Kuaförüm Sensin programında jüri üyeliği yapan Adnan Serter’e sorduk…

Sektörde tepkilere neden olan Kuaförüm Sensin programı ile ilgili olarak jüri üyesi Adnan Serter sorularımızı yanıtladı.

Pek çok kurum ve meslektaşı tarafından eleştirilerin hedefi olurken destekleyenlerin de sayısı az değil…

Kuaförüm Sensin programı hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

Adnan Serter: ’Kuaförüm Sensin’ programının, saç ve makyaj tasarımlarının ve tasarımcılarının ön planda olduğu, gerçek karakterlerin yer aldığı, bilgi, yetenek, vizyon ve görselliğin gelişmesine aracı olabilecek, gerçek hayattan kesitler sunan bir eğlence programı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca kuaförlüğün haftada 5 gün 2’şer saat toplamda, haftada 10 saat ulusal bir kanalda yer almasını ve konuşulmasını oldukça destekliyorum ve onaylıyorum.

Kuaförler Derneği başkanlığım süresince kuaförlüğün tanıtımını yapabilmek için dernek bütçesinden karşılanmak üzere PR ajansları ile çalışarak ciddi emek sarf ettik. Ama maalesef her gün yayınlanan televizyon programı kadar büyük kitlelere ulaşamadık. Şimdi ise elimizde bunu yapma fırsatı var. Sektör bunu iyi değerlendirmeli…

Program tarafından pek çok tanınan kuaföre teklifte bulunulduğunu biliyoruz ve kabul eden siz oldunuz. Neler söyleyeceksiniz?

Adnan Serter: Birçok tanınmış kuaför arkadaşımıza bu teklif sunulduğunu biliyorum. Kendi özgür iradeleri ile katılıp katılmayacaklarına karar vermişlerdir. Herkesin kararına saygı duymak zorundayız. Daha önce kuaförlük programına yarışmacı olarak beni de çağırmışlardı ve ben dünyanın bir çok ülkesinde bilgilerini paylaşmış bir eğitmen kuaför olarak, öğrencim sıfatında bulunan birçok arkadaşıma karşı yarışmamın yakışıksız olacağını ancak böyle büyük bir meslek grubunu temsil eden bir yarışmada bir jüri olmasını önermiştim.

Jürilik görevi teklif edildiğinde, 40 yıllık meslek hayatımda takdir gören saç showları, seminerler, televizyon programları, internet videoları, eğitim dvd’leri, sosyal medya tanınırlığım ve daha önce birçok saç yarışmasında jürilikler yapmış olmam sebebi ile jüri için gerekli vasıflara da sahip olduğumu düşündüm ve kabul ettim.

Eleştirmektense içinde yer alarak değiştirme idealiyle yer aldınız. İdealinizi başaramadığınız taktirde size de yansıyacak bir etki söz konusu. Maddi bir gereklilik durumu söz konusu mu?

Adnan Serter: İdealler oturarak gerçekleşmez, bir plan çerçevesinde çalışmak, emek vermek gerekir.

İdealist bir davranış sergilediğimin farkındayım ancak birileri deneme cesaretini göstermeliydi ve bu cesareti gösteren ben oldum. Tabii ki toplumun ve kuaförlük camiasının %100’ünü memnun edecek bir performans ortaya çıkaramayabilirim ama %1 bile katkı sağlama şansım varsa buna değer.

Türk kuaförlüğünde öne çıkmayı başarmış kişiler bu tip platformlarda kuaförlüğü temsil etmeyi borç bilmelidir. Tabii ki bu programın çekim süresinde harcadığım zaman ve salonumdan kaybettiğim iş gücünün karşılığında aylık bir ücret alıyorum ama aldığım aylık ücret benim bir günlük eğitim ücretimden yüksek değil (teklif edilen diğer arkadaşlarım da ücretin ne kadar olduğunu bilirler). Yani jürilik görevini kabul etmemin ücret cazibesinden olmadığını belirtmek isterim.

Programın kuaförlüğü temsil etme şekliyle ilgili yorumlarınız nedir?

Adnan Serter: Programda kuaför ve makyaj sanatçısı arkadaşlarımızın olumlu olumsuz davranışlarının kendilerini ilgilendirdiğini düşünüyorum. Bu arkadaşlarımız içimizden, bizim meslek kuruluşlarımıza üyeler, bizim vatandaşlarımız, bizim meslektaşlarımız, uzaydan gelmediler. Onlar yokmuş gibi davranamayız.

Maalesef kişisel ve mesleki gelişimini üst düzeye getirmiş meslektaşlarımız, sanatsal ve kuaförlük becerilerini toplumun önünde sergileme cesaretini gösteremediği takdirde mesleğimizin tanıtımına katkı sağlanamamış oluyor ve algı yanlış yönetiliyor.

Bir değişim olacak mı? Mesela elinde tespihle katılan bir yarışmacı vardı. Uyarmayı düşündünüz mü? Bunlar nasıl değişecek? Normal mi?

Adnan Serter: Bu röportajı yaptığımız günlerde benim de içinde bulunduğum 5 bölüm yayınlanmış oldu. Jüri üyesi arkadaşım makyaj blogger’ı Sebile Ölmez hanımefendinin de katkıları ile ilk bölümden itibaren gerek yeni sunucumuz Gözde Kansu hanımefendinin, gerekse jürinin katkıları ve yayın saatinin değişmesi ile izlenme oranlarının artmasından dolayı daha çok kişinin beğenisini almaya başladığını sosyal medya ve yorumlardan gözlemleyebiliyoruz.

Yarışmacı arkadaşlarımızın birer kişilik olduğunu unutmadan gerekli yorumları ve eleştirileri çekinmeden yaptığımızı ilerleyen bölümlerde daha çok izleyeceksiniz. Tespih sallayan arkadaşımızın çizdiği profili kendi adıma onaylamam mümkün değil. Gerekli uyarıları yaptığıma emin olabilirsiniz ve ilerleyen bölümlerde şahitlik de edersiniz ama bu tip profiller olmasını istemeyenlerin programa katılarak kuaförün nasıl olması gerektiğine dair doğru profili çizmelerini bekliyorum. Kuaförlük mesleğine çok büyük bir katkı sağlayacaklarını düşünüyorum.

Programın kuaförlüğe veya kuaförlük algısına olumlu katkısı olduğunu düşünüyor musunuz?

Adnan Serter: Kuaförlüğün haftada 5 gün 2‘şer saat, haftada toplam 10 saat ulusal bir kanalda yer almasını ve konuşulmasını oldukça destekliyorum ve onaylıyorum. Ancak kuaförlüğün algısına doğru katkıda bulunabilmek için benim tek başıma başarılı olmamı bekleyenler ellerini taşın altına sokmalı ve programa katılarak maharetlerini, sanatlarını, kişiliklerini, vizyonlarını, mesleki bilgi ve becerilerini ortaya koymalı. Kuaförlüğün doğru tanıtılmasında, bana destek olmaları gerekiyor. Ama hiç kimse destek vermese de ben inandığım bu yolda, kuaförlüğün daha iyi yansıtılması için bilgim ve yetilerim oranında elimden geleni yapacağım. Biliyorum ki, her şeyi ve herkesi değiştirmeye gücüm yetmez ve herkesi %100 memnun edemem ama çok küçük de olsa bir katkım olacaksa bence denemeye değer.

Adnan Serter samimi paylaşımı için teşekkür ediyoruz. Bu bilgiler, her kısmı olmasa da belki de farklı bir bakış açıyla değerlendirmeye yardımcı olacaktır.