Estetica Dergisi'nden özetler: Yeni nesil bir salon

Yeni nesil kuaförlük anlayışına özel olarak dizayn edilen Garage Hair Repair Studio’nun tasarımı ID Mimarlık’tan. İki katlı, eski ve boş bir binanın, nasıl kadınlar için vazgeçilmez bir yaşam alanına dönüştüğü hakkında ID Mimarlık’tan bilgi aldık:

“Bina yapı olarak kötü durumdaydı. İlk olarak iyileştirmesi yapıldı. Mekân, işlevlerine göre 3 ana bölüme ayrıldı. Bunlar; kesim ve boya bölümü, yıkama ve boya laboratuvar bölümü ile makyaj ve manikür bölümü oldu. Bu ayrıştırmaya özellikle önem verildi. Garage Hair Repair Studio yeni nesil bir salon, tüm alanlar ayrı ayrı tanımlı. Kesim bölümünde kesinlikle manikür yapılmıyor, orası atölye gibi sadece kesim için kullanılıyor. İkincil hizmetler bu alanda veriliyor. Salonun en can alıcı bölümlerinden biri bekleme alanı. Ahmet Çoban’ın diğer salonlarında da önem verdiği sosyalleşme ortamı için lama ayaklı, masif meşe tablalı bir masa ve tavandan inen çoklu sarkıtlar ile bekleme alanındaki müşterilerin bir arada olmalarını sağlayacak Manikür bölümü ve makyaj bölümü birlikte yer alıyor.

Üst kat Ahmet Çoban’ın kendi  alanı olarak konumlandırıldı. Giriş katta zeminde ardex, üst katta ise renklendirilmiş meşe parke kullandık. Genel olarak duvarlarda beyaz renk ve bölümsel olarak füme renk tercih ettik. Üst kata bizi yönlendiren, koyu renk duvarları olan merdiven ve holde yine füme renk ve gizli aydınlatmalar kullanıldı. Projemizde bahçe çok önemliydi. Bahar ve yaz aylarında müşterilere yeşillik içerisinde ferah bir bahçe keyfi sunduk. Ahmet Çoban’ın kahve markası olan Coffee Bain’i de ahşap bir çardak olarak bahçede konumlandırdık. Bahçedeki beton basamaklar yürüyüş yolu olmakla birlikte giriş-çıkış, bahçede oturma ve binaya yönlendirme işlevine sahip. Kahve dükkânı gibi işleyen bu mekânda havanın iyi olduğu zamanlar müşteriler saç da kestirebiliyor, fön de çektirebiliyor. Kesim atölyesi gibi kullanılan bölümde aynı zamanda eğitim ve konferans da verilmek isteniyordu, bu sebeple buradaki tüm kesim masaları mobil olarak tasarlandı.”  

Ahmet Çoban’dan yeni salonu için görüşlerini istedik: “ID Mimarlık’ı tercih etmem bir tesadüf sonucu gerçekleşti. Beğendiğim birkaç salon tasarımı vardı ve o salonların mimarisini de aynı kişilerin tasarlamış olduğunu biliyordum. Fakat detaylıbilgiye sahip değildim. Sektörde herkesin kendine göre bir vizyonu ve üreticiliği var. Herkes biraz mimariden anladığını söyler ve zaten bu işler biraz da tecrübe ederek kuaförlerin hayatına giriyor. Farklı farklı salonlar gördükçe, nasıl bir salon istediğin az çok kafanda şekilleniyor. Ben bulunduğum salonlarda kendime ait izler bırakmayı seviyordum ve konuyla alakalı olarak araştırmalar yapıyordum. Günümüz şartları, dünyanın öteki tarafındaki bir kuaför tarzını da çok net bir şekilde uyarlayabilmemizi sağlıyor. Çünkü internet sayesinde her şeyi bulabiliyoruz.

Çok güzel bir bekleme alanımız olsun ve biz burada konsültasyon yapalım, müşterilerimizle alakalı olarak eksikleri, fazlaları, yanlışları, doğruları konuşalım ve ondan sonra bizim salonumuzun iç kısmına insanlar geçsin istedim. Bu noktada: Hem kahve sektörü ile ilişkide olmamız girişten sonraki bölüme hareket kattı hem de yine mimarlık firmasının zevkli bakış açısı, benim şu an ki görsellik arzumu karşıladı. Tabii ki temelde yine benim ihtiyaçlarım göz önünde tutuldu. Sektöre baktığımızda ev gibi, otel gibi salonlar görüyorum. Onlarca dokuda, onlarca farklı detaya sahip salonlar var. Kimisi salonunda sıcak ev ortamı istiyor kimisi ise sadece farklı bir görünüm. Ben giriş ve karşılamada sıcak bir doku, işlemlerin yapılacağı bölümde ise klinik gibi bir tat istedim. Özellikle servislerin verildiği bölümün daha mekanik bir dokuya sahip olması benim için önemliydi. Müşteri kendi kendine; “Ben işlem yaptırmadan önce burada beklemeliyim, öteki tarafa ise işlem yaptırmak için geçmeliyim.” diyebilmeli ve böyle hissedebilmeliydi. Salonu şu an çok beğeniyorum çünkü temelini benim ihtiyaçlarım belirledi. Manikür-pedikürbizde ayrı bir alanda, bekleme ayrı bir alanda, saç servisleri ve yıkama farklı bir alanda yapılıyor. Ürün raflarım hem bekleme alanında hizmet veriyor hem de yıkama alanında hizmet veriyor. Yıkama setlerinde İtalyan markası kullandık ve markanın en klasik modelini seçtim.

Burası büyük bir yatırımla açılan bir salon fakat büyük bir yatırımla açıldığı belli olan bir salon değil. Lüks kokan hiçbir detay kullanmadık. Her şeyi daha soft ve daha cool detaylandırdık. Müşterilerimizden çok pozitif tepkiler aldık. Çünkü salon tasarımında akıllı bir içerik var. Hiçbir salonda koltuğa oturmadan önceki evre bizdeki kadar detaylı değil. Bizde direk koltuğa oturan müşteri yoktur. Öncesinde mutlaka bu bekleme ve konsültasyon alanı dediğimiz bölümde müşteriye verilecek olan servis üzerine konuşulur.”

Salon dekorasyonunun tamamını görmek için haber galerisini ziyaret ediniz.