorsa, örneğin, ne giyeceğinize müdahale etmeye çalışıyor ya da gün içinde birkaç kez telefonda konuşmak istiyorsa, ona öfkeyle yaklaşmak yerine empati ve açıklıkla bunları yapmanın size ne hissettirdiğini açıklayın. Doğrudan “Yapamam”, “Umurumda değil” ya da “Bana ters” gibi cümleler sarf etmek yerine “Ben böyle düşünmüyorum, bana …… hissettiriyor, ” veya “Bu benim için bir öncelikli değil ama senin için değerli olduğunu görüyorum,” gibi empatik cümlelerle kendinizi ifade etmeye özen gösterin. Bu yaklaşım, aranızda gelişebilecek bir iletişimsizlik riskini ortadan kaldırır ve partnerinizle aranızdaki bağın güçlenmesine yardımcı olur.
İhtiyaçlarınız Konusunda Dürüst Olun
Partnerinizle sınırları tartışırken, rahat olduğunuz veya olmadığınız şeyler konusunda dürüst olmak, onlardan gerçekten ne beklediğinizi bilmelerini sağlayacaktır. Hatta partnerinizle paylaşırken ne istediğiniz konusunda net olun.
Partnerinizin İhtiyaçlarına Kulak Verin Sınırlar
Partnerinizin sınırlarınıza saygı duymasını beklediğiniz için, onların sınırlarını da tam olarak dinlediğinizden emin olun.