MM Bahçecik markası 35’inci koleksiyonunu tasarladı. Koleksiyonun tasarım aşamasını, manevi hazzını Metin Bahçecik ve Cengiz Erdoğan ile konuştuk.
Estetica: Türkiye’nin en uzun soluklu, istikrarlı koleksiyon çalışmalarını yapıyorsunuz. Neler söyleyeceksiniz?
Metin Bahçecik: L’Oréal Professionnel ile çalışmamızda 1999’da L’Oréal Professionnel’in Fransız Artistik Müdürü benimle bir şey yapmak istedi ve bizden yapmamızı istediğiniz bir şey var mı diye sordu. Ben de salonumda kendi posterlerim olmasını çok isterim dedim. O da bu işin ucundan tuttu. İlk çektiğimiz koleksiyon Paris’teydi. Bir kuaförün model çekmesi çok kıymetli bir şey. Aslı Berber ile çalıştık. Koleksiyonun lansmanını yaptık.
Metin BahçecikEstetica: İlk etki nasıldı?
Metin Bahçecik: Bir çok kuaför salonunun vitrininde bizim hazırladığımız koleksiyon asılıydı. Bu müthiş bir şey. Ben o fotoğraflara bakarken çocuklarıma bakar gibi oluyorum. Hepsinin bir hikayesi var. Ben ve bütün ekibim o hikayelerin içinde.
Aslı Berber’den sonra Deniz Akkaya ile koleksiyon çektik. Çektiğimiz dönemde de Deniz Akkaya çok genç ve dinamikti. Bunu Deniz Akkaya’nın kabul ediyor olması bize bütün kapıları açtı. Dönüp baktığımızda yıllar sonra bir çok ünlü model bizim kataloğumuzda yer aldı. Cansu Dere, Tülin Şahin, Berçin Bilgin, Gamze Özçelik, Tuğçe Kazas, Güzide Duran, Çağla Kubat, Songül Öden, Tuba Ünsal, Hande Subaşı, Berrak Tüzünataç, Özge Ulusoy, Özgü Namal gibi modeller ile çalıştık. 35’inci koleksiyonda celebrity’den çıktık rutine döndük. Ben bu fotoğraflara bakarken geriye gidiyorum. Çalışanlara benim bırakacağım miras bu. İlk koleksiyonun fotoğrafçısı Jules Egger. Diğer 34 koleksiyonda Zeynel Abidin Ağgül ile çalıştık. Türkiye’de çok iyi fotoğrafçılar var ama saç farklı bir şey. Bizim fotoğraflarımız daha canlı.
‘Çok güzel bir styling yaparsanız saç kaybolur. Bunlara dikkat etmeniz lazım.’
Estetica: Koleksiyonların hazırlık aşamasından bahseder misiniz?
Metin Bahçecik: Sokaktan etkileniyoruz. Dijital ortamdan çok etkileniyoruz. Çok çeşitlilik var. Dijital ortamda bir ev kadınını saçını nasıl yaptığını görebiliyoruz. Daha önce yaptığımız şeyleri çok tekrar etmemeye çalışıyoruz. Ama bazen bu tekrarlar oluşabiliyor. Daha önce 8 fotoğraf çekerken şimdi azaltmaya başladık. Belki daha da azaltmalıyız, tüketmemeliyiz diye düşünüyorum. Bu koleksiyonda saçın renklendirmesini Erol Bey şekillendirmeyi Cengiz Erdoğan, kesimi Doğan Bey yaptı. Tabii ki bu işin styling, makyaj kısmı var. Çok güzel bir styling yaparsanız saç kaybolur. Bunlara dikkat etmeniz lazım. Çok güçlü aksesuarlara yer vermemelisiniz. Koleksiyonun ortaya çıkması manevi ve maddi anlamda bir yatırım gerektiriyor.
Estetica: Neydi bu koleksiyonun ana fikri?
Cengiz Erdoğan: Koleksiyonda dijital ortamdan çok etkilendik. İnsanların evlerinde, iş yerlerinde nasıl saçlarını şekillendirdiğinden, nasıl imaj yarattığına, nelerden ilham aldıklarına, nasıl renkler kullandıklarından esinlendik. Buradan yola çıkarak bir çalışma düzenledik. Dore sarı ve kızıl renklerin üzerinde durduk. Koleksiyonumuzda çok transparan renkler var. Bakırın içinde çok fazla dore sarılar var. Eskiden bakır bakır gibi olurdu. Şimdi bunun içine ikinci, üçüncü renkleri kattık. Tüm saçlarda yansımalar var. Sokak modası ve celebrity’ler çok etkiliyor insanları. Doğal renklerle gün ışığından etkilendik. 35’inci koleksiyonda stüdyo ortamında değil de gün ışığında doğal ortamlarda çektik. Doreler, kızıllar gün ışığında daha canlı görünüyor. Koleksiyonda iki manken kullandık. 9 saç modeli çıktı. Örgüler, doğal topuzlar, doğal dalgalar, silver sarılar var. Yaz sezonu için çok renkli saçlar da var.
Estetica: Kuaförlüğe ve özel olarak Türk kuaförlüğüne kazandırdığınız 35 koleksiyon ve verdiğiniz ilham için biz de sizlere teşekkür ediyoruz.
Detayları Estetica Dergisi 2017 Renk Sayısı’nda bulabilirsiniz.
