Efsane Kuaför : Büyük Marcel

Kıvırcık maşasına adını veren, 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarının modasını tanımlayan “Marcel Dalgası” ya da basitçe “Marcelling” olarak bilinen stilin mucidi…

Meslektaşları ve sayısız müşterisi tarafından “Le Roi” (Kral) lakabıyla anılan Fransız kuaför Marcel Grateau, 19. yüzyılın sonlarına doğru adını duyurmuş ve adını taşıyan kıvırcık maşasını icat ederek ün kazanmıştır. 1882 yılında, henüz 30 yaşındayken Fransa’da kuaförlük alanında hızla yükselen Marcel, kısa sürede Avrupa genelinde de piyasayı ele geçirmiş ve devrim niteliğindeki icadını patentlemiştir. Gerçekten de, onun ünlü maşası onlarca yıl boyunca, yalnızca küçük değişikliklerle kullanılmaya devam etmiş ve bu da fikrinin ne kadar başarılı olduğunu göstermiştir.

O dönemlerde de saç şekillendirmek için maşalar bulunmaktaydı, ancak bunlar seçici müşterilerin beklentilerini karşılamaktan uzaktı. Marcel’e ilham ise ailesinden geldi: annesinin doğal, dalgalı saçları çok güzeldi ve Marcel de onun saçlarındaki o güzel dalgaları taklit edecek maşalar icat etmeye karar verdi. Böylece, sıradan maşaları nasıl değiştirebileceğini ve istenilen bukleye göre farklı kalınlıklarda nasıl tasarlayabileceğini düşündü ve “Voila!” – şöhret yolundaki ilk adım atılmış oldu.

“Marcel Dalgası”, Fransa’da Belle Époque (Güzel Dönem) olarak bilinen dönemde, 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başı arasında ortaya çıktı ve tam elli yıl boyunca moda dünyasına damga vurdu! Marcel, Paris’in kenar mahallelerinde küçük bir odada çalışmaya başladı ama zamanla büyük bir başarıya ulaştı.

‘Marcel Dalgası’nın güzelliği Paris’te hızla yayılmaya başladı ve yüzlerce müşteri bu modeli yaptırmak için sıraya girdi.
Başlangıçta Marcel bu tekniğini sır gibi sakladı, sadece kendisi nasıl yaptığını biliyordu ve işlemleri kapalı bir odada gerçekleştiriyordu. 1882 ile 1897 yılları arasında, tam 15 yıl boyunca, Marcel saçlara yaptığı her bir dalga için 500 frank alırken, meslektaşları yalnızca 10-20 frank kazanabiliyordu! 1 milyon franklık bir servet biriktirdikten sonra, Marcel zenginliğini ilan edip emekli oldu, Normandiya’da bir şato satın aldı ve sonunda tekniğini meslektaşlarıyla paylaştı.

İnsanlık tarihinin büyük buluşları gibi, Marcel maşaları da büyük başarı elde etti çünkü kuaförlerin kusursuz bir dalga yaratmasına olanak sağlıyor ve son derece “parlak şekilde basit” bir yapıya sahipti: gaz ocağında ısıtılan Marcel maşalarında, içi boş olan konkav (içe kıvrık) kısım altta, dolu olan konveks (dışa kıvrık) taraf ise üstteydi; bu da dalga oluşturmayı oldukça kolaylaştırıyordu.

Marcel Grateau, adını taşıyan bu maşaya ek olarak, kendi saç şekillendirme parıltılı suyunun da patentini aldı ve birçok başka buluşa da imza atarak hem ününü hem de servetini sağlamlaştırdı.
Marcel’in müşterileri arasında aristokrat kadınlar da vardı: Sagan Prensesi, Fürstenberg Prensesi, Castellane Kontesi, dönemin ünlü aktrislerinden Rejane ve Otero, ve dönemin meşhur ‘kurtizanları’ Liane de Pougy, Irma de Bury ve Emilienne d’Alençon gibi isimler…

Marcel, kuaförlük dünyasında hem çok sevilen hem de kıskanılan bir figürdü. Paris’ten uzaklaşıp Normandiya’ya yerleşmesine rağmen, meslektaşları onu hâlâ “dönemin en parlak kuaför sanatçısı” olarak tanımlıyor, kendisinden “Dalga Meleği” olarak söz ediyorlardı. 1922 yılında, 70. doğum gününde, Marcel Paris’e dönerek efsanevi Luna Park’ta büyük bir onur töreni ile karşılandı. O sırada ‘Marcel Dalgası’ hâlâ popülerliğini koruyor ve 40 yılı aşkın süredir modaya yön veriyordu…

Bugün, Barselona’daki Raffel Pages Kuaförlük Tarihi Müzesi, ünlü Marcel maşasının orijinal bir modelini, dönem fotoğraflarını ve bu “Kuaförlük Kralı”nın 19. ve 20. yüzyıl arasında bıraktığı izlere dair zengin bibliyografik materyalleri bünyesinde barındırmaktadır.

Önerilenler

Benzer İçerikler