Bitmeyen Meslek Aşkı ve Mehmet Çuhacı

Kategori

Mehmet Çuhacı

“Ruhumu her gün bu işle yeniliyorum. 65 yaşındayım, ama 35 sene daha bu işi yapabilirim diye düşünüyorum. Çok keyifli bir iş yapıyoruz.” 

Mehmet Çuhacı

Uzun yıllar İstanbul ve Amerika’da kuaförlük yaptıktan sonra Bodrum Yalıkavak Marina’da Palmera Yat Limanı’nın karşısında açtığı Mehmet Çuhacı Hair’da mesleğe devam eden üstat Mehmet Çuhacı, hikayesini, sektördeki deneyimlerini, tavsiyelerini HAIRiST ONLINE’da anlattı.

HAIRiST ONLINE: Kuaförlüğe nasıl başladınız?

Mehmet Çuhacı: 12 yaşında Yeniköy’de garsonluk yapıyordum. Orada bir müşteri bana neden okumuyorsun dedi ve ne yapmak istediğimi sordu. Bayan kuaförlüğü yapmak istiyorum deyince, beni alıp sürekli gittiği Beyoğlu’nda bulunan Necati Pelit’in salonuna götürdü. Orada çalışmaya başladım. Necati Bey çok disiplinli birisiydi. İşe başladığım zaman babam benimle 6 ay konuşmadı. Salona Okmeydanı’ndan yürüyerek giderdim ve 7:30-00:00 saatleri arasında çalışırdık.

Salonda çalışmaya başladıktan 1.5 sene sonra kendi müşterim oldu. 15 yaşındayken müşteri kabul etmeye başladım. 17 yaşımda kalfa olarak hizmet vermeye başladım. 20 yaşında askere gittim. Beyoğlu’nda müşteri kalitesi düşmüştü. Hedefim Nişantaşı’ydı. Nişantaşı’nda Şükrü Kaya’ya gittim. Kurtuluş’ta bir salonda 4-5 ay çalıştıktan sonra Nişantaşı’nda Nazar Kuaför ‘de kalfa olarak çalışmaya başladım ve 2 ay sonra salonda en çok hizmet veren kuaför oldum.

HAIRiST ONLINE: Başarınızın sebebi neydi?

Mehmet Çuhacı: İşimi çok sevmem. Kusursuz iş yapmaya çalışmam. İlk boya ve röfle yaptığım günü hatırlıyorum. Bir gün salona 18 yaşında bir kız gelmişti. Sevgilisinden ayrılmış, saçında bir değişim istiyor. Dore sarısı vardı. 30 volüm ile röfle attım. Paris’e gittiğinde kuaförler merak edip sormuşlar. Kulaktan kulağa inanılmaz bir müşteri profili yakaladım. Salondan toplam karın %10’unu prim olarak istedim. Fakat vermediler. Daha sonra kendi salonumu açtım. 6 koltuk, kırık bir ayna ile  çalışıyordum. 10 seneye yakın sabah yedi akşam on arası bu şekilde çalıştım.

HAIRiST ONLINE: Hedefiniz neydi?

Mehmet Çuhacı: Kuaförlüğe başladığım sıralarda en büyük hedefim en kısa zamanda işi öğrenmek, çok hizmet vermek ve insanları mutlu etmekti. 52 senedir bu işi yapıyorum ve hala aynı heyecanı yaşıyorum. Çünkü yaptığım işi aşkla yapıyorum. İnsanları mutlu ettiğiniz anda verdiği haz bambaşka bir duygu. Her zaman işimi en iyi şekilde yapmaya çalıştım. Yaptığım saçı nasıl daha uzun canlı tutarım diye düşünerek, her zaman kullanacağım ürünler hakkında araştırma yaptım.

HAIRiST ONLINE: Şimdiye kadar deneyimlediğiniz ürünlerden en çok hangisinden memnun kaldınız?

Mehmet Çuhacı: Bunu söylemek çok zor. Çünkü sektör yeniliğe çok açık bir sektör. Hiç vazgeçemem dediğiniz ürünü bile ertesi gün bırakabilirsiniz. L’Oréal Professionnel firmasını çok beğeniyorum. Sunduğu ürünlerle, verdiği eğitimlerle sektöre büyük katkıları olmuştur. Hiçbir ürün kötü değil, ama mesleğine gereken önemi vermeyen kötü kullanıcılar var. Teknolojinin bu kadar geliştiği bir dönemde yıpranmış saç görmek beni üzüyor.

HAIRiST ONLINE: Nişantaşı’nda açtığınız salondan sonra Etiler ve Tarabya ve Yeniköy’deki açtığınız salonlardan sonra her şeyi bırakıp Amerika’da salon açtınız. Bu süreçten bahseder misiniz?

Mehmet Çuhacı: Nişantaşı’nda çalışırken, üst düzey müşterilerin evlenip, Etiler’e taşındığını gözlemledim ve ikinci salonun yeri için Etiler’i hedefledim. Nişantaşı’ndan Etiler’e giden kuaför olarak öncüyüm diyebilirim. Benden sonra Erdem Kıramer ve Metin Bahçecik de Etiler’de salon açtılar. Etiler kuaförlüğün merkezi olacak dedim ve oldu. Çamlık Sokak’a gittim. 73 yılında Nişantaşı’nda, 83 yılında da şu anda Hakan Köse’nin bulunduğu yerde Etiler’de salon açtım. 45 kişilik bir ekibim vardı. Türkiye’nin her yerinden müşteriler geliyordu. 1 sene tabelam yoktu. Herkes salonu Mehmet Kuaför olarak biliyordu. Salon bilinirliği tavsiye ile arttığı için, salona kendi ismimi vermek bana doğru geldi.

Salonun alt katında İtalyan restoranı açmıştık. Restoran’daki 1 gecelik kazancımız, salondaki 1 aylık kazancımıza hemen hemen eşdeğerdi. Restoran işletmeciliği beni mesleğimden uzaklaştırdı. Bu yüzden kar getirmesine rağmen orayı açtığıma pişman oldum. Benim hedefim o binayı tepeden tırnağa kuaför salonu yapmaktı. O hedefimden vazgeçtiğim için pişmanlık duydum.

Kuaföre değer veren kesim, Tarabya tarafına gidiyordu. Metin Bahçecik’e, Kırıktarak Ali’ye de Tarabya’nın iyi bir nokta olduğunu söyledim. Fakat onlar bu bölgede salon açmak istemediler. İstanbul çok hızlı büyüyordu. Trafik oluşmaya başlamıştı ve orada oturan kesimin gücünün farkında değildiler. Tarabya’da ikinci salonu açtım ve çok tuttu. İnsanlar Mehmet Çuhacı’nın nerede salon açtığını takip etmeye başladılar.

Etiler’de yanımda çalışan Kenan Koçak, Hüseyin Özcan ayrılarak Tarabya’da kendi salonlarını açtılar. Hüseyin, Boğaziçi Pastanesi’nin yakınlarında bir salon açtı. Onlardan Kenan ve kardeşleri ayrılıp, sonra yine benim yanıma geldiler. Tarabya’da Ali Mevlüt Abdullah’tan salonu alıp Kenan’a devrettim. Dekorasyonunu yaptım. Onları ortak ettim. Ama güçlü bir usta çırak ilişkisi olmadığı için bir anda biz koptuk. Ben aslında paylaşmayı seven bir insanım. Dükkanı onlara bıraktım. Etiler ve Tarabya’dan sonra Yeniköy’de salon açtım.  Orası yanlış bir seçimdi.  Salonun konsepti apayrıydı. Hedef doğruydu fakat yer yanlıştı. Üst katını güzellik salonu, orta katını kuaför, alt katını ise kafe yapmıştık. Bu çok büyük bir hataydı. Çünkü ne yaparsam tutuyor mantığıyla yanlış hareket etmiştim.

Çocuklarım Amerika’ya okuyordu. Ben de her şeyi kapatıp,  Amerika’ya gitmeye karar verdim. Orada bir salon aldım. Çok saygı duyduğum bir dostum, müşterim yanıma geldi, maddiyattan mı gidiyorsun? İstersen sana destek olabilirim dedi. Bunu duyunca gözlerim doldu.  Ama ben asla müşterimle böyle bir ilişkiye girmedim. Amerika’ya gittim. Bir arkadaşımın salonu vardı. 3 günde 80 dolar iş yapıyordu. Salonu 20 bin dolara aldım ve 2. ayın sonunda ciroyu 20 bin dolara çıkardım.

HAIRiST ONLINE: Amerika’da yaşadığınız salon deneyimlerini anlatabilir misiniz?

Mehmet Çuhacı: Bir müşterim koltuğa oturdu. Servise başladım ve bitirince kalkıp öptü beni. Çok şaşırdım. Saçı olmayan bir insan saçtan nasıl bu kadar iyi anlar diye düşünüp, hayret etmiş. Bu çok önemli bir şey. Çünkü Amerikalıların mantığı çok farklı. Bir kuaförün saçsız olacağını düşünemiyorlar.

Bir de Washington DC’de arkadaşımın yanında 2 ay kalmıştım. Bir müşteriyi servise aldım. Onlar 20 dolara fön yapıyordu, ben 90 dolara yapıyordum. Haftada üç defa gelmeye başladı. Senatörlere burada çok iyi bir kuaför var diye mektup yazmış. Barbara Bush’u da salona getirecekti.  Sakın dedim, ben yardım ediyorum kaçak çalışıyorum. Bazı müşterilerim 6 saat uçarak Dallas’tan geliyordu. Bu para ile ölçülecek bir şey değil.

HAIRiST ONLINE: Ne kadar kaldınız Amerika’da?

Mehmet Çuhacı: 2.5 yıl kaldım. Çocuklarım okullarını bitirdi. Geri dönmeye karar verdik. Döndükten sonra Tarabya’da bir salon açtım. Benim için para kazanmak hiçbir zaman önemli olmadı, bir insan yaptığı işte ruhunu tatmin etmiyorsa, o iş geçici oluyor. Nişantaşı’nda tekrar salon açmayı düşündüm. Ama Nişantaşı’na gittiğimde eski havası yoktu. Bodrum Marina’da salon açtım. Merkezde olmayı özellikle istemedim. Salonun özel bir yerde olması lazımdı. Şu anda bulunduğum yeri aldım ve burada inanılmaz mutluyum. Burada hayatı öncelikle kendim için yaşıyorum. Spor yapıyorum, ruhumu dinlendiriyorum.

HAIRiST ONLINE: Dostluklara önem veren bir isimsiniz.

Mehmet Çuhacı: Ben sektörümde bütün meslektaşlarımı severim. Osman Özer, Muammer Yaprakgül ve Metin Bahçecik ile birlikte bir yemek düzenlemiştik. Metin o yemekte kişiliğiyle, duruşuyla büyük bir hayranlık uyandırdı. O zamandan sonra Metin Bahçecik’le bizim dostluğumuz başladı. Haftada en az 5 kere telefonla konuşuyoruz. 25 yıllık bir dostluğumuz var. İkimiz de birbirimizden hiçbir şey saklamayız.

HAIRiST ONLINE: Dostluğunuzu dört sözcükle tanımlar mısınız?

Mehmet Çuhacı: Samimiyet, dürüstlük, paylaşım, netlik.

HAIRiST ONLINE: Dünden bugüne kuaförlük sektöründe ne değişti? 

Mehmet Çuhacı: Kayıplarımız da var, kazançlarımız da.  Kuaförlüğe ilk başladığım zamanlarda 12.00-13.00 arası müşteri almazlardı. Personel yemeğe çıkardı. Onu kaybettik. İnsan bedenini dinlendirmediği taktirde mesleğinde başarılı olamaz. Ustalarımız çırak yetiştirmek için ciddi anlamda çaba harcarlardı. Birine fazla yetiştirirsen ya bırakıp gider ya da fazla para ister derlerdi. Öğrenmek çok zordu. Bugün öğretmek istiyoruz, fakat öğrenmeye kapalılar. Yeni yetişen nesilde kayıp görüyorum ve çok üzülüyorum. Kuaförlük sektöründe eskiye göre ürün bazlı bir gelişim oldu. Hatalı işlem yapıldığını görmek beni çok üzüyor. Asla kabul edemiyorum.

HAIRiST ONLINE: Müşterinin kuaföre bakış açısı nasıl?

Mehmet Çuhacı: Müşteri geldiği zaman duruşunuzla ona yön gösterebilir imajı verebilirsiniz. Kuaför müşteriyi çok iyi dinlemeli ve fikir vermelidir. Nasıl ki birini gördüğünüz zaman bilgili olduğunu anlarsınız, sektörde de durum böyle. Müşteri kuaförün işini iyi yaptığını hissettiğinde asla sizinle tartışmıyor.

HAIRiST ONLINE: Kuaför olmak isteyenlere ne öneriyorsunuz?

Mehmet Çuhacı: Çocuklarımın kuaför olmasını istememiştim. Amerika’da okudular. Ama şimdi baktığımda, keşke kuaför olmaları konusunda yönlendirseydim diyorum. İşimiz o kadar değerli ki… Tabi bunu yıllar geçtikçe anlıyorsunuz. Çok güçlü bir iş. Belki çok para kazanamayabilirsiniz, ama vizyonunuz genişletir. Ben her bir müşteriyi eğitim hocası olarak görürüm. Müşterilerden besleniyoruz. Kuaför olmak isteyenlere, disiplinli olmalarını, işlerine saygılı olmalarını, günlük kazancı değil, gelecek yatırımını düşünmelerini öneriyorum. İşlerini yaparken en iyisini yapmaya odaklanmalılar. Bu meslek gerçekten çok değerli. Kazanç sonradan geliyor.

HAIRiST ONLINE: AKD için neler söyleyeceksiniz?

Mehmet Çuhacı: Artistik Kuaförler Derneği’nde başkanlık yaptım. Benim için onur verici bir görevdi. Dostlar edindim. Bu meslek asla terkedilecek bir meslek değil. Belli bir yere gelen insanların zaman ayırması gerektiğini düşünüyorum.  Başkanlık yaptığım sırada iyi bir yönetim kurulu oluşması gerektiğini öne sürmüştük. Hakan Köse, Yıldırım Özdemir, Yusuf Koçyiğit , Hüseyin Sivrikaya ve Bora Kırıktarak‘tan oluşan bir yönetim kurulu kurduk. Sektöre hizmet etmek çok güzel bir şey. Boşlukları görebiliyorsunuz. Meslektaşlarım derneğe yeterli vakti ayırmıyorlar. Kuaför okullarında torna hocasının kuaförlük dersi verdiğini gördüm. Bu beni çok üzdü.

HAIRiST ONLINE: HAIRiST?

Mehmet Çuhacı: HAIRiST, beni çok heyecanlandırıyor. Daha çok büyüyeceğine inanıyorum. Her katıldığımda büyük bir heyecan yaşadım. Uluslararası bir noktaya geleceğinden eminim. Pek yakında Orta Doğu, Balkanlar’dan katılımcılar geleceğini düşünüyorum.

HAIRiST ONLINE: Sizce başarının anahtarları nelerdir?

Mehmet Çuhacı: Başarı kolay olmuyor. Müşterilerinizi çok iyi tanıyacaksınız. Vücut dilinizi çok iyi kullanacaksınız. İşimi çok seviyor olmam beni her zaman farklı bir yerde tutmuştur.

Mehmet Çuhacı’ya vizyonuyla mesleğe kattığı değer ve paylaştığı bilgiler için çok teşekkür ederiz.

Önerilenler

Benzer İçerikler