Doğru insanlar ile çalışmak önemli!
Mottosu; sadece Vassago’nun değil, sektörün geleceğini kurgulamak olan Vassago Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Şenay konuğumuz oldu!
Sizden hikayenizi dinleyelim?
Kuaförlüğe 1974 senesinde kuzenim İskender Şamlı ve Yılmaz Kaptan’ın yanında Nişantaşı’nda başladım. 11 yaşındaydım. 42 senedir sektördeyim. İskender Şamlı Kuaför 74, A+ hedef kitlesine sahip bir salondu. 6 sene İskender Bey’in yanında çalıştım. Yılmaz Kaptan işi bırakmıştı. O sıralarda, Orhan Bademli ile çalışan Sedat Kamaz ile tanıştık. Sedat Kamaz’a İskender Bey’in salonunu devralmasını teklif ettim. Kabul etti. Ben askere gittiğim zaman İskender Bey ile ilişkileri bozulmuş. Orhan Bademli ile tekrar salon işletmeye başladılar. Ben de onlarla çalışmaya başladım. Fakat Orhan Bey ile anlaşamadım. 1 yıl sonra salondan ayrıldım. Nişantaşı’nda Cemil Kuaför ‘de çalışmaya başladım. 1986 senesinde salona ortak oldum. 1991 senesine kadar ortaklık devam etti.
Mehmet Metin Bahçecik mevcut salonlarını bırakıp Ulus’a geçmişlerdi. Metin Bey’den salonu devraldım. Aradan yıllar geçtikten sonra Sedat Bey beni AK Merkez’e çağırdı. Orada yaklaşık 2 yıl kaldım ve Sedat Bey’in vefatının ardından 2003’ten 2015 yılına kadar Capitol Alışveriş Merkezi’ndeki salonda devam ettim. 10 aydır Çekmeköy’deyim.
Sedat Kamaz sizin için ne ifade ediyor?
Sedat Kamaz’dan mesleğin zekasını, pratikliğini, hızlı düşünmeyi öğrendim. Üzerinde durduğum bir durum içinde tıkanıp kalıyorsam içinden çıkıp, sıyrılmayı, üzerinde durmamayı öğrendim. Vizyonu çok geniş bir insandı. Zincir salonların Türkiye’de gelişmesine öncü olan kişi Sedat Kamaz’dır. Mesleği çok seven ve çalışkan; sürekli kendini geliştiren, araştıran, hedefleyen, işine de kilitlenen birisiydi.
Meslekte olduğu yerde asla durmayan biriydi. Bugün ne biliyorsam çoğunu MOS’un 3 ortağı arasında dengeyi kuran Sedat Bey’den, ticari zekayı nasıl kullanmak gerektiğini de İskender Şamlı’dan öğrendim.
Vassago’nun kurumsal kimliği hakkında bilgi verir misiniz?
Biz öncelikle geçmiş dönemlerden ders çıkarıp, gelecekte sorun yaşamamak adına daha kurumsal bir ortam oluşturduk. Kendi Yönetim Kurulumuzun görev alanlarını belirledik ve herkese sorumluluk verdik. İşleri takip eden mekanizmalar oluşturduk.
9 kurucu ortağız. Doğru insanlar ile çalışmak önemli. Vassago geleceği olan bir marka. Çünkü biz acele etmeden, iç dinamiklerimizi çalıştırarak, eğitimlerimizi veriyoruz. Kendi yazılım programlarımız , insan kaynakları bölümümüz var. Profesyonel danışmanlar ile beraber gelecekte neler yapabileceğimizi programlıyoruz. Vassago olarak şu an toplam 8 salonumuz bulunuyor.
Gelecekte Vassago?
Bizim gelecekte en büyük hedefimiz akademik kurumumuzu oluşturup, bu akademiden beslenmek. Kendi ürünlerimizi kullanan salonlar yaratmayı düşünüyoruz. Bunlar ile ilgili de çalışmalar yapıyoruz.
Alışveriş Merkezinde kuaförlük nasıl işliyor?
Avantajı da dezavantajı da var. Alışveriş Merkezleri artık eski cazibesini yitirdi. AVM’ler mantar gibi çoğalıyor . %90 maliyetlerle işler yapılmaya başlandı. Kiralar çok yüksek. AVM’lerin şartnameleri farklı. Altyapı için çok para harcıyorsunuz. Teminatlar veriyorsunuz. AVM’ler artık hızlı servis, pratik çözümler bekleyen müşterilerin uğradığı, müşteri sirkülasyonunun daha fazla olduğu yerlerdir.
Sürekli potansiyel müşterilerle karşılaşıp, iyi servis verirseniz, onları müşteriniz haline getirebiliyorsunuz. Bu bir avantaj. Biz uzun zamandır AVM kuaförlüğü yaptığımız için bu ortama adapte olduk. AVM’nin cazip olmasının nedeni size hazır ortam yaratması. AVM’nin standardı yüksekse hedef kitleniz A+ oluyor. Alt segmente hitap ediyorsanız, sizin müşteriniz de ona göre oluyor. Burada müşteriye verdiğiniz servis kalitesi, duruşunuz kendinizi nereye konumladığınız önemli..
Bir çok salon açıldıktan kısa bir süre sonra kapanıyor. Çözüm önerisi olarak ne getiriyorsunuz?
Bunun önüne geçemezsiniz. Mesleğinde bir noktaya gelmiş kuaförler mevcut olan müşterileri ile bütçe planlaması yapmadan salon açabiliyor. 2 ay sonra salon kapanıyor. Bunların aslında okullarda temel eğitim olarak öğrencilere verilmesi gerekiyor. Almanya’da haftanın 3 günü okula gidiliyor, 3 gün de staj yapılıyor. Türkiye’deki kuaförlerin çoğu saçın yapısını bilmiyor. Saçı teşhis edebilmek için analiz yapmak gerekiyor. Bunun için de bilgi gerekiyor. Bilgiyi de çalışma hayatında müşteri ile paylaşımlarımız gerekiyor.
Bir kuaförün salon açabilmesi için belli eğitim programlarına katılıp belli bir vizyona sahip olması, sosyal olabilmesi, insan ilişkilerinin iyi olabilmesi, insan yönetiyor olması, kurgu yapabiliyor olması gibi becerilere sahip olması gerekiyor. Bunu yapmayan salonlar, patronuna kızıp, salon açıyor. 5-6 ay sonra salonlar kapanıyor. Bu yüzden eleman yetiştirmekte bu aralar zorlanıyoruz. Eskiden aileler meslek öğrensin diye çocuğunu kuaföre emanet ediyordu, şimdi aile baskısı ile salonda çalışmak istemiyor. Genç nesilin davranış biçimleri çok daha farklı. Bu yüzden de çatışma oluyor. Gençler yönetilmeyi kabul edemiyorlar. Kendi kararlarını vermek istiyorlar.
Bunun üstünden nasıl gelinir?
Eğitim programları ile belirli Milli Eğitim ve Devlet politikaları ile olacak. 10 okul açmak yerine bir tane vasıflı Meslek Okulu açılsa iyi sonuçlar olabilir.
Siz salon açmadan önce nasıl bir strateji uyguluyorsunuz?
Kuaför salonu açarken bütçe planı çıkarmak gerekiyor. Salon açılacaksa fizibilite; maliyet hesabı oluşturuyoruz. Kirası nedir, ne kadar personel çalışır, öngörü olarak lokasyonu ayda kaç adet müşterinin içeri gireceğini; giren müşterinin kaç tanesinin fön, kaç tanesinin kesim, kaçının topuz için geldiğini hesaplıyoruz. Bu hesaplara göre salon karlılığına bakılması gerekiyor. Yetkilisi olacağını düşünüyorsak, o bölgede o işe giriyoruz. Uzun vade gerekiyorsa girmiyoruz.
Sektör hakkında öngörüleriniz nedir?
Günün koşullarına adapte edilmiş sistemler geliştirilebilir. Avrupa’da, koltuk kiralama sistemi var. Kuaför salonu sahibi sizi ilgili Belediye’ye yönlendiriyor. Belediye’den çalışma izni alıyorsunuz. Kazancınızın %20’sini yıl sonunda şahıs olarak siz ödüyorsunuz. Türkiye’de çalışanlar salondan ayrıldığında kazanmadığınız paraların tazminatını ödüyorsunuz. Bu sistem gelirse salon işletmecileri için çok iyi olur. Maliye ile düzenlenmesi gerekiyor. Derneklerin, bakanlıkların ilgili Meslek Eğitim Okulları ile bu çalışmaların olabilirliği üzerine çalışmalar yapması gerekiyor.
Gençlere tavsiyeniz ne olur?
Kuaförlük sektörü Türkiye’de 10-20 sene sonra çok değerli olacak. Bizim çocukluğumuzdaki gibi meslek öğrenmelerini tavsiye ederim. Gençlerin özgüveni çok yüksek. Kendilerinde de farklı iradeler oluşturabiliyor. Kendilerini yanlış yönlendirebiliyorlar. Kolay para kazanmak istiyorlar. Yönetilmek, istemiyorlar.
HAIRiST’te bir şov gerçekleştirdiniz. Sahnede olmak nasıl bir duyguydu?
Hairist Etkinliği bizim için çok iyi bir şanstı. O dönemde yeni kurulan bir firmaydık. Çıkışımızda bize katkısı oldu. Ekip olarak fikir alışverişlerinde bulunup, hayata geçiren bir yapımız var. Çoğunluğun kararı ile fikirler ortaya koyduk. Hairist’e hazırlanırken ortak çalıştığımız stil danışmanları vardı. Güzellik ve aşktan yola çıkarak Maria Antoinette döneminden etkilendik. Dönemin kıyafetlerini, saçlarını, makyajlarını araştırdık. Yaşanılan ortamlar, saraylar, atlı arabalardan yola çıkarak bir çalışma hazırladık. Güzel duyumlar aldık. İnsanların beğenilerini duyuyoruz. Bu da bizi mutlu ediyor.
Estetica?
Estetica Dergisi’nden yenilikçi akımları, dünya modasını; Türkiye’de gerçekleşen eğitimleri, etkinlikleri takip ediyoruz. Güzel röportajlar, mesleği destekleyen argümanları bize sunuyor.
hairist.com.tr?
Dünyadaki etkinlikleri, modayı takip edebiliyor; kendinizi geliştirebileceğiniz bilgiler ediniyorsunuz. Kuaförlüğe katma değer katıyor. Kuaföre fayda sağladığını düşünüyorum.
Kenan Şenay’a çok teşekkür ederiz.