Davines ve ülkemizdeki çalışmaları, projeleri hakkında Murat Abacılar ile konuştuk. “Sürdürülebilir Güzellik” sloganı markayı tanımlayan özel bir ifade. 30 yıl önce İtalya’da başlayan yolculuk bugün 75 ülkede devam ediyor. 5 yıldan bu yana ise Abko Kozmetik bünyesinde ülkemizde faaliyet gösteriyor.
Estetica: Profesyonel kozmetik sektörüne nasıl başladınız?
Murat Abacılar: Türkiye’ye dünyadaki en iyi ürünlerden bir tanesini getirmeye karar verdim. Araştırmalarım sonucunda Davines’in dünyada butik bir vizyona sahip olduğunu, sadece kuaförlere özel ürünler ürettiklerini tespit ettim. Görüşmelerden sonra Davines’in Türkiye temsilciliğini aldım ve hayatımda yaptığım en doğru işin bu olduğunu düşünüyorum.
Estetica: En doğru iş derken?
Murat Abacılar: Ürünlerden sadece kuaförler değil, son tüketiciler de çok mutlu. Davines’in vizyonu dünyanın en büyük firması olmak değil; dünyanın en iyi ürünlerini üreten firma olmak. Bu yüzden kendi fabrikalarında AR-GE çalışmaları için büyük yatırımlar yapıyorlar.
Dünyanın çok farklı yerlerinde mesela Amazon’da çok değişik bitkiler bulup, bunların saç ile ilgili hangi özelliklerini kullanıp, ürün geliştirme aşamasında nasıl fayda sağlayabileceklerini test ediyorlar. Ürünlerin sadece içeriğine değil, ambalajlarında kullandıkları kağıtlara kadar her şeye çok önem veriyorlar. Hep geri dönüşümü olan ürünler kullanılıyor. Doğaya geridönüşümü kolaylaştıran, saç ve saç derisine faydalı ürünler üretiyorlar. Rakiplerinden ayıran en büyük özelliği bu.
Saç sağlığına önem veren, müşterisinin güzelliğine önem veren, farklılık yaratmak isteyen salonlarla çalışıyoruz. En önemli şey tabii ki eğitim. Problemler karşısında doğru ürünü bulup uygulayan salonlar başarıyı yakalıyorlar.
Estetica: Farklı diğer çalışmalarınız neler?
Murat Abacılar: Ürün kalitesi ve güzelliğinin yanında Artistik Takım ve eğitimlerimiz var. Bu takımın başında üç yıldır İngiltere’de Yılın En İyi Kuaförü seçilen ve Davines Uluslararası Artistik Direktör olan Angelo Seminara var. 2 yıldır Davines World Wide Tour etkinliğinde şov yapıyor ve uluslararası koleksiyonu tanıtıyor. Bu sene World Wide Tour Mayıs ayında Paris’teydi. Geçen sene Miami’deydi. Bir sonraki için ise üç aday ülke var: Brezilya, San Petersburg ve birkaç ay içerisinde belli olacak bir Avrupa ülkesi.
Teknik ekip yılda iki kez İstanbul’a gelip destek veriyor. Angelo Seminara tarafından hazırlanan koleksiyonun üzerinden geçiyor ve salonlarımızla paylaşıyoruz.
Davines’e özel Flamboyance tekniğini kullanıyoruz ki bu teknikte şeffaf bir kağıt kullanılıyor. Salonda yapıldığı zaman müşterilerin dikkatini çekiyor. Davines’in felsefesi hep farklı olmak, yenilik ve değişiklik. Fark yaratmak, mesleğini bir adım ileri taşımak isteyen salonlarla çalışıyoruz. Avrupa’da Davines ile çalışan salonların cirolarında bir yıl içerisinde minimum yüzde 25 ve müşteri sayısında da aynı şekilde artış tespit edilmiş.
Estetica: Salonların büyümesi ve ürün tanıtımları için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Murat Abacılar: Hem yurtiçinde salonlarımızı destekliyoruz hem de İtalya Parma’da, Londra’da ve Paris’de teknik ve artistik eğitimler veriyoruz. Bölgesel olarak salonlarımızı bir araya getirerek ürün bilgilendirmeleri ve mesleki eğitimler düzenliyoruz. Salonları, satış eğitimleri, iletişim eğitimleri ile destekliyoruz.
Teknik ekibimizde Aziz Bey ve Erman Bey var. Uluslararası elçi kuaförümüz Gülay Tiran ve Özdemir Özcan ki bu ekibi genişletmemizi istediler ve bu sayıyı 5’e çıkarmayı düşünüyoruz.
Estetica: Uluslararası World Wide Tour’un ardından neler var?
Murat Abacılar: Mümkün olduğunca salonları biraraya getirmek istiyoruz. Çünkü onlar da bundan besleniyorlar. 4-7 Eylül arası 80 kişilik bir ekip olarak Bulgaristan Varna’da olacağız. 15-17 Eylül tarihlerinde ise Almanya’ya gideceğiz. 20-23 Ekim’de her sene gerçekleşen Kıbrıs turumuz var. Yine kış aylarına özel geleneksel kayak seyahatimiz var.
Davines dünyası adeta bir aile gibi. Marka, insanları birbirine bağlıyor. Bir sonraki önemli projemiz Davines Mesleki Gelişim Programı çerçevesinde Türkiye’deki kuaförleri Avrupa’daki salonlarda iki üç günlük deneyim atölyelerine sokmak, yurtdışındaki kuaförleri de Türkiye’deki salonlara getirerek bu salonlarda iki üç günlük deneyim atölyelerine katılmalarını sağlamak. Bunun ses getireceğine ve gelişime, deneyime katkı sağlayacağına inanıyoruz.
Haberin devamını EsteticaTürkiye Ağustos-Eylül sayısında bulabilirsiniz.