Estetica Dergisi'nden özetler: Köklü bir geçmiş…

Sektörün 60 yıla yakın geçmişiyle köklü firmalarından biri olan Güçlüler-Selective, genç ellerde geleceğe hazırlanıyor.

Sektördeki 60 yıla yakın tecrübesiyle Türkiye’nin en köklü firmalarından biri olan Güçlüler firmasının genç yöneticisi Berker Ertekin ile bir röportaj gerçekleştirdik. Aslında bu röportajın iki boyutu bulunuyor. Birincisi ‘Prenses Toka’ ile başlayan köklü bir geçmiş, ikincisi de 30’lu yaşlarında genç bir yönetici olarak Berker Ertekin. Dinleyelim…

Estetica: Güçlüler’in hikâyesini sizden dinleyelim?

Berker Ertekin: Sektörde 60 yıla yakın bir süredir varız. İlk olarak dedem Avni Ertekin, kuaförlük sektörüne 1950’lerde ‘Prenses Toka’ adıyla giriyor. Bugün çalıştığımız çoğu kişinin babaları ve dedeleri bu sebeple bizi tanırlar. Dedem bu sektöre pek çok anlamda yatırım yapmış ve destek olmuştur.

Güçlüler firması ise 32 senedir var. 1984 yılında babam İlter Ertekin Güçlüler’i kuruyor. Bu arada şu notu da eklemeliyim ki babamın kuaförde çalıştığı bir dönemde bulunuyor. Bir süre sonra kuaförlere farklı ürünler satmaya başlıyor. 1984’te Güçlüler ismiyle Schwarzkopf’un bayiliğini alarak distribütörlüğe başlıyor. 1998 yılında ise Selective Türkiye distribütörü oluyor. 18 senedir de distribütörlüğe devam ediyoruz.

Estetica: Siz bu işin içerisine ne zaman dâhil oldunuz?

Berker Ertekin: Ben 2006’dan beri işin içerisindeyim. Üniversitede okurken gelip çalışıyordum. Aslında bu işe, en başta şirketin uluslararası yazışmalarını yürütmeye başlayarak dâhil oldum. İtalya ile olan yazışmalarını takip ediyordum. Daha sonra ağırlıklı olarak satış alanında çalışmaya başladım. Askerden sonra tamamen satışa yöneldim. 2011’de babamın vefatının ardından işi yönetmeye başladım.

Estetica: Peki hangisi daha kolay, satış yapmak mı yoksa yönetici olmak mı?

Berker Ertekin: Satıcı olmayı tercih ederim. Satıcı olmak daha kolay ve rahat. Evet, stresi var ama stresi ayda 1-2 gün yaşıyorsunuz, her gün değil. Yani bütün şirketi yönetmekten ziyade satıcı olmak daha kolay.

Estetica: Selective ile ilişkiniz üretici-distribütör boyutunda mı?

Berker Ertekin: Aslında distribütör boyutunun ötesindeyiz. O şirket bizim, bu şirket onların sayılır. İlişki anlamında böyle bir yakın ilişkimiz var. Aile gibiyiz.

Estetica: Burada bir üretim söz konusu mu?

Berker Ertekin: Burada hiçbir şey yapılmıyor. Yani bütün ürünler ithal.  İtalya’da kapanan tüpün kapağı, kuaför salonunda açılıyor. Ambalajından, kolisine kadar her şey orada yapılıyor.

Estetica: Güçlüler firmasını nasıl tanımlıyorsunuz?

Berker Ertekin: Şirkette toplam 30’a yakın kişi çalışıyor. Bu ay yeni merkezimize taşındık. Şirket olarak 2000’li yıllarda çok aktiftik. Daha sonra babamın sağlık sorunlarından dolayı bir geri çekilme oldu. Yaşın verdiği bir şey de var çünkü yaş ilerledikçe insanlar riske girmek istemezler ama biz gençler riski severiz.

Bizim çalışmaya ihtiyacımız var. Bu şirketin yaş ortalaması 30. Yani inanılmaz genç bir kadromuz var. Ben de 31 yaşındayım. Eskiden şirkette en genç benken, şu an en yaşlı benim diyebilir. 23-24 yaşında satıcı arkadaşlar var. Güçlüler, çok genç ve bu gençliğin enerjisini de yansıtma potansiyeline sahip olan bir firma. Geçmişle, bugünü karşılaştırdığımda işlerde her zaman bir ivme var. Sektör de büyüyor, biz de büyüyoruz… Her zaman daha iyisini yapmaya çalışıyoruz çünkü yeniliğe açığız. Her zaman personel sayımızı artırıp, daha iyi hizmet vermeye ve daha çok insana ulaşmaya çalışıyoruz.Biz tamamen kuaförlerle çalışan bir firmayız ama perakende ürün satışı da yapıyoruz. Bizim asıl işimiz kuaföre hizmet ve destektir. Kuaförlere yönelik eğitimler, organizasyonlar ve seyahatler düzenliyoruz. Yerel firmalar arasında en çok organizasyon yapan firma biziz diyebilirim.

Akademide komple her şey değişiyor. Akademiyi yeniliyoruz, yeni yöneticimiz geldi. Dolayısıyla 2017’ye baktığımız zaman çok ciddi anlamda yenilikler söz konusu. 2017 yılını 2016 yılından daha verimli geçirmek zorundayız ve daha iyisini yapmamız lazım. Her sene üzerine daha çok koyarak devam etmemiz lazım. Ne zaman yerimizde saymaya başlarsak o zaman kaybetmeye başlarız. Her zaman daha iyisini yapmamız lazım çünkü bu işin sonu yok.

Estetica: Biraz da Selective markasından ve ürünlerinden bahsedelim.

Berker Ertekin: Selective markasının 35 senelik bir tecrübesi var. Selective her şeyi kendisi üretiyor. Ürün kalitesinin sonuna kadar arkasında duran bir firma.  Her ürettikleri üründen kendilerine numune alıp test ederler. İnanılmaz kaliteli ürünler üretiyorlar. İnovasyona değer veriyorlar. Onlarda bir aile firması. Her açıdan çok yakınız yani. Belki de o yüzden iyi anlaşıyoruz. Ürün bazında baktığımız zaman kalitesiyle, inovatif tarafıyla kuaförlerin ihtiyaçlarını tamamen karşılayabilecek bir yapımız var.  Son yıllarda da özellikle kuaförleri geliştirecek eğitimlere, seyahatlere çok fazla önem veriyoruz.

Mesela Selective’in bu sene 26-27 Eylül’de, Floransa Opera Binası’nda (Opera di Frenze) 2 gün sürecek olan yaklaşık 1000 kişilik bir organizasyonu olacak. Türkiye’de izleyici olarak katılacak. O etkinlik önemli bir etkinlik. Ondan önce Antalya MaxxRoyal’de bir etkinlik var ve sonra bir eğitimimiz daha var. Hatta uluslararası artistleri Türkiye’ye getirme projemiz var. Yeni ürünümüz Lanza ile Eylül ayında tanışacağız. California’dan gelen, premium segmentte ve tüketicinin çok memnun olacağı bir ürün.

Estetica: Genel olarak kuaförlük sektörünü nasıl görüyorsunuz?

Berker Ertekin: Çocukluğumdan beri işin içindeyim ve çok hızlı geliştiğini görüyorum. Bana 15 yıl önce bu koşulları anlatsalardı, inanmazdım. Buna soyut ve somut olarak birçok örnek verebiliriz. Sektörün vizyonu bir kere çok değişti. Teknoloji sayesinde artık herkes, her şeyi daha rahat takip edebiliyor. Artık herkes birbiriyle haberleşiyor ve birbirinin yaptıkları saç modellerini görebiliyor ve kendi yaptıklarını paylaşabiliyor. Teknoloji, insanlara kendini geliştirebilme şansı tanıyor, bu güzel bir şey. Eskiden böyle bir şey yoktu. Yani kuaför bir saç yapardı ve iki kişinin yorumuyla kendini başarılı görebilirdi. Ama bugün binlerce insan o kuaföre yorum yapabiliyor. Ben kuaförlük sektörünün çok geliştiğini düşünüyorum ve kendini değiştirip gelişenler başarılı oluyor.

Estetica: 60 yıllık bir mirasın 31 yaşındaki donanımlı ve deneyimli genç yöneticisi olarak sektörün geleceğine bakacak olursanız sektörde nelerin değişmesi gerekiyor?

Berker Ertekin: Üzüldüğüm bir şey var: Türkiye’den hiçbir zaman, uluslararası arenada görebileceğimiz bir kuaför çıkmıyor. Bunun eğitimle alakalı olduğunu düşünüyorum ve bunu aşmalıyız. Dünya’daki en ünlü kuaförler genelde Londra’dan çıkıyor. İngiltere’de, Amerika’da, İtalya’da, Fransa’da çok deneyimli kuaförler var. Kazakistan ve Rusya’yı da bu gruba ekleyebiliriz.

Estetica: Bununla ilgili olarak önünüze koyduğunuz hedefler var mı?

Berker Ertekin: Biz eğitimlerle, organizasyonlarla, sektörün önünü açmaya çalışıyoruz ama bunu bir yere kadar yapabiliriz. Bir yerden sonra kendilerinin yapması lazım. Biz sadece yardımcı olabiliriz. Kuaförlerin bir yol bulması gerekiyor. Gerçekten Türkiye’den uluslararası düzeyde tanınan deneyimli bir kuaförün yetişmesi, Güçlüler firması olarak bizim açımızdan eksikliğini hissettiğimiz ve bu eksikliği kendi çapımızda tamamlamaya çalıştığımız bir konu. Sonuçta bu durumun milli bir tarafı da var. Bir Türk kuaförünün gidip İngiltere’de ya da Paris’te eğitim vermesi inanılmaz bir şey olurdu. Keşke böyle bir şey yapabilsek. Biz İstanbul’dan, İzmir’den böyle kuaförler çıkmasını isteriz ve elimizden geleni de yaparız.

Estetica: Paylaştığınız bilgiler için çok teşekkür eder, başarılar dileriz.

Berker Ertekin: Bende bu vesileyle, sektöre verdiği katkılarla iz bırakan Estetica’nın 70. yılını kutlamak isterim.