Salon yönetiminin öneminin bilincinde olmak kurumu her zaman ileri götürüyor.
İşte bu farkındalık ile yola çıkan Aydın Taner Kuaför’ün hikayesini Sebahattin Yıldız’dan dinledik.
Aydın Taner Kuaför’de salon yönetimi ile ilgilenen Sebahattin Yıldız ile dünden bugüne salonun hangi aşamalardan geçtiğini, çalışanlarına ve eğitime verdikleri önemi, 1988 yılından beri yürüdükleri yolda nelere inandıkları ve hedefleri doğrultusunda nasıl bir strateji uyguladıklarını konuştuk.
Aydın Yıldız mesleğe nasıl başladı?
Aydın Yıldız, 1981 yılında abisi Rıza Yıldız’ ın yönlendirmesi ile 16 yaşındayken Pendik İstanbul’ da, Bacım Kuaför’ de, Erdoğan Çelik’in yanında mesleğe başlıyor. 1984-1985 Bağdat Caddesi’nde meslek hayatına devam ediyor. Aynı dönemde kardeşi Taner Yıldız’ı da yanına alıp, 1 yıl sonra askere gidiyor. Askerlik dönüşü, 1 yıl kadar Pendik’ te Erol-Birol Telci Kuaför’ de çalışıyor. 1988 yılında ilk salonunu 35 metre kare alanda, Pendik’ te Aydın Kuaför ismiyle açıyor. Kardeşi Taner Yıldızı da yanına alıyor. 3 yıl sonra ilk salonunu kapatarak, oraya yakın ikinci salonuna geçierek Aydın Taner Güzellik Salonu olarak faaliyete başlıyor.
Aydın Taner Kuaför Salonu işleyişi ve felsefesiyle;
2009 yılında Wella Trend Vision Türkiye-Kesim ve Renklendirme Özel Jüri Ödülü,
İşletmeci Kuaförler Zirvesi -Ekip Motivasyonu Dalında Marmara Bölgesi 1.liği.,
2010’da İşletmeci Kuaförler Zirvesi – Ekip Motivasyonu Dalında Marmara Bölgesi 1.liği.
2010 Wella Trend Vision Türkiye-Kesim ve Renklendirme 2.lik Ödülü,
2011’de İşletmeci Kuaförler Zirvesi – Ekip Motivasyonu Dalında ve Sosyal Sorumluluk Projesi Dalında Marmara Bölgesi 1.liği,
2011’de Wella Trend Vision Türkiye-Kesim ve Renklendirme 3.lük Ödülü ve son olarak
2012’de Hairist Topuz Kategorisi Yılın Kuaförü Ödülü ve MC. Akademi Topuz Yarışması 1.lik ve 2.lik Ödülü aldı.
1988 Yılında, 5 kişilik ekip, 35 metrekare hizmet alanıyla kuaförlük mesleğine başlayan Aydın Taner, bugün Pendik, Tuzla ve Gebze salonlarında 1000 metre kare alanda 80 kişilik ekibi ve profesyonel markalarla hizmet sunarak, büyümeye devam ediyor. Mesleki gelişimini, yurtiçi ve yurtdışı organizasyonları takip ederek, ‘’Güzelliği yaratmak ortak tutkumuz” sloganıyla, hizmet sunmaya davet ediyor.
Peki sizin salona dahil oluşunuz nasıl oldü
Marmara Üniversitesi’nde Maliye bölümünü bitirdim. Fakat ailemizin çoğu kuaför olduğu için evde hep meslekten konuşulurdu. Bu yüzden kuaförlüğün gidişatına hep bir aşinalığım vardı. Aydın Bey 1992 yılında sen de bizim yanımızda çalış dedi. Ben de kabul ettim. Yurtdışında gerçekleşen sektördeki gelişmeleri takip ederek salona taşımak için çalıştım. Almanya’da kozmetik fuarlarına gidip, yeni ürünleri getiriyorduk. Bu bizim kurumsal gelişimimizi hızlandırdı. Sektörde herkesten önce bir şeyler yapmaya çalıştık. Bir kuaför salonu sadece iyi bir saç kesimi ya da iyi renklendirme yapmakla sınırlı kalmamalı. Çünkü müşteri geldiği zaman bütünüyle salona bakıyor. Kendilerini mutlu hissetmeleri çok önemli. Ben farklı bir hava katması için sürekli salonda eşyaların yerini değiştiriyorum. Almanya’da kuaförlük okuluna gittim, Toni&Guy’un eğitimlerinde salon yönetimi dersleri aldım ve teorik bilginin önemini anladım.
Salon Yönetimi eğitiminde nasıl dersler aldınız?
Almanya’da her şeyin bir düzeni olması gerektiğini öğrendim. Boyanın eğitimini aldıktan sonra uygulamak, emniyet sağlamak, önlük kullanmak önemli. Biz de her şey tek kullanımlıktır. 2000 yılında birçok kuaför salonunda kullanılmayan malzeme bizde mevcuttu.
İstediğiniz kadar iyi kesim yapın, salonun içinde güzel bir koku, otomatik su makinesi, hijyenik bir ortam olmadığı zaman hiçbir anlamı yok. İnsanların bir kuaförden mutlu ya da mutsuz olması tek bir nedene bağlı olmuyor. Müşteri çıkarken sunduğumuz hizmetler aklında kalıyor. Temiz salon, güzel ürünler, iyi uygulama ve fayda odaklı olmak bize yeni müşteriler kazandırıyor.
Salondaki çalışanlara eğitim veriyor musunuz?
Tabi, salon yönetimi olması gerektiğini, giriş çıkış saatlerinin önemini anlatıyoruz ve onlara eğitim ve sorumluluk veriyoruz. Aynı zamanda kişisel anlamda geliştirmek gerektiğini anlatıyoruz.
“Sevgi, bilgi, para paylaşırsan artar”. Bu bizim mottomuz. Kuaförlük gündemi takip edip, gözlem yapmaktan geçiyor.
Hedef kitleniz nedir?
B+ tipi müşteri. Ciromuzun yüzde 80’i topuz. Biz hızlı servis yapıyoruz. Daha çok lojistik, daha çok müşteri. Pendik B- C arası müşteri, Tuzla B, B+, Gebze B, B+ müşteri profiline sahip. Böyle bir strateji izledik.
Çalışanlar ile aranız nasıl?
Çalışanlarla mümkün olduğunca uzun soluklu çalışıyoruz. Her ay salon toplantısı gerçekleştiriyoruz. Tüm çalışanları ayrı topluyorum. Çırakların problemlerini ayrı çözüyoruz, ortak problemleri hep birlikte konuşuyoruz. Böylece toplantı verimini artırıyorum. 3 ayda 6 ayda 1 tüm salonları bir araya topluyoruz.
Çalışanlara maddi manevi destek oluyoruz. Çalışma arkadaşlarım bana çok güvenirler. Onların sorunları doğrultusunda çözüm üretiyoruz. Motivasyon için geziler düzenliyoruz.
Çalışanlara iş işleyişi hakkında anketler hazırlıyoruz, konuşulması gereken bir şey varsa bunları çözmeye çalışıyoruz. Bizim beslenme kaynaklarımız çalışan arkadaşlarımızdır. Onlar müşterileri daha iyi tanıyorlar. Toplantılarımızda sorunları konuşuyoruz ve kaynağını tartışıyoruz. Bizim salonda ya evlenip, ya da dükkan açıp giderler. Şimdiye kadar kimseyle kötü ayrılmadım.
Peki kendi salonlarını açan çalışanlarınıza karşı tavrınız ne oluyor?
Aydın Bey de zamanında çalıştığı yerden kendi yerini açmak için ayrılmıştı. Bu yüzden bizden ayrılanlara destek olmaya çalışıyoruz.
Eleman bulurken sıkıntı çekiyor musunuz? Nasıl eleman buluyorsunuz?
Son iki yıldır elaman bulmak daha zor. Çünkü her yerde kuaför yetişiyor. Mesleğe çok geç başlıyorlar. Yeni nesil artık her şeyden çabuk bıkıyor. Kuaförde kalıplar içinde kalmak istemiyor. Yeni nesil 3 ayda saç yıkamak, 5 ay sonra fön çekmek, 1 yıl sonra kesim yapmak; her şeye kolay erişmek istiyor. Aradığını bulamayınca başka yerlere gidiyor. Eleman problemimiz çok ciddi. Mümkün olduğu kadar gelen elemanları çok sıkmadan çalıştırıyoruz. İlk önce yeni başlayanlar Pendik’te mesleki eğitime tabi kılıyoruz.
Kendi içinizde verdiğiniz eğitimlerden biraz söz edebilir misiniz?
Hem kendi içimizde eğitim veriyoruz, hem de çalışanlarımızı stüdyolara, akademilere gönderiyoruz. Eğitmenler salona gizli müşteriler olarak geliyorlar. Salon temizliği, çalışanların yaklaşımları gibi unsurları ölçümlüyorlar. Şubelerin sorunları belirleniyor ve gidermek için eğitim konuları şekilleniyor.
Türkiye’deki kuaförlük eğitimi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ben çalışanların okurken çalışmalarını tercih ederim. Çünkü kuaförlerin sahnesi salondur. Şu an Kız Meslek Okulu’ndan mezun olmuş, maşa tutmasını bilmeyen insanlar var. Okulların teori konusunda yararlı olduğunu düşünüyorum. Fakat okullarda iyi bir uygulama yapılmıyor.
Sizin salonlarınızda kaç kişi meslek lisesi mezunu ?
2 kişi. Ama salona geldiklerinde renk, pigment bilgileri yoktu.
Anketleri ne kadar zamanda bir yapıyorsunuz?
2 yılda bir yapıyoruz. Anketleri şeffaf bir kutunun içine koyuyoruz. Özel bir katlama biçimi vardır. O anketler bizi iyi yönde yönlendiriyor. Bu sayede müşterinin hangi yaş grubunda olduğunu, salonda nelerin olumlu, nelerin olumsuz olduğunu düşünüyor, hepsini tek bir rapor halinde görüyoruz.
Peki biraz ödül kazandığınız Hairist etkinliği hakkındaki görüşlerinizi alalım.
Mesleğine değer veren kuaförler HAIRiST’e hazırlanıyorlar. Eleştirilere açık olan bir organizasyon. Çok güzel bir organizasyon, formatı belli. Biz her zaman HAIRiST’in yanındayız. Çünkü mesleğe ciddi bir katkı sağlıyor. Bu sene salondan 17 kişi olarak katıldık. Bu sene 2 yarışmacı ile katılmayı düşünüyoruz. Çok adil, çok prensipli.. Bizim yarışmada 9 kişi çıktı. HAIRiST’in bize büyük bir katkısı oldu. Biz geçen sene çok önceden hazırlandık ve çok özen gösterdik ve 1. olduk. Bizim amacımız HAIRiST’te 1. olmak değil, salonumuzun hizmet kalitesini artırmak. HAIRiST çalışanlarımıza müthiş bir motivasyon sağlıyor.
Paylaştığınız bilgiler için teşekkür eder, başarılar dileriz.